Ana Sayfa Vergi Röperleme Ve Benzeri Kontrol Noktalarının İnşası İşleri Yıllara Sari İnşaat İşleri Kapsamında...

    Röperleme Ve Benzeri Kontrol Noktalarının İnşası İşleri Yıllara Sari İnşaat İşleri Kapsamında Değerlendirilebilir mi?

    1687
    0

    (GİB – ÖZELGE)

    Konu: Röperleme ve benzeri yer kontrol noktalarının inşasını kapsayan gerçek ortofoto ve coğrafi veri üretimi işinin yıllara sâri inşaat işi olup olmadığı ve kar-zararın beyanı hk.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 81 ilde coğrafi zeminde havadan uçak ve helikopterlerden gönderilecek veriler sonucu Röperleme ve benzeri yer kontrol noktalarının inşasını kapsayan gerçek ortofoto ve coğrafi veri üretimi işinin (Doğal Afet Sigortaları Kurumu ile yapılan sözleşme kapsamında Türkiye’nin deprem haritasının hazırlanması) süresinin 500 gün olduğu belirtilerek, söz konusu faaliyetlerin yıllara sari inşaat işi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve kar-zararın iş bitiminde beyan edilip edilmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri” başlıklı 42’nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekupaj işleri de inşaat işi sayılır.) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmüne yer verilmiştir.

    Bir işin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamına girmesi için, faaliyet konusu işin, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak başkaları hesabına yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekmektedir.

    Genel anlamı ile inşaat, malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen bir gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerin tümünü kapsar. Onarım ise, bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımlarının yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade eder.

    Buna göre, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde Doğal Afet Sigortaları Kurumuna karşı 26.06.2014 tarihinde imzalanan “Gerçek Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretimi İşi Hizmet Alımına Ait Sözleşme” ile üstlenilen işin inşaat ve onarım işi olmaması sebebiyle söz konusu işin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

    Diğer yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin Kanunun birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
     1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir:
     2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

    Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükümlerine yer verilmiştir.

    Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir.  Dönemsellik ilkesinde ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Bu esas dikkate alındığında bir gelir veya gider unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

    Özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, süresi 500 gün olan ve tüm Türkiye coğrafyasını kapsayan ortofoto ve coğrafi veri üretimi işine ilişkin Doğal Afet Sigortaları Kurumu ile imzalanan sözleşmede; geçici hakediş raporlarının yüklenicinin başvurusu üzerine, sözleşme veya eklerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça ayda bir defa düzenleneceği, işe başlandığından beri meydana getirilen işlerin Teknik Koordinatör (T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü) tarafından oluşturulan ve işverenin onayladığı kontrol teşkilatı tarafından yüklenici veya vekili ile birlikte hesaplanacağı ve bulunacak miktarın teklif edilen birim fiyatlarla çarpılmak suretiyle sözleşmedeki esaslara uygun hakediş raporlarına geçirileceği, yüklenicinin iş programına göre daha fazla iş yapması halinde işverenin Teknik Koordinatör raporuyla bu fazla işin bedelini imkan bulduğu takdirde ödeyeceğine ilişkin hükümlere yer verildiği anlaşılmıştır.

                Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu arasında yapılan sözleşmeye istinaden yapılan işin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamında yıllara sari inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp söz konusu işten elde edilen gelirlerin, tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereğince, tahakkuk ettikleri tarihler itibariyle ilgili oldukları dönem kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.

    Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    16 Mart 2015 Tarih ve 38418978-120[42-14/22]-290 Sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikYapı Kooperatiflerinde Tek Tapu ve Hisseli Tapu Alınması Halinde Kurumlar Vergisi Muafiyeti Uygulanabilir mi?
    Sonraki İçerikSGK İle Yapılan Sözleşmeye Uyulmaması Halinde Kesilen Cezalar Gider Olarak Kaydedilebilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz