Ana Sayfa Vergi Suriye uyruklu gerçek kişilere yurt içinde verilen sağlık hizmetlerinde KDV istisnası

    Suriye uyruklu gerçek kişilere yurt içinde verilen sağlık hizmetlerinde KDV istisnası

    Ülkemize sığınan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmemiş geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli vatandaşlara hastanenizde verilen koruyucu hekimlik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı

    442
    0

    T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    Adana Vergi Dairesi Başkanlığı
    Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

    Sayı:84412373-130-E.93247

    Tarih: 12.08.2020

    Konu: Yabancı uyruklu gerçek kişilere verilen sağlık hizmetlerinde KDV istisnası.

    İlgi:02/11/2018 tarih ve … kayıt sayılı özelge talep formunuz.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Ülkemize sığınan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmemiş geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli vatandaşlara hastanenizde verilen koruyucu hekimlik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

    3065 sayılı KDV Kanununun;

    -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde, Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu;

    -6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,

    -13/l maddesinde, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.) KDV’den istisna olduğu,

    hükmüne yer verilmiştir.

    KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” başlıklı (II/B-16.) bölümünde yer alan “İstisnadan Yararlanacak Alıcılar” başlıklı (II/B-16.1.2.) alt ayrımında;

    “İstisnadan, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler yararlanabilir.

    5901 sayılı Kanunun (3/1-d) maddesinde, yabancının Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

    193 sayılı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesine göre, ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.) Türkiye’de yerleşmiş sayılır.

    193 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler ile tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olan yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar.

    Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve 193 sayılı Kanuna göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler bu istisnadan faydalanabilir.

    Öte yandan, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca kendilerine mavi kart verilen ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler de bu istisnadan faydalanabilir.

    İstisna kapsamında hizmet sunan sağlık kurum ve kuruluşları, alıcının istisna kapsamında olduğunun tevsikine ilişkin olarak uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaport üzerinden Türkiye’ye son giriş tarihinin altı aydan fazla olmadığını kontrol etmek ve pasaportun fotokopisini (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın fotokopisini) hizmet sunulmadan önce alıcıdan almak zorundadırlar.”

    açıklamaları yer almaktadır.

    Diğer taraftan, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 91 inci maddesinde, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabileceği hükmü yer almaktadır.

    Buna göre, Ülkemize sığınan ve geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli vatandaşlar, 3065 sayılı KDV Kanununun 13/l maddesindeki şartları taşımadığından kendilerine verilecek koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanması mümkün değildir.

     

    Önceki İçerikŞirket aktifinde iki yıldan uzun süre kalan taşınmazın kat karşılığı devri halinde vergi uygulaması
    Sonraki İçerikGelir idaresi sistemi üzerinden e-arşiv fatura düzenleyebilmek için bir başvuru yapmak gerekir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz