Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Diyorlar ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilebilirmiş?!

Diyorlar ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilebilirmiş?!

661
0

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Yok, şaşırmayın iddia etmek her zaman bedava; tabi iddia edilen konunun altı dolu ve gerekçesi var ise iddia da değerli hale geliyor, değilse gereksiz bir polemiğe sebebiyet vermenin ötesine geçemiyor. Başlıkta yer alan iddia köşe yazarı Güntay Şimşek’e ait. Değindiği sektörlere ilgili pek çok taraf kendisine tepki verdi, ben ise bayramı seyranı atlatıp biraz ortamın sakinleşmesini bekledim. İleri sürülen iddiaların gerekçeleri ile hem izah, hem de ispat edilememesi halinin sıkıntı yaratacağı kesin. Ve zaten yarattı; gümrük müşavirleri derneklerinden, antrepo işletmecilerine ve derneklerine, YGM’lerden (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri), binlerce gümrük müşavirine ve gümrük müşavir yardımcılarına herkesi öfkelendirdi bu “iddialar”. Dedim ya adı iddia, çamur at izi kalsın misali. Ha sanmayın konu sadece yukarıda saydığım kitleleri ilgilendiriyor; bilakis bu iddialar ithalatçılarımızı ve devletin memurlarını da yakından enterese edecek türde.

Amacım asla Güntay bey’in şahsı ile ilgili değil. Ancak kendisine ulaştırılmış bilgilerin doğruluğu hakkında, onu da kamuoyunu da bilgilendirmeyi görev bildiğim için bu yazıyı kaleme aldım. Yoksa kendisinin pek çok beğendiğim yazısı vardır. Güntay bey konuyu sadece antrepolardaki YGM’lerin ekseni etrafında döndürdüğünü düşünürken, aslında kimleri zan altında bıraktığının farkında olamadığı gibi, serinin talihsiz ikinci yazısında da isimsiz olduğunu iddia ettiği kişi ile bir büyük gaf daha yapmış. Mektuptaki kişi 21 yıldır YGM’yim demiş, oysaki Türkiye’de YGM’liğin mazisi 13 yıl. Mevzuat 2008’den beri var, en azından keşke bu tuzağa düşmese imiş.

Yazının bir tek cümlesini alarak önce okuyamamış olanların ki, sadece gümrük işi ile uğraşanları değil konu ithalatçıları da yakinen ilgilendiriyor, iddianın ne olduğunu anlamalarına yardımcı olmaya çalışayım. Yazıya göre; değerli, pahalı, yüksek vergili her şeyi ülkemiz mevzuatlarına göre kılıfına uydurup, değersiz, vergisiz bir ürün olarak Türkiye’ye sokabilirsiniz. Hem de kaide ve kurallara uyuyormuş gibi yaparak. Yani Güntay bey, ülkemizi bir muz cumhuriyetine benzetmiş. Bu iddiaya göre; “Kapıdan girerken hiçbir kontrol yok, sınırlar çiftlik, sonra her araç hangi taşıma türü olursa olsun yükünü mutlaka antrepoya boşaltıyor. 24 saat izlenen kamera sistemlerine rağmen oralar da çiftlik, zaten içeride görev yapan YGM’ler özel sektörün emir eri. Sadece patronlarını dinliyor ve mevzuatları yok sayıyorlar. Şuursuzlar ve şoförler ile işbirliği yapıyorlar. Şoförler ve araçların işletmecileri olan lojistik şirketleri de şuursuz, onların da olan biten hiçbir şeyden haberi yok, sürekli TIR’larda yükte hafif pahada ağır ürünler getiriyor ve canları ne isterse ürünleri değiştirebiliyorlar. Hiçbir beyanname kırmızı hatta düşmüyor muayene diye bir şey yok; bu durumdan ithalatçılar da memnunlar ve bu suiistimallerin yapılmasına çanak tutuyorlar. Bu kadar çok şey olup bitiyor, gümrük idaremiz de olan bitenden bihaber.”

Sayın Güntay Şimşek, antrepolarda suiistimaller oluyor derken, ne kadar çok tarafı itham etmiş. Çok yazık olmuş. Aynı mantık ile yarın yeminli mali müşavirlerimiz için de benzer bir ithamda bulunulması mümkün. Öyle ya, onlar da parayı şirketlerden kazanıyorlar. Ama ne onlar, ne gümrük müşavirleri ne de yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri; devlet ile tacir arasında önemli bir role sahip olduklarını unutmuyorlar ve emin olun görevlerini hakkı ile yerine getiriyorlar. Aksi düşünce, devletin organlarını da itham altında bırakır, bunu da unutmamak lazım. Ha bir de YGM olarak nitelendirdiğimiz kişilerin büyük bir bölümünün devlette hizmet vermiş ve mevzuata son derece hakim eski bürokratlar olduğunu, görevlerini aynı ciddiyetle ve disiplinle sürdürdüklerini de unutmamak gerekiyor.

Benim dış ticaret alanında, yani mesleğimde 33. akademisyenlikte ise 29. senem. Oldum olası dış ticaret ve gümrük camiasının içerisinde profesyonel olarak yer aldım, başka da bir iş yapmadım. Hali hazırda içinde bulunduğum Mentor grup içerisinde yer alan ve amiralimiz olan Mentor Gümrük Müşavirliği ile de yine bu hizmeti vermekteyiz. Yani ana işimiz gümrükleme hizmetleri. YGM görevini yapan, yani belli nitelik ve donanımlara sahip gümrük müşavirlerinin ülke için ne denli önemli ve itibarlı bir meslek olduğunu ve bahsettiği gibi bir suiistimalin olamayacağı sanırım Sn. Şimşek’e pek de anlatılmamış. Gümrük müşavirliği mesleğinin mazisi 1909 yılına dayalı. Yüksekokul mezunu olma şartı, stajlar ve sınavlar sonrası elde edilebilen kıymetli bir unvan. Yıllık ortalama 7 milyon beyanın 6,5 milyonunun müşavirlerce gerçekleştirdiğini düşündüğümüzde, ülkeye giren çıkan ürünlerin büyük bir bölümünde müşavirlerin imzası olduğunu söyleyebilirim. Bu meslekte görev yapanlar, bunun ne anlama geldiğini, ülkemiz dış ticaret dengesinin sağlanmasında kendilerine düşen sorumluluğun emin olun yeterince farkındalar. Yani Sayın Şimşek, emin olun ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilemeyeceği gibi, ne buna yeltenen antrepocular veya YGM’ler var, ne de devletin böyle bir suiistimale izin vermesi zaten mümkün de olamaz.

İddia etmek kolay, ama unutmamalı ki, iddia ispata tabidir. Hele ki bu iddia, pek çok saygın kişi ve mesleği ilgilendiriyor ise.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

e-Ticaret ile teknoloji TOBB’da buluştu

Sıkça sorulmayan sorular

Üretimi sevsek mi?

Dış ticaretin yönü

Globalizmden glokalizme

Suez

Yurtdışı Lojistik Merkezler

Ayşe teyze e-ihracata da başladı

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

Önceki İçerikTESK Genel Başkanı Palandöken: Ödenemeyen kredi, vergi ve sosyal güvenlik borçları esnafımızı düşündürmekte
Sonraki İçerik7316 sayılı prim desteğinden kafeler faydalanabilir mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz