Ana Sayfa Muhasebe Çifte Vergilendirmenin tarihsel gelişim süreci

Çifte Vergilendirmenin tarihsel gelişim süreci

961
0

Çifte Vergilendirmenin tarihsel gelişim süreci

Uluslararası hukukta çifte vergilendirme

Tarihsel Arka Plan

Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (OECC) Konseyi, 25 Şubat 1955 tarihinde, çifte vergilendirme ile ilgili ilk Tavsiye Kararını aldığında, ikili anlaşmalar veya tek taraflı tedbirler yoluyla zaten çifte vergilendirmenin önlenmesine yönelik ilerleme kaydedilmiştir. O sıralarda, şimdi OECD üyesi olan ülkeler arasında imzalanan ikili Anlaşma sayısı 70 idi. Bu, büyük ölçüde Milletler Cemiyeti tarafından 1921 yılında başlatılan çalışma sayesinde gerçekleşebilmiştir. Söz konusu çalışma 1928 yılında ilk model ikili anlaşmanın taslak halinde kaleme alınması ve nihayetinde Meksika (1943) ve Londra (1946) Model Anlaşmaları ile sonuçlanmıştır; müteakip on yıl içerisinde akdedilen veya revize edilen pek çok ikili anlaşmada bu iki model anlaşmanın ilkelerine bazı değişiklikler yapılarak riayet edilmiştir. Ancak bu Model Anlaşmalarından hiçbiri bütünüyle ve oybirliğiyle kabul edilmemiştir. Dahası, çeşitli temel sorular bağlamında bu anlaşmalar önemli farklılıklar ve bazı boşluklar içeriyorlardı.

 

OEEC üye ülkelerinin savaş sonrası dönemde artan karşılıklı ekonomik bağımlılığı ve işbirliği, uluslararası çifte vergilendirmenin önlenmesine yönelik tedbirlerin önemine giderek artan bir şekilde, açıkça işaret ediyordu. İkili vergi anlaşmaları ağını, bazılarının o ana kadar sadece çok az sayıda anlaşma akdetmiş olduğu ve bazılarının da hiç anlaşma akdetmemiş olduğu OEEC üye ülkelerini ve ardından da OECD ülkelerini kapsayacak şekilde genişletme ihtiyacının farkına varıldı. Aynı zamanda bu anlaşmaların bir örnek ilkeye, tanıma, kurala ve yönteme göre uyumlaştırılması ve ortak bir yorum konusunda anlaşmaya varılması giderek daha fazla arzu edilir hale geldi.

 

Bu yeni arka plan, Mali Komite’nin 1956 yılında OECD üye ülkeleri arasında var olan çifte vergilendirme problemlerini etkili bir şekilde çözebilen ve bütün üye ülkeler için kabul edilebilir olan taslak anlaşmanın hazırlanmasına yönelik çalışmalar başlatılmasına vesile olmuştur. Mali Komite, Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilere İlişkin Model Anlaşması2 başlıklı nihai Raporunu 1963 yılında sunmadan önce, 1958 yılından 1961 yılına kadar dört ara rapor hazırladı. OECD Konseyi 30 Temmuz 1963 tarihinde çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin bir Tavsiye Kararı aldı ve üye ülkelerinin Hükümetlerinden, kendi aralarında ikili anlaşmalar akdederken veya revize ederken söz konusu Taslak Anlaşmaya uymalarını istedi.

 

OECD Mali Komitesi Raporunu 1963 yılında sunarken, Taslak Anlaşma’nın daha sonraki bir aşamada, yeni çalışmaların ardından revize edilebileceğini öngörmüştür. Ayrıca, böyle bir revizyona üye ülkelerin ikili anlaşmalarının müzakeresinde ve pratik uygulamasında, kazandıkları tecrübeleri, vergi sistemlerindeki değişiklikleri, uluslararası mali ilişkilerin artışını, yeni ticari faaliyet sektörlerinin gelişmesini ve uluslararası düzeyde yeni karmaşık ticaret teşkilatlarının ortaya çıkışında dikkate alınması amacıyla ihtiyaç duyuluyordu. Bütün bu nedenlerden ötürü Mali Komite ve 1971 yılından sonra da halefi olan Mali İşler Komitesi, 1963 Taslak Anlaşma’nın ve Anlaşma hakkında yapılan yorumların revizyonunu üstlendi. Bu çalışma, 1977 yılında yeni bir Model Anlaşma ve Yorumları1 ile sonuçlandı.

 

1963 Taslak Anlaşma’nın revizyonuna götüren faktörler etkisini sürdürdü ve Model Anlaşmanın değişen ekonomik şartlara göre güncellenerek uyarlanmasına yönelik baskı pek çok yönden devamlı olarak arttı. Yeni teknolojiler geliştirildi ve aynı zamanda sınır ötesi işlemleri gerçekleştirmek için başvurulan yöntemlerde de köklü değişiklikler meydana geldi. Vergiden kaçınma ve vergi kaçırma yöntemleri daha karmaşık hale geldi. OECD ekonomilerinin küreselleşmesi ve liberalleşmesi de 1980’lerde süratle ivme kazandı. Sonuç itibarıyla bu düzenli çalışma programı süresince Mali İşler Komitesi, özellikle de 1 No.’lu Çalışma Grubu 1977 sonrasında, 1977 Model Anlaşması ile doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olan çeşitli sorunları incelemeye devam etti. Bu çalışma bir dizi raporlar ile neticelendi; bunlardan bazıları Model Anlaşmanın ve Yorumlarının2 tadil edilmesini tavsiye ediyordu.

Model Anlaşmada ve Yorumlarında yapılan revizyonun devam eden bir süreç haline geldiğini fark eden Mali İşler Komitesi, 1991 yılında revizyonun bütünüyle tamamlanmasını beklemeksizin periyodik olarak ve daha zamanında güncellemeler ve tadiller sağlayan, değiştirilebilir bir Model Anlaşma konseptini benimsedi. Bu nedenle, yukarıda anılan raporlarda verilen pek çok tavsiyeyi dahil ederek, 1977 yılından beri gerçekleştirilen çalışmayı dikkate alan Model Anlaşmanın revize edilmiş ve güncellenmiş bir versiyonunun yayımlanması kararlaştırıldı.

 

Model Anlaşmanın etkisi OECD üye ülkelerinin sınırlarını aştığından, Komite ayrıca üye olmayan ülkelerin, diğer uluslararası teşkilatların ve konu ile ilgilenen başka tarafların girdilerinden de faydalanılabilmesi için revizyon sürecinin dışarıya karşı açık hale getirilmesine karar verdi. Dışarıdan gelecek bu tür katkıların, uluslararası vergi kural ve ilkelerinin evrimi ile uyumlu olması için Model Anlaşmayı devamlı olarak güncelleme görevinde Mali İşler Komitesine yardımcı olacağı düşünülmüştü.

 

Bu, Model Anlaşma’nın 1992 yılında ciltsiz sayfa formatında yayınlanması ile sonuçlandı. 1963 Taslak Anlaşmanın ve 1977 Model Anlaşmasının aksine, revize edilen bu Model, kapsamlı bir revizyonun nihaî aşaması olmayıp,  daha ziyade periyodik güncellemeler oluşturmak ve dolayısıyla Model Anlaşmanın üye ülkelerin görüşlerini herhangi bir zamanda doğru bir şekilde yansıtmaya devam etmesini temin etmek üzere tasarlanan devamlı bir revizyon sürecinin ilk adımı idi.

 

Model Anlaşmanın OECD ülkeleri dışında gösterdiği artan etkinin tanınmasına binaen, üye olmayan bazı ülkelerin Model Anlaşma hakkındaki görüşleri, 1997 yılında hazırlanan bu güncellemelerden biri sayesinde ikinci bir cilde eklendi (bkz. aşağıda). Aynı zamanda buna Model Anlaşmada değişikliklerin yapılmasına ilişkin Komiteye ait bazı raporların yeniden basımları da eklendi.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI ÇERÇEVESİNDE VERGİLENDİRME ESASLARI

Almanya’da Yaşayan Vatandaşlarımız İçin Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Uygulanmasına İlişkin Rehber

Türkiye – Almanya çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının uygulanmasına ilişkin rehber

Çifte Vergilendirme Anlaşmalarına Göre Türkiye’de Elde Edilen Ticari Kazançlar Nasıl Vergilendirilir?

Yurt Dışı Firmalara Verilen Hizmetlerde Çifte Vergilendirme Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnası Nasıl Hesaplanır?

Çifte Vergilendirme Anlaşmalarına Göre Temettü ve Gayri Maddi Hak Bedelleri Hangi Ülkede Vergilendirilir?

ÇVÖ Anlaşmalarında Çifte Mukimlik Olması Halinde Vergilendirme Neye Göre Yapılır?

Yurt Dışı Tanıtımının Yine Yurt Dışı Reklam Şirketlerince Yapılması Halinde Vergilendirme Nasıl Olur?

Yazılım Programının Yurt Dışından Satın Alınıp Kullanılması Halinde Vergilendirme ve Amortisman Nasıl Hesaplanır?

Önceki İçerikOECD çifte vergilendirme anlaşmasının kişi ve vergiler maddeleri nasıl düzenlenmiştir?
Sonraki İçerikOECD çifte vergilendirme model anlaşmasının önemi nedir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz