Ana Sayfa Muhasebe Geçmiş yıllarda dava açılmış ama şüpheli ticari alacaklara alınmayıp ,karşılık ayrılmamış ticari...

    Geçmiş yıllarda dava açılmış ama şüpheli ticari alacaklara alınmayıp ,karşılık ayrılmamış ticari alacaklar sonraki dönemde karşılık ayırmadan sadece şüpheli alacaklara alabilir miyiz?

    392
    0

    Geçmiş yıllarda dava açılmış ama şüpheli ticari alacaklara alınmayıp ,karşılık ayrılmamış ticari alacaklar için bu dönemde karşılık ayırmadan sadece şüpheli alacaklara alabilir miyiz? Özetle bu durumda ki alacaklar, ticari alacak grubu altında Alıcılar hesabında mı takip edilmesi yoksa Şüpheli alacaklar hesabına mı aktarılması gerekir.

    Şüpheli alacaklar için Dava ve icra takibi yapıldığı yıl Şüpheli alacak karşılığı ayrılır. Sonraki yıl /yıllarda karşılık ayrılamaz.

    Alacak Şüpheli alacaklar hesabında takip edilebilir ancak karşılık ayrılamaz

    ____________________

    BENZER İÇERİKLER

    ____________________

    Mahkeme aşamasına gelmiş alacak şüpheli alacak mıdır? Mahkeme süreci devam ediyor alacağın tahsili hakkında vesaiti bağlayıcı kanıt yok. Mahkeme sonuçlanmadan alacak Şüpheli hale gelir mi? 

    Bir alacağın şüpheli hale gelip karşılık ayrılması Mahkemeye başvuru ile (Dava açılması ile) olur. 

    Dava safhasındaki alacaktan karşılık ayrılmaz.

    Şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlandığı yılda karşılık ayrılması gerekir. 

    Şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için daha sonraki dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılmasının mümkün değildir.

    -Şüpheli alacak karşılığı davanın açıldığı dönemde yapılır. Tahsil oluncaya kadar bu kayıt durur.

    -Karşılık dava açıldığı dönem yapılmak zorundadır. 

    -Karşılık ayrıldığı tarihte 128 ve 129 hesaplar aynı zamanda kullanılır. 

    Şüpheli alacak karşılığı ayrılması alacağın şüpheli hale geldiği tarihte yapılması zorunlu olup aşağıdaki kayıtlar yapılır.

     ———————/—————————— 

    128 (B)

    120/121 (A) 

    Alacağın şüpheli hale getirilmesi 

    —————————-/——————– 

    654 (B) Karşılık Giderleri Hesabı 

    128 (A) 

    Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı Şüpheli alacağa karşılık ayrılması

     ———————/—————————— 

    129 (B) Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı Hs 

     128 (A) Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı 

    Şüpheli alacağın ve karşılığın kayıtlardan çıkarılması 

    ———————–/——————————

    Ödenen ancak geri alınamayan avanslar değersiz veya şüpheli alacak olarak gider yazılabilir mi?

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketin … ile iştigal ettiği, kendi adınıza … inşası için yurt dışı ve yurt içindeki firmalara 20..-20.. yıllarında yapılan avans ödemelerinin “159-Verilen Sipariş Avansları” hesaplarında takip edildiği, tek taraflı olarak sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle verilen sipariş avanslarının geri alınamadığı belirtilerek iş bu hesaplara karşılık ayrılması, bu hesapların değersiz veya şüpheli alacak olarak değerlendirilmesi hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmaktadır.

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde; “Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır.

    Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

    Kanaat verici bir vesikadan ne anlaşılması gerektiği hususunda ise kanunda yeterli açıklık bulunmamaktadır. Ancak, vergi hukuku uygulaması bakımından kanaat verici vesikalara örnek olarak aşağıdaki belgeler sayılabilir.

    -Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya Medeni Kanunun 31 ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerince verilmiş bulunan mirası red kararı,

    -Borçlu aleyhine alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,

    -Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,

    -Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,

    -Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir malvarlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,

    -Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını ve yasal süresi içerisinde yenileme talebinde de bulunulmadığını gösteren icra memurluğu yazısı,

    -Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değersiz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)

    -Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler.

    Mezkur Kanunun 323 üncü maddesinde; ” Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

    1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
    2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır.

    Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

    Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.

    Bu hükme göre, dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından, yukarıda belirtilen şartları taşıyan alacakların bu kapsamda kabulü mümkün bulunmakta olup, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına imkan bulunmamaktadır.

    Bu itibarla, ileride teslim alınacak bir hizmet için sipariş avansı niteliğindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapılması ve bu tür ödemelerin Kanunun 323 üncü maddesinde belirtilen şartları haiz olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.

    Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ticari faaliyetinizin devamı için verilen sipariş avanslarının,

             – 323 üncü madde de yer alan şartlar yerine getirilmediğinden şüpheli ticari alacak olarak zarar kaydı,

             – Tek taraflı irade beyanınınız ile alınmasından vazgeçmeniz halinde de değersiz alacak olarak zarar kaydı

             mümkün değildir.




    Kaynak: İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikLokantanın kendi çalışanına kendi mutfağında çıkan yemekleri vermesi halinde yemek maliyetini, personel sayısı ile orantılı olarak istisna kapsamında bordroya yansıtıp istisnadan faydalanabilir mi?
    Sonraki İçerikKurumlar vergisi mükellefi AŞ olarak, 2. el olarak satışını yaptığımız HUSUSİ binek araç için kdv %1 mi olmalı?