Ana Sayfa Vergi Mahkeme Kararına Göre Ödenmesi Gereken Tazminat, Devralan Şirketin Hangi Yıl Geliri Olarak...

    Mahkeme Kararına Göre Ödenmesi Gereken Tazminat, Devralan Şirketin Hangi Yıl Geliri Olarak Kaydedilir?

    1706
    0

    (GİB- ÖZELGE)

    Konu: Mahkeme kararına göre hükmolunan tazminatın temellük eden(devralan) şirket açısından hangi yılın geliri sayılacağı.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin bir başka şirketten alacağı bulunduğu; alacaklı olduğunuz şirketin ASKİ’ye karşı açmış olduğu tazminat davası sonucunda ortaya çıkacak tutarın, alacağınıza karşılık şirketinize temlik edildiği; Ankara 4. Asliye Mahkemesince de alacaklı olduğunuz şirket lehine tazminat ödenmesine karar verildiği ve söz konusu tazminat tutarının temlik nedeniyle şirketinize devredildiği; alacaklı olduğunuz şirketin kazandığı tazminat tutarının şirketinize olan borçtan fazla olduğundan bahisle söz konusu farkın temlik tarihinde mi, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde mi yoksa söz konusu kararın üst derece mahkemesinde kesinleşmesi sonucunda mı gelir yazılacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde,  Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın konusunu teşkil eden 37’nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.

    Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu hükmü yer almıştır.

    Aynı Kanunun 39’uncu maddesinde ise, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hâsılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu; elde edilen hâsılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği hükmüne yer verilmiştir.

    Ticari kazancın tespitinde geçerli olan iki temel ilke “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi, tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan; bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

    Şirketiniz ile …….. arasında düzenlenen ….. tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” nde; temlik alanın dilediği tarihte gerekli görürse bu temlik sözleşmesini mahkeme dosyasına, Yargıtay dosyasına, icra dosyasına ibraz ederek söz konusu dosyaları bizzat takip etmek, dosyalara yatan paraları tahsil etmek konusunda tek başına yetkili kılındığı belirtilmektedir.

    Alacağın temliki alacağın devredilmesi anlamına gelmekte olup, temlik işlemi ile alacak başkasına geçmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 367’nci maddesinde, temyizin kararın icrasını durdurmayacağı ifade edilmiştir.

    Buna göre; söz konusu karar, kesinleşmeden icra edilebilecek yani kararın verilmesiyle tahsil edilebilecek bir karar olduğundan, kararın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle alacaklı alacağın tahsili için harekete geçebilecek, dolayısıyla ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle alacak tahakkuk edecek ve tahsil edilebilir aşamaya gelecektir. Dolayısıyla, doğmuş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş alacak ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle tahakkuk edeceğinden bu tutarın şirketinize olan borçtan fazla olan kısmının söz konusu tarihin içinde bulunduğu yılın kazancı olarak dikkate alınması gerekmektedir.

    Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    30 Mayıs 2014 Tarih ve 38418978-125[6-13 /30]-533 Sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikEğitime %100 Destek Kampanyasına Yapılacak Bağış ve Yardımlar Kurumlar Vergisinden İndirim Yapılabilir mi?
    Sonraki İçerikE – Defter Uygulamasına Kayıtlı Kullanıcının Unvan Değişikliği Yapması Durumunda Nasıl Bir Yol İzlenir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz