alınmış olup – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 30 Jan 2024 17:12:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 2024 Finansal kiralama ile alınan binek araç için gider kısıtlaması nasıl uygulanacak? https://www.muhasebenews.com/2024-finansal-kiralama-ile-alinan-binek-arac-icin-gider-kisitlamasi-nasil-uygulanacak/ https://www.muhasebenews.com/2024-finansal-kiralama-ile-alinan-binek-arac-icin-gider-kisitlamasi-nasil-uygulanacak/#respond Wed, 31 Jan 2024 05:32:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149027 Finansal kiralama ile binek araç alınmış olup finansal kiralama şirketi kredi tablosunda rakamlara aylık olarak fatura düzenlemektedir. Faturalarda KDV oranı %20’dir. KDV’yi indirim konusu yapabilir miyiz?

Kiralama bedeli için düzenlenen faturadaki KDV indirim konusu yapılır.

Örnek: Kurumlar vergisi mükellefi (VYZ) Ltd. Şti.’nin faaliyet konusu gıda ürünlerinin perakende ticareti olup, anılan şirket 2/1/2024 tarihinde finansal kiralama yoluyla bir adet binek otomobil edinmiştir. Kiralama konusu binek otomobile ait aylık kira ödemesi 30.000 TL olup, sözleşme süresi 3 yıldır. Söz konusu otomobil rayiç bedel olan 2.000.000 TL üzerinden sözleşme tarihinde işletmenin “Haklar” hesabına alınmış olup, mükellef tarafından 2024 yılına ilişkin finansal kiralama ödemesi kapsamında toplam 200.000 TL faiz ödemesi yapılmıştır.

213 sayılı Kanun hükümlerine göre finansal kiralamaya konu iktisadi kıymet, kendisi için tespit edilmiş amortisman sürelerinde amorti edileceğinden, işletmenin “Haklar” hesabında izlenen binek otomobil için aktife alınan bedel ile mükellef tarafından finansal kiralama kapsamında binek otomobilin ediniminde ilk yıla ilişkin ödenen ve maliyete dahil edilen faiz giderleri toplamının (2.000.000 TL + 200.000 TL= 2.200.000 TL) 2024 yılında en fazla 1.500.000 TL’sine isabet eden kısmı kurumlar vergisi açısından safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Binek otomobilin aktife alınma bedeli ve ilk yıl için maliyete dahil edilen faiz giderleri toplamı ile amortismana esas bedel arasındaki farka tekabül eden amortisman tutarı da ((2.200.000 TL – 1.500.000 TL)/5= 140.000 TL) mükellefin 2024 hesap dönemi kurum kazancına kanunen kabul edilmeyen gider olarak ilave edilecektir.

 


311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 27/05/2020
Resmi Gazete No: 31137

BEŞİNCİ BÖLÜM

Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının

Vergi Matrahından İndirilmesi

Binek otomobillere ilişkin amortisman giderleri

MADDE 15 

(7) Finansal kiralama yoluyla işletme aktifine alınmış ve rayiç bedel ile sözleşmeye göre kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı üzerinden “Haklar” hesabında izlenen binek otomobillerde, aktife alınan bedelin o yıl için belirlenen amortismana esas tutarı aşması halinde, binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Örnek 16: Kurumlar vergisi mükellefi (VYZ) Ltd. Şti.’nin faaliyet konusu gıda ürünlerinin perakende ticareti olup, anılan şirket 2/1/2020 tarihinde finansal kiralama yoluyla bir adet binek otomobil edinmiştir. Kiralama konusu binek otomobile ait aylık kira ödemesi 14.500 TL olup, sözleşme süresi 3 yıldır. Söz konusu otomobil rayiç bedel olan 330.000 TL üzerinden sözleşme tarihinde işletmenin “Haklar” hesabına alınmış olup, mükellef tarafından 2020 yılına ilişkin finansal kiralama ödemesi kapsamında toplam 76.000 TL faiz ödemesi yapılmıştır.

213 sayılı Kanun hükümlerine göre finansal kiralamaya konu iktisadi kıymet, kendisi için tespit edilmiş amortisman sürelerinde amorti edileceğinden, işletmenin “Haklar” hesabında izlenen binek otomobil için aktife alınan bedel ile mükellef tarafından finansal kiralama kapsamında binek otomobilin ediniminde ilk yıla ilişkin ödenen ve maliyete dahil edilen faiz giderleri toplamının (330.000 TL + 76.000 TL= 406.000 TL) 2020 yılında en fazla 300.000 TL’sine isabet eden kısmı kurumlar vergisi açısından safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Binek otomobilin aktife alınma bedeli ve ilk yıl için maliyete dahil edilen faiz giderleri toplamı ile amortismana esas bedel arasındaki farka tekabül eden amortisman tutarı da ((406.000 TL – 300.000 TL)/5= 21.200 TL) mükellefin 2020 hesap dönemi kurum kazancına kanunen kabul edilmeyen gider olarak ilave edilecektir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-finansal-kiralama-ile-alinan-binek-arac-icin-gider-kisitlamasi-nasil-uygulanacak/feed/ 0
Sosyal Medya İçerik Geliri Elde Edenler Bağkur’lu Olmak Zorunda Mı? https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/#respond Wed, 24 Jan 2024 17:54:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148879 Tiktok platformunda yayın yapan kişi için vergi dairesinden istisna yazısı alınmış olup bankadan da hesap açılmıştır. Bu kişi için BAĞ-KUR açılışı yapılacak mı? BAĞ-KUR tahakkuk etmemesi içinde istisnadan faydalanabiliyor muyuz?

Kişinin vergi mükellefiyeti ypk ve işveren sıfatı taşımıyor ise 4b kapsamında değildir.

 

Ancak; 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) bendi ise kendi nam ve hesabına çalışanlar eski adıyla Bağkur statüsünden sigorta primi ödemek zorundadır.

Ticari veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar 4/1-b (eski adıyla BağKur) kapsamına girmektedir. Bir başka deyişle elde edilen gelirleri veya mükellefiyet türleri gelir vergisinden istisna edilmiş olsa dahi vergi mükellefiyetlerinin olması bu kişileri 4/1-b (eski adıyla BağKur) sigortalısı kapsamına sokuyor.


İLİNTİLİ İÇERİK
Resmî Gazete Tarihi: 12.01.2005 Resmî Gazete Sayısı: 25698

BAĞ-KUR İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı,  Bağ-Kur  kapsamında   isteğe  bağlı   sigortalılığın usul ve esaslarını  düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik; isteğe bağlı sigortalı olabileceklerin niteliklerini,  başvurma usulünü, sigortalılığın başlangıcını ve  sona ermesini,  basamak  seçimini  ve  yükseltilmesini,  primlerin ödenmesini ve hizmet borçlanmasının usul ve  esasları ile sağlanan  sigorta  yardımlarını kapsar.

Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik; 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar  Kanununun  79 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bağ-Kur veya Kurum: Esnaf  ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar  Kurumu  Genel Müdürlüğünü veya Bağ-Kur İl Müdürlüklerini,

b) 1479 sayılı Kanun: 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar  ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununu,

c) 2926   sayılı   Kanun: 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda  Kendi  Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar   Kanununu,

d) 2829 sayılı Kanun: 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunu,

e) İsteğe Bağlı  Sigortalılık: 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar   Kanununa  göre isteğe bağlı sigortalı olanları,

f) Sigortalı: Bu Yönetmeliğe göre isteğe bağlı sigortalı olanları,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

İsteğe Bağlı Sigortalılığa İlişkin Hükümler

İsteğe Bağlı Sigortalılık Hakkından Yararlanacaklar 

Madde 5 — Kanunla  veya Kanunların  verdiği yetkiye  dayanılarak  kurulan   sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya  kesenek ödemeyen, bu  kuruluşlardan  malullük ve yaşlılık  aylığı  ile daimi tam iş göremezlik geliri almayan ve onsekiz yaşını  dolduran;

a) Ev  kadınları,

b) Herhangi bir işte  çalışmayanlar,

c) Bağ-Kur’a  tabi  zorunlu sigortalılığı  sona erenler,

d) Yurt dışındaki  vatandaşların yanlarında bulunan  ve  herhangi bir  işte çalışmayan eşleri,

e) Türkiye’de  ikamet  eden   ve  herhangi  bir  işte  çalışmayan  yabancı  uyruklular,

talep  etmeleri  halinde  isteğe bağlı sigortalı  olabilirler.

Kuruma isteğe bağlı sigortalı olarak tescili yapılan ancak daha sonra birinci  fıkrada öngörülen şartları taşımadığı anlaşılanların sigortalılığı;

a) Öngörülen şartları halen taşımıyor iseler, tescil tarihinden itibaren,

b) Öngörülen  şartlara daha sonra haiz olmuş iseler, bu şartlara haiz oldukları tarihe kadar olan kısmı,

iptal edilir ve  ödedikleri  primler talepleri halinde kendilerine iade edilir.

İsteğe Bağlı  Sigortalılık Talebi

Madde 6 — Bağ-Kur’a tabi zorunlu sigortalılığı sona erenlerden isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler veya isteğe bağlı  sigortalılığını sona erdirenlerden  tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler dilekçe ile, ilk kez Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalısı olmak isteyenler ise ikametgahlarının bulunduğu köy veya mahalle muhtarları  tarafından onaylanmış Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Giriş Bildirgesi ile ikametgahlarının bulunduğu yerdeki İl Müdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir.

Yurt dışından isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler, Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Giriş Bildirgelerini ikamet ettikleri ülkede bulunan konsolosluğa veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği ya da Ataşeliğine onaylattıktan sonra doğrudan Genel Müdürlüğe göndermeleri gerekmektedir. İl Müdürlüklerine  yapılan başvurular Genel Müdürlüğe gönderilir.

İsteğe bağlı sigortalılığı bu Yönetmeliğin 8 inci  maddesinin ikinci fıkrasına göre sona erenlerin daha sonra yaptıkları prim ödemeleri de  yeniden  sigortalılık talebi olarak değerlendirilir.

İsteğe Bağlı Sigortalılığın Başlaması

Madde 7 —  İsteğe bağlı sigortalılık, talep dilekçesinin  veya isteğe bağlı   sigortalılık giriş bildirgesinin   Kurum kayıtlarına  girdiği  tarihten itibaren başlar.

Ancak;

a) 1479  ve   2926  sayılı  Kanunlar  kapsamında  zorunlu  sigortalılığı sona erdikten sonra isteğe bağlı sigortalı   olmak isteyenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları, zorunlu sigortalılık sürelerine ait prim ve gecikme zammı borçlarını ödedikleri tarihten,

b) Diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamındaki zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılıkları  veya   1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki zorunlu sigortalılıkları devam ederken isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanların sigortalılıkları anılan Kanunlara tabi sigortalılıklarının sona erdiği tarihi takip eden günden,

itibaren başlatılır.

Bu  Yönetmeliğin  8 inci  maddesinin ikinci fıkrasına  göre  sigortalılığı  sona erdirilenlerin, prim ödemeye başladıkları  ayın başı  itibariyle  sigortalılıkları  yeniden başlatılır.

İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ermesi

Madde 8 — İsteğe bağlı sigortalılık;

a) Sigortalının  sigortalığının sona erdirilmesine ilişkin  yazılı talebinin kurum kayıtlarına girdiği tarihte,

b) 1479 sayılı  Kanunun 24 üncü maddesine göre zorunlu sigortalılığın başladığı tarihte,

c) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten bir gün  önce,

d) T.C. Emekli Sandığına tabi olarak çalışmaya başlayanların emekli keseneklerinin kesildiği tarihten bir gün önce,

e) Yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yazılı talebin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihte,

f) Malullük aylığı bağlanması halinde, maluliyete esas rapor tarihinde,

g) Sigortalının ölümü halinde;

1) Bir süre prim ödenmişse en son primi ödenen ayın sonu itibariyle,

2) Hak sahiplerince ödeme tarihinde, sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza borcundan az olması  halinde ölüm tarihinde,

sona erer.

Ayrıca, sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza borcundan fazla olması halinde; sigortalının daha önce ödediği primlerin bilgisayar ortamında tespit edilen ve tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, Kurumca sona erdirilir.

Gelir Basamaklarının Seçimi 

Madde 9 — İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler,  1479 sayılı Kanunun 50 nci maddesinde belirlenen gelir basamaklarından ilk oniki basamaktan dilediklerini  seçebilirler.

Ancak, Bağ-Kur’a tabi zorunlu  sigortalı olduktan sonra ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanların basamakları zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihte bulundukları  basamaklara,  diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalı olduktan sonra  ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanların basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre  dikkate alınarak, intibak ettirilmek suretiyle  belirlenir.

İsteğe bağlı sigortalılığı  sona erdikten sonra,  diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olup, yeniden isteğe bağlı  sigortalı olanların basamakları ise diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirlenir.

Gelir Basamaklarının  Yükseltilmesi

Madde 10 — Sigortalıların seçtikleri veya intibak ettirildikleri ilk oniki basamakta bekleme süresi bir yıl, onüçüncü basamaktan itibaren  her bir basamakta bekleme süresi ise  iki yıldır.

İlk onbir basamakta bulunan sigortalıların basamakları; bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydı ile talep aranmaksızın, bir yıllık prim ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden ay başı itibariyle,  Kurumca bir üst basamağa yükseltilir.

Onikinci basamaktan itibaren sigortalıların basamakları; talepte bulunmaları ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibariyle prim ve gecikme zammı borcu bulunmaması şartıyla, talep tarihini takip eden aybaşı itibariyle bir üst basamağa yükseltilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Primlerin Hesaplanması, Borçlanma ve Sağlanan Yardımlar

Primlerin Hesaplanması, Ödenmesi ve Tahsili Usulleri

Madde 11 — İsteğe bağlı sigortalıların giriş keseneği, prim ve basamak yükseltme  farklarının  hesap ve tahsilinde  bu Yönetmeliğin 8 inci  maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydı ile 1479 sayılı Kanunun İkinci Kısmının Primler başlıklı  Beşinci  Bölümünde yer alan ve isteğe bağlı sigortalılıkla bağdaşan hükümler uygulanır.

1479 ve  2926 sayılı Kanunlara  tabi  zorunlu  sigortalılığı sona erdikten sonra,  isteğe bağlı sigortalılık talebinde  bulunmadan  yapılan  ödemeler; sigortalı veya   hak sahiplerinin talebi halinde, ödemenin  yapıldığı aydan  başlamak  üzere  ödemelerin  primleri  tam olarak  karşıladığı  aylar itibariyle  sigortalılık   süresi olarak  değerlendirilir. Ancak, bu şekilde  yapılan ödemeler isteğe bağlı sigortalılığın  başlangıcı  olarak değerlendirilmez.

İsteğe Bağlı Sigortalıların Borçlanması

Madde 12 — İlk defa isteğe  bağlı sigortalı olanlardan, 4/5/1979 tarihi itibariyle kadın iseler 40, erkek iseler 45 yaşını dolduranlar,  sigortalı  oldukları  tarihten  geriye  doğru  10  yıllık  sürenin  tamamını, sigortalılığının başlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde  talepte  bulunmak  kaydıyla  borçlanabilirler.  Bağ-Kur  ile diğer sosyal  güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık süresi bulunanlar ise ancak on yıla tamamlayacak kadar süreyi borçlanabilirler.

Borçlanılan süre, yaşlılık aylığı bağlanmasında, borcun sona erdiği tarihten itibaren bir yıl  sonra sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.

Borçlanma primi, talep tarihinde sigortalının  seçtiği veya intibak ettirildiği basamak ve prim tutarları üzerinden hesaplanır ve mümkün olduğu takdirde talep esnasında kendisine veya  bilinen son adresine tebliğ edilir. Ancak bu bildirim hiçbir zaman iki yıllık borçlanma  primini ödeme süresini kesmez. Borçlanma primi sigortalılığın başlangıç tarihinden itibaren iki yıl içinde ödenir. Borçlanma primini ödemeden ölen sigortalıların hak sahipleri de  bu süre içinde   borçlanma  primini  ödeyebilirler. Sigortalılığın  başlangıç   tarihinden  itibaren  iki  yıl içinde borçlanma  primlerinin tamamen ödenmemesi halinde, borçlanma talepleri geçersiz sayılır.

Bu Yönetmeliğe göre borçlanılmış veya borçlanılacak süreler, 2829 sayılı Kanun hükümleri gereğince diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre bağlanacak aylıklarda birleştirilecek hizmet sürelerine dahil edilmez. Bu suretle dikkate alınmayan sürelere ait borçlanma primleri, talep halinde sigortalıya veya mirasçılarına geri verilir.

Sağlanan Sosyal Sigorta Yardımları

Madde 13 — İsteğe bağlı sigortalılar ve bunların hak sahipleri 1479 sayılı Kanunun malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası haklarından zorunlu sigortalılar gibi yararlanırlar. Ancak, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu malullük ve ölüm aylığına ilişkin hükümler bu sigortalılar hakkında uygulanmaz.

4/10/2000 tarihinden sonra sigortalı olanlar sağlık sigortası yardımlarından yararlanamazlar. Ancak, bu tarihten önce sağlık sigortası yardımlarından  yararlananlar   ile   1479  sayılı   Kanunun  Geçici  23  üncü   maddesine  göre   sağlık sigortası  yardımlarından  yararlanacak  olanların  hakları  saklıdır.  Bu  şekilde sağlık sigortasından yararlanan sigortalılar 1479 sayılı Kanunun Ek 15 inci  ve Geçici 7 nci maddesine göre sağlık sigortası primi ödemek zorundadırlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Tebligatlar

Madde 14 — Bu Yönetmeliğin uygulanmasında sigortalıya  yapılacak tebligatlar, sigortalının Kuruma bildirdiği son adresine posta  işletmesi aracılığıyla iadeli taahhütlü şekilde  yapılır. Sigortalının son adresine  yapılan  tebligat sigortalıya  yapılmış sayılır.

Yönetmelikte Hüküm Bulunmayan Haller

Madde 15 — Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda, 1479 sayılı Kanun ile bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe  konulan Yönetmeliklerin, isteğe bağlı sigortalılıkla bağdaşan hükümleri uygulanır.

Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat

Madde 16 — 5/8/1988 tarihli ve 19890 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 – (Ek:RG-30/07/2005-25891) 17/10/1983 tarihli 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre 2/8/2003 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanlar 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 22 nci maddesine göre basamak intibaklarının yapıldığı tarihe kadar primlerini üçer aylık dönemler halinde ve 2926 sayılı Kanuna göre tespit edilen basamak ve primler üzerinden ödemeye devam ederler. Ancak, sigortalının toplam borcunun iki dönem prim ve ceza borcundan fazla olması halinde; sigortalılık daha önce ödenen primlerin bilgisayar ortamında tespit edilen ve tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle Kurumca sona erdirilir.

Madde 17 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 18 –(Değişik:RG-30/07/2005-25891)  Bu Yönetmelik hükümlerini Bağ-Kur Genel Müdürü yürütür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-icerik-geliri-elde-edenler-bagkurlu-olmak-zorunda-mi/feed/ 0
Ticari araç satışında KDV oranı yüzde kaçtır? https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-satisinda-kdv-orani-yuzde-kactir/ https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-satisinda-kdv-orani-yuzde-kactir/#respond Thu, 21 Dec 2023 08:32:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148199 -2019 yılında servis minibüsü %1 KDV olarak alınmış olup satışı yapılacaktır. Satışının KDV oranı ne olması gerekiyor?

-Servis minübüsü plaka satışı olacak bununda KDV si ne olmalıdır?

Ticari araç olduğu için minibüsün satışında uygulanacak KDV oranı %20’dir. Plaka satışı içinde genel oranda % 20 KDV uygulanacaktır.


İLİNTİLİ İÇERİK

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11355271-120.01[80-2019/11]-E.2776

16.01.2020

Konu

:

Ticari Plakaların Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançların Vergisel Açıdan Değerlendirilmesi

 

İlgi

:

02/05/2019 kayıt tarihli Özelge Talep Formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ticari kazanç yönünden gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuzu belirterek noterde yapacağınız ticari plaka satışının harca tabi tutulup tutulmayacağı ve plaka satışından kaynaklanan gelirinizin hangi esaslara göre vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanunun 38 inci maddesinde, “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

…”

hükmüne yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 39 uncu maddesinde, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın bir hesap dönemi içinde elde edilen hâsılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu, elde edilen hâsılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği hükmü yer almıştır.

Anılan Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan kazançların tamamı ile bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 14.800 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 23/03/2016 tarihinden itibaren Şehir içi, banliyö ve kırsal alanlarda kara yolu ile personel, öğrenci vb. grup taşımacılığı faaliyetinden dolayı gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olmanız nedeniyle, söz konusu devir işleminden elde edilen gelirin ticari kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup, Kanunun mükerrer 80 inci maddesinde belirtilen değer artış kazancı istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

ll-HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu; 41 inci maddesinde, noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı hükme bağlanmış, Kanunun 42 nci maddesinde ise “Değer veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.

Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz.

hükmüne yer verilmiştir.

29/3/2018 tarihli ve 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı tarifenin “I. Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar:” başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasına son paragraftan önce gelmek üzere eklenen paragrafta,Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların devrine ilişkin işlemlerde, alım satım bedeli üzerinden (Alınacak harcın miktarında, bu fıkrada yer alan üst sınır dikkate alınmaz.) (Binde 30)” nispetinde harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ticari plakanın devrine ilişkin işlemlerde, 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı tarifenin “I. Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar:” başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasına göre plakanın alım satım bedeli üzerinden binde 30 nispetinde noter harcı alınması gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-satisinda-kdv-orani-yuzde-kactir/feed/ 0