açması – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 23 Feb 2024 06:53:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Sigorta acentelerinin aldığı ürünü iade etmesi için geçici KDV mükellefiyeti açması ve iade faturası düzenlemesi gerekir. https://www.muhasebenews.com/sigorta-acentelerinin-aldigi-urunu-iade-etmesi-icin-gecici-kdv-mukellefiyeti-acmasi-ve-iade-faturasi-duzenlemesi-gerekir/ https://www.muhasebenews.com/sigorta-acentelerinin-aldigi-urunu-iade-etmesi-icin-gecici-kdv-mukellefiyeti-acmasi-ve-iade-faturasi-duzenlemesi-gerekir/#respond Fri, 23 Feb 2024 06:53:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149331 Sigorta acenteliği yapan ve KDV mükellefiyeti bulunmayan mükellefim, satın aldığı yazıcı kartuşlarını iade etmek istiyor. Ne tür evrak düzenlememiz gerekir ve KDV yönünden uygulama nasıl olmalı?

Fatura düzenlenecek Faturada KDV hesaplanacak. Geçici olarak KDV mükellefiyeti tesis ettirecek. KDV beyannamesi verildikten sonra KDV mükellefiyeti kapatılacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigorta-acentelerinin-aldigi-urunu-iade-etmesi-icin-gecici-kdv-mukellefiyeti-acmasi-ve-iade-faturasi-duzenlemesi-gerekir/feed/ 0
Basit usule tabi taksici ayrıca şirket ortağı ve başka bir yerde 4/1-a statüsünden SGK’lı ise basit usule tabi olmaya devam edebilir mi? https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-taksici-ayrica-sirket-ortagi-ve-baska-bir-yerde-4-1-a-statusunden-sgkli-ise-basit-usule-tabi-olmaya-devam-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-taksici-ayrica-sirket-ortagi-ve-baska-bir-yerde-4-1-a-statusunden-sgkli-ise-basit-usule-tabi-olmaya-devam-edebilir-mi/#respond Wed, 15 Mar 2023 07:19:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140028 2022 de Basit usulde taksi mükellefiyeti bulunan mükellefin, bir şirket ortaklığı birde farklı bir işyerinde Sgk’lı çalışması mevcut. 2023 yılında bu mükellefin gelir vergisi mükellefiyeti açması gerekir mi?

Şirket ortaklığı Basit usule tabi olmaya engel değildir.

26 Mayıs 2022 tarihinde 31847 sayılı Resmi Gazetede 320 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayınlanmış olup ilgili tebliğ de Basit Usul Mükellefleri ilgilendiren konular da açıklamalar yapılmıştır. İlgili tebliğ de basit usul mükellef olduğu halde başka yer de 4/a SGK’lısı olarak çalışanlar ile ilgili ” Basit usule tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları, kendi işinde bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali olarak kabul edilmekte ve bu mükelleflerin basit usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, işin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılması (kısmi süreli çalışma veya mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), işin başında bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali sayılmayacaktır.

Başka bir işyerinde ücretli olarak çalışan basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp çalışmadıkları veya işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi dairelerince yoklama ile tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu tespite göre değerlendirilecektir.” denilmektedir.


26 Mayıs 2022 PERŞEMBE

Resmî Gazete Sayı : 31847

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 320)

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikler ile 193 sayılı Kanunla ilgili diğer bazı hususların açıklanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

İKİNCİ BÖLÜM

Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Gelir Vergisi İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7338 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 193 sayılı Kanuna başlığı ile birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası:

MÜKERRER MADDE 20/A- Bu Kanuna göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.”

(2) 7338 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 46 ncı ve 89 uncu maddelerinde, istisna düzenlemesine uygun olarak bazı ibare değişiklikleri yapılmış ve bazı düzenlemeler yürürlükten kaldırılmıştır.

Basit usulde kazanç tespitinde genel esaslar

MADDE 3- (1) Kendi işinde bilfiil çalışan veya bulunan, 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen kira tutarını (2021 takvim yılı için büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerler için 12.000 TL, diğer yerler için 7.600 TL, 2022 takvim yılı için büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerler için 16.000 TL, diğer yerler için 10.000 TL) aşmayan ve 48 inci maddesinde yer alan alış-satış ve/veya hasılat sınırı altında kalan küçük esnaf ve sanatkarların kazançları basit usulde tespit edilmektedir.

(2) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde basit usulden faydalanamayacak olanlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddede sayılan mükelleflerin kazançları, şartları taşısalar dahi hiçbir şekilde basit usulde tespit edilmez. Basit usulden yararlanamayacak mükellefler 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:

a) Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları.

b) İkrazat işleriyle uğraşanlar.

c) Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.

ç) Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar.

d) Sigorta prodüktörleri.

e) Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler.

f) Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.

g) Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç).

ğ) Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler.

h) Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).

ı) Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dâhil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dâhil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.

(3) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan yetki kullanılarak yayımlanan 25/10/1982 tarihli ve 8/5521 sayılı, 31/1/1992 tarihli ve 92/2683 sayılı ve 12/1/1995 tarihli ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile bazı mükellefler gerçek usulde vergilendirme kapsamına alınmıştır.

a) 8/5521 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ülke genelinde uygulanmak üzere, zirai mahsul satın alarak bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan ticaret erbabı gerçek usulde vergilendirilmektedir.

b) 92/2683 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ülke genelinde uygulanmak üzere, her türlü televizyon, video, radyo, teyp, müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık makinesi, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş makinesi ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım, satım ve üretimi ile uğraşan mükellefler gerçek usulde vergilendirilmektedir.

c) 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;

1) Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya illeri,

2) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu 30.000’den az olan yerleri,

3) 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında büyükşehir belediyesi kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerleri,

hariç; mücavir alan sınırları dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde,

– Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,

– Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar,

– İnşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar,

– Motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar,

– Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler,

– Eğlence ve istirahat yerlerini işletenler,

gerçek usulde vergilendirilmektedir.

(4) a) Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybeden mükellefler, ertesi takvim yılı başından,

b) Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından,

c) Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden,

ç) Basit usule tabi iken Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan basit usulden faydalanılamayacak faaliyetlere başlayan mükellefler bu faaliyete başladıkları tarihten,

itibaren gerçek usulde vergilendirilmektedir.

(5) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usule geçebileceklerdir.

(6) Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.

Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası

MADDE 4- (1) Basit usule tabi mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir.

(2) Basit usulde kazanç istisnasından yararlanacak olan mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu kazançlarını beyannameye dahil etmeyeceklerdir.

(3) Basit usulde kazanç istisnası, 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden, basit usule tabi mükelleflerin 2021 yılında elde ettiği ticari kazançları da bu istisna kapsamındadır.

Örnek 1: Kuaförlük faaliyetinde bulunan ve öteden beri basit usule tabi olan mükellef (A), 2021 yılında 35.000 TL kazanç elde etmiştir. Mükellef (A)’nın beyana konu başkaca bir geliri de bulunmamaktadır.

Bu durumda, mükellef (A)’nın, 2021 yılında kuaförlük faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna olduğundan, mükellef (A) yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.

Örnek 2: Taksi işletmeciliği faaliyeti dolayısıyla basit usule tabi olan mükellef (B), 2021 yılında 45.000 TL kazanç elde etmiştir. Mükellef (B) aynı yıl sahibi olduğu konutundan 25.000 TL kira geliri elde etmiştir.

Bu durumda, 2021 yılında taksicilik faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna olduğundan mükellef (B), kira geliri için vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesine basit usulde tespit edilen ticari kazancını dahil etmeyecektir.

(4) Ticari kazancı basit usulde tespit edilmekte iken, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan şartları kaybeden mükelleflerin ticari kazançları, izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceğinden, bu mükellefler şartların kaybedildiği yıl için de söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.

Örnek 3: Terzilik faaliyetinde bulunan ve basit usule tabi olan mükellef (C), 2021 yılında basit usule tabi olmanın genel şartlarından biri olan yıllık kira tutarı haddini aştığından, 1/1/2022 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilmeye başlamıştır.

Bu durumda, mükellef (C) 2021 yılında elde ettiği ticari kazancı için basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnasından yararlanacak olup, 1/1/2022 tarihinden itibaren ise gerçek usulde vergilendirilecektir.

(5) Takvim yılı içinde basit usulden gerçek usule geçen mükellefler, gerçek usule geçtikleri tarihe kadar elde ettikleri kazançları için istisnadan yararlanacak, bu tarihten itibaren ise söz konusu istisnadan yararlanamayacaklardır.

Örnek 4: Servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve basit usule tabi olan mükellef (Ç), servis işletmeciliği faaliyetinin yanında, 1/10/2021 tarihinde bir adet kamyon satın alarak şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetine de başlamıştır.

Şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyeti, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan basit usulden faydalanamayacak faaliyetler arasında sayıldığından, mükellef (Ç), şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetine başladığı 1/10/2021 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.

Bu durumda mükellef (Ç), 1/1/2021-30/9/2021 döneminde servis işletmeciliği faaliyetinden elde ettiği kazancı dolayısıyla gelir vergisi istisnasından yararlanacak, bu tarihten sonra servis işletmeciliği faaliyetinden elde ettiği kazancı ile şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetinden elde ettiği kazancı ise gerçek usulde vergilendirileceğinden, anılan istisnadan yararlanamayacaktır.

(6) Gerçek usulde vergilendirilmekteyken izleyen takvim yılının başında basit usule geçen mükellefler, basit usule geçtikleri tarihten itibaren kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir.

Örnek 5: Tuhafiyecilik faaliyetinde bulunan ve gerçek usulde vergilendirilen mükellef (D)’nin, 2020 ve 2021 yılları iş hacmi Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yazılı hadlerin altında gerçekleşmiştir. Mükellef (D), 2022 yılı Ocak ayı içerisinde bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak başvurarak basit usule geçme talebinde bulunmuştur. Vergi dairesince yapılan kontroller sonucu şartları taşıdığı anlaşılan mükellef (D)’nin mükellefiyeti 1/1/2022 tarihinden itibaren basit usul olarak tesis edilmiştir. Bu durumda mükellef (D), 2022 yılında elde edeceği ticari kazancı için basit usulde kazanç istisnasından yararlanacaktır.

(7) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinin (a) alt bendi kapsamında, başbayiler hariç olmak üzere, 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarına ilişkin olarak; bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere, diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden, bu mükelleflere 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinin (a) alt bendi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacaktır.

(8) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20 nci maddesine göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, maddede belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca aynı maddede, istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verileceği belirtilmiş olup genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanılabilmesi için beyanname verilmesi gerekmektedir. Basit usule tabi mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançları beyan edilmeyeceğinden basit usule tabi mükelleflerin genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.

Basit usulde kayıtların tutulması ve belge düzeni

MADDE 5- (1) 7338 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiş olup, belge düzeni ve kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyeti ile ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler; kayıtlarının tutulması, belge düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer yükümlülüklerini, mevcut mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam edeceklerdir.

(2) Bu kapsamda, basit usule tabi mükellefler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar. Diğer taraftan, söz konusu mükellefler faaliyetlerinde kullandıkları belgeleri, 6/12/1998 tarihli ve 23545 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 215) ve 30/6/1999 tarihli ve 23741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 225)’nde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde temin etmeye devam edeceklerdir. Ayrıca, “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla “Defter-Beyan Sistemi” üzerinden kayıtlarının tutulmasına da devam edilecektir.

Basit usule tabi olan mükelleflerde vergi levhası

MADDE 6- (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde, gelir vergisi mükellefleri (kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketlerinin her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorunda oldukları belirtilmiştir. Basit usule tabi mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin ticari kazançları üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla, ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Basit Usule Tabi Olmaya İlişkin Diğer Hususlar

Birden fazla ticari araçla veya birden fazla işyerinde faaliyette bulunma

MADDE 7- (1) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen basit usule tabi olmanın genel şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmaktır. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartın ihlali sayılmamaktadır. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmadıklarına bakılmamaktadır.

(2) Basit usule tabi mükelleflerin, sahibi veya işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali sayılacaktır. Dolayısıyla bu şekilde faaliyette bulunan mükellefler basit usulden faydalanamayacaktır.

(3) Basit usule tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları, kendi işinde bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali olarak kabul edilmekte ve bu mükelleflerin basit usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak, işin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılması (kısmi süreli çalışma veya mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), işin başında bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali sayılmayacaktır. Başka bir işyerinde ücretli olarak çalışan basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp çalışmadıkları veya işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi dairelerince yoklama ile tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu tespite göre değerlendirilecektir.

Örnek 6: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükellef (E), takvim yılı içerisinde ikinci bir ticari taksi alarak iki araçla faaliyette bulunmaya başlamıştır. Mükellef (E), iki taksi ile faaliyette bulunması dolayısıyla “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartını ihlal etmiş olacağından, takip eden takvim yılı başından itibaren basit usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde tespit edilecektir.

Örnek 7: Çay ocağı işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (F), bu faaliyetinin yanı sıra satın almış olduğu ticari taksi ile taksi işletmeciliği yapmaya da başlamıştır. İki ayrı faaliyette bulunulması basit usule tabi olmanın şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, mükellef (F), takip eden takvim yılı başından itibaren basit usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 8: Servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (G), servis işletmeciliği faaliyetinin yanı sıra (A) firmasında da ücretli olarak çalışmaktadır. Mükellef (G)’nin servis işletmeciliği faaliyeti ile birlikte (A) firmasında ücretli olarak çalışması, basit usule tabi olmanın şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, mükellef (G) basit usulden yararlanamayacak olup, kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 9: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (H), bu taksiyi mükellef (I)’ya kiraya vermiştir. Mükellef (H)’nin ticari taksisini kiraya vermiş olması dolayısıyla elde ettiği kira geliri gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilecektir. Mükellef (I)’nın ise şartları sağlaması halinde, kazancı basit usulde tespit edilecek ve mükellef (I) kazanç istisnasından faydalanabilecektir.

İnternet ve benzeri elektronik ortamlarda faaliyette bulunma

MADDE 8- (1) 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde, 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde de basit usulden faydalanamayacak mükellefler bentler halinde sayılmıştır. Buna göre,

a) Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.

b) Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında, internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması (193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar hariç) durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

c) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan faaliyetlerde veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.

ç) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir.

Örnek 10: Bolu ilinde hediyelik eşya imal ve satışı faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (İ), söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden de yapması halinde, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde yazılı şartları sağlaması kaydıyla, basit usulden faydalanmaya devam edecektir.

Örnek 11: İstanbul ilinde fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemesi satışı faaliyetinde bulunan ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları dahilinde her türlü emtia alım satımı ile uğraşanlar kapsamında gerçek usulde vergilendirilen mükellef (K), işyerinden yaptığı faaliyetine son vererek, söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaya başlamıştır. Mükellef (K)’nin, fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemesi satış faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapması halinde de 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gerçek usulde vergilendirilmesine devam edilecektir.

Örnek 12: İzmir ilinde büyükşehir belediye sınırları içinde terzilik faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (L), terzilik faaliyetinin yanı sıra internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden giyim eşyası satışı yapmaya başlamıştır. Mükellef (L), giyim eşyası satışı yapmaya başlaması nedeniyle, 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları dahilinde her türlü emtia imalatı ve alım satımı ile uğraşanlar kapsamına girmiştir. Mükellef (L), bu şekilde faaliyete başladığı tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 13: Kuaförlük faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olan mükellef (M) 2022 yılında bu faaliyetinden 30.000 TL kazanç elde etmiştir. Mükellef (M), bu faaliyetinin yanısıra sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi uyarınca istisna kapsamında 40.000 TL kazanç elde etmiştir.

Mükellef (M)’nin, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi uyarınca istisna kapsamında elde ettiği kazancı, kuaförlük faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olmasını etkilemeyecektir. Mükellef (M), her iki kazancı için de yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.

Yürürlük

MADDE 9- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak:Resmi Gazete,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-taksici-ayrica-sirket-ortagi-ve-baska-bir-yerde-4-1-a-statusunden-sgkli-ise-basit-usule-tabi-olmaya-devam-edebilir-mi/feed/ 0
Kuyumcu olmayan bir şirketin bankada altın hesabı açması ve bu altın hesabının geçici vergi dönemlerinde değerlemesi gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-olmayan-bir-sirketin-bankada-altin-hesabi-acmasi-ve-bu-altin-hesabinin-gecici-vergi-donemlerinde-degerlemesi-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-olmayan-bir-sirketin-bankada-altin-hesabi-acmasi-ve-bu-altin-hesabinin-gecici-vergi-donemlerinde-degerlemesi-gerekir-mi/#respond Sat, 21 Jan 2023 12:35:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137452 Kuyumcu olmayan bir şirketin bankada altın hesabı açması ve bu altın hesabının geçici vergi dönemlerinde değerlemesi gerekir mi?

Altın mevduatı için değerleme yapılmaz. Mevduat dan satış yapılması halinde Satış bedeli (-) Kayıtlı değer = Gelir 649 hesaba yazılır.

_________________________________________

BENZER İÇERİKLER

31.12.2022 Tarihi itibarıyla şirketin bankada bulunan altın hesabı için kur farkı gibi değerleme yapılacak mı?

Bankalarda bulunan altın hesabına (mevduatı) satılmadığı sürece değerleme yapılmaz.

Altın mevduatı satılmadığı sürece değerleme yapılmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-olmayan-bir-sirketin-bankada-altin-hesabi-acmasi-ve-bu-altin-hesabinin-gecici-vergi-donemlerinde-degerlemesi-gerekir-mi/feed/ 0
Danışmanlık hizmeti veren bir kişi serbest meslek mükellefi mi olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmeti-veren-bir-kisi-serbest-meslek-mukellefi-mi-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmeti-veren-bir-kisi-serbest-meslek-mukellefi-mi-olmalidir/#respond Mon, 21 Nov 2022 07:32:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134675 Danışmanlık hizmeti veren bir kişi, serbest meslek makbuzu kesebilmesi gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti açması ve DBS’den serbest meslek kazanç defteri tutması gerekmektedir. Gelirleri için de e-smm düzenleyecektir.


BENZER İÇERİK

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

   
Sayı : B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK.ÖZ.2011.183-338 25/10/2011
Konu : Serbest meslek sahibinin işyerini başka bir meslektaşı ile paylaşması durumunda ödenen kira bedelinde tevkifat  

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında avukatlık faaliyetinden dolayı kayıtlı mükellef olduğunuzu, kiralamış olduğunuz işyerinizin bir bölümünü başka bir meslek mensubuna kiraladığınız da tarafınıza yapılacak kira ödemesinde tevkifat yapılıp yapılmayacağı konusunda özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

         Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işleri işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”  şeklinde açıklanmıştır.

         Yine aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde; “(3946 sayılı Kanunun 22. maddesiyle değişen ve 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren madde) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri,sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayına ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptırları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almış olup, maddenin 5/a bendinde de “70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden” tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

         Bu hükümlere göre; kiralamış olduğunuz işyerinizin bir bölümünü başka bir meslek mensubuna kiraya verdiğiniz takdirde tarafınıza yapılacak ödemelerden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifat yapılması gerekmektedir.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmeti-veren-bir-kisi-serbest-meslek-mukellefi-mi-olmalidir/feed/ 0
Sigortalı olarak 27103 teşvikten faydalanan kişi kendi adına internetten satış yapmak için işyeri açarsa teşvik iptal olur mu? https://www.muhasebenews.com/sigortali-olarak-27103-tesvikten-faydalanan-kisi-kendi-adina-internetten-satis-yapmak-icin-isyeri-acarsa-tesvik-iptal-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/sigortali-olarak-27103-tesvikten-faydalanan-kisi-kendi-adina-internetten-satis-yapmak-icin-isyeri-acarsa-tesvik-iptal-olur-mu/#respond Mon, 25 Jul 2022 07:38:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129385 27103 Teşvikten faydalanılan sigortalı, Kendi adına internetten satış yapmak için işyeri açmıştır. Sigortalı açısından iş yeri açması teşviki sonlandırır mı?

Sigortalı yönünden aranılan şartlar:

– İşe alındıkları aydan önceki üç ayda 10 günden fazla 5510/4-a,b,c kapsamında sigortalılıklarının bulunmaması,
– İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,

4b tescili olmuşsa teşvik bozulur.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigortali-olarak-27103-tesvikten-faydalanan-kisi-kendi-adina-internetten-satis-yapmak-icin-isyeri-acarsa-tesvik-iptal-olur-mu/feed/ 0
Vefat eden eşinden dolayı dul aylığı alan kişinin basit usule tabi işyeri açması halinde bu kişinin maaşı kesilir m? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-esinden-dolayi-dul-ayligi-alan-kisinin-basit-usule-tabi-isyeri-acmasi-halinde-bu-kisinin-maasi-kesilir-m/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-esinden-dolayi-dul-ayligi-alan-kisinin-basit-usule-tabi-isyeri-acmasi-halinde-bu-kisinin-maasi-kesilir-m/#respond Mon, 21 Mar 2022 07:14:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124349 Vefat eden eşinden dolayı dul aylığı alan kişinin basit usule tabi işyeri açması halinde bu kişinin maaşı kesilir m? 4/1-b yükümlüsü olur mu?

Dul maaşını alan eş evlendiğinde; maaş, evliliği takip eden ay başında kesilir. Bunun dışında kesilmemektedir.


Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması 

MADDE 34- Ölen sigortalının 33’üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının; 

a) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i,

b) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 

1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, 

2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya, 

3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25’i, ––––––––––––– (1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 66ncı maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu” şeklinde değiştirilmiş, (a) bendine “malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50’si,

d) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25’i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25’i, oranında aylık bağlanır. (Ek cümle: 21/3/2018-7103/66 md.) 

Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz. 

Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır. Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır. Hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması

MADDE 35- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;

a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34 üncü maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir. 

Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları, bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez.

Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde, 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.) Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları taşımaları halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanır. Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılmak suretiyle belirlenir.


Ölüm Aylığı

Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları Nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

 Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmamaktadır.

Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınmaktadır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

Ölüm Aylığı Kimlere Bağlanır?

 Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına,

bağlanır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Çocuklarına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların cinsiyeti, yaşı, malul olup olmaması, öğrenim durumu ve medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için  yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

şarttır.

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

Malul çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için ;

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen malul çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

Malul çocuklara bağlanan ölüm aylıkları;

– Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları tarihi,

– Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı tarihi,

– Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Anne Ve/Veya Babasına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat eden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur. Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır. Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır. Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise, yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ölüm Aylığı Bağlanması İçin Nereye Ve Nasıl Başvurulur? Müracaat İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

4(a) (SSK)kapsamında ilk ölüm aylığı bağlama işlemleri için Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğümüze, ölüm aylığı bağlandıktan sonraki ikincil işlemleriniz için ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

4(b) (BAĞ-KUR) kapsamındaki ölüm aylığı bağlama işlemleri için sigortalının dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerimize Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

Gelir/Aylık/Ödenek Talep belgesine;

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda)

eklenir.

5510 Sayılı Kanuna tabi kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalıların hak sahipleri ile 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların hak sahipleri ise  Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine müracaat etmeleri gerekir.

Ayrıca, www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden başvuru imkanı bulunmaktadır.

Kurumumuz ve MEB ve YÖK arasında yapılan protokol kapsamında öğrenci belgeleri elektronik ortamda temin edilmektedir. Öğrenci belgesinin güncel olup olmadığı konusunda tereddüt edilmesi durumunda hak sahiplerinden talep edilmektedir.

5434 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Dul ve Yetim Aylığı Bağlananların Aylıkların Kesilmesi

       Dul Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Harp malulü ile evlenen kadının aylıkları kesilmemektedir. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanmaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre dul aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmemektedir. Ancak, çalışılan statüye göre aylık bağlama oranları değişmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek/ilave ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir.

       Kız ve Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Evlenme: Yetim aylığı almakta iken evlenen erkek ve kız yetimin aylıkları kesilmektedir.
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre yetim aylığı bağlananların 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, ve 4/1-b statüsünde çalışmaya başlamaları halinde yetim aylıkları kesilmemektedir. 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince yetim aylığı alanların 5510 sayılı Kanunun 4/1-c statüsünde çalışması halinde, yetimin aylığı göreve girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir. Ayrıca çalışmaya başlayanların hangi sigorta kapsamında çalıştığına bakılmaksızın ek 81 inci ve ek 84 üncü madde kapsamında yapılan ek ödemeleri, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilecektir.
  • Öğrenim Durumu Değişikliği Nedeniyle Aylıkların Kesilmesi: Erkek yetimlerin ölüm tarihinde (18), ortaöğrenim yapmakta ise (20), yükseköğrenim yapmakta ise (25) yaşını doldurması halinde aylıkları kesilmektedir. Ayrıca, 25 yaşını doldurmayan erkek yetimin Bir yüksek öğrenimi bitirmesinden sonra ikinci bir yüksek öğrenimde geçen süreleri ile doktora veya ikinci defa yapılan master veyahut lisans üstü uzmanlık öğreniminde geçen süreleri için aylık bağlanmamakta, ödenen aylıklar kesilmektedir.

       Malul Erkek Yetimin Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan malul erkek yetimin 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları  kesilmektedir.
  • Evlenme: Malul erkek yetimin evlenmesi halinde aylıkları kesilmemektedir.

       Anne ve Babanın Yetim Aylığının Kesilmesini Gerektiren Haller:

  • Türk Vatandaşlığından Çıkma/Çıkarılma
  • Çalışma Halinde Aylıkların Kesilmesi: 5434 sayılı Kanuna göre göre aylık almakta olan  anne ve babanın 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında çalışması durumunda 5434 sayılı Kanunun 99 uncu maddesi gereğince aylığı kesilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında çalışmaları nedeniyle bağlanan aylıklarının asgari ücretin net tutarından fazla olduğu tespit edilenlerden muhtaç olmadıklarına karar verilenlerin aylıkları  kesilmektedir.
  • Evlenme: Aylık almakta iken evlenen babanın aylığı kesilmemektedir. Ancak aylık almakta iken evlenen annenin aylığı evlenme tarihini takip eden aybaşından itibaren kesilmektedir.

Vazife ve harp malullerinin annelerine bağlanmış olan aylıklar evlenmeleri halinde ise kesilmemektedir. Ayrıca, vazife ve harp malullerinin baba ve annelerine bağlanmış olan aylıklar 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c statüsünde çalışmaya başlamaları halinde de kesilmemektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-esinden-dolayi-dul-ayligi-alan-kisinin-basit-usule-tabi-isyeri-acmasi-halinde-bu-kisinin-maasi-kesilir-m/feed/ 0
Daha önce Bağ-Kur kaydı olmayan SSK’lı çalışan genç işyeri açması durumunda Bağ-Kur genç girişimci teşvikinden faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/daha-once-bag-kur-kaydi-olmayan-sskli-calisan-genc-isyeri-acmasi-durumunda-bag-kur-genc-girisimci-tesvikinden-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/daha-once-bag-kur-kaydi-olmayan-sskli-calisan-genc-isyeri-acmasi-durumunda-bag-kur-genc-girisimci-tesvikinden-faydalanabilir-mi/#respond Mon, 07 Jan 2019 14:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43482 Daha önceki bir tarihte SSK’lı çalışan bir kişi Bağ-kur kaydı yok. 18-29 yaşları arasındadır. 2019 yılı Ocak ayında İşyeri açması durumunda Bağ-kur teşvikinden 1 yıl süreli faydalanabilir mi?
“Genç girişimcilerin bir yıl süreyle sigorta primine esas kazanç alt sınırından hesaplanacak sigorta primlerinin tamamının Hazine tarafından karşılanması”

18-29 Yaş arası genç girişimciler için GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 292)’nde yer alan şartları sağlayanlar için Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan; 4b kapsamında 01.06.2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişiler teşvikten yararlandırılır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Genç girişimci BAĞ-KUR teşvikinden yaralanma şartları nelerdir?

Genç girişimci indiriminden faydalanan mükellef bilanço esasına geçerse hakkı devam eder mi?

 

Sonradan adi ortaklığa dönüşürsem genç girişimcilere sağlanan vergi istisnasını kaybeder miyim?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/daha-once-bag-kur-kaydi-olmayan-sskli-calisan-genc-isyeri-acmasi-durumunda-bag-kur-genc-girisimci-tesvikinden-faydalanabilir-mi/feed/ 0