bedelin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 07 Apr 2023 11:47:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Transfer Fiyatlandırmasında Emsallere Uygun Fiyat veya Bedelin Tespitinde Mükellef Tarafından Belirlenen Bir Yöntem de Kullanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi-2/#respond Fri, 07 Apr 2023 11:47:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141412 Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde mükellef tarafından belirlenen bir yöntem de kullanılabilir mi?

Emsallere uygun fiyat veya bedeller, geleneksel işlem yöntemleri olarak adlandırılan karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ve yeniden satış fiyatı yöntemleri ile işlemsel kâr yöntemleri olarak adlandırılan kâr bölüşüm yöntemi ve işleme dayalı net kâr marjı yöntemlerinden işlemin mahiyetine en uygun olan yöntem kullanılarak tespit edilir. Bu yöntemler arasında herhangi bir öncelik sırası yoktur.
Emsallere uygun fiyata yukarıda sayılan yöntemlerden herhangi birisiyle ulaşma olanağı yoksa; mükellef, işlemlerin mahiyetine uygun olarak kendi belirleyebileceği ve daha doğru sonuç verdiğine inandığı bir yöntemi de kullanabilir. İşleyiş sistemi mükellefler tarafından belirlenecek bu yöntemin de emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi zorunludur.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi-2/feed/ 0
Transfer Fiyatlandırılmasında Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde mükellef tarafından belirlenen bir yöntem de kullanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirilmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirilmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi/#respond Mon, 19 Dec 2022 10:44:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135647 Transfer fiyatlandırması nedir?

Transfer fiyatlandırması, ilişkili kişiler arasında yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedeli ifade eder.

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı nedir?

İlişkili kişiler arasında yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedeli ifade eden transfer fiyatlandırması, ilişkili kişiler arasındaki mal ve hizmet alım satımlarının, iktisadi ve ticari koşullar dikkate alınarak nasıl belirlenmesi gerektiği yönünde temel prensipleri ortaya koyan bir kavramdır. Örtülü kazanç dağıtımı ise kurum kazancının vergilendirilmeden kurum dışına aktarılmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla, transfer fiyatlandırması ve örtülü kazanç dağıtımı kavramları bir arada değerlendirildiğinde, “transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı”, ilişkili kişilerin aralarında yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerindeki fiyat veya bedeli, emsallerinden farklı tespit etmek suretiyle vergi matrahını aşındırmaları ve kurum kazancının vergilendirilmeden ilişkili kişilere aktarılması sonucunu doğurmaktadır.

İlişkili kişiler kimlerdir?

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri çerçevesinde ilişkili kişi sayılanlar aşağıda tanımlanmıştır.

Kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır. İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkate alınır.

Emsallere uygunluk ilkesi nedir?

İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir.

Emsallere uygun fiyat veya bedel, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. Bu fiyat veya bedel, işlem anında hiçbir etki olmaksızın objektif olarak belirlenen en uygun tutar olup, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyat veya bedelin bu tutar olması gerekmektedir.

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin düzenlemenin kapsamına giren mükellefler kimlerdir?

Türkiye’deki tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumların tamamı, transfer fiyatlandırması uygulamasının kapsamında olup bu gerçek kişi ve kurumların ilişkili kişilerle gerek yurt içi gerekse yurt dışı faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde değerlendirilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır.


“Kurum” ifadesi sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflar ile bunlara ait iktisadi işletmeleri ve iş ortaklıklarını kapsamaktadır.


Gelir Vergisi Kanunu yönünden, teşebbüs sahibinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılacaktır.


Gelir Vergisi Kanununun uygulamasında “teşebbüs sahibi” ifadesi, ticari ve zirai kazanç yönünden gelir vergisine tabi gerçek kişiler ile adi ortaklıkların ortakları, kollektif şirketlerin ortakları, adi ve eshamlı komandit şirketlerin komandite ortaklarını kapsamaktadır. 

Kontrol altındaki işlem ve kontrol dışı işlem nedir?

Kontrol altındaki işlem, birbirleriyle ilişkili olan kişiler arasındaki işlemleri ifade ederken kontrol dışı işlem, birbirleriyle herhangi bir şekilde ilişkisi bulunmayan kişiler arasındaki işlemleri ifade eder.

İç ve dış emsal nedir?

İç emsal, mükellefin ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade eder.

Dış emsal ise ilişkisiz kişilerin kendi aralarında yaptıkları karşılaştırılabilir nitelikteki işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade eder.

Karşılaştırılabilirlik analizi nedir?

Karşılaştırılabilirlik analizi, kontrol altındaki işlemler ile kontrol dışı işlemlerin karşılaştırılabilir olmasını ifade etmekte olup işlemler arasında maddi bir farklılık yoksa ya da var olan farklılıkların düzeltimlerle giderilmesi mümkünse, kontrol altındaki işlem ile kontrol dışı işlem karşılaştırılabilir nitelikte kabul edilir.

Kontrol altındaki işlemler ile kontrol dışı işlemler karşılaştırılırken öncelikle aşağıda belirtilen unsurların temel alınması gerekmektedir.

a) Mal veya hizmetlerin nitelikleri.
b) Gerçekleştirilen işlevler, kullanılan varlıklar ve üstlenilen riskler (işlev analizi).
c) Pazardaki ekonomik koşullar.
ç) Kurumların iş stratejileri.
(a) ve (b)’de yer alan unsurların karşılaştırılmasında sözleşme koşullarının da (sağlanan garantinin kapsamı ve süresi, lisansın süresi, coğrafi bölge gibi) dikkate alınması gerekmektedir.

İşlev analizi nedir?

Transfer fiyatlandırmasına konu işlemde ilgili tarafların;
tanımlanması ve karşılaştırmasını ifade eder.

İşlev analizinin işlem bazında yapılması ayrıca söz konusu analizin ilişkili kişilerle birlikte aşağıda sunulan örnek “İşlev-Risk Matrisi”nde gösterildiği gibi karşılaştırmalı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Karşılaştırma yapılırken işlev, risk ve varlıkların paylaştırılması puanlama yoluyla da yapılabilir.

İşlev – Risk Matrisi

İŞLEVLER MÜKELLEF İLİŞKİLİ KİŞİ
Üretim X
Satın alma X
Ar-Ge X
İnsan Kaynakları X
RİSKLER
Stok riski X
Kur riski X
VARLIKLAR
Tesis ve Makina X
Know-How X
Ticari Marka X

 

Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde hangi yöntemler kullanılabilir?

Mükelleflerin emsallere uygun fiyatı, aşağıda belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak belirlemesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen yöntemlere ilişkin ayrıntılı bilgiler 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde yer almaktadır.

Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde mükellef tarafından belirlenen bir yöntem de kullanılabilir mi?

Emsallere uygun fiyat veya bedeller, geleneksel işlem yöntemleri olarak adlandırılan karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ve yeniden satış fiyatı yöntemleri ile işlemsel kâr yöntemleri olarak adlandırılan kâr bölüşüm yöntemi ve işleme dayalı net kâr marjı yöntemlerinden işlemin mahiyetine en uygun olan yöntem kullanılarak tespit edilir. Bu yöntemler arasında herhangi bir öncelik sırası yoktur.

Emsallere uygun fiyata yukarıda sayılan yöntemlerden herhangi birisiyle ulaşma olanağı yoksa; mükellef, işlemlerin mahiyetine uygun olarak kendi belirleyebileceği ve daha doğru sonuç verdiğine inandığı bir yöntemi de kullanabilir. İşleyiş sistemi mükellefler tarafından belirlenecek bu yöntemin de emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi zorunludur.

Peşin fiyatlandırma anlaşması nedir?

Peşin fiyatlandırma anlaşması, ilişkili kişilerle yapılan işlemlere ilişkin transfer fiyatlandırmasının tespit edilmesinde belli bir süre için uygulanacak yöntemin mükellef ile İdare (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından anlaşılarak belirlenmesini ifade eder. İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan mükellef, gerekli bilgi ve belgelerle birlikte İdareye başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilecektir. Bu şekilde mükellef ile İdare arasında belirlenen yöntem, beş yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dâhilinde kesinlik taşır.

Peşin Fiyatlandırma Anlaşma başvurusu ve başvuru sırasında talep edilen bilgi ve belgelere ilişkin ayrıntılı açıklamalar 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde yer almaktadır.

Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına giren mükellefler kimlerdir?

Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına kurumlar vergisi mükellefleri girmektedir. Bu çerçevede;

ile ilgili olarak belirlenecek yöntem konusunda İdareye başvurmaları mümkün bulunmaktadır.

Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin süreç hangi aşamaları içerir?

Ön görüşme: Mükellef tarafından talep edilmesi durumunda, yazılı başvurudan önce, İdare ile ön görüşme yapılması mümkün bulunmaktadır. Ön görüşmede, anlaşmanın kapsamı ve ilgili işlemler ile anlaşma başvurusunun uygunluğu gibi konular ele alınır.

Yazılı başvuru ve İdareye sunulacak bilgi ve belgeler: Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin süreç, mükellefin yazılı başvurusu ile başlar. Söz konusu başvuru, 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ EK-1’de yer alan başvuru formuna uygun olarak yapılır. Formdaki bilgileri içermek kaydıyla mükellefler anlaşma başvurularını diledikleri formatta da hazırlayabilir.

Değerlendirme ve analiz: İdare, mükellefin yaptığı başvuruda yer alan bilgi ve belgeler üzerinden peşin fiyatlandırma anlaşmasının uygun olup olmadığını, ne tür bilgilere ihtiyaç olduğunu tespit etmek amacıyla ön değerlendirme yapar.

Söz konusu başvuruda yer alan bilgi ve belgelerin yeterli bir değerlendirme yapma olanağı sunmaması halinde, İdare mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabilir veya mükellef ile görüşmeler yapabilir.

İki taraflı veya çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin süreçte, diğer ülke vergi idaresine veya idarelerine sunulan bilgi ve belgelerin eş zamanlı olarak İdareye de sunulması gerekmektedir.

Gerekli veriler tamamlandıktan sonra, karşılaştırılabilir işlemlerin, kullanılan varlıkların, diğer düzeltimlerin, uygulanabilir yöntemlerin, anlaşma şartlarının ve diğer temel hususların değerlendirmesi yapılır.

Değerlendirme ve analiz sürecinin, tek taraflı peşin fiyatlandırma anlaşma başvurusunda altı ay, iki taraflı ve çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmaları başvurularında ise 12 ay içinde sonuçlandırılması esastır.

Anlaşmanın kabulü veya reddi: İdare yapılan değerlendirme ve analiz sonucunda, mükellefin başvurusunu aynen kabul edebilir veya gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla kabul edebilir ya da reddedebilir. İdarenin başvuruyu kabul etmesi halinde mükellef ile İdare arasında peşin fiyatlandırma anlaşması imzalanır.

İdareye yapılan tek taraflı peşin fiyatlandırma anlaşma başvurusu, başvuru talebine ilişkin yazının İdarenin kayıtlarına girdiği tarihten itibaren dokuz ay içinde sonuçlandırılır. Başvurunun bu süre içinde sonuçlandırılamaması durumunda, İdare ile mükellefin anlaşması halinde söz konusu süre uzatılabilir.

İki taraflı ya da çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin talepler, ilgili ülke veya ülkelerle yürürlükte olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları çerçevesinde değerlendirilir. İki taraflı ya da çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin süreçte, ilgili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına taraf devletlerden birinin vergi idaresi diğer devletin vergi idaresi ile temasa geçer. Diğer devletin idaresi ile anlaşmaya varılamaması halinde bu durum İdare tarafından mükellefe bildirilir.

İdareye yapılan iki taraflı ya da çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşma başvuruları, başvuru talebine ilişkin yazının İdarenin kayıtlarına girdiği tarihten itibaren 18 ay içinde sonuçlandırılır. Başvurunun bu süre içinde sonuçlandırılamaması durumunda, idareler ile mükelleflerin anlaşması halinde süre uzatılabilir.

Diğer taraftan, İdare tarafından talep edilen bilgi ve belgelerin belirlenen sürelerde ibraz edilmemesi ve bu durumun süreklilik arz etmesi halinde başvurular ret olunabilir.

Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin sürecin her aşamasında, mükellef ile karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunulur. Ayrıca, yapılan her anlaşma yalnızca ilgili mükellefe özgüdür ve bu mükellefi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla, yapılan anlaşmaların başka mükellefler tarafından emsal olarak kullanılması veya yapılan işlemlere ilişkin bir kanıt olarak sunulması mümkün değildir.

Anlaşmanın süresi: Peşin fiyatlandırma anlaşmasının süresi en fazla beş yıl olup imzalandığı tarihten itibaren anlaşmada belirlenen süre ve şartlar dâhilinde hüküm ifade eder.

Anlaşmanın takibi ve yıllık rapor: İdare, mükellefin anlaşmada belirlenen koşullara uyum gösterip göstermediğini ve/veya bu koşulların geçerliliğini sürdürüp sürdürmediğini, anlaşmada belirlenen süre boyunca mükellefin sunacağı peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin yıllık rapor üzerinden takip eder.


Söz konusu raporun, anlaşma süresi boyunca her yıl kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içinde 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ EK-2’de yer alan formata uygun şekilde hazırlanarak bir yazı ekinde İdareye gönderilmesi gerekmektedir.

Peşin fiyatlandırma anlaşması hükümleri geçmişe uygulanır mı?

6728 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrasına eklenen hükümle, mükellef ve Bakanlık, belirlenen yöntemin zamanaşımına uğramamış geçmiş vergilendirme dönemlerine de tatbik edilmesini, Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah hükümlerinin uygulanmasının mümkün olması ile anlaşma koşullarının bu dönemlerde de geçerli olması hâlinde, anlaşma kapsamına almak suretiyle sağlayabilir. Bu durumda, imzalanan anlaşma söz konusu hükümlerde yer alan haber verme dilekçesi yerine geçer, beyan ve ödeme işlemleri buna göre tekemmül ettirilir. Anlaşmanın geçmiş vergilendirme dönemlerine uygulanması sebebiyle daha önceden ödenen vergiler ret ve iade edilmez.

Hazine zararı nedir?

5766 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine yedinci fıkra olarak eklenen hükümle, tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü hazine zararının doğması şartına bağlanmıştır.

Hazine zararı emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlanmıştır.

İlişkili kişiler ile yapılan işlemler ile ilgili olarak düzenlenmesi/hazırlanması gereken belgeler nelerdir?

Mükelleflerin ilişkili kişiler ile gerçekleştirdikleri mal veya hizmet alım ya da satımı işlemleri ile ilgili olarak emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgeleri ispat edici kâğıtlar olarak saklamaları zorunludur. Mükellefler transfer fiyatlandırması konusuna giren işlemleri ile ilgili olarak İdareye sunacakları aşağıda açıklanan belgeleri ispat edici bu kâğıtlara dayanarak hazırlayacaklardır.

Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde yer alan “Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Form”u doldurmaları gerekmektedir. Ancak, söz konusu formun transfer fiyatlandırmasına ilişkin bölümü mükelleflerin ilişkili kişilerle gerçekleştirilen mal veya hizmet alım ya da satımı işlemlerinin bulunması durumunda doldurulacaktır.
Konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalara 24/04/2008 tarihli Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Formun Doldurulması hakkında yayınlanan Sirkülerde yer verilmiştir.

“Ülke Bazlı Raporlamaya İlişkin Bildirim Formu” Ülke Bazlı Rapor Kapsamına giren çok uluslu işletmeler grubu üyeleri tarafından; nihai ana işletme veya vekil işletme olup olmadıkları ve grup adına hangi işletmenin raporlama yapacağı ile hesap dönemi hakkındaki bilgiler, her yıl, raporlanacak hesap dönemini takip eden yılın Haziran ayı sonuna kadar 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğin 5 numaralı ekindeki içeriğe ve İnternet Vergi Dairesinde yer alan açıklamalara uygun şekilde doldurularak elektronik ortamda İnternet Vergi Dairesi üzerinden verilecektir.

Raporlanan hesap döneminden bir önceki hesap döneminin konsolide finansal tablolarına göre toplam konsolide grup geliri, 750 milyon Avro ve üzerinde olan çok uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesi veya vekil işletmesi, 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğin 6 numaralı ekinde belirtilen formata ve açıklamalara uygun olarak “Ülke Bazlı Rapor” hazırlar ve raporlanan hesap döneminden sonraki on ikinci ayın sonuna kadar elektronik ortamda İdareye sunar.

Çok uluslu işletmeler grubuna bağlı ve bir önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançodaki aktif büyüklüğü ve gelir tablosundaki net satışlar tutarının her ikisi de 500 milyon TL ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından “Genel Rapor” hazırlanır. Genel raporun, çok uluslu işletmeler grubuna bağlı kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, ilgili hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonuna kadar hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda, İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, kurumlar vergisi mükelleflerinden aşağıdaki tabloda belirtilenlerin 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Tebliğin 4 numaralı ekinde belirtilen formata uygun olarak “Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu”nu kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlamaları ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda İdareye ve vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz etmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, İdare gerekli gördüğü takdirde mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabilir. İlgili bilgi ve belgelerin yabancı dilde yazılmış olmaları halinde, bunların Türkçe çevirilerinin de ibraz edilmesi zorunludur.

Ayrıntılı açıklamaların yer aldığı ve Kasım/2010 tarihinde yayınlanan “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Rehber”e Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinin “Yardım ve Kaynaklar” bölümü “Rehberler” kısmından veya aşağıda belirtilen linkten ulaşılabilir.


https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/yayinlar/transfer_fiyatlandirma2010.pdf

Hangi mükellefler? Hangi işlemler?
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına Kayıtlı Mükellefler – Yurtiçi işlemler

– Yurtdışı İşlemler

Diğer Kurumlar Vergisi

Mükellefleri

– Yurtdışı işlemleri
– Serbest Bölgelerdeki

Mükelleflerle Olan İşlemleri

Serbest Bölgelerde Faaliyet Gösteren Kurumlar Vergisi Mükellefleri – Yurtiçi İşlemleri

 

Belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yapan mükellefler için ceza indirimi uygulaması nedir?

6728 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine sekizinci fıkra olarak eklenen hükümle, transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç) %50 indirimli olarak uygulanır.

Transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılan örtülü kazanç dağıtımında düzeltme işlemleri nasıl yapılır?

Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulamasında, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacaktır.


Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazancın kâr payı sayılması ile mükellefler bu kâr payına ilişkin olarak istisna hükümlerinden yararlanacağından, “karşı taraf düzeltmesi” bu şekilde, işleme taraf olanlar arasında gerçekleşmiş olacaktır. Dolayısıyla, dağıtılmış kâr payının net kâr payı tutarı olarak kabul edilmesi sonucunda ortakların hukuki niteliğine göre belirlenen oranlarda vergi kesintisi yapılması gündeme gelebilir.

Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilecektir. Ancak, bu düzeltmenin yapılabilmesi için örtülü kazanç dağıtan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması gerekmektedir. Örtülü kazanç dağıtılan kurum nezdinde yapılacak düzeltmede dikkate alınacak tutar, kesinleşen ve ödenen tutar olacaktır.

Verginin kesinleşmesi; dava açma süresi içinde dava açılmaması, yargı mercilerince nihai kararın verilmiş olması veya uzlaşmanın vaki olması gibi haller nedeniyle verginin kesinleşmesi ve itiraz edilmeyecek duruma gelmesidir.

Gayri maddi haklar nelerdir?

Gayri maddi haklar genel olarak; ticari gayri maddi haklar ve pazarlama amaçlı gayri maddi haklar olmak üzere iki grup altında değerlendirilmektedir.


Ticari gayri maddi haklar; bir malın üretiminde ya da bir hizmetin sağlanmasında kullanılan patentler, know-how, dizaynlar ve modeller ile müşterilere transfer edilen ya da ticari faaliyetin işletiminde kullanılan (bilgisayar yazılım programları gibi) ticari varlık niteliğine sahip gayri maddi hakları ifade etmektedir. Genel olarak yoğun ve maliyetli araştırma geliştirme faaliyetlerine dayalı olarak geliştirilen haklardır.

Pazarlama amaçlı gayri maddi haklar ise; bir ürün ya da hizmetin ticari amaçlı olarak kullanımına yardımcı olan ticari markalar ve ticari unvanlar, müşteri listeleri, dağıtım kanalları ile ilgili ürün açısından önemli bir promosyon değerine sahip nevi şahsına münhasır isimler, semboller ya da resimler gibi gayri maddi hakları ifade etmektedir. Bu tür hakların değeri, özellikle ticari marka ya da unvanın bilinirliğine, markaya ilişkin yürütülmekte olan araştırma geliştirme faaliyetlerine, mal veya hizmetin dağıtımına ve bulunabilirliğine ya da reklâm ve pazarlama faaliyetlerine dayalı olarak geliştirilen haklardır.

Gayri maddi haklarda emsallere uygunluk ilkesi nasıl uygulanır?

Gayri maddi haklara ilişkin emsallere uygun fiyat ya da bedelin belirlenmesinde gayri maddi hakkı devreden ile devralan taraf ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Gayri maddi hakka ilişkin emsal fiyat/bedel devreden yönünden, karşılaştırılabilir nitelikteki kontrol dışı işlemde, gayri maddi hakkın sahibinin söz konusu hakkı başkasına devretmeyi kabul edebileceği bedel olmalıdır. Devralan yönünden emsal fiyat/bedel, karşılaştırılabilir ilişkisiz bir kurumun faaliyetlerinde kullanmayı düşündüğü gayri maddi varlık için ödemeyi kabul ettiği tutarı ifade etmelidir.

Gayri maddi hakkın alım ya da satım işlemlerine yönelik olarak emsallere uygun fiyat/bedel tespiti 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde belirtilen yöntemler çerçevesinde yapılacaktır.

Hangi hizmetler grup içi hizmet olarak değerlendirilir?

Grup içi hizmet, ilişkili şirketler arasında gerçekleşen, genellikle ana şirketin bağlı şirketlerine veya aynı gruba bağlı şirketlerden birinin diğerlerine verdiği hizmetleri ifade etmektedir. Bu hizmetler tüm grup için yönetim, koordinasyon ve kontrol işlevlerinin sağlanmasını da içermekte olup, bu tür hizmetleri sağlamanın maliyeti, ana şirket, bu amaç için görevlendirilen bir grup üyesi veya diğer bir grup üyesi (grup hizmet merkezi) tarafından üstlenilebilmektedir.

Grup içi hizmetlerde emsallere uygunluk ilkesi nasıl uygulanır?

Grup içi hizmetlerle ilgili olarak;

Bu çerçevede; öncelikle hizmetin verilip verilmediğinin tespiti için hizmeti alan mükellefin ticari pozisyonunu güçlendirecek ticari veya ekonomik bir değer sağlayıp sağlamadığının dikkate alınması, bunun yanı sıra hizmet bedelinin hem hizmeti alan hem de hizmeti sağlayan bakımından ayrı ayrı ele alınarak emsallere uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

Emsallere uygun bedelin tespiti 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde belirtilen yöntemler çerçevesinde yapılacaktır.

 


Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transfer-fiyatlandirilmasinda-emsallere-uygun-fiyat-veya-bedelin-tespitinde-mukellef-tarafindan-belirlenen-bir-yontem-de-kullanilabilir-mi/feed/ 0
Şirketimiz eylül ayında binek araç aldı, araç KDV’siz bedelin sadece 230.000 TL’sini mi maliyete atmalıyız? https://www.muhasebenews.com/sirketimiz-eylul-ayinda-binek-arac-aldi-arac-kdvsiz-bedelin-sadece-230-000-tlsini-mi-maliyete-atmaliyiz/ https://www.muhasebenews.com/sirketimiz-eylul-ayinda-binek-arac-aldi-arac-kdvsiz-bedelin-sadece-230-000-tlsini-mi-maliyete-atmaliyiz/#respond Fri, 28 Oct 2022 06:46:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133659 Şirketimiz eylül ayında binek araç aldı, araç KDV’siz bedelin sadece 230.000 TL’sini mi maliyete atmalıyız? bir de 230.000 TL üzerine KDV ve ÖTV’yi eklemeli miyiz?

2022 YILINDA BİNEK OTO ALIMI VE AMORTİSMANKAYDI ÖRNEK UYGULAMA :

Konu ile ilgili olarak hazırladığımız örnek çalışma aşağıdadır. Rakamlarınıza uyarlayarak işlem yapınız.

01/01/2022 Tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

a)-Katma değer vergisi ve Özel tüketim vergisinin gider olarak yazılacak toplam tutarı 01/01/2022 den itibaren 200.000 TL dır. Bu tutardan fazlası KKEG olarak kayıt edilir.

b)- Amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutar; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 01/01/2022 den itibaren 230.000 TL, vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde ise 01/01/2022 tarihinden itibaren 430.000 TL dir.

1)- ÖTV ve KDV’nin MALİYETE EKLENMESİ HALİNDE

Örnek: (X) Anonim Şirketi genel yönetim hizmetlerinde kullanılmak üzere 15.01.2022 tarihinde KDV ve ÖTV hariç fiyatı 300.000 TL olan bir BİNEK otomobil satın almıştır. Söz konusu otomobil için 120.000 TL ÖTV ve 75.600 TL KDV ödenmiştir. Ödeme satın alma tarihinde banka üzerinden gerçekleşmiştir. Şirket, binek otomobilin ÖTV ve KDV’sini maliyete eklemiştir.
Binek otomobilin maliyete eklenmesi durumunda aracın muhasebe kaydı özellik arz etmemektedir. Özellik arz eden durum bu araca ilişkin amortisman kaydına ilişkindir.
Alış Muhasebe kaydı; 300.000+120.00+75.600)= 495.600

—————-15/01/2022———-
254 495.600

102 495.600

————–/———————

ÖTV ve KDV’si maliyete eklenen binek otomobilin 2022 yılı birinci geçici vergileme dönemi muhasebe kaydında dikkat edilmesi gereken husus; 430.000 TL’lik sınırdır. Vergilerin maliyete eklendiği durumda 2022 yılı için 430.000 TL’yi aşan araçlar için aşan kısım için ayrılan amortismanın KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.

3 aylık (Amortisman oranı %20) Amortisman tutarı: (495.600×0.20)x(3/12)= 24.780.- TL

Gider olarak dikkate alınabilecek tutar: (430.000/495.600) x 24.780 = 21.500,- TL

KKEG olarak dikkate alınacak tutar ( 24.780 – 21.500) = 3.280 TL

3 aylık Amortisman gider kaydı

—————-31/03/2022————-

760 / 770 21.500

689 (KKEG) 3.280

257 24.780

————–/————————–

2)- ÖTV ve KDV’nin MALİYETE EKLENMEYİP, GİDER YAZILMASI HALİNDE :

7194 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, binek otomobilin iktisabına ilişkin KDV ve ÖTV toplamının 200.000 TL’ye kadarlık kısmı ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Binek otomobile ilişkin KDV ve ÖTV tutarı toplamının bu tutarı aşan kısmı ise Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak işlem görecektir.

Örnek: (Z) LİMİTED Şirketi, genel yönetim hizmetlerinde kullanılmak üzere 15.01.2022 tarihinde KDV ve ÖTV hariç fiyatı 300.000 TL olan bir BİNEK otomobil satın almıştır. Söz konusu otomobil için 150.000 TL ÖTV ve 81.000 TL KDV ödenmiştir. Ödeme satın alma tarihinde banka üzerinden gerçekleşmiştir.

Söz konusu aracın ÖTV ve KDV toplamı (150.000 + 81.000) = 231.000 TL, 2022 yılı için öngörülen gider olarak yazılabilecek 200.000 TL’nin üzerinde olduğundan, limiti aşan 31.000 TL’lik kısmın KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.

Buna göre;
Binek otomobilin vergisiz bedeli: 300.000 TL,
Binek otomobil için ödenen KDV+ÖTV Tutarı: 231.000 TL.
Gider yazılabilecek KDV+ÖTV Tutarı: 200.000 TL.
KDV+ÖTV’nin KKEG olarak işlem görecek kısmı: 231.000 – 200.000 = 31.000 TL

Alış Muhasebe kaydı;

—————-15/01/2021————-

760 / 770 200.000

689 (KKEG) 31.600

254 300.000

102 531.600

————–/———————
Satın Alınan Yeni Binek Otomobilin 2022 Birinci Geçici Vergileme Dönemi Amortisman Kaydı Satın alınan ÖTV+KDV hariç iktisap bedeli (2022 ) 300.000 TL’yi aşan yeni binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın ancak bu tutara isabet eden kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir.

Buna göre;
Amortisman tutarı: (300.000×0.20)x(3/12)= 15.000 TL
Gider olarak dikkate alınabilecek tutar: (200.000/300.000)*15.000 =10.000 TL
KKEG olarak dikkate alınacak tutar: 15.000-10.000 =5.000 TL

3 aylık Amortisman kaydı
—————-31/03/2022————-

760 / 770 10.000

689 (KKEG) 5.000

257 15.0000

————–/——————————


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketimiz-eylul-ayinda-binek-arac-aldi-arac-kdvsiz-bedelin-sadece-230-000-tlsini-mi-maliyete-atmaliyiz/feed/ 0
Alınan erken ödeme ve avanslar için fatura düzenlenmesi zorunlu değildir https://www.muhasebenews.com/alinan-erken-odeme-ve-avanslar-icin-fatura-duzenlenmesi-zorunlu-degildir/ https://www.muhasebenews.com/alinan-erken-odeme-ve-avanslar-icin-fatura-duzenlenmesi-zorunlu-degildir/#respond Thu, 13 Oct 2022 08:08:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132932 10 aylık hizmet verecek bir işletmede bedelin peşin tahsil edilmesi sonucunda fatura bedelin tahsil edildiği ayda tamamına mı kesilmeli yoksa dönemsellik ilkesi gereği her aya tekabül eden kısım mı kesilmeli?

Özelge: Erken ödeme veya avanslarda faturanın düzenlenme zamanı ve vergilendirileceği dönem hk.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/alinan-erken-odeme-ve-avanslar-icin-fatura-duzenlenmesi-zorunlu-degildir/feed/ 0
Antrepodaki ürünler için ambalaj malzemesi, malzemenin nakliye gideri ve antrepoya ödenen bedelin indirim ve iadesi https://www.muhasebenews.com/antrepodaki-urunler-icin-ambalaj-malzemesi-malzemenin-nakliye-gideri-ve-antrepoya-odenen-bedelin-indirim-ve-iadesi/ https://www.muhasebenews.com/antrepodaki-urunler-icin-ambalaj-malzemesi-malzemenin-nakliye-gideri-ve-antrepoya-odenen-bedelin-indirim-ve-iadesi/#respond Thu, 24 Dec 2020 07:16:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99406 T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü

Sayı

:

21152195-130[99-2019.2252]-E.322301

02.11.2020

Konu

:

Antrepodaki ürünler için ambalaj malzemesi, malzemenin nakliye gideri ve antrepoya ödenen bedelin indirim ve iadesi

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; firmanızın yurt dışından satın alıp yetkili antrepoya getirdiği malları millileştirmeden paketleme gibi işlemler yaparak yurt dışına sattığı, bu işlemler sırasında transit malların paketlenmesinde sarf olacak ambalaj malzemesi alımı ve iş yerinizden antrepoya nakli için katma değer vergisi (KDV) ödendiği belirtilerek ambalaj gideri, antrepoya kadar ambalaj malzemesinin nakliye gideri ve ayrıca yetkili antrepo firmasına ödenen bedel için ödenen KDV’nin indirilip indirilemeyeceği ve mal antrepodan yurt dışı edildiğinde yüklenilen KDV’nin iade alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,

– 12/1 inci maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için; teslimin, yurt dışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya veya 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması veya malların yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmesi gerektiği,

– 30/a maddesinde; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca KDV’den istisna edilen işlemler hariç) vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği,

– 32 nci maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV’nin, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı

hükümleri yer almaktadır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “İhracat İstisnası” başlıklı (II/A) bölümünün “İstisnanın Kapsamı ve Beyanı” başlıklı (1.1.1.) alt bölümünde, “3065 sayılı Kanundaki istisna uygulamasında ihracat, esas itibarıyla, serbest dolaşımda bulunan bir malın dış ticaret ve gümrük mevzuatları doğrultusunda, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesi dışına çıkarılmasıdır. Dış ticaret mevzuatında ihracat olarak değerlendirilen ancak, 3065 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ve Tebliğin bu bölümünde belirlenen şartları taşımayan işlemlerin ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.” açıklamaları yer almaktadır.

Bu çerçevede, yurt dışından satın alınıp yetkili antrepoya getirilen malların millileşmeden (serbest dolaşıma sokulmadan) tekrardan yurt dışı edilmesi işlemi, malların teslim anında Türkiye’de bulunması şartı sağlanmadığından, KDV Kanununun 6 ncı maddesine istinaden KDV’ye tabi olmayacak ve ihracat olarak değerlendirilmeyecektir.

Buna göre, transit malların paketlenmesinde kullanılacak ambalaj malzemesi alımı, antrepoya kadar ambalaj malzemesinin nakliyesi ve antrepodaki yetkili firmaya ödenen bedel üzerinden hesaplanan KDV’nin, 3065 sayılı Kanunun 30/a maddesi uyarınca firmanız tarafından indirim ve iadeye konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/antrepodaki-urunler-icin-ambalaj-malzemesi-malzemenin-nakliye-gideri-ve-antrepoya-odenen-bedelin-indirim-ve-iadesi/feed/ 0
Uluslararası Taşımacılık İstisnasında Bedelin Döviz cinsinden hesaplanması https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-istisnasinda-bedelin-doviz-cinsinden-hesaplanmasi/ https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-istisnasinda-bedelin-doviz-cinsinden-hesaplanmasi/#respond Thu, 29 Oct 2020 08:42:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95233

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

84974990-130-127301

24.04.2017

Konu

:

Uluslararası Taşımacılık İstisnasında Bedelin Döviz cinsinden hesaplanması hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinizin uluslararası taşımacılık işi ile iştigal ettiği, taşınacak yük araçlara yüklendiği anda döviz cinsinden fatura düzenlendiği, malın yüklendiği andan çıkış gümrüğüne kadar yapılan harcamalara ilişkin KDV’nin iadesinin talep edileceği belirtilerek, bedelin hesaplanmasında fatura tarihindeki döviz kurunun mu yoksa aracın gümrükten çıktığı andaki döviz kurunun mu esas alınacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

7 nci maddesinde, Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık ile transit taşıma işlerinde, hizmetin iç parkura isabet eden kısmının Türkiye’de yapılmış sayılacağı,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

14 üncü maddesinde, transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işlerinin vergiden istisna olduğu,

26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği, cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Maliye Bakanlığının belirleyeceği

hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/C-1.1.) bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun (14/1) inci maddesinde Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak yayımlanan 84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.

İstisna kapsamına;

– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’den geçerek yabancı bir ülkede sona eren,

– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’de sona eren,

– Türkiye’de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren

taşıma işleri girmektedir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin (III/A-1.1.) bölümünde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği günkü Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrileceği, Merkez Bankasınca Resmi Gazetede ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde ise cari döviz kurunun esas alınacağı belirtilmiştir.

Buna göre, uluslararası taşımacılık faaliyetinde vergiyi doğuran olay hizmetin ifası ile, hizmetin ifasından önce fatura düzenlenmesi halinde ise faturanın düzenlendiği tarihte meydana gelmekte olup, Şirketinizce fatura hizmetin ifasından önce düzenlendiğinden, bedelin hesaplanmasında faturanın düzenlendiği tarihteki döviz kurunun esas alınması gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-istisnasinda-bedelin-doviz-cinsinden-hesaplanmasi/feed/ 0
Tahsildar alındısı ile belediyeye ödenen bedel BA formunda beyan edilecek mi? KDV’si indirim konusu yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/tahsildar-alindisi-ile-belediyeye-odenen-bedel-ba-formunda-beyan-edilecek-mi-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tahsildar-alindisi-ile-belediyeye-odenen-bedel-ba-formunda-beyan-edilecek-mi-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Tue, 12 Feb 2019 14:30:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=46545

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı : 50426076-130[29-2015/20-1258]-2950 14.01.2019 Konu : Tahsildar alındısı karşılığında belediyeye ödenen bedelin BA formunda beyan edilmesi ve KDV den indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk.

 

İlgi : …tarih ve…sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda,…Belediyesinden almış olduğunuz kum ile ilgili olarak belediye tarafından tahsildar alındısı düzenlendiğinden bahisle,  söz konusu alım için düzenlenen tahsildar alındısının fatura veya benzer vesika mahiyetinde kabul edilip edilmeyeceği, yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı ile söz konusu alımın Ba formunda bildirilip bildirilmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

 

A-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

3065 sayılı KDV Kanununun,

-29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirebilecekleri,

-29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

-34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, a1ış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

-53 üncü maddesinde, bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır.

 

Konuya ilişkin olarak 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin “III/C-5.İndirimin Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünde “3065 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine göre, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin indirilebilmesi için aşağıda sayılan iki şartın  gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

 

a)”Vergi, alış faturası veya benzeri vesikalar ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmeli,

b)Söz konusu vesikalar, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni defterlere kaydedilmelidir” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, KDV mükelleflerinin kendilerine yapılan teslim ve hizmetlere ait katma değer vergisini indirim konusu yapabilmesi için öncelikle bu işlemlere ilişkin katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.

 

    B-VERGİ USUL KANUNUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

 

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülükleri bulunmaktadır. Söz konusu yükümlülüğün, 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin konusunu oluşturmaktadır.

Anılan Tebliğin (1.2.1) numaralı bölümünde “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir”  hükmü yer almaktadır.

(1.2.2) numaralı bölümünde ise “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”nun Tablo II alanında bildirilecektir”  açıklamaları yer almaktadır. Bu kapsamda belgenin türüne bakılmaksızın, yapılan mal ve hizmet alım satımlarının 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirimlerine dahil edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan; anılan Kanunun 153’üncü maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerinin işe başlamayı vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları; 172’nci maddesinde ise, iktisadi kamu müesseselerinin defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabi oldukları, 177’nci maddesinde de kurumlar vergisine tabi olan diğer tüzel kişilerin birinci sınıf tüccar oldukları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca mezkûr Kanunun 229’uncu maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” 231’inci maddesinin 5 numaralı bendinde ise “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır” hükmü yer almaktadır.

232’nci maddesinde de birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarında fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan kanun hükümlerine göre; … Belediyesine ait kum ocağı nedeniyle belediyeye bağlı bir iktisadi işletme oluştuğu ve söz konusu işletme birinci sınıf tüccar hükmünde bulunduğundan Vergi Usul Kanununda belirtilen tüm vergisel yükümlülüklerin (defter tutma, belge düzenleme vs.) yerine getirilmesi zorunlu olup söz konusu kum ocağından yapılan kum alışlarınız nedeniyle tevsik edici belge olarak fatura düzenlenmesi ve birinci sınıf tüccar olan kurumunuzca da fatura istenmesi gerekmektedir.   

 

 

 

 

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Ciro prim bedeli faturasını ba, Bs’de ve KDV’de bildirecek miyiz?

 

Altın ve gümüş alış ve satışları Ba- Bs bildiriminde beyan edilir mi?

 

Kiralar BA-BS Formu İle Bildirilecek midir?

 

Millileştirmeden sattığımız ürünleri Ba-Bs formu ile nasıl beyan edeceğiz?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/tahsildar-alindisi-ile-belediyeye-odenen-bedel-ba-formunda-beyan-edilecek-mi-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0