beyanname – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 30 Jan 2024 16:53:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Belediye tarafından KDV içeren makbuzlardaki KDV’yi indirim konusu yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/#respond Wed, 31 Jan 2024 00:32:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149028 İnşaat işlerinin bitiminde belediye tarafından alınan tahsilat makbuzunda gösterilen imar vs. için alınan bedel içindeki KDV indirim konusu yapılabilir mi? Yapılan bu indirim yüklenilen KDV olarak indirimli oran KDV iadesinde iade istenebilir mi?

Konuyla ilintili verilen örnek özelgenin görüş bölümünde;

Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, … Belediyesi tarafından yürütülen asfalt satışı faaliyetinin bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılması halinde, söz konusu belediye bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi, dolayısıyla yaptığı asfalt satışlarına ilişkin olarak oluşacak iktisadi işletme tarafından yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetin bulunmaması halinde ise, adı geçen Belediyenin katma değer vergisine tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmesi mümkün bulunmaktadır.


Özelgenin tamamı;

Belediye tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunun fatura yerine kullanılıp kullanılmayacağı

Tarih : 03.01.2018
Yayın Dönemi : Nisan 2018

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı: 97338759-105[2016-05]-302

03.01.2018

Konu: Belediye tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunun fatura yerine kullanılıp kullanılmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, müteahhitlik işi yapmakta olduğunuz ve …Belediyesinden almış olduğunuz asfalt için tarafınıza tahsilat makbuzu verildiğinden bahisle, tarafınıza verilen söz konusu tahsilat makbuzunu fatura yerine kullanıp kullanamayacağınız hakkında Başkanlığımızdan özelge talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin “2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde de, iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliğinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Ayrıca, mezkûr Kanun uygulamasında, Belediyeler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri dolayısıyla Belediyelere bağlı oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti oluşmaktadır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer verilmiş olup, müteakip maddelerde, vergi mükelleflerinin faaliyetleri ile ilgili kayıtlarının tevsikinde kullanılacak belgeler sayılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun 230 ve müteakip maddelerinde vergi mükellefleri tarafından kullanılacak belgeler sayılmış olup, konuyla ilgili olarak yayımlanan 164 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; “… Genel ve Katma Bütçeli idarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler tasdik mecburiyetine tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre yukarıda sayılan belgeleri düzenleyeceklerdir. Ancak bu kuruluşlar kullanacakları belgelerin üzerine, “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir.” ibaresini kaşe ile basacaklar veya matbaa baskısı ile belirteceklerdir.” hükmü yer almaktadır.

Bu belgelerin düzenlenmesi sırasında Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine göre anlaşmalı matbaalara veya 164 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca notere tasdik ettirmeleri şartı aranmamakta ancak, düzenlenen belgede bulunması zorunlu asgari bilgilerin yer alması gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, … Belediyesi tarafından yürütülen asfalt satışı faaliyetinin bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılması halinde, söz konusu belediye bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi, dolayısıyla yaptığı asfalt satışlarına ilişkin olarak oluşacak iktisadi işletme tarafından yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetin bulunmaması halinde ise, adı geçen Belediyenin katma değer vergisine tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmesi mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/feed/ 0
2024 Beyanname Damga Vergisi Tutarları https://www.muhasebenews.com/2024-beyanname-damga-vergisi-tutarlari/ https://www.muhasebenews.com/2024-beyanname-damga-vergisi-tutarlari/#respond Tue, 23 Jan 2024 17:03:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148858 2024 YILI

VERGİ BEYANNAMELERİNDE UYGULANAN DAMGA VERGİSİ TUTARLARI

 

Yıllık gelir vergisi beyannameleri

467,20 TL

Kurumlar vergisi beyannameleri

624,10 TL

Katma değer vergisi beyannameleri

308,30 TL

Muhtasar beyannameler

308,30 TL

Diğer vergi beyannameleri (damga vergisi beyannameleri hariç)

308,30 TL

31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannameler

365,50 TL

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-beyanname-damga-vergisi-tutarlari/feed/ 0
2024 Yılı Beyannamelerinin İmzalattırılması Zorunluluğuna İlişkin Tutarlar https://www.muhasebenews.com/2024-yili-beyannamelerinin-imzalattirilmasi-zorunluluguna-iliskin-tutarlar/ https://www.muhasebenews.com/2024-yili-beyannamelerinin-imzalattirilmasi-zorunluluguna-iliskin-tutarlar/#respond Thu, 18 Jan 2024 08:18:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148702 TÜRMOB

MEVZUAT SİRKÜLERİ

VERGİ – 18.01.2024/34-1


 

ÖZEL SİRKÜLER 

2024 YILI BEYANNAMELERİNİN İMZALATTIRILMASI ZORUNLULUĞUNA İLİŞKİN TUTARLAR

ÖZET

Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2023 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 63,786,000 TL ve net satışlar toplamı 127,540,000 TL’yi aşmayan mükellefler, 2024 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar.
Buna karşılık 2023 yılında;
— II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satış tutarları 2,138,000 TL’yi
aşmayanlar,
— II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyeti dışında işlerle uğraşanlardan yıllık gayri safi iş hasılatı tutarı 1,078,000 TL’yi aşmayanlar,
— Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan hasılat tutarı 1,488,000 TL’yi aşmayanlar,
— Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenen çiftçilerden hasılat tutarı 2,138,000 TL’yi
aşmayanlar,
2024 yılı beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

İmzalatma zorunluluğu olan beyannameler gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar

vergisi beyannameleri ile muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ve katma değer vergisi beyannamesidir

29 Haziran 1997 tarihli ve 23034 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4 Sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinde kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden, 1997 yılı aktif toplamı 200 milyar ve net satışlar toplamı 400 milyar lirayı aşmayanların 1998 yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmak zorunda oldukları belirtilmiştir.

Daha sonra 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 37 seri No.lu SM, SMMM ve

YMM Kanunu Genel Tebliğinde de;

  1. Ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2004 yılı aktif toplamı 3.000.000 ve net satışlar toplamı 6.000.000 Türk Lirasını aşmayan mükelleflerin beyannamelerini imzalatma kapsamında olduğu,
  2. Buna karşılık
    • İkinci sınıf tacirlerden, alım satım veya imalat faaliyetlerinde bulunanlardan, 2004 yılında satışlarının tutarı 100.000 Türk Lirasını, bu faaliyetler dışındaki işlerle uğraşanlardan 2004 yılı gayrisafi iş hasılatlarının tutarı 50.000 Türk Lirasını,
    • Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden, 2004 yılında hasılatları tutarı 100.000 Türk Lirasını,
    • Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan, 2004 yılında gayrisafi hasılatları tutarı 70.000 Türk Lirasını,

aşmayan mükelleflerin beyannamelerini imzalatma kapsamında olmadığı belirtilmiştir.

Tebliğde ayrıca Bakanlıklarınca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadlerin her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı, bu şekilde yapılacak hesaplamada 500 Türk Lirası ve daha düşük olan tutarların dikkate alınmayacağı, 500 Türk Lirasından fazla olan tutarların ise 1.000 Türk Lirasına yükseltileceği düzenlemesi yer almıştır

Bu düzenlemelere göre 2023 ve 2024 yılları için beyannamelerini imzalatmak zorunda olan mükelleflere ilişkin tutarlar aşağıdaki gibidir.

I-) BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA OLANLAR 

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre;

  • 2022 yılı faaliyet döneminde kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif toplamı 40,254,000TL ve net satışlar toplamı 80,487,000 TL’yi aşmayan mükellefler 2023 yılı,
  • 2023 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 63,786,000 TL ve net satışlar toplamı 127,540,000 TL’yi

aşmayan mükellefler 2024  yılı, beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar.

II-) BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA OLMAYANLAR 

2023 ve 2024 yıllarında aşağıdaki satış/hasılat tutarlarını aşmayan ticari, zirai ve serbest meslek kazancı elde eden mükellefler, izleyen yılda (sırasıyla 2023 ve 2024 yıllarında) beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

 

1) Özel Kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bu kooperatiflerin oluşturdukları birlikler, herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın Beyannamelerini İmzalatmak zorunda değildir.

2) Noterler herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

3) Gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı menkul sermaye iradı ile sair kazanç ve iratlardan oluşan gelir vergisi mükelleflerine ait beyannamelerin imzalatılması zorunlu değildir.

4) Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan mükelleflerin muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.

III-) İMZALATILMA ZORUNLULUĞU OLAN BEYANNAMELER

Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif toplamı ile net satışlar toplamı I’de yer alan tutarların altında olanlar ile hasılat/ satış tutarları II’de yer alan tutarların üstünde olan mükelleflerin,

— Yıllık kurumlar vergisi beyannamelerini
— Yıllık gelir vergisi beyannamelerini
— Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi
— Katma değer vergisi beyannamelerini

3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmaları zorunludur.

IV-) YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERCETASDİK EDİLENGELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ BEYANNAMELERİ 

Gelir veya kurumlar vergisi beyanname ve eklerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflerin, beyannamelerini ayrıca serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Saygılarımızla…

EK

İlgili mevzuat 

  1. 4 Sıra lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ
  2. 5 Sıra lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ
  3. 18 Seri lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği
  4. 37 Seri lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği

 


Kaynak: TÜRMOB – 18.1.2023 Vergi Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-yili-beyannamelerinin-imzalattirilmasi-zorunluluguna-iliskin-tutarlar/feed/ 0
Kasa ve ortaklar affı yapanlardan ödeme yapmayanlar veya geç ödeyenlerin yapılandırması bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/kasa-ve-ortaklar-affi-yapanlardan-odeme-yapmayanlar-veya-gec-odeyenlerin-yapilandirmasi-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/kasa-ve-ortaklar-affi-yapanlardan-odeme-yapmayanlar-veya-gec-odeyenlerin-yapilandirmasi-bozulur-mu/#respond Mon, 25 Dec 2023 19:29:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148259 7440 sayılı kanundan faydalanarak kasa ve ortak affı faydalanan mükellef bu ödemeyi yasal süresinden sonra ödemiş bu kasa fazlasını kayıtlardan çıkmama engel olur mu yani kayıt düzeltme hakkını kaybetmiş olur mu?

Bilançoların da görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini düzeltmek için beyanda bulunan mükellefler, beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi içinde (31/MAYIS/2023) TAMAMI ödenecektir. Bu süre içerisinde ödenmeyen bu vergiler 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecektir. Süresinde ödenmez ise yararlanma yok sayılmaz.

Ancak matrah artırımı yapanlar matrah artırım avantajlarından yararlanılamaz.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kasa-ve-ortaklar-affi-yapanlardan-odeme-yapmayanlar-veya-gec-odeyenlerin-yapilandirmasi-bozulur-mu/feed/ 0
Hasılat Esaslı KDV Uygulamasından Hangi Mükellefler Yararlanır? https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-kdv-uygulamasindan-hangi-mukellefler-yararlanir/ https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-kdv-uygulamasindan-hangi-mukellefler-yararlanir/#respond Wed, 11 Oct 2023 06:53:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147022

A. VERGİLENDİRME USULLERİ

1. Gerçek Usulde Vergilendirme1

Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça KDV mükellefleri gerçek usulde vergilendirilir.

Gerçek usulde vergilendirme; mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladıkları KDV’den, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV ile ithal edilen mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılmak suretiyle beyan edilmesi ve ödenecek KDV çıkması halinde ödenmesidir.

Örnek 1:Dayanıklı tüketim malları alım satımı yapan mükellef, Ocak 2013 vergilendirme döneminde sattığı mallar için düzenlediği faturalarda 150.000 TL KDV hesaplamış, mal alış faturaları üzerinden 90.000 TL KDV ödemiştir. Mükellef, 24 Şubat 2013 akşamına kadar vereceği Ocak 2013 dönemi KDV beyannamesinde hesapladığı KDV’den ödediği KDV’yi indirir ve (150.000–90.000=) 60.000 TL KDV’yi beyan ederek 26 Şubat 2013 akşamına kadar öder.

Örnek 2:Röntgen mütehassısı doktor Temmuz 2013 vergilendirme döneminde düzenlediği serbest meslek makbuzlarında 10.000 TL KDV hesaplamıştır. Mükellef bu dönemde satın aldığı röntgen filmleri ve diğer malzeme için (işle ilgili ilaç vs.) 5.000 TL KDV ödemiştir. Ayrıca, mükellefin bir önceki vergilendirme döneminden devreden 500 TL KDV’si vardır. Bu mükellef 24 Ağustos 2013 akşamına kadar vereceği KDV beyannamesinde, hesapladığı 10.000 TL tutarındaki KDV’den, bu dönemdeki alış vesikaları üzerinde gösterilen 5.000 TL KDV ile bir önceki dönemden devreden 500 TL KDV toplamı olan (5.000 + 500=) 5.500 TL KDV’yi indirerek, kalan (10.000– 5.500=) 4.500 TL KDV’yi beyan ederek 26 Ağustos 2013 tarihi akşamına kadar öder.

Örnek 3:İş makineleri üretimi ile uğraşan bir firma; Ekim 2012 dönemi faaliyeti ile ilgili olarak 10.000.000 TL tutarında mal ve hizmet almıştır. Bu alımı sırasında 1.800.000 TL KDV ödemiştir. Ayrıca, mükellef 1.000.000 TL tutarındaki su ve elektrik sarfiyatı nedeniyle 180.000 TL, yine bu dönemle ilgili olarak yapılan 2.500.000 TL tutarındaki diğer giderlerle ilgili alış belgelerinde görülen 450.000 TL KDV ödemiştir.

Firma bu vergilendirme döneminde teslim ettiği 5.000.000 TL tutarındaki iş makinesi ile ilgili olarak, düzenlediği faturada 900.000 TL KDV hesaplanmıştır. Mükellefin bir önceki dönemden, indirilmeyip devreden KDV’si yoktur.

Mükellefin, bu dönemle ilgili olarak 24 Kasım 2012 tarihine kadar vereceği KDV beyannamesi aşağıdaki gibi olacaktır:

page1image697064880

Hesaplanan KDV: 900.000 

İndirilecek KDV: 2.430.000

– Mal ve hizmet alımları sırasında ödenen KDV:1.800.000

– Su ve elektrik giderleri ile ilgili ödenen KDV:180.000

– İşletme giderleri ile ilgili ödenen KDV: 450.000 

TOPLAM:2.430.000

Ödenecek KDV: —–

Devreden KDV: 1.530.000TL’dir.

Firma bu dönemde indiremediği 1.530.000 TL KDV’yi Kasım 2012 vergilendirme döneminde hesaplanan KDV’den indirir


1 25 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen bölüm başlığı. (Yürürlük; 1/3/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23/3/2019 tarihinde)


page1image697148736 page1image697148944

2. Hasılat Esaslı Vergilendirme-2

2.1. Kapsam

7104 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 38 inci maddesinde;

“Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ileilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.

Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar. Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

hükmüne yer verilmiştir.

2.2. Uygulamadan Yararlanacak Mükellefler

Hasılat esaslı vergilendirme usulünden yalnızca Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına alınan sektör ve meslek gruplarında yer alan mükellefler yararlanır. Bu kapsamda vergilendirilmek isteyenler, bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak bu usule geçmeyi talep ederler. Vergi dairesi tarafından başvurular incelenerek, mükellefin bilgileri kontrol edilir ve şartları sağlayan mükelleflere, bu kapsamda vergilendirilmelerinin uygun görüldüğü yazı ile bildirilir. Bu kapsamdaki mükellefler, söz konusu bildirimin tebliğ edildiği tarihi içine alan vergilendirme dönemini takip eden dönemden itibaren hesaplayacakları KDV’yi hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre aylık vergilendirme dönemleri itibarıyla beyan ederler. Bu usule geçen mükellefler hasılat esasına geçtikleri dönemden itibaren iki yıl boyunca bu usulden çıkamazlar.

Örnek: Özel halk otobüsü işleticisi (C), 22/3/2019 tarihinde hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmek üzere vergi dairesine başvurmuştur. Vergi dairesi, mükellefin şartları sağladığını tespit etmiş ve hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmesinin uygun bulunduğuna dair yazıyı mükellefe 28/3/2019 tarihinde tebliğ etmiştir. Buna göre, (C)’nin Nisan/2019 dönemi itibarıyla hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmesi gerekmekte olup, Nisan/2021 dönemine kadar bu usulden vazgeçmesi mümkün değildir.

Yeni işe başlayanlardan bu usulde vergilendirmeyi talep edenlerin, işe başlama bildirimiyle birlikte başvuru yapmaları mümkündür.

Şartları sağlamadığı halde KDV beyannamesini bu usule göre veren mükelleflerden, gerçek usulde vergilendirme kapsamında beyan edilmesi gereken vergi; vergi ziyaı cezası ve gecikme faiziyle birlikte aranır. Bu durumda hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre ödenen vergi, gerçek usulde vergilendirme kapsamında aranacak vergiden mahsup edilir.

2.3. Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulünün Uygulanması

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeller üzerinden mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranlarını belirleyen 2007/13033  sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki listelerde belirlenen oranlara göre KDV hesaplar, fatura ve benzeri belgeler üzerinde bu KDV’yi gösterirler.

Bu usule tabi mükelleflerin ödeyecekleri vergi, vergiye tabi işlemlerin bedeli ve buna ilişkin hesaplanan KDV tutarlarının toplamına ilgili Cumhurbaşkanı Kararında belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesaplanır.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler, bu usule göre hesapladıkları vergiyi 4 No.lu KDV Beyannamesi ile vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar beyan eder ve aynı ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar öderler.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV ile 2 No.lu KDV beyannamesiyle tevkif suretiyle ödedikleri KDV ve ithal ettikleri mal ve hizmetler dolayısıyla ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamazlar. Bu kapsamdaki mükellefler, indirilecek KDV tutarları ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri KDV tutarlarını, işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet olarak, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla alıcılar için hesapladıkları ve düzenledikleri belgelerde gösterdikleri KDV’yi ise gelir olarak dikkate alırlar.

Örnek: (A) Özel Halk Otobüsü İşletmesi Nisan/2019 döneminde yapmış olduğu toplam 50.000 TL tutarındaki toplu taşıma hizmeti için 9.000 TL KDV hesaplamıştır. Mükellef bu dönemde akaryakıt, tamir bakım, personel vb. için 40.000 TL harcama yapmış ve 6.000 TL KDV ödemiştir. Bu durumda, mükellefin gerçek usulde vergilendirilmesi halinde ödemesi gereken KDV tutarı 3.000 TL (9.000-6.000) olarak hesaplanacaktır.

Bu mükellefin hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçmesi halinde ödemesi gereken KDV tutarı 6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre hasılat tutarına %1,5 oran uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Buna göre mükellefin ödemesi gereken KDV tutarı 885 TL [(50.000+9.000)x%1,5] olacaktır.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçmesi nedeniyle mükellefin bu dönem için kazancının tespitinde 10.000 TL (50.000-40.000) yerine, 12.115 TL [(50.000+9.000)–(40.000+6.000+885)] dikkate alınacaktır.

Gerçek usulden hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, hasılat esasına geçtikleri vergilendirme dönemi beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarını indirim konusu yapma imkânını kaybedeceklerinden, bu tutarları gelir/kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alabilirler.

Bu kapsamda vergilendirilen mükellefler yapmış oldukları indirimli orana tabi işlemler ile istisnaya tabi işlemlerini hasılatlarına dahil ederler. Ayrıca bu mükelleflerin indirim hakkı bulunmadığından iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin iade talebinde bulunulması da söz konusu değildir.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi olan mükelleflerin mal teslimi ve hizmet ifalarında alıcılar tarafından KDV tevkifatı yapılmayacaktır. Ancak bu mükelleflerin tam ve kısmi tevkifata tabi mal ve hizmet alımlarında KDV tevkifatı uygulayacakları tabiidir.

Bu mükellefler, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre defter tutmak ve belge düzenlemek, bu defter ve belgeleri muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklamak ve gerektiğinde yetkililere ibraz etmek zorundadırlar.

Öte yandan, hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi olan mükelleflerin düzenleyecekleri belgelerde hesaplanan KDV tutarları, KDV mükellefi alıcılar tarafından genel esaslara göre indirim konusu yapılabilir.

2.4. Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulünden Vazgeçilmesi

3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükelleflerin, bu usule geçtikleri dönemden itibaren iki yıl boyunca bu usulden çıkamayacakları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, bu usule geçtikten sonra en az 24 ay süreyle bu usulü uygulamak zorundadırlar. Bu süre geçtikten sonra gerçek usulde vergilendirmeyi isteyen mükellefler bağlı oldukları vergi dairesine başvurur ve başvuru üzerine vergi dairesi tarafından başvuru tarihini içine alan vergilendirme dönemini takip eden dönemden itibaren gerçek usulde KDV mükellefiyeti tesis edilir.

Bu mükelleflerin hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçtikleri tarihte KDV beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarları ile hasılat esasına göre vergilendirildikleri dönemlere ilişkin yüklenilen KDV tutarlarının gelir/kurumlar vergisi uygulamasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden bu tutarların gerçek usule geçişte indirilecek KDV olarak dikkate alınması mümkün değildir.

2.5. Uygulama Kapsamına Alınanlar

6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan) yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 27/1/2023 tarihli ve 6775 Cumhurbaşkanı Kararı ile 6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yapılan değişiklik ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmelerinin (belediyeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç), münhasıran il sınırları içinde yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiş olup bu düzenleme 1/2/2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.3

Hasılat esaslı vergilendirme usulünden sadece 5216 sayılı Kanun ile 5393 sayılı Kanun kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmeleri ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmeleri (minibüs, midibüs vb. taşıtlarla belirlenmiş güzergahlarda şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler dahil) yararlanabilir. Ancak belediyeler bünyesinde kurulmuş ve otobüsle toplu taşıma faaliyeti veya dolmuşla şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden iktisadi işletmeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanamazlar.4

Bu uygulamadan yararlanılabilmesi için toplu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin tamamının elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla tahsil edilmesi gerekmektedir. Hizmet bedelinin (ücretinin) bir kısmının elektronik ücret toplama sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün değildir.

Ayrıca bu uygulamadan, yalnızca il sınırları içinde otobüs ve/veya dolmuş ile yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler yararlanabilir. Dolayısıyla bir il sınırları içinde

3 46 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen paragraf. Yürürlük: 1/4/2023
4 46 Seri No.lu Tebliğ ile paragrafın ilk cümlesinde yer alan “otobüs işletmeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmeleri (minibüs, midibüs vb. taşıtlarla belirlenmiş güzergahlarda şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler dahil)” ibaresi, aynı paragrafta yer alan “Ancak belediyeler bünyesinde kurulmuş ve otobüsle toplu taşıma faaliyeti” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya dolmuşla şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti” ibaresi eklenmiştir. Yürürlük: 1/4/2023 başlayıp, başka bir il sınırları içinde sona eren güzergâhlarda yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir.5

Diğer taraftan, mükelleflerin bu kapsamda vergilendirilebilmeleri için münhasıran otobüsle toplu taşıma faaliyeti veya dolmuşla şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunulması gerekmektedir. Kapsama giren faaliyetlerin birlikte yapılması hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirmeye engel teşkil etmez. Bu faaliyetlerin yanında başka faaliyetleri de bulunan mükellefler bu uygulamadan faydalanamazlar.7

Örnek: (Z) Şehiriçi Servis ve Taşımacılık Ltd. Şti. belediyeden aldığı ruhsat kapsamında 5 otobüsle özel halk otobüsü ile yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmaktadır. Bunun yanında 20 adet minibüsle de (Y) Kolejine öğrenci taşıma servis hizmeti sunmaktadır. Buna göre, (Z) firması münhasıran özel halk otobüsü işletmeciliği faaliyetinde bulunmadığından hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanması mümkün değildir.

718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında belirlenen şartları sağlayan ve işletme hesabı veya bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yıllık iş hacimlerine bağlı olmaksızın bu uygulamadan faydalanabilirler.

Bu kapsamda vergilendirilmek isteyen mükellefler, bağlı oldukları vergi dairesine yapacakları başvuruda, 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yer verilen şartlara ilişkin tevsik edici bilgi ve belgeleri ibraz ederler.

Bu kapsamda vergilendirilenler, özel halk otobüsü işletmeciliği ve/veya dolmuş işletmeciliği ile ilgili elde ettikleri diğer hasılatı da (amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışları, reklam gelirleri vb.) hasılat esaslı vergilendirme matrahına dahil ederler.8

page5image512398928


1 25 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen bölüm başlığı. (Yürürlük; 1/3/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23/3/2019 tarihinde)

2 25 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen bölüm. (Yürürlük; 1/3/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23/3/2019 tarihinde)

3 46 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen paragraf. Yürürlük: 1/4/2023

4 46 Seri No.lu Tebliğ ile paragrafın ilk cümlesinde yer alan “otobüs işletmeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmeleri (minibüs, midibüs vb. taşıtlarla belirlenmiş güzergahlarda şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler dahil)” ibaresi, aynı paragrafta yer alan “Ancak belediyeler bünyesinde kurulmuş ve otobüsle toplu taşıma faaliyeti” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya dolmuşla şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti” ibaresi eklenmiştir. Yürürlük: 1/4/2023

5 46 Seri No.lu Tebliğ ile “otobüs” ibaresi “otobüs ve/veya dolmuş” şeklinde değiştirilmiştir. Yürürlük: 1/4/2023
6 46 Seri No.lu Tebliğ ile yürürlükten kaldırılan paragraf.
7 46 Seri No.lu Tebliğ ile paragrafın paragrafın birinci cümlesinde yer alan “otobüsle toplu taşıma” ibaresi “otobüsle toplu taşıma faaliyeti veya dolmuşla şehir içi yolcu taşımacılığı”, ikinci cümlesinde yer alan “faaliyetin” ibaresi “faaliyetlerin” şeklinde değiştirilmiş ve birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Kapsam giren faaliyetlerin birlikte yapılması hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirmeye engel teşkil etmez.” cümlesi eklenmiştir. Yürürlük: 1/4/2023
8 46 Seri No.lu Tebliğ ile “özel halk otobüsü işletmeciliği” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve/veya dolmuş işletmeciliği” ibaresi eklenmiştir. Yürürlük: 1/4/2023


Kaynak: KDV GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-kdv-uygulamasindan-hangi-mukellefler-yararlanir/feed/ 0
KDV Açısından Özel Esaslar Uygulaması ve Bu Uygulamanın Amacı Nedir? https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/#respond Wed, 11 Oct 2023 06:29:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147016

E. ÖZEL ESASLAR

Amaç

Tebliğin bu bölümünde yer alan düzenlemeler, iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV iadesi çatısı altında yolsuz olarak iadesini önlemeyi amaçlamaktadır.

3065 sayılı Kanunun 9, 11, 29 ve 32’nci maddeleri ile iadeye ilişkin hükümler içeren diğer maddelerinde, nihai aşamada vergiden istisna edilen işlemler nedeniyle gerçek bir mal veya hizmet hareketine dayalı ve dayandığı işlemi mahiyet ve miktar itibarıyla doğru olarak yansıtan belgelere istinaden yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi öngörülmektedir.

Mükelleflerin gerçekte yüklendikleri ve indirim yoluyla gideremedikleri KDV tutarlarının iadesini temin amacıyla, hiç yüklenilmediği halde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı olarak indirim hesaplarına alınan ve indirim yoluyla giderilemediği için de iadesi talep edilen KDV olarak gösterilen tutarların iadesinin önlenmesi gerekmektedir. Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirilecek KDV tutarlarının aynı zamanda KDV’nin katma değerden vergi alma işlevini de bozduğu ve gerçekte vergilenmesi gereken katma değeri vergi dışı bıraktığı da tabiidir.

3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında Bakanlığımızın; mükellefiyet süresi, çalışan sayısı, aktif ve özsermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, vergisel ödevlerin zamanında yerine getirilip getirilmediği, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı gibi kriterleri esas alarak mükelleflerin vergisel uyum seviyeleri ve bu uyum seviyelerine göre farklı iade yöntemleri tespit etmeye, iade alacağının mahsup edileceği vergi borçları ile iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.1

Bu nedenle, Tebliğin bu bölümü 3065 sayılı Kanunun 9, 11, 29, 32, 362 ve iadeyi düzenleyen diğer maddelerinde yer alan yetkilere istinaden, gerçekte iadesi gereken KDV’nin tespitine yönelik olarak düzenlenmiştir.

Belge Kavramı

Bu bölümde bahsi geçen belgeler, Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen ve (YMM raporu ve vergi inceleme raporu hariç) iadeye esas teşkil eden belgelerdir. Bu belgeler, üzerinde KDV gösterilen fatura ve benzeri belgeler ile iade hakkı doğuran işlemin niteliğine göre (gümrük beyannamesi, istisna belgesi, yatırım teşvik belgesi, kıymetli maden arama ruhsatı gibi) iade için aranılan diğer belgelerdir. Bunların haricindeki belgelerin, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak düzenlendiklerine ve kullanıldıklarına yönelik belirlemeler nedeniyle mükelleflere özel esaslar uygulanmaz. Söz konusu belgelerin 213 sayılı Kanun uyarınca düzenlenme, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler kapsamında olması bu şekilde işlem tesisine engel teşkil etmez.

Örneğin, sipariş mektupları ve proforma faturaların nihai faturalar veya gümrük beyannameleri ile uyumsuz olması halinde, nihai faturaların veya gümrük beyannamelerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği tespit edilmedikçe, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiği veya kullanıldığı gerekçesi ile özel esaslara göre işlem yapılmaz. Aynı şekilde, sigorta poliçesi, müstahsil makbuzu ve sevk irsaliyesinin gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların kullanıldığı gerekçesi ile özel esaslar uygulanmaz.

KDV indirimi imkânı tanınan durumlar dışında, 213 sayılı Kanun uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan ödeme kaydedici cihaz fişi ile gider pusulasının gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların kullanıldığı gerekçesi ile mükellefler özel esaslar kapsamına alınmaz.

Özel Esaslara Tabi Mükellefler

Haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineleri içeren rapor veya tespit bulunan aşağıdaki mükellefler iade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabidir.

– 213 sayılı Kanunun (153/A) maddesi kapsamına giren mükellefler,

– Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler,

-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,

-Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler,

-Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükellefler.

Haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerin iade taleplerinin bulunmaması; bunlardan doğrudan mal ve/veya hizmet alan mükellefler ile bu kapsamdaki mükelleflerden haklarında “sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz raporu” veya “sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz tespiti” bulunanların raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükelleflerin iade taleplerinde özel esaslar uygulanmasına engel teşkil etmez.

Yukarıda sayılan “özel esaslara tabi mükellefler” ile kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmasa dahi bunlardan mal ve/veya hizmet satın alanların iade taleplerinde özel esaslar uygulanır.

Kendileri hakkında herhangi bir olumsuz rapor ya da tespit bulunmayan mükelleflerin özel esaslara tabi mükelleflere mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunması durumunda, bu mükelleflerin sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyicisi olarak özel esaslara alınabilmesi için haklarında bu Tebliğin (IV/E/3.2), (IV/E/3.3)3, (IV/E/4.2) ve (IV/E/4.3) bölümlerinde belirtildiği şekilde bir rapor veya tespit bulunması gerekir.

Tebliğin “Özel Esaslar” bölümü kapsamına 3065 sayılı Kanunun 9, (11/1-b), (11/1-c), (29/2), 32 ve geçici 17 nci maddeleri çerçevesinde yapılacak iade talepleri girmekte olup, “fazla ve yersiz ödenen vergiler” ile “fazla ve yersiz tevkif edilen vergiler”in iadesine yönelik talepler bu kapsamda değerlendirilmez.

Özel Esaslara Tabi Olmayan Mükellefler

Aşağıdaki mükellefler hakkında özel esaslar uygulanmaz:

-5018 sayılı Kanun eki cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, il özel idareleri, köyler, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları,

– Sermayelerinin (%51) veya daha fazlası yukarıda sayılanlara ait mükellefler.

Olumlu Rapor

Vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenen raporlar (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi), mükellefin incelenen döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan ettiği tüm işlemlerini kapsayacak şekilde düzenlenmeleri ve olumlu olmaları kaydıyla bu kapsamda değerlendirilir.

KDV iade uygulamaları bakımından bir raporun “olumlu rapor” sayılabilmesi için, iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen vergiler ve iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği

page2image1603464736

3 11 Ser No.lu Tebliğ ile “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” şeklinde değiştirilmiştir.

(beyan konusu edildiği) döneme ait “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” tutarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeden kaynaklı herhangi bir indirimin olmaması gerekir.

İade talebi olmamakla birlikte olumsuz rapor nedeniyle özel esaslara tabi tutulan bir mükellefin, olumsuz raporun ilgili olduğu vergilendirme dönemlerinden sonraki vergilendirme dönemlerinden herhangi birine yönelik inceleme talep etmesi mümkündür. Bu durumda yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporun olumlu rapor olabilmesi için mükellefin indirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmadığının tespiti gerekir.

İndirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmamakla birlikte, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiğine ilişkin tespit içeren raporun olumlu rapor olarak değerlendirilmeyeceği tabiidir.

Sadece vergi incelemesi yapılan dönemi takip eden döneme/dönemlere ait KDV beyanlarının düzeltilmesi amacıyla düzenlenen raporlar ile yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar “olumlu rapor” olarak değerlendirilmez.

Olumsuz Rapor

Olumsuz rapor, Tebliğin (IV/E/3) ve (IV/E/4) bölümlerinde belirtilen hususları içeren ve iade taleplerinin genel esaslar yerine özel esaslara göre yerine getirilmesine neden olan rapordur.

Mükellefler hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri ve/veya kullandıkları konusunda belirlemelerin yer aldığı vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen tüm raporlar (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi) “olumsuz rapor” sayılır.

Yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar “olumsuz rapor” olarak değerlendirilmez.

 


Kaynak: GİB KDV GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/feed/ 0
Serbest meslek defteri tutmakta olan bir mükellef ayrıca işletme defteri de tutabilir mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/#respond Sat, 30 Sep 2023 11:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146628 Serbest Meslek Defteri (Psikolojik Danışmanlık Hizmeti)tutmakta olan bir mükellefim aynı zamanda internet üzerinden satış yapmak istemektedir. Defter beyan sisteminde nasıl yol izlenmelidir? Serbest meslek makbuzu kesiliyor iken fatura da kesilmesinde bir sakınca var mıdır?

İnternet üzerinden yapılacak ticari faaliyet müşteriniz için 2 işi olup, bu iş için DBS’den ayrıca işletme defteri tutulacak satışlar için fatura düzenlenecek.

 


Bir mükellef aynı anda Serbest meslek defteri ve işletme defteri tutulabilir mi?


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/feed/ 0
İade faturası ile düzeltilen mükerrer kesilen faturayı KDV beyannamesinde bildirecek miyiz? https://www.muhasebenews.com/iade-faturasi-ile-duzeltilen-mukerrer-kesilen-faturayi-kdv-beyannamesinde-bildirecek-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/iade-faturasi-ile-duzeltilen-mukerrer-kesilen-faturayi-kdv-beyannamesinde-bildirecek-miyiz/#respond Sat, 30 Sep 2023 11:26:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146689 Bir mükellef 235 vergi istisna muafiyetiyle serbest bölge de satış yapmıştır. Yalnız faturayı mükerrer kesmiş karşı firma da 8 gün itiraz süresi geçtiği için iade faturası kesti. Bunu KDV beyanında kısmi istisna tarafında tek fatura bedelini mi bildirmek gerek yoksa mükerrer kesilen faturayı da bildirip kümülatife eklemek gerek mi ?

Mükerrer kesilen fatura da KDV beyannamesinde beyan edilecektir. KDV beyannamesinde satış olarak bildirilen fatura kümülatif tutara da otomatik olarak kayıt edilmiş olacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iade-faturasi-ile-duzeltilen-mukerrer-kesilen-faturayi-kdv-beyannamesinde-bildirecek-miyiz/feed/ 0
Üniversitelerden yapılan gayrimenkul ve işletme kiraları için stopaj ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/universitelerden-yapilan-gayrimenkul-ve-isletme-kiralari-icin-stopaj-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/universitelerden-yapilan-gayrimenkul-ve-isletme-kiralari-icin-stopaj-odenecek-mi/#respond Sat, 30 Sep 2023 11:21:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146690 Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ile halı saha kullanımı ve cafe işletmeciliği konusunda yapılan sözleşme gereği ödenen kiranın ne şekilde giderleştirileceği, stopaja tabi olup olmadığı hususunda bilgi vermenizi rica ediyorum.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak yayımlanan 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin (15.3.2.4) Bölümünde ise, ‘’Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.’’ Açıklamasına yer verilmiştir.

2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunun ‘’Mali Kaynaklar’’ Başlıklı 56.Maddesinin 03.04.1991 tarih ve 3708 sayılı Kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen (b) Bendinin birinci paragrafında ise; ‘’ Üniversiteler ve İleri teknoloji Enstitüleri genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanırlar.’’ Hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, üniversiteler, vergi uygulamaları bakımından kamu kurum ve kuruluşları olarak kabul edildiğinden, üniversiteden kiralanan iş yeri için, üniversiteye ödenen kira bedelleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı YAPILMAZ.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/universitelerden-yapilan-gayrimenkul-ve-isletme-kiralari-icin-stopaj-odenecek-mi/feed/ 0
Yurt dışından alınan hizmetlerde KDV ve Stopaj yükümlülüğü nedir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/#respond Sat, 30 Sep 2023 10:57:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146695 Anonim Şirket mükellefim Fransa’da bir şirket ile isim hakkı/franchising sözleşmesi yapmış ve sözleşme gereği aralıklarla 50.000 EUR fatura gelmekte ve ödemektedir. KDV ve Stopaj açısından yapılması gerekenler nedir?

Yurt dışından alınan hizmetler ile ilgili aşağıdaki bilgi notumuzu inceleyiniz.

HİZMET İTHALATI

Yurt dışında bulunan kişi ve kurumların Türkiye’deki müşterisine sunduğu hizmet karşılığı aldıkları paralar Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi türünden stopaja tabi tutulmaktadır.

-Hizmeti yurt dışından sunan bir kurum olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması, (KVK 30.maddeye göre)

Burada önemli olan bir diğer hususta, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalı veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

STOPAJA Oran % 20

-Mühendislik, Danışmanlık, Montaj, Eğitim vb hizmetler,

-Tercümanlık hizmetleri, serbest meslek kapsamında verilen hizmetler,

-Faiz ödemeleri(Borç verme faizi, Mevduat faizi,vb)

-Kiralama Hizmet Bedeli,

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması

-Personel Ücretleri (Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Gayri maddi haklar (Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

HİZMET İTHALATINDA KDV SORUMLULUĞU

Aşağıda belirtilen hizmetlerin ithal edilmesi durumunda faydalanmanın Türkiye’de olması ve söz konusu hizmetin KDV’den istisna edilmemiş olması şartıyla KDV sorumluluğu doğar;

-Proje Hizmetleri (Yurt dışında çizilen bir mimari projenin Türkiye’ye gönderilmesi)

-Yurt dışından danışmanlık hizmeti, montaj hizmeti gibi teknik hizmetlerin alınması yada tamir bakım hizmetinin alınması,

(Türkiye’de üretimi yapılan bir mal için yurt dışında pazar oluşturmak anlamında gerekli çalışmaları yapan ve yurt dışında bulunan bir kişiye yapılacak komisyon ödemesi KDV sorumluluğunu doğurmaz. Ancak, Türkiye’de bulunan otel, hastane, okul gibi işletmeler için müşteri bulma karşılığı yapılan ödemeler KDV sorumluluğunu doğurur. Burada esas olan, hizmetten yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi yararlanıldığıdır.)

-Yurt dışından gayri maddi hak alınması (Know-how, ticaret unvanı, telif, vb.)

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

-Kiralama işleri(Yurt dışından kiralanan bir makinanın Türkiye’ye getirilip kullanılması)

– Personel Ücretleri (Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Faiz ödemeleri(Yurt dışında bulunan ve banka yada finans kurumu olmayan bir kişiye alınan borç para için faiz ödenmesi. Yurt dışında bulunan bir bankadan kredi alınması karşılığı ödenen faizler için KDV sorumluluğu doğmaz)
Hizmet ithalatından dolayı KDV türünden doğan sorumluluk 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir ve aynı dönemde 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılır..

STOPAJ VE KDV MATRAHININ TESPİT EDİLMESİ

Hizmet ithalatı için yurt dışında bulunan kişi yada kurumlara ödeme yapılırken net bir tutar üzerinden anlaşılmış ise, hem KDV hem de gelir ve kurumlar vergisi türünden yapılacak beyanname brüt tutar üzerinden yapılmalı.


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-125[30-2020/232]-1190513

17.10.2022

Konu

:

Danimarka mukimi Şirketin Yönetim veya Franchise Sözleşmesi kapsamında verdiği hizmetlerin vergilemesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Danimarka’da mukim müvekkiliniz … Hotels …’nin … Otel Grubunun bir şirketi olduğu, … Otel Grubunun faaliyetlerinin, grubun sahibi olduğu veya kiraladığı otellerin işletilmesi ve grubun kendi işletmediği otellere marka ve danışmanlık hizmetleri verilmesini içerdiği, söz konusu otellerin … Otel Grubu (…) markalarından biri altında işletildiği,

– … Hotels Group’un grup şirketlerinden biri olan … Hotels … (…)’ın, Türkiye’de toplam 14 otelin işletilmesi ve markalaştırılması konusunda yönetim sözleşmeleri ile franchise sözleşmeleri imzaladığı, sözleşmelere … ve … ile ilişkili kişi durumunda olmayan otel sahiplerinin taraf olduğu,

– Yönetim sözleşmesinin franchise sözleşmesine kıyasla daha geniş bir hizmet kapsamı içerdiği, otel sahiplerinin … ile imzalayacağı sözleşme türünü seçme hakkı bulunduğu,

Buna göre;

Yönetim sözleşmesi kapsamında;

– Otel sahiplerine personel alımı, pazarlama, halkla ilişkiler, satın alma, güvenlik standartları, bilgi teknolojileri ve otelin iç dekorasyonu konularında destek ve danışmanlık hizmetleri sunulduğu,

– Otel sahibine grubun ortak rezervasyon sistemine erişim imkanı sağlandığı ve …’un sunduğu hizmetlerin çoğunlukla Belçika’da yer alan … personeli tarafından verildiği,

– Yönetim Sözleşmesi uyarınca otel sahibinin yaptığı ödemelerin aşağıdaki şekilde olduğu;

1. Baz ücret ve yönetim ücreti

2. Rezervasyon ücreti

3. … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti),

Franchise sözleşmesi kapsamında;

– Otel sahibine isim, logo vs. kullanım hakları ve grubun rezervasyon sistemine erişim hakkı sağlandığı,

– Yönetim sözleşmelerinden farklı olarak otel sahiplerine sağlanan destek ve danışmanlık unsurunun daha sınırlı olduğu,

– Pazarlama faaliyetlerine ilişkin sunulan destek ve hizmetlerin, yönetim sözleşmesi kapsamında sunulan pazarlama desteği ile aynı oranda olduğu,

– Söz konusu sözleşmenin en önemli unsurunun, otel sahibine … Grubuna ve sistemlerine ilişkin kullanım haklarının sağlanması olduğu,

– Franchise sözleşmesi uyarınca otel sahibinin yaptığı ödemelerin aşağıdaki şekilde olduğu;

1. Gayrimaddi hak ödemesi

2. Rezervasyon ücreti

3. … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti),

– Yönetim sözleşmesi uyarınca otel sahiplerinin, akdedilen yönetim sözleşmesini …’un otel sahipleri ile imzaladığı üçüncü bir sözleşme türü olan lisans sözleşmesine dönüştürme imkanı bulunduğu ve söz konusu lisans sözleşmesinin hükümleri ile franchise sözleşmesi hükümlerinin aynı olduğu

belirtilmiş ve … şirketinin Türkiye’de mukim otel sahiplerine sunduğu söz konusu hizmetler karşılığı elde ettiği gelirlerin vergisel açıdan ne şekilde değerlendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

I. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranı, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.

II. ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

“Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01/01/1991 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 nci maddesinde;

“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, söz konusu gayri maddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayri maddi hak bedeli elde eden kişi gayri maddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi, gayri maddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

3. Bu maddede kullanılan “gayri maddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dâhil olmak üzere edebi, artistik veya bilimsel her çeşit telif hakkının veya her çeşit patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınaî, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı kullanma hakkı veya satışı ile sınaî, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınaî, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.

4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı bu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi, Danimarka’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Danimarka’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu gayrimaddi hak bedelinin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, bu Maddenin 1’inci ve 2’nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre, bu Anlaşmanın 7’nci veya 14’üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

5. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı herhangi bir nedenle aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatı uyarınca vergilendirilebilecektir.”

hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan özelge talep formunda;

– Yönetim sözleşmesine göre … tarafından otel sahibine verilen hizmetlerin, inşaat sürecinde ve açılış öncesi süreçte gözetim ve destek sunulması ve otelin işletilmesi safhasında yönetim hizmetleri sağlanmasından oluştuğu, muhasebe, personel, işçi işveren ilişkileri, eğitim, yiyecek ve içecek, satın alma, kat hizmetleri, mutfak, çamaşırhane, tabela, onarım ve bakım, yenileme, genişleme, halkla ilişkiler, can güvenliği, mühendislik, sigorta, kira, lisans ve imtiyazlar, pazarlama, reklam, rezervasyon, eğlence, satış, güvenlik ve kayıp önleme, idare, ön büro ve rutin yasal konuları dahil olmak üzere ilgili sorumlulukların … standartlarına göre yerine getirileceği, …’un Türkiye’de otel işletmesi faaliyetlerini sürdürmek adına hareket eden bir temsilcisinin bulunmadığı, ilgili hizmetlerin tamamının yurtdışından sağlandığı, anlaşma süresi boyunca, otelin adından önce “…” veya … Hotels … tarafından belirlenecek olan bir başka ön isim kullanılacağı, ancak otel sahibinin … isminin kullanımı için spesifik bir tutar ödemeyeceği, otel sahibinin baz ücret, yönetim ücreti, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti adı altında ücret ödemesi yaptığı,

– Franchise sözleşmesine göre ise …’un otel sahiplerine …, … ve ilgili logoları ve sistem dahil ancak bunlarla sınırlı olmayan belirli ticari markaların kullanılarak işletilmesi için gayri münhasır bir lisans verdiği, sözleşme uyarınca lisans sahibinin … rezervasyon sistemine erişim sağlayacağı, otelin …’un zaman zaman yayınladığı ilgili katalog ve yayınlarda, diğer sistem otelleri ile aynı ölçüde olmak üzere pazarlamasının yapılacağı, otel sahibine diğer sistem otellerine sunulan şartlarla sistem pazarlama kampanyalarına katılma teklifi sunulduğu, otel sahibinin royalty ödemesi, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti adı altında ücret ödemesi yaptığı,

– Söz konusu ödemelerden;

a) Baz ücretinin, … tarafından sağlanan gözetim ve yönetim (otelin işletilmesi) hizmetleri karşılığında otel sahibinin toplam hasılatın %…’ine denk gelen bir ücreti,

b) Yönetim ücretinin, baz ücrete benzer bir şekilde otel sahibinin … tarafından sağlanan gözetim ve yönetim (otelin işletilmesi) hizmetleri karşılığında, brüt faaliyet karının %…’una denk gelen bir yönetim ücretini,

c) Royalty ödemesinin, otel sahibinin lisans kapsamında herhangi bir hak iddia ettiği, elinde tuttuğu veya kullandığı herhangi bir dönem için …’a brüt oda hasılatının belirli bir yüzdesine denk gelen tutarda bir ödemeyi,

ç) … pazarlama ve reklam katılım payının, otel sahibinin …’a ilgili hesap dönemi için brüt oda gelirinin %…’ine denk gelen bir katılım payı ödemesini (bu ödemenin sistem otellerinin reklamını ve tanıtımını yapmak üzere … tarafından ifa edilen hizmetler için tahsil edilen, yönetilen ve harcanan … pazarlama ve reklam fonunun bir parçasını oluşturduğu),

d) Rezervasyon ücretinin ise, otel sahibinin …’a, müşteriler tarafından … rezervasyon sistemi vasıtasıyla yapılan ve iptal edilmeyen her bir oda rezervasyonu başına, …tarafından kullanılan üçüncü kişi rezervasyon sistemleri için fatura edilen tutarların da dahil olduğu sabit bir ücreti

ihtiva ettiği belirtilmiştir.

Bu itibarla; yönetim sözleşmesi ve franchise sözleşmesi adı altında akdedilen sözleşmeler ve yönetim sözleşmesi eki lisans sözleşmesi bir bütün olarak incelendiğinde, … tarafından Türkiye’deki otel sahiplerine verilecek hizmetlerin, farklı sözleşmeler ile ve baz ücret, yönetim ücreti, royalty ödemesi, rezervasyon ücreti, … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti) adı altındaki çeşitli hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ile veriliyor olmasına rağmen, esasen lisans sözleşmesi kapsamında otel sahibine “…” veya “…” tarafından belirlenecek olan bir başka ön isim kullanım hakkının verilmesi ve söz konusu ismin kullanımının zorunlu olması ile bu ticari markanın itibarının sağlanmasına yönelik ticari tecrübe ve bilgi birikimine bağlı hizmet niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir. Genel olarak isim hakkı ve/veya franchise sözleşmelerinde esas olan otelcilik faaliyetinin yürütülmesi olup, bu sözleşmelerde yurt dışındaki şirket, dünyaca ünlü otel markasının ve bu markayı oluşturan sistemin kullanılmasına izin vermesinin karşılığında, otel sahibi tam mükellef kurumdan yıllık sabit bir bedel veya ciro üzerinden belli bir pay almaktadır. Yurt dışında mukim şirket, sadece markanın korunmasına yönelik standartları belirlemekte ve otelin bu standartlara uygun biçimde işletilip işletilmediğini kontrol etmektedir. Bu tip sözleşmelerde isim hakkı kullandırılmanın yanında know-how aktarımı da gerçekleştirilmektedir.

Buna göre, otel sahibi tarafından yapılacak ödemelerin otelin performansına bağlı ve ciro üzerinden taraflarca belirlenen oranlarda yapılacak olması, hizmet verenin hizmet alanı bir şekilde denetim ve kontrol altında bulundurması, otelin mal sahibi adına Türkiye dışında yurt dışı yönetici tarafından yönetilmesi ve … bünyesindeki otellerin yıllık pazarlama ve tanıtımı için Türkiye’deki otelin brüt gelirler üzerinden bir pay ayrılması hususları dikkate alındığında yönetim sözleşmesi veya franchise sözleşmesi kapsamında, tek sözleşme altında ve çeşitli hizmetler karşılığında yapılan ödemelerin temel niteliğinin gayrimaddi hak kiralaması olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla hem yönetim sözleşmesi hem de franchise sözleşmesi çerçevesinde farklı adlar altında yapılan ödemelerin (baz ücret, yönetim ücreti, royalty ödemesi, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti) yurt dışındaki kurumun Türkiye’den elde ettiği gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Türkiye ile Danimarka arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 12 nci maddesinin 2’nci fıkrası hükümlerine göre, Türkiye’de doğan ve Danimarka mukimine yapılan gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden Türkiye’nin, iç mevzuat hükümleri kapsamında vergi alma hakkı bulunmaktadır. Ancak, gayrimaddi hak bedeli elde eden kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

Müvekkiliniz şirketin Türkiye’de elde ettiği kazanç ve iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için Danimarka yetkili makamlarından mukimlik belgesi almanız ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya tarafınıza yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapacak vergi sorumlularına ibraz etmeniz gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

 


Kaynak: GİB, İSMMMO,
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/feed/ 0