Ramazan etkinlikleri için yurt dışından gelen din adamlarına yapılan ödeme için KDV ve Gelir Vergisi sorumluluğu oluşur mu?
KONU :
Ramazan ayı etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen Kuran-ı Kerim gecesinde sahne alan devlet sanatçıları ile yurtdışından gelen din adamlarına ödenecek bedellerin GVK ve KDV Kanunu karşısındaki durumu.
SORU :
…Ramazan ayı etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen Kuran-ı Kerim gecesinde görev alan devlet sanatçılarına, yurtdışından gelen din adamları ve hafızlar ile vergi mükellefiyeti bulunmayan müzisyenlere yapılacak ödemelerin GVK ve KDV Kanunu karşısındaki durumu hakkında…
CEVAP :
…
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Buna göre, müzisyenlik faaliyetinin iş yerine bağlı ve işverene tabi olarak yapılması halinde elde edilen gelir ücret olarak değerlendirilecektir. îş yerine bağlılıktan maksat; kendilerine ait olmayan bir organizasyonun işyerinde çalışılmasıdır. İşverene tabilikten maksat ise; işverenin hizmetli üzerinde hiyerarşik bir kontrol ve yaptırım uygulama hakkının bulunup bulunmamasıdır. Hizmetin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapması halinde ise serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Kuran-ı Kerim Gecesi için;
Devlet sanatçıları ile yurtdışından gelen hafız ve din adamlarına yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2/(b) alt bendine göre,
Orkestrada görev alan müzisyenler ile şirketiniz arasında işçi işveren ilişkisinin bulunması halinde, bunlara yapılacak ödemelerin ücret sayılarak Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 98, 103 ve 104 üncü maddelerine göre; söz konusu müzisyenlerin kendi nam ve hesabına çalışmaları halinde ise, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan bir ödeme söz konusu olacağından, yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2/(b) alt bendine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Buna göre, şirketiniz tarafından tertip edilen Kuran-ı Kerim gecesi için yurt dışından gelen din adamları ve hafızlar ile devlet sanatçılarının verdiği hizmet serbest meslek faaliyeti kapsamında KDV ye tabi olup, söz konusu hizmet dolayısıyla hesaplanan KDV nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no. lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek aynı dönemde 1 no lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, vergi mükellefiyeti bulunmayan müzisyenler ile şirketiniz arasında işçi işveren ilişkisinin bulunması halinde, bunlara yapılacak ödemeler ücret sayılarak verilen ücret KDV ye tabi olmayacaktır. Ancak, söz konusu müzisyenlerin kendi nam ve hesabına çalışmaları halinde serbest meslek faaliyeti çerçevesinde ifa edilen bir hizmet söz konusu olacağından, müzisyenlerin bu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamında ve münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yapıyor olmaları halinde hesaplanan KDV nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no. lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek aynı dönemde 1 no lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması; müzisyenlerin bu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 94 ünü maddesi kapsamı dışındakilere de yapıyor olması halinde hesaplanan KDV nin kendileri tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.6-379
Tarih : 31/01/2012
Konu : Ramazan ayı etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen Kuran-ı Kerim gecesinde sahne alan devlet sanatçıları ile yurtdışından gelen din adamlarına ödenecek bedellerin GVK ve KDV Kanunu karşısındaki durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ile Ramazan ayı etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen Kuran-ı Kerim gecesinde görev alan devlet sanatçılarına, yurtdışından gelen din adamları ve hafızlar ile vergi mükellefiyeti bulunmayan müzisyenlere yapılacak ödemelerin GVK ve KDV Kanunu karşısındaki durumu hakkında görüş talep edilmekte olup, konu hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun bulunmuştur.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 7 nci maddesinde; “Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye’de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur:
- Ücretlerde:
- a) Hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye’de değerlendirilmesi;
- Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi;
Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır. ” hükümleri yer almaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, ücretin tanımı yapılmış ve ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması da onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmış, 65 inci maddesinde ise; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olnîayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır… ” hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç) (a) alt bendi uyarınca 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden %17, (b) alt bendi uyarınca diğerlerinden %20 oranında vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, ücret ile serbest meslek kazancı ayrımında esas alınacak ölçütlerin neler olduğu 19/2/1999 tarih ve 23616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 221 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
Buna göre, müzisyenlik faaliyetinin iş yerine bağlı ve işverene tabi olarak yapılması halinde elde edilen gelir ücret olarak değerlendirilecektir. îş yerine bağlılıktan maksat; kendilerine ait olmayan bir organizasyonun işyerinde çalışılmasıdır. İşverene tabilikten maksat ise; işverenin hizmetli üzerinde hiyerarşik bir kontrol ve yaptırım uygulama hakkının bulunup bulunmamasıdır. Hizmetin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapması halinde ise serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Kuran-ı Kerim Gecesi için;
- Devlet sanatçıları ile yurtdışından gelen hafız ve din adamlarına yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2/(b) alt bendine göre,
- Orkestrada görev alan müzisyenler ile şirketiniz arasında işçi işveren ilişkisinin bulunması halinde, bunlara yapılacak ödemelerin ücret sayılarak Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 98, 103 ve 104 üncü maddelerine göre; söz konusu müzisyenlerin kendi nam ve hesabına çalışmaları halinde ise, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan bir ödeme söz konusu olacağından, yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2/(b) alt bendine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,
1/3-c maddesinde, profesyonel sanatçıların yer aldığı gösterilerve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesinin KDV ye tabi olduğu,
4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemler, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
8/g maddesinde, 1 inci maddenin 3 üncü fıkrasının (c) bendine giren hallerde bunları tertipleyenler veya gösterenlerin mükellef olduğu,
9 uncu maddesinde, gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verildiği, hükme bağlanmıştır.
Buna göre, şirketiniz tarafından tertip edilen Kuran-ı Kerim gecesi için yurt dışından gelen din adamları ve hafızlar ile devlet sanatçılarının verdiği hizmet serbest meslek faaliyeti kapsamında KDV ye tabi olup, söz konusu hizmet dolayısıyla hesaplanan KDV nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no. lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek aynı dönemde 1 no lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, vergi mükellefiyeti bulunmayan müzisyenler ile şirketiniz arasında işçi işveren ilişkisinin bulunması halinde, bunlara yapılacak ödemeler ücret sayılarak verilen ücret KDV ye tabi olmayacaktır. Ancak, söz konusu müzisyenlerin kendi nam ve hesabına çalışmaları halinde serbest meslek faaliyeti çerçevesinde ifa edilen bir hizmet söz konusu olacağından, müzisyenlerin bu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamında ve münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yapıyor olmaları halinde hesaplanan KDV nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no. lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek aynı dönemde 1 no lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması; müzisyenlerin bu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 94 ünü maddesi kapsamı dışındakilere de yapıyor olması halinde hesaplanan KDV nin kendileri tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
BENZER İÇERİKLER
Yayın hakkı gelir paylaşım modelinde vergileme ve KDV uygulaması nasıldır?
Noter Satış Senedi ile aldığım araç için ödediğim KDV’yi indirim konusu yapabilir miyim?
Yurt dışından analiz hizmeti aldım, Stopaj ve 2 no’lu kdv ödeyecek miyim?
Dernek Kira Ödemesi Yaparken Stopaj Kesintisi mi Yapar Yoksa KDV mi Öder?