Serbest Bölgede faaliyet gösteren kollektif şirket ortakları tarafından beyan edilen ticari kazançtan ortaklık payı nispetinde çekilmesi halinde söz konusu tutarın nasıl vergilendirileceği.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı |
: |
62030549-120[94-2012/829]-277 |
26/02/2013 |
|
Konu |
: |
Serbest Bölgede faaliyet gösteren kollektif şirket ortakları tarafından beyan edilen ticari kazançtan ortaklık payı nispetinde çekilmesi halinde söz konusu tutarın nasıl vergilendirileceği. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; serbest bölgede faaliyet gösteren ... ortağı olarak, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, ortağı olduğunuz kollektif şirketin Türkiye içinde ya da bir başka bölgede şubesinin bulunmadığı ve 06/02/2004 tarihinden önce alınmış serbest bölgede faaliyet ruhsatı bulunduğu belirtilerek, ortaklık kârından aldığınız payların istisna kapsamında olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların, ortaklık kârından aldıkları payların şahsi ticari kazanç hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununa 5084 sayılı Kanunla eklenen ve 06/02/2004 tarihinde yürürlüğe giren geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrasında;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;
a) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
…” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, kollektif şirketler ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte, yıllık gelir vergisi yönünden tüzel kişilik gözönüne alınmamış, doğrudan doğruya şirketin ortağı olan gerçek kişiler gelir vergisi mükellefi olarak kabul edilmişlerdir. Kollektif şirket tüzel kişiliği adına düzenlenmiş olan faaliyet ruhsatı nedeniyle, Serbest Bölgeler Kanununun yukarıda yer verilen istisna hükmünden gelir vergisi mükellefi olan kollektif şirket ortaklarının yararlanabileceği tabiidir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alarak serbest bölgede faaliyet gösteren kollektif şirket ortaklığınız nedeniyle şirket karından hisseniz oranında aldığınız paya, 3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin (a) bendinde belirtilen gelir vergisi istisnasının uygulanması mümkün bulunmaktadır.
Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.