Ekrem ÖNCÜ
Bilindiği gibi 518 sayılı VUK Genel Tebliği ile hangi mükelleflerin mücbir sebep halinde sayılacağı düzenlenmişti ve sonrasında “Uygulama İç Genelgesi” ile de sayılan sektörlerde gözükmemekle birlikte faaliyet kodu değiştirilerek kimlerin mücbir sebep halinde kabul edileceği düzenlenmişti.
518 nolu VUK Tebliğinde, “yukarıdaki sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınır” denilmekte idi.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 03.04.2020 tarih ve 80100189-105[13-1540]-E.42718 sayılı 518 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin uygulaması hakkında “Uygulama İç Genelgesi” yayımlayarak konu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştı.
Mükellefin ana faaliyet alanlarının tespit edilmesinde 24 Mart 2020 tarihi itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate alınmıştı. Ana faaliyet kodundan kasıt, mükelleflerin sicil kayıtlarında ilk sırada yer alan altı haneli NACE meslek kodudur. Mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu itibarıyla bu İç Genelgede sayılan sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınacak ve sicil kayıtlarındaki ana faaliyet kodu yeni duruma göre düzeltilecek idi.
Bu kapsamdaki başvurular, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanını ispat etmeye matuf tüm belgelerin ekinde yer aldığı “Ana Faaliyet Kodu Değişikliği Raporu” (Rapor) eklenmek suretiyle İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden yapıldı.
Ana faaliyet kodu değişikliği için; mükellefin esas alınmasını istediği ana faaliyet alanından (ana faaliyet kodu olarak kaydedilmesi gerektiğini iddia ettiği faaliyet kodundan) elde ettiği brüt hasılatın, diğer faaliyet kodlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olması şart koşulmuştu.
Brüt hasılatın tespitinde 2019 hesap dönemi veya 2019 IV. geçici vergi dönemi, özel hesap dönemine tabi mükelleflerde 2019 yılında sonuçlanan özel hesap dönemi, bir yıldan kısa süredir faaliyette bulunulması durumunda faaliyette bulunulan dönem sonuçları dikkate alınıyordu.
Mükellefin ana faaliyet kodunun değiştirilmesi işlemleri, komisyonun olumlu mütalaası (komisyon 15 gün içeresinde görüşünü bildirecektir) ve vergi dairesi başkanının veya görevlendireceği grup müdürünün onayıyla gerçekleştirilecekti.
OLUŞTURULAN KOMİSYONLARDAN HANGİ YÖNDE KARARLAR ÇIKMAYA BAŞLADI?
Yukarıda bahsettiğimiz tebliğ ve uygulama iç genelgesi ile oluşturulan komisyonlardan mutlaka olumlu kararlar da çıkıyordur ancak;
“Mükellefiyetiniz ile ilgili 518 sayılı VUK Genel Tebliğinin 3. Madde kapsamından yararlanmak için vermiş olduğunuz dilekçeleriniz Faaliyet Kodu Değerlendirme Komisyonumuzca ilgili tebliğ hükümleri kapsamında değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda mücbir sebep kapsamına alınmanız uygun görülmemiştir” şeklinde olumsuz dönüşler de yapılmaktadır.
Açıkçası mükelleflerin çoğunluğunun beklentisi bu yönde değildi. Gerçekten zor durumda olduklarından ve önceliklerini vergiden ziyade maaş, kira, kredi ödemesi, günlük faaliyetlerin devamı için gerekli giderler, üretim için gerekli hammadde temini gibi hayati öncelikli kalemler oluşturduğu için vergi ödemlerini ertelemek istiyorlardı.
Nitekim devlet her mükellefin ortağıdır ve ortaklar zor zamanlarda da birbirlerine yardım ederler. Vergide bir deyim vardır, “ineğin etinden değil sütünden yararlanmak gerekir.” Yani mükellefler var olmalıdır ki, sürekli vergi ödesinler. Mükellefler var olamaz ise devlet vergi de toplayamaz.
Kanaatimce mücbir sebep halinde sayılabilmek için olay nace koduna yani faaliyet alanına indirgenmemeli idi. Sonuçta komisyonlar da tebliğ ve genelge düzenlemelerine ve faaliyet alanlarına bakarak karar veriyor.
Olay nace kodundan çıkartılarak içinde bulunduğumuz durumdan etkilenen daha geniş bir mükellef kitlesini içerecek yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Mevcut düzenlemelerde bile aynı işi yapan Gelir Vergisi mükellefi mücbir sebep halinde sayılırken Kurumlar Vergisi mükellefi mücbir sebep halinde kabul edilmiyor. Bu durum vergide adalet ilkesini zedelemektedir.
Yine sektörler itibariyle bazı mükellefler mücbir sebep halinde sayılmış ancak onlarla iş yapan mükellefler için mücbir sebep hali kabul edilmemiştir. Mücbir sebep halinde sayılan mükellefler iş yaptırdıkları mükelleflere ödemelerini yapamıyorlar ise mücbir sebep halinde sayılmayan mükellefler devlete karşı mükellefiyetlerini nasıl yerine getirecektir? Mesele ödeme meselesidir ve ödemeler aksıyor.
Mücbir sebep hali genel olmalı ve içinde bulunduğumuz koşullardan etkilenmediğine yönelik kapsamlı araştırma yapılan bazı sektörler dışarıda bırakılmalıdır.
Kaynak: İş bu içerik Köşe Yazarı Ekrem ÖNCÜ’nün İzni ile https://www.borsagundem.com/yazarlar/mucbir-sebep-komisyonlarindan-nasil-kararlar-cikiyor-yazisi/1486227 den alınmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.