(GİB – ÖZELGE)
Konu: Kredi müşterilerine akdi faiz oranından daha düşük oranda kredi kullandırılmak suretiyle peşin tahsil edilen faiz farkının hangi dönemde gelir kaydedileceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre yurt içi ve yurt dışındaki tüketicilerin her türlü mal ve hizmet alımının finansmanını sağlama faaliyetinde bulunduğu belirtilmiş olup, distribütör veya bayi tarafından desteklenen kampanyalarda otomobil alacak kredi müşterilerine akdi faiz oranından daha düşük oranda kredi kullandırılması sebebiyle distribütör veya bayiden peşin tahsil edilecek faiz farkının, tahsil edildiği dönemde mi yoksa kredinin vadesine yayılarak ilgili olduğu dönemlerde mi gelir kaydedileceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükümleri yer almaktadır.
Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk” ve “dönemsellik” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, araç alacak müşterilere kullandırılan düşük faizli kredilere ilişkin bayi ya da distribütörden peşin tahsil edilen faiz tutarlarının dönemsellik ilkesi gereğince kredi vadesi ile ilişkilendirilerek, ilgili oldukları dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
16 Ocak 2017 Tarih ve 62030549-125[6-2014/51]-13503 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.