18 – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 29 Sep 2023 07:24:55 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 18 Yaşından küçük çocukların elde ettiği gelirlerin beyannamesi kimin adına verilecek? https://www.muhasebenews.com/18-yasindan-kucuk-cocuklarin-elde-ettigi-gelirlerin-beyannamesi-kimin-adina-verilecek/ https://www.muhasebenews.com/18-yasindan-kucuk-cocuklarin-elde-ettigi-gelirlerin-beyannamesi-kimin-adina-verilecek/#respond Fri, 29 Sep 2023 15:00:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146685

AİLE BİREYLERİ İLE KÜÇÜKLERİN, KISITLILARIN VE MÜMEYYİZ OLMAYANLARIN DURUMU

Menkul sermaye iradı elde eden aile bireylerinin (eş ve çocuk) beyanname verip vermeyeceği, aile bireylerinin her birinin, kendi nam ve hesaplarına elde ettikleri gelirleri önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirmeleri ile belirlenecektir.

Beyan edilmesi gereken gelirler için aile bireylerinin kendi adlarına ayrı ayrı beyanname vermeleri gerekmektedir. Verilecek olan beyanname, geliri elde eden aile bireyi adına düzenlenerek imzalanacaktır.

Beyanname vermek zorunda olan kişinin küçük veya kısıtlı olması ya da mümeyyiz olmaması hallerinde beyanname, yine geliri elde eden adına düzenlenmekle birlikte, bu kişiler adına veli, vasi veya bu kişileri temsile yetkili kayyım tarafından imzalanacak ve hangi sıfatla imzalandığı beyannamede belirtilecektir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/18-yasindan-kucuk-cocuklarin-elde-ettigi-gelirlerin-beyannamesi-kimin-adina-verilecek/feed/ 0
Tereyağı ve krema ihracatı, 18 Nisan’dan itibaren askıya alındı https://www.muhasebenews.com/tereyagi-ve-krema-ihracati-18-nisandan-itibaren-askiya-alindi/ https://www.muhasebenews.com/tereyagi-ve-krema-ihracati-18-nisandan-itibaren-askiya-alindi/#respond Sat, 16 Apr 2022 04:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125809 ]]> Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre, 2021 yılında 3 bin 154 ton, bu yılın ocak ve şubat aylarında da toplam 3 bin 874 ton tereyağı ihraç edildi.

Tereyağı fiyatları, Türkiye’de ton başına 5 bin 400-5 bin 500 dolar, ABD’de 6 bin dolar, Okyanusya’da 6 bin 850-6 bin 900 dolar civarında seyrediyor.

Bakanlık, tereyağı ve krema ihracatını, yaklaşan turizm sezonu, bu yılın ikinci yarısında meydana gelebilecek arz daralması ve ülkenin ihtiyacı olan stok derinliğinin sağlanması gibi nedenlerle gıda güvencesinde sıkıntı yaşanmaması için 18 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere askıya aldı. Bu karar, projeksiyon ve değerlendirme çalışmaları sonuçlanana kadar uygulanacak.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tereyagi-ve-krema-ihracati-18-nisandan-itibaren-askiya-alindi/feed/ 0
3 kıtadan 18 ülkeyle 100 ticaret anlaşması https://www.muhasebenews.com/3-kitadan-18-ulkeyle-100-ticaret-anlasmasi/ https://www.muhasebenews.com/3-kitadan-18-ulkeyle-100-ticaret-anlasmasi/#respond Thu, 07 Apr 2022 02:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125349 Sadece enerji alanında 13 anlaşma imzalayan Türkiye’nin bir diğer hedefi ise gıda, hammadde, emtia ve ürün tedarikini güvenceye almak ve dış ticarette yeni koşullarda rekabet edebilmek. Konuyla ilgili akademisyenler, Türkiye’nin çok kutuplu dünya sürecinde çok kutuplu dış ticarete yöneldiğini belirtiyor.

Pandeminin etkilerinin ardından Rusya-Ukrayna savaşı, dünyada yeni bir dönemin kapısını araladı. Yeni dönemde dünyanın çok kutuplu olarak şekillenmesi öngörülüyor. Uluslararası ilişkilerde bu gelişme dış ticarette de yeni stratejileri zorunlu kılıyor. Türkiye de devletlerarası ilişkileri ve ekonomileri etkileyecek bu dönem için yeni stratejiler geliştiriyor. Bu kapsamda Türkiye son 6 ayda adeta mekik diplomasisi uyguladı.

HEDEF 78 MİLYAR DOLAR

Türkiye bu girişimleriyle 3 kıtadan 18 ülkeyle 100 işbirliği anlaşması imzaladı. Bu strateji çerçevesinde, yeni pazarlar ile dış ticaretini artırmak isteyen Türkiye, 18 ülke ile 43 milyar dolarlık toplam dış ticaret hacmini 78 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Mevcut anlaşmaların etkisiyle ihracat rekorlar kırmaya devam ederken, Türkiye son çeyrekte artırdığı diplomatik ziyaretler ve anlaşmalar sayesinde ticarette lokomotif olmakta emin adımlarla ilerliyor.

ENERJİ ALANINDA ANLAŞMALAR

Dünyada yaşanan emtia ve enerji sıkıntısının yanı sıra gıda, hammadde, teknolojik cihaz vb. ürünlerin tedarikinde aksaklıklar başladı. Çünkü, dünyanın önemli gıda, enerji ve kıymetli emtia ihracatçılarından olan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, emtia fiyatlarındaki oynaklığı artırmaya devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye, enerjide gerçekleştirilen yoğun diplomasi trafiği ile masada da önemli adımlar atılmasını sağladı. Türkiye son dönemde, 9 ülke ile yenilenebilir enerjiden madenciliğe kadar birçok farklı alanda 13 anlaşma imzaladı.

ÇOKLU EKONOMİK BOYUT

İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Uğur Yasin Asal, Türkiye’nin kıtalar arası diplomatik atağının muhtemel sonuçlarına dikkat çekti.

Türkiye’nin diplomasiyi ikili anlaşmalar ve çok taraflı ilişkiler merkezinde kullandığını söyleyen Doç. Dr. Asal, diplomasinin yanı sıra ticaret politikasında dönüşümün başladığının altını çizdi. Asal, gelişmeler hakkında şunları söyledi: “Anlaşmalarla dış ticaret başta olmak üzere yatırımlar, işgücü ve kültürel transferlerin gerçekleştirilebileceği ülkeler olduğunu görüyoruz. Bu durum, ilişkilerin gelişmesini ve diplomasiyi çoklu bir boyuta taşıyacak ve farklı boyutlarıyla ele alınmasını kolaylaştıracak.”

Asal, “Son dönemde yapılan anlaşmalar, ülkelerarası ilişkilerin sürdürülmek istendiğinin bir göstergesi olarak okunmalı” dedi.

YUMUŞAK GÜÇ UNSURU

Doç. Dr. Uğur Yasin Asal, şöyle devam etti: “Globaldeki kutuplaşmanın bir parçası olarak ortaya çıkan sistemde Türk dış politikası, bir pozisyon almak istiyor. Bu pozisyonu da ticaret ve yatırım kanalı ile güçlendirmeye çalışıyor. Asal, “Bu durumda yumuşak güç unsuru, uzun vadeli ve geri dönüşü en yüksek yatırımlar olarak değerlendiriliyor” dedi.

ANLAŞMALAR SON ÇEYREKTE ARTTI

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Figen Yıldırım, Türk diplomasisinin, 2021’in son çeyreği ile birlikte Ortadoğu ve Doğu ülkeleri başta olmak üzere normalleşme sürecine girdiğini belirtti. Böylece yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Prof. Yıldırım, “Ülkelerle bölgesel işbirlikleri ve ticari anlaşmaların yapılması, küresel tedarik zinciri döngüsünde Türkiye’nin önemini ortaya koydu. Anlaşmaların son dönemde artması Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğinin de göstergesi” dedi.

SİSTEM ÖNERİSİ

Prof. Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: “Güç birliği sağlayan ve uzlaştırıcı bir karakter sergileyen Türkiye, son dönemde imzaladığı anlaşmalar sayesinde dış ticaret rakamlarını artırdı. Bu sayede, üretkenlik ve verimlilik vurgusuyla oluşturulmak istenilen küresel değer zincirinde rekabetçi bir yer tutmaya da başladı. Coğrafi avantajının yanında ülkelerarası bütünleştirici ticari yaklaşımıyla Türkiye, yeni bir sistemin oluşmasını da sağlıyor.”

YENİ ÜRETİM

Yıldırım, Türkiye’nin rekabet gücünün nispeten daha az olduğu, büyüyen sektörlerde ve tedarik anlamında yetersiz kalınan hammadde ile yarı mamul pazarında oluşturulan stratejik işbirliklerini artıracağını söyledi. Yıldırım, “Bu sayede, yeni pazar, yeni üretim mottosuyla bu alanların gelişmesiyle ülkenin büyümesi de katlanacak” dedi.

MADE IN TÜRKİYE

“Dünyada ne kadar kutuplaşma olursa olsun Türkiye’nin yer almadığı bir taraflaşma yapbozun en önemli parçasının kaybolması demek” diyen Prof. Figen Yıldırım, “Firmalar bazında özellikle ihracatçıların aynı bütünlük çerçevesinde ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Made in Türkiye algısını güçlendirmek için sektörlerin ortak bir hedef doğrultusunda çalışması ve ortaklık farkındalığına varması gerekiyor” önerisinde bulundu.

ENERJİ VE DEĞERLİ EMTİA

Son 6 ayda 13 ülke ile enerji alanında anlaşma imzalandığını hatırlatan İstanbul Ticaret Üniversitesi Dış Ticaret Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Gencay Karakaya, enerji oluşumu, enerjinin ortaya çıkarılması ve bu noktada kullanılacak maden ve kıymetli emtiaların bölgemizin en önemli sorunları arasında yer aldığının altını çizdi.

Doç. Dr. Karakaya, “Akdeniz bölgesinde önemli bir enerji kaynağı ve geçiş sistemi bulunuyor. Enerji sahasında bütüncül bir bakış açısıyla bakılması, diplomasi trafiğinin artması ve yapılan anlaşmalar çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.

FARKLI PAZARLARA YÖNELDİK

Doç. Karakaya, Türkiye’nin ticari anlaşmalar açısından zengin son 6 ayını şöyle değerlendirdi: “Dünya ekonomisinde rasyonel değişiklikler, yapısal problemlerle karşı karşıya kalınmasıyla Türkiye, farklı modellere ve pazarlara yöneldi. Devam eden bu süreç Türkiye’nin, Senegal, Maldivler, Kosova, Arnavutluk ve Körfez ülkeleriyle ticari anlaşmalar imzalamasına neden oldu.”

SORUNLARI ÇÖZECEK

Ülkeler arasında yaşanan politik sıkıntıların sonucunun ekonomiyi zedelediğini söyleyen Doç. Dr. Karakaya, “Türkiye, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşında çok doğru bir perspektiften baktı ve artık arabulucu konumuna geldi. Çünkü Türkiye’nin hem coğrafi hem jeopolitik hem de tarihi açıdan çok önemli olduğu görüldü. Ticari anlaşmalar; Türkiye’nin içerisinde bulunduğu birçok alanda kısa ve orta vadede çok etkinlik katacak, uzun vadede ise yapısal problemleri ve finansman sorunlarını çözecektir” değerlendirmesinde bulundu.

3 ÜLKE İLE DİPLOMASİDE YENİ ADIM

Türkiye’nin Ermenistan, Yunanistan ve İsrail ile imzaladığı anlaşma bulunmuyor. Ancak 3 ülkeye yapılan diplomatik ziyaretler bölge için oldukça önemli.

MARKA DİPLOMASİSİ

Küresel ve bölgesel gelişmelere rağmen ticari anlaşmalar için temaslarını hız kesmeden sürdüren Türkiye, son günlerde art arda devlet başkanlarını ağırladı. Antalya Diplomasi Forumu’nun ardından son olarak da İstanbul ile Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ev sahipliği yaptı. Bütün bu diplomatik faaliyetlerin Türkiye’nin ve İstanbul ile Antalya’nın küresel marka algısını güçlendirdiği kaydediliyor.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/3-kitadan-18-ulkeyle-100-ticaret-anlasmasi/feed/ 0
Tanıtım metinleri, makale yazarlığı faaliyetinden elde edilen kazanç dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı https://www.muhasebenews.com/tanitim-metinleri-makale-yazarligi-faaliyetinden-elde-edilen-kazanc-dolayisiyla-gelir-vergisi-kanununun-18inci-maddesinde-yer-alan-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/tanitim-metinleri-makale-yazarligi-faaliyetinden-elde-edilen-kazanc-dolayisiyla-gelir-vergisi-kanununun-18inci-maddesinde-yer-alan-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/#respond Mon, 04 Apr 2022 05:53:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120499 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[18-2019/501]-E.336858

20.04.2020

Konu

:

Tanıtım metinleri, makale yazarlığı faaliyetinden elde edilen kazanç dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenin incelenmesinden; dergilere, sergi, sanat, müzik, sinema vb. konularında tanıtım metinleri ve makale yazıları ile belli markaların moda koleksiyonlarını ve trendlerini tanıtmak üzere kendi ifadelerinizle blog metinleri yazdığınızı, tanıtım metinlerine ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığından aldığınız kayıt/tescil belgesinin blok metinlerini ve makaleleri de kapsadığı belirtilerek, yapmış olduğunuz faaliyetten dolayı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

61 inci maddesinde ” Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. “hükmü,

65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

         Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü,

18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlanmak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

(7194 sayılı kanunun 10 uncu maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 07.12.2019) Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.” hükmü

yer almaktadır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar” hükmüne yer verilmiş ve aynı maddenin (2-a) bendinde de, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden % 17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Yine anılan Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1-a) bendine göre tam mükellefiyette kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları için yıllık beyanname verilmeyeceği ve diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hüküm altına alındığından, anılan Kanunun 18 inci maddesi kapsamında bir takvim yılı içinde elde edilecek hasılat toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmaması durumunda yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. Bu tutarın aşılması halinde ise istisnadan faydalanılamayacağı ve elde edilen kazancın yıllık beyanname ile beyan edileceği tabiidir.

Diğer taraftan, ilgide kayıtlı özelge talep formu ekinde yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığının 15/03/2019 tarih ve 2019/1543 numaralı tanıtım metinlerine ilişkin Kayıt-Tescil Belgesine göre, tanıtım metinleri çalışmalarınızın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser olarak kayıt ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, makale ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğüne kayıt ve tescil edilen ve eser niteliği taşıdığı anlaşılan tanıtım metinleri ve blok metinleri çalışmalarınız dolayısıyla elde edeceğiniz hasılata münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, istisna kapsamında bulunan çalışmaların tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlarca satın alınması halinde, tarafınıza yapılacak ödemelerden anılan maddenin (2-a) bendi kapsamında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan serbest meslek erbabının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesi uyarınca işe başlamayı vergi dairesine bildirme, 172 ve 210 uncu maddeleri uyarınca serbest meslek kazanç defteri tutma, 236 ncı maddesi uyarınca da mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtları için serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.

Buna göre, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen hükümlerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Ancak, konuya ilişkin olarak 224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının kaldırıldığı açıklanmıştır.

Ayrıca, istisna kapsamındaki faaliyetinizi mutad meslek halinde ifa etmeniz ve istisna kapsamındaki eserlerinizi Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlar dışındakilere de satmanız halinde,  213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153, 172, 210 ve 236 ncı maddeleri uyarınca işe başlama bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma  ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetiniz bulunmaktadır.

Diğer taraftan, söz konusu çalışmalarınızı bir firma ile sözleşme akdedilerek ve sözleşme dahilinde firmanın emir ve talimatları doğrultusunda devamlılık ve bağlılık arz edecek şekilde gerçekleştirmeniz durumunda, tarafınıza yapılan ödemeler ücret olarak değerlendirilecek olup, ücrete ilişkin genel hükümler çerçevesinde vergilendirileceğiniz tabiidir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tanitim-metinleri-makale-yazarligi-faaliyetinden-elde-edilen-kazanc-dolayisiyla-gelir-vergisi-kanununun-18inci-maddesinde-yer-alan-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/feed/ 0
Doğal gazda mesken ve sanayi tarifesi değişmedi, santrallere yüzde 18 zam geldi https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-mesken-ve-sanayi-tarifesi-degismedi-santrallere-yuzde-18-zam-geldi/ https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-mesken-ve-sanayi-tarifesi-degismedi-santrallere-yuzde-18-zam-geldi/#respond Wed, 02 Mar 2022 02:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123470 Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde mart ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı.

Buna göre, BOTAŞ’ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine martta uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğal gaz için 1860 lira oldu. Sanayi abonelerinin tarifesinde de 1000 metreküp gazın fiyatı 6 bin 300 lira olarak kayda geçti.

Elektrik üretim amaçlı tarife ise yüzde 18,3 artışla 1000 metreküp doğal gaz için 7 bin 450 liraya çıktı.

Doğal gazda fiyat tarifeleri aylık olarak hesaplanıyor.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-mesken-ve-sanayi-tarifesi-degismedi-santrallere-yuzde-18-zam-geldi/feed/ 0
Beyaz eşya sektörü 2021’de ihracatını yüzde 18 artırdı https://www.muhasebenews.com/beyaz-esya-sektoru-2021de-ihracatini-yuzde-18-artirdi/ https://www.muhasebenews.com/beyaz-esya-sektoru-2021de-ihracatini-yuzde-18-artirdi/#respond Mon, 07 Feb 2022 06:12:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121562 Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), düzenlediği online basın toplantısında sektörün 2021 yılında aldığı sonuçları değerlendirdi.

Türkiye’nin önde gelen beyaz eşya ve küçük ev aletleri şirketlerini (Arçelik, Arzum, BSH, Dyson, Electrolux, Haier Europe, Miele, SEB, Silverline ve Vestel) temsil eden TÜRKBESD’in verilerine göre, 2021’de 6 ana üründe beyaz eşya ihracatı adet bazında 2020’ye kıyasla yüzde 18 artış gösterdi. TÜRKBESD’e üye firmaların Türkiye satışlarının artışı bir önceki yıla göre yüzde 9 olurken, toplam satışlardaki artış yüzde 16 olarak gerçekleşti. Üretimdeki artış oranı ise yüzde 17’ye ulaştı.

Toplantıda konuşan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “2021 yılında beyaz eşya satışlarımız bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında artarak 34 milyon 407 bin 771 adete ulaştı. İhracat adedimiz 25 milyon 927 bin 342 olarak gerçekleşti. 2021 yılında elde ettiğimiz bu sonuçlar, ham madde fiyatlarındaki artış ve tedarik sıkıntıları gibi olumsuzluklara rağmen, süreci iyi yönettiğimizi gösteriyor.” diye konuştu.

“İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM YAPAN TESİSLERİN DOĞALGAZ VE ELEKTRİK KISITLAMALARINDAN MUAF TUTULMASI KRİTİK ÖNEMDE”

Dinçer, 2021 yılında temel girdilerinden plastikte, paslanmaz çelikte ve ambalajda maliyet artışının 2020 yılı ile kıyaslandığında TL bazında iki katın üzerinde gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Lojistik maliyetlerimiz ise bir yılda 4 kattan fazla arttı. Global çip krizi nedeniyle elektrik komponentlere erişimin zorlaşmasıyla tedarik maliyetlerinde ciddi artışlar yaşanıyor. Enerji fiyatları da maliyetlerimizi artıran bir diğer faktör. Örneğin; Ocak 2022 itibarıyla elektrikte Ulusal Sanayi Tarifesi’ne yüzde 125 zam gelmiş durumda. 2021 yılında, artan üretim maliyetleri, çip ve sektörümüzün en önemli ham maddesi olan yassı çelik temin etmekte yaşanan sıkıntılar gibi zorluklara rağmen, güçlü AR-GE’miz ve yan sanayimiz ile alternatif çözümler üreterek başarılı sonuçlar aldık. Maliyet artışlarının yaşandığı bir dönemde ihracata yönelik üretim yapan tesislerin doğalgaz ve elektrik kısıtlamalarından muaf tutulması ise kritik önemde, bu hususta bakanlıklarımızın desteklerini rica ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“YATIRIM ORANIMIZ YÜZDE 30’DAN FAZLA ARTACAK”

Sektörün özellikle AR-GE ve teknoloji alanında önemli yatırımlar yaptığını ifade eden Dinçer, “Türkiye’nin en fazla patente sahip sektörüyüz. 2022 yılının zorlu geçeceği yönündeki öngörülere rağmen umudumuzu koruyoruz. TÜRKBESD’e üye firmalar olarak geçen yıla göre yatırımlarımızı yüzde 30’un üzerinde bir oranda artırmayı planlıyoruz. 480 milyon dolara yaklaşan yatırım planlarımız ilave üretim tesisi, kapasite artışı, makine parkı yenilenmesi, dijital dönüşüme yönelik teknolojik inovasyon, enerji verimliliği, yeşil dönüşüme yönelik ürün tasarımı ve süreçlerini kapsıyor. İhracat ivmemiz son 5 yılda daha da artmış durumda. Yıllık ihracat hacmimiz 4,5 milyar doları aştı. İhracatın öneminin giderek arttığı bir dönemde sektörümüzün maliyet yükünü azaltacak adımlar ise büyük önem taşıyor. 2022’de de ihracatımızı artırmaya devam edip, iç pazarda müşterilerimizin değişen taleplerine karşılık vererek başarılı bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINA İLİŞKİN MEVZUAT ÖZEL SEKTÖRLE BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRİLMELİ”

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise Türkiye’nin beyaz eşyada yüksek teknolojili üretim merkezi haline getirilmesi hedefine dikkati çekerek bu konuda yatırım ihtiyaçlarının belirlenmesi, inovasyon ekosisteminin geliştirilmesi, iş gücü dönüşümü ve hukuki alt yapının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Kuseyri, hukuki altyapı ile ilgili olarak, “Ülkemizde kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuatın, Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile uyumunun sağlanması ve bu konunun önümüzdeki günlerde bir ihracat engeli oluşturmaması için ilgili kamu kurumlarımız tarafından yürütülmekte olan çalışmalar için müteşekkiriz. Mevzuat uyumunun sağlanması ile birlikte AB nezdinde GDPR yeterli ülkeler arasında yer almak için diplomatik istişarenin yürütülmesini ve sürecin özel sektörün görüşleriyle birlikte şekillendirilmesini önemli görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“YASSI ÇELİKTE GÜMRÜK VERGİSİ POLİTİKASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Toplantıda beyaz eşyanın ana girdisi olan yassı çelik temini ve vergilendirmesi konusuna da değinildi. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, 2022 başı itibarıyla yapılan düzenleme ile paslanmaz sac ürünlerinin gümrük vergileri yüzde 12’den 8’e düşürülmüş olsa da bu durumun nihai kullanıcı sektörlerin sorunlarını karşılamakta yetersiz kaldığını söyledi.

Yavuz, şunları söyledi: “Ülkemizde henüz yapılamayan ve geçtiğimiz yıllarda gümrük vergisi uygulanmama kararı alınmış ALUSI kalite saclarda Gümrük Vergisi’nin yüzde 15’e çıkarılması rekabetçiliğimizi son derece olumsuz etkileyecektir. Ülkemizde özellikle istenen kalitede uygun sıcak sacın yeterli kapasiteye sahip olmaması sebebiyle hem fiyatlar hem de teslimat süreleri son derece olumsuz etkilenmiştir. Arz-talep uyumsuzluğu ve yerli üretimin ihracata yönelmesi nedeniyle neredeyse her çeyrek yüksek fiyat artışları ile karşılaştık. Sektörün temel girdilerinden olan yassı çelik ürünlerinde gümrük vergisi politikasının yeniden gözden geçirilmesi ve en azından arz/talep dengesi sağlıklı bir seviyeye gelen kadar kaldırılması önem arz etmektedir.”

“ELEKTRİK FİYATLARINDAKİ ARTIŞLA ENERJİ VERİMLİ ÜRÜNLERİN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI”

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı ise elektrik fiyatlarındaki artışa değinerek enerji verimli ürünlerin çok daha önemli hale geldiğini vurguladı. Özkadı, “Elektrik fiyatlarında son bir aydaki artışlarla birlikte 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama harcaması yüzde 75 arttı. Enerji verimli ürünlerin kullanımı tasarruf sağlanmasına yardımcı olacaktır. Hanelerde yüksek enerji verimli ürünlere geçişin hızlandırılması için tüketicinin desteklenmesi ve teşvikler sağlanması önemlidir. Enerji verimi yüksek olan ürünlerde KDV, ÖTV muafiyeti getirilmesi, taksit sayısının artırılması ve enerji sınıfı yüksek ürünlerin satın alımında daha düşük faizli kredi kullanımı gibi destekler verilmesinin enerji verimliliğin giderek önem kazandığı bu dönemde son derece yararlı olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

AB’nin yeni rekabetçi büyüme stratejisi olan Yeşil Mutabakat kapsamındaki gelişmelere de değinen Özkadı, konunun ekonomi dönüşümü için fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek “Bu doğrultuda karbon nötr olma vizyonuyla bütüncül bir iklim değişikliği ve yeni bir kalkınma politikası geliştirmeliyiz.” dedi.

Özkadı, son dönemde AB’nin firmaların yeşil finansmana erişimleri için kritik olacak Taksonomi düzenlemesini onayladığını belirterek, “İlgili düzenleme iklim değişikliği azaltımı ve uyum hedeflerine önemli ölçüde katkıda bulunan faaliyetlerin şeffaf bir şekilde değerlendirilmesini hedefleyen teknik kriterler içeriyor. Bu bakımdan iklim ve çevre kriterleri için net bir sürdürülebilirlik ölçütü sunacak.” şeklinde konuştu.

Paris Anlaşması’nın onaylanması sonrasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Türkiye 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, Türkiye’nin Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı çalışmalarının başlamasını büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Özkadı, İklim Şurası’nın da iklim stratejilerimizin belirlenmesine önemli katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/beyaz-esya-sektoru-2021de-ihracatini-yuzde-18-artirdi/feed/ 0
Tekstil ve moda tasarımı çalışmalarından (çanta ve cüzdan kalıpları) dolayı GVK 18 inci maddesindeki istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı. https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-moda-tasarimi-calismalarindan-canta-ve-cuzdan-kaliplari-dolayi-gvk-18-inci-maddesindeki-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-moda-tasarimi-calismalarindan-canta-ve-cuzdan-kaliplari-dolayi-gvk-18-inci-maddesindeki-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/#respond Tue, 04 Jan 2022 06:38:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120450

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-62030549-120[18-2021/523]-1175232

28.12.2021

Konu

:

Tekstil ve moda tasarımı çalışmalarından (çanta ve cüzdan kalıpları) dolayı GVK 18 inci maddesindeki istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı.

İlgi (a) da kayıtlı özelge talep formunda, Çanta ve Cüzdan Kalıpları” adlı tekstil ve moda tasarım çalışmaları yaptığınız belirtilerek, söz konusu çalışmalar dolayısıyla Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı hususunda görüş talep edilmesi üzerine ilgi (b) de kayıtlı yazımız ile Başkanlığımız görüşü tarafınıza bildirilmiştir.

Bu defa, ilgi (c) de kayıtlı özelge talep formunda, söz konusu “Çanta ve Cüzdan Kalıpları” adlı tekstil ve moda tasarım çalışmalarınızdan dolayı telif hakkı geliri elde ettiğinizi, çizmiş olduğunuz tasarımları kullanmak isteyen kullanıcıların gerekli telif ücretini ödemesiyle birlikte dijital olarak internet ortamı üzerinden herhangi bir fiziki teslimat olmadan Portable Document Format (pdf) dosyalarını almak suretiyle bu tasarıma ait kullanma haklarına sahip oldukları belirtilerek, söz konusu çalışmalarınızdan elde ettiğiniz telif hakkı kazancından dolayı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

…”hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.” hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup anılan fıkranın (2) numaralı bendinin; (a) alt bendinde, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı BKK gereğince) % 17 oranında, (b) alt bendinde ise diğerlerinden (2009/14592 sayılı BKK gereğince) %20 oranında, gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak yayımlanan 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup anılan Tebliğin “İstisnanın kapsamı ve istisnadan yararlanma şartlarıbaşlıklı 3 üncü maddesinde, (1) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde serbest meslek kazanç istisnasından yararlanan mükellefler ve istisna kapsamında olan eserler sayılmış olup, söz konusu maddede hangi hasılatın istisna kapsamında olduğu da ayrıca belirtilmiştir. Buna göre;

a) Anılan istisnadan yararlanma hakkı; müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı, mucitler ve bunların kanuni mirasçılarına tanınmıştır.

b) İstisna kapsamına; şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserler ile ihtira beratları girmektedir.

c) İstisna uygulanacak hasılat, eserlerin; gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlanması veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarının satılması veya bunlar üzerindeki mevcut hakların devir ve temlik edilmesi veya kiralanması karşılığında elde edilen hasılattır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler de istisna kapsamındaki hasılata dahildir.

(2) 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre bazı eserlerde kayıt ve tescil zorunlu, bazı eserlerde ise ihtiyari tutulmuştur. 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde yer alan serbest meslek kazanç istisnasından yararlanabilmek için maddede belirtilen eserlerden kayıt ve tescili zorunlu olanların kayıt ve tescil ettirilmesi şart olup, diğer eserlerde kayıt ve tescil şartı aranmayacaktır.

(3) Kültür ve Turizm Bakanlığınca kayıt-tescil edilen eserlerin, aynı zamanda 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde sayılan eserler veya bu eserlere benzerlik gösteren eserlerden olması şart olup, 5846 sayılı Kanuna göre kayıt-tescil edilen tüm eserler istisna kapsamına girmemektedir.”

açıklamasına yer verilmiştir.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ekinde yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığının 19/03/2021 tarih ve 2021/4439 numaralı Güzel Sanat Eserlerine İlişkin Kayıt-Tescil Belgesine göre, “Çanta ve Cüzdan Kalıpları” adlı çalışmanızın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser olarak kayıt ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, “Çanta ve Cüzdan Kalıpları” adlı tekstil ve moda tasarım çalışmalarınız, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde güzel sanat eseri olarak değerlendirilmiş olmakla birlikte, söz konusu çalışmalar Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan eser gurupları içerisinde yer almadığından, aynı maddede belirtilen istisna hükmünden faydalanmanız mümkün bulunmamakta olup, söz konusu faaliyetiniz dolayısıyla elde edeceğiniz kazancınızın serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-moda-tasarimi-calismalarindan-canta-ve-cuzdan-kaliplari-dolayi-gvk-18-inci-maddesindeki-istisna-hukmunden-yararlanilip-yararlanilmayacagi/feed/ 0
Ağır ve tehlikeli işlerde 18 yaş altı işçi çalıştırabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/agir-ve-tehlikeli-islerde-18-yas-alti-isci-calistirabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/agir-ve-tehlikeli-islerde-18-yas-alti-isci-calistirabilir-miyiz/#respond Mon, 29 Nov 2021 04:33:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114702 Biz inşaat işi yapıyoruz. Şantiyemizde elektrikçi olarak çırak sgk girişi yapabilir miyiz?

Ağır ve tehlikeli işlerde 18 yaş ve üzeri işçi çalıştırabilirsiniz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/agir-ve-tehlikeli-islerde-18-yas-alti-isci-calistirabilir-miyiz/feed/ 0
Kayıtlardan çıkarılacak cep telefonu için fatura düzenlenmeli midir? https://www.muhasebenews.com/kayitlardan-cikarilacak-cep-telefonu-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/kayitlardan-cikarilacak-cep-telefonu-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/#respond Sat, 17 Jul 2021 01:12:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110846 İşletme kredi kartıyla 5.000,00 TL bedelinde cep telefonu satın almıştır. Eskiyi al yeniyi götür’ format kampanyası kapsamında yeni cep telefonunu satın alırken, eski cep telefonunu vermiş karşılığında 500 TL iade tutarı kredi kartı hesabına yapılmıştır. İşletme mevcut durumda demirbaşlarında kayıtlı bu telefon için 500 TL tutarında fatura düzenleyerek kayıtlarından çıkışını yapmalı mıdır? 

Değiştirilen Cep telefonu için %18 oranlı (KDV) fatura düzenlenecektir.

Amortismana Tabi Malların Satılması

Madde 328

(Değişik birinci fıkra: 30/12/1980 – 2365/56 md.) Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kaydederler.

Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.

 Devir ve trampa satış hükmündedir.

(Ek fıkra: 19/2/1963-205/21 md.; Değişik: 30/12/1980-2365/56 md.) Şu kadarki, satılan iktisadi kıymetlerin  yenilenmesi, işin mahiyetine  göre zaruri bulunur  veya  bu  hususta   işletmeyi idare edenlerce karar   verilmiş ve teşebbüse geçilmiş  olursa  bu  takdirde, satıştan tahassül eden kâr, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde  bu kârlar o yılın matrahına eklenir.

 (Ek : 19/2/1963 – 205/21 md.) Yukarıki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kâr, yeni değerler üzerinden bu kanun hükümlerıne göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kayitlardan-cikarilacak-cep-telefonu-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/feed/ 0
18 Yaşın altındaki sigorta başlangıcı sayılır mı? https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/#respond Tue, 22 Jun 2021 00:26:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104389 4/1-(a) sigortalıları için söz konusu olup, işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi prim ödenmeye başlanan tarih sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınacaktır.

Kurumca Devir Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20 nci Maddesi Kapsamındaki Sandıklar
Kurumca devralınan sandıklara tabi olarak ilk defa prim veya kesenek ödenmeye başlanılan tarih sigortalılık süresinin başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır.

18 Yaşın Altında Geçen Hizmetler

Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, sadece prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar için 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağından, bu kapsamda 18 yaşın altında kazai rüşt kararı tarihinden itibaren başlayan sigortalılık başlangıç tarihleri, aynı zamanda sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak esas alınacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olan 18 yaş uygulaması, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.

Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;

– 1/4/1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,
– 1/4/1981(dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,
olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.

Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır.

Örnek 1:

10/1/1969 doğum tarihli kadın sigortalı 17 yaşında iken 20/3/1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir. Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10/1/2007 tarihinde dolacaktır.

Örnek 2:

 

İlk işe giriş tarihi                 : 1/1/2009
Doğum tarihi                      : 10/7/1994
Tahsis talep tarihi                : 12/9/2021
Prim gün sayısı                    : 2000 gün
Çalışma gücü kayıp oranı      : % 70
Aylığa hak kazanma koşulları : 10 yıl sigortalılık süresi, 1800 prim gün sayısı
Tahsis talep tarihi                  : 12 9 2021
18 yaşın dolduğu tarih            : -10 7 2012
                                                  2 2 9
Sigortalının 9 yıl sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanmayacaktır.
Ancak, bu sigortalının 2008/Ekim tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında sigortalı olup, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimiyle ilgili görevlerde çalışması halinde;
Tahsis talep tarihi : 12 9 2021
İlk işe giriş tarihi : – 1 1 2009
11 8 12
Sigortalının 10 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 3:

Doğum tarihi : 3/10/1993
İlk işe giriş tarihi : 1/6/2010
Ölüm tarihi : 19/7/2016
Prim gün sayısı : 1000 gün
Aylığa hak kazanma koşulları : 5 yıl sigortalık süresi, 900 prim gün sayısı
Ölüm tarihi : 19 7 2016
18 yaşın dolduğu tarih : – 3 10 2011
16 9 4

Buna göre, en son 4/1-(a) kapsamında iken vefat eden sigortalının hak sahiplerine, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı oluşmadığından ölüm aylığı bağlanamayacaktır.

Birden Fazla Sigortalılık Haline Tabi Olma

Sigortalıların, birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır.

 


Kaynak: SGK 2018/18 Genelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/18-yasin-altindaki-sigorta-baslangici-sayilir-mi/feed/ 0