Doğum borçlanması çalışanın bordrosundaki gelir vergisi matrahından indirilebilir mi?
5510 sayılı Kanunun 41’inci maddesinde belirtilen borçlanmalardan olan doğum ve askerlik prim borçlanması yapanlar ödedikleri prim tutarlarını ister aktif çalışan olsun isterse emekli olduktan sonra çalışıyor olsun fark etmeksizin prim ödeme belgelerini çalıştığı iş yerine ibraz etmek suretiyle bordrolarındaki gelir vergisi matrahından indirim konusu yapabilirler. Bu sayede bordrolarında yapılan gerli vergisi daha düşük olarak ve net ücretleri artacaktır. Asgari ücret gelir vergisinden istisna edildiği için bu fayda asgari ücretin üzerinde
Şöyle ki ödenen borçlanma tutarı herhangi bir süre sınırlamasına tabi olmamakla beraber yıllara sâri bir şekilde matrahtan indirilmeye devam edilebilir. Ancak aylara veya yıllara sâri bir şekilde indirim hakkının kullanılıp bitebileceği tarihten sonraki bir tarihte işverene ibraz edilip vergiden indirimi talep edilemez.
Doğum borçlanması sadece çalışanın kendi bordrosundan indirilebilir.
İş yeri değiştiren çalışanlar yeni iş yerinde önceki iş yerinden kaldıkları yerden yararlanmaya devam ederler.
****
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)
Sayı : 50426076-120[63-2018/20-685]-E.52727 16.07.2019
Konu : Toptan olarak yapılan askerlik borçlanması ödemelerinin ücretin safi tutarının tespitinde gelir vergisi matrahından indirilip indirilemeyeceği
İlgi : 09.04.2018 tarih ve 82235 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2002 yılından itibaren … bünyesinde çalıştığınız, askerlik süresince ödenmeyen prim ve aidat ödemelerini, Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı gereği borçlanarak 2013 yılında toptan ödeyerek emekli olduğunuz, emekli olduktan sonra aynı firmada çalışmaya devam ettiğiniz belirtilerek, 2013 yılında yaptığınız söz konusu prim ödemelerinin, 2018 yılında talep etmeniz halinde talep tarihinden itibaren gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücretin tarifi yapılmış olup, 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi ile Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primlerin ücretin safi değerinin tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 111 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Emekli Sandığı Ve Sosyal Sigorta Kurumlarına Ödenen Borçlanma Aidat ve Primleri” başlıklı bölümünde;
“Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumlarına, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir.,
Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumlarından, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır.
Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur.
Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanununun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanununun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle;
A – Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması;
B – Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi;
C – Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak indirilmemesi, gerekmektedir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2013 yılında borçlanmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna toptan ödediğiniz askerlik hizmeti süresince ödenmeyen aidat ve primlerin, ödeme belgesinin işverene ibraz edilmek suretiyle, ödemenin yapıldığı 2013 yılının ilgili ayından başlamak üzere, söz konusu tutarın tamamı indirim konusu yapılana kadar, safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Dolayısıyla, 2013 yılında toptan ödenen söz konusu primlerin; çalışıyor olmanız nedeniyle ödendiği yılın ilgili ayından itibaren safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün olup, 2018 yılında ödeme belgesi ibraz edilmek suretiyle 2018 yılından itibaren indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Diğer taraftan, ilgili yıllarda indirim konusu yapılamayan primlerle ilgili düzeltme zamanaşımı süresince, fazla ve yersiz tahsil edilen vergiler kapsamında işverence düzeltme talebinde bulunulabileceği tabiidir.
…
TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİK
Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.