Ana Sayfa Vergi Dar Mükellef Şirketin Türkiye’de Yaptığı İnşaat İşi Nedeniyle İşyeri Kurulması Gerekli midir?

    Dar Mükellef Şirketin Türkiye’de Yaptığı İnşaat İşi Nedeniyle İşyeri Kurulması Gerekli midir?

    2058
    0

    (GİB – ÖZELGE)

    Konu: Yurtdışında mukim şirketin Türkiye’de yaptığı inşaat işi nedeniyle işyeri oluşup oluşmadığı.
    İlgi: … tarihli özelge talep formu.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … mukimi …’in Türkiye Ankara Şubesi olarak dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisi mükellefi olduğunuzu, 2010 yılında… ilinde “…” alışveriş merkezi projesini gerçekleştirmek amacıyla… İnşaat Mühendislik ve San. Tic. Ltd. Şti. ile… Adi Ortaklığını kurduğunuzu, “… Alışveriş Merkezi İnşaatı İşi”nin 01.09.2010 tarihinde başlayıp geçici kabulünün 30.09.2011 tarihinde yapıldığını, işin tamamlanma süresinin 1 yıl 1 ay olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti… Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’na göre Türkiye’de işyeri oluşup oluşmadığı hususunda tereddüte düştüğünüzü belirterek konu hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında; Kanunun birinci maddesinde yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların yalnız Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, 3’üncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir.

    Anılan maddenin 3’üncü fıkrasının (a) bendinde de; Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması, 01.01.2000 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın “İş Yeri”ni düzenleyen 5’inci maddesinde;

    “1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Akit Devlette işlerini tamamen veya kısmen yürüttüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
    2. “İşyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
    3. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından:

    a) On sekiz ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlarla ilgili gözetim faaliyetleri bir işyeri oluşturur. Bir şantiye, hazırlık çalışmaları da dâhil olmak üzere, müteahhidin inşaatta çalışmalarına başladığı tarihten itibaren oluşur. 18 aylık sürenin hesaplanmasında, bu tür şantiye veya projenin geçici kabul tarihi, inşaat şantiyesi veya projesinin bitim tarihi olarak dikkate alınır. Geçici kabul tarihi ile bitim tarihi arasındaki süre, 18 aylık sürenin hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.”
    hükmü yer almaktadır.

    Anlaşmanın “Ticari Kazançlar”ı düzenleyen 7’nci maddesinin birinci fıkrasında ise;

    “1. Bir Akit Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsünce elde edilen kazançlar, kazancın bu Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde ve sadece işyerinin faaliyetlerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilir.
    hükmüne yer verilmiştir.

    Buna göre, Türkiye’de üstlenilen bir inşaat işinin süresinin 18 ayı aşması durumunda, Türkiye’de bir iş yerine sahip olunduğu kabul edilecek ve elde edilen kazançlar Anlaşmanın “Ticari Kazançlar”a ilişkin 7’nci maddesi çerçevesinde söz konusu iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere Türkiye’de de iç mevzuatımız çerçevesinde vergilendirilebilecektir.

    Bununla birlikte, Anlaşmanın 5’inci maddesinin 3/a fıkrası hükümleri kapsamında üstlenilen inşaat işinin süresi hesaplanırken müteahhidin yaptığı hazırlık çalışmalarının da süreye dâhil edilmesi ve üstlenilen inşaat işinin bir kısmının alt yüklenicilere/taşeronlara devredilmiş olması durumunda taşeronların söz konusu inşaat işini yapmak üzere geçirdikleri sürenin de asıl yüklenicinin süresine eklenmesi gerektiği gibi hususların da dikkate alınması gerekmektedir.

    Yukarıda yapılan açıklamalar da göz önünde bulundurularak Türkiye’de üstlenilen inşaat işinin süresi 18 ayı aşmıyorsa söz konusu iş dolayısıyla Türkiye’de bir iş yerinin oluşmayacağı ve bu iş dolayısıyla elde edeceğiniz kazançların da Türkiye’de vergilendirilmeyeceği tabiidir.

    Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmeniz için söz konusu… mukimi şirketinizin …’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin… yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya …’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

    Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    17 Nisan 2014 Tarih ve 38418978-125[3-13/1]-419 Sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikToyota’nın Türkiye’de Başarı Hikayesi
    Sonraki İçerikYapı ve İşletme Kooperatifi Birleşmelerinde Devirden Doğan Karlar Vergilendirilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz