Aykırı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 17 Jan 2022 05:13:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 SGK Belge, bildirge ve beyannamelerin kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi https://www.muhasebenews.com/sgk-belge-bildirge-ve-beyannamelerin-kasten-gercege-aykiri-olarak-duzenlenmesi/ https://www.muhasebenews.com/sgk-belge-bildirge-ve-beyannamelerin-kasten-gercege-aykiri-olarak-duzenlenmesi/#respond Mon, 17 Jan 2022 00:30:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120564 Belge, bildirge ve beyannamelerin kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi

Bilindiği gibi, 5 Aralık 2017 tarihli, 30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ”

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğe İlişkin Yönetmelik” ile Sosyal Sigorta

İşlemleri Yönetmeliğinde bazı düzenlemeler yapılmış olup, yapılan düzenlemeler kapsamında anılan yönetmeliğin 28 inci maddesi ile yürürlükte bulunan yönetmeliğe “Belge, Bildirge ve beyannamelerin kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi” başlıklı Ek 7 nci madde eklenmiştir.

Yayımı tarihinden itibaren uygulamaya konulan Ek 7 nci madde; “Kanuna göre Kuruma verilmesi gereken belge, bildirge ve beyannamelerin, daha az prim ödemek, yararlanamayacağı sigorta prim teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak, özel nitelikteki inşaat işleri ve ihale konusu işlerde asgari işçilik tutarını tamamlamak, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından haksız menfaat sağlamak gibi amaçlarla kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespit edilmesi halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 204 üncü, 206 ncı ve 207 nci maddeleri kapsamında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulur. Bu bildirimler sonucunda prim ödenmiş olduğunun tespiti halinde primler Kuruma irat kaydedilir, primlerin ödenmemiş olması halinde ise tahsil cihetine gidilmez. Bu maddeyle ilgili usul ve esaslar Kurumca belirlenir.” hükmünü içermekte olup, uygulanacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.

1-Aylık prim ve hizmet belgeleri ile sigorta primleri yönünden

Aylık Prim ve Hizmet Belgesini veya Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini, -Daha az prim ödemek,

-Yararlanamayacağı sigorta prim teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak,

-Özel nitelikteki inşaat işleri ve ihale konusu işlerde asgari işçilik tutarını tamamlamak,

-İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından haksız menfaat sağlamak,

gibi amaçlarla kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin, Mahkeme kararları, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden tespit edilmesi halinde;

-Ünite hukuk servislerince 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 204 üncü, 206 ncı ve 207 nci maddeleri kapsamında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacak,

-Bu bildirimler sonucunda prim ödenmiş olduğunun tespiti halinde, ödenen primler Kuruma irat kaydedilecek,

-Primlerin ödenmemiş olması halinde ise tahsil cihetine gidilmeyecektir.

Örnek 1- Yapılan bir denetim neticesinde, (Z) işverenine ait bir işyerinden, beş kişinin fiilen çalışmadıkları halde, 2017/ Ocak, Şubat ve Mart aylarında Kurumumuza bildirildikleri tespit edilmiş ve tespite dair düzenlenen denetim raporunda (veya mahkeme kararında) bu bildirimlerin Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 7 nci maddesinde belirtilen hallerden dolayı haksız menfaat elde etmek amacıyla, kasten yapıldığı ve iptal edilmesi gerektiği yönünde öneride bulunulması halinde; bahse konu beş kişinin sigortalılıkları iptal edilerek varsa tahsil edilen primlerin Kurumumuza irad kaydedilmesi sağlanacak, (tahsil edilmemesi halinde tahsilinden vazgeçilecek) ve ilgili birimler aracılığı

ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

Diğer taraftan, haksız menfaat elde etme amacı güdülmeden, aynı işverene ait birden fazla işyerinin bulunması ve sigortalıların fiilen çalıştırıldığı tespit edilen işyerinden değil de aynı işverene ait (fiilen çalışmadığı) diğer bir işyerinden bildirim yapıldığının tespit edilmesi ve düzenlenen raporda sigortalılara ait belgelerin, fiilen çalıştırıldığı işyerine aktarılmasının önerilmesi halinde; bildirim yapılan işyerinden yasal süresinde verilen belgeler ile bu belgelere ilişkin tahsilatların aktarım işlemi yapılacaktır.

Örnek 2- (A) ve (B) işyerlerinin aynı işverene ait olduğu, (A) İşyeri hakkında yapılan denetim sonucunda düzenlenen raporda, (A) işyerinden bildirilen 3 sigortalının,

işyerinde fiilen çalıştırıldığının muvazaalı bir durum söz konusu olmadan tespit edildiği ve bu bildirimlerin (B) işyerine aktarılmasının önerildiği varsayıldığında; sigortalılara ilişkin yükümlülüklerin (A) işyerinden yasal süreler içinde yerine getirildiğinin anlaşılması halinde, her hangi bir idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan, sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karşılığında yapılan tahsilatlar (B) işyerine aktarılacaktır.

Örnek 3- (Y) Ltd. Şti. nin beş adet alt işvereni olduğu, yapılan denetim sonucunda,

…numaralı alt işverene ait işyerinden bildirildiği tespit edilen (B), (C) ve (D) sigortalılarının aslında asıl işverene ait işyerinden bildirilmelerinin gerektiği bu bağlamda, bu sigortalılara ilişkin (2) numaralı alt işverenlik işyerinden yapılan bildirimlerin asıl işverene ait işyeri dosyasına aktarılmasının önerildiği varsayıldığında; bu sigortalılara dair yükümlülüklerin yasal süreler dahilinde yerine getirildiğinin anlaşılması halinde, idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan, sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatların asıl işverene aktarılması gerekecektir.

2. 4857 sayılı İş Kanununa göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığının tespiti halinde yapılacak işlemler

4857 sayılı İş Kanununa göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığının yapılan denetim sonucunda veya mahkeme kararları ile ortaya konması ve alt işverenin işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi olarak sayılması halinde; bu sigortalılara ait yasal süresinde verilen belgelerin asıl işverene ait işyerine aktarımı yapılacaktır.

Örnek 1– (X) asıl işvereni ile (Y) alt işvereni, arasındaki asıl işverenlik alt işverenlik ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanununa göre olmadığının kesinleşen mahkeme kararıyla ya da denetim elemanları tarafından düzenlenen raporla ortaya konulması ve sigortalıların başından itibaren asıl işverenin sigortalıları olması gerektiği yönünde bir hükmün/önerinin belirtilmesi durumunda; sigortalılara dair yükümlülükler (Y) alt işvereni tarafından yasal süreler dahilinde yerine getirilmesi halinde idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan, sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatların (X) asıl işverenine ait işyerine aktarılması gerekecektir.

Diğer taraftan, asıl işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalıların için oluşan sigorta prim tahakkuklarının bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatlardan fazla olması veya asıl işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmesi gereken bir durumun ortaya çıkması nedeniyle borç çıkması hallerinde, yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır.

Ayrıca, asıl işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi için idari

para cezası uygulanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalıların başlangıçtan beri asıl işverenin sigortalısı sayılması ve toplu iş sözleşmesinde belirtilen haklardan faydalanmasının gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle oluşan ücret farkı için asıl işverenden ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi istenildiği varsayıldığında, ek aylık prim ve hizmet belgesinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesinden kaynaklanan borç için yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır. Ayrıca, bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi için idari para cezası uygulanacaktır.

Örnek 3: Örnek 1’deki sigortalıların başlangıçtan beri asıl işverenin sigortalısı sayılması gerektiği nedeniyle asıl işverenine ait işyerine aktarılmış ancak aktarımı yapılan dönemlerden 2018/Mart ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden kaynaklanan borcun alt işveren tarafından ödenmediği varsayıldığında, 2018/Mart ayından kaynaklanan borç yasal olarak ödenmesi gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacak ve asıl işverenden tahsil edilecektir.

3-Ortak hükümler

Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgiler ile Mahkeme kararlarına istinaden, mer’i mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ek olarak, yukarıda belirtilen uygulamalar nedeniyle kurumu zarara uğratan şahıslar, işveren, 3568 sayılı Kanun kapsamındaki meslek mensubu ve varsa kurum personeli hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 204, 206 ve 207 nci maddeleri gereğince gerekli suç duyurusunda bulunulabilmesi için konunun ünite Hukuk birimlerine bildirilmeleri gerekmektedir.

 


Kaynak: SGK Genelgesi 2020/20
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-belge-bildirge-ve-beyannamelerin-kasten-gercege-aykiri-olarak-duzenlenmesi/feed/ 0
31/12/2017 Tarihinden Önce Yapılmış Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılar İçin Yapı Kayıt Belgesi Almak Üzere Başvuruda Bulunmuş Olanların Yapı Kayıt Bedeli Ödeme Süresinin Uzatılması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 1267) https://www.muhasebenews.com/31-12-2017-tarihinden-once-yapilmis-ruhsatsiz-veya-ruhsat-ve-eklerine-aykiri-yapilar-icin-yapi-kayit-belgesi-almak-uzere-basvuruda-bulunmus-olanlarin-yapi-kayit-bedeli-odeme-suresinin-uzatilmasi-hakki/ https://www.muhasebenews.com/31-12-2017-tarihinden-once-yapilmis-ruhsatsiz-veya-ruhsat-ve-eklerine-aykiri-yapilar-icin-yapi-kayit-belgesi-almak-uzere-basvuruda-bulunmus-olanlarin-yapi-kayit-bedeli-odeme-suresinin-uzatilmasi-hakki/#respond Mon, 01 Jul 2019 06:15:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=62505 1 Temmuz 2019 PAZARTESİ                Resmî Gazete                                 Sayı : 30818

CUMHURBAŞKANI KARARI

Karar Sayısı: 1267

30 Haziran 2019

Fuat OKTAY
CUMHURBAŞKANI V.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/31-12-2017-tarihinden-once-yapilmis-ruhsatsiz-veya-ruhsat-ve-eklerine-aykiri-yapilar-icin-yapi-kayit-belgesi-almak-uzere-basvuruda-bulunmus-olanlarin-yapi-kayit-bedeli-odeme-suresinin-uzatilmasi-hakki/feed/ 0
Anayasa Mahkemesi, İhtiyati Tedbire Muhalefette Disiplin Cezasını Anayasa’ya Aykırı Buldu https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/ https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/#respond Wed, 06 Mar 2019 15:45:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=50171 Anayasa Mahkemesi, İhtiyati Tedbire Muhalefette Disiplin Cezasını Anayasa’ya Aykırı Buldu

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür.
Kanunu’nun 398. maddesinde ise tedbire muhalefetin cezası düzenlenmiş olup, buna göre İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılması öngörülmüştür.

İstanbul 1 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, tarafların ortak yapımcısı oldukları 1999 yılı yapımı sinema eserinin isminin, çekimlerine yeni başlanılan bir başka sinema eserinin tanıtımlarında ve reklamlarında kullanılmasının önlenmesine ilişkin olarak verilen ihtiyati tedbir kararına muhalefet edildiği iddiasıyla 6100 sayılı Kanun’un 398. maddesi kapsamında disiplin hapsi verilmesi talep edilmiş, söz konusu kuralın Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi bulan Mahkeme, kuralın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Başvuru kararında; yargılamanın yapıldığı mahkeme hukuk mahkemesi olsa da itiraz konusu kural kapsamında verilen kararın ceza hukuku alanında sonuç doğurduğu, suçun kanuniliği ilkesi gereği hangi eylemlerin yaptırıma bağlandığının, suçun yasal unsurlarının, ağırlaştırılmış hâllerinin yeterince anlaşılır biçimde düzenlenmediği, yargılamanın nasıl yapılacağı, verilecek karar üzerine başvurulacak kanun yollarına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı ileri sürülmüştür.

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, itiraz konusu kuralın ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile başvurulması mümkün kanun yolları yönünden belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığına, bu nedenle hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiğine karar vermiştir.

Söz konusu kararda Mahkeme, hukuk devletinin temel unsurlarından biri olan belirlilik ilkesi uyarınca yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesinin ise hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığını belirtmiştir.

İtiraz konusu kuralda geçici hukuki korumalar kapsamında bulunan ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmesi hâlinde uygulanacak yaptırım düzenlendiği, düzenlemede hangi eylemlerin cezalandırılacağı ve uygulanacak cezanın türü, alt ve üst sınırı açıkça gösterilmiş olup kuralda belirtilen eylemlerin gerçekleştirilmesi durumunda ne kadar süre ile ne tür bir cezaya muhatap olunabileceğinin öngörülebilir ve bilinebilir olduğu, bu nedenle kuralda cezayı gerektiren eylemler, cezanın türü ve miktarı yönünden herhangi bir belirsizlik söz konusu olmadığı belirtilmiş, ihtiyati tedbir kararı ile yargılama sonunda verilecek hükmün uygulanabilir olması imkânının ayakta tutulması ve bu şekilde hak arama özgürlüğü kapsamında etkin bir hukuki korumanın sağlanmasının hedeflendiği, bu bakımdan geçerli bir ihtiyati tedbir kararına muhalefet eyleminin yaptırıma bağlanmasının elverişli ve gerekli olmadığının söylenemeyeceği belirtilmiştir.

Buna karşın 6100 sayılı Kanun’da ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmesi sebebiyle verilecek disiplin hapsi yönünden yargılama usul ve esasları ile disiplin hapsi kararına karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmediği, ihtiyati tedbire muhalefet sebebiyle verilen disiplin hapsine karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin uygulamada çok çeşitli mahkeme içtihatlarının bulunduğu, kararlarda bazen temyiz kanun yolunun bazen de 6100 sayılı Kanun’a veya 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz yolunun uygulanabilir olduğu, verilen disiplin hapsi kararına karşı hangi kanun yolunun uygulanacağına ilişkin istikrarlı ve güven veren bir uygulamanın bulunmadığı, bu kapsamda, itiraz konusu kuralın ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile başvurulması mümkün kanun yolları yönünden belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı üzerinde durulmuştur.

Sonuç olarak, disiplin hapsi suç karşılığı uygulanan hapis cezası niteliğinde bulunmayıp ceza yargılamasının konusunu oluşturan suç kavramının dışında kalmakta ise de itiraz konusu kural kapsamında düzenlenen disiplin hapsinin bir mahkeme tarafından verileceği ve kişi hürriyetini kısıtlayacağı hususu kuşkusuz olduğu belirtilerek, bu yönleri de dikkate alındığında ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile verilecek karara karşı başvurulacak kanun yollarındaki belirsizliğin kişilerin hukuki güvenliği ile hak arama özgürlüklerini zedeleyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan gerekçelerle kural, Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra, 21.11.2019 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

 

Kaynak: www.anayasa.gov.tr

 

 

 

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/feed/ 0