- KURUMLAR VERGİSİNİN KONUSU VE MÜKELLEFLERİ
1.1. Kurumlar Vergisinin Konusu
Kurumlar vergisine konu olan kurum kazancı, Gelir Vergisi Kanununda yer alan gelir unsurlarından oluşur.
Bunlar:
- Ticari kazanç,
- Zirai kazanç,
- Ücret,
- Serbest meslek kazancı,
- Gayrimenkul sermaye iradı,
- Menkul sermaye iradı,
- Diğer kazanç ve iratlardır.
Kurumlar vergisi yönünden bu kazanç ve iratlar ayrı ayrı ele alınmayıp tamamı kurum kazancı olarak nitelendirilir
1.2. Kurumlar Vergisi Mükellefleri
Kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlar şunlardır:
- Sermaye şirketleri,
- Kooperatifler,
- İktisadi kamu kuruluşları,
- Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler,
- İş ortaklıkları.
1.2.1. Sermaye Şirketleri
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir.
Anonim ve limited şirketlerin kazancının tamamı kurumlar vergisine tabidir. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin kurumlar vergisi mükellefiyeti, komanditer ortağın hissesine yöneliktir. Vergiye tabi kurum kazancının komanditer ortakların hissesine isabet eden kısmı kurumlar vergisine, komandite ortaklara isabet eden kısmı bu ortaklarca beyan edilmek suretiyle gelir vergisine tabi tutulacaktır.
Türk Ticaret Kanununda ticaret şirketleri arasında sayılmakla birlikte sermaye şirketi mahiyetinde olmayan kollektif ve adi komandit şirketler, kurumlar vergisi mükellefi değildirler.
Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar da sermaye şirketi sayılır. Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi başlıca fonlar şunlardır:
Yatırım Fonları,
- Menkul Kıymet Yatırım Fonları
- Girişim Sermayesi Yatırım Fonları
- Gayrimenkul Yatırım Fonları
- Borsa Yatırım Fonları
- Yabancı Fonlar
Emeklilik Yatırım Fonları
Fonların tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Mal varlığı, kurucusunun mal varlığından ayrıdır. Yatırım ortaklıkları ise anonim şirket şeklinde kurulduklarından sermaye şirketi olarak kurumlar vergisi mükellefidirler.
1.2.2. Kooperatifler
1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatiflerdir.
Kooperatifler Kanununda kooperatif, “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Dernek veya adi şirket olmakla birlikte kooperatif olarak adlandırılan okul kooperatifleri, Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında kooperatif sayılmamaktadır. Ancak Kooperatifler Kanununa göre veya derneğe
bağlı iktisadi işletme şeklinde kurulmaları durumunda kurumlar vergisi mükellefi olacaklardır.
1.2.3. İktisadi Kamu Kuruluşları
Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan, sermaye şirketi ve kooperatif dışındaki ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.
Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler de iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir.
İktisadî kamu kuruluşlarının kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi de bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.
1.2.4. Dernek veya Vakıflara Ait İktisadi İşletmeler
Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketi ile kooperatifler dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleri olarak kurumlar vergisi mükellefidirler
Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek, cemaatler ise vakıf sayılır.
Dernek ve vakıfların kurumlar vergisi mükellefiyeti yoktur.
Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.
Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 nci maddesine göre, dernek ve vakıfların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş;
- Taşınmaz kira gelirlerinden,
- Menkul kıymet alım satım gelirlerinden,
- Menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen gelirlerden,
oluşması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla 7256 sayılı Kanununun 36 ncı maddesi ile yapılan değişiklikle, 1/1/2008-31/12/2025 tarihleri arasında dernek ve vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından, anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıfların iktisadi işletmeleri adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Dernek veya vakıfların söz konusu gelirleri üzerinden yapılan vergi kesintileri nihai vergi niteliğinde olacaktır.
1.2.5. İş Ortaklıkları
Sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kendi aralarında, şahıs ortaklıkları veya gerçek kişilerle belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.
Kurulacak olan iş ortaklığının kurumlar vergisi mükellefi sayılabilmesi için en az aşağıdaki şartları taşıması gerekir;
- Ortaklardan en az birisinin kurumlar vergisi mükellefi olması,
- Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşmeyle kurulması,
- İş ortaklığı konusunun belli bir iş olması,
- Birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleştirilmesinin öngörülmesi,
- İş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması,
- Tarafların, müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları,
- İşin bitiminde kazancın paylaşılması,
- Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi ve Vergi Usul Kanununda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi.
1.3. Mükellefiyet Türleri
1.3.1. Tam Mükellef
Kurumlar vergisine tabi kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, tam mükellef olarak değerlendirilir.
Kanuni merkezden maksat, vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. İş merkezi ise iş bakımından işlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği merkezdir.
Tam mükellefler, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler
1.3.2. Dar Mükellef
Kurumlar vergisine tabi kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, dar mükellef olarak değerlendirilir
Dar mükellefler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyette kurum kazancı aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşmaktadır;
- Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin
Türkiye’de yapılmasıdır.), - Türkiye’de bulunan zirai işletmeden elde edilen kazançlar,
- Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,
- Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,
- Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,
- Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.
Yabancı bir şirketin Türkiye’de bir şube açmış olması halinde; kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve geçici vergi yönünden mükellef olması gerekir. Ayrıca, bu mükellefin muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermesini gerektiren bir durum var ise gelir stopaj vergisi yönünden de mükellefiyet tesis edilir. Yabancı bir şirketin Türkiye’de sadece irtibat bürosuna bağlı faaliyetleri bulunması durumunda irtibat bürosuna yönelik gelir stopaj vergisi (muhtasar ve prim hizmet beyannamesi) yönünden mükellefiyet açılır.
Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Hakkında 20 Soru 20 Cevap
1. Kurumlar vergisinin konusu nedir?
Cevap:
Kurumlar vergisinin konusu, kurum kazancıdır. Bu kazanç, Gelir Vergisi Kanunu’ndaki gelir unsurlarının kurum tarafından elde edilen kısmıdır.
2. Kurum kazancı hangi gelir unsurlarından oluşur?
Cevap:
Ticari kazanç, zirai kazanç, ücret, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlardan oluşur.
3. Kurumlar vergisi mükellefi kimlerdir?
Cevap:
Sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıklarıdır.
4. Sermaye şirketi nedir?
Cevap:
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer yabancı şirketler sermaye şirketidir.
5. Sermaye şirketleri kurumlar vergisine nasıl tabidir?
Cevap:
Bu şirketlerin elde ettikleri tüm kazançlar kurumlar vergisine tabidir.
6. Kooperatifler kurumlar vergisine tabi midir?
Cevap:
Evet. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na göre kurulan kooperatifler kurumlar vergisi mükellefidir.
7. Okul kooperatifleri kurumlar vergisi mükellefi midir?
Cevap:
Hayır. Ancak derneğe bağlı iktisadi işletme şeklinde faaliyet gösteriyorlarsa mükellef olurlar.
8. İktisadi kamu kuruluşları kimlerdir?
Cevap:
Devlet ve kamu kurumlarına ait, ticari faaliyet gösteren ve sürekli çalışan işletmelerdir.
9. Kamu kuruluşlarının kâr etmeme amacı mükellefiyeti etkiler mi?
Cevap:
Hayır. Kâr etmese bile ticari faaliyet varsa kurumlar vergisi mükellefiyeti doğar.
10. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergiye tabi midir?
Cevap:
Evet. Ticari, sınai veya zirai faaliyette bulunan dernek ve vakıf işletmeleri kurumlar vergisi mükellefidir.
11. Derneklerin kendisi vergiye tabi midir?
Cevap:
Hayır. Sadece iktisadi işletmeleri vergiye tabidir.
12. Gelir kesintisi yapılan bazı durumlarda derneklerin iktisadi işletmesi oluşur mu?
Cevap:
Hayır. Örneğin, taşınmaz kira gelirleri ve menkul kıymet gelirlerinde kesinti yapılmışsa işletme oluşmuş sayılmaz.
13. İş ortaklığı nedir?
Cevap:
Belli bir işin ortaklaşa yapılması ve kazancın paylaşılması için kurulan, en az bir kurumlar vergisi mükellefi ortağı olan ortaklıktır.
14. İş ortaklıklarının tüzel kişiliği var mıdır?
Cevap:
Hayır. Ancak bu durum vergi mükellefiyetini etkilemez.
15. İş ortaklığı kurumlar vergisine nasıl tabi olur?
Cevap:
Yazılı sözleşmeyle kurulan, belirli süreli iş yapan ve ortaklarca tüm iş üstlenilen yapılar mükellef olur.
16. Tam mükellef kurum ne demektir?
Cevap:
Kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan ve Türkiye içi-dışı tüm kazançları üzerinden vergilendirilen kurumdur.
17. Dar mükellef kurum ne demektir?
Cevap:
Kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye dışında olan, sadece Türkiye’deki kazançları üzerinden vergilendirilen kurumdur.
18. Türkiye’de şubesi bulunan yabancı şirketin vergi yükümlülüğü nedir?
Cevap:
Kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyeti vardır. Gerekirse muhtasar beyannamede de yükümlüdür.
19. Türkiye’de sadece irtibat bürosu bulunan yabancı kurum ne yapar?
Cevap:
Gelir stopaj vergisi açısından muhtasar beyanname verme yükümlülüğü olabilir. Ancak ticari faaliyeti yoksa kurumlar vergisi mükellefi sayılmaz.
20. Kurumlar vergisinin temel dayanağı hangi kanundur?
Cevap:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’dur.
ÖNERİLEN VİDEO İÇERİK
Kaynak: GİB 2024 Kurumlar Vergisi Düzenleme Rehberi Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.