açılacak – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 02 Jun 2022 07:00:40 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirketin banka hesabındaki dövizli mevduatı kur korumalı mevduat hesabına dönüştürdüğümüzde elde edilecek faiz vergiye tabi olacak mı? https://www.muhasebenews.com/sirketin-banka-hesabindaki-dovizli-mevduati-kur-korumali-mevduat-hesabina-donusturdugumuzde-elde-edilecek-faiz-vergiye-tabi-olacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirketin-banka-hesabindaki-dovizli-mevduati-kur-korumali-mevduat-hesabina-donusturdugumuzde-elde-edilecek-faiz-vergiye-tabi-olacak-mi/#respond Thu, 02 Jun 2022 07:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127754 Kur korumalı mevduat hesabı ile ilgili sorum olacak. Bankada şuan 60.000.- USD. dövizi olan firmamız bunu kur korumalı mevduat hesabına dönüştürmek istiyor. 90 Gün vadeli açılacak bu hesapla ilgili vade sonunda oluşacak faiz ve oluşursa kur farkı gelirleri ilgili dönemdeki kurumlar geçici vergiden muaf olacak mıdır?

Evet elde edilen Faiz ve kur farkı gelirleri; KVK Geçici 14. maddesine göre KV den istisna edilmiştir.


Kurumlar Vergisi Kanunu

GEÇİCİ MADDE 14 (Ek: 20/1/2022-7352/2 md.)

(1) 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (g) alt bendi hükmüne istinaden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır:

a) Bu fıkra kapsamındaki yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı,

b) 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar.

(2) Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(3) Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(4) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.)[55] Kurumların 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. Cumhurbaşkanı istisnayı 30/6/2022 ve/veya 30/9/2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulatmaya yetkilidir.

(5) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.)55 Bu madde kapsamındaki istisnalar 2022 yılı sonuna kadar vade sonunda yenilenen hesaplara da uygulanır.

(6) Bu maddede öngörülen süre ve şekilde dönüşüm kuru/fiyatı üzerinden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına çevrilen yabancı paralar ile altın hesaplarına ilişkin olarak bu istisnayla sınırlı olmak üzere Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.

(7) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan istisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da uygulanır.

(8) Türk lirası mevduat veya katılma hesabından vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.


Kaynak: KVK, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketin-banka-hesabindaki-dovizli-mevduati-kur-korumali-mevduat-hesabina-donusturdugumuzde-elde-edilecek-faiz-vergiye-tabi-olacak-mi/feed/ 0
Kafe işi yapmaktayız aynı SGK müdürlüğü bölgesinde açılacak şube için ayrı SGK dosyası açmaya gerek var mı? https://www.muhasebenews.com/kafe-isi-yapmaktayiz-ayni-sgk-mudurlugu-bolgesinde-acilacak-sube-icin-ayri-sgk-dosyasi-acmaya-gerek-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/kafe-isi-yapmaktayiz-ayni-sgk-mudurlugu-bolgesinde-acilacak-sube-icin-ayri-sgk-dosyasi-acmaya-gerek-var-mi/#respond Sat, 23 Apr 2022 08:49:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126137 Kafe işi yapmaktayız merkez harici 1 adet şube açılışı oldu şube için SGK’ya ayrı dosya açmak gerekli midir? Şube aynı SGK müdürlüğü sınırlarında.

Şube adresi farklı ise dosya açmanız gerekir.


SGK dosyası bulunan ve merkezle aynı ilçe sınırları içinde şube açan bir firmanın şube açılışını SGK’ya bildirme süresi nedir?

5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeye istinaden işverenler, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlü tutulmuşlardır.


İstanbul’da merkezi olan gıda toptan ticareti yapan firmamız, Antalya’da yeni bir depo niteliğinde işyeri kiraladı ve işleri yürütecek olan kişide Antalya’da ikamet etmektedir. İşyeri tescilini Antalya’daki depo adresine mi yapsam, yoksa İstanbul’daki merkez adresine mi yapmalıyız?

Açılan her bir şube için ayrı SGK dosyası tescil edilmesi ve şube çalışanlarının da bu dosya üzerinden bildirimlerinin yapılması gerekmektedir.


SGK 2020/20 No.lu Genelgesinde İş yeri kavramı

4-İşyeri kavramı

5510 sayılı Kanununun 11 inci maddesinde işyeri tanımlanmış olup; söz konusu tanımlamaya göre işyerinin, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler olduğu, işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçların da işyerinden sayıldığı belirtilmiştir.

Kanununda yer alan ilgili hükme istinaden bir yerin işyeri olarak nitelenmesi için o yerde sigortalı sayılan birinin varlığı gerekmektedir.

Örnek 1: Merkezi Ankara’da bulunan ve burada 6 sigortalı istihdam eden firma, İzmir ve İstanbul’da iki şubeye sahip ve her bir şube de 5 kişi çalıştırmaktadır. Firma İzmir ve Ankara’da iki depoya sahiptir ancak buralarda sigortalısı bulunmamaktadır. Söz konusu firmanın sigortalı sayılanları çalıştırdığı merkezi ve iki şubesi Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olacak iken sigortalı çalıştırmadığı iki deposu işyeri sayılmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olmayacaktır.

Örnek 2: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olan ve hizmet akdiyle kimseyi çalıştırmayan bir büfe sahibinin işini yaptığı dükkanı da Kanun açısından işyeri sayılmaktadır ancak söz konusu yerde ilgili kişi tarafından sigortalı çalıştırılmadıkça ilgili kişi işveren sayılmayacak, işyeri bildirgesi vermesi ve Kanunun işverene yüklediği diğer yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmeyecektir.

Diğer yandan Kanunda yer alan tanıma istinaden işyerine bağlı yerler, eklentiler ile araçlarda işyeri kavramı içinde değerlendirilecek olup işyerine bağlı yerler, eklentiler ile araçlara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

İşyerine bağlı yer: Asıl işin ayrıntısı ve tamamlayıcısı olan yerlerdir. Bir yerin işyerine bağlı yer olarak nitelenmesi için bu yerin tatili halinde diğer işlerinde sekteye uğraması ve işyerinde gaye olan amacın meydana gelmemesi, bu işlerin ve görüldüğü yerlerin birbirine sıkı sıkıya bağlı ve tabi olması, her birinin müstakilen aynı ana gaye ve neticeyi meydana getirememesi, ancak hep birlikte bütünü teşkil etme şartları aranacaktır.

Örnek 3: Bir iplik fabrikasında iplik boyama, apreleme, paketleme kısımları gibi tamamlayıcı kısımlar bulunmakta olup bu kısımlar bir bütün olarak işin ayrıntılarını oluşturmakta ve bütün olarak işyerinde amaç olunan iplik üretimini meydana getirmektedirler.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de bağımsız işyeri sayılacaktır.

Öte yandan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerlerin bağımsız işyeri olarak nitelendirilmesi için bu işlerin farklı mekanlarda veya yerlerde görülmesi gerekecek olup aynı mekanda veya yerde yapılan işler bağımsız işyeri sayılmayacaktır.

Örnek 4: Bir iplik fabrikasında iplik boyama, apreleme kısımları yer almakta olup paketleme işlemi farklı bir yerde yapılmaktadır. Söz konusu iplik paketleme işinin yapıldığı yer ayrı bir işyeri olarak tescil edilecektir.

Eklentiler: İşyerine fiziki olarak bağlı olan dinlenme yerleri, kreş, avlu, yemekhane, uyku, yıkanma, muayene, büro gibi yerler eklentileri oluşturmaktadır. Bu gibi yerlerde Kanunun uygulamasında işyeri kapsamı içerisinde değerlendirilecektir.

Ancak bu yerlerdeki işler de ayrı ve bağımsız bir şekilde yürütülüyorsa ve buralarda çalışan sigortalılar esas işyerinde çalışan sigortalılarla karışmıyorlarsa buralar da ayrı ve bağımsız işyeri sayılacaktır.

Örnek 5: Bir fabrikanın yemekhanesi fabrikanın kurulu bulunduğu alanda bulunmayıp, farklı bir yerde yer alıyor, işler ayrı ve bağımsız bir şekilde yürütülüyor ve burada çalışan sigortalılar esas işyerinde çalışan sigortalılarla karışmıyorsa, söz konusu yemekhane ayrı ve bağımsız işyeri sayılacak ve ayrı bir dosya tescil edilecektir.

Araçlar: İşyerindeki her türlü otobüs, otomobil, kamyon gibi taşıt aracının yanı sıra, vinç, buldozer, dozer, forklift gibi her türlü seyyar veya sabit araçlar da işyeri olarak sayılacaktır.

Araçların işyerinden sayılması için aynı yönetim altında örgütlenmesi gerekecek olup işyerinde bulunan ve farklı bir kişiye, işverene ait olan araç işyerinden sayılmayacaktır.

Devamlı bir işyerinde bu işyerinde görülen işin ayrıntısı ve tamamlayıcısı olmayan bir iş yapılması ve bu işin ayrı bir işvereni olması halinde söz konusu işin yapıldığı yer ayrı bir işyeri sayılacaktır. Bu gibi durumlarda iç içe girmiş işyerleri söz konusu olacağından, ayrı ayrı işverenler tarafından sigortalı çalıştırılması halinde bu yerler bağımsız işyeri olacaktır.

Örnek 6: Bir sinemada bulunan kantin, bir gemide bulunan büfe, bir oteldeki berber işyeri gibi yerlerde ayrı ayrı işverenler tarafından sigortalı çalıştırılması halinde bu yerler bağımsız işyeri sayılacaktır.

Öte yandan Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından yararlananlar ve Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler için Türkiye İş Kurumu da prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri sayılmayacaktır.

Yine iş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri sayılmayacaktır.

7.2- Ticaret Sicili Müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşlarına istinaden otomatik işyeri tescili

7.2.1- Genel açıklamalar

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile sigortalı çalıştırılmasa dahi ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşlarına istinaden işyeri tescilinin otomatik yapılmasına karar verilmiştir. Ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirketlerin otomatik olarak işyeri tescilinin yapılabilmesi için ticaret sicil müdürlüklerine yapılan şirket kuruluşu başvurularında verilen bilgiler Ticaret Sicil Müdürlüklerince Kuruma on-line olarak aktarılacaktır. Bu aktarma sonucunda ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirketin otomatik işyeri tescil işlemi ve e-Sigorta aktivasyon işlemi yapılacak ve işveren Kuruma müracaat etmeden e-Sigorta işlemlerini yapabilecektir.

Ayrıca, ticaret sicil müdürlükleri şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formu ekinde kendisine verilen belgeleri Kurumca istenilmesi durumunda ibraz etmek üzere muhafaza edecektir.

Yukarıda anlatılan süreç ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirketlerin otomatik işyeri tescili ile alakalı olup; otomatik tescil işlemi yapıldıktan sonra işverenin işyerini devretmesi, kapatması, yeni bir e-Sigorta kullanıcısı belirlenmesi gibi diğer bütün işlemlerde Kuruma verilmesi gereken belgelerin ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğüne/ sosyal güvenlik merkezine verilmesi gerekmektedir.

7.2.2- Ticaret Sicili Müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşlarına istinaden otomatik işyeri tescili

Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşuna istinaden Kurum tarafından işyeri tescilinin otomatik olarak oluşturulması aşağıda belirtilen aşamalar göz önünde bulundurularak yapılacaktır.

-Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşuna istinaden yapılacak otomatik tescillerde sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı önem arz etmediğinden, sigortalı çalıştırılmaya ilişkin şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formunda bir bilgi bulunmasa dahi işyeri dosyası otomatik olarak tescil edilecektir. Bu durumda ayrıca işyeri bildirgesi verilmeyecektir.

-Şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formunda sigortalının çalıştırılmaya başlanacağına dair tarih bulunması halinde dosyanın kapsama alınma tarihi olarak bu tarih, müracaat tarihi olarak şirketin kuruluş tarihi; sigortalı çalıştırılmaya başlanacağına dair tarihin bulunmaması halinde ise dosyanın kapsama alınma tarihi ve müracaat tarihi olarak

şirketin kuruluş tarihi esas alınacaktır.

-Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşuna istinaden işyeri dosyası otomatik oluşturulacak ve işyeri tescil ekranında listeleme menüsünde yer alan işyerine ilişkin bilgileri içeren bu genelge ekinde yer alan EK-6 formunun dökümü alınarak işverene tebliğ edilecektir.

-Sigortalı çalıştırılmasa dahi otomatik tescil yapılan işyerinde daha sonra işveren tarafından sigortalı çalıştırılmaya başlanılması halinde, işyerinin kanun kapsamına alınış tarihi sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih esas alınarak güncellenecektir. Ancak bu durumda işyeri bildirgesi istenilmeyecek ve işyeri bildirgesinin verilmemesinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanmayacaktır.

-Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşuna istinaden otomatik işyeri tescili yapıldıktan sonra otomatik tescil edilen şirket adına aynı adres için işyeri bildirgesi verilmesi halinde işyeri tescil edilmeyecek ve işlemler otomatik tescil edilen dosya üzerinden yürütülecektir.

-Otomatik işyeri tescili şirketlerin ilk kuruluşu için söz konusu olduğundan, işyeri bildirgesi verilmesini gerektiren işlemler (şube açılışı, devir, nev’i değişikliği, işyerinin nakli gibi) için işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

-Otomatik tescil edilen şirketin ihale konusu iş alması, bina inşaatı, şirket kuruluş adresinden faklı bir adreste yeni bir işyeri açması gibi nedenlerle sigortalı çalıştırmaya başlanması halinde işyeri bildirgesi verilecek, verilmemesi halinde 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanacaktır.

-Sigortalı çalıştırılmasa dahi otomatik tescil yapılan işyerinde tescil tarihinden itibaren 2 yıl içinde sigortalı çalıştırılmaması halinde oluşturulan dosya sistem tarafından kapsamdan çıkarılacaktır. Ancak 2 yıllık süreden sonra sigortalı çalıştırılması halinde dosya yeniden aktif hale getirilebilecek ve işlemler bu dosya üzerinden yürütülecektir.

-Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşuna istinaden otomatik tescil edilen işyerlerinden, e-sigorta başvuru sözleşmesi ilgililere e-devlet üzerinden gönderilecek olup ilgililerin onaylaması durumunda e-Sigorta kullanıcı adı ve şifresi aktif hale getirilecektir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kafe-isi-yapmaktayiz-ayni-sgk-mudurlugu-bolgesinde-acilacak-sube-icin-ayri-sgk-dosyasi-acmaya-gerek-var-mi/feed/ 0
Evde el emeği ile yapılıp internetten satılan biblolar için vergi mükellefiyeti açılacak mı? https://www.muhasebenews.com/evde-el-emegi-ile-yapilip-internetten-satilan-biblolar-icin-vergi-mukellefiyeti-acilacak-mi/ Tue, 02 Feb 2021 10:46:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103244 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11355271-120.01.03.01[9-2018/17]-E.32578

08.07.2019

Konu

:

El emeği ile yapılan bibloların satışının esnaf muaflığı kapsamında olması hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, tamamen el emeğine dayalı olarak gazeteleri şerit halinde makas yardımıyla kesip çöp şiş yardımıyla sararak tutkal ile yapıştırmak ve boyamak suretiyle biblolar yaptığınızı belirterek, bu faaliyetiniz nedeniyle esnaf muaflığından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinde, “Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

6. (5615 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen bent Yürürlük; 04.04.2007)Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın (7162 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 30.1.2019) veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usûlde Gelir Vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.” hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin (13/a) numaralı bendinde, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden (2009/14592 sayılı B.K.K uyarınca) % 2 oranında tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde işyeri; ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sinai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, elektronik ortamda yapılan bu tür faaliyetler için iletişim amacıyla kullanılan yerin işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir. Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.

Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara 306 seri no.lu Gelir Vergisi Genel tebliğinin “İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satışlarda Esnaf Muaflığı” başlıklı bölümde yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kanunun öngördüğü makine ve aletler dışında başka makine ve alet kullanmadan kendi el emeğiniz ile yaptığınız bibloları herhangi bir işyeri açmaksızın, pazar takibi yapmaksızın ve ticari, zirai, mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri kermes, festival, panayır gibi yerler haricinde satmanız halinde Gelir Vergisi Kanununun 9/6 maddesi uyarınca esnaf muaflığından yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, söz konusu ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satmanız halinde, yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması kaydıyla muafiyetten faydalanmanız mümkün bulunmaktadır. İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yaptığınız satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde ise, muafiyetiniz kaybedilecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla adınıza gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Öte yandan, söz konusu ürünleri Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddede sayılanlara satmanız durumunda, bu satış karşılığında yapılacak ödemeler üzerinden, anılan maddenin (13/a) bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Demir yollarında yolcu taşımacılığı özel şirketlere açılacak https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/ https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/#respond Thu, 22 Oct 2020 08:52:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94789 TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak.
Yayınlanma tarihi: 22 Ekim 2020 Perşembe
Türk Demiryolu Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen ‘Demiryolları Reformu’ başlıklı panelde konuşan TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, çevreci ve ekonomik olan demir yollarının diğer ulaşım türlerine göre sunduğu avantajlara değindi.

 
Uygun, demir yolunun, lojistik ve lojistiğe bağlı sanayi üretiminin hızını, kabiliyetini ve kapasitesini artıran ulaşım modu olarak bütün dünyada 21. yüzyıla damgasını vurduğunu ancak bu alandaki yatırımların maliyetinin yüksek olduğunu söyledi.
 
Türkiye’nin bütünsel kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için demir yollarına önemli yatırımlar yapılması gerektiğini belirten Uygun, “Bu gereklilikten dolayı hükümetlerimizce son 18 yılda devlet politikası haline dönüştürülmüş olan demir yollarımıza 167,5 milyar liralık yatırım yapılmıştır” dedi.
 
Uygun, diğer ulaşım modlarının çok hızlı gelişmesi, lojistik sektöründeki ihtiyaçların ve yolcu beklentilerinin değişmesinin daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir demir yolu sektörü için yeniden yapılanma ihtiyacı doğurduğunu söyledi.
 
Bu yapılanmayı sağlayabilmek için dünyada birçok örnek reform uygulamaları hayata geçirildiğini belirten Uygun, reformların; devletin yükümlülüklerini ve harcamalarını azaltmak, finansal verimliliğin sürdürülmesi sağlamak, demir yolu sektörünün ulaşımda payını artırmak gibi hedeflerine değindi.
 
Almanya ve Rusya’da hayata geçirilen demir yolu reformlarını ve bu reformlarla sağlanan gelişmeleri anlatan Uygun, dünyada demir yolunda son reform gelişmelerinin Fransa, İngiltere, İspanya, Ukrayna ve Hindistan’da yaşandığını kaydetti.
 
TCDD’NİN YAPILANDIRILMASI İHTİYACI DOĞDU
 
TCDD Genel Müdürü Uygun, Türkiye’nin demir yollarında yaşadığı süreçlere değinerek, “Ülkemizde 1950’li yıllarda demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payı yüzde 42, yük taşımacılığındaki payı ise yüzde 68 düzeyindeyken 2018’e gelindiğinde bu oranlar yüzde 1,3 ve yüzde 5,5 seviyelerine düşmüş ve canlılığını yitirmiştir” dedi.
 
Demir yollarının ülkelerin kalkınmasındaki önemine işaret eden Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici rol oynayan demir yollarının yeniden canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için serbest, rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile de uyumlu bir demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Demir yolu sektörüne son yıllarda yapılan büyük yatırımların artarak sürdürülmesinin yanında sektörün düzenlenmesi ve TCDD’nin yeniden yapılandırılması ihtiyacı doğmuştur.”
 
12 BİN 803 KİLOMETRE DEMİR YOLU HATTINA
 
Tarihsel süreç içinde Türkiye’nin demir yolu yatırımlarının gelişimine değinen Uygun, halihazırda 1.213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometre uzunluğunda demir yolu hattına sahip olduklarını, çift hatların oranının yüzde 5’ten yüzde 13’e yükseldiğini bildirdi.
 
Altyapı yatırımlarına ek olarak, yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payının artırılması için sektördeki aktörlerin etkinleşmesini sağlayan reformların gerçekleştirilmesinin ülke için kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Uygun, bu kapsamda TCDD’de yapılan reformları anlattı.
 
Uygun, “TCDD Taşımacılık AŞ tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak” dedi.
 
TÜRKİYE İLE ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ
 
İtalyan Demiryolları (FS) Uluslararası İş Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı Giovanni Rocca da TCDD’ye ilişkin, “Çalışmaya uzun yıllar önce başladık. Bu yüzden TCDD’nin nasıl evrim geçirdiğini ve nasıl hedefleri olduğunu biliyoruz” ifadesini kullandı.
 
Ulaşım sektörü açısından Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Rocca, “İstanbul’da, holdingimizin bir ofisi var ve Türkiye’de 10 yıldan fazla süredir çalışmaktayız. İstanbul ve Ankara’daki yüksek hızlı tren için bakım merkezlerini oluşturduk. Boğaz’daki tüneller üzerinde çalıştık. Biz Türkiye ile yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyoruz” diye konuştu.
 
Rocca, farklı ülkelerde altyapı ve ulusal taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketleri bulunduğunu ve çok fazla şirketi bünyesinde birleştirmiş bir yapı olduklarını söyledi.

 


Kaynak: İTOhaber.com – Tam link https://www.itohaber.com/haber/guncel/213203/demir_yollarinda_yolcu_tasimaciligi_ozel_sirketlere_acilacak.html
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/feed/ 0