Ana Sayfa Vergi Film çekimi için vergi mükellefi olmayan şahıstan kiralanan tekne için gider pusulası...

    Film çekimi için vergi mükellefi olmayan şahıstan kiralanan tekne için gider pusulası düzenlenebilir mi?

    387
    0

    Film çekimi için vergi mükellefi olmayan şahıstan kiralanan tekne için gider pusulası düzenlemek isterim. Stopaj oranı % kaçtır ve de 2 no.lu KDV’ye konu edecek miyim?

    GV stopaj oranı %20’dir. (2) no.lu KDV beyannamesi verilecektir. Oran %18


    T.C. 

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Usul Ve Tahsilat Grup Müdürlüğü

    Sayı

    :

    53445970-105[2018/27-9-545]-E.67194

    18.08.2020

    Konu

    :

    Yurtdışında Yapılan Faaliyetlerde Giderlerin Belgelendirilmesi

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden;

    – Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan gibi ülkelerde tarımsal ve endüstriyel projelerin aracılık ve danışmanlık hizmetleri faaliyeti ile uğraştığınız,

    – Türkiye’de tarımsal endüstriyel konularda üretim ve imalat yapan fabrikalara yurt dışından müşteri bularak karşılığında komisyon geliri elde ettiğiniz,

    – Yurt dışında ve yurt içinde bu faaliyetlerde bulunurken yabancı uyruklu veya ülke vatandaşı kişilerle de çalışmalarınızın olduğu ve bu kişilere, elde ettiğiniz komisyon bedeli üzerinden pay verdiğiniz ve bu kişilerin vergi mükellefiyetlerinin bulunmamasından dolayı kendilerinden resmi herhangi bir belge alamadığınız,

    – Yurt dışında yapılan söz konusu faaliyetler ile ilgili olarak taksi, benzin, işyeri kirası, telefon, internet, personel ücreti vb. harcamalarınıza ilişkin, faaliyette bulunduğunuz ülkelerde kurumsal vergilendirme sisteminin yeterli işleyişi bulunmadığından, belge temin edemediğinizden

    bahisle, söz konusu harcamaların nasıl belgelendirileceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

    I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde de; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

    Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde indirilecek giderler sayılmış olup,  anılan maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

    Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin yurt dışında yapmış olduğu giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması şartıyla ve tevsik edici belgelerle belgelendirilmesi (kesin delillerle ispatı) halinde, bu giderlerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

    II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

    – 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, “B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

    Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.

    İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.“,

    – 227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.

    Defter tutmak mecburiyetinde olmayan mükellefler vergi matrahlarının tesbiti ile ilgili giderlerini tevsike mecburdurlar…“,

    – 228 inci maddesinde ise, “Aşağıdaki giderler için ispat edici kâğıt aranmaz:

    1.Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;

    2.Vesikanın teminine imkân olmayan giderler;

    3.Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

    1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.

    hükümleri yer almaktadır.

    Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun 227 nci maddesinde belirtilen kayıtların ise esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

    Diğer taraftan 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B– Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri defter kayıtlarında gider olarak gösterebilmelerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

    Dolayısıyla, yurt dışından yapılan alımlar nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi için Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmekte olup, aksi durumda gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, ancak yurt dışından alınacak, ilgili ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsiki icap etmektedir.

    Buna göre, somut durumda;

    1- Şirketinizce aracılık hizmeti alımı yapılan, yurt içindeki ve yurt dışındaki gerçek kişilerin, şirketinize herhangi bir hizmet akdi ile bağlı olması, emir ve talimatları doğrultusunda çalışması halinde, bu kişilere yapılan ödemeler ücret kapsamında değerlendirileceğinden, şirketiniz tarafından bu kişilere yapılacak ödemelere ilişkin olarak ücret bordrosu düzenlenmesi,

    2- Şirketinizce aracılık hizmeti alımı yapılan, yurt dışındaki gerçek kişilerin, şirketinize herhangi bir hizmet akdi ile bağlı olmaması, emir ve talimatlarınız doğrultusunda çalışmaması halinde ise, söz konusu kişilerin bulundukları ülkede vergi mükellefi olmaları durumunda şirketiniz adına fatura veya fatura yerine geçen belge ya da bulundukları ülke mevzuatına uygun muteber belge düzenlemeleri, vergi mükellefiyetlerinin bulunmaması durumunda ise şirketiniz tarafından bunlar adına gider pusulası düzenlenmesi,

    3- Şirketinizce faaliyetleriniz ile ilgili olarak yurt dışında yapılan taksi, benzin, işyeri kirası, telefon, internet vb. harcamalar için, alım yapılanlar tarafından adınıza fatura veya fatura yerine geçen belge ya da bulundukları ülke mevzuatına uygun muteber belge düzenlemeleri,

    4- Şirketinizce hizmet alımı yaptığınız, yurt içindeki gerçek kişilerin, şirkete herhangi bir hizmet akdi ile bağlı olmaması, emir ve talimatları doğrultusunda çalışmaması halinde, söz konusu kişilerin vergi mükellefi olmamaları durumunda, bu kişiler adına gider pusulası düzenlenmesi

    gerekmektedir.

    Diğer taraftan, yurt dışından vergi mükellefi olanlardan alımlarınızda, yapılan işlem veya ödeme karşılığında yukarıda belirtilen mahiyette belge temin edilememesi durumunda, söz konusu harcama tutarlarının Kanunun 228 inci maddesindeki şartlar dahilinde kayıtlara geçirilebilmesi de mümkün olup, bu durumda giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması gerektiği tabiidir.


    Kaynak: İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerik14.05.2022 tarihinde resmi gazetede tebliğ edilen “Yeniden Değerleme “hükümlerinde; VUK Geçici 32’nci madde kapsamında yeniden değerleme oranı nedir?
    Sonraki İçerikYurtdışından yapılan bedelsiz ithalat Ba formuna dahil edilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz