Ana Sayfa Vergi Mali müşavirler bir şirkete denetçilik ve mali müşavirlik hizmeti verebilir mi?

    Mali müşavirler bir şirkete denetçilik ve mali müşavirlik hizmeti verebilir mi?

    Muhasebe

    961
    0

    Yeni kurulacak bir anonim şirkette hem şirketin mali müşaviri hem de denetçisi olmamda bir sakınca var mıdır?

    A.Ş denetçilik yeni TTK ile 2011’den itibaren kaldırılmıştır. 

    Belirli şartları taşıyan şirketler Bağımsız denetime tabidir. 

    Bağımsız denetim yapan kişi aynı zamanda denetlediği Şirkete mali müşavirlik hizmeti veremez.

    T.C.
    HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı : 62030549-120[68-2021/65]-341666 14.04.2021
    Konu : Mesleki faaliyetin yürütülebilmesi için zorunlu olan eğitimlere ve organizasyonlara katılım için ödenen ücretlerin gider kaydı

     İlgide kayıtlı özelge talep formunda; mesleki faaliyetin yürütebilmesi için zorunlu olan eğitimlere ve organizasyonlara (TÜRMOB Eğitimleri, KGK Eğitimleri, bilirkişilik eğitimleri, konkordato eğitimleri v.b.) katılım için ödenen ücretlerin, serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilip indirilmeyeceği ile bu harcamalara yönelik yüklenilen katma değer vergisi indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

    GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

    Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır…” hükmü yer almıştır.

    Aynı Kanunun 68 inci maddesinde, serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin hasılattan indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

    3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun “Mesleki geliştirme eğitimi” başlıklı 44 üncü maddesinde, “Meslek mensuplarının, mesleki faaliyetlerini fiilen devam ettirmeleri için Birlik ve odalar tarafından düzenlenecek mesleki geliştirme ve eğitim seminerlerine katılmaları zorunludur. Meslek içi eğitimle ilgili konular, eğitim programları ve süreleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

    Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliğinin; 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, mesleki geliştirme eğitimi, meslek mensuplarının yeteneklerini geliştiren, koruyan ve yetkin bir şekilde görev yapmalarına olanak sağlayan; planlı, programlı, doğrulanabilir ve ölçülebilir öğrenme faaliyetleri olarak tanımlanmış, 5 inci maddesinde, sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarının amaçlarına, 8 inci maddesinde de sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarının neler olduğuna yönelik açıklamalara yer verilmiştir.

    Aynı Yönetmeliğin, “Sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılım” başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, tüm meslek mensuplarının, meslek ruhsatlarını edindikleri yılı takip eden yılın ilk gününden başlayarak, meslekle ilişiklerinin kesildiği güne kadar sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına düzenli olarak katılımının zorunlu olduğu, “Yaptırım” başlıklı 10 uncu maddesinde, sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılmayan meslek mensupları hakkında 31/10/2000 tarihli ve 24216 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağı, katılım zorunluluğu yerine getirilinceye kadar çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensuplarının büro tescil belgeleri vize edilmeyeceği, çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma taleplerinin yerine getirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

    Diğer taraftan, Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin “Sürekli eğitim” başlıklı 25 inci maddesinde, denetçilerin, etik kurallara uygun ve yüksek kalitede hizmet sunabilmeleri amacıyla, sahip oldukları mesleki bilgi ve becerilerinin yeterli bir seviyede tutulmasını ve geliştirilmesini hedefleyen sürekli eğitime tabi tutulacakları, sürekli eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyen denetçilerin, bu yükümlülüklerini yerine getirene kadar denetim yapamayacakları ve denetim ekiplerinde görevlendirilemeyecekleri hükme bağlanmıştır.

    Bağımsız Denetçiler İçin Sürekli Eğitim Tebliğinin; Eğitim yükümlülüğünün başlangıcı” başlıklı 6 ncı maddesinde, eğitim yükümlülüğünün denetçinin sicile tescil edildiği tarihi izleyen ikinci takvim yılının başından itibaren başlayacağı, “Eğitim konuları” başlıklı 7 nci maddesinde, eğitim konularının, temel mesleki konular ve destekleyici konulardan teşekkül edeceği, temel mesleki konuların; muhasebe, denetim, etik kurallar, finans ve kurumsal yönetim konularını kapsadığını, destekleyici konuların; mesleki gelişime katkı sağlayacak diğer konular ile kişisel gelişime katkı sağlayacak konuları kapsadığı belirtilmiştir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği ile Bağımsız Denetim Yönetmeliği uyarınca, meslek mensuplarının alanlarında faaliyetlerini yürütebilmeleri için almaları gereken zorunlu eğitimler ve mesleki alanlardaki katılmaları gereken zorunlu sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlar bulunmaktadır.

    Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesine göre giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir.

    Buna göre, anılan Yönetmelikler uyarınca mesleki faaliyetinizin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler ve mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yaptığınız ödemelerin, Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

    Diğer taraftan, bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için yapılan ödemelerin ise söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi nedeniyle, mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

    KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

    – 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

    – 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri,

    – 30/d maddesinde Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği

    hüküm altına alınmıştır.

    Buna göre, Gelir Vergisi Kanununa göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilen ve ilgili mevzuatı uyarınca mesleki faaliyetin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler, mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelere ilişkin KDV tutarlarını genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

    Diğer taraftan, bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için yapılan ödemelerin, serbest meslek kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununa göre indirimi kabul edilmeyen gider olarak kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu giderleriniz dolayısıyla yüklenilen KDV’yi Kanunun 30/d maddesi uyarınca indirim konusu yapamayacağınız tabiidir.


    Kaynak: ismmmo,GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikSite yönetimlerinin tahakkuk ettiği ısınma ve su giderleri B formunda beyan edilir mi?
    Sonraki İçerikÜcretsiz izinde olan personeller yıllık izin hakkı kazanır mı?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz