Av. Furkan DURU
f.duru@ozgunlaw.com
COVİD 19 TEDBİRLERİ KAPSAMINDA ÇEK İBRAZI
ve
KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETME SUÇUNA İLİŞKİN YAPILAN YASAL DÜZENLEMELER
Ülkemizde ve dünyada yaşanan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ekonomik ve ticari hayata etkilerinin azaltılması hususunda ülkemizde de bankacılık ve çek hukukuna ilişkin mevzuatta birtakım değişikler yapılmıştır. Yazımız konusu, yaşanan süreçte çek ibrazının mümkün olup olmadığı ve 7226 sayılı torba yasada karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin yürürlüğe giren düzenlemedir.
Güncel koşullarda çek ibraz edilebilir mi?
Çek, sadece bankaya hitaben ve yazılabilen kanunen kıymetli evraklardan sayılan ödeme emri niteliğine sahip özel bir senet türüdür. İbraz, çekin ödenmek üzere bankaya sunulmasıdır. Çek, aranılacak bir alacak hakkı içerdiğinden, çekin muhatap bankaya götürülmesi ve ödenmesi için sunulması gerekmektedir.
Hamilin muhatap bankaya telefonla veya noter aracılığıyla bildirimde bulunarak ödeme talebinde bulunması ödeme için ibraz sayılmaz. Çekin mutlaka fiilen süresi içerisinde hamil tarafından muhatap bankaya ibraz edilmesi gerekir.1
Çekin ibrazı için TTK’da üç farklı hak düşürücü süre ve bu sürelerin geçilmesi hâlinde birtakım sonuçlar öngörülmüştür. Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde fakat aynı kıtada ödenecekse bir ay, ayrı kıtalarda çekilip ödenecekse üç ay içerisinde ibraz edilmelidir. İbraz süresinin geçirilmesinin hamilin başvuru hakkının kaybolması, ödenmeyen çek için kambiyo niteliklerine özgü takip yoluna başvurulamaması gibi alacaklı hakları ile ilgili oldukça önemli sonuçları bulunmaktadır.
Bilindiği gibi İçişleri Bakanlığının 21/03/2020 tarihli genelgesiyle 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri kişilerin sokağa çıkması yasaklanmıştır. Aşağıda bahsedilen düzenleme de bu kişilerin ve diğer sokağa çıkması sakıncalı olan kişilerin hamili olduğu çeki ibraz edemeyip hak kaybına uğraması ihtimaline binaen yürürlüğe girmiştir.
25/03/2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici birinci maddesi “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler…13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden…itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir…” ile yargıda ve icra takiplerinde birtakım süreler durdurulmuştur. 30/04/2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 31114 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile de belirtilen geçici maddedeki durma süresi 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 5. fıkrasına göre 31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir. Bu nedenle düzenleme tarihi 15/06/2020 ve sonrası olan çekler şu anlık 7226 sayılı Kanun kapsamında değildir. 7226 sayılı Kanun’un kapsamında kalan çekler, ibraz süresi 13/03/2020 tarihinde başlayan veya ibraz süresi bu tarihten önce başlayan ancak 13/03/2020 tarihinde sona ermemiş olan çeklerdir.
Geçici 1. maddenin b fıkrası gereğince ibraz süresi 10 gün olan çeklerin tamamının ibraz süresi 15/06/2020 tarihinden itibaren 15 gün uzatılmıştır. İbraz süresi bir ay ve üç ay olan çekler için 13/03/2020 tarihi itibariyle ibraz süresinin bitimine 15 gün veya daha az süre kalan çekler için ibraz süresi yine 15/06/2020 tarihinden itibaren 15 gün uzatılmıştır. İbraz süresi bir ay veya üç ay olan çeklerin ibraz süresi 13/03/2020 tarihi itibariyle 15 günden daha fazla ise ibraz süresi bu tarih itibariyle durmuş olacak ve kalan süre 15/06/2020 tarihi itibariyle işlemeye devam edecektir.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus Geçici 1. maddenin sadece ibraz sürelerini durdurduğu ancak ibrazı yasaklamadığıdır. Bu anlamda durma süresi içerisinde çekler muhatap bankaya veya takas bankasına ibraz edilmekte ve işlemler standart şekilde devam etmektedir. Dolayısıyla bu düzenleme ifade edildiği gibi çek hamilinin ibraz süresinin kaçırılması ile doğacak hak kayıplarının önlenmesine yöneliktir. Çek hamili bu süre içerisinde çeki bankaya ibraz edebilmekte ve hesapta karşılığı varsa çek bedelini tahsil edebilmektedir. Çeki normal süresi içerisinde bankaya ibraz edemeyen hamil (örnek olarak sokağa çıkma yasağı kapsamında bulunan bir kişi) ise 15/06/2020 tarihinden itibaren yukarıda belirtilen süreler kapsamında çeki yine bankaya ibraz edebilecektir.
Çek borçlusu açısından ise Türkiye Bankalar Birliği tarafından Çek Ödeme Destek Kredisi hazırlanmış ve bankalarca yapılan açıklamalarla bu kredi kullanıma açılmıştır. Bu kredinin kullanım koşulları; çekin 25/03/2020 tarihi ve öncesinde yapılan gerçek ticari işlemlerden kaynaklanan ve bu işlemler kapsamında düzenlenen faturalarla bağlantılı keşide edilmiş veya edilecek olması, ibraz edilen çek bordrosunda yer alan çeklerin keşide tarihi azami 30/06/2020 olmasıdır. Azami kredi tutarı ise şirketin 2018 yıl sonu kesinleşmiş mali verilerinde yer alan ciroya göre değişiklik göstermektedir.
Uygulanmakta olan güncel pratik bu şekilde olsa dahi konuya dair farklı görüşler de mevcuttur. Geçici 1. maddede özellikle çeklerin ibrazından bahsedilmediği, kıymetli evrak hukukunun ticari ilişkilerde arz ettiği önem ve kendine has yapısı göz önüne alındığında, TTK ve Çek Kanunu’nun çekin ibrazına ilişkin getirdiği düzenlemelerin özel hüküm niteliğinde olduğu için bu düzenlemenin çeklerin ibraz süresini etkilemeyeceği, maddenin yargı alanındaki hak kayıplarının önünde geçme amaçlı olduğu ve icra ve iflas takiplerinin durmuş olması nedeniyle duran süre içerisinde karşılıksız çıkan çek için icra takibi açılamayacağı yönünde görüşler ve bu görüşe tamamen zıt olan, maddenin içeriği itibariyle bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler ve ibraz süreleri durmuş olduğundan durma süresi içerisinde de çekin ibrazının mümkün olmadığı, çek ibraz edilse dahi muhatap bankanın ödeme veya karşılıksızdır işlemi yapmaması gerektiğine ilişkin görüşler de2 bulunmaktadır.
Karşılıksız çek keşide etme suçundan mahkûm olanlara yönelik düzenlemeler:
Yine 7226 sayılı Kanun’un 49. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na karşılıksız çek keşide etmek suçu ve cezasına yönelik bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre 24/03/2020 tarihine kadar işlenmiş olan karşılıksız çek keşide etme suçunun infazı kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle durdurulmuştur. Ancak borçlu, tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır.
Kalan kısmın üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle alacaklıya ödenmesi gerekmekle beraber ödenmeyen ilk taksit bir defaya mahsus olmak üzere taksit süresinin sonuna ek taksit olarak eklenmektedir. Bu şartlar yerine getirildiği takdirde mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir.
İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmemesi veya ikinci defa taksitin ödenmemesi hâlinde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir. Bu noktada dikkat edilecek husus şudur: Şartlar sağlanmadığı takdirde, infazın devamı için mahkeme re’sen hareket etmeyecek, infazın devamı için alacaklının şikâyeti gerekecektir.
Bilindiği gibi karşılıksız çek keşide etme suçu şikâyete bağlı olup, şikâyetin sonucunda borçluya adli para cezasına, adli para cezasının ödenmemesi hâlinde ise hapis cezasına hükmedilmektedir. Anılan düzenlemeden, adli para cezasının ödenmemesi üzerine hapis cezasına hükmedilen kişiler faydalanabilecektir.
24/03/2020 tarihinden önce işlenen ve yargılaması devam eden suçlar için bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı kanunda açıkça belirtilmemiştir. Çek Kanunu’ndaki cezaya ilişkin hükümlerde TCK’ya atıf yapıldığından ve TCK m. 7/2’de bulunan “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” düzenlemesi gereğince, kanunun 24/03/2020 tarihinden önce işlenmiş ancak yargılaması devam eden suçlar yönünden de uygulanması beklenmektedir.
Belirtilen düzenleme sadece 24/03/2020 tarihine kadar işlenmiş suçlar için düzenlenmiştir. Yaşanan salgın nedeniyle alınan tedbirlerin mart, nisan, mayıs ve haziran aylarına yayılmış olduğundan bu dönemde de önceden yazılan çeklerin karşılıksız çıkması durumunda karşılıksız çeki keşide eden kişinin şu an itibariyle bu düzenlemeden faydalanması imkânı bulunmamaktadır. Karşılıksız çek keşide etme suçunun işlenme tarihi uygulamada çekin karşılıksız çıktığı tarih olarak kabul edildiği göz önüne alındığında yaşanan süreci öngöremeyen veya öngörme imkânı bulunmayan kişi bu düzenlemeden faydalanamayacaktır; ancak bu kişilerin sokağa çıkma yasağı, işyerlerinin aylardır kapalı olması gibi argümanlarla savunma yapması hâlinde, bu savunmaların mahkemelerce TCK m. 25/2’de düzenlenen ve kusurluluğu ortadan kaldıran “zorunluluk hali” çerçevesinde değerlendirilebilmesi olasıdır.3
Öte yandan düzenlemeden faydalanıp tahliye olanların taksitlerle ödemesi gereken adli para cezasını ödeyemeyerek hapis cezasına çarptırılmış olması nedeniyle bu kişilerin tahliye tarihinden üç ay sonra yani salgın kapsamındaki günlük ve ticari hayata ilişkin alınan tedbirlerin devam edeceği tarih olan haziran ayı sonuna kadar çek bedelinin yüzde onunu ödeme imkânı bulması pek gerçekçi değilse de borçlunun ödemeleri tahliye olduktan sonra adli para cezası olarak değil alacaklıya yapacak olması, hem cezanın hem de borcun sona ermesi açısından borçlu ve alacaklı yararınadır.
Av. Furkan Duru
OzgunLaw.com
Kaynakça:
1- Ali Bozer ve Celal Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 2017, s. 338
2- http://www.ticaretkanunu.net/ali-pasli-ceklerin-pandemi-suresince-ibrazinin-devamina-iliskin-guncel-uygulamanin-elestirisi/
3- https://blog.lexpera.com.tr/7226-sayili-kanunun-ceklerin-ibrazi-ve-karsiliksiz-cek-sucuna-etkisi/
Kaynak: Av. Furkan Duru – İçerik, Ozgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.