altında – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 04 Mar 2024 17:42:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Basit usul kuaför işletmesi müşterilerine düzenli perakende fişi kesmektedir, Perakende fişi kestiği gün, ayrıca gün sonu altında Fatura kesme zorunluluğu var mı? https://www.muhasebenews.com/basit-usul-kuafor-isletmesi-musterilerine-duzenli-perakende-fisi-kesmektedir-perakende-fisi-kestigi-gun-ayrica-gun-sonu-altinda-fatura-kesme-zorunlulugu-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/basit-usul-kuafor-isletmesi-musterilerine-duzenli-perakende-fisi-kesmektedir-perakende-fisi-kestigi-gun-ayrica-gun-sonu-altinda-fatura-kesme-zorunlulugu-var-mi/#respond Tue, 05 Mar 2024 00:26:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149605 Basit usul kuaför işletmesi müşterilerine düzenli perakende fişi kesmektedir, Perakende fişi kestiği gün, ayrıca gün sonu altında fatura kesme zorunluluğu var mı?

Her işleme PSF kesiliyor ise; Böyle bir zorunluluk olmaz. Olmayan uygulamanın kanun maddesi olmaz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/basit-usul-kuafor-isletmesi-musterilerine-duzenli-perakende-fisi-kesmektedir-perakende-fisi-kestigi-gun-ayrica-gun-sonu-altinda-fatura-kesme-zorunlulugu-var-mi/feed/ 0
5 Kişinin altında çalışanların olanlar ücretleri elden ödeyebilir mi? https://www.muhasebenews.com/5-kisinin-altinda-calisanlarin-olanlar-ucretleri-elden-odeyebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/5-kisinin-altinda-calisanlarin-olanlar-ucretleri-elden-odeyebilir-mi/#respond Wed, 28 Feb 2024 08:27:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149460 İşçilerin bankadan ödeme sınırı değişti mi? 5 kişinin altında çalışanı olan firmalar ücret ödemelerini bankadan ödemek zorunda mı yoksa 7.000 tevsik üstü olduğu için otomatik geçer mi?

5 ve üzeri çalışan için bankadan ödeme zorunluluğu devam etmektedir.

Düzenleme ile ilgili yönetmeliğin ilgili maddesi; İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı    işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az beş olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

320 Seri No.lu VUK Genel Tebliği (04.07.2003 – 25158 sayılı R.G.) vergi mükelleflerinin bazı işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerini 1 Ağustos 2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu getirilmişti. 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (24.12.2015 – 29572 R.G.) ile zorunluluk  kapsamında olan vergi mükelleflerinin, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayan kişilerle yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki tahsilat ve ödemelerini bankalar veya aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları bu kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile ispatlama zorunluluğu getirilmişti.

Öte yandan aşağıda belirtilen yönetmeliğe göre 1-4 arası çalışanı olan işletmelerin çalışanlarının ücretlerini elden ödemesi mümkün ise de çalışana ödenecek ücretin 7.000 TL’nin üzerinde olması halinde bankadan yapılması gerekmektedir.

 

 


 

 


YASAL DAYANAK

Resmî Gazete Tarihi: 18.11.2008 Resmî Gazete Sayısı: 27058

ÜCRET, PRİM, İKRAMİYE VE BU NİTELİKTEKİ HER TÜRLÜ İSTİHKAKIN BANKALAR ARACILIĞIYLA ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; işçinin, gazetecinin ve gemi adamının; ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakının bankalar aracılığıyla ödenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gazeteci ve gemi adamının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakını kapsar.

(2) (Ek:RG-5/12/2009-27423)(1)29/6/2004 tarihli ve 5202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu kapsamında tesis güvenlik belgesine sahip işyerleri ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında bulunan gizlilik dereceli tesislerde çalıştırılanlara ve 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmeliklerde belirtilen görevleri yerine getirmekle görevlendirilenlere yapılacak ödemeler, bankalar aracılığıyla yapılması zorunluluğundan istisnadır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; Borçlar Kanununun 323 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrası, Deniz İş Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ile İş Kanununun 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a)(Değişik:RG-21/5/2016-29718)(2)Banka: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankaları,

b) Borçlar Kanunu: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununu,

c) Deniz İş Kanunu: 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununu,

ç) (Değişik:RG-21/5/2016-29718)(2) Hesap: 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar nezdinde açılan hesabı,

d) İş Kanunu: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununu,

e) Ödeme: Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkak ödemelerini,

f) 5953 sayılı Kanun: 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunu,

ifade eder.

(2) Bu Yönetmelikte geçen diğer kavramlar; Borçlar Kanunu, 5953 sayılı Kanun, Deniz İş Kanunu, İş Kanunu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununda belirtilen anlamlarıyla kullanılmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

İşçiye, Gazeteciye ve Gemi Adamına Yapılan Ödemelerin Bankalar Aracılığıyla Yapılması

Borçlar Kanununa tabi olarak çalışan işçiye yapılan ödemeler

MADDE 5 – (1) Borçlar Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran iş sahiplerince, işçinin sözleşmede gösterilen veya adet olan ya da kendisinin bağlı bulunduğu genel vekâletname ile belirlenen her türlü ödemelerden öncelikle kanunî kesintiler yapıldıktan sonra işçiye net olarak ödenecek bakiye tutarının bankalar aracılığıyla ödenmesi hususunda iş sahiplerine zorunluluk getirilip getirilmemesi ve bu zorunluluğun kapsamı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.

5953 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan gazeteciye yapılan ödemeler

MADDE 6 – (1) 5953 sayılı Kanuna tabi olarak Türkiye genelinde (Değişik ibare:RG-21/5/2016-29718)(2)en az beş gazeteci çalıştıran işverenler, çalıştırdıkları gazeteciye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Gazete ve mevkutelerde, haber ve fotoğraf ajanslarında gazeteci haricinde çalıştırılan işçiye yapılan ödemeler

MADDE 7 – (1) Gazeteci çalıştıran işverenler, aynı zamanda 5953 sayılı Kanun hükümleri dışında kalan ve İş Kanununda “işçi” tanımına giren kimseleri çalıştırmaları hâlinde, çalıştırılan gazeteci sayısı ile işçi sayısı toplamının (Değişik ibare:RG-21/5/2016-29718)(2) en az beş olması durumunda,çalıştırdıkları gazeteci ve işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Deniz İş Kanununa tabi olarak çalışan gemi adamına yapılan ödemeler

MADDE 8 – (1) Deniz İş Kanununa tabi olarak Türkiye genelinde (Değişik ibare:RG-21/5/2016-29718)(2) en az beş gemi adamı çalıştıran işverenler veya işveren vekilleri, çalıştırdıkları gemi adamına, o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Gemi adamına yapılan ödemeler için açılan banka hesap numarasına akitte yer verilmesi

MADDE 9 – (1) Hizmet akdi, işveren veya işveren vekili ile gemi adamı arasında, yazılı olarak Deniz İş Kanununun 6 ncı maddesinde belirtilen unsurları içerecek şekilde yapılır.

(2) Hizmet akdinde, ücretin ödeme zamanı ve yeri ile gemi adamının ödemelerinin yapılacağı banka hesap numarası da bulunur.

İş Kanununa tabi olarak çalışan işçiye yapılan ödemeler

MADDE 10 – (1) İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı    işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının (Değişik ibare:RG-21/5/2016-29718)(2) en az beş olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Zorunluluk hâli

MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında banka aracılığıyla ödeme yapması gereken işverenler, işveren vekilleri veya üçüncü kişiler, işyerlerinin bulunduğu mahalde banka şubesi bulunmaması ya da çalışanlara banka aracılığıyla ödeme yapılmasına imkân bulunmaması hâlinde ödemeler, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü şubeleri aracılığıyla yapılır.

Ödemelerin niteliğinin belirtilmesi

MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiler tarafından yine bu Yönetmelikte belirtilen kişilere bankalar aracılığıyla yapılan her türlü ödemelerde ödemelerin niteliği, hesabın açıklamasında belirtilir.

Ödemelerin brüt olarak hesaba yatırılma zorunluluğunun getirilmesi

MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen işverenleri veya işveren vekillerini veyahut üçüncü kişileri, yapacakları ödemeleri bankalar nezdinde açılacak hesaplara brüt olarak yatırmaları hususunda zorunlu tutmaya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık müştereken yetkilidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İdarî Para Cezaları

Gazeteciye yapılan ödemelerin bankalar aracılığıyla yapılmaması hâlinde uygulanacak idarî para cezası

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında zorunlu tutulduğu hâlde gazeteciye yapılan ödemeleri bankalar aracılığıyla yapmayan işverene, 5953 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimi tarafından idarî para cezası verilir.

Gemi adamına yapılan ödemelerin bankalar aracılığıyla yapılmaması hâlinde uygulanacak idarî para cezası

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında zorunlu tutulduğu hâlde gemi adamına yapılan ödemeleri bankalar aracılığıyla yapmayan işverene veya işveren vekiline, Deniz İş Kanununun 51 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının geminin bağlama limanının bulunduğu yer ilgili birimince idarî para cezası verilir.

İşçiye yapılan ödemelerin bankalar aracılığıyla yapılmaması hâlinde uygulanacak idarî para cezası

MADDE 16 – (1) İşçiye, İş Kanunundan veya toplu iş sözleşmesinden veyahut iş sözleşmesinden doğan alacaklarını, bu Yönetmelik kapsamında zorunlu tutulduğu hâlde bankalar aracılığıyla ödemeyen işverene veya işveren vekiline veyahut üçüncü kişiye, İş Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimi tarafından idarî para cezası verilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik 1/1/2009 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Maliye Bakanı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan birlikte yürütür.

__________________

(1)Bu değişiklik 1/1/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(2)Bu değişiklik yayımı tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girer.

  Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
18/11/2008 27058
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Mevzuatın Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
1. 5/12/2009 27423
2. 21/5/2016  29718

 


Kaynak: Mevzuat, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/5-kisinin-altinda-calisanlarin-olanlar-ucretleri-elden-odeyebilir-mi/feed/ 0
Bilanço usulüne göre defter tutma hadlerinin altında kalanlar izleyen yıl DBS’den işletme defteri tutabilir https://www.muhasebenews.com/bilanco-usulune-gore-defter-tutma-hadlerinin-altinda-kalanlar-izleyen-yil-dbsden-isletme-defteri-tutabilir/ https://www.muhasebenews.com/bilanco-usulune-gore-defter-tutma-hadlerinin-altinda-kalanlar-izleyen-yil-dbsden-isletme-defteri-tutabilir/#respond Thu, 08 Feb 2024 06:41:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149229 Şahıs 1. sınıf e-Defter mükellefi hadlerin altında kaldığından işletme defterine geçiş yapabilir miyiz?

Yapabilir. 

2023 Yılında bilanço usulüne göre defter tutma hadlerinin altında kalanlar 2024 yılında Defter Beyan Sistemi üzerinden İşletme defteri tutabilir.

İsteğe bağlı olarak bilanço esasına göre defter tutmaya da devam edebilir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bilanco-usulune-gore-defter-tutma-hadlerinin-altinda-kalanlar-izleyen-yil-dbsden-isletme-defteri-tutabilir/feed/ 0
Çalışan kişi sayısı 10’un altında ve az tehlike sınıfında olan iş yerleri İSG uzmanı çalıştırmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/calisan-kisi-sayisi-10un-altinda-ve-az-tehlike-sinifinda-olan-is-yerleri-isg-uzmani-calistirmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/calisan-kisi-sayisi-10un-altinda-ve-az-tehlike-sinifinda-olan-is-yerleri-isg-uzmani-calistirmali-midir/#respond Wed, 31 Jan 2024 01:32:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149022 Nakliye işi yapan bir mükellefimiz bulunmaktadır. Çalışan kişi sayısı 10’dan az tehlike sınıfında olup, İSG uzmanı çalıştırmak zorunda mıdır?

28 Temmuz 2020 Salı tarihinde 31199 tarihli resmi gazetede yayınlanan torba kanun madde 10’a göre: “50’den az çalışanı olan az tehlikeli
işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu ile Kamuya ait işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi
görevlendirme zorunluluğu 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.” Yani +3,5 yıl erteleme ile 2024 yılında İSG kanununun tam kapsama
alınacağı belirtilmiştir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisan-kisi-sayisi-10un-altinda-ve-az-tehlike-sinifinda-olan-is-yerleri-isg-uzmani-calistirmali-midir/feed/ 0
Tarifenin altında defter tutan mali müşavirler hangi birime şikayet edilebilir? https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutan-mali-musavirler-hangi-birime-sikayet-edilebilir/ https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutan-mali-musavirler-hangi-birime-sikayet-edilebilir/#respond Wed, 17 Jan 2024 16:21:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148661 Tarifenin altında defter tutan mali müşavirleri şikayet için izlenecek adımlar nelerdir?

Tarifeye uymayan meslek mensubu için oda yönetimine yazılı ıslak imzalı şikayet dilekçesi verilir. Oda disiplin soruşturması yapılır. Ayrıca vergi kayıp kaçağı söz konusu olması halinde vergi idaresi vergi incelemesi yapılır.


2024 Yılı İçin Uygulanması Gereken SMMM ve YMM Asgari Ücret Tarifesi için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutan-mali-musavirler-hangi-birime-sikayet-edilebilir/feed/ 0
Yurt dışı iştirak kazançları belli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-istirak-kazanclari-belli-kosullar-altinda-kurumlar-vergisinden-istisna-edilmistir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-istirak-kazanclari-belli-kosullar-altinda-kurumlar-vergisinden-istisna-edilmistir/#respond Wed, 29 Nov 2023 20:52:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147824 Kurumlar Vergisinden istisna edilen yurt dışı iştirak kazançları

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançları, belli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisnadan yararlanabilmek için;

  • İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması,
  • İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması,
  • İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması,
  • İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir  yıl süre ile elde tutulması,
  • İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de  dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
  • İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

gerekmektedir.

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için yukarıda yer alan şartların topluca yerine getirilmesi şarttır. İştirak oranı %10’dan fazla olsa dahi süre şartının gerçekleşmemesi halinde veya bütün şartlar gerçekleşmekle birlikte vergi yükü şartının gerçekleşmediği durumlarda istisnadan yararlanılabilmesi mümkün değildir.

5.2.1. Yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanma şartları

5.2.1.1. İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanabilmek için iştirak edilen yurt dışındaki kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması gerekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde kurum olarak nitelendirilmekle beraber anonim veya limited şirket niteliğinde olmayan kurumlardan elde edilecek iştirak kazançlarının bu istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

5.2.1.2. İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanabilmek için iştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisinin de Türkiye’de olmaması gerekmektedir.

 5.2.1.3. İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması

İştirak payını elinde tutan kurumun, iştirak kazancını elde ettiği tarih itibarıyla yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması gerekmektedir. %10 iştirak oranının, kazancın elde edildiği tarihten geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olması da şarttır.

5.2.1.4. İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir  yıl süre ile elde tutulması

İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirak paylarını, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutması gerekmektedir.

Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için bir yıllık elde tutulma süresinin tespitinde, sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınacaktır.

5.2.1.5. Yurt dışı iştirak kazancının iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması

İştirak kazançlarının, kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere doğduğu ülke kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir vergi yükü taşıması gerekmektedir.

Vergi yükü, yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere, toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilecektir.

Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde, dönem kârından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler, dağıtılabilir kârın bir unsuru olarak kabul edilecektir. İlgili ülke mevzuatı uyarınca ayrılması zorunlu olan yedek akçeler de dağıtılabilir kâr olarak değerlendirilecektir. Diğer taraftan, bulunduğu ülke vergi mevzuatı uyarınca vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak indirimi kabul edilmeyen giderlerin, fiilen yapılmış olup dağıtılması mümkün olmadığından, dağıtılabilir kurum kazancına ilave edilmemesi gerekmektedir.

Yurt dışı iştirak kazançlarına ilişkin vergi yükünün hesabında, fiili yükün dikkate alınması gerekmektedir. Kâr dağıtımı, geçmiş yıl kârlarından veya yedeklerden de yapılabileceği için mükelleflerin, hangi yılın kazancını dağıttıklarına kendilerinin karar vermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla, vergi yükü geçmiş yıl karlarının veya yedeklerin ilgili olduğu dönemler itibarıyla ayrı ayrı hesaplanacaktır.

Yurt dışındaki iştirakin kazancı içinde istisna kazanç unsuru bulunması halinde, kazanca istisna uygulandıktan sonra bulunan matrah üzerinden hesaplanan vergi, vergi yükünün tespitinde dikkate alınacaktır. Öte yandan, geçmiş yıl zararlarının mahsubundan sonra hesaplanan bir verginin çıkmaması veya düşük çıkması durumunda, zarar mahsubundan sonraki matraha isabet eden vergi tutarı bulunacak ve bu tutara göre vergi yükünün tespiti yapılacaktır.

Örnek 1: (Y) A.Ş.’nin bir yılı aşkın süreden beri sermayesine %20 oranında iştirak ettiği televizyon üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren yurt dışındaki (Z) A.Ş.’nin ticari kazancının 270 birim, vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyen gider tutarının 30 birim, dolayısıyla vergiye tabi kazancının 300 birim olduğunu ve bu kazancın 200 biriminin vergiden istisna olduğunu varsayalım. Aynı zamanda, bu ülkede vergi oranının %25 olması durumunda, vergiye tabi kurum kazancı [(270+30)-200=] 100 birim olacaktır. Hesaplanacak kurumlar vergisi benzeri vergi ise (100 x %25=) 25 birim olacak ve bu verginin, dağıtılabilir kazanç olan (270-25=) 245 birim ile hesaplanan kurumlar vergisi olan 25’in toplamı olan 270’e oranlanması (25/270) sonucu bulunacak vergi yükü %9,26 olacaktır. Dolayısıyla elde edilen yurt dışı iştirak kazancı, en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşımadığından, bu kurumdan elde edilen iştirak kazancının yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanması mümkün olmayacaktır.

Buna karşılık, yurt dışı iştirakin bulunduğu ülkede söz konusu istisnadan yararlanılmaması halinde, yurt dışı iştirakin kurum kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi (300 x %25=) 75 birim olacak ve bu verginin, kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan dağıtılabilir kazanç olan (270-75=) 195 birim ile hesaplanan kurumlar vergisi olan 75’in toplamı olan (195+75=) 270 birime oranlanması (75/270) sonucu ortaya çıkacak olan vergi yükü %27,78 birim olacaktır. Bu durumda, anılan iştirakten elde edilen iştirak kazançlarının istisnadan yararlanması gerekmektedir.

Örnekte, yurt dışındaki (Z) Kurumunun kâr payı dağıtması durumunda dağıtılan kâr payları üzerinden ayrıca vergi kesintisi yapılması söz konusu ise yapılacak vergi kesintisinin de vergi yükünün hesabında dikkate alınacağı tabiidir.

Ayrıca, ilgili ülkede istisna kazançlar üzerinden kesinti suretiyle bir vergi ödenmiş olması halinde, toplam vergi yükünün hesabında ödenen bu verginin de dikkate alınması gerekmektedir.

Ancak maddede, vergi yükünün hesabında yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergilerin dikkate alınacağı belirtilmiştir. Madde gerekçesinde verilen örnekte de yurt dışı iştirakin bulunduğu ülkede, kendi kazançları üzerinden tahakkuk eden vergiler, vergi yükünün hesabında dikkate alınmıştır. Bu nedenle vergi yükü hesaplanırken iştirak edilen yabancı kurumun bulunduğu ülkedeki tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu kurumun başka ülkelerde ödediği veya kurum kazancının dolaylı olarak Türkiye’ye transferinde ödenen vergilerin bu hesaplamaya dahil edilmemesi gerekmektedir.

Örnek 2: Yurt dışı iştirakin ticari bilançosuna göre oluşan kurum kazancının 90 birim, vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyen tutarın 10 birim olması durumunda, vergiye tabi kazanç 100 birim olacaktır. Bu tutarın 50 birimlik bölümünün vergiden istisna edilmiş olması ve ilgili ülkedeki kurumlar vergisi oranının da %15 olması halinde, hesaplanacak kurumlar vergisi [(100–50) x %15=] 7,5 birim olacaktır. Bu kurumun vergiden istisna edilmiş olan 50 birimlik kazancı üzerinden %5 oranında vergi kesintisi yapılmıştır. Hesaplanan kurumlar vergisi ile kesilen verginin (7,5+2,5=10) toplamının, dağıtılabilir kazanç (90–10= 80 birim) ile hesaplanan toplam verginin (10 birim) toplamı olan 90 birime oranlanması sonucunda (10/90) vergi yükü %11,1 olacaktır.

Bu durumda, her ne kadar ilgili ülke mevzuatına göre uygulanan nominal vergi oranı %15 olsa da gerçek vergi yükü %11,1 olacaktır.

Örnek 3: Yurt dışı iştirakin ilgili ülkedeki kurum kazancı 150.000 birim, istisna kazancı 100.000 birim ise bu ülkedeki vergiye tabi matrah 50.000 birim olacaktır. Bu matrah üzerinden %10 oranında 5.000 birim vergi tahakkuk ettiği varsayıldığında, bu kazanç üzerindeki vergi yükü (5.000/150.000) %3,33 olacaktır.
150.000 birim kazancı olan kurumun, ilgili yılda uygulanacak istisna kazancının bulunmaması ancak, 100.000 birim geçmiş yıl zararının bulunması durumunda tahakkuk eden vergi yine 50.000 birim matrah üzerinden 5.000 birim olacak, ancak bu durumda vergi yükü (5.000/50.000) %10 olacaktır.

İştirak edilen kurumun esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kurumdan elde edilen iştirak kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere faaliyette bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir vergi yükü taşıması yeterli olmayıp en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) veya daha yüksek oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir.

5.2.1.6. İştirak kazancının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

İştirak kazançlarının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir.
Elde edilen iştirak kazançlarının elde edildiği dönemde kurum kazancına dahil edilmesi zorunlu olup bu kazançların kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmeyen kısmı istisnadan yararlanamayacaktır. Türkiye’ye bu süre içinde transfer edilmeyen yurt dışı iştirak kazançları, daha sonraki yıllarda Türkiye’ye transfer edilse dahi anılan istisnadan yararlanamayacaktır.

Örneğin, yabancı kurum tarafından 2006 yılı Şubat ayında kâr dağıtımı yapılması halinde, bu iştirak kazancı Türkiye’de 2006 yılı kurum kazancına dahil edilerek, bu hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilecek olup söz konusu kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla istisnadan yararlanılabilecektir.

Geçici vergi dönemleri açısından, iştirak kazançlarının ilgili geçici vergi dönemine ait beyannamenin verileceği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, bu geçici vergi döneminden itibaren istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olacaktır.

Türkiye’ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançlarının, Türk Lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmamaktadır.

İştirak kazancı, dağıtıldığı dönemde elde edilmiş sayılacağından, transfer tarihinde ortaya çıkan olumlu veya olumsuz kur farkları istisna tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

5.2.2. Yurt dışındaki inşaat işlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda istisna uygulaması

Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.

Ancak, yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre kurulan şirketin ana sözleşmesinde, inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılması için kurulduğunun belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şarttır. Bu şartları taşımayan veya başka faaliyet konularıyla da uğraşan şirketlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-istirak-kazanclari-belli-kosullar-altinda-kurumlar-vergisinden-istisna-edilmistir/feed/ 0
Ücret gelirlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanı https://www.muhasebenews.com/ucret-gelirlerinin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesi-ile-beyani/ https://www.muhasebenews.com/ucret-gelirlerinin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesi-ile-beyani/#respond Tue, 18 Jul 2023 16:43:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144436 S.M Yıllık Gelir beyannamesinde kazanç bildirim detayı başlığı altında ücretlere ilişkin bildiriminde bulunan girilen ücretin gayrisafi tutarının kesilen gelir vergisi, kesinti yoluyla ödenen vergiler kısmına dahil edilecek mi?

ÜCRET GELİRLERİNİN, YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİ İLE BEYANI

Ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılayı ifade eder. Bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması bile ücretin niteliğini değiştirmez.

Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 70.000 TL) (2023 yılı için 150.000 TL) aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

Birden sonraki işverenden alınan tevkifata tabi ücretlerin toplamı 70.000 TL’yi aşması durumunda, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilecektir.

Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir.
-01.01.2022 tarihi itibariyle bir işverenden alınan ve Gelir Vergisi Tarifesinin 4’üncü gelir diliminde (880.000,- TL) ( 2023 yılı için 1.900.000.- TL) yer alan tutarı aşmayan tevkif suretle vergilendirilmiş ücretler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
-Birden fazla işverenden tevkif suretle vergilendirilmiş ücret almakla beraber birden sonrakinden alınan ücretler toplamı ikinci gelir diliminde (2022 yılı için 70.000.- TL)
(2023 yılı için 150.000 TL) aşmaması; fakat bu ücreti ile ilk işverenden alınan ücret toplamı dördüncü gelir diliminde (880.000.- TL) yer alan tutarı aşması halinde bu gelirler beyan edilecektir.
-Birden fazla işverenden tevkif suretle vergilendirilmiş ücret almakla beraber birden sonrakinde alınan ücretler toplamı ikinci gelir diliminde (2022 yılı için 70.000.- TL) (2023 yılı için 150.000 TL)aşması halinde bu gelirler Yıllık GV Beyannamesi ile beyan edilecektir.
(2023 /Mart içinde)

TEK İŞVEREN den ücret alınsa dahi 2023 yılında 880.000 TL (2023 yılı için 1.900.000.- TL üzerinde elde edilen ücret gelirleri için Yıllık GV beyanname verilmesi gerekmektedir.

YILLIK BEYANANMEDE ÜCRETLERE İLŞİKİN BEYANI ALANINA İSTENİLEN BİLGİLER GİRİLECEK.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ucret-gelirlerinin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesi-ile-beyani/feed/ 0
Tarifenin Altında Defter Tutma İçin Şikayet Merci Neresidir? https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutma-icin-sikayet-merci-neresidir/ https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutma-icin-sikayet-merci-neresidir/#respond Sat, 15 Jul 2023 12:03:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144289 Meslektaşım, tarifenin altında ücret tutmayı taahhüt ederek mükellef defterini almıştır. Evrak tesliminde de sözlü olarak beyan etmiş olduğu ifadeyi yazıya dökmüştür. Bu meslektaşımız hakkında inceleme talep etmekteyim. Bu şahsı nasıl şikayet edebilirim?

Oda yönetim kuruluna hitaben ıslak imzalı dilekçe ile şikayet de bulunmanız gerekir.


SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (1)

İş Kabulü               

Madde 23-  (Değişik:R.G-21/11/2007-26707) 

Meslek mensubu, gerek duyması hâlinde, kendisine gelen müşterinin kim olduğunu önceki meslek mensubundan sorup öğrenerek, gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra işi kabul eder.

Meslek mensupları getirilen iş teklifini gerekçe göstermeden reddedebilirler, red kararı iş sahibine gecikmeden bildirilir.

İki meslek mensubu tarafından reddedilen iş sahibi ilgili odaya müracaat eder. Oda kendisine meslek mensubu belirler.

(Değişik fıkra:RG-22/5/2015-29363) Mesleki bürolarda bağımlı çalışmakta iken bu görevlerinden ayrılan meslek mensupları işten çıkış tarihinden itibaren, stajını tamamlayarak mesleği yapmaya hak kazanan meslek mensuplarının ise meslek ruhsatlarını aldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe, ayrıldıkları yahut yanında staj yaptıkları meslek mensuplarının rızası olmadan onların müşterilerine hizmet veremezler.

İş kabulü ve reddi ile ilgili uygulama esasları, Birlik tarafından bir mecburi meslek kararı ile belirlenir.

Meslekle ve Meslek Onuru İle Bağdaşmayan Haller

Madde 42 – Meslek mensuplarının aşağıda belirtilen davranışlarda bulunmaları meslekle ve meslek onuruyla bağdaşmayan hallerden sayılır.

a) Yanında çalıştırdığı kişilere karşı uygunsuz davranışlarda bulunmak,

b) Aşırı içki ve kumar düşkünlüğü ile tanınmak,

c)  (Değişik:R.G-21/11/2007-26707) İlgili mevzuat gereğince meslektaşlarına, müşterilerine ve kanunlara göre bilgi vermek zorunda olduğu kişi ve kuruluşlara bilgi vermemek veya kasten yanıltıcı bilgi vermek,

d) Kanunlara göre yapılması yasak olan işlerden herhangi birini yapmak.

e)  (Ek:R.G-21/11/2007-26707) Meslekî etik ve meslekî bağımsızlık kurallarını ihlal etmek,

Enaz ücretin Altında İş Kabul Edememe

Madde 46 – Meslek mensuplarının hizmetlerine karşılık alacakları ücretin enaz miktarının tesbitine dair usul ve esaslar ayrı bir yönetmelikle belirlenir. Bu miktarın altında iş kabulü yasak olup, bunun üzerindeki ücret, meslek mensubu ile iş sahipleri arasında serbestçe belirlenebilir.


SERBEST MUHASEBECİ, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR ÜCRETLERİNİN ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç

MADDE 1 – Bu Yönetmeliğin amacı; 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 46 ncı maddesinde tanımlanan muhasebecilik ve müşavirlik

ücretlerini düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – Bu Yönetmelikte; ücretin tanımı, ücret tarifelerinin tespit ve ilanı, ücretin doğrudan ya da takipli olarak tahsili ve bu işlerle ilgili diğer hususlar düzenlenmiştir.

Hukuki Dayanak

MADDE 3 – Bu Yönetmelik, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 50 nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – Bu Yönetmelikte geçen;

Kanun   : 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununu;
Bakanlık : Maliye ve Gümrük Bakanlığını,
Bakan : Maliye ve Gümrük Bakanını,
Geçici Kurul : Kanunun Geçici 4 üncü maddesi ile ilgili                                           Yönetmelik uyarınca kurulan Geçici Kurul’u;
Odalar : Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasını,
Meslek Mensubu : Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşaviri;
Ücret : Kanunun 46 ncı maddesinde tanımlanmış olan muhasebecilik ve müşavirlik hizmeti karşılığı alınan para ve parayla ifade edilen değerleri;
Tarife : Kanunun 46 ncı ve 50/i maddesine göre; çeşitli belge düzenlenmesi, işlem yapılması, tasdik, denetim ve danışmanlık hizmetleri dolayısıyla alınacak en az ücretleri gösteren listeyi;

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Ücret Tarifesi

Tarife

MADDE 5 – Serbest muhasebecilerin, serbest muhasebeci mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin belge düzenlenmesi, işlem yapılması, tasdik, denetim ve danışmanlık hizmetleri dolayısıyla alacakları en az ücretlerin yer aldığı listedir.

Tarife, her yıl odalarca yeniden düzenlenip Geçici Kurul’a yollanır. Geçici Kurul, takvim yılının son ayında bir sonraki yıl uygulanacak tarifeyi ilan eder. Yeni tarife kesinleşinceye kadar eski tarife uygulanır.

Tarifenin Yapısı

MADDE 6 – Tarife tespitinde danışmanlık, denetim, tasdik hizmetleri ve belge düzenlenmesi için ayrı ayrı tarife grupları tespit edilmesi zorunludur.

Tarifede, hizmetin bir başka meslek mensubu aracılığıyla yapılması halinde, o meslek mensubunun, hizmeti asıl yapan meslek mensubundan alacağı ücretin oranı da belirtilir.

Tahkim, bilirkişilik ve tasfiye memurluğu ile yargı mercilerinin vereceği görevler ve benzeri durumlarda tarifedeki ücretler esas alınır.

Tarifenin Hazırlanması

MADDE 7 – Bir yılın tarifesinin hazırlanmasına önceki yılın Eylül ayında odalarca başlanır. Odalar; hazırladıkları yeni tarifeleri Ekim ayı sonuna kadar Geçici Kurul’a yollarlar. Geçici Kurul, Kasım ayı sonuna kadar tarifeyi bütün ülke için bir tek ya da bölgelere göre birden çok tarife olarak düzenler ve Bakanlığa gönderir. Bakanlık bu tarifeleri aynen veya gerekli gördüğü değişikliklerle tasdik eder ve Resmi Gazete’de yayımlar.

Yeni kurulan odalar ayrıldıkları odanın tarifesini uygularlar.

Hazırlama ilkeleri

MADDE 8 – Tarifeler hazırlanırken; odalarca ve Geçici Kurul’ca aşağıdaki ilkelere uyulur:

Serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler için ayrı ayrı tarife hazırlanır.

b) Tarifelerde; danışma, denetim, tasdik ve belge düzenleme hizmetleri için ayrı ücretler tespit edilir.

c) Tarifeler düzenlenirken Kanunun 2 nci maddesinde sayılmış hizmetler ayrı ayrı nazara alınır.

d) Tarifelerde denetim ücretleri denetim çeşitlerine göre kademelendirilir.

e – Tarifelerde;

aa – Münferit ya da şirket şeklinde firmalara göre;

bb – Hizmet-imalat ve inşaat faaliyetlerine göre;

cc – İşyeri ve şubeleri sayısı, yardımcı defter sayısı, işlem hacmine göre;

dd – Hizmetin işyerinde ya da meslek mensubunun bürosunda yapılmasına göre;

ee – Bilgisayarla ya da elle kayıt yapılmasına göre, ücret farklılaştırılması yapılır.

Tarifedeki Ücretlerin Tespiti

MADDE 9 – Tarifedeki ücretler tespit edilirken, eleman / saat esasına göre hizmetlerin maliyeti, o bölgedeki genel ücret düzeyi ve yaşama standardı gözönünde  tutulur.

Tarifelerde genel ilke olarak yüzde oranı biçiminde ücret belirlenemez. Ancak, hizmetin özelliğine göre tarifelerdeki ücret, işin yüzdesi olarak belirlenebilir.

Tarifelerin İlanı

MADDE 10 – Bir yıl sonra uygulanacak ücretlere ait tarife, en geç önceki yılın Aralık ayının 20’sine kadar Resmi Gazete ile ilan olunur.

Kesinleşmiş tarifeler, ilgili odalarca da ayrıca ilan tahtalarına asılmak suretiyle ilan olunur.

Tarifeye Uyma

MADDE 11 – Ücretin tespitinde tarifeye uyulması zorunludur. Tarifedeki asgari miktar altında kalan ücretle çalışmak yasak olup; aksine hareket disiplin cezasını gerektirir. Meslek mensupları, ücretsiz işlem yapamazlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Muhasebecilik ve Müşavirlik Ücreti

Ücretin Serbestliği

MADDE 12 – Meslek mensubu ücreti, serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerce yapılan hizmetler karşılığı alınan meblağları ifade eder.

Meslek mensubu ücretleri; meslek mensupları ile iş sahipleri arasında serbestçe kararlaştırılır.

Meslek mensubu, tarifedeki belgeleri düzenlemek ve işleri yapmakla, ücretin tümünü hak eder.

Ücret Sözleşmesi

MADDE 13 – Meslek mensubu ücret sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve belli bir meblağı kapsaması şarttır. Ücret sözleşmesine, yapılan hizmet karşılığı meslek mensubuna ortaklık payı verileceğine dair hüküm konulamaz.

Ücret sözleşmesinin sözlü yapıldığının belirlenmesi durumunda, meslek mensubu, hakkında disiplin cezası uygulanır.

Yabancı firmalarla sözleşmelerin yabancı dilde ve yabancı paralı yapılması mümkündür. Bu takdirde; sözleşmenin yapıldığı andaki döviz kuruna göre tarifedeki en az ücret kontrolü yapılır.

Ücret Sözleşmesi Kapsamı

MADDE 14 – Ücret sözleşmeleri münferit ya da süreli olarak yapılabilir. Süreli sözleşmelerin en az bir yıllık olması şarttır.

Sözleşmeler; ait oldukları işlemleri ve bunlara ait süreleri kapsayıp; diğer işlem ve sürelere uygulanamaz. Bu durumda, yeni sözleşme yapılması gerekir.

Ücret sözleşmelerine; ücrete mahsuben avans verileceğine, iş sahibi adına yapılacak giderlerin sonradan iş sahibinden tahsil edileceğine vesair hususlara dair özel hükümler konulabilir.

Ücretin Mahiyeti

MADDE 15 – Ücret sözleşmelerinin, kural olarak belli bir miktarı içermesi gerekir. Ücretin belirlenmesi için; meslek mensupları iş sahiplerine ücret tespit soru belgesi uygulaması yapabilir. Sözleşmelerde hangi iş için, hangi şartlarla, ne miktar ücret alınacağı açıkça belirtilir.

Bürolarda ve Ortaklıklarda Ücret

MADDE 16 – Bürolarda ücret sözleşmesi, büroyu oluşturan meslek mensuplarından birisi ile yapılabilir. Ortaklıklarda ücret sözleşmesi, ortaklık statüsüne göre yetkililerce imzalanır.

İşin Devri ve Ücret

MADDE 17 – Üzerine aldığı bir işi, haklı bir sebep olmaksızın bırakan meslek mensubu, hiçbir ücret talep edemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Buna avanslar da dahildir.

Sözleşmenin iş sahibince feshi halinde, meslek mensubunun ücretinin tamamının ödenmesi gerekir. Şu kadar ki; meslek mensubu, bu duruma kendi kusur ve ihmali ile yol açmış ise ücret ödenmez. Anlaşmaya göre peşin verilmesi gereken ücret ya da avans ödenmezse, meslek mensubu işe başlamak ya da işi sürdürmek zorunda değildir.

Bu durumlarda iş; meslek mensupları arasında devir ve teslim edilir ya da iş sahibine geri verilir.

Ücretin Paylaşılması

MADDE 18 – Meslek mensubu; işyeri merkezi dışındaki işler ve işlemleri, anlaştığı o yerdeki diğer meslek mensuplarına yaptırabilir. Böyle bir durumda; iş sahibinden sözleşmeyle belirlemiş ücrete ek bir ödeme talep edilmez.

Ücretin paylaşılması, tarifedeki esaslara göre yapılır. Bu esaslara aykırı sözleşme ile diğer yerdeki meslek mensubunun ücreti azaltılamaz, fakat arttırılabilir.

Bu durumda meslek mensupları, işin o kesiminden müşterek ve müteselsil sorumludurlar.

İş Sahibince Devir

MADDE 19 – İş sahibi; zorunlu durumlarda, meslek mensubunun faaliyetine başka meslek mensuplarını katmak isterse sözleşme yaptığı meslek mensubunun olurunu almak zorundadır. Ancak; böyle bir durumda, iş sahibi, sözleşmedeki ücretin azaltılmasını ya da yeni meslek mensubu ile paylaşılmasını isteyemez.

Muvafakat, bu konudaki yazılı istemden itibaren bir hafta içinde verilmezse ya da bu süre cevapsız geçerse, sözleşme sona ermiş sayılır ve iş sahibi, başka bir meslek mensubu ile yeni bir sözleşme yapabilir.

Keza, meslek mensubunun sözleşme şartlarına uymaması durumunda, bir hafta önceden yazılı olarak haber verilerek sözleşme fesh edilir ve iş başka bir meslek mensubuna devredilir.

Ücretin Bir İşe Hasredilmesi

MADDE 20 – Sözleşmede aksine hüküm yoksa; kararlaştırılan ücret, yalnızca sözleşmede belirtilmiş iş ya da işlerin karşılığı olup; bu işlerle ilgili olarak sonradan ortaya çıkacak işler ya da işlemler ayrıca ücrete tabidir.

Meslek mensubunun işi yaparken ödemesi gerekli, iş sahibine ait bütün vergi, resim, harç ve giderler iş sahibinin sorumluluğundadır.

Bu giderler, talep halinde meslek mensubuna derhal ödenir. Bu giderler için, meslek mensubunca istenmesi halinde avans verilmesi zorunludur.

Meslek mensubunun işle ilgili seyahat giderlerinin de iş sahibince ödenmesi zorunludur.

Birden çok işe ait ücretlerle ilgili olarak, bir tek sözleşme yapılması mümkündür.

Ücretin Ödenmesi

MADDE 21 – Ücretin peşin olarak ödenmesi esastır. Ancak; sözleşmeye ücretin iş yapıldıkça taksit taksit ödeneceğine dair hüküm konulabilir.

Ücretin Ödenmemesi

MADDE 22 – Yazılı sözleşmedeki ödeme esaslarına uyulmazsa, meslek mensubu işe başlamaz ya da başlanmış işi sürdürmez. Bu durumda, sorumluluk iş sahibine aittir.

Ücreti ödemeyen iş sahipleri Geçici Kurul’a bildirilir ve bunlar borcunu ödemedikçe diğer meslek mensuplarının bu kişilerin işlerini yapması önlenir.

Geçici Kurul, bu durumda olanları derhal odalara ve Bakanlığa bildirir ve meslek mensuplarının haberdar edilmelerini sağlar. Odaların bildirmesine rağmen, bu türden kişilerin işlerini yapan meslek mensupları hakkında disiplin cezası uygulanır.

 (Danıştay 8’nci Dairenin 02.04.2004 gün ve E:2003/367, K:2004/1539 sayılı kararı ile madde iptal edilmiştir)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

İş Sahiplerine Tebligat

MADDE 23 – İş sahibinin tebligat adresi, sözleşmede belirtildiği adres olup; bu adrese yapılan tebligat kendisine yapılmış sayılır.

Adres değişiklikleri, en geç üç gün içinde, iş sahibi tarafından taahhütlü mektuplarla meslek mensubuna bildirilmelidir.

Meslek Mensubu Görevlendirme

MADDE 24 – Meslek mensubunun bulunmadığı illerde veya gerekli hallerde hangi meslek mensuplarının iş yapacağı, bu illerin bağlı olduğu odaca belirtilir.

Geçici Madde 1 : Birlik kurulup Yönetmeliği yayımlanıncaya kadar, bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Yürürlük

MADDE 25 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 26 – Bu Yönetmeliği Maliye ve Gümrük Bakanı yürütür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarifenin-altinda-defter-tutma-icin-sikayet-merci-neresidir/feed/ 0
Brüt asgari ücretin altında huzur hakkı ödemesi yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/brut-asgari-ucretin-altinda-huzur-hakki-odemesi-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/brut-asgari-ucretin-altinda-huzur-hakki-odemesi-yapilabilir-mi/#respond Thu, 27 Apr 2023 05:39:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142072 Brüt asgari ücretin altında bir tutarda Huzur hakkı ödemesi yapılabilir mi? örneğin aylık 5.000 TL gibi.

Huzur hakkı ödemesi için alt limit olmaz. Asgari ücretin altında da olabilir.


Limited şirket ortağına asgari ücret tutarında verilecek huzur hakkı için gelir vergisi ve damga vergisi ödenecek mi?


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/brut-asgari-ucretin-altinda-huzur-hakki-odemesi-yapilabilir-mi/feed/ 0
Otomobil lastiklerinde %70-30 gider kısıtlaması var mı? https://www.muhasebenews.com/otomobil-lastiklerinde-%70-30-gider-kisitlamasi-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/otomobil-lastiklerinde-%70-30-gider-kisitlamasi-var-mi/#respond Sat, 28 Jan 2023 15:16:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137737 ATİK olarak kaydettiğimiz yada1 tane alınıp atik sınırının altında kalan Otomobil Lastiklerinde %70-30 gider kısıtlaması var mı? Varsa ATİK olarak kaydettiğimiz tutara dönem sonlarında ayırdığımız amortisman tutarının %30 mu KKEG olacak ?

Lastik için amortisman gideri veya tamamı için % 70 %30 kıstası uygulanır.


BENZER İÇERİKLER

Araç lastikleri amortismana tabidir. 345 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “I-Ticari Amaçla Kullanılan Araçlar İçin İktisap Edilen Lastiklerin Faydalı Ömürleri” başlıklı (I) bölümünde; “…339 sıra numaralı Tebliğ ile değişik 333 sıra numaralı Tebliğ eki listenin 3.72 numaralı bölümünde otomobil, kamyon, minibüs, midibüs, yük arabaları, özel amaçlı olarak kullanılan araçlar ve benzeri araçlara ait lastikler (Yeni satın alınan araçlarda hazır olanlar hariç) yer almakta olup, bunların faydalı ömürleri 2 yıl ve amortisman oranları da % 50,00 olarak tespit edilmiştir.

Lastik alımı için ödenen bedel ve KDV için %30- %70 kıyaslaması yapılır. Gider yazılacak Kısım %70’dir. KDV’ninde indirilecek kısmı KDV’nin %70’tir.




Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/otomobil-lastiklerinde-%70-30-gider-kisitlamasi-var-mi/feed/ 0