BAĞ-KUR – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 24 Jan 2024 17:54:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Sosyal Medya İçerik Geliri Elde Edenler Bağkur’lu Olmak Zorunda Mı? https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/#respond Wed, 24 Jan 2024 17:54:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148879 Tiktok platformunda yayın yapan kişi için vergi dairesinden istisna yazısı alınmış olup bankadan da hesap açılmıştır. Bu kişi için BAĞ-KUR açılışı yapılacak mı? BAĞ-KUR tahakkuk etmemesi içinde istisnadan faydalanabiliyor muyuz?

Kişinin vergi mükellefiyeti ypk ve işveren sıfatı taşımıyor ise 4b kapsamında değildir.

 

Ancak; 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) bendi ise kendi nam ve hesabına çalışanlar eski adıyla Bağkur statüsünden sigorta primi ödemek zorundadır.

Ticari veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar 4/1-b (eski adıyla BağKur) kapsamına girmektedir. Bir başka deyişle elde edilen gelirleri veya mükellefiyet türleri gelir vergisinden istisna edilmiş olsa dahi vergi mükellefiyetlerinin olması bu kişileri 4/1-b (eski adıyla BağKur) sigortalısı kapsamına sokuyor.


İLİNTİLİ İÇERİK
Resmî Gazete Tarihi: 12.01.2005 Resmî Gazete Sayısı: 25698

BAĞ-KUR İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı,  Bağ-Kur  kapsamında   isteğe  bağlı   sigortalılığın usul ve esaslarını  düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik; isteğe bağlı sigortalı olabileceklerin niteliklerini,  başvurma usulünü, sigortalılığın başlangıcını ve  sona ermesini,  basamak  seçimini  ve  yükseltilmesini,  primlerin ödenmesini ve hizmet borçlanmasının usul ve  esasları ile sağlanan  sigorta  yardımlarını kapsar.

Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik; 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar  Kanununun  79 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bağ-Kur veya Kurum: Esnaf  ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar  Kurumu  Genel Müdürlüğünü veya Bağ-Kur İl Müdürlüklerini,

b) 1479 sayılı Kanun: 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar  ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununu,

c) 2926   sayılı   Kanun: 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda  Kendi  Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar   Kanununu,

d) 2829 sayılı Kanun: 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunu,

e) İsteğe Bağlı  Sigortalılık: 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar   Kanununa  göre isteğe bağlı sigortalı olanları,

f) Sigortalı: Bu Yönetmeliğe göre isteğe bağlı sigortalı olanları,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

İsteğe Bağlı Sigortalılığa İlişkin Hükümler

İsteğe Bağlı Sigortalılık Hakkından Yararlanacaklar 

Madde 5 — Kanunla  veya Kanunların  verdiği yetkiye  dayanılarak  kurulan   sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya  kesenek ödemeyen, bu  kuruluşlardan  malullük ve yaşlılık  aylığı  ile daimi tam iş göremezlik geliri almayan ve onsekiz yaşını  dolduran;

a) Ev  kadınları,

b) Herhangi bir işte  çalışmayanlar,

c) Bağ-Kur’a  tabi  zorunlu sigortalılığı  sona erenler,

d) Yurt dışındaki  vatandaşların yanlarında bulunan  ve  herhangi bir  işte çalışmayan eşleri,

e) Türkiye’de  ikamet  eden   ve  herhangi  bir  işte  çalışmayan  yabancı  uyruklular,

talep  etmeleri  halinde  isteğe bağlı sigortalı  olabilirler.

Kuruma isteğe bağlı sigortalı olarak tescili yapılan ancak daha sonra birinci  fıkrada öngörülen şartları taşımadığı anlaşılanların sigortalılığı;

a) Öngörülen şartları halen taşımıyor iseler, tescil tarihinden itibaren,

b) Öngörülen  şartlara daha sonra haiz olmuş iseler, bu şartlara haiz oldukları tarihe kadar olan kısmı,

iptal edilir ve  ödedikleri  primler talepleri halinde kendilerine iade edilir.

İsteğe Bağlı  Sigortalılık Talebi

Madde 6 — Bağ-Kur’a tabi zorunlu sigortalılığı sona erenlerden isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler veya isteğe bağlı  sigortalılığını sona erdirenlerden  tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler dilekçe ile, ilk kez Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalısı olmak isteyenler ise ikametgahlarının bulunduğu köy veya mahalle muhtarları  tarafından onaylanmış Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Giriş Bildirgesi ile ikametgahlarının bulunduğu yerdeki İl Müdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir.

Yurt dışından isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler, Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Giriş Bildirgelerini ikamet ettikleri ülkede bulunan konsolosluğa veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği ya da Ataşeliğine onaylattıktan sonra doğrudan Genel Müdürlüğe göndermeleri gerekmektedir. İl Müdürlüklerine  yapılan başvurular Genel Müdürlüğe gönderilir.

İsteğe bağlı sigortalılığı bu Yönetmeliğin 8 inci  maddesinin ikinci fıkrasına göre sona erenlerin daha sonra yaptıkları prim ödemeleri de  yeniden  sigortalılık talebi olarak değerlendirilir.

İsteğe Bağlı Sigortalılığın Başlaması

Madde 7 —  İsteğe bağlı sigortalılık, talep dilekçesinin  veya isteğe bağlı   sigortalılık giriş bildirgesinin   Kurum kayıtlarına  girdiği  tarihten itibaren başlar.

Ancak;

a) 1479  ve   2926  sayılı  Kanunlar  kapsamında  zorunlu  sigortalılığı sona erdikten sonra isteğe bağlı sigortalı   olmak isteyenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları, zorunlu sigortalılık sürelerine ait prim ve gecikme zammı borçlarını ödedikleri tarihten,

b) Diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamındaki zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılıkları  veya   1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki zorunlu sigortalılıkları devam ederken isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanların sigortalılıkları anılan Kanunlara tabi sigortalılıklarının sona erdiği tarihi takip eden günden,

itibaren başlatılır.

Bu  Yönetmeliğin  8 inci  maddesinin ikinci fıkrasına  göre  sigortalılığı  sona erdirilenlerin, prim ödemeye başladıkları  ayın başı  itibariyle  sigortalılıkları  yeniden başlatılır.

İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ermesi

Madde 8 — İsteğe bağlı sigortalılık;

a) Sigortalının  sigortalığının sona erdirilmesine ilişkin  yazılı talebinin kurum kayıtlarına girdiği tarihte,

b) 1479 sayılı  Kanunun 24 üncü maddesine göre zorunlu sigortalılığın başladığı tarihte,

c) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten bir gün  önce,

d) T.C. Emekli Sandığına tabi olarak çalışmaya başlayanların emekli keseneklerinin kesildiği tarihten bir gün önce,

e) Yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yazılı talebin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihte,

f) Malullük aylığı bağlanması halinde, maluliyete esas rapor tarihinde,

g) Sigortalının ölümü halinde;

1) Bir süre prim ödenmişse en son primi ödenen ayın sonu itibariyle,

2) Hak sahiplerince ödeme tarihinde, sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza borcundan az olması  halinde ölüm tarihinde,

sona erer.

Ayrıca, sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza borcundan fazla olması halinde; sigortalının daha önce ödediği primlerin bilgisayar ortamında tespit edilen ve tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, Kurumca sona erdirilir.

Gelir Basamaklarının Seçimi 

Madde 9 — İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler,  1479 sayılı Kanunun 50 nci maddesinde belirlenen gelir basamaklarından ilk oniki basamaktan dilediklerini  seçebilirler.

Ancak, Bağ-Kur’a tabi zorunlu  sigortalı olduktan sonra ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanların basamakları zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihte bulundukları  basamaklara,  diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalı olduktan sonra  ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanların basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre  dikkate alınarak, intibak ettirilmek suretiyle  belirlenir.

İsteğe bağlı sigortalılığı  sona erdikten sonra,  diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olup, yeniden isteğe bağlı  sigortalı olanların basamakları ise diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirlenir.

Gelir Basamaklarının  Yükseltilmesi

Madde 10 — Sigortalıların seçtikleri veya intibak ettirildikleri ilk oniki basamakta bekleme süresi bir yıl, onüçüncü basamaktan itibaren  her bir basamakta bekleme süresi ise  iki yıldır.

İlk onbir basamakta bulunan sigortalıların basamakları; bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydı ile talep aranmaksızın, bir yıllık prim ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden ay başı itibariyle,  Kurumca bir üst basamağa yükseltilir.

Onikinci basamaktan itibaren sigortalıların basamakları; talepte bulunmaları ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibariyle prim ve gecikme zammı borcu bulunmaması şartıyla, talep tarihini takip eden aybaşı itibariyle bir üst basamağa yükseltilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Primlerin Hesaplanması, Borçlanma ve Sağlanan Yardımlar

Primlerin Hesaplanması, Ödenmesi ve Tahsili Usulleri

Madde 11 — İsteğe bağlı sigortalıların giriş keseneği, prim ve basamak yükseltme  farklarının  hesap ve tahsilinde  bu Yönetmeliğin 8 inci  maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydı ile 1479 sayılı Kanunun İkinci Kısmının Primler başlıklı  Beşinci  Bölümünde yer alan ve isteğe bağlı sigortalılıkla bağdaşan hükümler uygulanır.

1479 ve  2926 sayılı Kanunlara  tabi  zorunlu  sigortalılığı sona erdikten sonra,  isteğe bağlı sigortalılık talebinde  bulunmadan  yapılan  ödemeler; sigortalı veya   hak sahiplerinin talebi halinde, ödemenin  yapıldığı aydan  başlamak  üzere  ödemelerin  primleri  tam olarak  karşıladığı  aylar itibariyle  sigortalılık   süresi olarak  değerlendirilir. Ancak, bu şekilde  yapılan ödemeler isteğe bağlı sigortalılığın  başlangıcı  olarak değerlendirilmez.

İsteğe Bağlı Sigortalıların Borçlanması

Madde 12 — İlk defa isteğe  bağlı sigortalı olanlardan, 4/5/1979 tarihi itibariyle kadın iseler 40, erkek iseler 45 yaşını dolduranlar,  sigortalı  oldukları  tarihten  geriye  doğru  10  yıllık  sürenin  tamamını, sigortalılığının başlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde  talepte  bulunmak  kaydıyla  borçlanabilirler.  Bağ-Kur  ile diğer sosyal  güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık süresi bulunanlar ise ancak on yıla tamamlayacak kadar süreyi borçlanabilirler.

Borçlanılan süre, yaşlılık aylığı bağlanmasında, borcun sona erdiği tarihten itibaren bir yıl  sonra sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.

Borçlanma primi, talep tarihinde sigortalının  seçtiği veya intibak ettirildiği basamak ve prim tutarları üzerinden hesaplanır ve mümkün olduğu takdirde talep esnasında kendisine veya  bilinen son adresine tebliğ edilir. Ancak bu bildirim hiçbir zaman iki yıllık borçlanma  primini ödeme süresini kesmez. Borçlanma primi sigortalılığın başlangıç tarihinden itibaren iki yıl içinde ödenir. Borçlanma primini ödemeden ölen sigortalıların hak sahipleri de  bu süre içinde   borçlanma  primini  ödeyebilirler. Sigortalılığın  başlangıç   tarihinden  itibaren  iki  yıl içinde borçlanma  primlerinin tamamen ödenmemesi halinde, borçlanma talepleri geçersiz sayılır.

Bu Yönetmeliğe göre borçlanılmış veya borçlanılacak süreler, 2829 sayılı Kanun hükümleri gereğince diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre bağlanacak aylıklarda birleştirilecek hizmet sürelerine dahil edilmez. Bu suretle dikkate alınmayan sürelere ait borçlanma primleri, talep halinde sigortalıya veya mirasçılarına geri verilir.

Sağlanan Sosyal Sigorta Yardımları

Madde 13 — İsteğe bağlı sigortalılar ve bunların hak sahipleri 1479 sayılı Kanunun malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası haklarından zorunlu sigortalılar gibi yararlanırlar. Ancak, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu malullük ve ölüm aylığına ilişkin hükümler bu sigortalılar hakkında uygulanmaz.

4/10/2000 tarihinden sonra sigortalı olanlar sağlık sigortası yardımlarından yararlanamazlar. Ancak, bu tarihten önce sağlık sigortası yardımlarından  yararlananlar   ile   1479  sayılı   Kanunun  Geçici  23  üncü   maddesine  göre   sağlık sigortası  yardımlarından  yararlanacak  olanların  hakları  saklıdır.  Bu  şekilde sağlık sigortasından yararlanan sigortalılar 1479 sayılı Kanunun Ek 15 inci  ve Geçici 7 nci maddesine göre sağlık sigortası primi ödemek zorundadırlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Tebligatlar

Madde 14 — Bu Yönetmeliğin uygulanmasında sigortalıya  yapılacak tebligatlar, sigortalının Kuruma bildirdiği son adresine posta  işletmesi aracılığıyla iadeli taahhütlü şekilde  yapılır. Sigortalının son adresine  yapılan  tebligat sigortalıya  yapılmış sayılır.

Yönetmelikte Hüküm Bulunmayan Haller

Madde 15 — Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda, 1479 sayılı Kanun ile bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe  konulan Yönetmeliklerin, isteğe bağlı sigortalılıkla bağdaşan hükümleri uygulanır.

Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat

Madde 16 — 5/8/1988 tarihli ve 19890 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 – (Ek:RG-30/07/2005-25891) 17/10/1983 tarihli 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre 2/8/2003 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanlar 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 22 nci maddesine göre basamak intibaklarının yapıldığı tarihe kadar primlerini üçer aylık dönemler halinde ve 2926 sayılı Kanuna göre tespit edilen basamak ve primler üzerinden ödemeye devam ederler. Ancak, sigortalının toplam borcunun iki dönem prim ve ceza borcundan fazla olması halinde; sigortalılık daha önce ödenen primlerin bilgisayar ortamında tespit edilen ve tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle Kurumca sona erdirilir.

Madde 17 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 18 –(Değişik:RG-30/07/2005-25891)  Bu Yönetmelik hükümlerini Bağ-Kur Genel Müdürü yürütür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/feed/ 0
Kendisi SSK (4/1-a) emeklisi olan kişi vefat eden eşinin Bağkur (4/1-b) emekli maaşını da alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/kendisi-ssk-4-1-a-emeklisi-olan-kisi-vefat-eden-esinin-bagkur-4-1-b-emekli-maasini-da-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kendisi-ssk-4-1-a-emeklisi-olan-kisi-vefat-eden-esinin-bagkur-4-1-b-emekli-maasini-da-alabilir-mi/#respond Tue, 11 Jul 2023 01:57:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144184 4A Kapsamında emekli olan bekar Bayan, İsteğe bağlı (bağ-kur) sigorta kapsamında emekli olan ve 2023 yılında vefat eden annesinin emekli maaşını alabilir mi?

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.


BENZER İÇERİKLER

ÖLÜM AYLIĞI HAKKINDA TEMEL BİLGİLER 

Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları Nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

 Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmamaktadır.

Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınmaktadır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

Ölüm Aylığı Kimlere Bağlanır?

 Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına,

bağlanır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Çocuklarına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların cinsiyeti, yaşı, malul olup olmaması, öğrenim durumu ve medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için  yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

şarttır.

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

Malul çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için ;

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen malul çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

Malul çocuklara bağlanan ölüm aylıkları;

– Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları tarihi,

– Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı tarihi,

– Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Anne Ve/Veya Babasına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat eden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur. Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır. Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır. Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise, yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ölüm Aylığı Bağlanması İçin Nereye Ve Nasıl Başvurulur? Müracaat İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

4(a) (SSK)kapsamında ilk ölüm aylığı bağlama işlemleri için Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğümüze, ölüm aylığı bağlandıktan sonraki ikincil işlemleriniz için ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

4(b) (BAĞ-KUR) kapsamındaki ölüm aylığı bağlama işlemleri için sigortalının dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerimize Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

Gelir/Aylık/Ödenek Talep belgesine;

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda)

eklenir.

5510 Sayılı Kanuna tabi kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalıların hak sahipleri ile 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların hak sahipleri ise  Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine müracaat etmeleri gerekir.

Ayrıca, www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden başvuru imkanı bulunmaktadır.

Kurumumuz ve MEB ve YÖK arasında yapılan protokol kapsamında öğrenci belgeleri elektronik ortamda temin edilmektedir. Öğrenci belgesinin güncel olup olmadığı konusunda tereddüt edilmesi durumunda hak sahiplerinden talep edilmektedir.

5434 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Dul ve Yetim Aylığı Bağlananların Aylıkların Kesilmesi

Dul Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Harp malulü ile evlenen kadının aylıkları kesilmemektedir. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanmaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre dul aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmemektedir. Ancak, çalışılan statüye göre aylık bağlama oranları değişmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek/ilave ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. 

Kız ve Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Yetim aylığı almakta iken evlenen erkek ve kız yetimin aylıkları kesilmektedir.
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre yetim aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, ve 4/1-b statüsünde çalışmaya başlamaları halinde yetim aylıkları kesilmemektedir. 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince yetim aylığı alanların 5510 sayılı Kanunun 4/1-c statüsünde çalışması halinde, yetimin aylığı göreve girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilecektir.
  • Öğrenim Durumu Değişikliği Nedeniyle Aylıkların Kesilmesi: Erkek yetimlerin ölüm tarihinde 18, ortaöğrenim yapmakta ise 20, yükseköğrenim yapmakta ise 25 yaşını doldurması halinde aylıkları kesilmektedir. Ayrıca, 25 yaşını doldurmayan erkek yetimin bir yüksek öğrenimi bitirmesinden sonra ikinci bir yüksek öğrenimde geçen süreleri ile doktora veya ikinci defa yapılan master veyahut lisans üstü uzmanlık öğreniminde geçen süreleri için aylık bağlanmamakta, ödenen aylıklar kesilmektedir.

Malul Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan malul erkek yetimin 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları kesilmektedir.
  • Evlenme: Malul erkek yetimin evlenmesi halinde aylıkları kesilmemektedir.

Anne ve Babanın Yetim Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan anne ve babanın 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları kesilmektedir.
  • Evlenme: Aylık almakta iken evlenen babanın aylığı kesilmemektedir. Ancak aylık almakta iken evlenen annenin aylığı evlenme tarihini takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir.
  • Vazife ve harp malullerinin annelerine bağlanmış olan aylıklar evlenmeleri halinde ise kesilmemektedir. Ayrıca, vazife ve harp malullerinin baba ve annelerine bağlanmış olan aylıklar 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde de kesilmemektedir.

 


Kaynak: SGK, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kendisi-ssk-4-1-a-emeklisi-olan-kisi-vefat-eden-esinin-bagkur-4-1-b-emekli-maasini-da-alabilir-mi/feed/ 0
2023 Bağkur Prim Tutarı https://www.muhasebenews.com/2023-bagkur-prim-tutari/ https://www.muhasebenews.com/2023-bagkur-prim-tutari/#respond Sat, 07 Jan 2023 07:41:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136733 5510 sayılı Kanunun 4 -1/b kapsamındaki bağ kur sigortalıların prime esas kazanç tutarları;

– (1), (2), (3) ve (4) numaralı alt bentlerine tabi sigortalıların ödeyecekleri prim tutarı, Bunların prim oranları %34,5 dur. 

Günlük kazanç alt sınırına göre 

333,60 TL x 30 x % 34,5 = 3.452,76 TL,

Günlük kazanç üst sınırına göre 

2.502,00 TL x 30 x % 34,5 = 25.895,70 TL

 


Kaynak: 5510 SGK Kanunu, TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-bagkur-prim-tutari/feed/ 0
Genç girişimci kapsamında yeni açılışı yapılacak bir şahıs işletmesi açılış sonrasında bir süre başka bir yerde 4/1-a’lı çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/genc-girisimci-kapsaminda-yeni-acilisi-yapilacak-bir-sahis-isletmesi-acilis-sonrasinda-bir-sure-baska-bir-yerde-4-1-ali-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/genc-girisimci-kapsaminda-yeni-acilisi-yapilacak-bir-sahis-isletmesi-acilis-sonrasinda-bir-sure-baska-bir-yerde-4-1-ali-calisabilir-mi/#respond Thu, 10 Nov 2022 02:25:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134348 Genç girişimci kapsamında yeni açılışı yapılacak bir şahıs işletmesi mükellefinin açılış tarihinden itibaren 3 ay daha başka bir işyerinde SSK olarak çalışması halinde 12 aylık BAĞ-KUR teşvikinde kalan 9 ay için BAĞ-KUR teşvikinden yararlanabilir mi? ssk olarak çalışması bğkur teşviği almasına engel midir?

Kişinin 4/1-a statüsünde çalışması desteğin alımına engel teşkil etmektedir.

Genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan ve vergi mükellefiyeti başlangıç tarihi itibari ile 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan, ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primleri 1 yıl süreyle prime esas kazanç alt sınırı üzerinden Hazinece karşılanır. Adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece 1 ortak faydalanır.


Gelir Vergisi Kanununda yer alan Genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin madde

Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

(*)(6663 Sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen mükerrer madde Yürürlük; 10.02.2016)

Mükerrer Madde 20

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması halinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 

(*)Değişmeden önceki şekli : Mükerrer Madde 20 Eğitim, Öğretim ve Sağlık Hizmet İşletmelerinde Kazanç İstisnası

(3946 sayılı Kanunun 38’inci maddesiyle kaldırılmıştır. Yürürlük; 1.1.1994)(*)

(*) (Kaldırılmadan önceki şekli) Mükerrer Madde 20 – (3239 sayılı Kanunun 41’inci maddesiyle eklenen madde) Okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere, yurt ve sağlık tesislerinin (huzurevleri dahil) işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde 5 yıl süreyle Gelir Vergisinden müstesna tutulurlar. İstisna, kuruluşların faaliyete geçtiği tarihten itibaren başlar.

Bu kuruluşların kalkınmada öncelikli yörelerde kurulması halinde bunlardan elde edilecek kazançlar yukarıdaki şartlar dahilinde 10 yıl süreyle gelir vergisinden müstesna tutulur.

İlgili Tebliğ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 10/2/2016 tarihli ve 29620 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ve 2 nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflere uygulanacak indirime ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 6663 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek 10/2/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

“Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları

MADDE 3 – (1) İstisnadan;

a) Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş,

b) Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış,

tam mükellef gerçek kişiler yararlanır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen kişilerin istisnadan yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

a) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmesi.

1) Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği hususu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilir.

2) İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanununda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamaz.

b) Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.

1) İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.

2) Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir.

3) İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.

4) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartını sağlayan mükelleflerin, faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırması istisna şartını bozmaz.

5) Seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici sürelerde fiilen işin başında bulunulmaması halinde de söz konusu şart ihlal edilmiş olmaz.

(3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:

a) Faaliyetin ortaklık olarak yürütülmesi.

1) Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Bu durumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.

Örnek 1: Bay (A), Bay (B) ve Bay (C), 17/2/2016 tarihinde adi ortaklık şeklinde lokanta işletmeciliği faaliyetine başlamış olup faaliyete başlanıldığı tarihte Bay (A) 27, Bay (B) 29, Bay (C) ise 32 yaşındadır. Buna göre; Bay (C), 29 yaş şartını ihlal ettiğinden ortakların hiçbiri istisnadan faydalanamayacaktır.

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.

Örnek 2: Bay (D), 20/2/2016 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

2) Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.

Örnek 3: 4/4/2016 tarihinde kırtasiye işletmeciliği faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bay (C), söz konusu istisnadan bir yıl yararlandıktan sonra 3/2/2017 tarihinde vefat etmiştir. İşletmeyi devralan eş istisnaya ilişkin diğer şartları taşımaktadır.

Buna göre, 2017 yılına ilişkin istisna tutarından; Bay (C) adına mirasçılar tarafından 1/1/2017 – 3/2/2017 kıst dönemi için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan kazanç dolayısıyla tam olarak yararlanılacaktır. Ayrıca, işletmeyi devralan eş de 4/2/2017-31/12/2017 döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca (2017, 2018, 2019 yıllarında) istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

Örnek 4: 3/5/2003 tarihinden itibaren büfe işletmeciliği faaliyetinde bulunan Bay (S), 28/7/2016 tarihinde vefat etmiş olup faaliyeti Bay (S)’nin 20 yaşındaki oğlu (R) devralmıştır. Büfe işletmeciliğini devralan Bay (R) istisnaya ilişkin diğer şartları da taşımaktadır. Buna göre, Bay (R) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında söz konusu istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

c) Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

1) Mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olmaz.

2) Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz.

İstisna uygulaması

MADDE 4 – (1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.

Örnek 6: Bay (G), 18/4/2016 tarihinde harita mühendisliği faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bay (G) ayrıca, 4/8/2017 tarihinde market işletmeciliği, 6/9/2018 tarihinde danışmanlık faaliyetlerine başlamıştır.

Buna göre, Bay (G) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan tam olarak yararlanacaktır. Ancak, yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmayacağından, Bay (G) 2017 yılında başladığı market işletmeciliği faaliyeti için 2019 yılında, 2018 yılında başladığı danışmanlık faaliyeti için ise 2019 ve 2020 yıllarında istisnadan yararlanamayacaktır.

(3) İstisnadan yararlananların, yararlanma süresi içerisinde faaliyetlerini ticari, zirai ya da mesleki faaliyet olarak değiştirmesi veya faaliyet konusunda değişiklik yapmaları durumlarında, istisnadan kalan süre kadar yararlanmaları mümkündür.

Yararlanılacak istisna tutarı

MADDE 5 – (1) İstisna, her vergilendirme döneminde yıllık 75.000 Türk lirası olarak uygulanacak olup bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda ise istisnadan yararlanılmayan tutar ertesi yıla devredilmez.

Örnek 7: 1/10/2016 tarihinde kuaförlük faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (B)’nin, 1/10/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği ticari kazancı 45.000 Türk lirasıdır. Bayan (B)’nin, 2016 yılında yararlanabileceği istisna tutarı 45.000 Türk lirası olup kalan tutar olan 30.000 Türk lirası ertesi yıla devredilemeyecektir.

(2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

Bayan (C), faaliyetini 31/10/2017 tarihinde terk etmiştir. Bayan (C)’nin 1/1/2017- 31/10/2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 80.000 Türk lirasıdır. Mükellef söz konusu kazancın 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan tutar olan 5.000 Türk liralık kazancı ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(3) İstisna, ticari, zirai veya mesleki faaliyetten dolayı kazanç elde eden ve şartları sağlayan gerçek kişilere uygulandığından, istisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır.

Örnek 9: İstisnanın tüm şartlarını taşıyan Bay (E), 20/2/2016 tarihi itibarıyla mimarlık, 1/7/2016 tarihi itibarıyla da inşaat faaliyetine başlamıştır. Bay (E)’nin 2016 takvim yılında inşaat faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı 50.000 Türk lirası, mimarlık faaliyeti dolayısıyla elde ettiği serbest meslek kazancı ise 40.000 Türk lirasıdır.

Bay (E), elde ettiği toplam 90.000 Türk lirası kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanabilecek olup kalan tutar olan 15.000 Türk liralık kazanç ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(4) İstisna, her durumda ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyetinin tesis olunduğu dönemden başlamak üzere üç vergilendirme dönemi ile sınırlı olup önceki faaliyete devam edilirken yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmaz.

Diğer hususlar

MADDE 6 – (1) Bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar tarafından, istisnadan yararlananlara tevkifat kapsamında ödeme yapılması durumunda, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(2) Diğer taraftan, anılan Kanunun mükerrer 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.” hükmü gereği, istisnaya konu kazancın elde edilmesi sırasında tevkif edilen vergilerin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir.

Örnek 10: 1/4/2016 tarihinde faaliyete başlayan serbest meslek erbabı Bay (M), istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup bu kişinin 1/4/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 120.000 Türk lirasıdır. Ayrıca, ilgili dönemde Bay (M)’ye söz konusu faaliyet dolayısıyla yapılan ödemeler üzerinden 24.000 Türk lirası gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.

Bay (M), elde ettiği serbest meslek kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan 45.000 Türk liralık kazanç tutarını ise yıllık beyanname ile beyan edecektir. Bay (M) tarafından verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 45.000 Türk lirası üzerinden hesaplanacak olan gelir vergisinden, yıl içinde tevkif yoluyla ödenen 24.000 Türk lirası tutarındaki verginin mahsubu mümkündür. Mahsup edilecek tutarın beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazla olması nedeniyle mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde red ve iade olunacaktır.

(3) Mükellefler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesinin gelir bildirimi tablolarına istisna düşüldükten sonra kalan tutar yazılır.

(4) İstisnadan yararlanan ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının (basit usulde vergilendirilenler, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında kazanç elde edenler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) geçici verginin hesabında da söz konusu istisnayı dikkate alacakları tabiidir.

(5) Kazanç istisnasından yararlanan mükellefler beyana tabi başka bir gelirlerinin olması durumunda da ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla istisnadan yararlanabilirler.

Örnek 11: Bayan (F), istisna kapsamında 2016 yılında 60.000 Türk lirası serbest meslek kazancı ile 20.000 Türk lirası kira geliri elde etmiştir. Bayan (F), bu gelirleri nedeniyle verdiği yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek kazancına isabet eden 60.000 Türk liralık geliri için istisnadan yararlanabilecek olup 20.000 Türk liralık kira geliri nedeniyle istisnadan yararlanması söz konusu olmayacaktır.

İKİNCİ BÖLÜM

Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Kazanç İndirimi

Yasal düzenleme

MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle aşağıdaki (15) numaralı bent eklenmiştir.

“15. Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”

İndirimden faydalanacaklar

MADDE 8 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır.

(2) İndirim, 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanır. Dolayısıyla, indirim 2016 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2017 yılında verilecek beyannamede dikkate alınır.

(3) Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmaz. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.

(4) Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden birlikte yararlanamazlar.

(5) Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.

(6) Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 Türk liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.

(7) İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) “Gelir Bildirimi” bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki”nde yer alan “Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümünün ilgili satırında gösterilir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin;

a) Genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin hükümleri 10/2/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,

b) Basit usule tabi mükelleflere uygulanacak kazanç indirimine ilişkin hükümleri 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanmak üzere,

yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.


Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnasına ilişkin özelge

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Konya Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 31435689-120[E.513630-E.48496-E.50314]-E.67622 10.07.2019
Konu : Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası
İlgi : 19.11.2018 tarihli özelge başvurunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Başkanlığımız … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, mimarlık faaliyetiniz dolayısıyla 03.01.2018 tarihinden itibaren … Vergi Dairesi Müdürlüğünde mükellefiyet tesis ettirdiğiniz  Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan genç girişimcilere kazanç istisnasından yararlandığınız, daha sonra 15.09.2018 tarihi itibariyle işinizi terk ettiğiniz ancak, 05.10.2018 tarihinde  işe başlama bildirimi vererek faaliyetinize yeniden başladığınız belirtilerek, 2018 yılı için yararlanmadığınız dönem ile takip eden 2019 ve 2020 yılları için söz konusu istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20  nci maddesinde;

“Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

…”

hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

“İstisna uygulaması” başlıklı 4  üncü maddesinde;

(1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.”

“Yararlanılacak istisna tutarı” başlıklı 5 inci maddesinde;

“…… (2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup, kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; istisna şartlarını sağlayan genç girişimcilerden bir süre sonra faaliyetlerini terk edenlerin, sadece terk ettiği tarihe kadar elde edilen kazançlar için istisnadan faydalanması, ancak, istisna kapsamındaki faaliyetini terk ettikten sonra yeniden başlaması durumunda ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından, istisnadan faydalanması mümkün değildir.

Buna göre; 03.01.2018 tarihi itibariyle başladığınız mimarlık faaliyetinizi 15.09.2018 tarihinde terk etmeniz nedeniyle, 05.10.2018 tarihinde adınıza yapılan mükellefiyet tesisi,  ilk defa mükellefiyet tesisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/genc-girisimci-kapsaminda-yeni-acilisi-yapilacak-bir-sahis-isletmesi-acilis-sonrasinda-bir-sure-baska-bir-yerde-4-1-ali-calisabilir-mi/feed/ 0
BAĞ-KUR emeklisi kadın, SSK emeklisi babasından yetim emekli aylığı alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bag-kur-emeklisi-kadin-ssk-emeklisi-babasindan-yetim-emekli-ayligi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bag-kur-emeklisi-kadin-ssk-emeklisi-babasindan-yetim-emekli-ayligi-alabilir-mi/#respond Thu, 10 Nov 2022 02:24:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134351

BAĞ-KUR emeklisi Kadın, SSK emeklisi babasından yetim emekli aylığı alabilir mi?

Alabilirse Bağkur emeklisi olduktan sonra emekli maaşı dışında herhangi bir gelirinin olmaması mı gereklidir?

5510 Sayılı Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır.

Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.


SGK

ÖLÜM AYLIĞI HAKKINDA TEMEL BİLGİLER

 

Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları Nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.


Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

 Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmamaktadır.

Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınmaktadır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

Ölüm Aylığı Kimlere Bağlanır?

 Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına,

bağlanır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Çocuklarına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların cinsiyeti, yaşı, malul olup olmaması, öğrenim durumu ve medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için  yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

şarttır.

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

Malul çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için ;

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen malul çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

Malul çocuklara bağlanan ölüm aylıkları;

– Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları tarihi,

– Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı tarihi,

– Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Anne Ve/Veya Babasına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat eden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur. Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır. Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır. Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise, yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ölüm Aylığı Bağlanması İçin Nereye Ve Nasıl Başvurulur? Müracaat İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

4(a) (SSK)kapsamında ilk ölüm aylığı bağlama işlemleri için Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğümüze, ölüm aylığı bağlandıktan sonraki ikincil işlemleriniz için ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

4(b) (BAĞ-KUR) kapsamındaki ölüm aylığı bağlama işlemleri için sigortalının dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerimize Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

Gelir/Aylık/Ödenek Talep belgesine;

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda)

eklenir.

5510 Sayılı Kanuna tabi kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalıların hak sahipleri ile 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların hak sahipleri ise  Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine müracaat etmeleri gerekir.

Ayrıca, www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden başvuru imkanı bulunmaktadır.

Kurumumuz ve MEB ve YÖK arasında yapılan protokol kapsamında öğrenci belgeleri elektronik ortamda temin edilmektedir. Öğrenci belgesinin güncel olup olmadığı konusunda tereddüt edilmesi durumunda hak sahiplerinden talep edilmektedir.

5434 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Dul ve Yetim Aylığı Bağlananların Aylıkların Kesilmesi

Dul Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Harp malulü ile evlenen kadının aylıkları kesilmemektedir. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanmaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre dul aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmemektedir. Ancak, çalışılan statüye göre aylık bağlama oranları değişmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek/ilave ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. 

Kız ve Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Yetim aylığı almakta iken evlenen erkek ve kız yetimin aylıkları kesilmektedir.
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre yetim aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, ve 4/1-b statüsünde çalışmaya başlamaları halinde yetim aylıkları kesilmemektedir. 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince yetim aylığı alanların 5510 sayılı Kanunun 4/1-c statüsünde çalışması halinde, yetimin aylığı göreve girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilecektir.
  • Öğrenim Durumu Değişikliği Nedeniyle Aylıkların Kesilmesi: Erkek yetimlerin ölüm tarihinde 18, ortaöğrenim yapmakta ise 20, yükseköğrenim yapmakta ise 25 yaşını doldurması halinde aylıkları kesilmektedir. Ayrıca, 25 yaşını doldurmayan erkek yetimin bir yüksek öğrenimi bitirmesinden sonra ikinci bir yüksek öğrenimde geçen süreleri ile doktora veya ikinci defa yapılan master veyahut lisans üstü uzmanlık öğreniminde geçen süreleri için aylık bağlanmamakta, ödenen aylıklar kesilmektedir.

Malul Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan malul erkek yetimin 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları kesilmektedir.
  • Evlenme: Malul erkek yetimin evlenmesi halinde aylıkları kesilmemektedir.

Anne ve Babanın Yetim Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan anne ve babanın 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları kesilmektedir.
  • Evlenme: Aylık almakta iken evlenen babanın aylığı kesilmemektedir. Ancak aylık almakta iken evlenen annenin aylığı evlenme tarihini takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir.
  • Vazife ve harp malullerinin annelerine bağlanmış olan aylıklar evlenmeleri halinde ise kesilmemektedir. Ayrıca, vazife ve harp malullerinin baba ve annelerine bağlanmış olan aylıklar 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde de kesilmemektedir.

Kaynak: SGK, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bag-kur-emeklisi-kadin-ssk-emeklisi-babasindan-yetim-emekli-ayligi-alabilir-mi/feed/ 0
Vergi dairesinden kaydının olduğuna dair yazı alan kişiler eskiye dönük Bağkur borçlanması yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinden-kaydinin-olduguna-dair-yazi-alan-kisiler-eskiye-donuk-bagkur-borclanmasi-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinden-kaydinin-olduguna-dair-yazi-alan-kisiler-eskiye-donuk-bagkur-borclanmasi-yapabilir-mi/#respond Sat, 22 Oct 2022 04:07:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133355 1994 yılında vergi kaydı açılan ve bir kaç sene faaliyette bulunan bir şahsın BAĞ-KUR başlangıcı yapılmamış. Vergi dairesinden bir yazı alabilirsek geriye dönük BAĞ-KUR kaydı açılabilir mi yani 1994 yılına BAĞ-KUR girişi yapılabilir mi?

Bu konuda esnaf odası kaydı vergi dairesi kaydı birlikte aranmaktadır. Ayrıca yapılan son yapılandırma ve ihya yasası ile Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarım BAĞ-KUR’lularının 30 Nisan 2021 tarihinden önceki sürelere ilişkin prim borçlarını ekim ayı sonuna kadar ödememeleri veya yapılandırmamaları halinde prim borcu olan dönemlere ait sigorta süreleri dondurulacak. Sigortalılık süresinin dondurulması için herhangi bir başvuru yapmalarına gerek olmayacak. Borcun ödenmemesi veya yapılandırma başvurusu yapılmaması halinde SGK re’sen prim borcunu silip sigortalılık süresini dondurdu ve Bunlardan halen BAĞ-KUR kapsamında faaliyetine devam edenlerin 1 Mayıs 2021 tarihinden itibaren sigortalılık süresi devam ettirildi.


SOSYAL GÜVENLİK KURUMU 4/1-B KAPSAMINDAKİ SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI VE İHYA İLE İLGİLİ USUL VE ESASLARI AÇIKLADI
Köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, aşağıda ayrıntıları açıklandığı üzere SGK’ ya kayıt ve tescilleri yapıldığı halde 31/5/2018 tarihi ve öncesine ilişkin prim borcu bulunanların sigortalılıklarının durdurulması ve daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi halinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamının ihya edilebilmesi imkanı getirildi.

4/1-B KAPSAMINDAKİ SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI VE İHYA İLE İLGİLİ USUL VE ESASLARI:

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24’üncü maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa Geçici 76’ncı madde eklenmiştir.

İlgili maddede; “Köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu tarihten önceki sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar ödememeleri veya ilgili Kanunları uyarınca yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları 1/6/2018 tarihi itibarıyla yeniden başlatılır.

Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve
bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir, ihya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.

Birinci fıkraya göre sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında 1/1/2012 tarihinden bu maddenin yürürlük tarihine kadar durdurulan süreler için genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz.

Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.

Belirtilen Kanun maddesi hükümleri çerçevesinde 4-1/b sigortalıların sigortalılıklarının durdurulması ve ihyası ile ilgili şartlar aşağıda açıklanmıştır.

A. SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI VE İHYASI KAPSAMDAKİ SİGORTALILAR:

31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunması kaydıyla;
✓ Mülga 1479 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre sigortalı olarak tescilleri yapılanlar,
✓ Tevkifata istinaden geriye dönük olarak mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılanlar,
✓ 5510 sayılı Kanunun 4/1-b kapsamında sigortalı sayılanlar,
✓ Değişik yapılandırma kanunlarına göre prim borçlarını yapılandırdıkları halde (yapılandırma borcunun tamamını ödeyenler hariç) yapılandırması bozulanlar veya yapılandırmasının iptali için yazılı talepte bulunanlar,
✓ SGK’ya olan borçları 5510 sayılı Kanunun 91’inci maddesine göre mücbir sebep nedeniyle ertelenmiş sigortalılardan yazılı talepte bulunanlar

✓ Prim borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48’inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirenlerden, tecil ve taksitlendirmesi bozulanlar veya tecil ve taksitlendirmesinin iptali için talepte bulunanlar, bu madde kapsamında sayılacaktır.

B. 5510 SAYILI KANUNUN 4/1-B KAPSAMINDAKİ (BAĞKUR) SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI:

Yukarıda sayılan sigortalılardan, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri veya yapılandırmamaları yahut tecil ve taksitlendirmemeleri halinde, 31/7/2018 tarihine kadar ödenen primler de dikkate alınmak suretiyle;

Prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla,

Hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılıkları,

– İki aylık ödeme süresinin sonunda, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanlardan hiç prim ödemesi olmayanların sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla,

– Prim ödemesi olanlardan ise tecil taksitlendirmesi ve yapılandırması bitmiş olan sigortalıların sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla,

durdurulacaktır.

ÖRNEK 1: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 1/1/2016 tarihinde sigortalılığı başlayan ve sigortalılığı kesintisiz devam eden, 31/7/2018 tarihine kadar hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (A)’nın, 1/8/2018 tarihinde, 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı
sorgulamasında 29 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. İki aylık ödeme süresinin sonunda (A)’nın sigortalılığı, 1/1/2016 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, ticari faaliyetinin ve sigortalılığının devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi
itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

ÖRNEK 2: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 12/5/2015 tarihinde tescili yapılan ve sigortalılık kaydı kesintisiz devam eden sigortalı (B)’nin, değişik tarihlerde prim ödemesi olmakla birlikte, tecil ve taksitlendirmesinin olmadığı, 6736 sayılı Kanundan ise yararlandığı,
31/5/2018 tarihi itibarıyla 15 ay prim borcunun olduğu belirlenmiştir. İki aylık ödeme süresinin sonunda (B)’nin sigortalılığı, 15 aylık prim borcu olduğu dikkate alınarak 31/5/2017 tarihinden geriye 15 ay gelindiğinde oluşan tarih olan 28/2/2017 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, durdurma işleminin yapıldığı tarihte ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

-İki aylık ödeme süresinin sonunda (01/6/2018-31/7/2018), prim borcu bulunanlardan prim ödemesi olanların, tecil ve taksitlendirmesi ile yapılandırması ihlale girip iptal işlemleri yapılmamış veya yapılandırmadan ödedikleri kadar yararlanmış olan sigortalıların ise 31/5/2018 tarihi itibarıyla (77) sanal terk koduyla sigortalılıkları durdurulacak ve prim borçları silinecektir

Hiç prim ödemesi bulunmaması nedeniyle sigortalılıkları tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulan sigortalılar ile prim ödemesi olması nedeniyle 31/5/2018 tarihi itibarıyla (77) sanal terk koduyla sigortalıkları durdurulanlardan, durdurma işleminin yapıldığı tarihte Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılıkları aktif olanların, 1/6/2018 itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılıkları başlatılacaktır. Sigortalılığı (77) sanal terk ile durdurulan sigortalıların (06) kodu da sanal olacak olup, sigortalıların ilgili SGK
ünitelerine başvurarak sanal terklerin gerçek terklere dönüştürülmesi gerekmektedir.

C.İKİ AYLIK ÖDEME SÜRESİ BEKLENİLMEKSİZİN TALEBE İSTİNADEN SİGORTALILIĞIN DURDURULMASI:

İki aylık ödeme süresini (01/6/2018-31/7/2018) beklemeden sigortalılığını durdurmak isteyen sigortalı ve hak sahiplerinin ilgili SGK ünitesine müracaat ederek,
– Prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla,
– Hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla, (76) terk koduyla sigortalılıkları durdurulacaktır.

Talebine istinaden sigortalılıkları durdurulanların 5510 sayılı kanunun 4/1-b kapsamında çalışmaya devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

D. 6552,6736,7020 VE 7143 SAYILI YAPILANDIRMA KANUNLARINA İSTİNADEN PRİM BORÇLARINI YAPILANDIRANLARIN SİGORTALILIĞININ DURDURULMASI:

Bu yazının (A) bölümünde belirtilen sigortalılardan 6552, 6736, 7020 veya 7143 sayılı Kanunlar kapsamında yapılandırması devam edenler, dosyalarının bulunduğu SGK ünitesine yapılandırmalarının iptal edilmesini talep etmeleri halinde, yapılandırmaları iptal edilerek
sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır. Yapılandırma borcunun tamamını ödeyerek yapılandırmadan faydalananların talepleri ise dikkate alınmayacaktır.

Bu durumda olan sigortalıların taleplerine istinaden öncelikle varsa yapılandırma kapsamında ödedikleri tutarlar (1) prim ödeme türüne alınacak ve yapılandırmaları iptal edilerek, sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır.

Diğer taraftan, yapılandırmaları devam ederken yapılandırmalarını iptal ettirip sigortalılıkları durdurulanlar tekrar talepte bulunsalar dahi yapılandırma talepleri değerlendirmeye alınmayacaktır.

ÖRNEK 3: 1/6/2004 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan sigortalı (A), 20/10/2016 tarihinde prim borçlarını 6736 sayılı Kanun kapsamında 18 eşit taksitle yapılandırma talebinde bulunmuştur. Yapılandırma kapsamında taksitlerini düzenli ödeyen sigortalı (A), dosyasının bulunduğu SGK ünitesine 23/7/2018 tarihinde müracaat ederek yapılandırmasının iptal edilmesini ve sigortalılığının durdurulmasını talep etmiştir.

Sigortalı (A)’nın, yapılandırma taksiti olarak ödediği tutarlar (1) prim ödeme türüne alındıktan ve  yapılandırması iptal edilmesinden sonra, sigortalılığı prim ödemelerinin karşıladığı ay sonu itibarıyla durdurulacaktır.

Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

E. PRİM BORÇLARINI 6183 SAYILI KANUNUN 48. MADDESİ KAPSAMINDA TECİL VE TAKSİTLENDİRENLERİN SİGORTALILIKLARININ DURDURULMASI:

SGK’ya olan prim borçlarını 18/5/2018 tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirenler ile tecil ve taksitlendirme talebi bozulmamış olanların ilgili SGK ünitesine müracaat ederek tecil ve taksitlendirmelerinin bozulmasını talep etmeleri
halinde, sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır.

E.1. Sigortalılığın Durdurulması İçin Müracaat Edilen Tarihte Tecil Ve Taksitlendirme Talebi Bozulmamış Olanlar:

Bu durumda olan sigortalıların 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi silinerek, ödenen peşinat ile taksit tutarları (1) prim ödeme türüne alınacaktır. Öncelikle, ihlale girmemiş ve devam eden 48 inci madde tecil ve taksitlendirme
talebi silinecek (22) ve (2) kodundaki ödemeler (1) prim ödeme türüne alınacaktır. Bu işlemden sonra sigortalının sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden
sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

E.2. Sigortalılığın Durdurulması İçin Müracaat Edilen Tarihte Tecil ve Taksitlendirme Talebi İhlale Girmiş Olanlar:

6183 Sayılı Kanun’un 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi ihlale girenlerin (gerek taksit yönünden gerekse cari prim yönünden) tecil ve taksitlendirme talebi iptal edilecek ve prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır.

Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır. Sigortalılığın durdurulması için müracaat edilen tarihten önce tecil ve taksitlendirme talebinin ihlale girmiş olması nedeniyle, öncelikle tecil ve
taksitlendirme talebi iptal edilecek, sistem tarafından irat kaydı yapıldıktan sonra sigortalının sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Tecil ve taksitlendirme talebi geçerli olan, 31/7/2018 tarihine kadar sigortalılığının durdurulması talebinde bulunmayan, tecil ve taksitlendirme talebi 1/8/2018 tarihinden sonra ihlale giren sigortalıların, tecil ve taksitlendirmeleri ihlale girdiği tarihte iptal edilecek ve prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla sigortalılıkları (76) terk koduyla
durdurulacaktır. Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

F. DURDURULAN SİGORTALILIĞIN YENİDEN BAŞLATILMASI:

Sigortalılıkları durdurulanlardan, 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları, 1/6/2018 itibarıyla (06) koduyla yeniden başlatılacaktır.

G. 4/B KAPSAMINDAKİ SİGORTALILIK SÜRELERİ DURDURULANLARIN DİĞER STATÜLERDEKİ SİGORTALILIKLARININ GEÇERLİLİĞİ:

1/3/2011 tarihi öncesinde çakışan hizmet süresi içinde (4/a) kapsamında hizmet sürelerinin geçersiz, (4/b) kapsamındaki hizmet sürelerinin geçerli olması halinde, öncelikle çakışan hizmet süresi içinde (4/a) kapsamında ödenen tutarlar (4/b) kapsamındaki prim borçlarına aktarılacaktır. Ardından 31/5/2018 tarihi itibarıyla (4/b) kapsamındaki prim borçları geçici 76’ıncı maddeye istinaden durdurma işlemi yapılacaktır.

Çakışan hizmet süresi içinde, (4/a) kapsamındaki sigortalılığın geçersiz, (4/b) kapsamındaki sigortalılığın geçerli olduğu ve (4/a) kapsamında bildirilen hizmet sürelerine ilişkin primlerin ödenmemiş olması durumunda da yine (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçerli olması ve sonradan ihya edilmesi mümkün olduğu nazara alınarak, (4/a) kapsamındaki geçersiz olan sigortalılık statüsü iptal edilecek, primlerin ödenmemiş olması nedeniyle herhangi bir aktarım yapılmayacak ve sonradan talep edilmesi halinde (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsü ihya edilecektir.

H. DURDURULAN SİGORTALILIK SÜRELERİNİN İHYA EDİLMESİ:

31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılıkları durdurulanların, daha sonra kendileri ya da hak sahipleri tarafından, dosyalarının bulunduğu SGK ünitesine müracaat ederek ihya talebinde bulunmaları halinde, durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı için talep tarihinde 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden ihya borcu hesaplanacaktır. İhya edilecek süreler belirlenirken, durdurulan sürelerle birlikte önceki kanunlara göre durdurulan sürelerin tamamı
dikkate alınacaktır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri ile (4) numaralı alt bendi kapsamında durdurulan sigortalılık sürelerin bulunması halinde, sigortalı ya da hak sahiplerinin talep ettiği kapsamdaki sigortalılık sürelerinin tamamı ihya edilecektir. Hesaplanan ihya borç tutarının tamamı borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödendiği takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

-5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere diğer alt bentlerine göre sigortalı sayılanlar için;

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç Tutarı x %34,5 formülüyle,

-5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
kapsamındaki sigortalılar ile köy muhtarları için ise;
İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç Tutarı x %34,5 x 25/30 formülüyle,

hesaplanacaktır.

5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalıların (Tarımsal faaliyette bulunanalar) 2018 yılındaki ihya tutarı 25 gün üzerinden hesaplanacak olup, “25” ibaresi prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan artırılacaktır.

Tebliğ edilen borç tutarının üç ay içerisinde tamamen ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyecek ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilecektir.

Eksik ya da süresi dışında yapılan ödeme nedeniyle ihya talebi geçersiz hale gelen sigortalı ya da hak sahipleri yeniden ihya talebinde bulunabileceklerdir. Diğer taraftan, sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanların ihya borcu da bu genelge hükümlerine göre
hesaplanacaktır.

ÖRNEK 4: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 1/1/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan ve 31/7/2018 tarihine kadar hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (A)’nın, 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 41 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiş ve
sigortalılığı tescil tarihi olan 1/1/2015 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulmuştur.

Daha sonra sigortalı (A), 17/9/2018 tarihinde müracaat ederek durdurulan sürelerinin ihya edilmesini talep etmiştir.

Sigortalının ihya talebinde bulunduğu 17/9/2018 tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden günlük prime esas kazanç tutarı olarak 67,65 TL beyan edilmiştir.

31/5/2018 tarihi itibarıyla durdurulan sigortalılık süresinin 1230 gün olduğu anlaşılmıştır.

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç x %34,5

İhya tutarı = 1230 x 67,65 x %34,5

İhya Tutarı= 28,707,28 TL

İ. DİĞER HUSUSLAR:

1- Tebliğ Edilen İhya Borcu Ödendikten Sonra Sigortalı Bilgilerinde Yapılan Değişiklikler Nedeniyle İhya Talebi Geçersiz Olanlar; İhya talebinde bulunulan sigortalıya tebliğ edilen ihya borcu ödendikten sonra sigortalılık bilgilerinde sonradan bir değişiklik yapılması halinde, ihya edilmesi gereken sigortalılık süresi ve buna bağlı olarak ihya borç tutarı farklılık gösterecektir. Bu durumdaki sigortalıların öncelikle sigortalılık süreleri yeniden belirlenerek, ilk ihya talebi iptal edilmeden ek ihya talebi alınacaktır. Ek ihya talep tarihindeki beyan tutarı üzerinden hesaplanan ihya fark tutarının, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi halinde ihya
talebi geçerli sayılacaktır. Diğer taraftan, tebliğ edilen ihya borcunu ödedikten sonra sigortalılık bilgilerinde yapılan değişiklik sonucunda durdurulan sigortalılık sürelerinde azalma olması halinde, ihya talebi iptal edilerek, değişen ihya süreleri ve ilk beyanı dikkate alınmak suretiyle yeniden ihya borcu hesaplanacaktır. Yeniden yapılan hesaplama neticesinde tespit edilen ihya borç tutarı daha önce tebliğ edilen borç tutarından daha az olacağından, fazla olan kısım ödenen ihya tutarından bölünerek prim koduna alınacaktır. Sigortalının başkaca bir prim borcu bulunmaması halinde artan tutar sigortalıya faizsiz olarak iade edilecektir.

2- Hizmetlerin Bildirilmesi; 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri veya yapılandırmamaları ya da tecil ve taksitlendirmemeleri halinde, 1/6/2018- 31/7/2018 tarihleri arasında ödenen primler de dikkate alınmak suretiyle,

2.1. Prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla,
2.2. Hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla,

sigortalılıkları durdurulacaktır.

Primi ödenmeyen süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmediğinden durdurulan sigortalılık süreleri hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmayacaktır. Sigortalılık süreleri tescil tarihi itibarıyla durdurulanların hizmet sürelerinin istenmesi halinde, sigortalılık başlangıç tarihi
itibarıyla sigortalılığın durdurulduğu ve bu nedenle de birleştirilecek hizmet sürelerinin bulunmadığı bildirilecektir. Sigortalılık süreleri durdurulanların, durdurulan süreler haricindeki primi ödenmiş hizmet süreleri, bildirilecek hizmetler kapsamında değerlendirilecek ve mülga 1479 ile 2926 sayılı Kanunlar ile 5510 sayılı Kanuna göre aylık bağlama ve toptan ödeme işlemlerinde de dikkate alınacaktır.

3- Ödeme Planlarının İlgililere Tebliği; Durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesine ilişkin başvurulara istinaden hazırlanan ödeme planı, sigortalı ya da hak sahibine imza karşılığı elden tebliğ edilecek ya da başvuru formunda beyan edilen adres dikkate alınmak suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre ilgiliye tebliğ edilecektir. Ödeme planları oluşturulduktan sonra ödenecek tutarlar banka ekranlarına yansıtılacağından, ödeme planları tebliğ edilememiş borçluların her ne kadar ödeme planları taraflarına ulaşmamış olsa bile banka kanalıyla ödeme yapmaları mümkün olacaktır.

4- Yapılandırması Devam Edenlerin, Kapsama Girmeyen Dönemlere Ait Cari Ayları Ödememesi
Nedeniyle Kapsama Girmeyen Dönemlere Ait Hizmetlerinin Durdurulması; SGK’ya olan borçlarını yapılandıran ve yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyip, zor durum bildirimlerinden dolayı cari ay primlerine herhangi bir ödeme yapmayan sigortalıların, biriken cari ay borçlarını 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri halinde, 1/8/2018 tarihinden itibaren sadece,

6552 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 30/4/2014 tarihine (76),

6736 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 30/6/2016 tarihine (76),

7020 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 31/3/2017 tarihine (76),

7143 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 31/3/2018 tarihine (76),

terkinin yüklenmesi, sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılması gerekmektedir.

5- Kanunun Yayım Tarihinden Önce Emekli Olan Ve Hizmetleri Bildirilen Sigortalılara Ait İşlemler; 7143 sayılı kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar için tahsis talep, ölen sigortalılar için ölüm tarihinden önceki sürelere ilişkin 4/1-b kapsamındaki hizmetlere ait prim borcu olduğu anlaşılan sigortalılardan; 4/1-b kapsamında aylık bağlananlar ile, 4/1-b kapsamında bildirilen hizmetler de değerlendirilerek 4/1-a ve 4/1-c kapsamında aylık bağlananların, sonradan tespit edilen prim borcuna esas olan hizmet süreleri Kanunun geçici 76’ıncı maddesi kapsamında durdurulmayacak olup, söz konusu borçlar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Ek 9. maddesi kapsamında tahsil edilecektir.(Borçları ödenmekte olan aylıklarından kesilmek
suretiyle tahsil edilir)

6- Kanunun Yayım Tarihinden Önce İcra Ödeme Emri Düzenlenen ve İcra İşlemleri Başlatılan Sigortalılara Ait İşlemler; Kanunun yayım tarihi olan 18/5/2018 tarihinden önce Kurumumuza olan borçlarından dolayı icra ödeme emri düzenlenen ve icra işlemleri devam eden sigortalıların, 76 terklerinin yüklenmeden önce güvenceden icra ödeme emirlerinin silinmesi ve düzenlenen icra ödeme emirlerinin iptal edilmesi gerekmektedir.

7- Sigortalılıkları Durdurulanlar İle Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişilerin Genel Sağlık Sigortalılığı; Sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, 1/1/2012 tarihinden 31/5/2018 tarihine kadar durdurulan süreler için 5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak tescilleri yapılmayacaktır. İki aylık ödeme süresi beklenilmeksizin sigortalılığın durdurulması için talepte bulunulması halinde, sigortalılıkları (76) terk kodu ile durdurulan ve yeniden sigortalılıkları 1/6/2018 tarihinde başlatılan sigortalıların, kendilerinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için 2018/Haziran ayına ait prim borcunun ödenmesi gerekmektedir.

8- İhya Edilerek Kazanılan Hizmet Sürelerinin Geçerlilik Tarihi; Yukarıdaki hükümlere ihya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.

9- Köy ve Mahalle Muhtarlarının 30/4/2017 Tarihine Kadar Olan Borçlarından Dolayı Hizmetlerinin Durdurulması; 01/5/2017 tarihinden itibaren muhtar sigortalıların prim ödeme yükümlülüğünün il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları olduğundan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen köy ve mahalle muhtarlarının, 30/4/2017 tarihi itibarıyla olan hizmetleri (76) terk kodu ile durdurulacak olup, sigortalılıkları aktif olanların (06) kodu 1/5/2017 tarihine yüklenecektir.

10- Kurumumuza Olan Borçları Kanunun 91 inci Maddesine Göre Ertelenmiş Sigortalıların Hizmetlerinin Durdurulması; Kurumumuza olan borçları Kanunun 91 inci maddesine göre ertelenmiş sigortalıların geçici 76’ncı maddede öngörülen iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak isteyenlerin, ilgili SGK ünitesine müracaat etmeleri halinde,

-Prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın
sonu itibarıyla,
-Hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla,
(76) terk koduyla sigortalılıkları durdurulacaktır.

Talebine istinaden sigortalılıkları durdurulanların Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Durdurma talebinde bulunmayan sigortalıların ise (77) sanal terk uygulaması, erteleme bitiş tarihini takip eden ayda başlatılacaktır. Bu durumda olan sigortalıların durdurma işlemleri erteleme bitiş tarihinden sonra ilgili SGK ünitelerince yapılacaktır.

11- Mülga 1479 ve Mülga 2926 Sayılı Kanunlara Göre 1/10/2008 Öncesi Kayıt ve Tescili Yapılan Sigortalıların Hizmetlerinin Durdurulması; Belirtilen Kanunlara göre 1/10/2008 öncesi kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, ödemesi olmayanların (76) terkinin meslek kuruluş kayıt
(MKK) tarihi dikkate alınarak yüklenmesi gerekmektedir. Ödemesi olanlardan ise, tescil tarihinin ayın biri haricinde bir tarihte olanların (76) terklerinin MKK tarihini takip eden ayın sonuna yüklenmesi gerekmekte olup, MKK tarihini takip eden ayın sonuna sigortalının
borcundan dolayı (76) terkinin yüklenememesi durumunda (76) terkinin MKK tarihinin bulunduğu ayın sonuna değil, tescil tarihine yüklenmesi gerekmektedir.

MKK tarihinin ayın birinde olması ve MKK tarihini takip eden ayın sonuna (76) terkinin yüklenememesi durumunda (76) terk tarihinin MKK tarihinin bulunduğu ayın sonuna yüklenmesi gerekmektedir.

ÖRNEK 5: 2/3/2004 tarihinde kayıt ve tescili bulunan, 13/4/2004 tarihinde bir ödemesi olan sigortalının bu ödemesine karşılık (76) terkinin, MKK tarihini takip eden ayın sonu olan 30/4/2004 tarihine (76) terkinin yüklenememesi halinde, (76) terkinin 31/3/2004 tarihi
yerine MKK tarihi olan 2/3/2004 tarihine yüklenmesi gerekmektedir.


Kaynak: TÜRMOB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinden-kaydinin-olduguna-dair-yazi-alan-kisiler-eskiye-donuk-bagkur-borclanmasi-yapabilir-mi/feed/ 0
Şahıs firması sahibi başka bir şirkette de çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-baska-bir-sirkette-de-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-baska-bir-sirkette-de-calisabilir-mi/#respond Fri, 07 Oct 2022 08:06:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132634 Gerçek usule tabi şahıs işletmesi sahibi mükellefim başka bir işyerinde SSK’lı olarak çalışacak. Bu durumda BAĞ-KUR kesilir mi ve kuruma bildirim yapılır mı?

Kişi fiilen çalışacak ise 4a sigortalı bildirimi yapılmalıdır. Ayrıca serbest meslek olarak ödemiş olduğu 4 b 4a sigortalılığı süresince askıya alınır ancak şahış işletmesinde yanında çalışan yok ise askıya alınmamaktadır.



Şirket ortağı başka bir şirkette dışardan müdür olarak atanması durumunda bağ kur devam mı eder yoksa SGK’lımı olmalıdır?

Ortağı bulunduğu şirket dışında fiilen çalışan kişi 4a sigortalısı olarak bildirilmelidir. 4b sigortalılığı ise askıya alınmalıdır.


Limited şirket ortağı şirketinde sigortalı olarak çalışıp bir ücret alıyor. Aynı zamanda huzur hakkı da alabilir mi?

Vergi muamelelerinde esas olan gelir ve giderin gerçek olup olmamasıdır. Şirket ortakları bilfiil şirket işlerini görmeleri durumunda Genel Kurulun kararı doğrultusunda “Çalışan Ortaklarına” ücret ödeyebilirler. Ortağın Yönetim Kurulu veya Denetim Kurulu üyesi olması önemli değildir. 

Eğer ki; şahsi mesaisini tamamen veya kısmen şirket işlerine ayırıyorsa, yaptığı işler karşılığı ücret alma hakkı mevcuttur. 

Tatbikatta ücret ödemeleri Huzur Hakkı, aylık yönetim ücreti, denetçi hakkı, denetçi parası gibi değişik adlarla ödenmektedir. 

Her ne ad altında ödenirse ödensin, ortakların şirketten aldıkları “ücret” olarak adlandırılır. Bedeli nakdi veya ayni veya sair şekilde bir menfaat olarak ödenmesi sonucu değiştirmeyecektir. 

Kısacası şirket ortakları ortak oldukları şirketten ücret alabilirler. şirket ortaklarının aldıkları ücretler gelir vergisi ve damga vergisine tabi olacaktır. Sosyal Güvenlik primi yönünden ise durum farklı olacaktır. 

a) Ortak; tam zamanlı veya kısmi zamanlı olarak şirkette bilfiil çalışmakta ise ssk primi çalıştığı günlere isabet eden tutarda ödenecektir. 

b) Ortak; ssk veya emekli sandığından emekli aylığı almakta ve fakat şirkette bilfiil çalışmakta ise ilgili ssk mevzuatına göre destek primi ödenerek çalışacaktır. 

c) Ortak; BAĞ-KUR’dan emekli ise belli tutarda emekli aylığından kesilmek suretiyle şirketinde çalışacaktır. Vergi mevzuatı açısından ne şekilde çalışıldığının önemi olmayıp, her hâlükârda vergi ve damga vergisi ödenecektir.






Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-baska-bir-sirkette-de-calisabilir-mi/feed/ 0
Genç girişimcilerde kazanç istisnası https://www.muhasebenews.com/genc-girisimcilerde-kazanc-istisnasi-3/ https://www.muhasebenews.com/genc-girisimcilerde-kazanc-istisnasi-3/#respond Mon, 26 Sep 2022 23:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132182 Genç girişimci BAĞ-KUR istisnasından yararlanan bir serbest meslek mensubu aynı zamanda bir işverene bağlı şekilde ücretli olarak çalışmaya başladığında BAĞ-KUR ve SGK arasında bir tercih yaparak mı ilerlemeli? SGK primleri açısından süreç ne şekilde ilerlemeli?

İlk defa sigorta kapsamına alınanlara sağlanan bir teşviktir.
SGK açısından bu destekten yararlanmak istiyor ise 4b sigortalı kapsamında kalmalıdır.


Gelir Vergisi Kanunu

Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

(*)(6663 Sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen mükerrer madde Yürürlük; 10.02.2016)

Mükerrer Madde 20

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması halinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 

(*)Değişmeden önceki şekli : Mükerrer Madde 20 Eğitim, Öğretim ve Sağlık Hizmet İşletmelerinde Kazanç İstisnası

(3946 sayılı Kanunun 38’inci maddesiyle kaldırılmıştır. Yürürlük; 1.1.1994)(*)

(*) (Kaldırılmadan önceki şekli) Mükerrer Madde 20 – (3239 sayılı Kanunun 41’inci maddesiyle eklenen madde) Okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere, yurt ve sağlık tesislerinin (huzurevleri dahil) işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde 5 yıl süreyle Gelir Vergisinden müstesna tutulurlar. İstisna, kuruluşların faaliyete geçtiği tarihten itibaren başlar.

Bu kuruluşların kalkınmada öncelikli yörelerde kurulması halinde bunlardan elde edilecek kazançlar yukarıdaki şartlar dahilinde 10 yıl süreyle gelir vergisinden müstesna tutulur.

İlgili Tebliğ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 10/2/2016 tarihli ve 29620 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ve 2 nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflere uygulanacak indirime ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 6663 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek 10/2/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

“Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları

MADDE 3 – (1) İstisnadan;

a) Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş,

b) Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış,

tam mükellef gerçek kişiler yararlanır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen kişilerin istisnadan yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

a) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmesi.

1) Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği hususu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilir.

2) İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanununda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamaz.

b) Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.

1) İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.

2) Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir.

3) İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.

4) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartını sağlayan mükelleflerin, faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırması istisna şartını bozmaz.

5) Seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici sürelerde fiilen işin başında bulunulmaması halinde de söz konusu şart ihlal edilmiş olmaz.

(3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:

a) Faaliyetin ortaklık olarak yürütülmesi.

1) Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Bu durumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.

Örnek 1: Bay (A), Bay (B) ve Bay (C), 17/2/2016 tarihinde adi ortaklık şeklinde lokanta işletmeciliği faaliyetine başlamış olup faaliyete başlanıldığı tarihte Bay (A) 27, Bay (B) 29, Bay (C) ise 32 yaşındadır. Buna göre; Bay (C), 29 yaş şartını ihlal ettiğinden ortakların hiçbiri istisnadan faydalanamayacaktır.

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.

Örnek 2: Bay (D), 20/2/2016 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

2) Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.

Örnek 3: 4/4/2016 tarihinde kırtasiye işletmeciliği faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bay (C), söz konusu istisnadan bir yıl yararlandıktan sonra 3/2/2017 tarihinde vefat etmiştir. İşletmeyi devralan eş istisnaya ilişkin diğer şartları taşımaktadır.

Buna göre, 2017 yılına ilişkin istisna tutarından; Bay (C) adına mirasçılar tarafından 1/1/2017 – 3/2/2017 kıst dönemi için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan kazanç dolayısıyla tam olarak yararlanılacaktır. Ayrıca, işletmeyi devralan eş de 4/2/2017-31/12/2017 döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca (2017, 2018, 2019 yıllarında) istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

Örnek 4: 3/5/2003 tarihinden itibaren büfe işletmeciliği faaliyetinde bulunan Bay (S), 28/7/2016 tarihinde vefat etmiş olup faaliyeti Bay (S)’nin 20 yaşındaki oğlu (R) devralmıştır. Büfe işletmeciliğini devralan Bay (R) istisnaya ilişkin diğer şartları da taşımaktadır. Buna göre, Bay (R) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında söz konusu istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

c) Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

1) Mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olmaz.

2) Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz.

İstisna uygulaması

MADDE 4 – (1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.

Örnek 6: Bay (G), 18/4/2016 tarihinde harita mühendisliği faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bay (G) ayrıca, 4/8/2017 tarihinde market işletmeciliği, 6/9/2018 tarihinde danışmanlık faaliyetlerine başlamıştır.

Buna göre, Bay (G) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan tam olarak yararlanacaktır. Ancak, yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmayacağından, Bay (G) 2017 yılında başladığı market işletmeciliği faaliyeti için 2019 yılında, 2018 yılında başladığı danışmanlık faaliyeti için ise 2019 ve 2020 yıllarında istisnadan yararlanamayacaktır.

(3) İstisnadan yararlananların, yararlanma süresi içerisinde faaliyetlerini ticari, zirai ya da mesleki faaliyet olarak değiştirmesi veya faaliyet konusunda değişiklik yapmaları durumlarında, istisnadan kalan süre kadar yararlanmaları mümkündür.

Yararlanılacak istisna tutarı

MADDE 5 – (1) İstisna, her vergilendirme döneminde yıllık 75.000 Türk lirası olarak uygulanacak olup bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda ise istisnadan yararlanılmayan tutar ertesi yıla devredilmez.

Örnek 7: 1/10/2016 tarihinde kuaförlük faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (B)’nin, 1/10/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği ticari kazancı 45.000 Türk lirasıdır. Bayan (B)’nin, 2016 yılında yararlanabileceği istisna tutarı 45.000 Türk lirası olup kalan tutar olan 30.000 Türk lirası ertesi yıla devredilemeyecektir.

(2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

Bayan (C), faaliyetini 31/10/2017 tarihinde terk etmiştir. Bayan (C)’nin 1/1/2017- 31/10/2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 80.000 Türk lirasıdır. Mükellef söz konusu kazancın 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan tutar olan 5.000 Türk liralık kazancı ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(3) İstisna, ticari, zirai veya mesleki faaliyetten dolayı kazanç elde eden ve şartları sağlayan gerçek kişilere uygulandığından, istisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır.

Örnek 9: İstisnanın tüm şartlarını taşıyan Bay (E), 20/2/2016 tarihi itibarıyla mimarlık, 1/7/2016 tarihi itibarıyla da inşaat faaliyetine başlamıştır. Bay (E)’nin 2016 takvim yılında inşaat faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı 50.000 Türk lirası, mimarlık faaliyeti dolayısıyla elde ettiği serbest meslek kazancı ise 40.000 Türk lirasıdır.

Bay (E), elde ettiği toplam 90.000 Türk lirası kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanabilecek olup kalan tutar olan 15.000 Türk liralık kazanç ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(4) İstisna, her durumda ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyetinin tesis olunduğu dönemden başlamak üzere üç vergilendirme dönemi ile sınırlı olup önceki faaliyete devam edilirken yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmaz.

Diğer hususlar

MADDE 6 – (1) Bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar tarafından, istisnadan yararlananlara tevkifat kapsamında ödeme yapılması durumunda, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(2) Diğer taraftan, anılan Kanunun mükerrer 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.” hükmü gereği, istisnaya konu kazancın elde edilmesi sırasında tevkif edilen vergilerin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir.

Örnek 10: 1/4/2016 tarihinde faaliyete başlayan serbest meslek erbabı Bay (M), istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup bu kişinin 1/4/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 120.000 Türk lirasıdır. Ayrıca, ilgili dönemde Bay (M)’ye söz konusu faaliyet dolayısıyla yapılan ödemeler üzerinden 24.000 Türk lirası gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.

Bay (M), elde ettiği serbest meslek kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan 45.000 Türk liralık kazanç tutarını ise yıllık beyanname ile beyan edecektir. Bay (M) tarafından verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 45.000 Türk lirası üzerinden hesaplanacak olan gelir vergisinden, yıl içinde tevkif yoluyla ödenen 24.000 Türk lirası tutarındaki verginin mahsubu mümkündür. Mahsup edilecek tutarın beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazla olması nedeniyle mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde red ve iade olunacaktır.

(3) Mükellefler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesinin gelir bildirimi tablolarına istisna düşüldükten sonra kalan tutar yazılır.

(4) İstisnadan yararlanan ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının (basit usulde vergilendirilenler, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında kazanç elde edenler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) geçici verginin hesabında da söz konusu istisnayı dikkate alacakları tabiidir.

(5) Kazanç istisnasından yararlanan mükellefler beyana tabi başka bir gelirlerinin olması durumunda da ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla istisnadan yararlanabilirler.

Örnek 11: Bayan (F), istisna kapsamında 2016 yılında 60.000 Türk lirası serbest meslek kazancı ile 20.000 Türk lirası kira geliri elde etmiştir. Bayan (F), bu gelirleri nedeniyle verdiği yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek kazancına isabet eden 60.000 Türk liralık geliri için istisnadan yararlanabilecek olup 20.000 Türk liralık kira geliri nedeniyle istisnadan yararlanması söz konusu olmayacaktır.

İKİNCİ BÖLÜM

Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Kazanç İndirimi

Yasal düzenleme

MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle aşağıdaki (15) numaralı bent eklenmiştir.

“15. Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”

İndirimden faydalanacaklar

MADDE 8 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır.

(2) İndirim, 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanır. Dolayısıyla, indirim 2016 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2017 yılında verilecek beyannamede dikkate alınır.

(3) Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmaz. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.

(4) Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden birlikte yararlanamazlar.

(5) Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.

(6) Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 Türk liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.

(7) İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) “Gelir Bildirimi” bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki”nde yer alan “Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümünün ilgili satırında gösterilir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin;

a) Genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin hükümleri 10/2/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,

b) Basit usule tabi mükelleflere uygulanacak kazanç indirimine ilişkin hükümleri 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanmak üzere,

yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.


Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 31435689-120[E.513630-E.48496-E.50314]-E.67622 10.07.2019
Konu : Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası
İlgi : 19.11.2018 tarihli özelge başvurunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Başkanlığımız … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, mimarlık faaliyetiniz dolayısıyla 03.01.2018 tarihinden itibaren … Vergi Dairesi Müdürlüğünde mükellefiyet tesis ettirdiğiniz  Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan genç girişimcilere kazanç istisnasından yararlandığınız, daha sonra 15.09.2018 tarihi itibariyle işinizi terk ettiğiniz ancak, 05.10.2018 tarihinde  işe başlama bildirimi vererek faaliyetinize yeniden başladığınız belirtilerek, 2018 yılı için yararlanmadığınız dönem ile takip eden 2019 ve 2020 yılları için söz konusu istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20  nci maddesinde;

“Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

…”

hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

“İstisna uygulaması” başlıklı 4  üncü maddesinde;

(1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.”

“Yararlanılacak istisna tutarı” başlıklı 5 inci maddesinde;

“…… (2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup, kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; istisna şartlarını sağlayan genç girişimcilerden bir süre sonra faaliyetlerini terk edenlerin, sadece terk ettiği tarihe kadar elde edilen kazançlar için istisnadan faydalanması, ancak, istisna kapsamındaki faaliyetini terk ettikten sonra yeniden başlaması durumunda ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından, istisnadan faydalanması mümkün değildir.

Buna göre; 03.01.2018 tarihi itibariyle başladığınız mimarlık faaliyetinizi 15.09.2018 tarihinde terk etmeniz nedeniyle, 05.10.2018 tarihinde adınıza yapılan mükellefiyet tesisi,  ilk defa mükellefiyet tesisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/genc-girisimcilerde-kazanc-istisnasi-3/feed/ 0
Şirket ortakları şirketlerinde sigortalı olarak çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/#respond Fri, 29 Apr 2022 02:19:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113362 A LTD. Şirketinin %100 sahibi olan kişi, %25 ortağı olduğu B- şirketinde SSK’lı olarak çalışabilir mi? 

Ortağı olduğu işyerinde kişiler 4a sigortalısı olarak bildirilemezler.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU 

Kanun Numarası : 5510 

Kabul Tarihi : 31/5/2006

Sigortalılık hallerinin birleşmesi

MADDE 53- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilir. Bu fıkra hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında muhtar sigortalılığı ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda muhtar sigortalılığı dikkate alınır.

(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler. 

(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer. 

1 Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e) bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır. 

Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir. 

(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır. 


Kaynak: ismmmo,5510 Sayılı KAnun
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/feed/ 0
Bağ-Kur kapsamında olan bir kişi 4a’lı olarak bir iş yerinde çalışmaya başlarsa SGK teşviklerinden faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bag-kur-kapsaminda-olan-bir-kisi-4ali-olarak-bir-is-yerinde-calismaya-baslarsa-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bag-kur-kapsaminda-olan-bir-kisi-4ali-olarak-bir-is-yerinde-calismaya-baslarsa-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/#respond Fri, 14 Jan 2022 04:30:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119801 BAĞ-KUR’lu olan 30.11.2021 tarihinde iş yerini kapatan eski vergi mükellefini iş yerimizde SGK ‘lı olarak çalıştıracağız. Sistemde üzerinde son 6 ay içerisinde SGK’sı olmadığı ve ortalamamız yettiği için 6111 Kanun Teşviki kabul etmektedir. Son 6 aydaki çalışması 4B ‘de mevcut olması teşvikten yararlanmasına engel midir?

İşe alındığı tarihten önceki altı aylık dönemde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı olmaması denilmektedir.


BENZER İÇERİKLER

Defter beyan sistemine SGK teşvikleri kayıt edilir mi?

Sigortasız işçi çalıştırma halinde SGK teşviklerinden yararlanamama ile ilgili açıklamalar

Potansiyel SGK teşvik sorgulaması nasıl yapılır?

Aynı işverene birden fazla işe giriş çıkış yapan personel 6111 sayılı SGK teşvikinden ne…

Engelli personeller SGK teşviki alabilir mi?

SGK teşvik sorgulamasında yaptıktan sonra firmalar istediği teşvik türünden personel girişi yapabilir mi?


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bag-kur-kapsaminda-olan-bir-kisi-4ali-olarak-bir-is-yerinde-calismaya-baslarsa-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/feed/ 0