Vergi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 02 Dec 2024 07:20:47 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/ https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:20:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158573 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

   
Sayı:88342184-130-E.161427.01.2020
Konu:Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları 
İlgi:02/02/2018 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Mesleki Yeterlilik Kurumundan almış olduğu yetkiye istinaden mesleki yeterlilik belgesini alması zorunlu olan işçileri çalıştıran firmalara sınav ve belgelendirme hizmeti verdiği, talepte bulunan firmaya sınava katılan işçi sayısına göre belgelendirme ve sınav ücretinin fatura edildiği, sınavda başarılı olan kişilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla karşılandığı, talepte bulunan firmaya daha önce toplam işçi sayısına göre fatura edilen belgelendirme bedelinden sınav sonucu başarılı olan işçilere isabet eden tutarlar için Mesleki Yeterlilik Kurumunca karşılanacak bedele istinaden hizmeti alan firmadan iade faturası alındığı, alınan iade faturasının kayıtlara gider olarak kaydedildiği ve katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapıldığı, iade faturasının bir örneği ile ilgili firmaya iade edilen bedele ilişkin ödeme dekontunun Mesleki Yeterlilik Kurumuna gönderildiği ve iade faturasının KDV dahil toplam bedelinin anılan Kurum tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Şirketinize ödenen tutarın KDV’nin konusuna girip girmeyeceği ile bu tutarın Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

a) Belge Düzeni Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

-231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

-232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu; yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2018’den itibaren) 1.000,-TL’yi geçmesi veya bedeli (1.1.2018’den itibaren) 1.000,-TL’den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine ve/veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak mal teslimi ve/veya hizmet ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, Mesleki Yeterlilik Kurumundan aldığınız yetkiye istinaden, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin faturanın Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu ödemelerin tevsikinin sözleşme, makbuz, dekont vb. evrak ile yapılabilmesi mümkün bulunmakta olup, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince bu belgelerin muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

b) Form Ba-Bs Bildirimi Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile, mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmış olup Tebliğin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün;

– (1.2.1) maddesinde; “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.”

– (1.2.2.) maddesinde; “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” nun Tablo II alanında bildirilecektir.”

– (1.2.4.) maddesinde ise “Bir kişi veya kurumdan yapılan alışların kısmen veya tamamen iade edilmesi durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kuruma yapılan satış olarak dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılan satışlardan bir kısmının veya tamamının iade alınması durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kurumdan yapılan alış olarak dikkate alınacaktır.”

açıklamaları yer almaktadır.

Bu kapsamda, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin olarak Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenen faturaların Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna Vergi Usul Kanunu uygulamasında iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmadığından, fatura düzenlenmemesi halinde bu bedellerin Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen faturaların 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

– 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından verilen sınav ve belgelendirme hizmetine ilişkin düzenlenen faturalarda 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedelinin bir kısmının veya tamamının Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize ödenmesinin bu duruma etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, daha önce Şirketinizden belgelendirme hizmeti talebinde bulunan firmalara düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV’nin, iade faturası almak suretiyle düzeltilmesi (bu faturalardaki KDV’nin indirim konusu yapılması) mümkün değildir. Bu kapsamda, Mesleki Yeterlilik Kurumundan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak da tekrar KDV hesaplanmayacaktır.

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/feed/ 0
Yıllara sari inşaat işi ile ilgili fazla ve yersiz ödenen hak edişler üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin yapılması https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/ https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:17:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158574
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) 
  
Sayı:B.07.1.GİB.4.06.16.01-2011-KVK-34-4-11125/01/2012
Konu:Yıllara sari inşaat işi ile ilgili fazla ve yersiz ödenen hak edişler üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin yapılması 

İlgide kayıtlı dilekçe ve ekinde yer alan özelge talep formunda, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğunuz, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi … A.Ş.’nin yüklenimindeki … Üniversitesi … Fakültesi İnşaatı işinin taşeronu olduğunuz, yüklenici firma tarafından 2009-2010 yıllarında ödenen hakediş toplamının 915.980,00 TL olduğu, bu tutar üzerinden 27.479,42 TL vergi kesintisi yapıldığı, yüklenici firmanın hakediş hesaplarının yeniden değerlendirildiği ve 414.566,34 TL’nin fazla ödendiğinin belirlenmesi üzerine bu tutar için iade faturası düzenlendiği ve söz konusu işin 25.12.2010 tarihli tasfiye protokolü ile sonlandırıldığı belirtilerek, bu tutar üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin nasıl yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Bir işin bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi için, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak başkaları hesabına yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorunda oldukları hükme bağlanmış olup söz konusu kesinti tutarı 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 03.02.2009 tarihinden itibaren %3 olarak belirlenmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat edici kağıtlar” başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup söz konusu kayıtların Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen veya bu Kanunun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenme mecburiyeti getirilen belgelerden herhangi biri ile tevsiki zorunludur.

Anılan Kanunun 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde de; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 nci maddesinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; yıllara sâri inşaat işi kapsamında faturası düzenlenen ve ödemesi yapılan hakediş bedellerinde, hesapların yeniden değerlendirilmesi sonucu fazla ve yersiz ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, yüklenici tarafından fazla ve yersiz ödenen hakedişler karşılığında iade edilmesi gereken tutar kadar fatura düzenlenmesi, söz konusu faturanın da hakedişe ilişkin kabul tutanakları, sözleşmeler ve önceden düzenlenen fatura ile ilişkilendirilmesi ve hakediş hesaplarında hata yapıldığının faturada açıkça belirtilmesi suretiyle düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinizin taşeron olarak üstlendiği ve 25.12.2010 tarihinde tasfiye protokolü ile sona erdirilen … Üniversitesi … Fakültesi İnşaatı işi için yüklenici firmanın fazla ödemiş olduğu hakediş bedelleri şirketinizce iade edilmiş olduğundan, iade edilen kısımlar üzerinden yapılan vergi kesintisi fazla ve yersiz ödenen vergi niteliği kazanacak olup verginin ödenmiş olması şartıyla yüklenici firmanın muhtasar beyanname yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesinden şirketinizce talep edilmesi halinde düzeltme talebinizin Vergi Usul Kanununun 116 ncı ve 123 üncü maddeleri ile 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde ilgili vergi dairesince yerine getirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, iade edilecek olan söz konusu vergi kesintilerinin şirketinizce kurumlar vergisi beyannamesinde mahsuba konu edilemeyeceği de tabiidir.

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/feed/ 0
Adi ortaklığın e-Tebligat kullanma zorunluluğu https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:14:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158576
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü 
  
Sayı:27575268-105[107/A-2017-453]-49512811.12.2017
Konu:Adi ortaklığın e-Tebligat kullanma zorunluluğu hk. 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olarak “Adi Ortaklık” şeklinde faaliyet gösterdiğiniz ve yalnızca gelir stopaj, KDV ve damga vergisi yönünden mükellefiyetinizin bulunduğu belirtilerek, e-Tebligat kullanma zorunluluğunuzun olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir.

Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. ” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan konuya ilişkin olarak yayımlanan 456 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı 4 üncü maddesinde; “Kanunun 107/A maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili teknik altyapı kurulmuş ve tebliğe elverişli elektronik tebligat adresi, Başkanlık tarafından internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulmuştur.

Kanun hükümlerine göre tebliği gereken elektronik imzalı evrak, elektronik tebligat sistemi kullanılmak suretiyle muhatabın elektronik tebligat adresine tebliğ edilebilecektir.

Bu Tebliğ ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar aşağıda belirtilmiştir.

a) Kurumlar vergisi mükellefleri

b)Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)

c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler

Kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar, tebliğle belirlenen sürelerde bildirimde bulunarak elektronik tebligat adresi almak ve elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadır.

Bu mükelleflerin dışında kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep eden kişiler de sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabileceklerdir.” denilmektedir.

Bu itibarla, adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir (kurumlar) vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmekte olup, adi ortaklıklarda ortaklık adına tarh edilen stopaj, KDV ve diğer vergilerin ödenmesinden ortaklar müteselsilen sorumlu olmaktadır.

Ayrıca adi ortaklığın ortağı eğer tüzel kişiliğe sahipse elde ettiği kazanç kurumlar vergisine, eğer gerçek şahıssa gelir vergisine tabi olacaktır. 456 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı 4 üncü bölümünde, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek kurumlar vergisi mükellefleri; ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç) olarak belirlendiğinden adi ortaklığın ortakları adına gelir ve/veya kurumlar vergisi mükellefiyetlerinden dolayı e-tebligat aktivasyonu yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, 456 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenler arasında adi ortaklıklar sayılmadığından e-tebligat sistemine dahil olma zorunlulukları bulunmamakla birlikte ortaklık adına elektronik tebligat yapılmasını talep etmeleri halinde sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabilecekleri tabiidir.       

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/feed/ 0
Vergi dairesi hangi vergiler ödenmezse mükellefin banka hesaplarına bloke koyabilir? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/#respond Sun, 01 Dec 2024 07:36:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158506 Geçici vergi ödenmezse vergi dairesi banka hesaplarına bloke koyabilir mi?

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca vergi dairesine ve diğer Kamu kurumlarına olan borçlar için vergi dairesi ve ve diğer kurumlar e-haciz uygulayabilir. Duruma göre vergi mükellefine ve ilgili Kanunu uyarınca borçtan müşterek sorumlu olan firma sahibi, ortakları ve yöneticilerinin mal varlıklarını da haciz veya e-haciz uygulayabilir. Mükelleften tahsil edilemeyen borcu yasal temsilcilerinden isteyebilir.

***


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/feed/ 0
Basit usule tabi vergi mükellefi aynı zamanda başka bir şirkete ortak olursa basit usul şartı bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-vergi-mukellefi-ayni-zamanda-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-basit-usul-sarti-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-vergi-mukellefi-ayni-zamanda-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-basit-usul-sarti-bozulur-mu/#respond Sun, 01 Dec 2024 07:21:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158508 Basit usule tabi vergi mükellefi aynı zamanda başka bir şirkete ortak olursa basit usul şartı bozulur mu?

Hayır. Basit usul mükellefiyeti ile ilgili şartları taşıdığı sürece bu durum ayrı değerlendirmeye tabi tutulur.

2024 Basit Usule Tabi Olmanın Şartlarını

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci ve 48 inci maddelerinde yer alan genel ve özel şartları topluca taşıyanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

2024 Basit Usule Tabi Olmanın Şartlarını aşağıdaki içerikten inceleyebilirsiniz.

2024 Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-vergi-mukellefi-ayni-zamanda-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-basit-usul-sarti-bozulur-mu/feed/ 0
Yurt dışından alınan program faturasındaki hesaplanan KDV’yi indirebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-program-faturasindaki-hesaplanan-kdvyi-indirebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-program-faturasindaki-hesaplanan-kdvyi-indirebilir-miyiz/#respond Sat, 30 Nov 2024 09:19:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158537 T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

   
Sayı:39044742-130[Özelge]-62227412.08.2021
Konu:Yurt dışında mukim firmadan alınan bilgisayar programına ilişkin olarak düzenlenen faturada hesaplanan KDV’nin indirimi 
İlgi:… tarihli ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, Şirketinizin yurt dışında mukim … firmasından bilgisayar programı lisansı satın aldığı ve karşılığında yapılan ödemelere ilişkin olarak anılan firma tarafından Şirketinize katma değer vergisi (KDV) hesaplanarak fatura düzenlendiğinden bahisle, söz konusu işleme ilişkin adı geçen firma tarafından düzenlenen faturada hesaplanan KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

            3065 sayılı KDV Kanununun;

            -1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

            -1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

            -4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

            -6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

            -9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği, Türkiye’de ikametgahı, işyeri kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV’nin bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceği,

            -29/1 maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’yi indirim konusu yapabilecekleri

            hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı (I/C-2.1.2.1.) bölümünün “Katma Değer Vergisi Mükellefi Olmayan Gerçek Kişilere Elektronik Ortamda Sunulan Hizmetler” alt başlıklı (I/C-2.1.2.1.2.) bölümünde ise;

            “28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 41 inci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ile Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV’nin, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceği, Hazine ve Maliye Bakanlığının elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda sunulan hizmetler KDV’ye tabi olup, bu hizmetlere ilişkin KDV’nin beyanı ve ödemesi bu bölümde yer alan usul ve esaslara tabidir.

            Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin bir işyeri oluşturacak şekilde verilmesi durumunda (Türkiye’de bir işyerinin oluşup oluşmadığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenir.), bu hizmetlere ilişkin verginin genel esaslar çerçevesinde (1 No.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.”

            açıklamaları yer almaktadır.

            Buna göre, Türkiye’de KDV mükellefiyeti bulunanların (bulunması gerekenlerin), mal ve hizmet satışlarını 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun şekilde belgelendirmesi gerektiği, bu mal ve hizmetleri alanların da KDV’yi (mükellef olmaları halinde) söz konusu belgelere istinaden kayıtlarına indirim olarak alabileceği, Türkiye’de işyeri (dolayısıyla 1 No.lu KDV Beyannamesi bakımından mükellefiyeti) bulunmayanlardan, Türkiye’de KDV mükellefi olanlarca yapılan hizmet alımları için sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılarak 2 No.lu KDV Beyannamesiyle beyan edilmesi gerektiği ve bu suretle beyan edilen KDV’nin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

***

TAVSİYE EDİLEN DİĞER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-program-faturasindaki-hesaplanan-kdvyi-indirebilir-miyiz/feed/ 0
Konut teslimlerinden doğan iade taleplerinde jeneratörün iade hesabına dahil edilip edilmeyeceği https://www.muhasebenews.com/konut-teslimlerinden-dogan-iade-taleplerinde-jeneratorun-iade-hesabina-dahil-edilip-edilmeyecegi/ https://www.muhasebenews.com/konut-teslimlerinden-dogan-iade-taleplerinde-jeneratorun-iade-hesabina-dahil-edilip-edilmeyecegi/#respond Sat, 30 Nov 2024 09:10:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158535
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
  
Sayı:E-39044742-130[KY]-3635909.01.2024
Konu:Konut teslimlerinden doğan iade taleplerinde jeneratörün iade hesabına dahil edilip edilmeyeceği 
İlgi:… tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tarafınızca yapılan konut projelerinin iskan ve asansör ruhsatlarının alınabilmesi için ilgili belediyelerce 19.12.2007 tarih ve 26735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” ve 25.08.1988 tarih ve 19910 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sığınak Yönetmeliği”ne uygunluğu bakımından jeneratör bulundurulması zorunluluğundan dolayı indirimli orana tabi konut teslimlerinize ilişkin jenaratör harcamalarına ait yüklenilen katma değer vergisinin (KDV) iade hesabına dahil edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

   3065 sayılı KDV Kanununun 29/2 nci maddesi ile indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan KDV’nin nakden veya mahsuben iadesine imkan tanınmıştır.

   Öte yandan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/B.3.1.3.1.) bölümünde;

   ”

   İndirimli orana tabi olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilmez.

   Örnek 1:Ankastre ürünlerle birlikte veya mobilyalı olarak satılan 150 m²’nin altındaki bir konut tesliminden kaynaklanan iade talebinde; buzdolabı, fırın, davlumbaz, bulaşık makinesi, mobilya, perde, avize, vestiyer, televizyon ve benzeri eşyalar, konut sahibi kişilerce sökülüp taşınarak tekrar kurulup kullanılabilecek (eklenti) mahiyette olup, bunların teslimi konut tesliminden bağımsız bir teslim olarak değerlendirilecektir.

   Dolayısıyla söz konusu eşyaların teslimi için bu eşyaların tabi olduğu KDV oranı uygulanacak ve konut ile birlikte teslim edilen söz konusu eşyaların temininde yüklenilen KDV, genel esaslara göre indirim konusu yapılacak, ancak iade hesabına dâhil edilemeyecektir.

   Diğer taraftan 150 m²’nin altındaki konutun inşasında kullanılan kombi, cam balkon, duş teknesi, duşakabin, küvet, mutfak dolabı, evye, batarya, duş başlığı, panel radyatör gibi eşyalara ilişkin yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilebilecektir.

   Örnek 2: 150 m²’nin altındaki bir konutun inşasına yönelik olarak yapılan harcamalar (arsa bedeli dâhil), genel yönetim giderleri (akaryakıt, büro malzemeleri, reklam, komisyon, temizlik malzemeleri ve benzeri) ve ATİK’lerden işleme isabet eden paya ilişkin olarak yüklenilen KDV, işlemin bünyesine giren vergiler kapsamında değerlendirilecektir.

   150 m²nin altındaki konut teslimlerine yönelik iade taleplerinde, konutun yapımıyla ilgili harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilebilecek, konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilmeyecektir.

   Dolayısıyla bir arada bulunan konutların ortak kullanımına ait olan sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak üzere düzenlenmiş çocuk parkı, bahçe düzenlemesi, havuz, pergole, kamelya, çim ekimi, spor alanı, alışveriş merkezi gibi alanlara ilişkin konutun yapımı için zorunlu olmayan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV iade hesabına dâhil edilemeyecektir.

   Ancak arazinin yapısından dolayı yapılması zorunlu olan site içi çevre düzenlemeleri (istinat duvarı, perde duvarı, site çevre duvarları, site içi zemin sertleştirme ve benzeri işler) nedeniyle yüklenilen vergilerin iade hesabına dâhil edilmesi mümkündür.

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, konut yapımına ilişkin zorunlu olmayan harcamalar iade hesabına dahil edilemeyeceğinden, söz konusu jeneratör harcamalarına ilişkin yüklenilen KDV’nin, indirim konusu yapılması mümkün olmakla birlikte indirimli orana tabi konut teslimlerine ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir.

TAVSİYE EDİLEN DİĞER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/konut-teslimlerinden-dogan-iade-taleplerinde-jeneratorun-iade-hesabina-dahil-edilip-edilmeyecegi/feed/ 0
2024 Yılı Genç Girişimci Kazanç İstisnası Tutarı https://www.muhasebenews.com/2024-yili-genc-girisimci-kazanc-istisnasi-tutari/ https://www.muhasebenews.com/2024-yili-genc-girisimci-kazanc-istisnasi-tutari/#respond Fri, 29 Nov 2024 07:26:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158497 7440 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe ilişkin olarak 292 seri No.lu GV Genel Tebliğinde gerekli değişiklikler yapılmış ve 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, istisna tutarının 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlendiği belirtilmiştir.

Bu tutar 2024 yılı için 230.000 TL’dir.

2024 Yılı Gelir Vergisi Tarifesi

193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2024 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde uygulanmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir. 

110.000 TL’ye kadar% 15
230.000 TL’nin 110.000 TL’si için 16.500 TL, fazlası% 20
580.000 TL’nin 230.000 TL’si için 40.500 TL
(ücret gelirlerinde 870.000 TL’nin 230.000 TL’si için 40.500 TL), fazlası
% 27
3.000.000 TL’nin 580.000 TL’si için 135.000 TL,
(ücret gelirlerinde 3.000.000 TL’nin 870.000 TL’si için 213.300 TL), fazlası
% 35
 3.000.000 TL’den fazlasının 3.000.000 TL’si için 982.000 TL, 
(ücret gelirlerinde 3.000.000 TL’den fazlasının 3.000.000 TL’si için958.800 TL), fazlası
% 40

292 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 10/2/2016 tarihli ve 29620 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ve 2 nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflere uygulanacak indirime ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

BİRİNCİ BÖLÜM


Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 6663 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek 10/2/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

“Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır. (2024 Yılı için 230.000 TL)

1. İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

2. Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

3. Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

4. Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

5. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları

MADDE 3 – (1) İstisnadan;

a) Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş,

b) Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış,

tam mükellef gerçek kişiler yararlanır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen kişilerin istisnadan yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

a) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmesi.

1) Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği hususu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilir.

2) İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanununda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamaz.

b) Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.

1) İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.

2) Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir.

3) İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.

4) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartını sağlayan mükelleflerin, faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırması istisna şartını bozmaz.

5) Seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici sürelerde fiilen işin başında bulunulmaması halinde de söz konusu şart ihlal edilmiş olmaz.

(3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:

a) Faaliyetin ortaklık olarak yürütülmesi.

1) Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Bu durumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.

Örnek 1: Bay (A), Bay (B) ve Bay (C), 17/2/2016 tarihinde adi ortaklık şeklinde lokanta işletmeciliği faaliyetine başlamış olup faaliyete başlanıldığı tarihte Bay (A) 27, Bay (B) 29, Bay (C) ise 32 yaşındadır. Buna göre; Bay (C), 29 yaş şartını ihlal ettiğinden ortakların hiçbiri istisnadan faydalanamayacaktır.

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.

Örnek 2: Bay (D), 20/2/2016 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

2) Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.

Örnek 3: 4/4/2016 tarihinde kırtasiye işletmeciliği faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bay (C), söz konusu istisnadan bir yıl yararlandıktan sonra 3/2/2017 tarihinde vefat etmiştir. İşletmeyi devralan eş istisnaya ilişkin diğer şartları taşımaktadır.

Buna göre, 2017 yılına ilişkin istisna tutarından; Bay (C) adına mirasçılar tarafından 1/1/2017 – 3/2/2017 kıst dönemi için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan kazanç dolayısıyla tam olarak yararlanılacaktır. Ayrıca, işletmeyi devralan eş de 4/2/2017-31/12/2017 döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca (2017, 2018, 2019 yıllarında) istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

Örnek 4: 3/5/2003 tarihinden itibaren büfe işletmeciliği faaliyetinde bulunan Bay (S), 28/7/2016 tarihinde vefat etmiş olup faaliyeti Bay (S)’nin 20 yaşındaki oğlu (R) devralmıştır. Büfe işletmeciliğini devralan Bay (R) istisnaya ilişkin diğer şartları da taşımaktadır. Buna göre, Bay (R) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında söz konusu istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

c) Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

1) Mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olmaz.

2) Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz.

İstisna uygulaması

MADDE 4 – (1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.

Örnek 6: Bay (G), 18/4/2016 tarihinde harita mühendisliği faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bay (G) ayrıca, 4/8/2017 tarihinde market işletmeciliği, 6/9/2018 tarihinde danışmanlık faaliyetlerine başlamıştır.

Buna göre, Bay (G) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan tam olarak yararlanacaktır. Ancak, yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmayacağından, Bay (G) 2017 yılında başladığı market işletmeciliği faaliyeti için 2019 yılında, 2018 yılında başladığı danışmanlık faaliyeti için ise 2019 ve 2020 yıllarında istisnadan yararlanamayacaktır.

(3) İstisnadan yararlananların, yararlanma süresi içerisinde faaliyetlerini ticari, zirai ya da mesleki faaliyet olarak değiştirmesi veya faaliyet konusunda değişiklik yapmaları durumlarında, istisnadan kalan süre kadar yararlanmaları mümkündür.

Yararlanılacak istisna tutarı

MADDE 5 – (1) İstisna, her vergilendirme döneminde yıllık 75.000 Türk lirası olarak uygulanacak olup bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda ise istisnadan yararlanılmayan tutar ertesi yıla devredilmez. (2024 Yılı için 230.000 TL)

Örnek 7: 1/10/2016 tarihinde kuaförlük faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (B)’nin, 1/10/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği ticari kazancı 45.000 Türk lirasıdır. Bayan (B)’nin, 2016 yılında yararlanabileceği istisna tutarı 45.000 Türk lirası olup kalan tutar olan 30.000 Türk lirası ertesi yıla devredilemeyecektir.

(2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

Bayan (C), faaliyetini 31/10/2017 tarihinde terk etmiştir. Bayan (C)’nin 1/1/2017- 31/10/2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 80.000 Türk lirasıdır. Mükellef söz konusu kazancın 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan tutar olan 5.000 Türk liralık kazancı ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(3) İstisna, ticari, zirai veya mesleki faaliyetten dolayı kazanç elde eden ve şartları sağlayan gerçek kişilere uygulandığından, istisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır.

Örnek 9: İstisnanın tüm şartlarını taşıyan Bay (E), 20/2/2016 tarihi itibarıyla mimarlık, 1/7/2016 tarihi itibarıyla da inşaat faaliyetine başlamıştır. Bay (E)’nin 2016 takvim yılında inşaat faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı 50.000 Türk lirası, mimarlık faaliyeti dolayısıyla elde ettiği serbest meslek kazancı ise 40.000 Türk lirasıdır.

Bay (E), elde ettiği toplam 90.000 Türk lirası kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanabilecek olup kalan tutar olan 15.000 Türk liralık kazanç ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(4) İstisna, her durumda ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyetinin tesis olunduğu dönemden başlamak üzere üç vergilendirme dönemi ile sınırlı olup önceki faaliyete devam edilirken yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmaz.

Diğer hususlar

MADDE 6 – (1) Bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar tarafından, istisnadan yararlananlara tevkifat kapsamında ödeme yapılması durumunda, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(2) Diğer taraftan, anılan Kanunun mükerrer 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.” hükmü gereği, istisnaya konu kazancın elde edilmesi sırasında tevkif edilen vergilerin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir.

Örnek 10: 1/4/2016 tarihinde faaliyete başlayan serbest meslek erbabı Bay (M), istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup bu kişinin 1/4/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 120.000 Türk lirasıdır. Ayrıca, ilgili dönemde Bay (M)’ye söz konusu faaliyet dolayısıyla yapılan ödemeler üzerinden 24.000 Türk lirası gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.

Bay (M), elde ettiği serbest meslek kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan 45.000 Türk liralık kazanç tutarını ise yıllık beyanname ile beyan edecektir. Bay (M) tarafından verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 45.000 Türk lirası üzerinden hesaplanacak olan gelir vergisinden, yıl içinde tevkif yoluyla ödenen 24.000 Türk lirası tutarındaki verginin mahsubu mümkündür. Mahsup edilecek tutarın beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazla olması nedeniyle mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde red ve iade olunacaktır.

(3) Mükellefler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesinin gelir bildirimi tablolarına istisna düşüldükten sonra kalan tutar yazılır.

(4) İstisnadan yararlanan ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının (basit usulde vergilendirilenler, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında kazanç elde edenler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) geçici verginin hesabında da söz konusu istisnayı dikkate alacakları tabiidir.

(5) Kazanç istisnasından yararlanan mükellefler beyana tabi başka bir gelirlerinin olması durumunda da ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla istisnadan yararlanabilirler.

Örnek 11: Bayan (F), istisna kapsamında 2016 yılında 60.000 Türk lirası serbest meslek kazancı ile 20.000 Türk lirası kira geliri elde etmiştir. Bayan (F), bu gelirleri nedeniyle verdiği yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek kazancına isabet eden 60.000 Türk liralık geliri için istisnadan yararlanabilecek olup 20.000 Türk liralık kira geliri nedeniyle istisnadan yararlanması söz konusu olmayacaktır.

İKİNCİ BÖLÜM
Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Kazanç İndirimi

Yasal düzenleme


MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle aşağıdaki (15) numaralı bent eklenmiştir.

“15. Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”

İndirimden faydalanacaklar

MADDE 8 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır.

(2) İndirim, 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanır. Dolayısıyla, indirim 2016 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2017 yılında verilecek beyannamede dikkate alınır.

(3) Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmaz. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.

(4) Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden birlikte yararlanamazlar.

(5) Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.

(6) Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 Türk liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.

(7) İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) “Gelir Bildirimi” bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki”nde yer alan “Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümünün ilgili satırında gösterilir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin;

a) Genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin hükümleri 10/2/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,

b) Basit usule tabi mükelleflere uygulanacak kazanç indirimine ilişkin hükümleri 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanmak üzere,

yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-yili-genc-girisimci-kazanc-istisnasi-tutari/feed/ 0
Yurt dışında montaj işinde çalışan personele yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi-2/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi-2/#respond Fri, 29 Nov 2024 06:50:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158490
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
 
  
Sayı:E-62030549-120[23/19-2023]-53008224.04.2024
Konu:Yurt dışında montaj işinde çalışan personele yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı 
İlgi:

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin yurt dışında proje bazında orta ve yüksek gerilim kablo başlık montajı, orta ve yüksek gerilim bağlantı kutuları montajı, orta ve yüksek gerilim test hizmeti, süpervizyon hizmeti, bakım ve onarım hizmeti faaliyetinde bulunduğu, bu konularda şirketinizde çalışan mühendis ve teknikerleri proje süresince dünyada birçok ülkeye göndermekte olduğunuz, proje süresinin işin gereklerine göre değişkenlik gösterdiği, yurt dışı kazançlarınızın hizmet ihracı olarak vergilendirildiği, ihracat bedellerinin yurt içi banka hesaplarına gönderildiği ve yurt dışında şubeniz veya irtibat büronuzun bulunmadığı belirtilerek yurt dışı onarım, montaj ve teknik hizmetlerde çalışan personelinize yurt dışında montaj sırasındaki çalışmaları karşılığında yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 – “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

 …”,

– “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

 1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

… vergi tevkifatı yapılır.

…”

 hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 23 üncü maddesinde gelir vergisinden istisna olan ücretlere yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasına 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (19) numaralı bendinde, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 322 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Yurt Dışı İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ile Teknik Hizmetlerde Çalışan Hizmet Erbabına Yapılan Ücret Ödemelerinde İstisna” başlıklı üçüncü bölümünün “İstisnanın kapsamı, yararlanma şartları ve uygulaması” başlıklı 6 ncı maddesinde;

(1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7420 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen (19) numaralı bentle, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak 1/12/2022 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.

(2) Hizmet erbabına yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) Hizmet erbabının, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışması,

b) Hizmetin hizmet erbabınca fiilen yurt dışında verilmesi,

c) Hizmet erbabına yapılacak ödemenin yurt dışı kazançlardan karşılanması,

gerekmektedir.

(3) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerle ilgili olmak ve fiilen yurt dışında bulunarak hizmet verilmesi kaydıyla yönetim, idare, muhasebe ve benzeri hizmetlerde çalışanlar da söz konusu istisnadan faydalanabilecektir.

(4) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına yurt dışı şube tarafından yapılan ücret ödemeleri tevkifata tabi tutulmayacağı gibi gelir vergisinden istisna edilen bu gelirler için hizmet erbabınca yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

(5) Yurt dışında çalışan hizmet erbabının ücretlerinin yurt dışı şube adına Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından ödenmesi istisnanın uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Bu durumda, Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmayacağı gibi söz konusu ücret gelirleri için hizmet erbabı tarafından da yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

(8) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, gerek şube gerekse şube adına merkez tarafından ödenen ücretler yurt dışı kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacak olup Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından gider olarak dikkate alınamayacaktır.

” açıklamaları yer almaktadır.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden ve Başkanlığımızca yapılan araştırmadan şirketinizin ana faaliyet konusunun yüksek gerilim bağlantı kutularının üretimi olduğu, bunun dışında kablo kelepçeleri, saha projelerinde kullanılan bakır ekler, bakır ek muhafazaları ve polyester muhafaza kutuları,  kısmi deşarj ölçüm sistemleri ve orta gerilim aksesuarları da ürettiğiniz, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bu ürünleri satın alan müşterilerinize söz konusu ürünlerin montajı, bakım ve onarım konusunda hizmet verdiğiniz anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, satmış olduğunuz ürünlerin yanında sunmuş olduğunuz montaj, bakım ve onarım hizmetlerinin esas itibarıyla satmış olduğunuz ürünlerin bir parçası olduğu, bu hizmetlerin sunumu için yurt dışında şubeniz veya irtibat büronuzun bulunmadığı ve montaj hizmetinde çalışanlara ödenen ücretlerin yurt dışı şube kazancı niteliği taşımadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde satılan ürünlere ilişkin montaj hizmetlerini ifa eden personele ödemekte olduğunuz ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (19) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır. 

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi-2/feed/ 0
Evlerde el örgüsü veya el yapımı çanta ve muhtelif el yapımı ürünler üretenlerde gerçek usule geçişe ilişkin kriterler https://www.muhasebenews.com/evlerde-el-orgusu-veya-el-yapimi-canta-ve-muhtelif-el-yapimi-urunler-uretenlerde-gercek-usule-gecise-iliskin-kriterler/ https://www.muhasebenews.com/evlerde-el-orgusu-veya-el-yapimi-canta-ve-muhtelif-el-yapimi-urunler-uretenlerde-gercek-usule-gecise-iliskin-kriterler/#respond Fri, 29 Nov 2024 06:46:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158489
T.C.
ELAZIĞ VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
 
  
Sayı:E-48816587-120-2416430.04.2024
Konu:Hasılat haddi aşımı nedeniyle esnaf muaflığından gerçek usule geçiş 
İlgi:…   

İlgide kayıtlı özelge talep formlarında, evinizde el örgüsü veya el yapımı çanta ve muhtelif el yapımı ürünler ürettiğinizi, 2022 yılı internet üzerinden yapmış olduğunuz satışlarınızda kargo bedeli hariç 260.000 TL, kargo bedeli dahil edilmesi halinde ise 350.000 TL satış yapmış olduğunuzu belirterek esnaf muaflığından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Vergiden muaf esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinde; “Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın (7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 30.1.2019) veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

10. Ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi alınması, Türkiye’de kurulu bankalarda bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu bent kapsamında açılan ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 (bir ve üzeri işçi çalıştırıldığı durumda %2) oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. İstihdama bağlı indirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekir. Bu hasılat tutarı üzerinden ayrıca 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Bu bent kapsamında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını (2022 yılı için 320.000 TL) aşması hâlinde, mükellef izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilir ve tekrar bu muafiyetten faydalanamaz. Bentte yer alan hasılat koşulu dışındaki diğer şartların ihlal edildiğinin tespit edilmesi hâlinde muafiyetten faydalanılamaz ve zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur. Bentte yer alan oranları ve tutarı, yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilir. Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

…” 

hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalanılmasına ilişkin ayrıntılı açıklamalara, 306 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satışlarda Esnaf Muaflığı” başlıklı bölümde yer verilmiş olup Kanunun aynı maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalanılmasına ilişkin ayrıntılı açıklamalara 314 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

314 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “(10) numaralı bent hükümlerine göre esnaf muaflığının kapsamı ve şartları” başlıklı 4 üncü maddesinin yedinci fıkrasında, “Mezkûr maddenin (6) ve (10) numaralı bentlerinde düzenlenen muafiyetlerden aynı takvim yılında aynı anda faydalanılması mümkün değildir. Mezkûr maddenin (6) numaralı bendi kapsamında muafiyetten faydalananlardan, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi nedeniyle esnaf muafiyetini kaybedecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecek olanlar, izleyen yıl Ocak ayının sonuna kadar mezkûr maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen şartları sağlamaları halinde, izleyen yılda bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanabilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında muafiyetten faydalananlardan, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi nedeniyle esnaf muafiyetini kaybedecek olanların, izleyen yıl Ocak ayının sonuna kadar maddenin (10) numaralı bendinde belirtilen şartları sağlamaları halinde, izleyen yılda bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanabilmelerine imkân tanınmıştır.

Diğer taraftan, söz konusu maddenin birinci fıkrasının (6) ve (10) numaralı bentleri uyarınca ilgili yıl için belirlenen hasılat haddinin aşılıp aşılmadığının tespitinde müşterilerden tahsil edilen kargo bedelinin, satıcı tarafından fiilen ödenmiş olan kargo bedelinden yüksek olmaması diğer bir ifadeyle kargo bedelinin aynen yansıtılmış olması kaydıyla, hasılat olarak kabul edilmemesi gerektiği değerlendirilmiştir.

Bu bağlamda, evinizde yaptığınız el örgüsü veya el yapımı çanta ve muhtelif el yapımı ürünleri, yalnızca internet veya benzeri platformlar üzerinden satmanız nedeniyle, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, 1/1/2023 tarihinden itibaren de öngörülen şartları sağlamanız kaydıyla aynı fıkranın (10) numaralı bendi kapsamında, esnaf muaflığından faydalanmanız mümkün bulunmaktadır.

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/evlerde-el-orgusu-veya-el-yapimi-canta-ve-muhtelif-el-yapimi-urunler-uretenlerde-gercek-usule-gecise-iliskin-kriterler/feed/ 0