Av. Semih Akın Çakır
s.cakir@ozgunlaw.com
Giriş
Rekabeti kısıtlayıcı anlaşma ve uygulamalar Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde açıkça yasaklanmıştır. İlgili maddenin 1. fıkrasında “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” hükmü yer almakta olup ardından yasaklanan faaliyetler örnekleme yoluyla belirlenmiştir. Buna göre; “Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi” gibi faaliyetler açıkça hukuka aykırı işlemler olarak belirtilmiştir. Bu örnekler tahdidi nitelikte değildir. Kanun maddesinde yer almayan uygulamalar da pekâlâ hukuka aykırı eylem teşkil edebilecektir.
Dikey Anlaşmalar
Dikey anlaşmalar üretim veya dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetlerin alımı, satımı veya yeniden satımı amacıyla yapılan anlaşmalardır. Örneğin; üretici ve toptancı, üretici ve perakendeci arasındaki anlaşmalar dikey anlaşmalardır.
Burada önemli olan hususlardan biri; taraflardan 2 ya da daha fazlası rekabet hukuku kapsamında teşebbüs olmalıdır. Yine bir diğer önemli nokta; anlaşmaya taraf olan teşebbüslerin üretim veya dağıtımın farklı seviyelerinde faaliyet gösteriyor olmaları gerekmektedir.
Dikey Anlaşmalara ilişkin 2002/2 sayılı Tebliğ
Yukarıda da belirtildiği üzere RKHK’nın 4. maddesi gereğince rekabeti engelleyen, bozan veya kısıtlama amacı taşıyan teşebbüsler arası anlaşmalar hukuka aykırı anlaşmalar olarak sayılmıştır. Dikey anlaşmalara ilişkin 2002/2 sayılı Tebliğ ise anılan kanun maddesinden muaf tutulan anlaşmaları düzenlemektedir. Başka bir deyişle; kanunun 4. maddesinin dikey anlaşmalar bakımından neyi yasakladığı hususunu netleştirmektedir.
Tebliğ’in 2. maddesinin 6. fıkrasında, başka bir grup muafiyeti tebliği kapsamına giren dikey anlaşmalara bu tebliğin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Bu hâlde sektörel bazda özel bir dikey anlaşmalara ilişkin tebliğ olması durumunda ve söz konusu tebliğde bu konuda bir muafiyete yer verilmesi durumunda, bu hususta özel olarak düzenlenen tebliğ uygulanacaktır.
Tebliğ’in 4. maddesinde yer alan sınırlamalardan birini içeren dikey anlaşmalar grup muafiyetinden yararlanamamakta, başka bir deyişle RKHK md. 4. kapsamında yasaklanmaktadır. Bu kapsamda yeniden fiyat belirlenmesi Tebliğ’de de yasaklanmıştır.
Yeniden Satış Fiyatının Belirlenmesi ile Rekabetin Kısıtlanması
Tebliğ’in 4. maddesinin 1. fıkrasının a bendi, alıcı teşebbüsün kendi satış fiyatını belirleme serbestisinin engellenmesine ilişkindir. Buna göre; alıcının sabit veya asgari satış fiyatını belirlemesi kesinlikle yasaktır. Ancak fiyatın tavsiye edilmesi veya tavan fiyat tespiti bu yasak kapsamında değerlendirilmemektedir.
Tavsiye fiyatlar ile tavan fiyat tespiti belirlenirken dikkat edilmesi gereken hususlar mevcuttur. Şöyle ki; Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin kapsamında belirtildiği üzere söz konusu tebliğ ile sağlanan muafiyet, sağlayıcının dikey anlaşma konusu mal veya hizmetleri sağladığı ilgili pazardaki pazar payının %40’ı aşmaması durumunda uygulama alanı bulacaktır. Aksi hâlde, ilgili teşebbüslerin grup muafiyetinin sağladığı imkanlardan faydalanabilmesi için bireysel muafiyet alması gerekecektir.
Bu yasağın temel sonucu bayinin serbest bir şekilde fiyatlandırma yapmasına dair çıkarının muhafaza edilmesi, özellikle fiyat rekabeti hususunda tam bir serbestiye sahip olmasıdır.
Sağlayıcı teşebbüsler akdetmiş oldukları dikey anlaşmalara açık hüküm koyarak alıcının satış fiyatını doğrudan belirlemesi yanında, aynı ihlali değişik uygulamalarla gerçekleştirebilmektedir. Örneğin; alıcının kâr marjının belirlenmesi, tavsiye fiyat niteliğinde ilan edilmiş bir fiyat seviyesinden alıcının uygulayabileceği indirim oranının en üst seviyesinin belirlenmesi, alıcıya tavsiye edilen fiyatlara uyduğu oranda kendisine ilave indirimler uygulanması ya da bu fiyatlara uymaması durumunda teslimatların geciktirilmesi, askıya alınması veya anlaşmanın sona erdirilmesi şeklinde alıcının tehdit edilmesi ya da fiilen bu tür cezai yaptırımların uygulanması yeniden satış fiyatı belirleme uygulamalarındandır.
Yeniden Satış Fiyatı Belirlemenin Olumsuz Etkileri
Sağlayıcının alıcılarının satış fiyatını belirlemesi fiyat üzerinden yapılabilecek marka içi rekabeti engellerken, diğer yandan pazarda faaliyette bulunan diğer firmalar arasında yatay iş birliğini kolaylaştırabilecektir.
Yeniden Satış Fiyatı Belirlemenin Olumlu Etkileri
Yeniden satış fiyatı belirlemenin önemli etkilerinden biri bedavacılık sorununu çözmesidir. Ürünlerin promosyonuyla uğraşan her bir dağıtıcı, diğer dağıtıcılar ve sağlayıcı üzerinde pozitif dışsallık yaratır. Bu pozitif dışsallıktan yararlanan diğer sağlayıcılar herhangi bir maliyete katlanmadan satışlarını arttırabilirler. Bu durumda hiçbir dağıtıcı ürünle ilgili tanıtım ve özendirme faaliyetine girişmek istemeyecektir. Belirli dikey kısıtların uygulanması suretiyle bedavacılık sorunu çözülerek her dağıtıcının tanıtım ve özendirme faaliyetlerine katılması sağlanabilir.
Ayrıca yeniden satış fiyatının belirlenmesinin tekel sorununa da çözüm üreteceği kabul edilmektedir.
Yaptırımlar
56. madde uyarınca; Kanun’un 4. maddesine aykırı olan her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararı geçersiz olup, bu anlaşmalardan ve kararlardan doğan edimlerin ifası istenemeyecektir. Ayrıca, Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Kanun’un 4. maddesinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, ceza verilecek teşebbüs ile teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerinin nihai karardan bir önceki mali yılsonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakın mali yılsonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar idari para cezası verilir.
Sonuç
Sonuç olarak rekabeti sınırlayan anlaşma ve eylemler RKHK’nın 4. maddesinde açıkça yasaklanmış olup, yeniden fiyat tespiti örnekleme yoluyla zikredilerek yasak kapsamına alınmıştır. Her ne kadar dikey anlaşmalara ilişkin yayınlanan 2002/2 sayılı Tebliğ ile RKHK md. 4’ten muaf tutulacak şartlar belirtilmişse de yeniden fiyat tespiti muafiyet kapsamında değerlendirilmemiştir.
Dikey anlaşmalarda yeniden fiyat tespitinin açık hüküm koymak suretiyle gerçekleştirilebileceği gibi aynı ihlal çeşitli uygulamalar ile de gerçekleştirilebilir. Ancak dikey anlaşmada sağlayıcının tavsiye fiyatta bulunması veya tavan fiyatı belirlemesi yasak kapsamında değerlendirilmemiştir.
Sonuç olarak yeniden fiyat tespiti RKHK tarafından açıkça yasaklanmış, dikey anlaşmalara ilişkin 2002/2 sayılı Tebliğ’de de muafiyet kapsamına alınmamıştır. Bu nedenle yeniden fiyat tespitinin yapılması durumunda teşebbüsler RKHK gereğince yaptırıma maruz kalabilecektir.
Av. Semih Akın Çakır
Kaynakça:
1. Sanlı, Kerem Cem (Editör), Rekabet Hukukunda Dikey Anlaşmaların Son 10 Yılı (On İki Levha Yayıncılık A.Ş., 2019)
2. Küçükayhan Aşçıoğlu, Meltem, Rekabet Hukuk ve Dağıtım Sözleşmeleri (Adalet, 2011)
3. Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz (https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/kilavuzlar/dikeykilavuz2018-20180330155908926.pdf)
Kaynak: Av. Semih Akın Çakır – İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.