Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Enflasyon: Öğrenilmiş çaresizlik

Enflasyon: Öğrenilmiş çaresizlik

546
0

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Eskiden sadece biz dertlenirdik, enflasyonla nasıl mücadele edeceğiz, nasıl aşağı çekeriz diye, ama şimdi görünen o ki bu durum gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyanın sorunu hale geldi. Temel sebep hiç şüphesiz pandemi ile birlikte yükselen maliyetler. Gelin görün ki bu durum ülkelerde fiyat artışlarına sebep olurken, gelir dağılımı üzerinde de olumsuz etkiler yaratır oldu. Pandeminin etkisi herkes için adil olmadığından, gelinen noktada gelir grupları arasındaki makas da ister istemez açılıyor. Bu işi fırsata çevirenler de var, büyük hüsranlar ile gelir kaybına uğrayanlar da.

Yükselen sadece üretimde kullanılan hammadde değil. Son dönemde ülkemize dönüp baktığımızda, konuttan otomobile ikinci el piyasada dahi fiyatların sürekli olarak yukarı gittiğini gözlemliyoruz. Özellikle nakit birikimi olan kitle faiz gelirinin cazibesini kaybetmesi nedeniyle, başta konut olmak üzere bu tür yatırım araçlarına ağırlık verdikleri sürece de durum pek de kolay düzelmez gibi görünüyor.

Dünya ülkelerinin ve ekonomistlerinin gözü genelde Fed’dedir. Fed’in hafta başı açıkladığı raporda, tüketicilerin enflasyon beklentisi, 2013 yılından beri görülen en yüksek seviyeyi gördü. Euro bölgesindeki enflasyon beklentisi de altı yılın zirvesine çıktı. Dediğim gibi artan maliyetler sadece üretim fiyatlarıyla da sınırlı değil. Nakliye fiyatları, depolama hizmetleri, enerji, akaryakıt gibi dolaylı etken maliyetlerin tamamında da yükseliş yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Hani şöyle bir düzelme, gevşeme, fiyatlarda geriye gitme var mı diye baktığınızda hiçbir olumlu hareket de görünmüyor. Hem de öyle böyle değil, ciddi oranlarda maliyet artışları yaşandı. Peki tüm bunların bundan sonraki yaşamımızda yeri ne olacak, asıl bu noktaya dikkat çekip, nasıl pozisyon almamız gerektiğine kafa yormamız gerekiyor. Batılı ülkelerin çok da alışkın olmadıkları bu durum karşısında, aslında yaşanılan şeyin adı, öğrenilmiş çaresizlik. Farkındayız, elimizden çok bir şey gelmiyor. Etkileri, gün geçtikçe kanserli hücrelerin vücuda verdiği zarar gibi toplumların gelir dengelerinin bozulması olarak aslında yapılarımıza nüfuz ediyor.

Dünyada yükselen fiyatlar ve enflasyon bir yana dursun, ülkemizdeki manzarayı da gözden geçirelim. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’ye ilişkin öngörüleri oldu geçtiğimiz günlerde. Fitch, sorunlu kredilerdeki sınıflandırmanın üçüncü çeyrek sonuna uzatılması, yeniden yapılandırmalar ve güçlü kredi tahsilatlarının Türk bankalarının aktif kalitesini desteklemeye devam ettiğine; ancak enflasyonist baskılar ve liraya olan düşük güvenin dolarizasyonu artırabileceğine işaret etti. Takipteki kredi oranlarının tarihi düşük seviyede kalmasının da en azından kısa vadede risk maliyetini desteklemeye devam ettiği belirtildi. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD ise, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,9, gelecek yıl ise yüzde 3,6 büyümesini öngördüğünü, COVID-19 vakalarının yeniden artması ile durumun ekonomik toparlanmayı engellediğini belirtiyor. Ancak ihracattaki yükseliş ve ülkenin sanayi sektörünün sürdürülebilir dayanıklılığını da pozitif görüyor.

Dünyada da ilginç işler oluyor. Örneğin Avrupa Birliği, ekim ayında Çin alüminyumuna yönelik uygulamaya hazırlandığı ilave gümrük vergisini 9 aylığına askıya almaya karar verdi. Zaten yükselen maliyet ve fiyatlara bir yenisini daha eklememek ana sebep olsa gerek. Bizde enflasyon almış başını gidiyor. TÜFE %19,25, ÜFE %45,52. Tarihimizde görülmemiş bir makas var ve nasıl kapanacağının hızlıca planlanması gerekiyor, yani sadece çekirdek enflasyona bakacağız demekle bu işin çözülemeyeceği kesin. Uzun soluklu, sürdürülebilir, fırsatçılığa izin verilmeyecek düzenlemelerin yapıldığı, üretim ve yatırım iştahı ile güvenin yeniden oluşturulduğu, en önemlisi de tüm kesimlerle barışık bir politika yürütülür ise iyi sonuçlar elde edilebilir, aksi ise… Öğrenilmiş çaresizlik.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Ortaya karışık program

Haydi büyüyelim

Biz susalım veriler konuşsun

Döviz mi yükseliyor, TL’mi değer kaybediyor

Bozulan tedarik zinciri

Dönelim ekonomiye

Biraz FED, biraz enflasyon, biraz IMF; bu biziz işte

Dünün sonu, yarının başlangıcı

Büyüsek mi büyümesek mi?

Yabancı sermaye mi, yalancı sermaye mi?

Gümrük Birliği’nin mi 25. yılı, AB kapısında beklemenin mi?

Nakliyecilerin yarışı kızıştı. Denenmişler mi, değişimciler mi?

Kripto paralar hobi mi, yoksa gerçekten para mı?

Yükselen maliyetler

Diyorlar ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilebilirmiş?!

e-Ticaret ile teknoloji TOBB’da buluştu

Sıkça sorulmayan sorular

Üretimi sevsek mi?

Dış ticaretin yönü

Globalizmden glokalizme

Suez

Yurtdışı Lojistik Merkezler

Ayşe teyze e-ihracata da başladı

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

Önceki İçerikATO satış sorumlusu ve pazarlama yöneticisi gibi bazı mesleklerde mesleki yeterlilik belgesi almak isteyenlere ücretsiz sınav hizmeti verecek
Sonraki İçerik7326 sayılı kanun kapsamında stok affında bulunan firmalar ödemelerini zamanında yapılmazsa hak kaybına uğrar mı?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz