İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, “Yatırım malı ithalatındaki artış, imalatta kapasite ve üretim artışı, bir başka ifadeyle Türkiye’nin üretim imkanlarında genişleme demektir. Bu da ekonomik büyüme anlamına gelmektedir. İş dünyası olarak biz bunu önemli buluyoruz” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, son aylarda yatırım malı ithalatındaki artışın, Türk iş dünyasının Kovid-19 salgını sonrası için bugünden yatırım yaptığının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Türk iş dünyasının, pandemi şartlarına rağmen sadece tüketim mallarına ağırlık vermediğini, ekonomik büyümeyi sağlayacak yatırım mallarına da yöneldiğini vurgulayan Avdagiç, “Bu ise Türk girişimcisinin ve yatırımcısının, pandemi korkusuna teslim olmadan ekonomik geleceğimiz için var gücüyle çalıştığını ortaya koymaktadır” dedi.
Avdagiç, iş dünyasının yatırım malını başka bir mal veya hizmet üretmek için kullandığına işaret ederek, şunları söyledi: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin ortaya koyduğu gibi Türkiye’nin ithalatı, yılın 10 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 artarak neredeyse benzer bir düzeyde gerçekleşti. Ne var ki alt dağılıma baktığımızda, bu dönemde yatırım malı, yani sermaye malı ithalatının tutarının yüzde 20,4 artış kaydettiğini gördük. Dolayısıyla yatırım malı ithalatında, yılın 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20’yi aşan bir artış oldu. Normalleşme döneminde ise zaten çok bariz, yüzde 32’lik bir artış var. Bu, Türk iş dünyasının Kovid-19 salgını sonrası potansiyeli görerek yatırıma hazırlandığının işaretidir. Biliyoruz ki yatırım malı ithalatındaki artış, imalatta kapasite ve üretim artışı, bir başka ifadeyle Türkiye’nin üretim imkanlarında genişleme demektir. Bu da ekonomik büyüme anlamına gelmektedir. İş dünyası olarak biz bunu önemli buluyoruz.”
Özellikle normalleşme sürecinin başlamasıyla yatırım malı ithalatının belirgin bir artış trendine girdiğini ifade eden Avdagiç, “Yatırım malı ithalatında bu yılın sıkı karantina altında geçen ikinci çeyreğini 2019’un ikinci çeyreğiyle kıyasladığımızda yüzde 6,6, üçüncü çeyreğini 2019’un aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda yüzde 23,2 artış var. Sadece ekim aylarını kıyasladığımızda ise yüzde 57,6 artış görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE, YERLİ YATIRIMCIYLA YÜKSELİŞE GEÇİYOR
Şekib Avdagiç, iş dünyasının pandemi sonrası yatırıma hazırlanmasının bir diğer göstergesinin de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen yatırım teşvik belgesi sayıları olduğunu söyledi.
Hükumetin, yatırım malları teşvikine hız kesmeden devam etmesini, yerli ve milli üretim için çok anlamlı bulduklarını ifade eden Avdagiç, şöyle devam etti: “Yatırım teşvik belgesi sayı ve tutarına baktığımızda da yılın 10 aylık döneminde geçen yıla göre adet bazında yüzde 95,3, tutar bazında ise yüzde 21,2 artış var. Bu artışın kaynağının da yerli yatırımcı olduğunu vurgulamak gerekir. Kurda ciddi dalgalanmaların yaşandığı böyle bir yılda iş dünyamızın yatırım şevkinin korunması, salgın belirsizliğinden en az şekilde etkilenmesi Türk yatırımcısının özgüvenini ve salgın sonrası dönem için umutlu olduğunu, buradaki potansiyeli net şekilde gördüğünü ortaya koyuyor.”
Avdagiç, yerli yatırımcıya verilen teşviklerin yüzde 100 arttığına dikkati çekerek, geçen yılın 10 ayında yerli yatırımcılara verilen 4 bin 2 teşvik belgesi sayısının, bu yılın aynı döneminde 8 bin 53’e yükseldiğini bildirdi.
Yabancı yatırımcı için verilen teşvikin aynı kalıp yerli teşvikin yükselmesinin, yerli ve milli yatırımın hızlandığının önemli bir göstergesi olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Türkiye, yerli yatırımcıyla yükselişe geçiyor” dedi.
Avdagiç, ara malı, yani ham madde ithalatının ise yılın 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 düştüğünü aktararak, “Dünya, 2020’nin bu 10 aylık döneminde, özelikle mart, nisan ve mayıs aylarını ağır karantina tedbirleriyle belirsizlik ortamında geçirdi ve bu süreçte hem üretimde hem de talepte ciddi dalgalanmalar, geri çekilmeler yaşandı. Türkiye buna rağmen üretim kapasitesini korudu ve hiçbir üretim kaybı olmayan 2019’la neredeyse aynı miktarda ham madde siparişi verdi. Bu da üretimin korunduğunun net bir ispatıdır” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN YÜKSELEN BİR TEDARİK MERKEZİ OLMA ŞANSI ARTTI
İTO Başkanı Avdagiç, salgının en iyi ihtimalle 2021’in ikinci çeyreğine kadar devam edeceği şeklinde beklentiler olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: “Dünyada birikmiş bir talep var. Türk üreticisinin, salgının yıkıcı etkisinin muhtemelen 2021’in ikinci çeyreğinden itibaren azalmasıyla, devreden çekilmesiyle gelecek talebe şimdiden hazırlandığını söyleyebiliriz. Bize göre bu, sadece gelecekteki yerli talebi karşılamak için değil, aynı zamanda yeni tedarik üssü olarak öne çıkan ülkemizin dış talepteki artışlara karşı da hazırlığıdır. Aynı zamanda yabancı sermayenin pandemiye rağmen ülkemizdeki yatırımlarını muhafaza etmesi, bu algının yabancı yatırımcılarda da olduğunun güçlü bir işaretidir. Salgın sürecinin dünyada lojistik, tedarik, üretim ve tüketim zincirinde oluşturduğu etki Türkiye’ye olumlu yansıdı. Türkiye’nin yükselen bir tedarik merkezi olma şansı arttı. Özellikle, evet, Çin’in ihracatı artıyor ama Batı da şunu not etti bir yere; Çin’e ve o bölgedeki ülkelere bağlı kalmanın getirdiği riskleri gördü bu dönemde. Türkiye’ye sipariş verdikten 3 hafta sonra birçok konuda, üründe, örneğin tekstilde mal rafında olabiliyor. Böyle bir esnekliği gösteren başka bir ülke söz konusu değil.”
Kaynak: İstanbul Ticaret Odası (İTO)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.