Şevket TEZEL
Sosyal Güvenlik Müşaviri
sevket@tezel.com
Bu köşeden ilk defa memur, subay, yedeksubay, astsubay, adli personel olarak görev yapmaya Ekim 2008’den önce başlayanlarla sonra başlayanlar arasında emeklilik hakları bakımından birçok fark bulunduğundan defaatle bahsetmiştik.
Ne var ki anladığımız kadarıyla bu konuda kafa karışıklığı sürüyor ve sigortalılar çoklukla haklarını ve içinde bulundukları durumun farkında bulunmuyorlar.
15 Ekim 2008’den önce Emekli Sandığı’na bir şekilde iştirakçi olmuş olanlar 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş haklara sahip bulunuyorlar.
Elbette genellikle bu fark Ekim 2008’den önce Emekli Sandığı olmuşlardan yana. Örneğin yeni 4/1-c sigortalılarında aylık bağlama hesabı bakımından tamamen SSK’nın uyguladığı yöntem uygulanacak olup, bir memurdan kesilen kesenek ve karşılıklarla SSK aylık hesabı mantalitesine göre bağlanacak aylık her hal u kârda zaman unvan, sınıf derece ve kademeye göre bağlanan Emekli Sandığı aylık bağlama sistemine göre hesaplanacak aylıktan daha düşük oluyor.
Örneğin yeni memurun özel sektörde geçen hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilse bile emeklilik yönünden eski memur gibi değerlendirilmiyor. Zira yeni memurun emekli aylığı derece ve kademesine bağlı olmadığından bu intibak işlemi emeklilikte bir değer taşımıyor.
İşte bu nedenle de çeşitli durumlarda memurun 5434 sayılı Kanuna tabi olup olmadığı ya da bu Kanundan kaynaklanan haklarının olup olmadığı merak konusu oluyor. Bugünkü yazımızın konusu da bu farklı durumlar.
Ekim 2008’den önce mesela 2005 yılında Emekli Sandığı iştirakçisi olan bir memur Ekim 2008’den itibaren 4/1-c sigortalısı sayılsa da 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş hakları bulunuyor.
Örneğin 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanuna tabi bir göreve giren ancak, aylığından tam kesenek kesilmeden bu görevinden ayrılan ve Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeniden bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında göreve başlayan sigortalılar hakkında da 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Yani bir memur 03.10.2008’de göreve başlayıp 13.10.2008’de görevden istifaen ayrılmışsa bu kişiden hiç kesenek kesilmemiş olsa bile fiilen memuriyet yaptığı için 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş hakları var sayılması gerekiyor.
Bunlara karşın Ekim 2008 ayından önce 5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunmayan ve 15.10.2014 tarihinde ilk defa memur olarak göreve başlayan sigortalı hakkında 5434 sayılı Kanun uygulanmamakta olup tamamen 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekiyor.
Borçlanma Anlam ve Öneminde Farklılık
15 Ekim 2008 öncesi veya sonrası başlayan memur olsun, memurlarda hizmet borçlanması öncelikle hizmet süresini artırarak aylık bağlama oranını yükseltiyor.
15 Ekim 2008 öncesinde iştirakçi olmuş memurlarda borçlanmanın Emekli Sandığı matrahına etkisi olamayacağından onlarda etki ABO ile sınırlı kalıyor. Mamafih 15 Ekim 2008 sonrasında kamuya geçmiş 4/c sigortalılarında ise pozitif veya negatif olabilecek bir ikinci etki söz konusu olabiliyor.
4/c sigortalılarında aylık kıdeme, unvana, sınıfa ve bunlara bağlı ek göstergeye göre değil prime esas kazanç matrahına göre belirlendiğinden aylık 819 TL ila 6142 TL arasında seçilebilecek borçlanma rakamı bağlanacak aylık üzerinde ikinci bir etkiyi yapabiliyor.
Seçilecek kazanç rakamına ve fiili olarak gerçekleşen prime esas kazanç matrahına göre aylık borçlanma sonucu artabiliyor veya azalabiliyor. İşte borçlanma işlemi emeklilik tarihi bakımından gerekliliği, ödenecek tutar ve meydana gelecek artış veya azalış üzerinde kafa yormayı gerektiriyor.
Altı Ay Bekleme Kuralı Yeni Memurlarda Yok
Bir başka fark da T.C. Emekli Sandığı iştirakçiliğinden emeklilikte geçerli olan saçma altı ay bekleme kuralında söz konusu. 15 Ekim 2008 ve sonrasında kamuda çalışmaya başlamış 4/c sigortalıları işin bu yönünde avantajlılar, zira onlar 5434 sayılı Kanuna tabi olmadıklarından bu kanundan kaynaklanan birçok hakka sahip olamazken altı aylık bekleme kuralından da kurtulmuş oluyorlar.
Oysa 15 Ekim 2008’den önce iştirakçi olmuş 4/c sigortalıları ise 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunun 102 nci maddesi hükmü nedeniyle;
İstekle emekli olmak amacıyla ayrılanların istek tarihinden en az altı ay önce,
- Kurumlarınca re’sen emekliye sevk edilenlerle maluliyet veya yaş haddi sebebiyle emekliye ayrılanların görevleri ile ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren altı ay içinde,
- Ölüm nedeniyle görevleri sona erenlerin dul ve yetimlerinin ise ölüm tarihinden itibaren altı ay içinde,
Borçlanma talep dilekçelerinin SGK kayıtlarına girmesi şart bulunuyor.
Aksi halde emekli/ölüm aylığı başvurusunda bulunamıyorlar.
Şevket TEZEL
sevket@tezel.com
Gsm: +90 551 100 82 82
Kaynak: İşbu içerik, Sosyal Güvenlik Müşaviri Şevket TEZEL’in özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.