Asıl işi deniz taşımacılığı olmayan ve müşteri ağırlama gibi dolaylı amaçla kullanılacak deniz aracının KDV’si indirin konusu yapılabilir mi?
Şirketin asıl faaliyet alanı ile doğrudan ilgili olmayan özel yat, tekne ve deniz aracı alımında ödenen KDV’nin indirimi mümkün değildir.
Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına Göre Kazancın Tespitinde İndirimi Kabul Edilmeyen Giderler Dolayısıyla Ödenen KDV
KDV Kanununun 30/d maddesi uyarınca, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) giderler dolayısıyla ödenen KDV indirim konusu yapılamamaktadır.
Buna göre, faaliyetin yürütülmesi için gerekli olan giderler dışında kalan, işle ilgili bulunmayan veya işletme sahibinin özel tüketimine yönelik harcamalar niteliğinde bulunan ve sair kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin belgelerde gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyecektir.
Bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak aşağıdaki örnekler verilebilir:
– Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri, kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınmadığından, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.
***
Örnek Özelge
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı: 62030549-125[11-2017/20]-605671
Tarih: 25.07.2019
Konu: Şirket aktifine kaydedilen dıştan takmalı motorlu şişme bota ilişkin giderlerin ve amortismanların indirim konusu yapılıp yapılamayacağı.
İlgi:
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin açık hava pano reklamcılığı ve film seti kiralama işleri ile iştigal ettği, film yapım şirketlerine kiralanmak üzere bir adet dıştan takma motorlu şişme bot satın alındığı ve ayrıca bu botu kullanmak üzere gerekli ehliyete sahip bir personel istihdam edildiği belirtilerek, söz konusu bota ilişkin giderlerin, ayrılan amortismanın, botu kullanmak üzere istihdam edilen ehliyetli personele ilişkin giderlerin kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği ile botun kendisine ve bot için yapılan harcamalara ait KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edilmiş olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirileceği belirtilmiş, aynı fıkranın (7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların safi kurum kazancının tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde ise kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve bu taşıtlara ilişkin amortismanların safi kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Konu ile ilgili yayımlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “11. Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı bölümünün “11.7. Bazı taşıtlara ilişkin giderler ve amortismanlar” başlıklı alt bölümünde, “Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan bazı motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanlarının indirimi mümkün değildir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde: “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…”
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,
…”
hükümleri yer almıştır.
Buna göre; şirketinizin aktifine kaydedilen dıştan takma motorlu şişme botun kiralanması işlemi şirketinizin esas faaliyet konusu ile ilgili olmadığından söz konusu botu kullanmak için istihdam edilen personele yapılan ücret ödemeleri de dahil olmak üzere bu bota ilişkin giderlerin ve amortismanın kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı,
-29/1 inci maddesinde; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri,
-30/d maddesinde ise; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı
hükme bağlanmıştır.
Buna göre, Şirketinizin aktifine kaydedilen dıştan takma motorlu şişme bota ilişkin giderler kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınamadığından KDV Kanununun 30/d maddesine göre bu giderler için ödenen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, botu kullanmak üzere istihdam edilen personele yapılan ödeme ücret olarak vergilendirildiğinden söz konusu ödemelerin KDV’nin konusuna girmeyeceği tabiidir.
…
TAVSİYE EDİLEN DİĞER İÇERİK
Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.