Sayı: B.07.0.GEL.0.49/4922-9/1144
Tarih: 13/01/1997
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
KONU : Dar mükelleflerin satın aldıkları menkul kıymetleri elden çıkarmaları halinde, kur farkından doğan kazancın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hk.
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞINA
İLGİ: 12.10.1995 gün ve B.02.l.HM.O.BAK/06.02.A.07.5/m-26/44453 sayılı yazınız:
Söz konusu yazınızda, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’la (md.l5) yabancıların Türk Menkul kıymetlerine yatırım yapmaları serbest bırakıldığı halde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin “Dar mükelleflerin Yabancı Sermaye Mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi ve ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz.” hükmünün 32 sayılı karar uyarınca yapılan portföy yatırımlarını kapsamadığı, yabancı portföy yatırımcılarının böyle bir izin prosüdürü ile uğraşmak istememelerinın ise, yatırımcıların Türk menkul kıymetlerine yatırım yapma kararından caydırıcı etken olduğu belirtilerek, 95/6990 sayılı yabancı Sermaye Çerçeve Kararı’na istinaden çıkarılacak bir Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Kararın 3 (e) maddesiyle ilgilendirilmek suretiyle” ..Dışarıda yerleşik kişilerin (yurt dışındaki yatırım ortaklıkları ve fonlar dahil) her türlü menkul kıymetler ile diğer Sermaye piyasası araçlarını Sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili bulunan bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla satın almaları ve satmaları serbest olup müsteşarlıktan ayrıca izin alınmasına gerek yoktur.” şeklinde bir hükme yer verilmesinin sorunu çözeceği belirtilmektedir.
Bilindiği üzere 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonlarının Kurumlar Vergisi Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında sermaye şirketi olarak addolunacakları hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan aynı maddede, 20/02/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanuna göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye’de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonlarının, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş yatırım fonları addolunacağı belirtilmiştir.
Dar mükellef kurumların Türkiyede’ki portföy yatırımlarından elde ettikleri kazançların ne şekilde vergilendirileceği ise 44,45 ve son olarak 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır.
Öte yandan konuyla ilgili olarak 24.8.1995 gün ve 22384 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2 sayılı Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı Hakkında Tebliğin 14 üncü maddesinde “Dışarıda yerleşik kişi ve kuruluşların (yurtdışındaki yatırım ortaklıkları ve fonlar dahil ) her türlü menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarını Sermaye piyasası Mevzuatına göre yetkili bulunan bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla satın almaları ve satmaları kambiyo Mevzuatı çerçevesinde serbest olup, Müsteşarlıktan ayrıca izin alınmasına gerek yoktur.
7/6/1995 tarihli ve 95/6990 sayılı yabancı Sermaye Çerçeve Kararının 11nci maddesi uyarınca menkul kıymetler borsasına kote edilmiş hisseleri satın alan yurt dışında yerleşik kişi ve kuruluşların iştirak ettikleri şirketlerin yönetim ve genel kurullarına katılmaları serbest olu HM Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünün izni gerekmemektedir.” denilmektedir.
Buna göre söz konusu tebliğde izin alma zorunluluğu kaldırıldığından, Gelir Vergisi kanununun mükerrer 81 inci maddesinde sözü edilen dar mükelleflerin (kurumlar dahil) yabancı sermaye mevzuatına göre Türkiyeye sermaye getirmelerinde ilgili mercilerden izin alma zorunluluğu kendiliğinden kaldırılmış sayılarak, dar mükelleflerin satın aldıkları menkul kıymetleri elden çıkarmaları halinde kur farkından doğan kazancın vergilendirilmemesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Bakan a.
Genel Müdür Y.
Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.