Ana Sayfa Vergi OECD çifte vergilendirme model anlaşmasının başlığı

OECD çifte vergilendirme model anlaşmasının başlığı

955
0

OECD çifte vergilendirme model anlaşmasının başlığı  

Uluslararası hukuk açısından çifte vergilendirmede Model Anlaşmanın Sunumu Model Anlaşmanın Başlığı

Hem 1963 Taslak Anlaşmada hem de 1977 Model Anlaşmada, Model Anlaşmanın başlığı çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin bir atıf içeriyordu. Model Anlaşmanın sadece çifte vergilendirmenin önlenmesinden bahsetmediği ve vergi kaçırmanın önlenmesi ve ayrım yapılmaması gibi başka konuları da ele aldığı gerçeğinin kabul edilmesine binaen daha sonra bu atfı içermeyen daha kısa bir başlığın kullanılması kararlaştırılmıştır. Bu değişiklik hem bu yayının kapak sayfasında hem de Model Anlaşmanın kendisinde yapılmıştır. Bununla beraber, pek çok üye ülkede geçerli eğilimin, başlığa ya “çifte vergilendirmenin önlenmesine”, ya da hem “çifte vergilendirmenin” hem de “vergi kaçakçılığının önlenmesine” ilişkin bir atfın eklenmesi olduğu görülmektedir.  Ana Hatlarıyla Model Anlaşma

Model Anlaşma öncelikle kapsamı açıklar (Bölüm I) ve bazı terimleri tanımlar (Bölüm II). Ana bölüm, iki Akit Devletten her birinin gelir ve serveti hangi ölçüde vergilendirebileceğini ve uluslararası hukukta çifte vergilendirmenin nasıl önleneceğini belirleyen Bölümler III-V’ten oluşur. Bunun ardından Özel Hükümler (Bölüm VI) ve Son Hükümler (yürürlüğe girme ve yürürlükten kalkma, Bölüm VII) gelmektedir Kapsam ve tanımlar

Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan bütün kişilere uygulanır (Madde 1). Madde 2’de genel olarak açıklanan gelir ve servet üzerinden alınan vergileri ele alır. Bölüm II’de Anlaşmanın birden fazla Maddesinde kullanılan bazı terimlerin tanımı verilmektedir. “Temettüler”, “faiz”, “gayrimaddi hak bedelleri” ve “gayrimenkul varlık” gibi bazı terimler ise bu konuları ele alan Maddelerde tanımlanır. Gelirin ve servetin vergilendirmesi

Anlaşma çifte vergilendirmeyi önlemek amacıyla iki kural kategorisi belirlemiştir. Birincisi, 6 – 21’nci Maddeler farklı gelir sınıfları bağlamında kaynak veya bulunulan Devletin ve mukim Devletin ilgili vergilendirme haklarını belirler ve Madde 22 aynısını servet bağlamında yerine getirir. Bazı gelir ve servet unsurları bağlamında münhasır vergilendirme hakkı Akit Devletlerden birine verilir. Böylece, diğer Akit Devletin söz konusu unsurları vergilendirmesi engellenir ve çifte vergilendirme önlenmiş olur. Bu münhasır vergilendirme hakkı genellikle/olağan koşullarda mukim Devlete verilmektedir. Başka gelir ve servet unsurları bağlamında ise vergilendirme hakkı münhasır bir hak değildir. İki gelir sınıfı (temettüler ve faiz) açısından her iki Devlete vergilendirme hakkı tanınsa da, kaynak Devlette uygulanabilir verginin miktarı sınırlandırılır. İkincisi, bu hükümlerin kaynak veya bulunulan Devlete tam veya sınırlı bir vergilendirme hakkı vermesi halinde, mukim Devlet çifte vergilendirmeyi önlemek için indirim sağlamalıdır; Madde 23 A ve 23 B’nin amacı budur. Anlaşma, istisna yöntemi ile mahsup yöntemi olarak adlandırılan iki indirim yöntemi arasındaki seçimi Akit Devletlerin tercihine bırakır.

Gelir ve servet, kaynak veya bulunulan Devlette her bir sınıf için uygulanacak muameleye bağlı olarak, üç sınıfa ayrılabilir: 

-kaynak veya bulunulan Devlette herhangi bir sınırlama olmaksızın vergilendirilebilir gelir ve servet,

-kaynak Devlette sınırlandırılmış vergilendirmeye tabi tutulabilir gelir ve

-kaynak veya bulunulan Devlette vergilendirilemeyen gelir ve servet.

 

Aşağıdakiler kaynak veya bulunulan Devlette herhangi bir sınırlama olmaksızın vergilendirilebilir gelir ve servet sınıflarıdır:

-O Devlette bulunan gayrimenkul varlıktan (tarım ve ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu tür bir varlığın ve onu temsil eden servetin (6’ncı Madde ve 13’üncü ile 22’nci maddenin 1’inci fıkrası) elden çıkartılmasından doğan kazançların yanı sıra değerinin yüzde 50’sinden fazlası bu tür bir varlıktan doğan hisse senetlerinin elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar (13’üncü maddenin 4’üncü fıkrası);

-söz konusu Devlette bulunan bir işyerinin kazançları, böyle bir işyerinin elden çıkartılmasından doğan kazançlar ve o işyerine ait ticarî varlıklara dahil bir menkul varlığı temsil eden servet (7’nci Madde ve 13’üncü ile 22’nci maddenin 2’nci fıkrası); ancak bu işyerinin uluslararası deniz, iç suyolu ve hava taşımacılığı maksadıyla faaliyetini sürdürdüğü hallerde bir istisna yapılır (bkz. aşağıda 23’üncü paragraf);

-söz konusu gelirin sanatçının veya sporcunun kendisi ya da bir başkası adına tahakkuk edip etmediğine bakılmaksızın, sanatçıların ve sporcuların bu ülkede icra ettiği faaliyetlerden doğan gelir (Madde 17);

-bu Devletin mukimi olan bir şirket tarafından yöneticilere yapılan ödemeler (Madde 16);

-bir devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya sona eren herhangi bir on iki aylık bir dönem içerisinde 183 günü aşan bir süre kalmadığı ve belirli koşullar yerine getirilmediği sürece, bir çalışana bu Devlette özel sektörde ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla yapılan ödeme; ayrıca teşebbüsün etkin yönetim merkezinin o Devlette bulunması halinde, uluslararası alanda işletilen bir gemi veya uçakta ifa edilen ya da bir teknede icra edilen bir hizmet dolayısıyla yapılan ödeme (Madde 15);

-belirli koşullara bağlı olarak kamu hizmeti karşılığında yapılan ödemeler ve emekli maaşları (Madde 19).

Aşağıdakiler kaynak Devlette sınırlandırılmış vergilendirmeye tabi tutulabilir gelir sınıflarıdır:

-temettüler: söz konusu temettülerin ödenmesi ile kaynak Devlette bulunan bir işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaması koşuluyla, gerçek lehdarın temettü ödeyen şirkete ait sermayenin en az yüzde 25’ini doğrudan doğruya elinde tutan bir şirket olduğu durumlarda, bu Devlet vergi alma hakkını gayrisafi temettü tutarının yüzde 5’i ile; tüm diğer durumlarda ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 15’i ile sınırlandıracaktır (Madde 10);

-faiz: temettüler ile aynı koşula bağlı olmak kaydıyla, normal tutarı aşan faizler hariç olmak üzere, kaynak Devlet vergisini faizin gayrisafi tutarının yüzde 10’u ile sınırlandıracaktır (Madde 11).

Diğer gelir veya servet unsurları kaynak veya bulunulan Devlette vergilendirilemez; kural olarak bu unsurlar yalnızca mükellefin mukim olduğu Devlette vergilendirilebilir. Bu, örneğin gayrimaddi hak bedelleri (Madde 12), hisselerin veya menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından doğan kazançlar (13’üncü maddenin 4’üncü fıkrası hariç tutulmak koşuluyla 13’üncü maddenin 5’inci fıkrası), özel sektör emeklilik maaşları (Madde 18), bir öğrencinin eğitimi veya mesleki eğitimi için yapılan ödemeler (Madde 20) ve hisseler veya menkul kıymetler tarafından temsil edilen servet (22’nci maddenin 4’üncü fıkrası) için geçerlidir. Uluslararası trafikte işletilen gemi veya uçakların ya da iç suyolu taşımacılığı alanında faaliyet gösteren teknelerin işletmeciliğinden elde edilen kazançlar, bu tür gemilerin, teknelerin veya uçakların elden çıkartılmasından doğan kazançlar ve bunların temsil ettiği servet yalnızca teşebbüsün etkin yönetim merkezinin bulunduğu Devlette vergilendirilebilir (8’inci Madde ve 13’üncü ile 22’nci Maddenin 3’üncü fıkrası). Kaynak Devlette bulunan bir işyerine atfedilmeyen ticari kazançlar yalnızca mukim Devlette vergilendirilebilir. (7’nci maddenin 1’inci fıkrası).

Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette bulunan kaynaklardan Anlaşmaya uygun olarak yalnızca mukim Devlette vergilendirilebilecek bir gelir elde ettiği veya orada bulunan bir servete sahip olduğu hallerde hiçbir çifte vergilendirme problemi doğmaz, çünkü kaynak veya bulunulan Devlet söz konusu geliri veya serveti vergilendirmekten imtina etmek zorundadır.

Buna karşın gelir veya servetin, Anlaşmaya uygun olarak kaynak veya bulunulan ülkede sınırlandırılmış veya sınırlandırılmamış bir şekilde vergilendirilebildiği hallerde, mukim Devlet çifte vergilendirmeyi önlemekle yükümlüdür. Bu, aşağıdaki iki yöntemden biri vasıtasıyla gerçekleştirilebilir:

-istisna yöntemi: kaynak veya bulunulan Devlette vergilendirilebilir gelir veya servet, mukim Devlette vergiden istisna edilir, fakat bu gelir veya servet mükellefin geri kalan gelir veya serveti için uygulanacak vergi oranının belirlenmesinde dikkate alınabilir;

-mahsup yöntemi: kaynak veya bulunulan Devlette vergilendirilebilir gelir veya servet, mukim Devlette vergiye tabidir, fakat kaynak veya bulunulan Devlette alınan vergi, mukim Devlet tarafından söz konusu gelir veya servet üzerinden alınacak vergiden mahsup edilir.

-Yukarıdaki açıklamalardan, bütün Anlaşma içerisinde kullanılan bir Akit Devlette “vergilendirilebilir” ifadesinin, o Devlete ilgili hükmün atıfta bulunduğu geliri vergilendirme hakkının tanındığı anlamına geldiği ve bu ifadenin diğer Akit Devletin vergilendirme hakkını etkilemediği anlaşılmaktadır; ancak söz konusu diğer Akit Devletin aynı zamanda mukim Devlet olduğu hallerde, bu ifade diğer Akit Devletin vergilendirme hakkını 23 A veya 23 B Maddelerinin uygulanması hariç olmak üzere etkiler. Özel hükümler

Anlaşmada bazı özel hükümler yer almakta olup bu hükümler aşağıdaki hususlara ilişkindir:

-çeşitli durumlarda vergi ayrımcılığının önlenmesi (Madde 24);

-çifte vergilendirmenin önlenmesine ve Anlaşmanın yorumlanmasından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözülmesine yönelik bir karşılıklı anlaşma usulünün tesis edilmesi (Madde 25);

-Akit Devletlerin vergi makamları arasında bilgi değişimi (Madde 26);

-Akit Devletlerin birbirlerinin vergilerinin tahsilatında yardımlaşması (Madde 27);

-diplomatik temsilcilerin ve konsolosluk memurlarının vergi işlemlerinin uluslararası hukuka uygun olarak muamele görmesi (Madde 28);

-Anlaşmanın bölgesel genişlemesi (Madde 29).


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI ÇERÇEVESİNDE VERGİLENDİRME ESASLARI

Almanya’da Yaşayan Vatandaşlarımız İçin Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Uygulanmasına İlişkin Rehber

Türkiye – Almanya çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının uygulanmasına ilişkin rehber

Çifte Vergilendirme Anlaşmalarına Göre Türkiye’de Elde Edilen Ticari Kazançlar Nasıl Vergilendirilir?

Yurt Dışı Firmalara Verilen Hizmetlerde Çifte Vergilendirme Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnası Nasıl Hesaplanır?

Çifte Vergilendirme Anlaşmalarına Göre Temettü ve Gayri Maddi Hak Bedelleri Hangi Ülkede Vergilendirilir?

ÇVÖ Anlaşmalarında Çifte Mukimlik Olması Halinde Vergilendirme Neye Göre Yapılır?

Yurt Dışı Tanıtımının Yine Yurt Dışı Reklam Şirketlerince Yapılması Halinde Vergilendirme Nasıl Olur?

Yazılım Programının Yurt Dışından Satın Alınıp Kullanılması Halinde Vergilendirme ve Amortisman Nasıl Hesaplanır?

 

Önceki İçerikOECD çifte vergilendirme model anlaşmasının önemi nedir?
Sonraki İçerikOECD çifte vergilendirme Model Anlaşma hakkında açıklamalar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz