Bir LTD. ŞTİ firmamız daha önceden ödenmemiş olan SGK primini 2021 Şubat ayında ödedi. Bu ödemiş olduğu sgk primini Kurumlar Vergisinde mi yoksa geçici vergi döneminde İNDİRİM olarak kullanabiliriz? Kurum geçici beyanındaysa hangi bölüme yazmalıyız?
2021/1.Dönem geçici vergi beyannamesinde indirilir.
Kazancın bulunması halinde indirilecek bölümde 150 kod ile indirilir.
Özelge: Zamanında ödenmeyen SGK primlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı hk.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
|
||||
Sayı | : | B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-387 | 28/04/2011 | |
Konu | : | Zamanında ödenmeyen SGK primlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, şirketiniz ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasında akdedilmiş bulunan anlaşmalar ve imzalanmış bulunan protokoller uyarınca, şirketinizin SGK hastanelerine yapmış olduğu ürün satışlarından alacaklı olup, birikmiş bu alacaklarınızdan sigorta primlerinin takas mahsup yöntemi ile takas edilmekteyken SGK tarafından şirketinize yapılan ödemelerin durdurulduğunu ve nakden ödeme yapılmadığı gibi mevcut SGK prim borçlarınıza mahsup da yapılmadığını, SGK prim borçlarına ilişkin SGK tarafından tarafınıza tebliğ edilen ödeme emirlerinde faiz oranı ve miktarlarına itiraz edildiğini, fakat asıl alacak olan prim borçlarına itiraz edilmediğini, SGK ile alacak sebebi ile hukuka intikal etmiş bulunan ihtilaftan kaynaklı ödenemeyen SGK primlerinin ilgili oldukları dönemlerde gider konusu yapıldığını belirterek, söz konusu SGK prim borçlarının kurum kazancınızdan indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşlerini sormaktasınız.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safikurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci maddede yazılı giyim giderlerinin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmü yer almaktadır.
31/05/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi” başlıklı ikinci bölümünde sigorta primlerinin ödenmesine ilişkin çeşitli hükümlere yer verilmiş olup, anılan bölümün “Primlerin ödenmesi” başlıklı 88 inci maddesinin onbirinci fıkrasında, kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, SGK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumu’na fiilen ödenmiş olması gerektiğinden, sigorta primlerinin, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider olarak kazancın tespitinde dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu ile özel hukuk hükümlerine tabi alacak sebebi ile hukuka intikal etmiş bulunan ihtilaftan kaynaklı ödenemeyen sosyal güvenlik primlerinin ilgili oldukları dönemlerde kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Diğer taraftan, söz konusu sosyal güvenlik pirimlerine ilişkin gecikme cezaları veya gecikme zamlarının kazancın tespitinde gider olarak indirilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.
________________________________________________________________
Ödemesi Ertelenen SGK Primlerinin Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınıp Alınmayacağı hk.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü |
||||
Sayı | : | 18008620-125[2017-721-1]-16071 | 11.04.2017 | |
Konu | : | Ödemesi Ertelenen SGK Primlerinin Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınıp Alınmayacağı | ||
İlgi | : | 08.02.2017 tarihli özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, 6770 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 28 inci maddesiyle 2016/Aralık, 2017/Ocak ve 2017/Şubat aylarına ilişkin SGK prim ödemelerinin kısmi olarak ertelenmesi uygulaması getirildiği, bu uygulamaya istinaden 2016/Aralık ayı SGK işçi ve işveren primlerinin 2016 yılı dördüncü dönem kurumlar geçici vergi ve yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde gider olarak indirime konu edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, bu hüküm uyarınca kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirim konusu yapılabilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci maddede yazılı giyim giderleri safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir.
31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim Belgeleri ve Primlerin ödenmesi” başlıklı ikinci bölümünde sigorta primlerinin ödenmesine ilişkin çeşitli hükümlere yer verilmiş olup, anılan bölümün “Primlerin Ödenmesi” başlıklı 88 inci maddesinin on birinci fıkrasında; Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı hükme bağlanmıştır.
5510 sayılı Kanuna, 6770 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile eklenen geçici 72 nci maddede ise; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinden, 2016 yılı Aralık ayı için geçici 68 inci, 2017 yılı Ocak ve Şubat ayları için geçici 71 inci madde kapsamında Hazine katkısına müstahak olanların, anılan maddeler uyarınca Hazine katkısı hesabında ilgili aylarda dikkate alınacak prim ödeme gün sayısının günlük 60 TL ile çarpımı sonucu bulunacak sigorta primine esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak 2016 yılı Aralık, 2017 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait sigorta prim tutarlarını, sırasıyla 2017 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları içerisinde Kurumca belirlenecek tarihe kadar ödemeleri halinde bu aylara ilişkin primler süresinde ödenmiş sayılır. Bu maddenin uygulamasında, 2016 ve 2017 yılı içerisinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerleri için sigorta primlerini yasal süresinde ödeme şartı aranmaz.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması” başlıklı (C) bölümünde;
“…
506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80 inci maddesinin birinci fıkrasında, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da “Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; “Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 27 nci maddede yazılı giyim giderleri”nin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır.
Ancak, 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, SGK primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerektiğinden, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın sigorta primleri fiilen ödendiği tarihte kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecek olup, ilgili mevzuat gereği bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden yalnızca Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda Aralık ayının gideri olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Dolayısıyla, 5510 sayılı Kanunun geçici 72 inci maddesi ile yapılan düzenlemeye göre Aralık 2016 dönemine ilişkin sigorta primlerinin 2017 takvim yılının Ekim ayında ödenmesi mümkün olsa da, 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde Aralık ayına ilişkin primler ancak ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabileceğinden, 2017 yılı Ocak ayı içinde ödenmeyen 2016 Aralık ayına ait sigorta primlerinin 2016 yılı kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Geçici verginin eksik beyan edilmesi halinde ne yapılır?
- Geçmiş dönemlere ilişkin geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edilmesi durumunda eksik beyan edilen kısım için yapılacak re’sen veya ikmalen tarhiyata vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi uygulanır. %10’luk yanılma payının beyan edilmesi gereken (beyan edilmiş olan değil) geçici vergi matrahı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Geçici verginin ödenmemesi durumunda gecikme zammı hesaplanır mı?
- Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır.
Ödenmeyen geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir mi?
- Tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemiş geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması şarttır.
Bir önceki dönemde ödenmemiş olan geçici vergi sonraki dönem beyannamesinden mahsup edilebilir mi?
- Yıl içinde bir önceki dönemde ödenmemiş olan geçici verginin ödenme şartına bağlı olmaksızın bir sonraki dönem beyannamesinden mahsubu mümkündür. Ödenmiş olma şartı yıllık gelir vergisi beyannamesinden mahsup yaparken aranmaktadır. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden ilgili hesap dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi mahsup edilir.
Tahakkuk eden ancak ödenmeyen geçici vergi için ne yapılır?
- Üçer aylık kazançlar üzerinden tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemesi nedeniyle yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarına, vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarihe (gelir vergisi mükellefleri için 1 Mart, kurumlar vergisi mükellefleri için 1 Nisan) kadar gecikme zammı uygulanır.
Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.