Stj. Av. Alperen Çelik
1. Giriş: Milletlerarası Ticaret Mahkemeleri ve Tahkim
Milletlerarası Ticaret Mahkemelerinin kurulma fikrinin çıkmasında belli başlı birkaç neden vardır. Bunlar; tahkim mahkemeleri gibi yatırımcıların, uyuşmazlığın çözümü noktasında güven duyacağı, hızlı, adil ve ucuz bir yargılama ortamı oluşturarak yabancı sermayenin ülkeye girişini kolaylaştırmak böylece yargılama hizmetlerinden gelir elde edebilmeyi sağlamaktır.
Yıllar içerisinde sermaye sahipleri tarafından ticarî uyuşmazlıkların çözümünde devlet mahkemelerinin tercih edilmediği görülmüş ve bunun sonucunda uyuşmazlıklarda tahkim yöntemi çok daha tercih edilir hale gelmiştir. Milletlerarası ticaret mahkemelerinin kurulmaya başlanmasındaki amaç ise tahkimin olumlu yanları ile devlet mahkemelerinin olumlu yanlarını birleştirip yavaş ve kullanışlı olmayan devlet mahkemeleri yöntemine bir yenilik getirerek uluslararası ticari uyuşmazlıklarda tacirler arasında yeniden devlet mahkemelerini tercih sebebi haline getirmektir.
Bu amaçla kurulan Hollanda Ticaret Mahkemesi ise 1 Ocak 2019’da kapılarını ilgilerine açtı. Yaratıcılarının amacı özellikle önemli düzeyde karmaşıklık içeren uluslararası ticari davalarda İngilizce hüküm verebilecek bir mahkeme sağlayabilmekti. Amsterdam/Hollanda merkezli olan Hollanda Ticaret Mahkemesi (NCC), Amsterdam yerel mahkemesinin ve Amsterdam Temyiz Mahkemesinin uzmanlaşmış bir dairesidir.
Bir konu yalnızca aşağıdaki durumları içeriyorsa NCC’ye taşınabilir; Amsterdam Yerel Mahkemesi veya Amsterdam Temyiz Mahkemesinin yargı yetkisine sahip olması, tarafların, yargılamanın NCC nezdinde İngilizce olacağını yazılı olarak açıkça kabul etmesi, hukuki veya ticari bir konu içeriyorsa bir mahkemenin münhasır yetkisine tabi olmaması ve uluslararası bir anlaşmazlığı ilgilendirmesi.
NCC’den bir karar otomatik olarak Brüksel I Tüzüğü uyarınca tüm AB Üye Devletlerinde uygulanabilir, ancak geçerli uluslararası sözleşmelere veya yerel tanıma ve uygulama kurallarına bağlı olarak AB dışında da uygulanabilir olabilir.
2. Mahkemenin Yapısı ve İşleyişi
Hollanda Ticaret Mahkemesi’nin (NCC), ilk derece yargılamasının yapıldığı NCC Bölge Mahkemesi ve istinaf yargılamasının yapıldığı NCC İstinaf Mahkemesi şeklinde iki dairesi mevcuttur. NCC Bölge Mahkemesi, Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin, NCC İstinaf Mahkemesi ise Amsterdam İstinaf Mahkemesi’nin özel bir dairesini (milletlerarası ticaret dairesi) teşkil etmektedir. Bu iki daire de özellikle karmaşık yapıdaki uluslararası ticari uyuşmazlıklar açısından ihtisas mahkemeleri olarak işlev görürler.
3. Başvuru Koşulları
Öncelikle uyuşmazlığın bir ‘’uluslararası ticari dava’’ niteliğine haiz olması gerekmektedir. Bu sebeple aşağıdaki şartları sağlıyor olması NCC kuralları uyarınca önem taşımaktadır. Buna göre bir uyuşmazlığın NCC Bölge Mahkemesi’nde görülebilmesi için; hukukî veya ticarî nitelikte bir mesele olması, alt Bölge Mahkemesi’nin yetkisine veya başka bir mahkeme yahut dairenin kesin yetkisine girmemesi, milletlerarası nitelik taşıması zaruridir.
Ayrıca tarafların anlaşması sonucu veya başka bir sebeple Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin yetkili olması ve tarafların yargılama dilinin İngilizce olması konusunda açıkça ve yazılı şekilde anlaşmış olmaları gerekir.
Uyuşmazlığın yukarıdaki şartlara haiz olup olmadığı mahkeme tarafından resen değerlendirilir.
Davalının bu konudaki bir itirazının incelenmesi bazı özel kurallar çerçevesinde olacaktır. Örneğin Mahkemenin yetkisine veya yargılamanın İngilizce olarak yürütülmesine ilişkin bir itirazın olması durumunda, esasa girilmeden önce bu itirazın incelenmesi zorunludur. İtiraz zamanında yapılmazsa mahkeme davalıyı, itiraz hakkından feragat etmiş sayabilecektir. İtirazda bulunmak isteyen davalı Hollanda mahkemelerinde uygulanan standart mahkeme harcını ödemek durumundadır.
4. Uyuşmazlığın Esasına Uygulanacak Hukuk
İlgili uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk Hollanda uluslararası özel hukuk kurallarına göre belirlenmektedir. Akdi borç ilişkilerine uygulanacak hukuk ‘’593/2008 sayılı Akdi Borç İlişkilerine Uygulanacak Hukuk Hakkında AB Tüzüğü’’ dikkate alınarak belirleneceğinden tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuku seçme fırsatları olacaktır.
5. Hâkimler ve Mahkeme
Hollanda Ticaret Mahkemesi’nde, görev alan hakimler özel bir eğitime tabi tutulurlar. Ayrıca hakimler İngilizce dil yeterliliği ve bilgi birikimlerine göre seçilmektedirler.
Genel kural davaların bir başkan ve iki üyeden oluşan heyetçe görülmesi olmasına karşın seri yargılama usulünce görülen davalarda ise tek hâkim görev yapabilmektedir. NCC Bölge Mahkemesi ya da NCC İstinaf Mahkemesi’nin başkanı davada görev yapacak hâkim ve memuru atayacaktır.
6. Kanun Yolu
İlk derece olarak görev yapan NCC mahkemelerinin kararlarına karşı NCC İstinaf Mahkemesine başvurulabilecektir meğerki taraflarca aksi kararlaştırılmamış olsun. NCC İstinaf mahkemesinin uyuşmazlığın gerekli şartları sağlaması durumunda ilk derece mahkemesi olarak davaya bakması da mümkündür.
7. Kararın İptali Davası
Hollanda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre hakem kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için tahkim yerinin hangi istinaf mahkemesinin yargı çevresinde olduğu çok önemlidir. Yabancılık unsuru içeren ve tarafların yargılama dilinin İngilizce olması konusunda anlaştığı uyuşmazlıklar için Amsterdam İstinaf Mahkemesi’nin yargı çevresine dahil olan bir tahkim yargılamasından sonra, NCC İstinaf Mahkemesinde hakem kararının iptali için dava açılabilecektir.
8. Sonuç
Bir devletin gelişebilmesinde en etkili yolların başında gelen uluslararası ticaretin, sekteye uğramaması, yatırımcıların ve tacirlerin kendilerini güvende hissederek sermayelerini ticari olarak kullanmaya devam edebilmesi için uluslararası ticari uyuşmazlıkların hızlı, ucuz, etkili ve adil şekilde çözülebilmesi ciddi bir öneme sahiptir.
Milletlerarası Ticaret Mahkemelerinin yakın bir geçmişte kuruldukları göz önüne alındığında başarılı olup olmayacaklarını görmek için acele etmemek gerekmektedir. Uluslararası ticari uyuşmazlıklarda tahkim kadar tercih edilesi olma konusunda bu mahkemelerin önündeki en büyük dezavantaj ise icra kabiliyetleri noktasındaki yetersizliklerdir. Bu yetersizliğin en büyük sebebi devletler arası milli mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda bir anlaşma bulunmamasıdır. Ülkelerin yoğun katılımı ile ticari uyuşmazlıklar açısından milli mahkemelerce verilen kararların tanınmasını ve tenfizini sağlayan bir anlaşmanın akdedilmesiyle Uluslararası Ticaret Mahkemelerinin kararlarının icra kabiliyeti eksikliği giderilebilecek ve bunun sonucunda da bu mahkemeler tacirler tarafından asıl tercih edilen mahkeme haline gelebilecektir.
Stj. Av. Alperen Çelik
Kaynakça:
1. Mesci E, Esen E. (2020), Milletlerarası Ticarî Uyuşmazlıkların Yargısal Yolla Çözümünde Tahkime Rakip Olarak Milletlerarası Ticaret Mahkemeleri: Hollanda Ticaret Mahkemesi Üzerinden Bir Analiz
2. E. McKendrick, J.M. Luycks & A.M.M. Hendrikx (2021) A NCC Case on Contract Interpretation from an English and Dutch Law Perspective
Kaynak: : Stj. Av. Alperen Çelik – İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.