Döviz cinsinden verilen depozito ve teminatlar, muhasebe ve vergi mevzuatı açısından değerlendirilirken, değerleme işlemlerine tabi tutulup tutulmayacağı ve kur farkı uygulamasının nasıl yapılacağı en sık sorulan konular arasında yer almaktadır. İşte Katma Değer Vergisi (KDV) ve Vergi Usul Kanunu (VUK) açısından döviz cinsinden verilen teminatların nasıl değerlendirileceğine dair kapsamlı bir açıklama.
1. Katma Değer Vergisi (KDV) Açısından Değerlendirme
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyetleri KDV’ye tabidir. Ancak:
-Döviz cinsinden verilen teminatlar, herhangi bir mal veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV kapsamında değerlendirilmez.
-KDV matrahı, mal veya hizmet teslimi sonucunda ortaya çıkan bedel üzerinden hesaplanır.
-Depozito ve teminat işlemleri, mal teslimi ya da hizmet sunumu içermediği için KDV’ye tabi tutulmaz.
Dolayısıyla, şirketler tarafından döviz olarak verilen teminatlar KDV’ye konu edilmez ve KDV hesaplamasına dahil edilmez.
2. Vergi Usul Kanunu (VUK) Açısından Değerlendirme
Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, iktisadi kıymetlerin belirli dönemlerde değerlemeye tabi tutulması gerekmektedir.
-VUK’un 258. maddesine göre, değerleme işlemleri, vergi matrahlarının hesaplanması için yapılan kıymet tespit işlemidir.
-VUK’un 280. maddesi uyarınca, yabancı paralar ve döviz cinsinden olan borçlar ve alacaklar borsa rayici ile değerlenir.
-Borsada geçerli bir kur yoksa, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen kurlar esas alınır.
Döviz Depozito ve Teminatların Değerleme Zorunluluğu
Döviz cinsinden verilen depozito ve teminatlar, yabancı para cinsinden alacak niteliğinde olduğundan, dönem sonlarında mutlaka değerlemeye tabi tutulmalıdır.
-Senetli veya senetsiz yabancı para alacakları ve borçları, dönem sonlarında T.C. Merkez Bankası’nın belirlediği döviz kuru üzerinden muhasebeleştirilmelidir.
-Bu değerleme işlemi sonucunda ortaya çıkan kur farkları gelir veya gider olarak muhasebeleştirilmelidir.
Örneğin;
-2025 yılı başında 100.000 Euro olarak verilen bir teminat, dönem sonlarında Euro kurundaki değişikliklere göre değerleme işlemine tabi tutulur.
-Kur farkı olumlu ya da olumsuz olarak finansal tablolara yansıtılır.
Sonuç
Şirketler tarafından döviz olarak verilen depozito ve teminatlar, muhasebe kayıtlarında yabancı para cinsinden alacak olarak değerlendirilir ve dönem sonlarında değerlemeye tabi tutulur. Ancak bu işlemler KDV kapsamında değerlendirilmez ve KDV hesaplamasına dahil edilmez.
Bu süreçte kur farklarının nasıl muhasebeleştirileceği konusunda bir mali müşavirden destek almak, olası vergi yükümlülüklerini doğru yönetmek açısından büyük önem taşımaktadır.
ÖRNEK ÖZELGE
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[VUK-1-24300]-751430 09.10.2020
Konu: Döviz cinsinden verilen depozite ve teminatlara değerleme yapılıp yapılmayacağı ve kur farkı uygulaması
İlgi : 14/05/2020 tarih ve … evrak kayıt sayılı özelge talep formunuz.İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, döviz olarak verilen teminatların değerleme işlemlerinin ne zaman yapılacağı hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun,
1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
20 nci maddesinde ise; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin; malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, şirketiniz tarafından döviz olarak verilen teminatlar herhangi bir mal veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden KDV nin konusuna girmemektedir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 258 inci maddesinde, “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir.” hükmüne yer verilmiş, 259 uncu maddede, değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetlerin esas tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanununun 265 inci maddesinde Mukayyet değer, bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir. hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanununun 280 inci maddesinde “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu Kanunun 281 ve 285’inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine icra edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınır.” hükmü yer almaktadır.
Yine Mezkur Kanunun 281 inci maddesinde;” Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, döviz olarak verilen depozito ve teminatlar yabancı para cinsinden alacak hükmünde olduğundan, yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacak ve borçların dönem sonlarında değerlemeye tabi tutulması zorunludur.
…
TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER
Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.