A – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 01 Feb 2024 16:49:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 A Firması olarak hazır beton alış satışında KDV tevkifatı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/a-firmasi-olarak-hazir-beton-alis-satisinda-kdv-tevkifati-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/a-firmasi-olarak-hazir-beton-alis-satisinda-kdv-tevkifati-var-midir/#respond Wed, 31 Jan 2024 16:18:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149043 “A” firması olarak hazır beton alıp satmamızda KDV tevkifatı var mıdır?

Detay:A” firması olarak beton santralinden beton alıp (nakliye ve mikser işi beton firmasına ait) “B” firmasına gönderilecektir. “B” firması kamu ihalesi olarak 5 milyon üstü iş yapmaktadır. Ama biz “A” firması olarak “B” firmasının taşeron ve alt yüklenicisi değiliz.

Bu durumda sadece beton alıp satmak suretiyle olan bu işimizde KDV tevkifatı yapmak zorunda mıyız?

Bize göre KDV tevkifatı yapılmaz. Ancak konu hakkında Özelge almanızı öneririz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/a-firmasi-olarak-hazir-beton-alis-satisinda-kdv-tevkifati-var-midir/feed/ 0
Asgari sermaye tutarları artırılıyor! Yeni tutarlar; Ltd. Şti. için 50 Bin TL, A.Ş. için 250 Bin TL https://www.muhasebenews.com/asgari-sermaye-tutarlari-artiriliyor-yeni-tutarlar-ltd-sti-icin-50-bin-tl-a-s-icin-250-bin-tl/ https://www.muhasebenews.com/asgari-sermaye-tutarlari-artiriliyor-yeni-tutarlar-ltd-sti-icin-50-bin-tl-a-s-icin-250-bin-tl/#respond Sat, 25 Nov 2023 16:58:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147777

]]>
https://www.muhasebenews.com/asgari-sermaye-tutarlari-artiriliyor-yeni-tutarlar-ltd-sti-icin-50-bin-tl-a-s-icin-250-bin-tl/feed/ 0
Şirket ortağı şahsi aracını şirkete kiraya verebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-sahsi-aracini-sirkete-kiraya-verebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-sahsi-aracini-sirkete-kiraya-verebilir-mi/#respond Fri, 29 Sep 2023 06:29:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146666 Şirket ortağının, ortağı olduğu şirkete şahsi arabasını kiraya vermesi durumunda KDV tevkifatı ve gelir vergisi tevkifatı (stopaj) var mıdır? Şirket ortağının sorumluluğu nedir?

Şirket ortağının aracının kiralanması durumunda (şirket ortağının gerçek usulde KDV mükellefiyeti yoksa) şirketin, kira bedeli üzerinden % 20 olarak hesaplanacak KDV’yi sorumlu sıfatıyla KDV-2 beyanıyla beyan edip ödemesi, KDV-1 beyannamesinde indirim yapması ve %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yani STOPAJ yapması zorunludur.

Şirket ortağının elde ettiği gelir GVK 103. Maddesinde belirtilen Gelir Vergisi tarifesinin 2. dilimini geçmesi durumunda Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir. Bu şekilde şirket ortağının 2023 yılında elde ettiği brüt araç kirasının 150.000 TL’yi geçmesi halinde 2024 Mart ayında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-sahsi-aracini-sirkete-kiraya-verebilir-mi/feed/ 0
Rent a car şirketinde aktifte kayıtlı araçlar için ayrılacak amortismanlar 740 mı 770 hesapta mı takip edilmelidir? https://www.muhasebenews.com/rent-a-car-sirketinde-aktifte-kayitli-araclar-icin-ayrilacak-amortismanlar-740-mi-770-hesapta-mi-takip-edilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/rent-a-car-sirketinde-aktifte-kayitli-araclar-icin-ayrilacak-amortismanlar-740-mi-770-hesapta-mi-takip-edilmelidir/#respond Mon, 28 Feb 2022 09:04:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123208 Rent a car şirketinde aktifte kayıtlı araçlar için ayrılacak amortismanlar 740 mı 770 hesapta mı takip edilmelidir?
Not : Şirketin genel hizmet giderleri 740 hesapta izlemekteyiz.

Hizmet işletmelerinde “Hizmet üretim maliyeti” (740) hesabı kullanılır . Bu işletmeler 710-720- ve 730 hesap kullanmaz. Ayrıca ihtiyaca göre 760- 770 ve 780 hesaplarda kullanılacaktır. Araç üretim işlerinde kullanılıyor ise amortisman gideri 740 hesap da, üretim dışında (satış pazarlama gibi) kullanılıyor ise 760 veya 770 hesap kullanılır.


Binek Oto giderlerinin 2022 Yılına ilişkin hadler

Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedeli 8.000 TL,

Gider olarak indirim konusu yapılabilecek özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin toplam tutarı 200.000 TL,

Amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutar; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 230.000 TL, vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde 430.000 TL,

 


Bir LTD.ŞTİ Faaliyeti rent a car olarak kuruldu. 10 adet araç aldı kiralama yapabilmek için almış olduğu araçları tdhp hangi kodlarda izlememiz gerekmektedir. Demirbaş olarak yıllara sari amortisman uygulanacak mıdır?

254 Hesap kullanılır. “yıllara sari amortisman” diye bir uygulama olmaz

VUK Madde 320 Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür. 

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir. Her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir. Amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispeten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz. “”” 

Yukarıdaki hükümlere göre KIST DÖNEM amortisman uygulanmaz.


İkinci el oto alım satımı faaliyetinde binek otomobiller için yapılan giderlerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

Sayı: 38418978-120[40-2020/9-İ]-451502
Tarih: 23/12/2021

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

ACELE

Sayı

:

38418978-120[40-2020/9-İ]-451502

23.12.2021

Konu

:

İkinci el oto alım satımı faaliyetinde binek otomobiller için yapılan giderlerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; faaliyetinizin “Otomobillerin ve Hafif Motorlu Kara taşıtlarının Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Perakende Ticareti (Galericiler Dahil)” diğer bir ifadeyle ikinci el otomobil alım-satımı olduğu ve alım satıma konu olan araçların bilançoda “153-Ticari Mallar” hesabında izlendiği belirtilerek, faaliyete konu otomobiller için yapılan giderlerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde hüküm altına alınan gider kısıtlamasına tabi olup olmayacağı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

1-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 262 nci maddesinde, “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”,

– 274 üncü maddesinde, “Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca, mezkur Kanunun 175 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 26.12.1992 tarihli ve 21447 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinin “Tekdüzen Hesap Çerçevesi Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları” başlıklı bölümünde, “153. Ticari Mallar: Herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan ticari mallar (emtia) ve benzeri kalemler bu hesapta yer alır. Satın alınan ticari mallar (emtia) maliyet bedeli ile bu hesaba borç, satılması veya herhangi bir nedenle ambardan çekilmesinde ise maliyet bedeli ile alacak kaydedilir.” açıklaması yer almaktadır.

Buna göre, ikinci el kara taşıtı ticareti (galericilik) faaliyetiniz kapsamında satmak amacıyla iktisap ettiğiniz araçların, emtia olarak maliyet bedeli ile kayıtlara alınması gerekmekte olup söz konusu araçlara ilişkin yapılan yakıt, normal bakım ve onarım giderlerinin maliyet bedelinin hesabında dikkate alınmaması icap etmektedir.

2-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde;

Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

  1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
  2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

 Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

hükmü yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde; faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’inin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması, giderin işin önemi ölçüsünde yapılmış olması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması gerekir.

Ayrıca, bu giderlerin fatura ve fatura yerine geçen vesikalar gibi tevsik edici belgelere dayanması ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, konu ile ilgili açıklamalara yer verilen 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının Vergi Matrahından İndirilmesi” başlıklı beşinci bölümünün “Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderler”başlıklı 14 üncü maddesinde;

(1) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

(2) İşletmeye veya envantere dâhil olup ticari veya mesleki faaliyette kullanılan binek otomobillerin giderleri sınırlandırılmakta olup, bu sınırlama esas itibarıyla faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere binek otomobillerin giderlerini kapsamaktadır.

(3) Birinci fıkra kapsamındaki giderler genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderleridir.

(4) Yapılan giderlerin işletmeye veya envantere kayıtlı ya da kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

…”

açıklamaları yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi faaliyetiyle iştigal etmediğiniz anlaşıldığından, satışa konu edilmek üzere “153-Ticari Mallar” hesabında izlemek suretiyle işletmenize kayıtlı olan ve işte kullanılan binek otomobillere ait yakıt, bakım ve onarım gibi giderlerin en fazla %70’inin ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/rent-a-car-sirketinde-aktifte-kayitli-araclar-icin-ayrilacak-amortismanlar-740-mi-770-hesapta-mi-takip-edilmelidir/feed/ 0
Kâr paylarına uygulanacak tevkifat %10’a düşürüldü https://www.muhasebenews.com/kar-paylarina-uygulanacak-tevkifat-a-dusuruldu/ https://www.muhasebenews.com/kar-paylarina-uygulanacak-tevkifat-a-dusuruldu/#respond Thu, 13 Jan 2022 00:16:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119952 21/12/2021 tarihli ve 4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 22/12/2021 tarihli Resmi Gazete’ de Yayımlandı.

22 Aralık 2021 tarihli ve 31697 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4936 sayılı  Karar ile;

-193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yer alan tevkifat oranlarını belirleme yetkisi çerçevesinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam ve dar mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara, gelir vergisinden muaf olanlara ve gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan,  anılan Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarına uygulanacak tevkifat nispetlerinin,

-5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde yer alan tevkifat oranlarını belirleme yetkisi çerçevesinde, vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr paylarına uygulanacak tevkifat nispetlerinin,

-5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan tevkifat oranlarını belirleme yetkisi çerçevesinde, tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr paylarına uygulanacak tevkifat nispetleri ile yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden yapılacak tevkifat nispetlerinin

%10 olarak uygulanacağı belirtilmiştir.

Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

Açıklayıcı bilgi notuna ulaşmak için tıklayınız.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kar-paylarina-uygulanacak-tevkifat-a-dusuruldu/feed/ 0
Şirketlerin birleşmesi, nevilerinin değişmesi veya diğer bir şirkete katılması, adi şirketlerde yeni ortak alınması hallerinde SGK işyeri dosyası tescil işlemleri nasıl yapılır? https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-birlesmesi-nevilerinin-degismesi-veya-diger-bir-sirkete-katilmasi-adi-sirketlerde-yeni-ortak-alinmasi-hallerinde-sgk-isyeri-dosyasi-tescil-islemleri-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-birlesmesi-nevilerinin-degismesi-veya-diger-bir-sirkete-katilmasi-adi-sirketlerde-yeni-ortak-alinmasi-hallerinde-sgk-isyeri-dosyasi-tescil-islemleri-nasil-yapilir/#respond Sat, 31 Jul 2021 06:13:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92457 Şirketlerin birleşmesi, nevilerinin değişmesi veya diğer bir şirkete katılması, adi şirketlerde yeni ortak alınması hallerinde işyeri dosyası tescil işlemleri 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında yeralan; 

“29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmek zorundadır.”

Hükmü uyarınca; bu durumlarda ticaret sicilindeki kayıtların değişmesini gerektiren başka bir deyişle nevisi değişen, katılan veya birleşen şirkete ait kaydın bir defterden başka bir deftere taşınmasını ve eski kaydın kapanmasını gerektiren bir işlem söz konusu olduğundan bu gibi durumlarda işveren ve işverene esas olan vergi kimlik numarası da değiştiğinden söz konusu durumların gerçekleşmesini takip eden 10 günlük süre içerisinde Kuruma işyeri bildirgesi gönderilecektir.

Diğer yandan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği gereği bu işyeri bildirgeleri elektronik ortamda verilecektir.

Adi şirketlerde (adi ortaklıklarda) şirkete (ortaklığa) yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine işyeri bildirgesi gönderilecektir. 

Adi ortaklıkta (adi şirketlerde) ortaklardan ayrı bir hukuki süje yani tüzel kişilik olmadığından, şirket adına yapılan işlemlerden ötürü tüm ortaklar sorumluluk altına girmektedir. Ayrıca adi ortaklıklar bağımsız işletme birimleri olarak görülmekte olduğundan, iki kişilik adi ortaklıkta ortaklardan birinin çıkması adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuracaktır. Bu durumda adi ortaklık tarafından işletilen işyeri üzerindeki ortaklığın müstakil yapısının kalkması ve ortaklığın sona ermesiyle işyerinin tek kişi adına tescil edilmesi gerekmekte olup müstakil yapısı kalkan ortaklığın işlettiği işyerinin yeni işvereninin gerçek kişi olması sebebiyle, bu durum işyerinin devri mahiyetinde değerlendirilerek ortaklığın sayısının bire düştüğü tarihi takip eden 10 gün içinde işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi verilecektir. 

Örnek 1: 2 gerçek kişiden oluşan (B) adi ortaklığının ortaklarından (A)’nın 23/10/2018 tarihi itibariyle ortaklıktan ayrılması durumunda, adi ortaklık niteliği ortadan kalkacağından ortaklıktan ayrılma tarihini takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesinin işyerinin bulunduğu yerdeki sosyal güvenlik merkezine gönderilmesi gerekecektir. 

Şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya bir şirketin diğer bir şirkete katılması ya da adi şirketlerde yeni ortak alınması veya adi ortaklığın gerçek kişiye dönüşmesi durumunda yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecek, mevcut dosya üzerinden değişiklikler işlenmek suretiyle işlemler devam ettirilecektir.

Örnek 2 : (A) İmalat Ltd. Şti. unvanıyla Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinde 3/4/2017 tarihinde bir işyeri açılmış ve bu işyerine ………… 1234567.06 sicil numarası 

verilmiştir. (A) İmalat Ltd. Şti’nin nevi değiştirerek (A) İmalat A. Ş’ye dönüşmesi ve durumunda 4/9/2018 tarihinde ticaret sicili gazetesinde ilan edilmesi halinde ilan tarihini takip eden on gün içinde (en geç 14/9/2018 tarihine kadar) işyeri bildirgesi ile Kurum’a bildirilmesi zorunludur. Kurum söz konusu nevi değişikliğine dair işyeri bildirgesini aldığında işyeri sicil numarasını değiştirmeyecek ancak işveren ile ilgili kayıtlarını güncelleyecektir. 

Birleşme işlemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 136 ila 148 inci maddelerinde düzenlenmiş olup, söz konusu Kanunun 136 ncı maddesinin ikinci fıkrasında 136 ilâ 158 inci maddelerin uygulamasında, kabul eden şirketin “devralan”, katılan şirketin“ devrolunan” diye adlandırılacağı, dördüncü fıkrasında da, birleşmeyle, devralan şirketin devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün hâlinde devraldığı ve birleşmeyle devrolunan şirketin sona ererek ve ticaret sicilinden silineceği belirtilmiştir. 

Bu doğrultuda Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin birleşmesi halinde yeni dosya açılmaksızın iş ve işlemler devreden şirkete ait işyeri dosyası/dosyaları üzerinden devralan şirket adına gerçekleştirilecektir. 

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesi verilmesine ilişkin olarak; ticaret sicilinde yapılan değişikliklerin üçüncü kişiler nezdinde hüküm ifade edebilmesi ancak değişikliğin

ilanı ile mümkün olduğundan, yapılan değişikliğin ilan edilmemiş olması durumunda değişiklik bu durumu bilmeyenler bakımından bir hüküm ifade etmeyecektir. Bu doğrultuda, ilan tarihinden kasıt ticaret sicili gazetesinin yayınlanmış olduğu tarih olup; şirketin ticaret sicilindeki kayıt – tescil tarihi, başvuru tarihi, ticaret sicil gazetesindeki karar tarihi vs. ilan tarihi olmamaktadır. 

Buna göre, şirketlerin birleşmesi, nevilerinin değişmesi veya katılımı hallerinde bu değişikliğin ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı tarihi takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesi ile Kurumumuza bildirilmiş olması halinde, işyeri bildirgesini verme yükümlülüğü yasal süresi içerisinde yerine getirilmiş sayılacaktır. 

Öte yandan nevi değişikliği, birleşme ve katılım hallerinin ticaret sicil gazetesinde ilan tarihini takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesiyle bildirilip bildirilmediği hususu ünite tarafından ticaret sicil gazetesinden de sorgulanacaktır

Örnek 3 : (B) Limited Şirketi 2/5/2018 tarihinde nev’i değiştirmiş olup; söz konusu nev’i değişikliği 15/5/2018 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanmıştır. Bu durumda, işyeri bildirgesinin 15/5/2018 tarihini takip eden 10 gün içerisinde (25/5/2018 tarihi dahil olmak üzere bu tarihe kadar) Kuruma verilmesi gerekmektedir. 

Şirketlerin, unvan değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmeyecek, bu değişikliğin yer aldığı Ticaret Sicil Gazetesinin de ekli olduğu bir yazı ile Kuruma bildirilmesi yeterli kabul edilecektir.

Öte yandan kurumsal işlemlerden yada tescil düzeltmelerinden dolayı nevi değişikliği yapılması durumunda oluşacak idari para cezası iptal edilecektir.


Kaynak: SGK – İşveren İşlemleri Genelgesi 18/06/2020 – 51592363-010.06.01-E.7156781
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-birlesmesi-nevilerinin-degismesi-veya-diger-bir-sirkete-katilmasi-adi-sirketlerde-yeni-ortak-alinmasi-hallerinde-sgk-isyeri-dosyasi-tescil-islemleri-nasil-yapilir/feed/ 0
7136 sayılı SGK teşvikinden faydalanan bir personel aynı anda başka SGK teşviklerden faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/7136-sayili-sgk-tesvikinden-faydalanan-bir-personel-ayni-anda-baska-sgk-tesviklerden-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/7136-sayili-sgk-tesvikinden-faydalanan-bir-personel-ayni-anda-baska-sgk-tesviklerden-faydalanabilir-mi/#respond Wed, 23 Jun 2021 00:46:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110461 Konusu lokantacılık olan mükellefimizde ilk 15 gün NÜD, kalan 15 gün için de SGK primlerinin 7316 prim desteğinden faydalanabilir miyiz?

7316 ile Aynı sigortalı için destekten yararlanılan süre boyunca, bu Kanun ile diğer kanunlarda yer alan diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanamayacağı, Açıklanmıştır.

7316 SAYILI KANUNLA BAZI SEKTÖRLERE VERİLEN
PRİM DESTEĞİNİN USUL VE ESASLARI AÇIKLANDI

GENELGE

2021/14

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından 30.04.2021 tarih ve 4447 sayılı Kanunun Geçici 30 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteği konu ile 7316 Sayılı Kanunla Bazı Sektörlere Verilen Prim Desteğinin Usul Ve Esasları açıklanmıştır.

Buna göre;

1- Genel Açıklamalar

22/4/2021 tarihli ve 31462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7’nci maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa geçici 30 uncu madde eklenmiş olup, anılan maddede;

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda faaliyet gösteren işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodlarında faaliyet gösteren özel sektör işyerlerinde 2021 yılı Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bu Kanun kapsamında bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle Fondan karşılanır.

İşyeri ile ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişilerin sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu maddede belirtilen destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır.

Bu madde kapsamında prim desteğinden yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan prim desteği tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Bu madde kapsamında prim desteğinden yararlanan işverenler; aynı sigortalı için destekten yararlanılan süre boyunca, bu Kanun ile diğer kanunlarda yer alan diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanamaz. Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

Bakanlık, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.”

hükümleri yer almaktadır.

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteği 1/4/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 22/4/2021 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

2- 4447 Sayılı Kanunun Geçici 30 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteğinden Yararlanılmasına ilişkin Usul ve Esaslar

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılabilmesi için,

a) İşyerinin özel sektör işverenine ait olması,

b)   İşyerinin NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda, 61.90.05, 85.51.03,93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet göstermesi,

c)   2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalıların olması,

ç) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresi içinde verilmesi,

d) Tahakkuk eden primlerin yasal süresi içinde ödenmesi,

e)  Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,

f)  Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması,

şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

3- Destekten Yararlanılabilmesi İçin Genel Şartlar

a) İşyerinin özel sektör işverenine ait olması

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden ihale konusu iş üstlenen işyerleri hariç olmak üzere özel sektör işverenlerine ait işyerlerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecek olup, bahse konu prim desteği 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacaktır.

Buna göre;

1)   Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklara ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı,

2)   2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım işleri, 4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında istisna olan alım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım işlerinde/işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı, bu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, ihale konusu iş üstlenen işyeri işverenleri, mahiyet kodu (1) veya (3) olarak tescil edilmiş işyerleri ya da resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) veya (4) olarak tescil edilmiş işyeri işverenleri ile 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsaına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri bahse konu destekten yararlanamayacaktır.

b)  İşyerinin NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01,93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet göstermesi

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre “56-Yiyecek ve içecek hizmeti faaliyetleri” sınıflamasında faaliyet gösteren özel sektör işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01,93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet gösteren özel sektör işverenlerine ait işyerlerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir.

Buna göre, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden, anılan maddenin yürürlüğe girdiği 1/4/2021 tarihi itibarıyla Kurum kayıtlarında 56 NACE kodunda, 61.90.05,85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01,96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet gösteren özel sektör işyerleri yararlanabilecektir.

İşyerinin 56 NACE kodunda, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet göstermesine rağmen, tescil işlemleri sırasında farklı bir NACE kodunda tescil edildiğinin belirlenmiş olması durumunda, NACE kodunun 56, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01,93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01,

96.04.02, 96.04.03 olarak değiştirilmesinin ardından, yeni NACE kodunun geçerli olduğu tarihten itibaren 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamındaki destekten yararlanılacaktır.

İşyeri diğer sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen işyeri tescil işlemleri sırasında işyerinin işkolu kodunun 56 NACE kodunda, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda belirlenmiş olması durumunda, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında yersiz yararlanılan prim desteği tutarları 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

c)   2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalıların olması

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanabilmek için NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 NACE kodunda, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet gösteren özel sektör işyerinin 2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalılarının bulunması gerekmektedir.

4447 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin (d) bendinde;

“Sigortalı: Bu Kanun kapsamına giren bir işyerinde bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan ve çalıştığı süre içerisinde işsizlik sigortası primi ödeyen kimseyi, (…) ifade eder.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, bu destekten, kapsama giren işyerlerinde 2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde işsizlik sigortası primi tahakkuk eden 1, 4, 5, 6, 29, 32, 35, 39, 52, 53, 54 veya 55 nolu belge türlerinden bildirim yapılmış sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir.

2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 1, 4, 5, 6, 29, 32, 35, 39, 52, 53, 54 veya 55 nolu belge türlerinden (0) gün ve (0) kazançlı veya (0) gün ve kazançlı olarak kayıtlı sigortalılardan dolayı da bu destekten yararlanılabilecektir.

Örnek 1: A Lokanta işletmesinde 2021/Mart ayında çalışan sigortalıların aşağıdaki tablodaki gibi Kuruma bildirildiği varsayıldığında;

Sigortalı Ali, Ahmet ve Ceyda, 2021/Mart ayında (1) nolu belge ile bildirildiğinden, 2021/Nisan ve Mayıs aylarında çalıştırılmaları halinde bu sigortalılardan dolayı, maddede belirtilen diğer şartlar sağlanmak kaydıyla prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Ancak sigortalı Burcu sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalıştığı için, bu sigortalıdan dolayı 2021/Nisan ve Mayıs aylarında 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında prim desteğinden yararlanılamayacaktır.

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılması sırasında, 2021/Mart ayına/dönemine ilişkin geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen belgelere istinaden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlere istinaden 1, 4, 5, 6, 29, 32, 35, 39, 52, 53, 54 veya 55 nolu belge türlerinden düzenlenen asıl/ek/iptal nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar, e-SGK sisteminden yapılan tanımlamada belirlenen destekten yararlanabilecek sigortalıları değiştirmeyecektir.

ç) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresi içinde verilmesi

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılabilmesi için 2021/Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin 07316 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan 1, 4, 5, 6, 29, 32, 35, 39, 52, 53, 54 veya 55 nolu belge türlerine ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresi içerisinde verilmiş olması gerekmektedir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri bildirmekle yükümlü olan işverenlerin, sigortalıların cari aya ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren muhtasar ve prim hizmet beyannamesini ertesi ayın 26 ncı günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda göndermesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, içinde bulunulan ayın 15’i ile müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin en geç beyannamenin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın 26’sı saat 23.59’a kadar, elektronik ortamda yetkili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Bu destek hükümleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, Türkiye İş Kurumunca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler, harp malulleri ile 3713 ve 2330 sayılı Kanunlara göre vazife malullüğü aylığı alanlardan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar, yalnızca işsizlik sigortasına tabi olanlar, yurt dışında çalışanlar, doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği alanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular, iş kaybı tazminatı alanlar, işsizlik sigortası primi kesilmeyenler ve 506 sayılı Kanunun geçici 20.maddesi kapsamında olanlar hakkında uygulanmayacağından, 2 – 7 – 12 – 13 – 14 – 19 – 20 – 21 – 22–23–24–28–30–31–33–34– 36-37-41–42– 43–45–46 –47–48–49-50–51–56–57–90–91–92 nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenecek olan muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için 07316 kanun numarası seçilemeyecektir.

d) Tahakkuk eden primlerin yasal süresi içinde ödenmesi

07316 kanun numarası seçilmek suretiyle yasal süresi içinde verilmiş olan muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinden dolayı tahakkuk eden sigorta primi ve işsizlik sigortası priminin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması için, aynı aya ilişkin düzenlenmiş muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinden dolayı tahakkuk etmiş olup, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ile işsizlik sigortası priminin tamamının yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

İşveren tarafından ödenmesi gereken tutarın yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde prim desteğinden yararlanılamayacağından, gerek işveren tarafından ödenmesi gereken, gerekse İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmak üzere tahakkuk eden tutar, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, 07316 kanun numarası seçilmek suretiyle tahakkuk etmiş sigorta primleri yasal süresi içinde ödenmesine rağmen, işsizlik sigortası primlerinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ise, ilgili ay için sadece sigorta primi desteğinden yararlanılacak, işsizlik sigortası primi desteğinden yararlanılmayacaktır.

Ancak, ödenmemiş veya eksik ödenmiş işsizlik sigortası primleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmediği sürece takip eden aylarda bu maddeyle sağlanan söz konusu destekten yararlanılması mümkün olamayacaktır.

e)  Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılabilmesi için, destek kapsamına giren işyerinin Kuruma yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Dolayısıyla, aynı veya farklı sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezinde işlem gören birden fazla işyeri bulunan işverenlerce, söz konusu destekten, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işyerlerinden dolayı yararlanılabilecek, ancak borcu olan işyerlerince bu borçlar ödenmediği sürece destekten yararlanılamayacaktır.

2021/Nisan ve Mayıs aylarına/dönemlerine ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin 07316 kanun numarası seçilmek suretiyle gönderilmesi sırasında, Kurum veri tabanından ilgili işyerinin yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı sorgulanacak ve yalnızca yasal ödeme süresi geçmiş borcu bulunmayan işyerleri için 2021/Nisan ve Mayıs aylarında/dönemlerinde 07316 kanun numarasının seçilmesine izin verilecektir.

Bununla birlikte, gerek on-line tahsilata geçilmeden önce meydana gelen hatalı kayıtlar dolayısıyla, gerekse TL’den YTL’ye geçiş sürecinde yapılan yuvarlamalar dolayısıyla her bir alacak türü yönünden ayrı ayrı olmak üzere 15,00 TL’ye kadar olan alacak asılları sorgulama sırasında dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçları bulunmakla birlikte, söz konusu borçları çeşitli kanunlar gereğince yeniden yapılandırılmış veya 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilmiş olan işverenler, yapılandırma veya taksitlendirmelerinin devam ediyor olması ve yapılandırma veya taksitlendirme kapsamına girmeyen başka borçlarının bulunmaması kaydıyla söz konusu destekten yararlanabileceklerdir.

Diğer taraftan, ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle yeniden yapılandırma veya tecil ve taksitlendirmeleri bozma koşuluna giren işverenlerin, bozma koşulunun oluştuğu tarihten itibaren 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.

f) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişilerin sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi halinde bu destekten yararlanılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden, 1/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasında çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenlerin bu destekten yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu durumda, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden 1/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasında çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler, 2021/Nisan ve Mayıs aylarında/dönemlerinde bu madde kapsamında destekten yararlanılamayacak olup, 2021/Nisan ve Mayıs aylarında/dönemlerinde bu destekten yararlanılmış olması halinde 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında yersiz yararlanılan destek tutarları gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. Yapılan tespitler hakkında diğer prim teşvikleri yönünden 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılacaktır.

Buna karşın, Kuruma bildirilmiş olan sigortalıların, bildirim tarihlerinden sonraki prim ödeme gün sayısını veya prime esas kazanç tutarını eksik bildirdiği tespit edilen işverenler, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destekten diğer şartları sağlamaları kaydıyla yararlanabileceklerdir.

Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde Kuruma bildirilmemiş/fiilen çalıştırılmadığı halde Kuruma bildirilmiş sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destekten yalnızca bu işyerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılamayacaktır.

Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyeri işverenlerinin, tespite ilişkin tutanağın/bilgi veya belgenin/mahkeme ilamının ilgili üniteye geç intikal etmesi nedeniyle destekten yersiz yararlanmış olduklarının anlaşılması halinde, bu aylara ilişkin daha önce İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmış olan tutarlar da gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.

Bununla birlikte, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işverenlerce, 2021/Nisan ve Mayıs aylarında/dönemlerinde 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanıldıktan sonra, geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlara veya kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen yazılara istinaden aylık prim ve hizmet belgesi verildiği veya söz konusu belgelerin Kurumca resen düzenlendiği durumlarda, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmış olan tutarlar iptal edilmeksizin, yalnızca tespit tarihinden sonra verilen prim belgelerinden dolayı tahakkuk eden prim, idari para cezası ile bu borçlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının tahsili cihetine gidilecektir.

Ancak, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler hakkında diğer prim teşvikleri yönünden 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.

Diğer taraftan, yapılan kontrol ve denetimler ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden;

– Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,

– Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde ise yalnızca asıl işveren, destekten yararlanamayacaktır.

4-Destekten Yararlanma Süresi

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteği kapsama giren işyerlerinde 2021/Nisan ve Mayıs ayı/dönemi için  Bununla birlikte, 56 NACE kodunda, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet göstermekle birlikte, 1/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasında ilk defa tescil edilen işyerleri ile daha önce tescil edildiği halde 4447 sayılı Kanun kapsamında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle 2021/Mart ayında Kuruma muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerlerince bu destekten yararlanılamayacaktır.uygulanacaktır.

Destekten yararlanılan sigortalının, destek süresi dolmadan işten ayrılıp aynı işyerinde yeniden işe başlaması durumunda, bu sigortalıdan dolayı destekten yararlanılabilmesi mümkün bulunmakla birlikte, sigortalının destek süresi dolmadan işten ayrılıp aynı işverene ait farklı bir işyerinde veyahut farklı bir işverene ait işyerinde yeniden işe başlaması durumunda, sonradan işe girdiği işyeri işverenlerince bu sigortalıdan dolayı destekten yararlanılamayacaktır.

5-İşsizlik Sigortası Fonu Tarafından Karşılanacak Destek Tutarının Hesaplanması

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamına giren işyerlerinde, 2021/Mart ayında 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalıların 2021/Nisan ve Mayıs aylarına/dönemlerine ilişkin olmak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.

Örnek 2: (A) Esnaf Lokantasında, 2021/Mart ayında 4 sigortalının tüm sigorta kollarından Kuruma bildirildiği ve bu sigortalıların 2021/Nisan ayında 07316 kanun numarası seçilmek suretiyle Kuruma yasal süresi içinde bildirildiği ve her sigortalı için 3.577,50 TL ücret ödendiği varsayıldığında;

Destek öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı;

3,577,50 x 4 = 14.310,00 TL

14.310,00 x 0,375 = 5.366,25 TL

Destek tutarı: 14.310,00 x 0,375 = 5.366,25 TL

olacağından, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ve işsizlik sigortası primi borcu kalmamaktadır.

Örnek 3: (B) Börekçisinde, 2021/Mart ayında 1 sigortalının tüm sigorta kollarından Kuruma bildirildiği ve bu sigortalının 2021/Nisan ayında 07316 kanun numarası seçilmek suretiyle Kuruma yasal süresi içinde bildirildiği ve bu sigortalı için 3.800,00 TL ücret ödendiği varsayıldığında;

Destek öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı;

3,800,00 x 0,375 = 1.425,00 TL

Destek tutarı: 3.577,50 x 0,375 =1.341,56 TL

olacağından, destek sonrası işverenin 83,44 TL’yi (1.425,00-1341,56) yasal süresi içinde Kuruma ödemesi gerekmektedir.

6- Alt İşvereni Bulunan İşyerleri ve Alt İşverenlerle İlgili İşlemler

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan sigortalılardan dolayı da yararlanılabilecektir.

Söz konusu destekten yararlanılabilmesi için, asıl işverenin, hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan; her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması ve 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan diğer şartların sağlanmış olması gerekmektedir.

Asıl işverenin 56, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01,93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 NACE kodunda faaliyet göstermesine rağmen alt işverenin farklı bir NACE kodunda ya da alt işverenin 56, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 NACE kodunda faaliyet göstermesine rağmen ana işverenin farklı bir NACE kodunda faaliyet göstermesi halinde, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destek diğer şartlar sağlanmak kaydıyla sadece 56, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02,93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 NACE kodunda faaliyet gösteren asıl işveren veya alt işverenler için uygulanacaktır.

Diğer taraftan, 2021/Mart ayı bildirim şartı yönünden ana işveren ve alt işveren ayrı ayrı değerlendirilecektir.

7- 4447 Sayılı Kanunun Geçici 30 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteğinden Yararlanan İşverenlerin Diğer Teşvik Kanunlarından Yararlanmalarına İlişkin Usul ve Esaslar

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanan işverenler, bu destekten yararlanılan ayda aynı sigortalı için 5510 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda yer alan prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanamayacaktır.

Destekten yararlanma süresi içinde 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılmayan ayda, 5510 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda yer alan prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılabilecektir.

8- Destekten Yararlanmak Amacıyla Yapılacak Olan Başvurunun Şekli

4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında prim desteğinden yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-SGK kanalıyla başvuruda bulunulması gerekmektedir.

İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin yapılacak başvurular, www.sgk.gov.tr adresinden giriş yapılmak suretiyle erişilen “e-SGK / İşveren / İşveren Sistemi (https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi) / Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranında yer alan “07316- 4447 Sayılı Kanun Geçici 30.Madde – Faaliyetine Ara Verilen Sektörlere Yönelik Teşvik” menüsü vasıtasıyla yapılacaktır.

Söz konusu ekranlar vasıtasıyla yapılacak olan tanımlama işlemleri sırasında,

Sigortalının;

2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalı olup olmadığı,

İşyerinin NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56, 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodunda faaliyet gösterip göstermediği,

sistem tarafından kontrol edilmek suretiyle kapsama giren sigortalıların sisteme tanımlanması sağlanacaktır.

İşverenlerce İşveren Sistemi üzerinden yapılacak olan tanımlamalar sırasında, kapsama giren sigortalılara ilişkin yukarıda belirtilen kontroller sistem tarafından elektronik ortamda yapılacağından, sigortalılara ilişkin tanımlama işleminin onaylanması halinde, bu nitelikteki sigortalılar için sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine herhangi bir belge ibraz edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Destek kapsamına giren sigortalının Kurumumuz sistemine tanımlanmasından sonra, 2021/Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında bildirilen sigortalı olup olmadığı hususunda meydana gelecek geriye yönelik değişiklikler dikkate alınmayacaktır.

9- Diğer Hususlar

9-1- 5510 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesinin 7316 sayılı Kanunla değişik birinci fıkrası uyarınca 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteği kapsamında olmasına rağmen, bu destekten yararlanmayan işverenlerin sonradan geriye yönelik olarak bu destekten yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

9-2- 5510 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesinin 7316 sayılı Kanunla değişik birinci fıkrası uyarınca 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlandıktan sonra, yararlanılan bu desteğin başka bir prim teşvik, destek ve indirimle değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

9-3- 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanmakta olan işyerinin, farklı bir sosyal güvenlik merkezi görev alanına giren başka bir adrese nakli halinde, prim desteğinden yararlanılan sigortalılardan dolayı, destek süresi aşılmamak kaydıyla kalan süreler için yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

9-4- 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında yer alan destekten yararlanılıp yararlanılamayacağı hususu, işyeri bazında tespit edildiğinden, 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesi kapsamında yer alan destekten yararlanırken aynı işverene ait başka bir işyerinde “16-Sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli” koduyla çalışmaya başlayan bir sigortalının, yeni işyerindeki çalışmalarından dolayı söz konusu destekten yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

9-5- 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yersiz yararlandığı anlaşılan işverenlerden, yersiz yararlanılan prim desteği tutarları 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

9-6- 4447 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılan ve İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

9-7- 2021/Mart ayına/dönemine ilişkin yasal süresi dışında verilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için 4447 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan prim desteği uygulanmaz.

10- Yürürlük

Bu Genelge hükümleri 1/4/2021 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girer.


Kaynak: ismmmo,SGK Genelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7136-sayili-sgk-tesvikinden-faydalanan-bir-personel-ayni-anda-baska-sgk-tesviklerden-faydalanabilir-mi/feed/ 0
18 Yaşın altındaki sigorta başlangıcı sayılır mı? https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/#respond Tue, 22 Jun 2021 00:26:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104389 4/1-(a) sigortalıları için söz konusu olup, işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi prim ödenmeye başlanan tarih sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınacaktır.

Kurumca Devir Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20 nci Maddesi Kapsamındaki Sandıklar
Kurumca devralınan sandıklara tabi olarak ilk defa prim veya kesenek ödenmeye başlanılan tarih sigortalılık süresinin başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır.

18 Yaşın Altında Geçen Hizmetler

Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, sadece prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar için 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağından, bu kapsamda 18 yaşın altında kazai rüşt kararı tarihinden itibaren başlayan sigortalılık başlangıç tarihleri, aynı zamanda sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak esas alınacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olan 18 yaş uygulaması, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.

Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;

– 1/4/1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,
– 1/4/1981(dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,
olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.

Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır.

Örnek 1:

10/1/1969 doğum tarihli kadın sigortalı 17 yaşında iken 20/3/1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir. Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10/1/2007 tarihinde dolacaktır.

Örnek 2:

 

İlk işe giriş tarihi                 : 1/1/2009
Doğum tarihi                      : 10/7/1994
Tahsis talep tarihi                : 12/9/2021
Prim gün sayısı                    : 2000 gün
Çalışma gücü kayıp oranı      : % 70
Aylığa hak kazanma koşulları : 10 yıl sigortalılık süresi, 1800 prim gün sayısı
Tahsis talep tarihi                  : 12 9 2021
18 yaşın dolduğu tarih            : -10 7 2012
                                                  2 2 9
Sigortalının 9 yıl sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanmayacaktır.
Ancak, bu sigortalının 2008/Ekim tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında sigortalı olup, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimiyle ilgili görevlerde çalışması halinde;
Tahsis talep tarihi : 12 9 2021
İlk işe giriş tarihi : – 1 1 2009
11 8 12
Sigortalının 10 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 3:

Doğum tarihi : 3/10/1993
İlk işe giriş tarihi : 1/6/2010
Ölüm tarihi : 19/7/2016
Prim gün sayısı : 1000 gün
Aylığa hak kazanma koşulları : 5 yıl sigortalık süresi, 900 prim gün sayısı
Ölüm tarihi : 19 7 2016
18 yaşın dolduğu tarih : – 3 10 2011
16 9 4

Buna göre, en son 4/1-(a) kapsamında iken vefat eden sigortalının hak sahiplerine, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı oluşmadığından ölüm aylığı bağlanamayacaktır.

Birden Fazla Sigortalılık Haline Tabi Olma

Sigortalıların, birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır.

 


Kaynak: SGK 2018/18 Genelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/feed/ 0
Yurt dışındaki para ve altınları Türkiye’ye getirenler vergi ödemeyecek! Sadece Beyan Edecek https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-para-ve-altinlari-turkiyeye-getirenler-vergi-odemeyecek-sadece-beyan-edecek/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-para-ve-altinlari-turkiyeye-getirenler-vergi-odemeyecek-sadece-beyan-edecek/#respond Wed, 09 Dec 2020 05:52:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97458
28 Kasım 2020 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31318
TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BAZI VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI

HAKKINDA GENEL TEBLİĞ

(SERİ NO: 1)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Dayanak

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 93 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ;

a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına,

b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine bildirilerek kanuni defter kayıtlarına alınabilmesine,

ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 93 üncü maddesinin sekizinci fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.


İKİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi ve Türkiye’ye Getirilmesi

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim

MADDE 3 – (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, geçici 93 üncü madde hükümleri çerçevesinde, 30/6/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.

(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.

(3) Yurt dışında sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar için anılan madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkün olup, bildirime konu edilecek bu varlıkların bildirim tarihinden itibaren üç ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir.

(4) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 17/11/2020 tarihinden 30/6/2021 tarihine kadar, Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirimde bulunulmayacaktır.

(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, 30/6/2021 tarihine kadar birden fazla bildirimde (düzeltme amacıyla yapılan bildirimler dâhil) bulunulması mümkündür.

Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi

MADDE 4 – (1) Geçici 93 üncü madde kapsamında bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgeleri talep edildiğinde ibraz etmek üzere muhafaza etmeleri yeterlidir.

(3) 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30/6/2021 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.

(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;

a) Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

b) Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.

(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

(7) 30/6/2021 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

(8) Kapsama giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, hiçbir suretle vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler

MADDE 5 – (1) Gerçek ve tüzel kişiler yurt dışında bulunan varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.

(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir.

(3) Bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan herhangi bir belge istenilmeyecektir.

(4) Banka veya aracı kurumlardan, bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerince herhangi bir belge istenilmeyecektir.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Türkiye’de Bulunan Varlıkların Bildirimi

Türkiye’de bulunan varlıkların bildirimi

MADDE 6 – (1) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, madde kapsamında 30/6/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Ek-2’de yer alan bildirim ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine elektronik ortamda bildirilebilecektir.

(2) Yurt içinde sahip olunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, madde kapsamında bildirim konusu yapılabilecektir.

(3) Anılan madde kapsamında, taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılması gerekmektedir. Bu minvalde, bildirime konu kıymetlerin banka veya aracı kurumlara yatırılarak varlıklarının ispatlanması ve banka ve aracı kurumlarca düzenlenmesi zorunlu belgelerle tevsiki şarttır.

(4) Geçici 93 üncü madde kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir.

(5) Yurt içinde bulunan varlıklar için gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairelerine tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, 30/6/2021 tarihine kadar birden fazla bildirimde (düzeltme amacıyla yapılan bildirimler dâhil) bulunulması mümkündür.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak Hükümler

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu

MADDE 7 – (1) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına geçici 93 üncü madde kapsamına giren varlıkları 17/11/2020 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirilmek suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.

(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirime konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.

Varlıkların bildirim değeri

MADDE 8 – (1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine bildirilmesinde, bildirildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:

a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.

b) Altın, rayiç bedeliyle.

c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.

ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;

1) Pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

3) Yatırım fonu katılma payları, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.

4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.

(2) Bildirimlerde söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.

(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.

(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.

(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 30/6/2021 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınır.

Bildirilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi

MADDE 9 – (1) Bildirilen varlıklar, 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce, kanuni defterlere kaydedilebilecektir.

(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına bildirilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına bildirilmesi halinde bu şahısların kendileri, geçici 93 üncü maddenin sağladığı imkânlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıklar, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilebilecektir.

(3) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce, Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilebileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

(4) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde vergilendirilmeyeceği gibi 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 18 inci, 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmeyecektir. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.

(5) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterebileceklerdir.

(6) Bildirilen varlıklar, 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirildiği tarih itibarıyla, 8 inci maddede yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.

Gider ve amortisman uygulaması

MADDE 10 – (1) Bildirim konusu yapılarak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

(2) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.

İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller

MADDE 11 – (1) Geçici 93 üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca, bildirimde bulunulan varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden yararlanabilmek için;

a) Yurt dışında bulunan bildirime konu varlıkların bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

b) Türkiye’de bulunan ve taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların ise banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını gösterir belgelerle tevsik edilmesi,

gerekmektedir.

(2) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır.

(3) 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.

Diğer hususlar

MADDE 12 – (1) İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin geçici 93 üncü madde uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar.

Tebliğ olunur.

 

Ekleri için tıklayınız

 


Kaynak: 28.11.2020 Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-para-ve-altinlari-turkiyeye-getirenler-vergi-odemeyecek-sadece-beyan-edecek/feed/ 0
Belediyeler SGK Prim borçlarını 10 yılda ödeyebilir. Başvuru için son tarih 31 Aralık 2020 https://www.muhasebenews.com/belediyeler-sgk-prim-borclarini-10-yilda-odeyebilir-basvuru-icin-son-tarih-31-aralik-2020/ https://www.muhasebenews.com/belediyeler-sgk-prim-borclarini-10-yilda-odeyebilir-basvuru-icin-son-tarih-31-aralik-2020/#respond Tue, 08 Dec 2020 08:16:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98128 BELEDİYELER VE BUNLARA BAĞLI KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNİ HAİZ KURULUŞLARCA TALEP EDİLEBİLECEK TAKSİT SAYISI

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine istinaden, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları kapsama giren borçlarının 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bu Kanun kapsamında yapılandırılmasını talep edebilirler.

Ancak, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları kapsama giren borçları için 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılandırma başvurusunda bulunmamaları halinde bu kapsama giren borçları başvuru şartı aranmaksızın 120 aylık eşit taksitlerle yapılandırılacaktır.

Bu durumda, anılan borçluların yapılandırdıkları Kurum alacaklarını peşin ödeme hakları saklı olmak kaydıyla, aylık taksit tutarları, yeniden yapılandırılan toplam alacak tutarının talep edilen taksit sayısına ilişkin katsayısı ile çarpılmak suretiyle hesaplanan toplam tutarın talep edilen taksit sayısına bölünmesi suretiyle belirlenecektir.

Diğer taraftan, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların borçlarının, altı ila yüz yirmi ay arasında tercih edilecek taksit sayısına bölünebilmesi için ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince işyeri tescil kütüklerinde yer alan “Faaliyette Bulunulan Sektör” alanının “BELEDİYE”, “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ”, “BELEDİYE BAĞLI-İLGİLİ KURULUŞ” olarak seçilmiş olması gerekmektedir.

Belediyelere bağlı şirketlerin borçları, özel sektör işverenleri gibi yapılandırılarak ödemeleri kendileri tarafından yapılacaktır.


Kaynak: SGK Genelge – GENELGE 2020/45, 17.11.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/belediyeler-sgk-prim-borclarini-10-yilda-odeyebilir-basvuru-icin-son-tarih-31-aralik-2020/feed/ 0