Ana Sayfa Mevzuat Dijital Hizmet Vergisi, Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi, Araç ÖTV, KDV ve...

Dijital Hizmet Vergisi, Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi, Araç ÖTV, KDV ve Gider Kısıtlaması, Hakemlere Vergi, Vergiden muaf SM Erbaplarına Yeni vergi

1116
0

İSMMMO Bilgi Yazısı

7.12.2019


GELİR VERGİSİ, VERGİ USUL, EMLAK VERGİSİ
KANUNLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ve “DİJİTAL HİZMET VERGİSİ”,
“DEĞERLİ KONUT VERGİSİ”, “KONAKLAMA VERGİSİ”


Değerli Üyemiz;

05 Aralık 2019 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaşan “7194 Sayılı Dijital Hizmet
Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 30971 Sayılı ve 07/12/2019 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yapılan düzenleme ile; “Dijital Hizmet Vergisi”, “Değerli Konut Vergisi” ve “Konaklama Vergisi” adıyla üç yeni vergi yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca, GVK, VUK ve Emlak Vergi Kanunların da değişikliler yapılmıştır. Yapılan düzenleme ile;

 GVK 103.Maddesindeki Gelir vergisi tarifesine yeni bir dilim eklenerek, 500.000 lirayı geçen gelirler için gelir vergisi oranı % 40’a çıkartılmıştır.

Tek işverenden alınan ücret tutarının 500.000 lirayı geçmesi durumunda Yıllık GV beyannamesi verilecektir.

 GVK 18. Maddesinde belirtilen Telif kazançlarında, Elde edilen kazanç 500.000 lirayı
geçmesi halinde istisna uygulanmayacaktır. 500.000 TL ve üzerindeki telif kazançları
için Yıllık GV beyannamesi verilecektir.

 Ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya benzeri ödeme araçlarının temini şeklinde
yapılması şartıyla, bir günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşmaması koşulu ile
çalışanlara bu şekilde sağlanan menfaatin gelir vergisinden istisna olması sağlanmış,

Kiralanan binek otomobillerine ilişkin kiralarının gider yazılmasına sınırlama
getirilmiştir. 5.500 TL’nin altındaki kiralama bedeli kayıtlara gider olarak alınacaktır.
Aşan kısımlar KKEG olacaktır.

Aktife kayıtlı veya kiralanan binek otomobillerine ilişkin giderlerin % 70’lik kısmı gider yazılacak. Kalan % 30 lık kısmı KKEG olacaktır.

Vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminin koşullarından olan, beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin yasal süresinde ödenmesi koşulu konusunda esneklik sağlanmış olup, Beyannamelerin süresinde verilmesi, Tahakkuk eden vergilerin Yıllık GV ve KV beyannamelerinin verilme tarihine kadar ödenmesi koşulu
ile % 5 indirimden yararlanılacaktır.

 En üst ligde yer alan sporcu ücretlerinden yapılan gelir vergisi stopajı oranı % 15’den
% 20’ye çıkartılmış, sporcu ücretinin 500.000 TL’yi geçmesi durumunda yıllık
beyannameyle beyan edilecektir. Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen
ücretlerle ilgili istisna daraltılmıştır. İstisna sadece amatör lig maçı yöneten
hakemlere uygulanacaktır.

 “Kanun yolundan vazgeçme” adıyla yenir uzlaşma müessesesi ihdas edilmiş, kanun
yolundan vazgeçenlere tarh edilen vergide ve cezada indirim yapılması
öngörülmüştür.

 İzaha davet uygulamasında verilen izah ve beyanname verme süreleri uzatılmıştır. 15
gün olan süre 30 güne çıkartılmıştır.

Vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirme oranı yeniden
düzenlenmiştir. İndirim oranı % 50 olarak belirlenmiştir.

Değeri 5 Milyon TL ve bu tutarı aşan Mesken nitelikli taşınmazlardan “Değerli Konut Vergisi” alınacaktır.

 01 /EKİM/ 2019 Tarihinde yürürlüğe giren Turizm Payı beyanı dışında sektörde yeni
bir vergileme getirilmiştir. Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart, misafirhane ve
kamping gibi konaklama tesislerinden Konaklama Vergisi alınacaktır.31/12/2020’a
kadar %1, 01/01/2021 den itibaren % 2 oranında vergi alınacaktır.

Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile, Uluslararası dijital hizmet sağlayıcılarının Türkiye’de verdikleri; hizmetlere vergi getirilmiştir. Dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili birer aylık vergilendirme dönemlerinde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılat olacaktır. Verginin oranı %7,5 olacaktır.


GELİR VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
7194 SK MADDE -10- (TELİF KAZANÇLARI İSTİSNASI UYGULAMASI DEĞİŞMİŞTİR.)

31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.

“Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü
gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların,

94’üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.”

AÇIKLAMA:
Yapılan düzenleme ile; Gelir Vergisi Kanununun 18’inci maddesinde yapılan değişiklik ile
gelir vergisi tarifesinin 4’üncü gelir diliminde yer alan tutarın (500 Bin TL) üzerinde telif
kazancı elde edenlerin, Gelir Vergisi Kanununun 18’nci maddesinde düzenlenen istisnadan faydalanamamaları ve beyanname vermeleri düzenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 18’nci maddesinde belirtilen serbest meslek (Müellif, mütercim,
bilgisayar programcısı, roman, makale vb.) kazançları gelir vergisinden istisna olmakla
birlikte; GVK madde 94/2-a uyarınca bu kapsama giren serbest meslek işleri dolayısıyla
yapılan ödemelerden nihai vergi niteliğinde %17 oranında stopaj yapılmaktadır.

Bir takvim yılı içerisinde bu kapsamda elde ettiği gelirleri toplamı belirlenen sınırı aşmayan mükelleflerin bu kazançları üzerinden tevkif suretiyle ödenen vergiler nihai vergi olacak, ayrıca bu kazançları için yıllık beyanname verilmeyecek veya diğer gelirleri için beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir.

Madde kapsamında elde edilen kazançları belirlenen sınırı aşan mükellefler ise bu kazançların SADECE AŞAN TUTARINI DEĞİL, TAMAMINI yıllık GV beyannamesi ile beyan edeceklerdir.

Bu durumda olan mükelleflerce beyan edilen kazanç ve iratlar üzerinden hesaplanan gelir
vergisinden, Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup
edilecektir.

Beyan yükümlülüğü altına girecek olan Telif kazancı elde eden serbest meslek erbabının
Yapacağı Ücret, Kira, Serbest meslek ödemesi gibi 94’üncü madde kapsamında yapacağı
ödemeler bulunması durumunda tevkifat yapmakla yükümlü yoktur.

Başka bir anlatım ile Telif Kazancı elde eden kişinin yapacağı ücret ödemesinden, kira ödemesinden ve Serbest meslek ödemesinden tevkifat yapılmayacaktır.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020


Çalışana günlük 10 TL’lik ulaşım desteğine GV istisnası  

7194 SK MADDE- 11-(İŞ VERENLERCE ÖDENEN ULAŞIM GİDERİ İSTİSNASI)
193 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan
“taşıma giderleri” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki parantez içi hüküm
eklenmiştir.

(10) numaralı bent’e eklenen hüküm:
İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

AÇIKLAMA:
Maddeyle, işverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, bir günlük ulaşım bedelinin
10 TL’yi aşmaması kaydıyla hizmet erbabına toplu taşıma kartı ve bileti veya bu amaçla
kullanılan ödeme araçları ile sağlanan menfaatlerin de gelir vergisinden istisna edilmesi
sağlanmıştır. İstisnadan yararlanılması için işveren çalışana Mavi Kart, İstanbul Kart veya
benzeri ödeme araçları vermeleri gerekir. Nakit ödemeler ayni ücret olarak vergilendirilir.

Ödemenin günlük (Çalışılan gün) 10 TL tutarı aşması halinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak NAKDEN yapılan ödemeler ayni ücret olarak vergilendirilir.

Yürürlük Tarihi: Kanunun yayım tarihini izleyen ay başında (01/01/2020)


Hakem ücretinin vergiye tabi tutulması

7194 SK MADDE – 12-: (AMATÖR MAÇLARI YÖNETEN HAKEM ÜCRETLERİ GELİR
VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR.)

193 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.

“4. Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler (basketbol ve voleybol
spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç);”

AÇIKLAMA

Yapılan düzenleme ile;, Gelir Vergisi Kanununun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yapılan değişiklik ile spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlere uygulanan gelir vergisi istisnası kaldırılmıştır.

İstisna sadece AMATÖR spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerden (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) Gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak, istisna uygulanacaktır.

Yürürlük Tarihi: Kanunun yayım tarihini izleyen ay başında (01/01/2020)


Binek Araçlarda Gider Kısıtlaması

7194 SK MADDE -13- ( TİCARİ KAZANÇ SAHİPLERİ İÇİN BİNEK ARAÇLARIN GİDER
KISITLAMASI VE AMORTİSMAN AYRILMASI )

193 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1), (5) ve (7) numaralı bentlerine
sırasıyla aşağıdaki parantez içi hükümler eklenmiştir.

(1) numaralı bent’e eklenen hüküm:
“(Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilir.)

(5) numaralı bent’e eklenen hüküm:
“(Şu kadar ki faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i indirilebilir.)”

(7) numaralı bent’e eklenen hüküm:
“(Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınır.)”

AÇIKLAMA:

Yapılan düzenleme ile
a)- Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin ancak 5.500 TL’ye kadarlık kısmı gider yazılabilecektir. Gider yazılamayan kısım ve kısıma isabet eden KDV KKEG olarak kayıtlar alınacaktır.

b)- Binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisini maliyete eklemeyerek doğrudan gider yazmak isteyenler, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 TL’ye kadarlık kısmının doğrudan gider yazabileceklerdir. Gider yazılamayan kısım KKEG olarak kayıtlar alınacaktır

c)- Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i gider yazılabilecektir.
Gider yazılamayan kısım %30’luk kısmı ve bu kısma isabet eden KDV si KKEG olarak kayıtlar alınacaktır.

d)- Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı ticari kazancın/kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Gider yazılamayan kısım KKEG olarak kayıtlar alınacaktır.

Yukarıdaki c ve d bentleri; Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin
kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçlarla kullandıkları binek
otomobillerine uygulanmayacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun 40/7’nci madde hükmünde yapılan değişikliğin uygulamasında,
bentte yer alan söz konusu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağından
gider olarak dikkate alınabilecek amortisman tutarının tespitinde binek otomobilin iktisap
edildiği tarihte yürürlükte olan tutarların dikkate alınacağı düzenlenmiştir.

Bu suretle, her bir binek otomobilinin iktisap edildiği tarihte yürürlükte bulunan Gelir
Vergisi Kanununun 40/7’nci maddesindeki tutar dikkate alınarak binek otomobilinin
faydalı ömrü süresince gider olarak dikkate alınabilecek amortisman tutarının tespit
edilmesi ve bu tutarın yıllar itibarıyla yeniden değerleme nedeniyle değişmemesi
sağlanmaktadır.

Yürürlük Tarihi 01/01/2020

 


Serbest Meslek Erbaplarında Binek Araç Gider Kısıtlaması

7194 SK MADDE -14- (SERBEST MESLEK ERBAPLARI İÇİN BİNEK ARAÇLARIN GİDER KISITLAMASI VE AMORTİSMAN AYRILMASI )

193 sayılı Kanunun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının (4) ve (5) numaralı bentlerine
sırasıyla aşağıdaki parantez içi hükümler eklenmiştir.

(4) numaralı bent’e eklenen hüküm:
(Şu kadar ki özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını aşan binek
otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte
yürürlükte olan tutar dikkate alınır.)”

(5) numaralı bent’e eklenen hüküm:

“(Şu kadar ki binek otomobillerine ilişkin giderlerin en fazla %70’i ve kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabında ödenen özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilir.)”

AÇIKLAMA:
Ticari kazanç elde edenler için getirilen gider kısıtlamaları, SERBEST MESLEK KAZANÇ elde
edenler ler için de getirilmiştir.

Yapılan düzenleme ile;
a)- Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, söz
konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap
edildiği hallerde amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her
birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir.

b)- Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin
ancak 5.500 TL’ye kadar lık kısmı gider yazılabilecektir

c)- Binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisini
maliyete eklemeyerek doğrudan gider yazmak isteyenler, özel tüketim vergisi ve katma
değer vergisi toplamının en fazla 115.000 TL’ye kadar’lık kısmının doğrudan gider
yazabileceklerdir.

d)- Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i gider yazılabilecektir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


Tek İşverenden ücret alanlara da Gelir Vergisi Beyanname Verime haddi getirildi

7194 SK MADDE -15- (ÜCRETLİLERİN YILLIK BEYANNAME VERMEME HADDİ DEĞİŞTİ) 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103 üncü maddede yazılı
tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dâhil),”

AÇIKLAMA:

Yapılan düzenleme ile; Tek işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri
toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı
aşması halinde bu gelirler Yıllık GV beyannamesi ile beyan edilecektir.

– Birden fazla işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden
mükelleflerin, birden sonraki işverenden aldıkları ücret gelirleri toplamı, 103 üncü
maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde bu gelirler
önceden olduğu gibi beyan edilecektir.

– Birden fazla işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden
mükelleflerin, birden sonraki işverenden aldıkları ücret gelirleri toplamının, 103’üncü
maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması, ancak, bu ücreti ile
ilk işverenden alınan ücret geliri toplamının 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü
gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde de bu gelirler beyan edilecektir.
Yukarıdaki açıklamalara göre;

Tek işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri toplamının
103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (500.000 TL) aşması halinde bu gelirler beyan edilecektir.

Birden fazla işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden
mükelleflerin, birden sonraki işverenden aldıkları ücret gelirleri toplamı, 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2019 yılı için 40.000 TL) aşması halinde bu gelirler önceden olduğu gibi beyan edilecektir.

Birden fazla işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden
mükelleflerin, birden sonraki işverenden aldıkları ücret gelirleri toplamının,
103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2019 yılı için
40.000 TL) aşmaması;

ANCAK, bu ücreti ile ilk işverenden alınan ücret geliri toplamının 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (500.000 TL) aşması halinde de bu gelirler beyan edilecektir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


Karşı Tarafa yükletilen vekalet ücretini ödeyenlere stopaj yükümlülüğü getirildi.

7194 SK MADDE -16- (AVUKATLARIN İCRA DAİRELERİNDEN ALDIKLARI ÜCRETLERDEN VERGİ KESİNTİSİ)

193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.“9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.”

AÇIKLAMA:
Yapılan değişiklik ile; 193 sayılı Kanun’un 94’üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapmakla yükümlü olanlar arasında olmak kaydıyla, karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti üzerinden yapılacak gelir vergisi tevkifatının her durumda ödemeyi yapanlar tarafından yapılacağı, vekalet ücretinin avukatlara ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda da tevkifatın ödemeyi yapanlarca yapılması gerektiği belirtilmiştir..

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE -17- (GELİR VERGİSİ TARİFESİ DEĞİŞTİ)
193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 103- Gelir
vergisine tabi gelirler;

-18.000 TL’ye kadar % 15

-40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası % 20

-98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin
40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası % 27

-500.000 TL’nin 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 500.000
TL’nin 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası % 35

– 500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 163.460 TL (ücret gelirlerinde
500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 159.460 TL), fazlası % 40

oranında vergilendirilir.

AÇIKLAMA:

Yapılan değişiklik ile; 193 sayılı Kanunun 103’üncü maddesinde yer alan vergi tarifesine
yeni dilim (500.000 .-TL) ve oran (%40) eklenmektedir. Böylece, mevcut tarifenin ilk dört
dilimi korunmak suretiyle 500.000 TL’den yüksek gelir ve kazanç elde edenler için 5. dilim eklenmiştir.

Ancak; 103. Maddesindeki değişikliğin, yürürlük maddesinde 01/01/2019 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; 2019 Yılın da elde edilen Ticari, Zirai, Serbest Mesleki Kazancı, GMSİ, MSİ ve Diğer Kazanç ve İratlar yukarıdaki tabloya göre vergilenecektir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2019 Tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihimde (07/12/2019)

 


%5 Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi indirimi Şartları Değiştirildi

7194 SK MADDE -18- (%5 ORANIN DA YILLIK BEYANNAMELER DEN İNDİRİLEN TUTARIN ŞARTLARI DEĞİŞTİ )

193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı
bentleri ile beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla
ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir
beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla
verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) olması,”

“3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, (1) numaralı bent
kapsamındaki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması
(Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz
edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben
yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının
mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmişduruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10’unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden on beşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), ayrıca, vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000 Türk Lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,”

“Bu maddede geçen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi
beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet
beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken
katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini; vergi ibaresi, anılan Bakanlığa bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder.”

AÇIKLAMA:
Vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5 oranındaki vergi indiriminden faydalanabilmek
için gerekli şartlardan biri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken
vergi beyannamelerinin süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden
vergilerin süresinde ödenmesidir.

Bu maddeyle, vergiye uyumlu mükellef uygulamasından yararlanma konusu 3 önemli
düzenleme yapılmıştır:

a)- Vergi beyannameleri ibaresi; Yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri,
geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile KDV ve
ÖTV beyannameleri ile sınırlandırılmıştır. Başka vergi çeşitlerine ilişkin beyannameler bu
kapsamda değerlendirilmeyecektir.

b)- Bu beyannameler (Yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi
beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile KDV ve ÖTV
beyannameleri) üzerine tahakkuk eden vergilere ilişkin ödeme koşulu da gelir ve kurumlar
vergisi beyannamelerinin verilme süresine çekilmiştir.

Zamanında verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin zamanında
ödenmemesi durumu ihlal sayılmayacağından, eksik ödemeler hükmü de madde
metninden çıkarılmıştır.

Örneğin, 2019 yılı içerisinde bir vergi beyannamesini kanuni süresinde vermiş, ancak ödemesini süresinde yapmamış bir mükellef, indirimin hesaplanacağı 2019 Yılı Gelir/kurumlar vergisi beyannamesini vermeden önce söz konusu vergiyi ve gecikme zammını ödemiş olması kaydıyla, beyannameyi verdiği gün itibarıyla indirim hakkından yararlanabilecektir.

c)- Mahsuben yapılan ödemelerde, daha sonra yapılan tespitler üzerine mahsuben
ödenmek istenen tutarın %10’una kadar yapılan eksik ödemelerin indirimden
faydalanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

Değişiklik; 2019 Takvim Yılı için, 2020’de verilecek YILLIK GELİR VEKURUMLAR VERGİSİ Beyannameleri içinde uygulanacaktır.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020 Tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık GV ve KV  Beyannamelerine de uygulanmak üzere yayımı tarihinde (07/12/2019)

 


7194 SK MADDE -19- (GVK DA DEĞİŞEN İBARELER )

193 sayılı Kanunun mükerrer 123 üncü maddesinin ikinci fıkrasına “23/8,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “23/10,” ibaresi, “31,” ibaresinden sonra gelmek üzere “40/1, 40/7,”
ibaresi ve “48,” ibaresinden sonra gelmek üzere “68,” ibaresi eklenmiştir.

AÇIKLAMA:

Madde ile, 193 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı
bendinde yer alan günlük ulaşım bedeli tutarı ile aynı Kanunun 40/1, 40/7 ve 68’inci
maddelerinde yer alan binek otomobillere ilişkin tutarların her yıl bir önceki yıla ilişkin
olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında
artırılmak suretiyle yeniden belirlenmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE – 20- (GVK GEÇ.67/6. MADDESİNDEKİ YETKİ ORANI DEĞİŞTİ)
193 sayılı Kanunun geçici 67’nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “beş puana kadar”
ibaresi “ayrı ayrı veya birlikte bir katına kadar” şeklinde değiştirilmiştir.

AÇIKLAMA:

Yabancı para cinsinde ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan getiriler ve döviz
cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen gelirler üzerinden yapılacak vergi tevkifatı
nispetlerini ayrı ayrı veya birlikte bir katına kadar artırma veya kanunî oranına kadar
indirme konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE -21- (GVK GEÇ. 72. MADDENİN SÜRESİ UZATILDI, ORAN DEĞİŞTİ)
193 sayılı Kanunun geçici 72’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2019”
ibaresi “31/12/2023” şeklinde, fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan
“%15,” ibaresi “%20,” şeklinde ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Bu ödemeler üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz. Bu
madde kapsamındaki gelirler toplamının, 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü
diliminde yer alan tutarı aşması hâlinde, bu gelirler yıllık beyannameyle beyan edilir. Yıllık
beyanname verilmesi durumunda, beyan edilen bu gelirler üzerinden hesaplanan gelir
vergisinden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca vergi dairesine ödenmiş olması şartıyla, bu Kanuna göre kesilen vergiler mahsup edilir.”

AÇIKLAMA:
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 72’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan Sporculara
yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelere ilişkin vergilendirme süresi 31/12/2023 Tarihine
uzatılmaktadır.

Ayrıca; GVK geçici 72. maddesinde ki

a) Lig usulüne tabi spor dallarında;

1) En üst ligdekiler için %15, olan vergi oranı %20 olarak uygulanacaktır.

Yapılan düzenleme ile; Sporcular tarafından elde edilen ücret gelirleri toplamının 103’üncü
maddede yazılı tarifenin dördüncü diliminde (500.000.-TL) yer alan tutarı aşması halinde,
sporcu ücretleri de Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyan edilecektir.

Yıllık GV Beyannamesi verilmesi halinde GVK 89. Maddesindeki indirimlerden
yararlanılacaktır. (89.Madde de belirtilen oran ve miktarlarda Özel sigorta primleri, Eğitim,
Sağlık giderleri Bağış ve yardımları Beyannameden indirim hakları vardır.)

Yıllık Beyanname verilmesi durumunda ise bu Kanuna göre kesilen vergilerin, hesaplanan
gelir vergisinden mahsup edilebilmesi için kesilen vergilerin işverence vergi dairesine
ödenmiş olması gerekir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


 

7194 SK MADDE -22- (GVK.103. MADDESİNİN UYGULAMASI, BİNEK ARAÇ KİRA BEDELİNİN 2019 UYGULAMASI VE SPORCULARIN SÖZLEŞME SÜRESİ)

193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 91- 1/1/2019-31/12/2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine,
bu maddeyi ihdas eden Kanunla 103’üncü maddede yapılan değişiklik öncesi tarife uygulanır.

Mükerrer 123’üncü maddeye bu maddeyi ihdas eden Kanunla eklenen 40/1 maddesi ile
68’inci maddede yer alan 5.500 Türk liralık kira tutarı hakkında, 2019 yılına ilişkin olarak
1/1/2020 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yeniden değerleme yapılmaz.

Geçici 72’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde ve ikinci
fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, 1/11/2019 tarihinden önce
akdedilerek geçerlilik kazanmış sporcu sözleşmeleri kapsamında yapılan ücret ödemelerine
uygulanmaz. Daha önceki sözleşmeler kapsamında yapılan ücret ödemeleri için geçici 72’nci maddenin değişiklik öncesi hükümleri uygulanır. 1/11/2019 tarihinden önceki sözleşmelere ilişkin olarak 1/11/2019 tarihinden sonra yapılan süre uzatımı ve ücreti etkileyen değişiklikler

bu kapsamda değildir.”

AÇIKLAMA:

Yapılan düzenleme ile; 2019 yılı ücret gelirlerine, bu yıla ilişkin 2020 yılında verilecek Yıllık Gelir Vergisi Beyannameleri dahil, bu Kanunla yapılan değişiklik ÖNCESİ MEVCUT TARİFENİN UYGULANACAĞI BELİRTİLMEKTEDİR.

01/01/2020 tarihinden itibaren elde edilen ücret gelirlerine ise yeni tarifenin 213 sayılı
Kanun hükümlerine göre 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmış
haliyle uygulanacaktır.

Ayrıca GVK Mükerrer 123 üncü maddeye bu Kanunla eklenen 40/1 maddesi ile 68 inci
maddede yer alan 5.500 TL’lik KİRA (Binek otomobil kiralaması) tutarı hakkında, 2019
yılına ilişkin olarak 01/01/2020 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yeniden
değerleme YAPILMAYACAĞI düzenlenmektedir.

GVK Geçici 72. maddesinde sayılan sporcuların sözleşmeleri 01/11/2019’dan önce yapılmış ise sözleşme sonuna kadar eski oran (%15) uygulanacaktır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

7194 SK MADDE 23-: (VUK 112. MADDEDEKİ GECİKME ZAMMI HESAPLAMASI İLE İLGİLİ DÜZENLEME YAPILDI)

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112’nci maddesinin üçüncü fıkrasına
(b) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.

“c) 379’uncu madde kapsamında kanun yolundan vazgeçilmesi durumunda söz konusu
maddeye göre hesaplanacak vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, kanun yolundan vazgeçme
dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarihe kadar;”

AÇIKLAMA:

(VUK 112. MADDEDEKİ GECİKME ZAMMI HESAPLAMASI İLE İLGİLİ DÜZENLEME YAPILDI)

Yapılan düzenleme kapsamında kanun yolundan vazgeçilmesi halinde aynı Kanunun
112’nci maddesi (Özel Ödeme Zamanları) uyarınca uygulanacak gecikme faizinin hesaplanma süresi belirlenmektedir.

Buna göre 379’uncu madde kapsamında kanun yolundan vazgeçilmesi durumunda söz
konusu maddeye göre hesaplanacak vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve
tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, kanun yolundan
vazgeçme dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarihe kadar faiz hesaplanacağı belirtilmiştir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


7194 SK MADDE 24-(MÜKELLEFİYET KAYDININ ANALİZ VE DEĞERLENDİRME SONUÇLARINA BAĞLI OLARAK TERKİN )

213 sayılı Kanuna 160’ıncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde
eklenmiştir.

“Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini:

MADDE 160/A- Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı,
çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate
alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye
Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.

Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar
çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna
ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet
kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.

Bu madde kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ve 153/A maddesinin birinci ve ikinci
fıkrasında belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde
bulunmaları hâlinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama
bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır. Bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır ve kayıtların tevsikinde kullanılamaz.

Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve
mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunur.

Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde, 153/A maddesinin birinci fıkrası
uyarınca alınan teminatların iadesine ilişkin; bu teminatların vergi borçlarına mahsubu ve
eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin
hükümler uygulanır.

Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere
ilişkin bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre
duyurulur. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmaz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamındaki işlemlere ilişkin süreleri, elektronik
ortamda belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarihi, bu madde kapsamındaki
mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

AÇIKLAMA :

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü,
ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği
gibi unsurlar çerçevesinde yapılan risk analiz çalışmaları neticesinde elde edilen sonuçların
yukarıda belirtilen amaçların sağlanmasında etkin olarak kullanılması sağlanmaktadır.

Söz konusu analiz neticesinde sahte belge düzenleme yüksek riski bulunduğu
değerlendirilen mükellefler hakkında tesis edilmesi öngörülen işlemler (incelemeye sevk, mükellefiyet kayıtlarının terkini, mükellefiyetlerinin devamını isteyenlerden teminat
istenmesi, söz konusu mükellefler ile bunlarla maddede öngörülen çerçevede ilişkili
olanlardan yine maddede öngörülen durumlarda teminat istenmesi, teminatların iadesi
gibi) ve bu işlemlere ilişkin süreçler hakkında düzenlemeler yapılmıştır.

Ayrıca maddede, mükellefiyeti terkin edilenlerin ve bunlarla 153/A maddesinin birinci ve
ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde ilişkili olan kişilerin düzenlemek zorunda oldukları fatura
veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin,
elektronik olarak düzenlenmesi zorunluluğuna, bu kapsamda elektronik belge düzenleme
yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgilerin duyurulmasına ilişkin düzenlemelere de
yer verilmektedir.

Maddenin son fıkrasıyla da madde kapsamındaki işlemlere ilişkin süreler, elektronik
ortamda belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarih, bu madde kapsamında olan
mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki başta olmak üzere bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı
yetkili kılınmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 25- (İZAHA DAVET SÜRESİ DEĞİŞTİRİLMİŞ, MADDE YENİDEN
DÜZENLENMİŞTİR.)

213 sayılı Kanunun 370’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 370- a) Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk
edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili
merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda
bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371’inci
maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. İzaha davet yazısının tebliğ
tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.

1. Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece
anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi
tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez.

2. Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu
içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi
beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya
düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.

b) (a) fıkrası uyarınca yapılmış ön tespitlerin, verginin bu Kanunun 359 uncu maddesinde
yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış olabileceğine ilişkin olması hâlinde bu kapsamdaki
mükellefler izaha davet edilmez. Şu kadar ki, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin Türk lirasını geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmayan mükelleflere ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilir. Mükelleflerce, haklarında yapılan tespite ilişkin yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez. Bu fıkra kapsamında kendisine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükellefler, tespitle sınırlı olarak bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Bu fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.

c) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu madde uyarınca ön tespiti ve/veya izaha daveti yapacak
ve yapılan izahı değerlendirecek mercii, yapılacak ön tespitin ve/veya izaha davetin şekli ve kapsamını, davet yapılacakları, yapılan izahın değerlendirme süresini, yapılan izahta
kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

AÇIKLAMA:

Maddeyle, 213 sayılı Kanunun 370’inci maddesi kapsamında izaha davet edilenlerin izahta
bulunma süreleri ile beyanname verme ve ödeme süreleri 15 günden 30 güne
çıkarılmaktadır.

Ayrıca, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında
100 bin Türk lirasını geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının %5’ini aşmayan mükelleflere maddede yer alan şartlar dahilinde ziyaa uğratılan
vergi üzerinden %20 oranında vergi ziyaı cezası kesilmesi öngörülmektedir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020


7194 SK MADDE 26- (VERGİ CEZALARINDA İNDİRİM ORANI % 50 OLARAK BELİRLENMİŞTİR.)

213 sayılı Kanunun 376’ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Mükellef veya vergi sorumlusu;

1. İkmalen, resen veya idarece tarh edilen vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı,
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren
otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen cezanın yarısı,

2. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve
vergi ziyaı cezasının %75’ini, bu Kanunun ek 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i, indirilir.”

AÇIKLAMA :
Vergi cezalarında indirimi düzenleyen 376 ncı maddede değişiklik yapılarak, vergi ziyaı
cezalarında ilk defa işlenip işlenmediğine bakılmaksızın indirim oranı %50 olarak
belirlenmektedir.

Ayrıca, aynı düzenlemeye göre uzlaşmanın vaki olması (Uzlaşma sağlanması) halinde
üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75’ini, bu Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i, indirilecektir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 27- VUK’DAN KALDIRILAN “KANUN YOLUNDAN VAZGEÇME” YENİDEN KANUNA EKLENMİŞTİR.

213 sayılı Kanunun mülga 379’uncu maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Kanun yolundan vazgeçme:

MADDE 379- Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi
mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç);

1. Kaldırılan vergi tutarının %60’ı, tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile tasdik edilen
vergi tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının %75’i,

2. Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 359’uncu maddede yazılı fiillere
iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının
kaldırılan tutarının %25’i ve tasdik edilen tutarının %75’i, mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk eder.

Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu
maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak
gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim yapılmaz. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır. Kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderilir ve bu dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edilir.

Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaf sürdürülmez. Kanun yolundan vazgeçildiği hâlde istinaf veya temyiz yoluna başvurulması durumunda ise bu başvurular
incelenmez.

Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre yapılan
tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi ve gecikme zammı da dâhil tutarlar, bu madde
hükmüne göre ödenecek tutarlara mahsup edilir.

Bu madde uyarınca istinaf ve temyiz yolundan vazgeçilen davaya ilişkin kararlarda
hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez
ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca
belirlenir.”

AÇIKLAMA :

Yapılan düzenleme ile; İdare ile mükelleflerin vergiler ve cezalarla ilgili olarak her aşamada anlaşabilmesi, vergi ihtilaflarının süratle çözümlenebilmesi ve yargı mercilerinin iş yüklerinin azaltılması amacıyla Vergi Usul Kanununun mülga 379’uncu maddesi “Kanun
yolundan vazgeçme” başlığıyla yeniden düzenlenmiştir.

Bu kapsamda, yargılama aşamasında mükelleflerin istinaf veya temyiz yolundan
vazgeçmeleri halinde verilen karara göre, dava konusu edilen verginin bir kısmı ve/veya
cezanın bir kısmı ya da tamamından vazgeçilmesi ve idarece de ihtilafların sürdürülmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Bu şekilde tahakkuk eden vergi ve cezaların vadesi geçirilmeksizin gecikme faiziyle birlikte
ödenmesi halinde ayrıca indirim yapılması sağlanmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


7194 SK MADDE 28- (UZLAŞAMA İŞLEMİNE YENİ HÜKÜM EKLENMİŞTİR.)

213 sayılı Kanunun ek 1’inci maddesinin birinci fıkrasındaki parantez içi hükümde yer alan
“kesilen ceza hariç” ibaresi “kesilen ceza ve 370’inci maddenin (b) fıkrası kapsamında
kendilerine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflere mezkur maddeye göre kesilen
ceza hariç” şeklinde değiştirilmiştir.

AÇIKLAMA:

213 sayılı Kanunun 370’inci maddesinin (b) fıkrası kapsamında sahte veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair hakkında ön tespite
ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflerin; süresinde beyanname vermeleri durumunda kesilen
%20 oranındaki vergi ziyaı cezası, uzlaşma kapsamı dışında tutulmaktadır

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020


7194 SK MADDE 29 – (UZLAŞAMA İŞLEMİNDE DEĞİŞKLİK YAPILDI (EK-9.MADDE)

213 sayılı Kanunun ek 9’uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“EK MADDE 9- Bu bölüm uyarınca üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar hakkında 376’ncı
maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi hükmü dışında indirim uygulanmaz.
Hakkında 376’ncı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi hükümleri uygulanan
vergi ve cezalar için bu bölüm hükümleri uygulanmaz. Mükellefin uzlaşma tutanağını
imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyanla hadiseye 376’ncı maddenin
birinci fıkrasının (1) numaralı bendi hükümlerinin uygulanmasını isteme hakkı mahfuzdur.”

AÇIKLAMA :

Uzlaşmanın vaki olması halinde (Uzlaşma sağlanması) üzerinde uzlaşılan cezanın da 213
sayılı Kanunun 376’ncı maddesinde indirim kapsamına alınması nedeniyle, maddeyle
Kanunun ek 9’uncu maddesinin değişikliğe uygun hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


EMLAK VERGİSİ KANUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

7194 SK MADDE 30- ( DEĞERLİ KONUT VERGİSİ)

29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa 41’inci maddeden sonra gelmek
üzere kısım başlığıyla birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.

“DÖRDÜNCÜ KISIM
Değerli Konut Vergisi

Konu:
MADDE 42- Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.”

AÇIKLAMA:

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda yapılan düzenleme ile Türkiye sınırları içinde bulunan
ve emlak vergisine esas bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce
belirlenmiş DEĞERİ 5 MİLYON TL VE BU TUTARI AŞAN MESKEN nitelikli taşınmazlardan
“Değerli Konut Vergisi” alınacaktır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 31- (DEĞERLİ KONUT VERGİSİNİN “DEĞERİNİN TESPİTİ”
TANIMLANMIŞTIR.)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 42’nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.

“Vergiye ait değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi:

MADDE 43- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce ilgili mevzuat kapsamında yapılan
veya yaptırılan değerleme sonucunda belirlenen ve değeri 42 nci maddede yer alan tutarı
aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli taşınmazlar, ilgilileri tarafından ulaşılabilecek şekilde
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesinde ilan edilir ve ilgilisine ayrıca tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren on beşinci günün sonuna kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne itiraz edilmeyen mesken nitelikli taşınmaz değeri kesinleşir. Süresinde yapılan itirazlar, on beş gün içinde değerlendirilerek sonuçlandırılır ve kesinleşen değer, aynı usulle ilan ve ilgilisine tebliğ edilir. Bu değer, değerli konut vergisi uygulamasında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer olarak kabul edilir.

Bu vergi uygulamasında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen bir değerin
bulunmaması durumunda, bina vergi değeri esas alınarak vergilendirme işlemleri yapılır.
Bina vergi değeri, 29 uncu maddeye göre belirlenen vergi değeridir.”

AÇIKLAMA:

Bina vergi değerinden hangi değerin anlaşılması gerektiği ile Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünce belirlenen değerin ne şekilde tespit edileceği ve kesinleşeceği
düzenlenmektedir.

Ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen bir değerin bulunmaması halinde
matrah olarak doğrudan bina vergi değeri (Emlak Vergisi Matrahı ) esas alınacağı hüküm
altına alınmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 32- (DEĞERLİ KONUT VERGİSİNİN MATRAH VE NİSPETİ)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 43’üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.

“Matrah ve nispet:
MADDE 44- Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce
belirlenen değerden yüksek olanıdır.

Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (Binde 3)
7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar (Binde 6)
10.000.001 TL’yi aşanlar (Binde 10)

oranında vergilendirilir.

Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın
toplam değeri esas alınır.

42’nci maddede yer alan tutar, ikinci fıkrada yer alan vergi oranlarına esas mesken
nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce
belirlenen ve 42’nci maddede yer alan tutarı aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli
taşınmazların değeri her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan
tutarların 10.000 Türk lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz (Şu kadar ki; Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen taşınmaz değeri, değer tespitinin yapıldığı yıl
yeniden değerleme oranında artırılmaz.).”

AÇIKLAMA :

Yapılan düzenleme ile; Verginin matrahı ve oranı düzenlenmektedir. Buna göre verginin
matrahı, bina vergi değeri (Emlak Vergisi Matrahı) ve Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünce belirlenen değerden yüksek olanı olacak ve bu matrah üzerinden
taşınmazın değerine göre binde 3, binde 6 veya binde 10 oranında vergi alınacaktır.

Ayrıca, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yeni bir değerleme yapılana kadar, vergi
matrahının yıllar itibarıyla erezyona uğramasını engellemek amacıyla, değer tespitinin
yapıldığı yıl hariç olmak üzere, yeni bir değerleme yapılıncaya kadar her yıl söz konusu
değerlerin yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmektedir. Aynı şekilde, artan
taşınmaz değerlerine bağlı olarak mükelleflerin bir üst orandan vergi ödemesini önlemek
amacıyla vergi oranlarına esas taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırlarının da her yıl
yeniden değerlemeye tabi tutularak artırılması yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2020

 


7194 SK MADDE 33- (DEĞERLİ KONUT VERGİSİNİN MÜKELLEFİ TANIMLANMAKTADIR.)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 44’üncü maddeden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Mükellefiyet:
MADDE 45- Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı
sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder.
Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında
mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.

Değerli konut vergisi mükellefiyeti;

a) Mesken nitelikli taşınmazın değerinin, bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünce belirlenen değerin 42’nci maddede belirtilen tutarı aştığının (bu tutar dâhil)
belirlendiği tarihi,

b) 33 üncü maddenin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden
sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,

c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi,

takip eden yıldan itibaren başlar.

Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını
kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.”

AÇIKLAMA:

Madde de, verginin mükellefinin mesken nitelikli taşınmazın maliki, varsa intifa hakkı
sahibi, her ikisi de yoksa taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin olduğu belirtilmekte ve
mükellefiyetin başlama ve sona ermesini sağlayan haller ile süreler düzenlenmiştir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 34- (DEĞERLİ KONUT VERGİSİNDEKİ MUAFİYETLER BELİRTİLMİŞTİR.)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 45’inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.

“Muaflıklar:

MADDE 46- Aşağıda yazılı mesken nitelikli taşınmazlar, değerli konut vergisinden muaftır:

a) Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin ve üniversitelerin maliki veya intifa
hakkına sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazlar.

b) Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olan kişilerden; kendisine
bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazlar (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) (Bu hüküm, belirtilen kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları hâlinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır.).

c) Yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli
taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların
müştemilatı (karşılıklı olmak şartıyla) ve merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası
kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli
taşınmazlar.

ç) Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk
satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar (arsa
karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken
nitelikli taşınmazlar dâhil) (bu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması
hâlleri hariç).”

AÇIKLAMA :

Yapılan düzenleme ile: Bazı mesken nitelikli taşınmazlar vergiden muaf tutulmaktadır.

Buna göre, genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin ve üniversitelerin; yabancı ülkelerin elçilik ve konsoloslukları ve milletlerarası kuruluşlar ile bunların mensuplarının;
Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmaza sahip olmak kaydıyla kendisine
bakmakla mükellef kimsesi olup on sekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere
hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin ve yine aynı şartla gelirleri münhasıran kanunla
kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların sahip olduğu
mesken nitelikli taşınmazlar vergiden muaf tutulmaktadır.

Ayrıca, esas faaliyet konusu bina inşası olanların satmak üzere inşa ettiği, ancak henüz ilk
satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni mesken nitelikli taşınmazlar da, sahipleri
bakımından bir servet unsuru değil işletmeye kayıtlı mamul olmaları hasebiyle, vergiden
muaf tutulmakta, bu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması
durumunda muafiyetin sona erecektir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 35- (VERGİNİN BEYANI, ÖDEME SÜRESİ VE ÖDEME YERİ)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 46’ncı maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.

“Verginin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri:

MADDE 47- Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri ve
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer, buna ait vesikalarla, mesken
nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 42’nci maddede belirtilen tutarı aştığı (bu tutar dâhil) yılı takip eden yılın şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur.

Elbirliği mülkiyetinde mükellefler müşterek beyanname verebilecekleri gibi, münferiden
de beyanname verebilirler. Paylı mülkiyet hâlinde ise beyanname münferiden verilir.

Yıl içerisinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi hâlinde,
mükellef tarafından takip eden yılın beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine beyanname verilir.

Bu Kanunun 37’nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri, değerli konut vergisi
bakımından uygulanmaz.”

AÇIKLAMA :

Madde ile, verginin beyanı, tarh ve tahakkuku ile ödeme süresi ve ödeneceği vergi dairesi
belirlenmesi düzenlenmektedir.

Değerli Konut vergisi beyannamesi; Sahip oluma tarihini takip eden yılı ŞUBAT AYININ
SONUNA KADAR Gelir İdaresi Başkanlığının belirlediği Vergi Dairelerine verilecek
(Belediyelere verilmeyecek) Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili
yılın Şubat Ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 36-( DEĞERLİ KONUT VERGİSİ HASILAT TANIMI)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 47’nci maddeden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Değerli konut vergisi hasılatı:

MADDE 48- Tahsil edilen değerli konut vergisi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve
2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi
Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere
verilecek payların hesabında dikkate alınmaz.”

AÇIKLAMA :

Madde ile, Değerli konut vergisinin genel bütçe geliri olduğu ve hasılatından mahalli
idarelere (Belediyelere ) pay verilmeyeceğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


7194 SK MADDE 37- (YETKİ)

– 1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 48 inci maddeden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiş ve mevcut maddeler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“Yetki:
MADDE 49- Bu verginin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, muafiyetlerin
uygulanmasında aranacak belgeleri tespit etmeye, 47’nci maddede yer alan beyanname
verme ve ödeme sürelerini üç aya kadar uzatmaya, beyannamenin verileceği yetkili vergi
dairesini, beyannamenin şekil, içerik ve eklerini belirlemeye ve verginin beyanname
aranmaksızın tahakkuk ettirilmesine Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

AÇIKLAMA:

Madde ile, verginin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleme konusu ile beyanname ve ödeme sürelerine ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


GİDER VERGİLERİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

7194 SK MADDE 8- (DÖVİZ ALIMINDA BSMV ORAN DEĞİŞİKLİĞİ)

13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “binde biridir” ibaresi “binde ikisidir” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan “yukarıdaki oranları aşmayacak şekilde yeniden tespit etmeye yetkilidir” ibaresi “kambiyo muamelelerinde on katına, vergiye tabi diğer muamelelerde ise kanuni seviyesine kadar artırmaya yetkilidir” şeklinde değiştirilmiştir.

AÇIKLAMA:

Gider Vergileri Kanunu’nun 33’üncü maddesi değiştirilerek kambiyo işlemlerindeki (döviz
alımı) “binde bir” oranındaki vergi, “binde iki” oranına çıkarılıp Cumhurbaşkanına binde iki
oranını “on katına”, vergiye tabi diğer işlemlerde ise kanuni oranı artırma yetkisi
verilmektedir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


KONAKLAMA VERGİSİ

7194 SK MADDE 9- (KONAKLAMA VERGİSİ UYGULAMASI VERGİLEME 01/04/2020
TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAYACAKTIR.)

6802 Sayılı Kanunun (GİDER VERGİLERİ KANUNU) İkinci Kısmının İkinci Bölümünün mülga başlığı “Konaklama Vergisi” şeklinde ve mülga 34’üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Konaklama vergisi

MADDE 34- Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi,
yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte
satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme,
aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi)
konaklama vergisine tabidir. Geceleme hizmetinin; sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence
merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması, vergilendirmeye etki etmez.
Konaklama vergisinin mükellefi birinci fıkrada belirtilen hizmetleri sunanlardır.

Vergiyi doğuran olay, birinci fıkrada belirtilen hizmetlerin sunulması ile meydana gelir.
Konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, katma
değer vergisi hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamıdır.

Konaklama vergisinin oranı %2’dir. Cumhurbaşkanı, bu oranı bir katına kadar artırmaya,
yarısına kadar indirmeye, bu sınırlar içinde farklı oranlar tespit etmeye yetkilidir.
Konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca
gösterilir. Bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamaz. Bu vergi, katma değer
vergisi matrahına dahil edilmez.

Aşağıda sayılan hizmetler konaklama vergisinden müstesnadır:

a) Öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında öğrencilere verilen hizmetler.

b) Karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri,
konsoloslukları ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile uluslararası anlaşmalar
gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve mensuplarına verilen hizmetler.

Konaklama vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının BİRER AYLIK dönemleridir.

Her bir vergilendirme dönemine ait konaklama vergisi, vergilendirme dönemini TAKİP
EDEN AYIN YİRMİ ALTINCI GÜNÜ AKŞAMINA kadar katma değer vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine (katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlarca tesisin
bulunduğu yer vergi dairesine) BEYAN EDİLİR VE AYNI SÜRE İÇİNDE ÖDENİR.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, konaklama vergisi beyannamesinin şekil, içerik ve ekleri ile
uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

AÇIKLAMA:

01/EKİM/2019 Tarihinde yürürlüğe giren Turizm Payı beyanı dışında sektörde yeni bir
vergileme getirilmiştir. Bu kanun ile Yapılan düzenlemede: Genel bütçe geliri olarak tahsil
edilmek üzere konaklama vergisi ihdas edilmiştir. Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart,
misafirhane ve kamping gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu
hizmetten yararlananlara sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, plaj,
termal ve benzeri alanların kullanımı hizmetleri gibi diğer tüm hizmetlerin, verilen hizmetin bedeli üzerinden, vergiye tabi tutulmaktadır.

Konaklama tesislerinde verilen hizmetler dolayısıyla konaklayanlardan elde edilen
bedellerin bir kısmının çeşitli adlar altında vergi matrahının dışına çıkarılmasının önlenmesi
amacıyla verginin konusu, bu tesisler bünyesinde verilen hizmetlerin tamamını kapsayacak
şekilde geniş tanımlanmıştır.

Buna göre, söz konusu tesislerde konaklayanlara verilen yatma, yeme, içme, aktivite,
eğlence hizmetleri ve havuz, plaj, termal ve benzeri alanların kullanımı hizmetleri gibi
hizmetlere ilişkin bedeller, geceleme hizmetinden ayrı olarak fatura veya benzeri
belgelerde gösterilmiş olsa dahi verginin matrahına dahil edilecektir.

Konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca
gösterilir. Bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamaz. Bu vergi, katma değer
vergisi matrahına dahil edilmez.

Hizmeti alanın yurt içi yerleşik veya yabancı turist olmasının vergilendirmeye bir etkisi
bulunmamaktadır. Verginin mükellefi konaklama hizmetlerini verenler olup, verginin oranı
%2’dir. Ancak, 7193 Sayılı Kanun 42. MADDE’si ile 6802 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3.
Madde ile; 01/04/2020 – 31/12/2020 tarihleri arasındaki vergilendirme dönemlerinde
konaklama vergisinin oranının %1 olarak uygulanacaktır.

Konaklama vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının birer aylık dönemleridir. Her bir vergilendirme dönemine ait konaklama vergisi, vergilendirme
dönemini TAKİP EDEN AYIN YİRMİ ALTINCI GÜNÜ AKŞAMINA kadar katma değer vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine (katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlarca tesisin bulunduğu yer vergi dairesine) BEYAN EDİLİR VE AYNI SÜRE İÇİNDE ÖDENİR.

Yürürlük Tarihi: 01/04/2020


DİJİTAL HİZMET VERGİSİ

BİRİNCİ BÖLÜM
Verginin Konusu, Tanımlar, Mükellef ve Vergi Sorumlusu, Muafiyet ve İstisnalar

Verginin konusu
7194 SK MADDE 1- (1) Türkiye’de sunulan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisine tabidir:

a) Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri (reklam kontrol ve performans
ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın
sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dâhil)

b) Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar,
müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerleri dâhil) dijital ortamda satışı ile bu
içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler

c) Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve
işletilmesi hizmetleri (kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya
satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler dâhil)

(2) Birinci fıkrada sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda dijital hizmet sağlayıcıları
tarafından verilen aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat da dijital hizmet vergisine
tabidir.

Tanımlar
7194 SK MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Dijital ortam: Fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, çevrim içi faaliyetin
gerçekleştirildiği her türlü ortamı,

b) Dijital hizmet sağlayıcıları: 1’inci maddede sayılan hizmetleri sunanları,

c) Hasılatın elde edilmesi: Hasılatın mahiyet ve tutar itibarıyla kesinlik kazanmış olmasını,

ç) Hizmetin Türkiye’de sunulması: Hizmetin Türkiye’de sunulmasını, hizmetten Türkiye’de
faydalanılmasını, hizmetin Türkiye’de bulunan kişilere yönelik gerçekleştirilmesini veya
hizmetin Türkiye’de değerlendirilmesini (Değerlendirmeden maksat, hizmetin karşılığını
teşkil eden ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yurt dışında yapılmışsa, Türkiye’de
ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya
kârından ayrılmasıdır. Şu kadar ki, dijital ortamda sunulan reklam hizmetinin Türkiye’de
bulunmayan kişilere yönelik gerçekleştirilmesi durumunda hizmet Türkiye’de
değerlendirilmiş sayılmaz.),

d) Finansal muhasebe açısından konsolide grup: Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları veya Türkiye Finansal Raporlama Standartları uyarınca konsolide finansal
tablolarda yer alan tüm işletmeleri,
ifade eder.

Mükellef ve vergi sorumlusu
7194 SK MADDE 3- (1) Dijital hizmet vergisinin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcılarıdır.
Bunların, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmaması, dar mükellefiyette söz konusu faaliyetleri Türkiye’de bulunan iş yeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmemesi dijital hizmet vergisi mükellefiyetine tesir etmez.

(2) Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni ve iş merkezlerinin
bulunmaması hâlleri ile gerekli görülen diğer hâllerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi
alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.

Muafiyet ve istisnalar

7194 SK MADDE 4- (1) İlgili hesap döneminden önceki hesap döneminde, 1 inci maddede
sayılan hizmetlere ilişkin, Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından veya
dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para
karşılığı Türk lirasından az olanlar dijital hizmet vergisinden muaftır. Mükellefin, finansal
muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması hâlinde, bu hadlerin uygulanmasında grubun verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettiği toplam hasılat dikkate alınır.

(2) İlgili hesap dönemi içerisinde birinci fıkrada yer alan hadlerin her ikisinin de aşılması
hâlinde muafiyet sona erer ve haddin aşıldığı vergilendirme dönemini takip eden dördüncü
vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisi mükellefiyeti başlar. Söz konusu
hadlerin aşılıp aşılmadığının tespitinde, hesap döneminin üçer aylık dönemlerinin sonu
itibarıyla ilgili hesap dönemi içinde elde edilen kümülatif hasılat dikkate alınır.

(3) Arka arkaya iki hesap dönemi boyunca birinci fıkradaki hadlerden herhangi birinin
altında kalanların vergi muafiyeti, izleyen hesap döneminden itibaren tekrar başlar.

(4) Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan hadleri verginin konusuna giren hizmet
türlerine göre ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya
yetkilidir.

(5) Hazine ve Maliye Bakanlığı, muafiyetin tespiti ve uygulanması amacıyla bildirim ve
belgelendirme yükümlülüğü getirmeye ve maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir. Bu kapsamda bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve
zamanında doğru olarak yerine getirmeyenlere, yükümlülüklerini yerine getirmeleri için otuz gün ek süre verilir. Verilen ek süre içerisinde, bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında doğru olarak yerine getirmeyenler bu maddede yer alan muafiyetten yararlanamaz.

(6) Dijital ortamda yapılan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat dijital hizmet
vergisinden istisnadır ve bu hizmetlerden elde edilen hasılat birinci fıkradaki hadlerin
tespitinde dikkate alınmaz:

a) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 37’nci maddesi
kapsamında üzerinden Hazine payı ödenen hizmetler

b) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39’uncu maddesi
kapsamında üzerinden özel iletişim vergisi alınan hizmetler

c) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 4’üncü maddesi kapsamındaki
hizmetler

ç) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanunun 2’nci maddesinde tanımlanan Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri neticesinde oluşturulan ürünlerin satışı ile münhasıran bu ürünler üzerinden
sunulan hizmetler

d) 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 12’nci maddesi
kapsamında yer alan ödeme hizmetleri

(7) Dijital hizmet vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler, ancak bu Kanuna hüküm
eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Diğer kanunlarda yer
alan istisna veya muafiyet hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir.

İKİNCİ BÖLÜM

Verginin Matrahı, Oranı ve Hesabı

Verginin matrahı, oranı ve hesabı

7194 SK MADDE 5- (1) Dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili vergilendirme döneminde
verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılattır. Hasılatın döviz ile
hesaplanması hâlinde döviz, hasılatın elde edildiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir.

(2) Verginin matrahından gider, maliyet ve vergi adı altında indirim yapılmaz. Dijital
hizmet vergisi, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilmez.

(3) Dijital hizmet vergisi oranı %7,5’tir.

(4) Dijital hizmet vergisi, matraha oranın uygulanması suretiyle hesaplanır. Bu şekilde
hesaplanan vergiden herhangi bir indirim yapılmaz.

(5) Cumhurbaşkanı, üçüncü fıkrada belirtilen oranı, hizmet türleri itibarıyla ayrı ayrı veya
birlikte %1’e kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya yetkilidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Vergilendirme Dönemi, Verginin Beyanı, Tarhı ve Ödenmesi ile Vergi Güvenliği

Vergilendirme dönemi, verginin beyanı, tarhı ve ödenmesi

7194 SK MADDE 6- (1) Dijital hizmet vergisinde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer
aylık dönemleridir. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı, hizmet türlerine ve mükelleflerin
faaliyet hacimlerine göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme
dönemi tespit etmeye yetkilidir.

(2) Dijital hizmet vergisi, mükellefin beyanı üzerine tarh olunur. 3’üncü maddenin ikinci
fıkrasının uygulandığı durumlarda, bu beyan vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar
tarafından yapılır.

(3) Mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar, dijital hizmet vergisi
beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlüdürler.

(4) Dijital hizmet vergisi, katma değer vergisi mükellefiyeti bulunan hizmet sağlayıcıları
için bu vergi bakımından bağlı bulundukları vergi dairesince, bulunmayanlar bakımından
Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek vergi dairesince tarh olunur.

(5) Dijital hizmet vergisi, mükellef veya vergi sorumlusu olan gerçek veya tüzel kişi adına
tarh olunur. Adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere,
ortaklardan herhangi biri adına tarhiyat yapılır.

(6) Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu
tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait dijital hizmet vergisini beyanname verme süresi
içinde öderler.

(7) Dijital hizmet vergisi mükelleflerince ödenen dijital hizmet vergisi, bu mükellefler
tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilir.

(8) Hazine ve Maliye Bakanlığı, dijital hizmet vergisi beyannamesinin ve eklerinin şekil ve
muhtevasını belirlemeye, faaliyetin gereğini göz önünde tutarak mükellefin müracaatı
üzerine veya resen tarh yerini tayin etmeye, mükellef veya vergi sorumlularına sadece
vergiye tabi hizmetlerin sunulduğu dönemler için beyanname verdirmeye, verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemeye, bildirim ve belgelendirme yükümlülüğü getirmeye ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Vergi güvenliği
7194 SK MADDE 7- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren
vergilere ilişkin beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeyen bu Kanun kapsamındaki dijital hizmet sağlayıcılarına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için dijital hizmet vergisini tarha yetkili vergi dairesi tarafından internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 213 sayılı Kanunda sayılan tebligat yöntemleri, elektronik posta veya diğer tüm iletişim araçları ile ihtarda bulunulabilir ve bu durum Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde ilan edilir.

(2) İlandan itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde,
dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine Hazine ve Maliye Bakanlığınca karar verilir ve bu karar erişim sağlayıcılarına bildirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilir.

Engelleme kararlarının gereği bildirimden itibaren yirmi dört saat içinde erişim sağlayıcıları
tarafından yerine getirilir.

(3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının
görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.

 

GENEL AÇIKILAMA:

Yapılan düzenleme ile, ULUSLAR ARASI dijital hizmet sağlayıcılarının TÜRKİYE’DE VERDİKLERİ;

a) Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetlerinden (reklam kontrol ve performans
ölçüm hizmetleri ile kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın
sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dahil),

b) Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzeri yazılımlar dahil) dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerden,

c) Kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının
kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler (ulaşım veya konaklama faaliyetlerine aracılık edilmesi ya da bu faaliyetlerin kolaylaştırılması ile mal ve hizmetlerin satışa sunulduğu platform, sistem veya portal hizmetleri gibi) dahil kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden,

ç) Yukarıda sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda verilen aracılık hizmetlerinden, elde
edilen hasılat dijital hizmet vergisinin konusunu oluşturacaktır.

Kanuna göre;

1) – İlgili yıldan önceki yılda, verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin Türkiye’den elde
edilen hasılatı 20 milyon Türk Lirasından veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750
milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar dijital hizmet
vergisinden muaf tutulacaktır.

Böylelikle, verginin kapsamına SADECE BÜYÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİN ALINMASI AMAÇLANMIŞTIR.

2)- Dijital hizmet vergisinin mükellefi dijital hizmet sağlayıcıları olarak belirlenmiştir.

3)- Dijital hizmet vergisinde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir.

Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı, hizmet türlerine ve mükelleflerin faaliyet hacimlerine
göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme dönemi tespit
etmeye yetkilidir.

4) – Dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili birer aylık vergilendirme dönemlerinde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılat olacaktır. Verginin oranı %7,5 olacaktır

5)- Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu
tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait dijital hizmet vergisini beyanname verme süresi
içinde öderler.

6) – Dijital hizmet vergisi mükelleflerince ödenen dijital hizmet vergisi, bu mükellefler tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilir.

Yürürlük: Kanun yayımından sonraki 3.ayın başı 01/03/2020

 


 

 


Kaynak: İSMMMO – 7149 Sayılı Bilgi Yazısı 7.12.2019 – Tam Link https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/duyuru/09122019_7194_sk_aciklamasi.pdf
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerikKonaklama Vergisi, Dijital Hizmet Vergisi, Değerli Konut Vergisi, Araç ÖTV, KDV ve Gider İndirim Kısıtlaması…
Sonraki İçerikSeyahat acentelerinin yükümlülükleri nelerdir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz