Ana Sayfa Duyurular Hasılat Esaslı KDV uygulamasına ilişkin Tebliğ TASLAĞI – Katma Değer Vergisi Genel...

Hasılat Esaslı KDV uygulamasına ilişkin Tebliğ TASLAĞI – Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 25 Seri No.lu Tebliğ TASLAĞI hazırlanmıştır.

1124
0

Bu taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için Başkanlığımızca çalışmalar devam etmekte olup, mevcut taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi 22/2/2018 tarihine kadar mayaz@gelirler.gov.tr  e-posta adresine iletebilirsiniz.

Söz konusu Tebliğ Taslağı için tıklayınız…


TASLAK TEBLİĞ (15.2.2019)


Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TASLAK)
(SERİ NO:25 )

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma
Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-11.2.) bölümünün birinci paragrafında yer
alan “fiyat farkı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kur farkı,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin (II/A.8.9) bölümünün üçüncü paragrafının sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan
kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmaz.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (II/B-13.) ve (II/B-13.1.2.) bölümleri ile Tebliğ eki
(Ek:26)’da yer alan “haberleşme” ibarelerinden sonra gelmek üzere “, yenilenebilir ve diğer
enerji” ibareleri, Tebliğ eki (Ek:26)’da yer alan “Haberleşme” ibarelerinden sonra gelmek
üzere “, Yenilenebilir ve Diğer Enerji” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (II/E-7.) bölümünde yer alan “2017 ve 2018” ibareleri
“2017, 2018 ve 2019” şeklinde değiştirilmiş; birinci paragrafından sonra gelmek üzere
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan süreleri, bitiminden itibaren, sürelerin
bitimini takip eden her bir takvim yılı itibarıyla ayrı ayrı ya da birlikte, beş yıla kadar
uzatmaya yetkilidir.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin (II/E-7.1.) bölümünün birinci paragrafının altıncı alt çizgili
satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
“- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin
inşaat işleri nedeniyle 2019 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2019-30/6/2019) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/7/2019-30/6/2020),
– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin
inşaat işleri nedeniyle 2019 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2019-31/12/2019) söz
konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/1/2020-
31/12/2020),
– 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat
işleri nedeniyle 2019 yılında söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve 2019 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen yıl içinde (1/1/2020-31/12/2020)”

MADDE 6- Aynı Tebliğin (II/E-7.3.) bölümünün birinci paragrafının altıncı alt çizgili
satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
“- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin
inşaat işlerinde 2019 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2019-30/6/2019) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Temmuz/2019, en geç
Mayıs/2020 dönemine ait KDV beyannamesine,
– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin
inşaat işlerinde 2019 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2019-31/12/2019) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2020, en geç
Kasım/2020 dönemine ait KDV beyannamesine,
– 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat
işlerinde 2019 yılında yüklenilen ve 2019 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2020, en geç Kasım/2020 dönemine ait KDV beyannamesine”

MADDE 7- Aynı Tebliğin (II/E-9.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla
birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“10. 2019 UEFA Süper Kupa ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna 7162 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile 3065 sayılı Kanuna eklenen geçici 40 ıncı maddede;
– 2019 Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Süper Kupa Finali ve 2020
UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere UEFA, katılımcı futbol
kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifalarının KDV’den istisna olduğu,
– Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergilerin,
vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirileceği, indirim yoluyla telafi
edilemeyen vergilerin 3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna
kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edileceği,
– Hazine ve Maliye Bakanlığının istisna ve iadenin uygulamasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

10.1. İstisnanın Uygulanması
Söz konusu düzenleme tam istisna mahiyetindedir. Türkiye Futbol Federasyonu
tarafından, istisna kapsamında mal ve hizmet almak isteyen UEFA, katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara 3065 sayılı Kanunun geçici 40 ıncı maddesi kapsamında olduklarına yönelik

bir yazı verilir. Bu yazı satıcılara ibraz edilerek istisna uygulanması sağlanır. Satıcı firma bu
yazıyı 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine göre saklar.
İstisna kapsamındaki malların ithalat yoluyla temin edilmesi halinde, yazı ilgili
gümrük idaresine ibraz edilmek suretiyle istisnanın uygulanması sağlanır.
UEFA, katılımcı futbol kulüpleri, organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri,
kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların istisna kapsamındaki teslim ve
hizmetlerinde ise KDV hesaplanmaz.
İstisna uygulanan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen KDV, satıcılar tarafından
indirim konusu yapılabilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen KDV iade edilir.

10.2. Müteselsil Sorumluluk
UEFA, katılımcı futbol kulüpleri, organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri,
kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların mal ve hizmet alımlarında istisna
kapsamında işlem yapılabilmesi için Türkiye Futbol Federasyonundan alınan yazının satıcıya ibraz edilmesi şarttır.

Satıcıların bu yazı olmadan istisna uygulamaları halinde, istisna uygulaması nedeniyle
ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden alıcılar ile birlikte satıcılar da müteselsilen
sorumludur.

İşlemin istisna için belirlenen şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal
edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim veya hizmet yapılan alıcıdan aranır. İstisna belgesinin istisna kapsamında olmayanlara verilmesi halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlardan alıcı ile birlikte Türkiye Futbol Federasyonu da sorumludur.

10.3. İstisnanın Beyanı
İstisna kapsamında yapılan teslim ve hizmetler KDV beyannamesinde yer alan
“İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren
İşlemler” tablosunda, 336 kod numaralı “UEFA Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim
ve Hizmetler” satırı aracılığıyla beyan edilir.

Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu işlem bedeli,
“Yüklenilen KDV” sütununa bu işlemle ilgili alım ve giderlere ait belgelerde gösterilen
toplam KDV tutarı yazılır.

İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa ilişkin alana “0”
yazar.

10.4. İade
Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
– Standart iade talep dilekçesi
– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
– Satış faturaları listesi
– Türkiye Futbol Federasyonundan alınan yazı örneği.

10.4.1. Mahsuben İade
Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin
ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve
teminat aranmadan yerine getirilir.

10.4.2. Nakden İade
Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin
5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna
göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve
teminat vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 8- Aynı Tebliğin (III/A-5.) bölümünün birinci paragrafının (c) bendinde yer
alan, “fiyat farkı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kur farkı,” ibaresi eklenmiş, (III/A-5.3.) bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin
kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde,
satıcı lehine ortaya çıkan kur farkları KDV matrahına dahildir.”

MADDE 9- Aynı Tebliğin (V) bölümündeki “A.VERGİLENDİRME USULLERİ”
başlığından sonra gelmek üzere “1. Gerçek Usulde Vergilendirme” bölüm başlığı eklenmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“2. Hasılat Esaslı Vergilendirme
2.1. Kapsam
7104 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle 3065 sayılı Kanuna eklenen 38 inci maddede;
“Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest
meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.

Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen
mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış
vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre
beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden
çıkamazlar. Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre
defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla
belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
hükmüne yer verilmiştir.

2.2. Uygulamadan Yararlanacak Mükellefler
Hasılat esaslı vergilendirme usulünden yalnızca Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında
hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına alınan sektör ve meslek gruplarında yer alan
mükellefler yararlanır. Bu kapsamda vergilendirilmek isteyenler, bağlı oldukları vergi
dairesine başvurarak bu usule geçmeyi talep ederler. Vergi dairesi başvuruları inceleyerek
mükellefin bilgilerini kontrol eder ve şartları sağlayan mükelleflere, bu kapsamda
vergilendirilmelerinin uygun görüldüğü yazı ile bildirilir. Bu kapsamdaki mükellefler, söz
konusu bildirimin tebliğ edildiği tarihi içine alan vergilendirme dönemini takip eden
dönemden itibaren hesaplayacakları KDV’yi hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre aylık
vergilendirme dönemleri itibariyle beyan ederler. Bu usule geçen mükellefler hasılat esasına geçtikleri dönemden itibaren iki yıl boyunca bu usulden çıkamazlar.

Örnek: Özel halk otobüsü işleticisi (C), 15/3/2019 tarihinde hasılat esaslı
vergilendirme usulüne göre vergilendirilmek üzere vergi dairesine başvurmuştur. Vergi
dairesi, mükellefin şartları sağladığını tespit etmiş ve hasılat esaslı vergilendirme usulüne
göre vergilendirilmesinin uygun bulunduğuna dair yazıyı mükellefe 28/3/2019 tarihinde tebliğ etmiştir. Buna göre, (C)’nin Nisan/2019 dönemi itibariyle hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmesi gerekmekte olup, Nisan/2021 dönemine kadar bu usulden vazgeçmesi mümkün değildir.

Yeni işe başlayanlardan bu usulde vergilendirmeyi talep edenlerin, işe başlama
bildirimiyle birlikte başvuru yapmaları mümkündür.

Şartları sağlamadığı halde KDV beyannamesini bu usule göre veren mükelleflerden,
gerçek usulde vergilendirme kapsamında beyan edilmesi gereken vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faiziyle birlikte aranır. Bu durumda hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre ödenen vergi, gerçek usulde vergilendirme kapsamında aranacak vergiden mahsup edilir.

2.3. Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulünün Uygulanması
Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, vergiye tabi işlemlerin
karşılığını teşkil eden bedeller üzerinden mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranlarını
belirleyen 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki listelerde belirlenen oranlara göre
KDV hesaplar, fatura ve benzeri belgeler üzerinde bu KDV’yi gösterirler.

Bu usule tabi mükelleflerin ödeyecekleri vergi, vergiye tabi işlemlerin bedeli ve buna
ilişkin hesaplanan KDV tutarlarının toplamına ilgili Cumhurbaşkanı Kararında belirlenen
oran uygulanmak suretiyle hesaplanır.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler, bu usule göre hesapladıkları
vergiyi 4 No.lu KDV Beyannamesi ile vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar beyan eder ve aynı ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar öderler.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler kendilerine yapılan teslim ve
hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV, 2 No.lu KDV beyannamesiyle tevkif suretiyle ödedikleri KDV ile ithal ettikleri mal ve
hizmetler dolayısıyla ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamazlar. Bu kapsamdaki
mükellefler, indirilecek KDV tutarları ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan
ederek ödedikleri KDV tutarlarını, işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet olarak,
yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla alıcılar için hesapladıkları ve düzenledikleri
belgelerde gösterdikleri KDV’yi ise gelir olarak dikkate alırlar.

Örnek: (A) Özel Halk Otobüsü İşletmesi Nisan/2019 döneminde yapmış olduğu toplam
50.000 TL tutarındaki toplu taşıma hizmeti için 9.000 TL KDV hesaplamıştır. Mükellef bu
dönemde akaryakıt, tamir bakım, personel vb. için 40.000 TL harcama yapmış ve 6.000 TL KDV ödemiştir. Bu durumda, mükellefin gerçek usulde vergilendirilmesi halinde ödemesi gereken KDV tutarı 3.000 TL (9.000-6.000) olarak hesaplanacaktır.

Bu mükellefin hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçmesi halinde ödemesi gereken
KDV tutarı 6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre hasılat tutarına
%1,5 oran uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Buna göre mükellefin ödemesi gereken
KDV tutarı 885 TL [(50.000+9.000)x%1,5] olacaktır.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçmesi nedeniyle mükellefin bu dönem için
kazancının tespitinde 10.000 TL (50.000-40.000) yerine, 12.115 TL [(50.000+9.000)–
(40.000+6.000+885)] dikkate alınacaktır.

Gerçek usulden hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, hasılat esasına
geçtikleri vergilendirme dönemi beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarını indirim
konusu yapma imkânını kaybedeceklerinden, bu tutarları gelir/kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alabilirler.

Bu kapsamda vergilendirilen mükellefler yapmış oldukları indirimli orana tabi
işlemler ile istisnaya tabi işlemlerini hasılatlarına dahil ederler. Ayrıca bu mükelleflerin
indirim hakkı bulunmadığından iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin iade talebinde
bulunulması da söz konusu değildir.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi olan mükelleflerin mal teslimi ve hizmet
ifalarında alıcılar tarafından KDV tevkifatı yapılmayacaktır. Ancak bu mükelleflerin tam ve
kısmi tevkifata tabi mal ve hizmet alımlarında KDV tevkifatı uygulayacakları tabiidir.

Bu mükellefler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutmak ve
belge düzenlemek, bu defter ve belgeleri muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklamak ve gerektiğinde yetkililere ibraz etmek zorundadırlar.

Öte yandan, hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi olan mükelleflerin
düzenleyecekleri belgelerde hesaplanan KDV tutarları, alıcı KDV mükellefleri tarafından
genel esaslara göre indirim konusu yapılabilir

2.4. Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulünden Vazgeçilmesi

3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, hasılat esaslı
vergilendirme usulüne geçen mükelleflerin, bu usule geçtikleri dönemden itibaren iki yıl
boyunca bu usulden çıkamayacakları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, bu usule geçtikten
sonra en az 24 ay süreyle bu usulü uygulamak zorundadırlar. Bu süre geçtikten sonra gerçek usulde vergilendirmeyi isteyen mükellefler bağlı oldukları vergi dairesine başvurur ve başvuru üzerine vergi dairesi tarafından başvuru tarihini içine alan vergilendirme dönemini takip eden dönemden itibaren gerçek usulde KDV mükellefiyeti tesis edilir.

Bu mükelleflerin hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçtikleri tarihte KDV
beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarları ile hasılat esasına göre vergilendirildikleri dönemlere ilişkin yüklenilen KDV tutarlarının gelir/kurumlar vergisi uygulamasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden bu tutarların gerçek usule geçişte indirilecek KDV olarak dikkate alınması mümkün değildir

2.5. Uygulama Kapsamına Alınanlar
6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında, 10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu
kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu
taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs
işletmelerinin (belediyelerin otobüs işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan) yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir.

Hasılat esaslı vergilendirme usulünden sadece 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu
kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu
taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs
işletmeleri yararlanabilir. Ancak, belediyeler bünyesinde kurulmuş ve otobüsle toplu taşıma faaliyeti ile iştigal eden iktisadi işletmeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanamazlar.

Bu uygulamadan yararlanılabilmesi için toplu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin
tamamının elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla tahsil edilmesi gerekmektedir. Hizmet bedelinin (ücretinin) bir kısmının elektronik ücret toplama sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün değildir.

Ayrıca bu uygulamadan, yalnızca il sınırları içinde otobüs ile yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan mükellefler yararlanabilir. Dolayısıyla bir il sınırları içinde başlayıp,
başka bir il sınırları içinde sona eren güzergâhlarda yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan
mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir.

Hasılat esaslı vergilendirme usulünü tercih edecek mükelleflerin toplu taşımacılık
faaliyetini sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan otobüslerle yapmaları
gerekmektedir. Halk otobüsü adı altında bu özellikleri taşımayan taşıtlarla (minibüs, dolmuş, taksi dolmuş vb) toplu taşımacılık hizmetlerini sunan mükelleflerin bu usulden yararlanmaları mümkün değildir.

Diğer taraftan, mükelleflerin bu kapsamda vergilendirilebilmeleri için münhasıran
otobüsle toplu taşıma faaliyetinde bulunulması gerekmektedir. Bu faaliyetin yanında başka
faaliyetleri de bulunan mükellefler bu uygulamadan faydalanamazlar.

Örnek: (Z) Şehiriçi Servis ve Taşımacılık Ltd. Şti. belediyeden aldığı ruhsat
kapsamında 5 otobüsle özel halk otobüsü ile yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmaktadır.
Bunun yanında 20 adet minibüsle de (Y) Kolejine öğrenci taşıma servis hizmeti sunmaktadır. Buna göre, (Z) firması münhasıran özel halk otobüsü işletmeciliği faaliyetinde bulunmadığından hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanması mümkün değildir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin (V/B-4.) bölümünde yer alan “-Elektronik Hizmet
Sunucularına Özel KDV Mükelleflerince verilmek üzere 3 no.lu,” satırından sonra gelmek
üzere “-Hasılat Esaslı Vergilendirme Usulüne Tabi Mükelleflerce verilmek üzere 4 no.lu,”
ibaresi eklenmiştir.

MADDE 11- Bu Tebliğin;
a) 2 nci maddesi, bu Tebliğin yayım tarihini izleyen vergilendirme dönemlerine ilişkin
iade taleplerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
b) 3 üncü maddesi 18/1/2019 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
c) 7 nci maddesi 30/1/2019 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ç) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.

MADDE 12- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


(ÖNELİ NOT : Bu içeriğin başında belirtildiği üzere TEBLİĞ BU SİTEDE YAYINLANDIĞI 15.2.2019 Tarihi itibariyle henüz TASLAK aşamasında olup, henüz yayınlanmamıştır.)

 


Kaynak: gib.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/duyuru/11022019_hasilat_esasli_vergilendirme_utulunu_secen_toplu_tasima_otobus_isletmeleri_icin_kdv_orani.pdf

 

Önceki İçerikE-serbest meslek makbuzuna geçmek zorunlu mudur?
Sonraki İçerikCiro endeksi, 2018 yılı Aralık ayında bir önceki yıla oranla %10,8 arttı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz