T.C.
|
||||
Sayı | : | 11395140-105[Mük257-2014/VUK1-18701]-69332 | 22.01.2019 | |
Konu | : | Kuyumculuk faaliyeti işi ile iştigal eden mükellefin ithalat-ihracat işlemlerinin form Ba-Bs ile bildirilmesi hk. | ||
İlgi : | … tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kuyumculuk faaliyeti işi ile iştigal eden kurumunuz tarafından, yurtdışından tedarik edilen altın ürünler için, altın bedeli dışında karşı firmaya işçilik ve işçilikten doğan katma değer vergisi (KDV) ödemesinin ilgili gümrük müdürlüğüne ithalat esnasında yapıldığı, ayrıca dahilde işleme izin belgesi kapsamında bedelsiz ithalat yapıldığı ve ilgili hammaddenin yurtiçinde işletilip gönderen firmaya tekrar ihraç edildiği belirtilerek,
-Kati şekilde yurtdışından yaptığınız ithalatın Ba bildirim formu ile bildirilmesinde, gümrük beyannamesi üzerinde yazılı mal bedeli, sigorta, navlun, kur farkı, damga vergisi, ardiye, ordino gibi giderlerin toplamının mı, gümrük beyannamesinde yazılı olan mal bedeli ve ithalat gerçekleştikten sonra kati hale gelen masrafların KDV hariç toplam bedelinin mi esas alınacağı,
-Bedelsiz olarak dahilde işleme izin belgesi kapsamında yapmış olduğunuz ithalatlarda ve buna ilişkin gümrük beyannamesinde, hesap detayları kısmında yazılı olan mal bedeli, sigorta, navlun, ardiye, ordino gibi giderlerin toplamının mı ba bildirim formuna dahil edileceği,
-Bedelsiz olarak yaptığınız ithalata ilişkin gerçekleşen ihracatta da, bedelsiz mal bedeli ve işçilik toplamının mı, başka bir tutarın mı bs bildirim formuna konu edileceği, hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği üzere, 3065 sayılı KDV Kanununun;
17/4-g maddesinde, külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesinin KDV den istisna olduğu,
20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
23/e maddesinde; altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrahın, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu,
23/f maddesinde ise Maliye Bakanlığının işin mahiyetini göz önünde tutarak özel matrah şekilleri tespit etmeye yetkili olduğu, hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 26/04/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01/05/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-4.2.) bölümünde; altından ve gümüşten mamul veya altın ve gümüş ihtiva eden ziynet eşyalarının teslim ve ithalinde matrahın, külçe (altın veya gümüş) bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu belirtilmiştir. Tebliğin (II/F-4.7.3.) bölümünde, kıymetli taşlardan [elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia (zirconia)] yapılmış eşyanın teslim ve ithalinin ise Kanunun (23/f) maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak özel matrah şekli uygulanmak suretiyle vergilendirileceği açıklanmıştır.
Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.
Anılan Tebliğin (1.2.2) bölümünde;
“Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, ‘Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)’ ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise ‘Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir.
Söz konusu hadlerin uygulanmasında, özel matrah şekline tabi mal ve/veya hizmet alış/satışlarında katma değer vergisi, özel tüketim vergisine tabi işlemlerde ise özel tüketim vergisi dâhil tutarlar dikkate alınacaktır.” açıklamaları yer almaktadır.
Ayrıca, 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5. maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmış ve anılan Tebliğin “(3.2.2)” numaralı maddesi
“3.2.2. İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır.
…
İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde tutar alanına; 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince gümrük vergisi tarhına esas olan kıymet, malın gümrük vergisinden muaf olması durumunda ise katma değer vergisi matrahını oluşturan katma değer vergisi hariç bedel yazılacaktır.
Ayrıca, malın gümrük sahasına getirildikten sonra kısım kısım ithalatın gerçekleşmesi durumunda, her bir işlemin gerçekleştiği tarih dikkate alınarak bu Tebliğde belirtilen haddi aşması halinde form Ba bildirimine dâhil edilecektir.
…” şeklinde değiştirilmiştir.
Yukarıda belirtilen hüküm ve açıklamalara göre;
-İthalatta verginin matrahını oluşturan tutar, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler olarak belirlendiğinden, kati ithalat ve dahilde işleme izin belgesi kapsamında yapmış olduğunuz ithalatın Ba formu ile bildirilmesinde gümrük beyannamesi üzerinde yazılı olan KDV matrahını oluşturan KDV hariç bedelin dikkate alınması gerekmektedir.
-Bedelsiz ithalat karşılığında yapılan ihracat işleminin Bs formu ile bildirilmesinde ise ihracat işlemi yapılacak olan mala ilişkin düzenlenen faturada yer alan, mal bedeli ve işçilik tutarı toplamının esas alınması gerekmektedir.
Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.