Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com
Emlak vergisi belediyelerin en önemli gelir kaynaklarından birisi. Ayrıca mülk sahibi vatandaşların ve şirketlerin her sene ödediği bir servet vergisi olduğundan yaygın ve önemli bir vergidir. Emlak vergisi, arazi ve bina vergisi olmak üzere iki çeşit olup temel düzenlemeler 1970 tarihinden beri yürürlükte olan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılmıştır. Kanunun mevcut halinde emlak vergisi, araziler için Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49 ile 72-76. maddelerinde düzenlenen takdir komisyonları tarafından 4 yılda bir belirlenen değerler, binalar için ise söz konusu takdir komisyonunca belirlenen değerlere ilave olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen bina metrekare inşaat maliyetleri esas alınarak ilgili belediyelerce tahakkuk ettirilmektedir.
Takdir komisyonunca belirlenen arazi ve arsa değerleri her yıl yeniden değerleme oranının yarısı oranında artırılmaktadır. Takdir komisyonlarınca arsa ve arazilere ilişkin olarak takdir edilen değerler tarh ve tahakkuk işlemlerinin yapılacağı sürenin başlangıcından en az 6 ay önce, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilmektedir. Büyükşehir belediyesi bulunan illerde ise takdir komisyonu kararları bir merkez komisyona verilmekte ve son söz bu komisyon tarafından verilmektedir.
Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine 15 gün içinde Danıştaya başvurulabilir. Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir. Danıştay ve vergi mahkemelerinde dava açılması halinde, davalının onbeş gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılır. Danıştay ve vergi mahkemelerince bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir (!) ay içinde karara bağlanır.
Takdir komisyonları çeşitli kamu kurumu temsilcileri ile az sayıdaki özel sektör temsilcisinden oluşmaktadır. Arsalar için değer takdir eden komisyonlar, belediye başkanı veya tevkil edeceği memurun başkanlığı altında belediyenin yetkili bir memuru ile defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye (ilgili olduğu arsalara ilişkin takdir komisyonlarına organize sanayi bölgesini temsilen bir üye) ile ilgili mahalle ve köyün muhtarından oluşmaktadır.
Görüldüğü üzere, emlak vergisinde takdir komisyonunun belirlediği değerler esas olmasına rağmen, takdir edilen değerler mükelleflere tebliğ edilmemekte, mükelleflerin bu değerleri ancak ilgili muhtarlıklarca ilan edildiğinde öğrenmeleri beklenmekte ve öğrenmiş sayıldıkları kabul edilmektedir. Dava açma süresinin ne zaman başlayacağının Kanun’da açıkça düzenlenmemesi mükellefler açısından belirsizlik yaratmakla birlikte mahkeme içtihatları ilan yapılması gereken 30 Haziran tarihinden itibaren dava açma süresinin başladığı ve dava açma süresinin genel süre olan 30 gün olduğu yönünde şekillenmiştir.
Danıştay içtihatları, ayrıca takdir komisyonu kararına zamanında dava açılmaması halinde, emlak vergisi tahakkuk ettirildikten sonra takdir komisyonu kararının iptali gerekçesiyle yapılan başvuruların söz konusu kararların kesinleştiği gerekçesiyle süre yönünden reddedilmesini hukuka uygun bulmaktadır. Bu durumda, ilan edilen takdir komisyonu değerlerine zamanında dava açılmazsa artık tahakkuk ettirilen emlak vergilerine karşı bu sebeple dava açılamayacağını söyleyebiliriz.
2022-2026 yılları arasında uygulanacak olan arsa ve arazi birim metrekare değerleri ilgili takdir komisyonlarınca belirlenip muhtarlıklarda 30 Haziran 2021 tarihine kadar ilana çıkarılmıştır. Takdir edilen değerlerde birçok bölgede oldukça fahiş denebilecek artışlar yapıldığı görülmektedir. Öyle ki bazı bölgelerdeki artışlar 10 -15 kat olarak takdir edilmiştir. Bu artışların mükellefleri ekonomik olarak zorlayacağında şüphe yoktur. Benzer bir durum 2017 yılında da yaşanmış ve takdir edilen değerlere karşı çok sayıda dava açılmış, yaşanan haksız durumu dikkate alan kanun koyucu da Emlak Vergisi Kanunu’na eklediği geçici 23. madde ile artış oranını %50 ile sınırlandırmıştı. Eğer benzer bir düzenleme yapılmazsa vatandaşlardan ciddi tepkilerin gelmesi sürpriz olmayacaktır. Her dört senede bir aynı tartışmayı yaşamamak adına söz konusu geçici maddenin kalıcı hale getirilmesinde fayda görüyorum. Diğer taraftan böyle bir düzenleme yapılmaması ihtimaline karşılık, mükelleflerin bir hak kaybı yaşamamaları için takdir edilen arsa/arazi değerlerine karşı dava açmalarını öneriyorum. Adli tatil nedeniyle dava açma süresi 7 Eylül 2021 tarihine kadar uzamıştır. Davalar, ilgili belediye başkanlığı taraf gösterilerek takdir komisyonu kararının iptali istemiyle vergi mahkemesinde açılacaktır. Her mahalle, sokak, apartmanda bir kişinin dava açması da yeterlidir. Dava açmayanlar da açılan davanın sonuçlarından yararlanabilecektir.
Takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi birim metrekare değerleri sadece emlak vergisi açısından değil, diğer bazı vergiler açısından da önem arz etmektedir. Veraset intikal vergisi ve yine yakın zamanda ihdas edilen değerli konut vergisi emlak vergisine esas olan vergi değeri üzerinden hesaplanmaktadır.
Ayrıca, net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlarda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılanlarda, yapı ruhsatının alındığı tarihte konutun üzerine inşa edildiği arsanın emlak vergisine esas arsa birim metrekare vergi değeri uygulanacak KDV oranını etkilemektedir. Arsa birim metrekare vergi değeri; 1.000 TL’nin altında olan konutların tesliminde KDV oranı %1, 1.000 TL ile 2.000 TL (2.000 TL dahil) arasında olan konutların tesliminde %8, 2.000 TL’nin üzerinde olan konutların tesliminde ise %18 oranında KDV uygulanmaktadır. Bu nedenle, takdir komisyonlarınca belirlenen yeni değerler bazı konut teslimlerindeki KDV oranlarında, dolayısıyla da konut fiyatlarında artışa neden olacaktır. Enflasyonda hızlı bir yükselme yaşanan bu dönemde konut fiyatlarında vergi sebepli bir artış istenmese gerek.
Özetle takdir komisyonlarınca takdir edilen arsa ve arazi birim metrekare değerlerindeki fahiş artışlar sadece emlak vergisini değil, veraset ve intikal vergisi, değerli konut vergisi ve KDV’yi de etkilemekte olup, takdir edilen değerler iptal edilmezse Devlet bir taşla dört kuş vurmuş olacaktır.
Sözün özü: Dört post veren koyundan kuzu doğmaz.
Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.