Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Şirket yönetim kurulu üyesinin ibra sırasında oydan yoksunluğu ve temsilci sıfatı ile...

Şirket yönetim kurulu üyesinin ibra sırasında oydan yoksunluğu ve temsilci sıfatı ile oy kullanması

491
0

Av. Serdar Darama

Anonimşirketlerin yönetim ve temsil yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu üyeleri, yönetim ve temsil yetkisinden doğan tüm görevlerini şirketin menfaatlerinin dürüstlük kuralı çerçevesinde gözeterek ve tedbir bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek zorundadırlar.

Zira anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri taktirde pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı sorumlulukları doğacaktır. Bu genel hukuki sorumlulukları haricinde, belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması, sermaye hakkında yanlış beyanda bulunulması, ayın ve işletmelere değer biçilmesinde yolsuzluk yapılması gibi birçok özel halde de yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğuna gidilebilecektir. [1]

Ancak yönetim kurulu üyelerinin anonim şirkete verdikleri zararlara ilişkin hukuki sorumlulukları ibra yolu ile ortadan kalmaktadır. Kelime anlamı “aklama, temize çıkarma” olan ibra, hukuki terminolojide ise “borçluyu borcundan kurtarmak, alacaklının bir hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmesi” şeklinde tanımlanmaktadır. [2]

Anonim şirketlerde ancak genel kurulun alabileceği ibra kararı, yönetim kurulunu, denetçileri ve ortaklık yöneticisi olan müdürleri bir hesap yılı sonunda, o yıla ait iş ve faaliyetlerini onaylama ve ortaklığın, ibra edilenlere karşı ibra konusu iş ve eylemlerinden dolayı bir alacak veya hak sürmeyeceği ve onları sorumlu tutmayacağı anlamına gelmektedir.[3]

Alınacak ibra kararının kendisinden beklenen sonucu doğurabilmesi için Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen usule uygun bir şekilde alınması ve getirilen yasaklara uyulması gerekir. Bu yasaklardan biri de oydan yoksunluk halidir. Oydan yoksunluk hali, TTK’nın 436. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

(1) Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.

(2) Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz”

436’ncı maddenin birinci fıkrasında, şirketin işleyişine ilişkin olarak genel bir oydan yoksunluk hali düzenlenmiştir. Bu hükme göre, için, pay sahibinin bizzat kendisi, eşi, alt veya üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şirket ile anonim şirket arasında şahsi bir iş veya işlem yahut bir davanın olması halinde pay sahibinin oy hakkından yoksun olacaktır.

436’ncı maddesinin ikinci fıkrasında ise yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy hakkından yoksunluk konusu özel olarak düzenlenmiş olup, oydan yoksun kişi olarak yalnızca yönetim kurulu üyesinin kendisi sayılmıştır. Ancak doktrindeki bir görüşe göre; yönetim kurulu üyelerinin ibrasında, yönetim kurulu üyelerinin eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri de oydan yoksun olacaklardır. [4]

Bizim de katıldığımız aksi görüşe göre ise, yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine sahip kişilerin, yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy hakkından yoksun oldukları halde, birinci fıkrada sayılan yakınları nasıl ki yönetim kurulu üyesi seçiminde oy kullanabiliyorsa ibra kararında da oy kullanabilir. [5]

Zira 2. Fıkra hükmünde ibraya ilişkin özel bir düzenleme yer almakta ve kanun koyucu bu hükümde oy hakkından yoksun kişiyi yalnızca yönetim kurulu üyesi olarak belirtmektedir. Ayrıca Yargıtay da açık bir şekilde 2. görüş kapsamında kararlar vermektedir.

Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/13148 E. – 2014/16463 K. sayılı ve 14.10.2014 Tarihli kararı;

“Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 19.07.2007 tarih, 2206/2171 E. 2007/10775 K. sayılı ilamı) yönetim kurulu üyelerinin ibrasının “şahsi bir iş “olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, anılan yasa hükmünün babanın (yönetim kurulu üyeleri M. ve Ç.’ın babası N.F.’nun) yönetim kurulu üyelerinin ibrası konusunda oy hakkından yoksunluk hali olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.”

şeklindedir.

Netice itibariyle, kanun lafzı ve Yargıtay uygulaması da dikkate alındığında, ibra kararlarında yalnızca yönetim kurulu üyelerinin oy hakkından yoksun olduğu söylenecektir.

A.) Oy Hakkından Yoksun Yönetim Kurulu Üyesi, İbra Oylamasında Temsilci Sıfatı İle Oy Kullanabilir Mi?

Yönetim kurulu üyelerinin ibra kararı sırasında oy kullanmalarını yasaklayan TTK 436/2 hükmünde, yukarıda açıkladığımız üzere yönetim kurulu üyelerinin sadece kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanmaları yasaklanmıştır. Bu düzenlemenin zıt anlamından ise yönetim kurulu üyelerinin başkalarına ait paylardan kaynaklanan oy haklarını temsilen (vekaleten) kullanmalarının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. [6]  

Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin m. 19/4 hükmünde de ortaklık yönetim kurulu üyelerinin, ibra edilmelerine ilişkin kararlarda yönetim kurulu üyesi olmayan diğer pay sahiplerinin oy haklarını temsilen kullanabileceği açıkça düzenlenmiştir.

Yargıtay kararları da yönetim kurulu üyesinin ibra oylamasında, oy hakkı bulunan başka bir ortağı temsilen oy kullanmasının TTK m. 436/2’ye aykırı olmadığı yönündedir. Bu hususta Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/4050 E.- 2020/2455 K. sayılı ve 09.03.2020 tarihli kararı;

“TTK’nın 436/2.maddesine göre oydan yoksunluk yönetim kurulu üyelerinin kendilerine ait paylardan doğan oy hakları ile sınırlı olup, başka bir ortağa vesayeten kullanılan oylar, oy yoksunluğu kapsamında sayılmamıştır.

O halde, …’ın yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle kendisinin ibrasının oylamasından oydan yoksun olmasına rağmen babası İbrahim’e vesayeten kullandığı oy ile yönetim kurulu ibrasında yeterli nisap sağlanmış olduğundan gündemin 6. maddesinde alınan kararın iptali isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Aynı yönde bkz: Yargıtay 11. HD’nin 2015/10455 E. – 2016/5038 K. sayılı ve 04.05.2016 Tarihli kararı)

şeklindedir.

B.)  Yönetim Kurulu Üyesinin, Hakimiyetleri Altındaki Ve Yönetim Kurulu Üyesi Bulundukları Şirketin Hissedarı Olan Bir Sermaye Şirketinin Hissedarı Olarak Kendi İbra Oylamalarına Katılması Mümkün Mü?

Yönetim Kurulu üyesinin ibra oylamasında gerçek ya da tüzel kişi bir pay sahibi adına vekaleten oy kullanabileceğini yukarıda açıklamıştık. Ancak uygulamada sıklıkla karşılaşılabilen bir durum ise, yönetim kurulu üyelerinin hakimiyetleri altındaki bir sermaye şirketinin de hissedarı olarak ibra oylamasına katılabileceği durumdur.

Durumu bir örnekle anlatmak gerekirse, A şirketinin yönetim kurulu üyesi olan X’in, A şirketinin hissedarlarından olan B şirketinin tüm paylarının sahibi olması ve A şirketinin genel kurulunda B şirketi adına oy kullanması olarak belirtebiliriz.

Bu durumda yine m. 436/2 hükmü uyarınca yönetim kurulu üyesinin ibra oylamasında oy hakkında yoksun olabileceği düşünülse de oydan yoksunluk halinin bir istisna olması ve kişinin mülkiyet hakkının ağır basacak olması nedeniyle bu durumda oylamaya katılmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır. [7]Zira Yargıtay uygulaması da bu yönde gelişmiş olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları bu yöndedir:

·       2020/1055 E. – 2021/197 K. sayılı ve 20.01.2021 tarihli karar;

“Ancak Dairemizin yerleşik uygulamalarından da (19.12.2019 tarih 2018/1327 E. 2019/8307 K.) anlaşılacağı üzere pay sahibinin oy hakkının bulunması esastır, oydan yoksunluk ise anonim şirketin pay sahiplerinin oy hakkına ve bunun doğumuna ilişkin 434. ve 435. maddeleri gözetildiğinde istisnai niteliktedir. İstisnaların dar yoruma tabi olması karşısında yorum yoluyla yeni bir oydan yoksunluk hali yaratılamaz. TTK’nın 436/2. maddesine göre oydan yoksunluk, yönetim kurulu üyelerinin kendilerine ait paylardan doğan oy hakları ile sınırlı olup, yönetim kurulu üyelerinin hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketlerinin ibrada oydan yoksun olduğuna ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamaları da bu yöndedir.”

·       2018/1327 E. – 2019/8307 K. sayılı ve 19.12.2019 Tarihli karar;

“Uyuşmazlık, yukarıda unvanları belirtilen anonim şirketlerin, pay sahibi bulundukları davalı anonim şirketin genel kurulunda, aynı zamanda kendilerinin hakim ortağı ve yöneticisi olan …. ve…’yi de kapsayacak şekilde, davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine, TTK’nın 395. ve 396. maddeleri çerçevesinde izin verilmesi oylamasında oydan yoksun olup olmadıklarına ilişkindir. … Görüşülüp karara bağlanan gündem maddesinde, mahkemece oydan yoksun oldukları değerlendirilen anonim şirketlerin ne kendileri ile davalı şirket arasında, ne de yine bu anonim şirketlerin ortağı olduğu şahıs şirketi ile hakimiyetleri altındaki şirketler arasında kişisel nitelikte bir iş görüşülüp karara bağlanmış değildir. TTK’da oydan yoksunluk haline ilişkin mevcut düzenleme, anonim şirketin pay sahiplerinin oy hakkına ve bunun doğumuna ilişkin 434. ve 435. maddeleri gözetildiğinde istisnai nitelikte olup istisna hükümlerinin yorum yoluyla kapsamının genişletilmesi kaçınılması gereken bir yöntemdir.”  

·       2016/2098 E. – 2016/9484 K. sayılı ve 12.12.2016 tarihli karar;

“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. Davalı şirketin altı ortağı bulunup, davacılar da dahil olmak üzere beş ortak yönetim kurulu üyesidir. Yönetim kurulunda temsil edilmeyen ortak sadece … . ve Turistik Tesisler A.Ş’dir. Davalı şirket yönetim kurulu üyesi olan …’ın şirketin ortağı … Turistik Tesisler A.Ş’nin temsilcisi olduğu savunulsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 436/2. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleri ibra oylamasında oy kullanamayacak olmasına rağmen, yönetim kurulu üyesi olmayan şirketin temsilcisi kendisi yönetim kurulu üyesi olsa dahi yönetim kurulu üyesi olmayan şirketi temsilen ibrada oy kullanması mümkündür.”

Görüldüğü üzere Yargıtay’ın da görüşü mülkiyet hakkının ağır basacağı ve oydan yoksunluk halinin istisnai bir husus olduğu yönündedir. Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri, hakimiyetleri altındaki ve yönetim kurulu üyesi bulundukları şirketin hissedarı olan bir sermaye şirketinin hissedarı olarak kendi ibra oylamalarına katılabileceklerdir.

C.)   Sonuç

Anonim ortaklıkta yönetim kurulu üyeleri genel kurulda ibraları sırasında kendilerine ait paylardan kaynaklanan oy haklarını kullanamazlar. Ancak oy hakkına sahip diğer ortakların yönetim kurulu üyelerine temsil yetkisi vermesi mümkündür. Bu durumda yönetim kurulu üyeleri, bu ortakların paylarından kaynaklanan oy haklarını kendi ibraları sırasında kullanabileceklerdir.

Ayrıca yönetim kurulu üyeleri, hakimiyetleri altındaki ve yönetim kurulu üyesi bulundukları şirketin hissedarı olan bir sermaye şirketinin hissedarı olarak kendi ibra oylamalarına katılabileceklerdir.

Av. Serdar Darama

Kaynakça:

1. Anonim Şirketlerde İbra Kararı Alınırken Uyulacak Usul ve Oy Hakkından Yoksunluk Hali, Soner ALTAŞ, s.1.

2. Anonim Şirketlerde İbra Kararı Alınırken Uyulacak Usul ve Oy Hakkından Yoksunluk Hali, Soner ALTAŞ, s.2.

3. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu II, Levent Uysal, s.25

4. (POROY, Reha, Çamoğlu, Ersin, Tekinalp, Ünal: Ortaklıklar Hukuku I. Vedat Kitapçılık, İstanbul 2014, s.409; Aytaç: 1982, s.119; Çamoğlu, Ersin: Anonim Ortaklık Yönetim Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2010, s. 232; Çelik, 2007, s.139) ALTAŞ, Anonim Şirkette İbra Kararı Alınırken Uyulacak Usul ve Oy Hakkından Yoksunluk Hali; ÖNDER, KARADEMİR: İbra Kararında Oy Hakkından Yoksunluk

5. (HELVACI: 1995, s.104; PULAŞLI, Hasan: Şirketler Hukuku Şerhi C.2, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, s.1477; AKDAĞ GÜNEY: 2016, S.1441; YASAMAN: 2013, S.84) ALTAŞ, Anonim Şirkette İbra Kararı Alınırken Uyulacak Usul ve Oy Hakkından Yoksunluk Hali; ÖNDER, KARADEMİR: İbra Kararında Oy Hakkından Yoksunluk

6. Oruç Hami Şener, Serbest Kürsü

7. (Develi: 2016, s. 173) ÖNDER, KARADEMİR: İbra Kararında Oy Hakkından Yoksunluk


Kaynak: : Av. Serdar Darama – İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerikFaturasız harcamalar gider olarak kullanılır mı?
Sonraki İçerikSerbest meslek erbabının yapacağı özel bina işyeri inşaatının vergi kanunları karşısındaki durumu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz