KURUM KAZANCININ TESPİTİ
Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı
üzerinden hesaplanır.
Safi Kurum Kazancının Tespiti
Tam Mükellef Kurumlar İçin
Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı
üzerinden hesaplanır. Safî kurum kazancı, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerine göre tespit edilir.
Kurumların elde ettikleri kazanç ve iratlar, Gelir Vergisi Kanununda sayılan gelir
unsurlarından hangisine girerse girsin ayrım yapılmaksızın, bir bütün halinde “kurum kazancı” sayılır.
Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesine göre; her türlü ticaret şirketleri ile kurumlar
vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler birinci sınıf tüccardır. Birinci sınıf tüccarlar ise Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesine göre bilanço esasında defter tutmak zorundadır.
Dolayısıyla kurum kazancı, bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre belirlenir.
Ancak, ticaret şirketleri dışındaki kurumlar vergisi mükelleflerinden işlerinin icabı bilanço
esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.
Kurumlar vergisi mükellefleri için bilanço esasına göre tespit edilecek olan kurum kazancı,
kurumun hesap dönemi sonundaki öz sermayesi ile hesap dönemi başındaki öz sermayesi arasındaki müspet farktır. Bu kıyaslama yapılırken, dönem içinde işletmeden çekilen değerler ilave edilir, dönem içinde işletmeye ilave edilen değerler ise indirilir.
Kurum kazancının bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye
ait hükümleri ile Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlere
ilişkin hükümlerine uyulması gerekir.
Safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci ve müteakip
maddelerinin yanı sıra Gelir Vergisi Kanununun indirilecek giderlere ilişkin 40 ıncı maddesi de dikkate alınacaktır.
Ziraî faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden doğan kazançlarının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.
Yurt Dışı Faaliyetlerde Kazanç Tespiti:
Yurt dışında elde edilen kazanç ve iratlar;
Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda,
Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri
geldiğinin ispat edilmesi halinde mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda,
elde edilmiş sayılır.
Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşlerinde Kazanç Tespiti:
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kazanç tespiti Gelir Vergisi Kanununun 42 ve 43 üncü maddelerinde düzenlenmiştir.
Buna göre; birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı:
Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az % 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Türkiye’de kurumlar vergisine tâbidir:
İştirakin toplam gayrisafî hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye,
organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek
faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif
nitelikli gelirlerden oluşması.
Yurt dışındaki iştirakin ticarî bilânço kârı üzerinden % 10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
Yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafî hasılatının 100.000 TL karşılığı
yabancı parayı geçmesi.
Dar Mükellef Kurumlar İçin
Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının
tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.
Dar mükellefiyete tâbi kurumun kazancı;
Ticari veya zirai kazanç ya da her ikisi birlikte ise ticari kazanç hükümlerine göre,
Serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer
kazanç ve iratlardan ibaret ise elde edilen iradın türüne göre,
Ticari kazanç ve zirai kazançla birlikte diğer gelir unsurlarını da içeriyorsa ticari kazanç
hükümlerine göre tespit edilir.
Yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancı, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır. Ortalama emsal oranları, Türkiye’de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;
Kara taşımacılığında % 12,
Deniz taşımacılığında % 15,
Hava taşımacılığında % 5,
olarak uygulanır.
Dar mükellefiyette kurum kazancının tespitinde, ayrıca aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:
Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki
şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri,
Türkiye’deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere
uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile
Türkiye’deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kişilerin seyahat
giderleri hariç olmak üzere, ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim
giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar.
Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.