Ana Sayfa Vergi Emlak vergisi hangi oranlarda alınmaktadır?

    Emlak vergisi hangi oranlarda alınmaktadır?

    295
    0

    EMLAK VERGİSİ VE BELEDİYE GELİRLERİ

     SORU 1: Emlak Vergisinin konusu nedir?

    Türkiye sınırları içinde bulunan bina, arsa ve araziler emlak vergisinin konusuna girmektedir.


    SORU 2: Emlak Vergisinin konusuna giren bina, arsa ve arazi tabirleri ile ne kastedilmektedir?

    Bina: Yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsidir. Yüzer havuzlar, sair yüzer yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz.

    Arazi: Sınırları yeterli vasıtalarla belirlenmiş, yatay ve düşey sınırları bulunan yeryüzü parçasıdır.

    Arsa: Belediye sınırları içinde Belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır.


    SORU 3: Bina ve arazi vergisinin mükellefleri kimlerdir?


    Bina veya arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bina veya araziye malik gibi tasarruf edenlerdir. Bir bina veya araziye paylı mülkiyet halinde malik olanlar hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette ise malikler vergiden müteselsilen sorumludurlar.


     SORU 4: Emlak vergisi hangi oranlarda alınmaktadır?

     KonutİşyeriArsaArazi
    Büyükşehir belediyesi dışındaki yerlerdeBinde 1Binde 2Binde 3Binde 1
    Büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaBinde 2Binde 4Binde 6Binde 2

    SORU 5: Bina ve arazi vergisinde mükellefiyet ne zaman başlar ve ne zaman sona erer?

    • Mükellefiyetin başlaması:

    Bina ve arazi vergisi mükellefiyeti;

    a) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu, aynı maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı halde ise bu duruma bağlı olarak takdir işleminin yapıldığı tarihi,

    b) Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi,

    c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi,

    Takip eden bütçe yılından itibaren başlar.

    Mükellefiyetin sona ermesi:

    a) Bina vergisi:

    Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binalardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vukubulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.

    Oturulması ve kullanılması kanunların verdiği yetkiye dayanılarak yasak edilen binaların vergileri, mükelleflerce, keyfiyetin vergi dairesine (belediyeye)bildirilmesi veya vergi dairesince (belediyece) re’sen tespit edilmesi üzerine, bu olayların vukua geldiği tarihlerden sonra gelen taksitlerden itibaren, bu hallerin devam ettiği sürece alınmaz.

    b) Arazi vergisi:

    Vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan araziden dolayı mükellefiyet, bu olayın vukubulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.

    Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tasarrufu yasak edilen arazinin vergisi, mükelleflerce keyfiyetin vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince re’sen tespit edilmesi üzerine, yasaklama tarihini izleyen taksitlerden itibaren bu hallerin devam ettiği sürece alınmaz.

    Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle yanan, yıkılan binaların arsalarına ait vergiler, bu olayların vukua geldiği tarihleri takip eden bütçe yılından itibaren iki yıl süre ile alınmaz.

    Üzerine bina yapılan arsanın arazi vergisi mükellefiyeti, inşaatın bittiği yılı takibeden bütçe yılından itibaren sona erer.


    SORU 6: Vergi değerini değiştiren sebepler nelerdir?

    Vergi değerini değiştiren sebepler aşağıda gösterilmiştir.

    a) Yeni bina inşa edilmesi. (Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması yeni inşaat hükmündedir.)

    b) Bir binanın yanması, yıkılması suretiyle veya sair sebeplerle tamamen veya kısmen harap olması veya binada mevcut asansör veya kalorifer tesislerinin kısmen veya tamamen kaldırılması.

    c) Bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkân, mağaza, depo gibi ticaret ve sanat icrasına mahsus mahaller haline kalbedilmesi, (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve tadil sebebi, yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur.)

    d) Arazinin hal ve heyetinde değişik olması:

    – Arazinin fidanlandırılması veya ağaçlandırılması, bağ haline getirilmesi.

    – Fidanlı, ağaçlı veya kütüklü bir arazinin tarla haline getirilmesi veya gelmesi.

    – Tarım yapılan bir arazinin tabii bir afet veya arıza sebebiyle veya sair sebepler yüzünden tarıma elverişsiz hale gelmesi.

    – Tarım yapılmayan bir arazinin tarıma elverişli hale getirilmesi.

    – Arazinin parsellenmek suretiyle arsalar haline getirilmesi.

    e) Bir binanın mütemmimi durumunda olan arazinin mütemmimlik durumundan çıkması veya bir arazi ve arsanın bina mütemmimi durumuna girmesi.

    f) Bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi (Araziden bir kısmının istimlak edilmesi de ifraz hükmündedir)

    g) Müteaddit arazi ve arsaların tek bir arazi ve arsa haline getirilmesi veya müteaddit hisselere ayrılmış olan bir binanın bütün hisselerinin birleştirilmesi.

    h) Herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında devamlı olmak üzere bina ve arazinin değerlerinde % 25’i aşan oranda artma veya eksilme olması.


    SORU 7: Emlak vergisinde tarh ve tahakkuk işlemi nasıl yapılır?

    Bina ve arazi vergisi, ilgili belediye tarafından;

    Dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının Ocak ve Şubat aylarında,

    Kanunun 33 üncü maddesinin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icap eden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte,

    33 üncü maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı hallerde, takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında,

    29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bu şekilde tarh ve tahakkuk eden vergi, takip eden yıllarda, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.

    Bir il veya ilçe hududu içerisinde birden fazla belediye olması halinde, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan bina ve araziye ait bina ve arazi vergisini tarha yetkili olacak belediye, ilgili valiler tarafından belirlenir.


    SORU 8: Emlak vergisinde vergi değeri (matrah) nedir?


    Vergi değeri;

    a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre,

    b) Binalar için, Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan Tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle,

    hesaplanan bedeldir.

    Vergi değeri, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi
    değerinin 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunur.

    33 üncü maddeye (8 numaralı fıkra hariç) göre mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesaplanmasında, 213 sayılı Kanunun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre belirlenen arsa ve arazi birim değerleri, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yıldan başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin, 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınır.


    SORU 9: Emlak vergisinde ödeme süresi ne zamandır?


    Emlak vergisi birinci taksiti, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksiti ise Kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

    Maliye Bakanlığı ödeme aylarını, bölgelerin özelliklerine göre değiştirebilir.


    SORU 10: 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan gelirler nelerdir?


    Bu Kanun uyarınca sağlanan gelirler; vergiler, harçlar, harcamalara katılma payları, ücretler, müze giriş ücretlerinden verilen pay ve maden paylarıdır.

    a) Vergiler
    – İlan ve Reklam Vergisi.
    – Eğlence Vergisi.
    – Haberleşme Vergisi.
    – Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi.
    – Yangın Sigortası Vergisi.
    – Çevre Temizlik Vergisi.

    b) Harçlar
    – İşgal Harcı.
    – Tatil Günleri Çalışma Ruhsatı Harcı.
    – Kaynak Suları Harcı.
    – Tellallık Harcı.
    – Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı.
    – Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı.
    – Bina İnşaat Harcı.
    – Kayıt ve Suret Harcı.
    – Altyapı Kazı İzni Harcı.
    – İmarla İlgili Harçlar. (parselasyon harcı, ifraz ve tevhit harcı, plan ve proje tasdik harcı, zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcı, yapı kullanma izni harcı.)
    – İşyeri Açma İzni Harcı.
    – Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı.
    – Sağlık Belgesi Harcı.

    c) Harcamalara Katılma Payları

    Harcamalara katılma payı, belediyelerin yaptığı bazı hizmetler dolayısıyla hizmetten yararlanan taşınmaz sahiplerinden aldığı belli oranlardaki paydır. Harcamalara katılma payları 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86-94 üncü maddelerinde düzenlenmiş olup, bunlar; – Yol Harcamalarına Katılma Payı.

    – Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı.

    – Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payıdır.

    Harcamalara katılma paylarını belediyelerimiz, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde söz konusu hizmetler yerine getirildiği zaman gayrimenkul sahiplerinden emlak vergi değerinin %2’sini geçmeyecek şekilde almaktadırlar.

    Harcamalara katılma payları, altyapı hizmetleri dolayısıyla yapılan giderlerden özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ile kamulaştırma bedellerinin indirilmesinden sonra kalan miktarın tamamıdır. Ancak, bu tür hizmet giderleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İller Bankası tarafından belirlenen rayiç ve birim fiyatlarına göre hesaplanan tutarları aşamaz.

    d) Ücret, Müze Giriş Ücretleri ve Madenlerden Belediyeye Pay

    Ücret: 
    2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre, belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir.

    Müze Giriş Ücretleri : 
    2464 sayılı Kanunun mükerrer 97 nci maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı milli saraylar hariç belediye ve mücavir alan sınırları içinde gerçek ve tüzelkişilerce işletilen her türlü müzelerin giriş ücretlerinin % 5’i belediye payı olarak ayrılır.

    Madenlerden Belediyelere Pay:
     Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince, 3213 sayılı Maden Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten yıllık satış tutarının % 0,2’si nispetinde belediye payı ayrılır.


    Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikMarka hakkına tecavüz fiillerinin hukuki ve cezai boyutu
    Sonraki İçerikFacebook üzerinden yapılan reklam ödemesi için KDV, KDV 2 ve stopaj bildirim durumu nedir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz