Ana Sayfa Ekonomi Mobilya ihracat artışında ülke ortalamasını geçecek

    Mobilya ihracat artışında ülke ortalamasını geçecek

    328
    0

    İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, önümüzdeki dönemde mobilya ihracat yüzdesindeki artışın, genel ihracat yüzdesindeki artıştan daha fazla olacağını söyledi.
    Türkiye, dünya mobilya pazarında 4.3 milyar dolarlık ihracatla adından söz ettiriyor. Özellikle son 20 yılda ihracatçı sayısı yüzde 300 artan mobilya sektörü, bugün dünyanın 200 ülkesine ihracat yapıyor. Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren sektörlerinin başında gelen mobilyada, en büyük rakip İtalya. Türk mobilya sektörünün markaj büyütmesinin yolunun, küçük ölçekli firmaların toplanarak ihracat yapmasından ya da hali hazırda ihracat yapan firmaların ölçeklerinin büyüyebilmesi için çeşitli düzenlemeler yapılmasından geçtiği düşünülüyor.
    500 BİN KİŞİYE EKMEK KAPISI
    Mobilya sektörü, doğrudan 250 bin kişiye, dolaylı olarak da 500 bin kişiye istihdam sağlıyor. Emek yoğun sektörlerden biri olan mobilya, aynı zamanda çok bileşenli üretimiyle diğer sektörleri de hareketlendiriyor. Özel tasarımlı mobilyaların hızla artmasıyla Türkiye son yıllarda dünya pazarında rakiplerini eledi.
    HEDEF 6 MİLYAR DOLAR
    Dünya mobilya sektörü, 505 milyar dolarlık bir pazara sahip. Bunun 200 milyar doları uluslararası ticarete konu oluyor. Türk mobilya sektörü ise geçen yıl 4.3 milyar dolarlık ihracatla hedefi aştı. Bu yılın sonunda 6 milyar dolarlık ihracat hedefi belirleyen sektör; en çok ABD, Almanya, İngiltere, Irak ve İsrail’e ihracat yaptı. Sektörde 65 bin işyeri var. Bunların 700’ü 1 milyon doların üzerinde ihracat yapıyor. Kısa vadede hedef ise bunu 3 bine çıkarmak. Özellikle akıllı mobilya üretiminde adından söz ettiren İtalya, sektörün markajında bulunuyor. Türkiye’de İstanbul, Bursa, Kayseri, İzmir, Ankara gibi bölgelerde üretim yapılırken, katma değeri yüksek mobilya üretiminin merkezi ise İstanbul.
    YENİ YAPILANMA
    Endüstriyel tasarım mobilyalara göre 4.6 kat döviz girdisi sağlayan özel tasarımlı mobilya üretimi içinse daha büyük ölçekli firmalara ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’nin artık bundan sonraki adımının özel tasarım mobilya konusunda dünya liderliği olduğunu düşünen sektör temsilcileri, İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya gelerek mobilya sektörünü masaya yatırdı. Toplantıya, İstanbul Ticaret Odası Mobilya Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ali Ekber Özkan başkanlık ederken, açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç yaptı.
    YÜZ AKI BİR SEKTÖR
    Şekib Avdagiç-İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı: Son senelere baktığımızda mobilya sektörünün ciddi bir atılım içinde olduğunu görüyoruz. Dış pazarlarda oluşturduğu imaj, döviz girdisi, katma değeri ve taklitçilikten ziyade kendi çizgisini koruyan özelliği ile mobilya sektörünün yüz akımız olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde mobilya ihracat yüzdesindeki artış genel ihracat yüzdesindeki artıştan daha fazla olacak. Hammadde konusunda sektörün sıkıntı çekmemesi için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Tabii bütün dünyada emtia fiyatlarının arttığı dönemde Türkiye’nin bundan ari olması düşünülemez. Yatırımcıya ek tedbirler, ek teşvikler konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bazı sektörlerin pozitif teşvik kapsamında olmasını istiyoruz. Şu anda Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nın binde 8’ini mobilya sektörü oluşturuyor. Önümüzdeki günlerde bunun yüzde 1 olarak hedeflenmesi gerektiğini düşünüyorum.
    NOKTA ATIŞI İHRACAT YAPMALIYIZ
    Ahmet Güleç-Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı: Türkiye son 20 yılda kendinden her anlamda söz ettirdi. Biz öyle bir üretim tarzı oluşturuyoruz ki, çok sektörlü bir üretim yapıyoruz.
    Bizim gibi üretim tarzına sahip olan ABD, Çin, bir de Polonya var. Biz 4. sıradayız. 36 bin üreticimizle kendi hikâyemizi oluşturduk. 12 bini direkt ihracat yapıyor. Üreticilerimizi hikâye haline getirmemiz lazım. Yüzde 90’ı kendi öz kaynaklarını kullanıyor. Dünyanın yüzde 5’ini 2030’da alabiliriz. Doğu Avrupa’da, Polonya’da başlayan, Bulgaristan’da biten bir yatırım var. Meksika’nın ciddi yatırımları var.
    Vietnam ve Malezya da ciddi rakibimiz olacak. 12 bin firmamızın potansiyeli 1 milyon doların altında. Ölçek sorunumuz var. Ya firmalarımız bir araya gelecek ya da her biri ölçek büyüterek bir Türkiye hikâyesi yazacak. Mahalle arasında kalmış ve bulundukları alanda büyüme imkânları kalmamış İstanbul’daki üreticilerimizi bir yerde toplayarak, üretimimizi canlandırmamız lazım. Ayrıca ihracatta nokta atışı yapmamız gerekiyor. En büyük sorunumuz yoğunlaşma. Biz her ülkede azar azar noktasındayız. Belli ülkelere odaklanmamız gerekiyor. İhracat potansiyelimizi düşüren KDV’nin de sadeleştirilmesine ihtiyacımız var. Bu bize direkt maliyet olarak dönüyor. Yüzde 1’e düşürülmesini istiyoruz.
    YEŞİL MUTABAKAT SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇACAK
    Ziynet Berna Orhan-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tekstil ve Ağaç Ürünleri Sanayi Daire Başkanı: Mobilya, katma değer açısından önde gelen bir sektör; ithalat bağımlılığı da çok az. Mobilya 2020’de yüzde 113 büyüdü. Ortalama kapasite kullanım oranı yüzde 70 civarında. Mobilyada Ar-Ge ve tasarım ön plana çıkıyor. Bu ikisi olmadan sektörün büyümesi çok zor. Sadece mobilya alanında 30 Ar-Ge ve tasarım merkezi var. Yeşil Mutabakat mobilya sektörünü etkileyecek. Sektörün bunu bir fırsat olarak görmesini bekliyoruz.
    ÖZEL TASARIM İÇİN OSB
    Nuri Gürcan-Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Yönetim Kurulu Başkanı: Üretimimizin yüzde 43’ünü ihraç ediyoruz. MOBSAD üyeleri katma değerli mobilya üreterek kilo başına 10 dolarlık ihracat yapıyor. Türk mobilyası vizyonu oluşturmamız gerekiyor. Bizi imaj konusunda bir üst basamağa taşıyacak olan üretim özel tasarımlı mobilyalar. Bunun üretim üssü de İstanbul. Biz bu konuda İtalya ile yarışıyoruz. Özel tasarım mobilya konusunda yeni nesil bir Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) ihtiyacımız var.
    GERİ DÖNÜŞEREK BÜYÜYELİM
    Koray Çalışkan-Modoko Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı: Yurt dışına çalışan firmalarımız iyi ama iç piyasada sıkıntı var. Ölçek sorunumuz var. Çok küçük firmalar yok denecek sermaye ile kuruluyor. Sonra mevcut firmaların potansiyelini baltalıyor. Almanya’da bizden üç kat daha az üretici var ama bizden üç kat fazla ihracat yapıyorlar. Firma kurmak için kişi sayısı, dükkân metrekare sınırı, sermaye gibi ölçekler belirlenmeli. Evimizde, işyerimizde kullandığımız mobilyaları geri dönüştürerek sektörün hammadde ihtiyacını karşılayabiliriz.
    FUAR BÜYÜK KATKI SAĞLADI
    Murat Tunç-Mobilya Sanayicileri ve İhracatçıları Deneği Yönetim Kurulu Başkanı: Finansmana erişim, Ar-Ge desteklerinden faydalanamama, kapasite kullanamama gibi sorunlar var. KDV indirimi olumlu sonuç getirdi. Ancak hammadde ve üretim malzemelerimizi yüzde 18 ile alıp yüzde 8 ile satıyoruz. Bunun çözülmesini istiyoruz. Birlik ve beraberlik ruhumuz 2000’li yıllarda başladı. Bu ruhla geçtiğimiz yıl Cumhuriyet tarihinin en büyük fuarını yaptık. Sadece fuar haftasında 3 milyar dolarlık bağlantı kurduk.
    YETİŞMİŞ ELEMAN SORUNU
    Hakan Pakoy-Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı: Pandemi sektörümüz için pek çok fırsatı da beraberinde getirdi. Ucuz diyebileceğimiz işgücümüz ve coğrafi konumumuz bize avantaj sağladı. Türkiye, Çin’in karşısında Polonya ile birlikte önemli bir üretim üssü. Türkiye’yi lojistik bir üs haline getirmemiz lazım. Mobilya aksesuarlarındaki yüzde 18 KDV bizi zorluyor. KDV’nin yüksek tutulması mobilyacılar için dezavantaj. Meslek liselerinin artırılması yetişmiş eleman sorunumuzu çözecek.


    Kaynak: İTO Haber
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikFatura/sevk irsaliyesi vb. belgelerin düzenlenme tarihi ile GIDA ürünlerinin teslim tarihinin farklı olması durumunda, hangi tarih itibarıyla 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı hüküm ifade edecektir?
    Sonraki İçerikGıda ürünlerinde %1 yerine %8 KDV hesaplanırsa aradaki fark iade alınabilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz