Artırım – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 11 Sep 2023 16:09:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 A.Ş. Olağan genel kurul toplantısında sermaye artırım kararı alınabilir mi? https://www.muhasebenews.com/a-s-olagan-genel-kurul-toplantisinda-sermaye-artirim-karari-alinabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/a-s-olagan-genel-kurul-toplantisinda-sermaye-artirim-karari-alinabilir-mi/#respond Tue, 12 Sep 2023 03:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146184 Anonim şirketimizde 2022 genel kurulunu henüz görüşmedik. Aynı zamanda sermaye artışı yapmak istiyoruz. 2022 Genel kurulunu yaparken aynı kararla sermaye artışını yapabilir miyiz?

Genel Kurul gündemine sermaye artırımı maddesi ilave edilerek genel kurulda karar alınabilir.

Anonim Şirket Toplantı ve Karar yeter sayıları (Nisap)

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/a-s-olagan-genel-kurul-toplantisinda-sermaye-artirim-karari-alinabilir-mi/feed/ 0
Firmada bordrolu olarak çalışan SMMM’ler çalıştığı şirket için öz varlık tespit raporu düzenleyebilir mi? https://www.muhasebenews.com/firmada-bordrolu-olarak-calisan-smmmler-calistigi-sirket-icin-oz-varlik-tespit-raporu-duzenleyebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/firmada-bordrolu-olarak-calisan-smmmler-calistigi-sirket-icin-oz-varlik-tespit-raporu-duzenleyebilir-mi/#respond Fri, 02 Sep 2022 06:32:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=128405 Çalıştığım firmada nevi değişikliği yapılacak. Firma da bağımlı olarak çalışmaktayım. Özvarlığın hesaplanması ve tespiti raporunu bağımlı çalıştığım için onaylayabilir miyim?

Bir iş yerinde hizmet akdiyle çalışın meslek mensubu, sadece çalıştığı iş yeri ile sınırlı olmak kaydıyla, meslek kaşesini kullanarak o iş yerinin sermaye artırım vb. raporlarını düzenleyebilir. Rapora İSMMMO dan alınacak “Oda kayıt” belgesi eklenecektir.


Sermaye artırımı yapacağız. Sermayenin ödendiğinin tespit raporunda defter bilgilerini yazmam gerekiyor. Ancak sermaye 2004 ve öncesinde ödendiği için defter ve yevmiye bilgilerine ulaşamıyorum. Ne yapmam gerekir?

İlgili alana 2004 yılı ve öncesi ödenen sermayenin tescil deldiği ticaret sicil gazetesi bilgilerini yazmanız yeterlidir.


Sermaye artırımı için sermaye tespit raporu hazırlıyorum. Şirket kuruluşu 2008 yılı olduğu için o yıla ait defter kaydı ve sermaye ödeme kayıtlarına ulaşamıyorum. Raporda bu durumu nasıl izah edebilirim?

TTK hükümlerine göre zaman aşımı süresi 10 yıldır söz konusu alana defter bilgileri yazılmaz. 

Sadece artırılan sermaye için bilgi verileri (ticaret sicil gazetesi bilgileri artış tarihi- artırılan miktar)


Sermayeye ilave edilecek ortak alacaklarının tespitine ait SMMM raporunda, şirketin yasal defterlerinin tasdikine ilişkin bilgiler kısmında e-defter mükellefi olan şirketler yevmiye ve kebir defteri için tasdik makamı ve tasdik tarih ve no’su kısmına ne yazılmalıdır?

Tasdike tabi olan defterleri (envanter defterini) aynı şekilde eskiden olduğu gibi tasdik makamı ve tasdik tarihi/no’su yazılacaktır. 

Elektronik olarak tutulan yevmiye ve defteri kebir için; tasdik makamına e-defter, no’su alanına da hangi döneme ait ise o dönemin berat dosyasındaki tekil numara yazılır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/firmada-bordrolu-olarak-calisan-smmmler-calistigi-sirket-icin-oz-varlik-tespit-raporu-duzenleyebilir-mi/feed/ 0
Tüzel kişilikler ortaklarından borç para alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-ortaklarindan-borc-para-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-ortaklarindan-borc-para-alabilir-mi/#respond Sat, 12 Feb 2022 06:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122191 Şirketimizin gerçek kişi ortağına ait şahsi paralarından döviz cinsinden borç para alınma işlemi yapılabilir mi? 

Şirketiniz tarafından ortağınızdan alınmış borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi halinde bu borçlarla ilgili olarak örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre gider olarak yazılması mümkün bulunmamakla birlikte, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda oluşacak kur farkı gelirlerinin de söz konusu borcun örtülü sermaye olarak kabul edilmesinin bir sonucu olarak, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması söz konusu olmayacaktır. 

 Şirketinize kullandırılan borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi durumunda örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı olarak değerlendirilecektir. – Şirketinizin gerçek kişi ortağından borçlandığı paralarla ilgili olarak herhangi bir faiz ödemesi durumunda, gerçek kişi ortağa ödenecek faiz bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir. 

Emsallere uygun faiz bedelinin tespitinde Kurumlar Vergisi Kanunun 13’üncü madde hükmü ve 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde açıklanan yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanının kullanılacağı tabiidir. Öte yandan, Şirketinizin nakit ihtiyacı olmadığı halde gerçek kişi ortağınızdan alınan paralara ilişkin ortaya çıkan kur farklarının, ticari kazancınızın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgisi olmadığından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.


Şirket sermaye artırımları sermayeye ilave edilecek ortak alacaklarının (ortaklara borçlar) tespitine ait serbest muhasebeci mali müşavirlik raporunda uzun vadeli hesaplarda yer alan ortaklara borç hesabı olan 431 hesabından karşılanabilir mi?

Ortaklara borçların kayıt edildiği hesapları sermaye artırımında kullanabilirsiniz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-ortaklarindan-borc-para-alabilir-mi/feed/ 0
Diğer sermaye yedeklerini sermaye artırımında kullanabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/#respond Tue, 07 Dec 2021 09:30:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118974 Diğer sermaye yedeklerini sermaye artırımda kullanabilir miyiz?

529 hesapta takip ettiğiniz diğer sermaye yedekleri nelerden oluşuyor? 

Bu yedekler için özel olarak düzenlenmiş rapor örneği yoktur. 

Mevcut raporlardan olan Geçmiş yıllar karlarının sermayeye eklenmesi raporundan uyarlanarak rapor düzenleyebilirsiniz.

Ortakların nakdi sermaye olarak koyduğu paranın tasfiye sonucunda ortaklara geri gönderiminde vergi kesintisine tabi olup olmadığı hk.

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Tekirdağ Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü

Sayı : 75497510-125[17-2018-12]-E.46365 03.10.2019
Konu : Ortakların nakdi sermaye olarak koyduğu paranın tasfiye sonucunda ortaklara geri gönderiminde vergi kesintisine tabi olup olmadığı hk.  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, hukuki olarak, yabancı sermayeli şirketin tasfiyeye girebilmesi için sermaye kaybının giderilmesi gerektiğinden herhangi bir borcu bulunmayan, gayrifaal durumdaki ve tasfiye edilmesi planlanan şirketin sermayesinde ortaklar tarafından nakden gönderilen … TL sermaye ödemesi ile birlikte bir sermaye artışının yapıldığı ve sermaye artışı sonrasında tasfiye kararının alındığı, söz konusu sermaye artışı sırasında ayrıca sermaye düzeltmesi olumlu farklarının, yasal yedekler ve olağanüstü yedeklerin sermayeye ilave edildiği, şirketin herhangi bir sermaye ihtiyacı olmamasına rağmen ortaklar tarafından yapılan … TL’lik nakit sermaye ödemesinin tamamının, bağlı bulunduğu grup bünyesinde değerlendirilmesi amacıyla Bulgaristan’da bulunan grup şirkete kredi olarak verildiği, söz konusu kredi tutarına ilişkin kredi sözleşmesinin mevcut olduğu, bu tutar üzerinden transfer fiyatlandırılması uygulamaları gereğince emsallere uygun oranlarda faiz geliri elde edildiği, ortak tarafından gönderilen söz konusu nakdi sermaye ödemesi üzerinde herhangi başka bir tasarrufta bulunulmadığı, söz konusu kredi tutarının tasfiye sonunda grup şirketinden tahsil edilerek ortaklara aynen geri gönderileceğini, öte yandan tasfiye sonunda ortaklara geri gönderilecek toplam tutarın, zararlar nedeniyle şirketin kayıtlı sermaye tutarının altında kalacağından, öncelikle hangi kaynağın dağıtılmış sayılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 31.12.2003 tarihli bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerin nasıl düzeltileceği ile ilgili hükümlerin yer aldığı Geçici 25 inci maddesi ile malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin ne şekilde enflasyon düzeltmesine tâbi tutulacağı ile ilgili hükümlerin yer aldığı mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının 5 inci bendinde; “…Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço esasında ticari kazancın tespiti” başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline girmiş kurumların vergilendirmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, tasfiyenin kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve sonraki dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönemin bağımsız bir tasfiye dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.

 Anılan maddenin dördüncü fıkrasında ise tasfiye halindeki kurumların vergi matrahının tasfiye kârı olduğu, tasfiye kârının da tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu fark olduğu, tasfiye kârı hesaplanırken, ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemelerin tasfiye sonundaki servet değerine; mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratların tasfiye döneminin başındaki servet değerine ekleneceği; beşinci fıkrasında da tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değerinin, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesi olduğu hüküm altına alınmıştır.

 Muhasebe ve Vergi uygulamalarında sermaye, işletme sahip veya ortaklarınca işe başlanıldığı zaman ya da işin devamı sırasında işletmeye konulan nakdi ya da gayri nakdi ve parayla ifade edilebilen değerleri ifade etmektedir. Vergi Usul Kanununun 192 nci maddesine göre özsermaye, bilançonun aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark olup, müteşebbisin işletmeye koymuş olduğu varlığı ifade eder. Aynı madde gereğince, ihtiyatlar ve kar bilançoda ayrı gösterilseler dahi özsermayenin unsurları sayılır.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (2009/14594 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15), 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr payları üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15) bu Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulanlar hariç olmak üzere vergi kesintisi yapılacağı,

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara, dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bendlerinde yazılı kâr paylarından (2009/14592 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15) birinci fıkrada belirtilenler tarafından tevkifat yapılacağı,

 hükme bağlanmıştır.

 Aynı Kanunun 4842 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi ile eklenen Geçici 62 nci maddesinde;

 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;

 a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,

 b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,

 c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının, Dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz…

 hükümlerine yer verilmiştir.

 Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15.6.3. Gelir Vergisi Kanununun geçici 62 nci maddesi uygulaması” başlıklı bölümünde;

 …Söz konusu geçici maddede yer alan düzenleme uyarınca, kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kârlarının dağıtımı halinde, bu kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Aynı şekilde 1/1/1999 ve 31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerinde elde edilen kurumlar vergisinden istisna kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununa 4842 sayılı Kanunla eklenen geçici 61 inci madde kapsamında vergi kesintisine tabi tutulacak kazançların dağıtılması halinde ayrıca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Bu madde hükmüne göre, dağıtılan kâr 31/12/2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen ve Kurumlar Vergisi Kanunu veya özel Kanunları uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen kazanca ilişkin ise (serbest bölge kazancı, teknoloji geliştirme bölge kazancı, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazanç, mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 ve geçici 28 inci maddelerinde düzenlenen istisna kazançlar gibi) dağıtılan kârın bu kazançlara isabet eden kısmı üzerinden dağıtım sırasında vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Ancak, 2003 ve müteakip yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen söz konusu istisna kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu tutarlar üzerinden kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin yapılması gerekecektir.

 Diğer taraftan, 1/1/1999–31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin normal kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde ise dağıtılan bu kâr payları üzerinden, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.

 açıklamalarına yer verilmiştir.

 Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, tasfiye sonucunda, ortaklarca ödenmiş sermaye dışındaki, öz sermaye hesaplarının (net tasfiye karı dahil) ortaklara dağıtılması veya işletmeden çekilmesi durumunda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasının (b) bendi hükümleri uyarınca, Geçici 62 nci madde hükümleri de göz önünde bulundurularak, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmekte olup, ortaklarca ödenmiş sermayenin ortaklara dağıtılması durumunda ise, vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

 Öte yandan, daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin tasfiye edilmesi sebebiyle işletmeden çekildiği kabul edilerek bu tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, kurumlar vergisi sonrası kalan tutarların da kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/feed/ 0
Stok affı kapsamında özel fonlara kaydedilen tutarların sermayeye eklenmesi mümkün müdür? https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-ozel-fonlara-kaydedilen-tutarlarin-sermayeye-eklenmesi-mumkun-mudur/ https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-ozel-fonlara-kaydedilen-tutarlarin-sermayeye-eklenmesi-mumkun-mudur/#respond Wed, 24 Nov 2021 06:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118457 1-7326 Sayılı Kanun ile yararlanılan stok affı tutarının (7326 SK Md.6 -İşletmede Fiilen olan ve Kayıtlarda yer Almayan Stok) sermaye ilave edilmesinde herhangi bir sakınca var mıdır? Sermayeye eklenmesi konusunda sınırlayıcı bir süre var mıdır? Her zaman sermayeye ekleyebilir miyiz.? 

2-Varlık barışı hükümlerinden yararlanılarak şirkete eklenen nakit parayı 549-Özel Fonlar hesabına aldık. 549 Özel Fonlara eklenen bu tutarı şirkette sermaye artırımı için kullanabilir miyiz? 

Sermayeye istenildiği zaman eklenir. 

Süre sınırlaması yok.

VI- İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER 

A-  İŞLETMEDE MEVCUT OLDUĞU HÂLDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA, MAKİNE, TEÇHİZAT VE DEMİRBAŞLARIN KAYDA ALINMASI 

1-Kapsam 

7326 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin bir          inci fıkrası hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkânı sağlanmıştır.

Kayıtlarda bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilmesine imkân veren düzenleme, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına; serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dâhil bulunmaktadır.

 2-Beyan

 Uygulama kapsamında olan mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bu Tebliğin (VI/A-4) bölümünde belirtilen beyanname (Ek:18) ve ekinde verecekleri envanter (Ek:19) listesi ile katma değer vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir. Ekinde envanter listesi olmayan beyannameler kabul edilmeyecektir.

 Bu kıymetler, bildirim tarihindeki rayiç bedelle değerlenmek suretiyle envanter listesinde gösterilecektir.

 Rayiç bedel, o kıymetin değerleme günü itibarıyla normal alım satım bedelidir. Dolayısıyla bu bedel, mükellefin kendisi tarafından bizzat tespit edilebileceği gibi bağlı olduğu meslek kuruluşuna da tespit ettirilebilecektir. Bildirilen kıymetler yasal kayıt süresi içerisinde kayıtlara intikal ettirilecektir.

 Bu madde hükmüne göre bildirilecek emtia;

 – Alım satım işletmelerinde satışa hazır malları,

– İmalatçı işletmelerde ise hammadde, malzeme, yarı mamul ve mamul malları

 ifade etmektedir.

 Aynı şekilde inşaat işletmelerinin (yıllara sari inşaat ve onarım işi, kat karşılığı veya kendi adlarına inşaat yapıp satanlar) varsa inşa edilen ve emtia niteliğindeki taşınmazları (daire, dükkan vb.) ile üretimde kullandıkları demir, çimento, tuğla gibi ilk madde ve malzemelerini veya yarı mamullerini de bildirmeleri mümkündür.

Beyan edilecek olan kayıt ve tescile tabi kıymetler, kayıt ve tescil için kullanılan bilgiler (numara, harf, işaret, marka vb.) belirtilmek suretiyle envanter listesinde beyan edilecektir. Kayıt ve tescile ilişkin gerekli bilgileri içermeyen kıymetlerin, beyandan önce ilgili kamu idarelerine başvurularak kayıt ve tescil ettirilmesi ve alınan kayıt ve tescil bilgileri ile beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu kıymetlerin satışına ilişkin olarak düzenlenecek belgelerde kayıt ve tescil bilgilerine de yer verilecektir.

3- Bildirilen Malların Satış Bedeli ve Amortisman Uygulaması

7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre kayıtsız mal bildiren mükellefler, bu malları satmaları hâlinde, defterlere kaydedilecek satış bedeli kayıtlı değerinden düşük olamayacaktır. Gerçek satış bedelinin kayda alınan bedelden düşük olması hâlinde, kazancın tespitinde kayıtlı bedel dikkate alınacaktır.

Bildirime dâhil edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için amortisman ayrılmayacaktır.

4- Vergisel Yükümlülükler

a) 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri uyarınca mükelleflerin kendilerince veya ilgili meslek kuruluşlarınca belirlenecek rayiç bedel üzerinden beyan edilerek kayıtlara intikal ettirilecek makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtianın rayiç bedeli üzerinden tabi oldukları oranın yarısı, teslimleri KDV’den istisna bulunan basılı kitap ve süreli yayınlar için %4 oranı esas alınmak suretiyle KDV hesaplanarak, örneği bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek:18 ve Ek:19) KDV stok beyanına ilişkin beyanname ve envanter listesi, kağıt ortamında veya 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda sorumlu sıfatıyla verilecektir. Söz konusu beyan, en geç 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar yapılacak ve tahakkuk edecek vergi de aynı süre içinde ödenecektir.

Örnek 1- Mükellef (A) kayıtlarında yer almayan emtia dolayısıyla beyanname ve eki envanter listesini 12/7/2021 tarihinde vermiştir. Mükellef (A), söz konusu beyannameye göre tahakkuk eden vergiyi en geç Kanunun 6 ncı maddesinden yararlanma süresinin son günü olan 31/8/2021 tarihine kadar ödeyebilecektir.

KDV beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, söz konusu beyannameyi ve envanter listesini de 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda vermek zorundadırlar.

b) 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre beyan edilecek özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarları, aynı fıkranın (c) bendi uyarınca beyan edilecek KDV matrahını oluşturan rayiç bedelin tespitinde dikkate alınmış olacağından, bu şekilde beyan edilen ÖTV’nin KDV matrahına ayrıca dâhil edilmesi söz konusu değildir.

c) Teslimleri KDV’den müstesna olan emtia (basılı kitap ve süreli yayınlar hariç), makine, teçhizat ve demirbaşlarla ilgili olarak bu uygulamadan yararlanılması mümkün değildir.

ç) Beyan edilen emtiaya (basılı kitap ve süreli yayınlar dâhil) ait hesaplanarak ödenen KDV, 1 No.lu KDV Beyannamesinde genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.

Ancak, kayıtlarda yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedeli üzerinden hesaplanarak ödenen KDV’nin indirimi mümkün olmayıp, bu tutar, verginin ödendiği yılın gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

d) 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; fiili ya da kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun tespiti hâlinde, bu alışlar nedeniyle, ziyaa uğratılan KDV’nin, belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı, bu uygulamaya göre yapılan tarhiyata da vergi ziyaı cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerine göre, kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için yukarıda (a) bölümünde belirtilen şekilde sorumlu sıfatıyla KDV beyan eden ve ödeyen mükellefler bakımından 3065 sayılı Kanunun söz konusu hükmü uygulanmayacaktır.

Buna göre, söz konusu hüküm kapsamında beyanda bulunan mükelleflere, 3065 sayılı Kanunun (9/2) maddesi hükmü uyarınca belgesiz mal bulundurduğu gerekçesiyle malın emsal bedeli üzerinden cezalı olarak re’sen tarhiyat yapılmayacaktır.

5- Beyan Edilerek Ödenen KDV’nin İade Konusu Yapılıp Yapılamayacağı

3065 sayılı Kanunun 29/2 ve 32 nci maddeleri uyarınca, söz konusu maddelerde belirtilen işlemler nedeniyle yüklenilen vergiler, indirim yoluyla telafi edilememeleri hâlinde iade konusu yapılabilmektedir.

Bu çerçevede, 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinden faydalanarak, kayıtlarda yer almayan emtia dolayısıyla hesapladıkları KDV’yi bu Tebliğin (VI/A-4) bölümünde belirtildiği şekilde beyan edip ödeyen ve bu vergiyi indirim hesaplarına intikal ettiren mükellefler tarafından, beyana konu emtianın, 3065 sayılı Kanun uygulamasında iade hakkı tanınan işlemlerde kullanılması durumunda, beyan edilerek ödenen ve indirim hesaplarına alınan söz konusu verginin yüklenilen verginin hesabında dikkate alınması ve dolayısıyla iade konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında teslimleri KDV’den istisna bulunan basılı kitap ve süreli yayınlar için beyan edilen, ödenen ve indirim konusu yapılan KDV’nin iade konusu yapılması mümkün değildir.

Öte yandan, makine, teçhizat ve demirbaşlar nedeniyle bahse konu uygulama kapsamında beyan edilerek sorumlu sıfatıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün olmadığından, bu verginin iadesi de söz konusu olmayacaktır.

6- ÖTV Kapsamındaki Mallar İçin ÖTV’nin Beyanı ve Ödenmesi

7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendiyle, ÖTV’nin konusuna giren malları bu madde kapsamında beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan ÖTV’yi 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri hâlinde, bu mallar bakımından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünün uygulanmaması öngörülmüştür. Bu şekilde beyan edilerek ödenen ÖTV için vergi cezası kesilmeyecektir.

Uygulama kapsamında olan mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan mallardan 4760 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerde yer alanlar için, beyan tarihindeki miktarları ve emsal bedelleri ile uygulanmakta olan vergi oranı, maktu ve asgari maktu vergi tutarlarını dikkate alarak, bu Tebliğin ekindeki (Ek:20) beyannameyi kağıt ortamında veya 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda düzenleyecek ve 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ÖTV (ÖTV mükellefiyeti bulunmayan ithalatçılar KDV) yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine verecek, hesaplanan ÖTV’yi de bu süre içinde ödeyecektir. 4760 sayılı Kanun ekindeki her bir liste [(II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi araçların her biri] için ayrı beyanname verilecektir. 

7- Beyan Edilen Kıymetlerin Kayıtlara İntikali 

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, aktiflerine intikal ettirdikleri emtia için ayrı; makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte karşılık hesabı açacaktır. 

Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde, sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecektir. 

Öte yandan, makine, teçhizat ve demirbaşlar ayrıca envantere kaydedilecek ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir. 

İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise beyan ettikleri emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir. 

Örnek 2- (A) Limited Şirketi, stoklarında bulunan ancak kayıtlarında yer almayan (Y) emtiasına ilişkin envanter listesini hazırlamış ve 12/8/2021 tarihi itibarıyla beyan etmiştir. Genel oranda katma değer vergisine tabi olan bu emtianın, mükellef tarafından belirlenen rayiç bedeli 40.000 TL’dir. Şirketin bu bildirimine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde olacaktır.

 ________________________12/8/2021____________________________

153 TİCARİ MALLAR                  40.000 TL

191 İNDİRİLECEK KDV                3.600 TL

                       525 KAYDA ALINAN EMTİA                         40.000 TL

                              ÖZEL KARŞILIK HESABI  

                              (7326 sayılı Kanunun 6/1 md.)

                       360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR             3.600 TL

                              (Sorumlu sıfatı ile ödenecek KDV)

__________________________    /   ______________________________

 Bu emtianın satılması hâlinde kayıtlara intikal ettirilecek satış bedeli 40.000 TL’nin altında olamayacaktır.

 Örnek 3- (B) A.Ş. kayıtlarında yer almayan makine ve cihazlarını kayda almak istemektedir. Genel oranda katma değer vergisine tabi olan bu kıymetlerin mükellefçe belirlenen rayiç bedeli 60.000 TL olup, envantere alınmasına ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde yapılacaktır.

_______________________________  /  _______________________________

253 TESİS MAKİNA VE CİHAZLAR                               60.000 TL

689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD.VE ZAR.                          5.400 TL

                               526 DEMİRBAŞ MAKİNE VE TEÇHİZAT                  60.000 TL

                                      ÖZEL KARŞILIK HESABI

                                      (7326 sayılı Kanunun 6/1 md.)

                               360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR                          5.400 TL

                                      (Sorumlu sıfatıyla ödenecek KDV)

________________________________  / _______________________________

 Mükellef, söz konusu makine ve cihazlarını 31/12/2021 tarihine kadar satarsa, bu satıştan önce; satmadığı takdirde ise 31/12/2021 tarihinde aşağıdaki muhasebe kaydını yapacaktır.

 ______________________________  /  ________________________________

526 DEMİRBAŞ MAKİNE VE TEÇHİZAT       60.000 TL

       ÖZEL KARŞILIK HESABI                         

         (7326 sayılı Kanunun 6/1 md.)

                                257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR                          60.000 TL

_______________________________  /  _________________________________

Mükellefin, örneğimizdeki makine ve cihazlarını peşin olarak 70.000 TL’ye satması hâlinde bu satışa ilişkin yukarıdaki kayıtla birlikte yapılacak muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

_____________________________  /  ________________________________

100 KASA HESABI                                             82.600 TL

257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR                  60.000 TL

253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR                   60.000 TL

391 HESAPLANAN KDV                                      12.600 TL

679 DİĞER OLAĞANDIŞI

                                         GELİR VE KARLAR                                       70.000 TL

_______________________________  /   _____________________________

 8- Beyan Edilen Kıymetlerin Ba Formu Karşısındaki Durumu

 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında beyan edilen kıymetler rayiç bedelleriyle, Ba formu vermek zorunda olan mükellefler tarafından söz konusu form ile bildirilmek zorundadır.

 Söz konusu bildirim işlemi, Ba formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Satıcılar (7326 sayılı Kanun Madde 6/1)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (3333 333 333) yazılmak suretiyle yapılacaktır.


Kaynak: ismmmo,7326 Kanun Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-ozel-fonlara-kaydedilen-tutarlarin-sermayeye-eklenmesi-mumkun-mudur/feed/ 0
İtfa süresi bitmiş atikler için yeniden değerleme yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/itfa-suresi-bitmis-atikler-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/itfa-suresi-bitmis-atikler-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/#respond Sat, 30 Oct 2021 05:30:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115932 Yeniden değerleme vergisi amortismanı biten demirbaşlarda var mıdır?

Amortisman itfa süresi biten ATİK’lerde olmuyor diye bir kural yok. Yeniden değerleme yapılabilir. Konu ile ilgili olarak aşağıdaki linkde bulunan Tebliği inceleyiniz. 

https://www.gib.gov.tr/gibmevzuat

01.12.2019 itibariyle Vergi Dairesi Değişiklik dilekçesi ile Yenikapı Vergi Dairesine geçilmiştir. Firma 23.12.2019 Tarihinde ÖTV 1.Listeye giren Şerit Silici Ürünüyle ilk ithalatını yapmıştır. Yenikapı Vergi Dairesi 21/07/2021 Tebliğ tarihli yazısında 2019 Aralık 1.Dönem ÖTV Beyannamesinin Şerit Silici Ürünüyle ilgili ithalat ve satış olmasa dahi boş olarak beyanname verilmesi konusunda bildirimde bulunmuştur. 

Bu beyannameyi boş olarak verdiğimiz takdirde; Aşağıda belirttiğim Şekilde beyanname onaylanmalı ve dilekçe verilmeli mi? Ya da daha farklı bir durumla cezanın indirilmesi mümkün mü? 

Ödenecek vergi olmaması halinde Beyanname özel onay dan KSS olarak verileceği görüşündeyiz. Beyannameye ilişkin ceza uygulaması otomatik olarak oluşmaktadır. Daha sonra neden Mük.355 uygulansın. 

Ceza ihbarnamesi beyanname verilmesi ile oluşur. Bürokratik işlemler konusunda VD ile görüşünüz.

 213 – VERGİ USUL KANUNU

Geçici Madde 31

Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler ile bu Kanunun 215 inci maddesi uyarınca kendilerine kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç) bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlarını (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar hariç) 30/9/2018 tarihine kadar aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebilirler.

a) Yeniden değerlemede, taşınmazların ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismana tabi taşınmazlar için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.

b) Taşınmazların (a) bendine göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur. Yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;

i) En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve bunların amortismanları için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

ii) En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve bunların amortismanları için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, taşınmazın iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu bent uyarınca dikkate alınacak Yİ-ÜFE ibaresi; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini ifade eder.

c) Yeniden değerleme neticesinde taşınmazların değerinde meydana gelecek değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, taşınmazların yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, taşınmazların bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder.

Taşınmazlarını bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yapılan yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler.

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %5 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın 25 inci günü akşamına kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içerisinde ödenir. Bu fıkra kapsamında ödenen vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyanın zamanında yapılmaması ya da tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemesi halinde bu madde hükümlerinden faydalanılamaz.

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılmasından önce bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, bu madde gereğince oluşan değer artışı fonu özsermayeden düşülmek suretiyle mezkûr madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.

(7326 sayılı kanunun 11 inci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 09.06.2021)Birinci fıkrada sayılan mükellefler bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31/12/2021 tarihine kadar yukarıda yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilirler. Şu kadar ki;

a) Birinci fıkranın (b) bendinin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen durumlarda yeniden değerleme oranının belirlenmesine ilişkin hesaplamada; maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri yerine, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri,

b) Bu madde kapsamında daha önce yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar için bu fıkra uyarınca yapılacak değerlemede ise, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Önceki fıkralarda taşınmazlar için öngörülen hükümler bu fıkra uygulamasında amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için de geçerlidir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/itfa-suresi-bitmis-atikler-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/feed/ 0
Firma aktifine kayıtlı gemi için yeniden değerleme yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/firma-aktifine-kayitli-gemi-icin-yeniden-degerleme-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/firma-aktifine-kayitli-gemi-icin-yeniden-degerleme-yapabilir-miyiz/#respond Mon, 11 Oct 2021 01:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115936 7144 Sayılı Kanun kapsamında çıkarılan DİLEYEN MÜKELLEFLER 31.12.2021 TARİHİNE KADAR BİLANÇOLARINDA KAYITLI İKTİSADİ KIYMETLERİNİ YENİDEN DEĞERLEMEYE TABİ TUTABİLİRLER (530 SERİ NOLU VUK GENEL TEBLİĞİ) ‘e göre MADDE-2 yasal mevzuat ve dayanak kısmında “Gemiler ve diğer taşıtlar” ifadesin geçmektedir. Buna göre; Bilanço esasına göre defter tutan ferdi işletmede (gerçek kişi) kayıtlı 2019 model Mercedes marka hususi binek araca yeniden değerleme yapılabilir mi? 

7144 sayılı kanun eski düzenlemedir yeni düzenleme ise , 7326 sayılı kanunun 11. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 31 inci maddesinde yapılmıştır.

Kanuna göre; 

  1. Gayrimenkullerin mütemmim cüzileri ve teferruatı; 
  2. Tesisat ve makinalar; 
  3. Gemiler ve diğer TAŞITLAR; 
  4. Gayri maddi haklar.”, Yeniden değerlemeye tabi tutulabilir. (Bilanço esasına göre defter tutan ferdi işletmede (gerçek kişi) kayıtlı 2019 model Mercedes marka hususi binek araca yeniden değerleme yapılabilir)

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

Kanun No: 7326 

Kabul Tarihi : 3/6/2021

MADDE 11 – 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 31 inci maddesine altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Birinci fıkrada sayılan mükellefler bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31/12/2021 tarihine kadar yukarıda yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilirler. Şu kadar ki;

a) Birinci fıkranın (b) bendinin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen durumlarda yeniden değerleme oranının belirlenmesine ilişkin hesaplamada; maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri yerine, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri,

b) Bu madde kapsamında daha önce yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar için bu fıkra uyarınca yapılacak değerlemede ise, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Önceki fıkralarda taşınmazlar için öngörülen hükümler bu fıkra uygulamasında amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için de geçerlidir.”


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/firma-aktifine-kayitli-gemi-icin-yeniden-degerleme-yapabilir-miyiz/feed/ 0
Stok affı kapsamında kayıtlara alınacak envanter vergi dairesine dilekçe ile bildirilecek midir? https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-kayitlara-alinacak-envanter-vergi-dairesine-dilekce-ile-bildirilecek-midir/ https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-kayitlara-alinacak-envanter-vergi-dairesine-dilekce-ile-bildirilecek-midir/#respond Thu, 30 Sep 2021 09:30:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116183 7326 sayılı kanuna göre stok affı yapmak istiyoruz. 

30.09.2021 Tarihine kadar bir envanter listesi ile vergi dairesine bildirilecektir denmektedir. Bu bahsedilen liste Ek – 19, bu listeyi nereden vereceğiz?

Stok affı uygulamasının muhasebe kaydı; 153 – 191 Borç, 525 – 360 Alacak şeklinde yapılmaktadır. 360 – Ödenecek vergi ve fonlar Hesabının alt açıklamasında sorumlu sıfatı ile ödenen KDV yazmaktadır. Sorumlu Sıfatı ile ödenen KDV den anlayacağımız 6/1-c maddesine göre verilen beyanname mi, 2 no’lu KDV beyannamesi mi verilecektir?

6/1-c maddesine göre verilen stok affı beyannamesinde çıkan ödemeyi, 1 no’lu KDV beyannamesinde indirim ve KDV iadesinde iade konusu yapabilir miyiz?

Bildirim ekindeki sayfa doldurulur. Ayrıca kağıt ortamında VD verilmez.

Beyan; Normal 2 nolu KDV beyannamesi ile DEĞİL GİB bdp programındaki 7326 sayılı Kanun Stok beyanı / 6/1-c kodlu beyanname ile verilecektir. 

Ödemenin yapıldığı ay (1) nolu KDV beyannamesinde indirilir. İade söz konusu olmaz.

2018- 2019 yılı ba/bs beyannamelerini geriye dönük vereceğiz. 7326 sayılı kanuna göre indirim var mı?

Bu gün itibari ile süresinden sonra verilecek b formu için 7326 sayılı yasada özel bir düzenleme yok. Kesilecek ceza için vuk 376.maddeye göre indirim talep edilebilir. (cezanın % 50 si kalkar)

213 – VERGİ USUL KANUNU

Mükerrer Madde 355

..

(Değişik: 09/08/2016 – 6728/21 md.)

(Ek : 30/12/1980 – 2365/80. ; Değişik: 22/7/1998 – 4369/13 md.) Bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile (Değişik: 09/08/2016 – 6728/21 md.) mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);

 (Ek fıkra : 3/7/2005 – 5398/23 md.) Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usûlsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında, bu sürenin dolmasını takip eden 30 gün içinde verilmesi halinde ise 1/5 oranında uygulanır.

 (Ek fıkra : 16/6/2009 – 5904/22 md.) (Ek cümle : 15/7/2016 – 6728/21 md.) Elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi mecburiyetine uyulmaması hâlinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında uygulanır. Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır.

 (Ek fıkra : 16/6/2009 – 5904/22 md.) Elektronik ortamda beyanname ile bildirim ve form verme mecburiyetine uymayanlara bu maddeye göre ceza kesilmesi halinde, 352 nci maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili (1) numaralı bendi ile ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili (7) numaralı bendi uyarınca ayrıca ceza kesilmez.

 (Ek fıkra : 27/5/2017 – 7020/8 md.)Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca verilmesi gereken beyanname ile ilgili olarak bu maddeye veya 352 nci maddeye göre ceza kesilmesini gerektiren fiillerin, aynı zamanda 5510 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası kesilmesini gerektirmesi durumunda aynı fiillerden dolayı bu madde ve 352 nci madde uyarınca ayrıca ceza kesilmez.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-kayitlara-alinacak-envanter-vergi-dairesine-dilekce-ile-bildirilecek-midir/feed/ 0
Stok affı kapsamında sermaye hesabına kayıt edilen tutar için nakdi faiz indiriminden faydalanabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-sermaye-hesabina-kayit-edilen-tutar-icin-nakdi-faiz-indiriminden-faydalanabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-sermaye-hesabina-kayit-edilen-tutar-icin-nakdi-faiz-indiriminden-faydalanabilir-miyiz/#respond Thu, 30 Sep 2021 08:30:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116181 7326 sayılı kanun kapsamında stok artırımında bulunan mükellef bu kapsamında oluşan tutarı öz kaynaklar grubunda kayıt altına alınmaktadır. 7326 sayılı yasa bu tutarın ortaklara dağıtılması halinde sermayenin unsuru olarak saymış ve herhangi bir vergilendirme uygulanmayacağını hüküm altına almış. Benim sorum ise bu dağıtılan tutar nakdi sermaye artışında kullanılırsa, nakdi sermaye faiz indiriminde kullanılabilir mi? 

Nakit In kelime anlamı (TDK Sözlüğü) ” Nakit; Birikmiş, kullanılmaya hazır para, efektif.”

Bahsettiğiniz Fonunun sermaye ye eklenmesi nakdi sermaye artışı sayılmaz. Hangi sermaye artışları indirim hesaplamasında DİKKATE ALINMAZ.

Aşağıda yer alan sermaye artışları, nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
– Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,
– Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları,
– Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları,
– Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,
– Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,
– Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları.

7326 sayılı kanun kapsamında gelir vergisinden matrah artırımı yapılmak istenmektedir. Mükellef şu anda bilanço hesabına göre defter tutmaktadır. Fakat gelir vergisi yönünden matrah artırımı yapılacak dönem olan 2018 yılında 2.sınıf defter tutmaktadır. Matrah artırımı son duruma göre mi yoksa matrah artırımı yapılacak yılda bulunduğu duruma göre mi yapılacaktır?

Matrah artırımı yapılacak yılda bulunduğu sınıfa göre işlem yapılır.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 46480499-125[2019/906]-E.41915 16.06.2020
Konu : Nakdi Sermaye Artışında İndirim  
İlgi :  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin borsada işlem gören halka açık sermaye şirketi olduğu, ileride gerçekleştirilecek sermaye artırımı için bazı ortaklar tarafından 24.09.2018 ve 25.09.2018 tarihlerinde 7.560.000,00 TL’nin avans olarak şirket hesabına yatırıldığı, yatırılan tutarın diğer sermaye yedekleri hesabında izlendiği, 20.10.2018 tarihinde şirket tarafından alınan yönetim kurulu kararıyla 32.250.000,00 TL olan ödenmiş sermayenin 64.500.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verildiği ve söz konusu kararın KAP’a bildirildiği, 09.11.2018 tarihinde bedelli sermaye arttırımına ilişkin SPK’ya başvurulduğu ve izahnamenin SPK onayına sunulduğu, SPK’nın … tarih ve … sayılı bülteniyle söz konusu başvurunun ve izahnamenin onaylandığı, 05.02.2019 ve 22.02.2019 tarihlerinde sermaye artırımına ilişkin olarak şirket ortakları tarafından şirketin banka hesabına sermaye ödemesi olarak 24.690.000,00 TL yatırıldığı, 11.03.2019 tarihinde de sermaye artırımının ticaret siciline tescil edildiği, 2018 yılında sermaye artırımı için ortaklar tarafından verilen tutarın SPK onayının gecikmesinden dolayı 2018 hesap döneminde nakit sermaye indirimine konu edilmediği belirtilerek 2019 yılında yapılacak nakit sermaye indirimi uygulamasında, artırılan sermaye tutarı olan 32.250.000,00 TL’nin mi yoksa 2019 takvim yılında sermaye artırımı için yatırılan 24.690.000,00 TL’nin mi esas alınacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde;

 “Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si.

 Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

 Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

 Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

 Konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.6.1. İndirimin kapsamı” başlıklı bölümünde;

 “Sermaye şirketlerinin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla getirilen bu düzenleme uyarınca indirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında, 1/7/2015 tarihinden itibaren ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya bu tarihten itibaren yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden, ilgili hesap döneminin sonuna kadar Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmüne göre hesaplanacak tutar dikkate alınacaktır.

 Bu indirim uygulamasında,

a) Nakdi sermaye artışı, sermaye şirketlerince ilgili hesap döneminde ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi artışlar ile yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakdi olarak karşılanan kısmını,

 …

c) Süre, ticaret siciline tescil edilen sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmının şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu (Nakden taahhüt edilen sermayenin, sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihinin içinde bulunduğu) aydan hesap döneminin sonuna kadar olan ay sayısının 12 aya olan oranını,

 ifade etmektedir.

 İndirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında; mevcut sermaye şirketlerinde ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı dikkate alınacak olup sermayenin nakit olarak karşılanmayan kısmı için indirim uygulamasından yararlanılamayacağı tabiidir.

 Bununla birlikte;

– Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,

– Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan semaye artışları,

 – Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları,

 – Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

– Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

 – Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları,

 indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.

 …”

 Aynı tebliğin “10.6.3.1. Sermaye artırımının tescili ve artırılan tutarın şirketin banka hesabına yatırılması” başlıklı bölümünde;

 “Sermaye şirketleri, yetkili organlarının kısmen veya tamamen nakdi sermaye artışına ilişkin kararının ticaret siciline tescil edildiği hesap döneminden itibaren, bu indirim uygulamasından yararlanmaya başlayabileceklerdir.

 “İndirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışı tutarı, artırılan sermayenin ortaklarca şirketin banka hesabına nakit olarak fiilen yatırılan kısmı ile sınırlı olup taahhüt edilen sermayenin, ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmı indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

 Nakden taahhüt edilen sermayenin;

 – Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi,

 – Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi,

 esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.

 …”

 Diğer taraftan tebliğin “10.6.3.1.1. Sermaye avanslarının durumu” başlıklı bölümünde;

“İleride gerçekleştirilecek sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların;

a) Banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve

b) Banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi

 şartıyla, söz konusu kararın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih esas alınarak indirim uygulamasında dikkate alınması mümkündür.

 Dolayısıyla, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminde sermaye artırımına konu edilmeyen sermaye avansı niteliğindeki tutarların, indirim uygulamasında dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren bilançoda özsermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmeyen tutarlar için, ilgili hesap döneminde bu tutarlara ilişkin sermaye artırımı gerçekleştirilse dahi indirim uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

 …”

 açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 24.09.2018 ve 25.09.2018 tarihlerinde ortaklarınızca sermaye artırım avans ödemesi olarak şirketinizin banka hesabına yatırılan ve yatırıldığı tarihten itibaren şirketinizin bilançosunda “Diğer sermaye yedekleri” hesabında izlenen 7.560.000,00 TL’nin banka hesabınıza yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmemesi nedeniyle, söz konusu tutar için Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında indirimden yararlanmanız mümkün değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/stok-affi-kapsaminda-sermaye-hesabina-kayit-edilen-tutar-icin-nakdi-faiz-indiriminden-faydalanabilir-miyiz/feed/ 0
7326 sayılı kanun kapsamındaki vergiler KDV iadesinden doğan alacakla mahsup edilir mi? https://www.muhasebenews.com/7326-sayili-kanun-kapsamindaki-vergiler-kdv-iadesinden-dogan-alacakla-mahsup-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/7326-sayili-kanun-kapsamindaki-vergiler-kdv-iadesinden-dogan-alacakla-mahsup-edilir-mi/#respond Thu, 30 Sep 2021 07:30:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116176 7326 sayılı kanun kapsamında stok affı ve ortaklara Borçlar hesabının düzeltilmesi ile ilgili hesaplanan vergiler, KDV iade alacağımız ile mahsup edilebiliyor değil mi?

Mahsup talep edilebilir.

7143 sayılı kanundan yalnızca kurumlar matrah artırımı yapmış bir firmamıza 7326 sayılı kanun kapsamında 2016-2017 yılı için KDV artırımı yapacağız. Her ay için hesaplanan KDV olmadığı için ek-17’den vereceğimiz beyanda daha önce kurumlar matrah artırımı yapmış olduğumuz için kıyaslama yoluna gidecek miyiz?

Normal hallerde kıyaslama yapılacaktır. Ancak 7143 SK göre KV matrahı arıtıldığı için mukayesesi yapılmaz. 

Bürokratik olarak nasıl bir işlem yapılacağı konusunda bilgimiz yok. 

VD veya GİB e beyan bölümünden bilgi alınız.

429 SIRA NO’LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

1.Giriş ve Kapsam

Vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelerin başvurularına ilişkin olarak 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi ve diğer vergi kanunlarının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

2.İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esaslar

Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Başkanlığımız internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılır.

İade talep dilekçeleri, internet vergi dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir meslek mensubu (serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir) vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Yetkilendirme olması durumunda, meslek mensubunun kimlik bilgileri (adı soyadı, T.C. kimlik numarası, vergi dairesi, adresi, telefon numarası, ortaklık veya şirket olması halinde ortaklığın veya şirketin adı veya unvanı, meslek unvanı ve ruhsat numarası) ile bağlı olduğu meslek odasının adını da içeren bir dilekçenin mükellef tarafından bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mükellefler tarafından meslek mensuplarına verilen yetkinin iptal edilmek istenmesi halinde, mükellefçe bu husus bağlı olunan vergi dairesine bir dilekçe ile bildirilir.

Mükellefler aynı standart dilekçe ile hem mahsuben hem de nakden iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır.

Dilekçelere eklenmesi gereken belgeler elektronik olarak eklenir. Elektronik olarak verilmesi mümkün olmayanlar ise vergi dairesine evrak kayıt numarası/iade dosya numarası belirtilmek suretiyle teslim edilir.

İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu Tebliğe ekli (6) numaralı iade  talep dilekçesi ile yapılacak iade taleplerinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle veya elektronik olarak yapılması mümkündür. Dolayısıyla, (6) numaralı talep dilekçesine konu iade taleplerinin elektronik ortamda verilmesi ihtiyaridir.

Verilmesi gereken beyannamelerden hiçbirini elektronik ortamda verme zorunluluğu bulunmayan mükellefler, iade taleplerini elektronik ortamda yapabilecekleri gibi, standart iade talep dilekçelerini kullanarak vergi dairesine de başvurabilirler.

Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgeler ayrıca kâğıt ortamında vergi dairesine verilmez.

Bu Tebliğde yer verilen başvuru şartlarına uygun olmaması nedeniyle iade talebinin dikkate alınmaması, iade hakkını ortadan kaldırmadığı gibi gerekli şartların sağlanması halinde yeniden iade talebinde bulunulmasına da engel değildir.

3.Standart İade Talep Dilekçeleri

İade talep dilekçeleri, aşağıda belirtilen adlarla, ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uygun olarak standart formlar halinde düzenlenmiştir.
Buna göre;
a. Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),
b. Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),
c. Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),
ç. İhracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2A),
d. İhracat istisnası dışındaki tam istisnalar nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2B),
e. Kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2C),
f. İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2D),
g. Katma değer vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2E),
ğ. Fazla veya yersiz ödenen katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2F),
h. İhracat istisnasından ve indirimli ÖTV uygulamalarından doğan özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3A),
ı. Fazla veya yersiz ödenen özel tüketim vergisi ile bazı uluslararası anlaşmalar kapsamındaki alımlara ilişkinözel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3B),
i. Özel iletişim vergisi beyannamesine bağlı olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4A),
j. Özel iletişim vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4B),
k. Avrupa Birliği mali yardımları kapsamındaki vergilerle ilgili nakden veya mahsuben iadeye ilişkin talepler için Avrupa Birliği Mali Yardımları Kapsamındaki Vergilerle İlgili İade Talep Dilekçesi (5),
l. Diğer iade talepleri için Diğer İadelere İlişkin Talep Dilekçesi (6)
kullanılacaktır.
4.İade Talebinin Değiştirilmesi veya Talepten Vazgeçilmesi

Mahsuben ve/veya nakden iade talebi, muhasebe işlem fişinin düzenlenmesinden önce verilecek yeni bir dilekçe ile değiştirilebilir veya iade talebinden vazgeçilebilir.

Değişiklik veya vazgeçme taleplerinin Tebliğ ekinde yer alan “İade Talebinin Değiştirilmesine/İade Talebinden Vazgeçilmesine İlişkin Dilekçe (7)” ile yapılması gerekmektedir.

Üçüncü şahısların borçlarına yönelik mahsup taleplerinin değiştirilebilmesi için üçüncü şahısların bu  husustakimuvafakatlarının alınması ve bunu gösteren belgenin (noter tasdikli) dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır.

5.Diğer Hususlar

5.1. Bu Tebliğle iade taleplerinde kullanılması öngörülen standart iade talep dilekçeleri muhteviyatında değişiklik yapmaya Gelir İdaresi Başkanlığı yetkili olup, güncel standart iade talep dilekçelerine Başkanlık internet sitesinden ulaşılabilecektir.

5.2. Elektronik ortamda iade talebinde bulunmak zorunda olmayan mükellefler, iade talep dilekçelerini ve eklerini, ilgili vergi dairesine elden verebilecekleri gibi posta ile de gönderebilirler. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilen dilekçe ve eklerinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilen dilekçe ve eklerinde ise vergi dairesi kayıtlarına giriş tarihi esas alınır.

5.3. 21/6/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fonların ve yatırım  ortaklıklarının, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (34.6) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde doğan iade talepleri “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A)” ile yapılır.

6.Yürürlük Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girer.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7326-sayili-kanun-kapsamindaki-vergiler-kdv-iadesinden-dogan-alacakla-mahsup-edilir-mi/feed/ 0