Ana Sayfa Vergi Geçmiş Yıl Kira Ödemeleri Hangi Dönemin Gideri Sayılır?

    Geçmiş Yıl Kira Ödemeleri Hangi Dönemin Gideri Sayılır?

    Ticari işletmelerin en çok karşılaştığı konulardan biri, geçmiş yıllara ait kira ödemelerinin hangi yılda gider olarak dikkate alınacağıdır. Bu durum özellikle mahkeme veya sulh süreçleri sonucunda netleşen kira borçlarında öne çıkmaktadır. Bu yazımızda, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan bir özelge üzerinden sulh protokolüyle ödenen geçmiş yıl kira bedellerinin hangi dönem kazancına gider olarak yazılabileceğini açıklıyoruz.

    1
    0

    Ticari işletmelerin zaman zaman karşılaştığı konulardan biri de geçmiş yıllara ait kira ödemelerinin hangi yılda gider olarak dikkate alınacağıdır. Bu durum özellikle mahkeme veya sulh süreçleri sonucunda netleşen kira borçlarında öne çıkmaktadır.

    Bu yazımızda, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan bir özelge üzerinden sulh protokolüyle ödenen geçmiş yıl kira bedellerinin hangi dönem kazancına gider olarak yazılabileceğini açıklıyoruz.

    Olayın Özeti: Sulh Protokolü ile Uzlaşılan Kiralar

    Bir şirket ile taşınmaz sahibi arasında 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin kira faturaları nedeniyle uyuşmazlık yaşanmıştır. Şirket, bu faturalara itiraz ederek dava açmış ve kira tutarlarını kayıtlarına almamıştır. Karşılıklı açılan davalar sürerken taraflar 2017 yılında sulh yoluna giderek bir protokol imzalamış, geçmiş dönem kiraları ödemeyi kabul etmiştir.

    Bu uzlaşmaya istinaden 2018 yılında vadeli çekler verilmiş, kira borcu ödenmiştir. Peki, bu durumda ilgili kira giderleri hangi yılın muhasebe kayıtlarında gösterilmelidir?

    Vergi Mevzuatında Dönemsellik ve Tahakkuk Esası

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, giderlerin hangi dönemde dikkate alınacağını iki temel ilkeye göre belirlemektedir:

    1. Tahakkuk Esası:
      Gelir veya giderin miktar ve niteliği netleştiği anda muhasebeleştirilmesi gerekir.
      Giderin doğduğu dönem değil, giderin kesinleştiği dönem esas alınır.
    2. Dönemsellik İlkesi:
      Gelir ve giderler, ait oldukları dönem kazancıyla ilişkilendirilmelidir. Ancak, kesinleşmeyen bir gider, ait olduğu yılda değil, kesinleştiği yılda dikkate alınır.

    Bu iki ilke birlikte değerlendirildiğinde, geçmiş dönemlere ait olsa bile kiranın mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği yıl, gider yazılacağı yıl olur.

    Gider Ne Zaman Kesinleşir?

    Vergi İdaresi’nin görüşüne göre, mahkeme süreci devam ederken tarafların 11.07.2017 tarihinde sulh protokolü imzalayarak uzlaşması, giderin kesinleştiği tarih olarak kabul edilir. Dolayısıyla:

    • 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait kira faturaları,
    • Ancak bu yıllarda kayıtlara alınmayan ve mahiyeti tartışmalı olan tutarlar,
    • 2017 yılı hesap dönemi içinde gider olarak dikkate alınmalıdır.

    Sulh Yoluyla Ödenen Kiralar 2017 Yılı Gideridir

    Kira faturaları geçmiş yıllara ait olsa da, bu tutarlar 2017 yılında sulh yoluyla kesinleştiği için:

    • 2015–2016–2017 dönemlerine ait kira borçları,
    • 2017 hesap döneminde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir.

    Bu işlem, dönemsellik ilkesine aykırı değildir çünkü tahakkuk 2017 yılında gerçekleşmiştir.

    Sonuç: Hangi Yılın Gideri Olduğu, Tahakkuk Tarihine Bağlıdır

    Özetle, geçmiş yıllarda doğmuş bir kira borcu, eğer o yıllarda kayda alınmamışsa ve taraflar arasında uzlaşma sağlanmamışsa, mahiyet ve tutar açısından kesinleştiği yıl gider olarak kayda alınır. Bu tarih ise sulh protokolü tarihi olarak esas alınır.

    Bu tür işlemlerde hem vergisel hem de muhasebesel açıdan hata yapmamak için bir mali müşavire veya yeminli mali müşavire danışılması tavsiye edilir.


    ÖRNEK ÖZELGE


    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı:62030549-125[8-2018/275]-E.567807                                                               04.08.2020

    Konu :Sulh Protokolüne göre ödenen geçmiş yıl kiralarının hangi yılın gideri olarak dikkate alınacağı.

    İlgi :

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz ile … A.Ş. arasında kira sözleşmesinin mevcut olduğu, … A.Ş. tarafından 2015-2016-2017 yıllarında düzenlenen kira faturaları konusunda aranızda anlaşmazlık olduğu ve anılan firmanın düzenlediği faturaların kabul edilmeyerek şirketiniz tarafından dava konusu yapıldığı, … A.Ş. tarafından da şirketinize icra davalarının açıldığı, şirketiniz tarafından dava açılması nedeniyle … A.Ş. tarafından düzenlenen faturaların defter kayıtlarınıza alınmadığı ancak aynı faturaların … A.Ş. tarafından defter kayıtlarına alındığı, karşılıklı olarak davalar devam ederken 2017 yılında sulh yoluna gidilerek sulh protokolünün yapıldığı, bu protokole göre … A.Ş.’ye vadeli çeklerin verildiği ve çek vadelerinin 25/02/2018 tarihli olması nedeniyle … A.Ş. tarafından düzenlenen faturaların kayda alınıp sulh olunan miktar fazlası için anılan firmaya iade faturasının düzenleneceği belirtilerek, 2015-2016-2017 yıllarında defter kayıtlarına alınmayan faturaların hangi dönemde gider olarak dikkate alınacağı hususunda görüş istenilmekte olup Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasıyla da safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; Bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

    Kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükmü yer almaktadır.

    Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik ilkesi” ile “tahakkuk esası ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, dolayısıyla geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. “Dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca, gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme süreci devam ederken 2015-2016-2017 yıllarına ait kira ödemelerinin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem olarak şirketiniz ile … A.Ş.’nin uzlaşması sonucu yapılan Sulh Protokolünün imzalandığı 11/07/2017 tarihinin dikkate alınması ve kira ödemelerinin de 2017 hesap dönemine ilişkin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.


    Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikKiram Güvende Sistemi ile Tahsil Edilen Kira Gelirleri Nasıl Beyan Edilir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz