Mevzuat – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 02 Dec 2024 07:04:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Tutarı 30.000 TL üstünde olan satışın tahsilatı parça parça nakit olarak tahsil edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:04:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157536 Tutarı 30.000 TL üstünde olan satışın tahsilatı parça parça nakit olarak tahsil edilebilir mi?

30 Kasım 2024 Tarihinden itibaren 7.000 TL’lik nakit ödeme ve tahsilat sınırı 30.000 TL’ye çıkarılmıştır.

Fatura tutarı 30 Bin TL’nin üzerindeyse taksit tutarları 30 Bin TL’nin altında olsa bile nakit tahsilat yapılamaz.

Yasal düzenleme ile ilgili VUK 459 no.lu Tebliğ’in ilgili bölümü aşağıda verilmiştir. 

4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler

Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin
farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.

Örnek: Avukatlık mesleğini icra eden mükellef (T), (K) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hukuk danışmalığı hizmeti karşılığında 160.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (K) A.Ş., hizmet bedelini 15.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 15.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (T) ile (K) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.

TAVSİYE EDİLEN İÇERİKLER

7.000 TL’lik nakit tahsilat ve ödeme sınırı 30.000 TL oldu

Araç satış kazancını özel fonlara almak için karar alınmasına gerek var mı?


Kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatNo=21303&mevzuatTur=Teblig&mevzuatTertip=5
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/feed/ 0
30 Kasım 2024 Tarihli değişiklikle ülkemizde alışveriş yapan yabancıların satıcıya ödedikleri parayı 1 iş günü içinde bankaya yatırmak zorunda mıyız? https://www.muhasebenews.com/30-kasim-2024-tarihli-degisiklikle-ulkemizde-alisveris-yapan-yabancilarin-saticiya-odedikleri-parayi-1-is-gunu-icinde-bankaya-yatirmak-zorunda-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/30-kasim-2024-tarihli-degisiklikle-ulkemizde-alisveris-yapan-yabancilarin-saticiya-odedikleri-parayi-1-is-gunu-icinde-bankaya-yatirmak-zorunda-miyiz/#respond Sat, 30 Nov 2024 08:43:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158513 30 Kasım 2024 Tarihli değişiklikle ülkemizde alışveriş yapan yabancıların satıcıya ödedikleri parayı 1 iş günü içinde bankaya yatırmak zorunda mıyız?

Hayır bu zorunluluk 30 Kasım 2024 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile kaldırılmıştır. 

Değişiklik sonrası Tebliğ’deki ilgili bölüm aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin “4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler” başlıklı bölümünün (h) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“h) Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (mükellef olmayanlar hariç olmak üzere) yabancılar ve/veya Türkiye mukimi olmayan gerçek kişilerle yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin (Şu kadar ki, düzenlenecek faturalarda yabancıların ve/veya Türkiye mukimi olmayan gerçek kişilerin pasaport numaralarının yazılması şart olup, bunun dışında pasaportların bir suretinin faturanın ekine konulmasına gerek bulunmamaktadır. Ayrıca, tahsil edilen tutarların tahsilatı takip eden ilk iş günü sonuna kadar aracı finansal kurumlara yatırılması zorunluluğu aranılmayacaktır.),”

Değişiklik ile ilgili bilgilerin yer aldığı aşağıdaki içeriği inceleyebilirsiniz.

7.000 TL’lik nakit tahsilat ve ödeme sınırı 30.000 TL oldu

TAVSİYE EDİLEN DİĞER İÇERİKLER


Kaynak: 30 KASIM 2024 RESMİ GAZETE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/30-kasim-2024-tarihli-degisiklikle-ulkemizde-alisveris-yapan-yabancilarin-saticiya-odedikleri-parayi-1-is-gunu-icinde-bankaya-yatirmak-zorunda-miyiz/feed/ 0
Üretici ve ithalatçı olmayan ÖTV’li ürün ticareti yapanlar ÖTV mükellefiyeti açacak mı? https://www.muhasebenews.com/uretici-ve-ithalatci-olmayan-otvli-urun-ticareti-yapanlar-otv-mukellefiyeti-acacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/uretici-ve-ithalatci-olmayan-otvli-urun-ticareti-yapanlar-otv-mukellefiyeti-acacak-mi/#respond Sat, 30 Nov 2024 08:28:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158517 Üretici ve ithalatçı olmayan ÖTV’li ürün ticareti yapanlar ÖTV mükellefiyeti açacak mı?

Ticaretini yaptığınız ÖTV’li ürün özelinde ÖTV Kanunu’nunda özellikli bir durum yoksa alım satım yapanların ÖTV mükellefiyet açmasına gerek yoktur. ÖTV Kanunu’nun incelemenizi tavsiye ederiz.

ÖTV Kanunu’ndaki verginin konusuna ilişkin bölüm aşağıda olup, bu bölümde ÖTV listelerindeki hangi ürünlerin hangi aşamada ÖTV mükellefiyeti gerektiği belirtilmektedir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Konu, Tanımlar, Vergiyi Doğuran Olay, Mükellef

Verginin konusu

Madde 1 – 1. Bu Kanuna ekli;

a) (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından teslimi,

b) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların ilk iktisabı,

c) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanlar ile (III) ve (IV) sayılı listelerdeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından teslimi,

d) (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanların özel tüketim vergisi uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı,

bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tâbidir.

(Değişik: 30/3/2006-5479/7 md.) Kanuna ekli listelerde yer alan mallar Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlanan eşyalardır. Bu malların tarife numaralarında veya tanımlarında bu Kanuna ekli listeler dışında yapılacak değişiklikler Özel Tüketim Vergisi Kanununun uygulanmasında hüküm ifade etmez. (Ek cümle: 4/6/2008-5766/19 md.) Bu Kanuna ekli listelerdeki malların tarife numaralarında veya tanımlarındaki değişikliğin mahiyetini, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yapılan değişikliklere bağlı olarak açıklamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

ÖTV Kanunu için TIKLAYINIZ…

***

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER


Kaynak: Mevzuat.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/uretici-ve-ithalatci-olmayan-otvli-urun-ticareti-yapanlar-otv-mukellefiyeti-acacak-mi/feed/ 0
Şube olarak kullanılan iş yerinin devralınması halinde genç girişimci kazanç istisnasından yararlanılır mı? https://www.muhasebenews.com/sube-olarak-kullanilan-is-yerinin-devralinmasi-halinde-genc-girisimci-kazanc-istisnasindan-yararlanilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sube-olarak-kullanilan-is-yerinin-devralinmasi-halinde-genc-girisimci-kazanc-istisnasindan-yararlanilir-mi/#respond Thu, 28 Nov 2024 08:30:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158453
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
  
Sayı:E-17192610-120[GV-21-140]-6126706.03.2024
Konu:Şube olarak kullanılan iş yerinin devralınması halinde genç girişimcilerde kazanç istisnası 
İlgi:../../202. tarih ve … sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; yeni işe başlayan bir mükellef olarak genç girişimcilerde kazanç istisnası uygulamasından faydalanma talebinizin bulunduğu, iş yeri adresi olarak gösterdiğiniz yerde daha önce dayınızın aynı faaliyet kodu ile şube olarak faaliyet göstermesi nedeniyle bu talebinizin reddedildiği, ancak dayınız tarafından merkez şubede halen faaliyetin yürütülmekte olduğu ve tarafınıza işletmenin tamamıyla devrinin yapılmadığı, iş yerinde kullanılan demirbaşlardan sadece klimanın ve tezgahın dayınızdan, diğer demirbaşların ise …’dan (….) fatura karşılığında satın alındığı belirtilerek, genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanma talebinizin Başkanlığımız tarafından uygun görülmesinin talep edildiği anlaşılmış olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Genç girişimcilerde kazanç istisnası” başlıklı mükerrer 20 nci maddesinde;

”Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutara kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

1.İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

2.Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

3.Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

4.Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

5.Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

…”

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, konuya ilişkin olarak 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, anılan Tebliğin “İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları” başlıklı 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında,

” (3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde; ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.

Ayrıca, özelge talep formu ekinde yer alan kayıtlardan; “….” adresinde “Pastanelerin ve tatlıcıların faaliyeti” kapsamında  …. tarihinde adınıza ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti tesis edildiği, …. tarihi itibarıyla genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanma talebi ile bağlı bulunduğunuz Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunuz, iş yeri olarak belirttiğiniz adresin, …. tarihleri arasında aynı faaliyetten dolayı mükellefiyetsiz şube iş yeri adresi olarak dayınız …. adına kayıtlı olduğu, dayınız nezdinde yapılan şube kapanış yoklamasında; dayınızın mükellefiyetsiz şubesindeki faaliyetine …. tarihinde son vermesine müteakip, aynı adreste aynı faaliyet kolunda …. tarihi itibarıyla faaliyete başladığınız, tarafınız nezdinde yapılan işe başlama yoklamasında; iş yerinizi ….’tan aylık 400 TL karşılığında kiraladığınız, söz konusu faaliyette kullanılan demirbaşlardan; yazar kasa, klima, metal tezgahın dayınızdan, buzdolabı, fırın, terazi, çay ocağı kazanının ise ….’dan (….) fatura karşılığı satın aldığınız, dayınız ve şahsınız nezdinde yapılan şube kapanış ve işe başlama yoklamasında kullanılan tabela unvanlarının (….) aynı olduğu anlaşılmıştır.

Diğer yandan; … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden dayınız ….’in …. tarihinden itibaren ”Pastanecilerin ve tatlıcıların faaliyeti” kapsamında faaliyetini yürütmeye devam ettiği ancak Vergi Usul Kanununa göre iş yeri olarak kabul edilen …. Mahallesindeki şubesinde yürüttüğü söz konusu faaliyetini …. tarihinde sonlandırdığı ve aynı adreste …. tarihinden itibaren adınıza mükellefiyet tesisi yapılarak aynı faaliyeti aynı tabela unvanıyla yürütmeye başladığınız ilgili vergi dairelerince yapılan yoklamalarla tespit edilmiştir.

 Bununla birlikte, …. tarihli iş bırakma dilekçenize istinaden ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğünce nezdinizde yapılan …. tarihli ve …. benzersiz kodlu iş bırakma yoklaması ile faaliyetinizi bıraktığınız tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şube iş yeri adresi olarak dayınız adına kayıtlı şube iş yerini devralarak aynı faaliyet kodu ile ….-…. tarihleri arası faaliyette bulunmanız, mezkur Kanun maddesindeki “Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması”şartının ihlali anlamına geleceğinden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

***

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİK


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sube-olarak-kullanilan-is-yerinin-devralinmasi-halinde-genc-girisimci-kazanc-istisnasindan-yararlanilir-mi/feed/ 0
Yolcu beraberi yapılan 10.000 Avro veya eşitini aşan döviz çıkışlarında beyanda bulunulmaması zorunludur https://www.muhasebenews.com/yolcu-beraberi-yapilan-10-000-avro-veya-esitini-asan-doviz-cikislarinda-beyanda-bulunulmamasi-zorunludur/ https://www.muhasebenews.com/yolcu-beraberi-yapilan-10-000-avro-veya-esitini-asan-doviz-cikislarinda-beyanda-bulunulmamasi-zorunludur/#respond Wed, 13 Nov 2024 09:08:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157869 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2008-32/34)

Efektif ve dövizi natık çekler

MADDE 4 – (1) Bankalar, yetkili müesseseler, PTT ve kıymetli maden aracı kuruluşları;

a) Kendilerine ibraz edilen dövizi natık çekler karşılığında bankacılık teamüllerine uygun olarak kısmen Türk parası ve kısmen efektif veya tamamen efektif ödemesinde bulunabilirler.

b) Efektif veya dövizi natık çekleri bankacılık teamüllerine uygun olarak aynı ve ayrı cins efektiflerle değiştirebilirler. Bankalar ve PTT bunları döviz olarak yurt dışına havale edebilirler.

(2) (Ek:RG-30/12/2015-29578)Yolcu beraberi yapılan 10.000 Avro veya eşitini aşan döviz çıkışlarında gümrük idarelerine (Değişik ibare:RG-7/9/2018-30528) Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan nakit beyan formu ile beyanda bulunulur.

(3) (Ek:RG-30/12/2015-29578)Yolcu beraberi yapılan 10.000 Avro veya eşitini aşan döviz çıkışlarında beyanda bulunulmaması veya yanlış ya da yanıltıcı beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu değerler gümrük idaresince muhafaza altına alınır ve durum şüpheli kabul edilerek Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına bildirilir. Ayrıca, gümrük idarelerince Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılabilmesini teminen Cumhuriyet Savcılıklarına bildirimde bulunulur.

(4) (Ek:RG-30/12/2015-29578)Gümrük idareleri, yurt dışına yapılan 50.000 ABD Doları veya eşitini aşan efektif çıkışlarına ilişkin bilgileri aylık olarak Merkez Bankasına bildirirler

——

Natık Çek:

Nakit taşıma riskinden kurtulmak, yurt dışında veya duruma bağlı olarak yurt içinde adınıza, üçüncü şahıslar (firmalar, okullar, resmi daireler vb) adına veya hamiline, bedelini işlem sırasında ödemek suretiyle düzenlenen dövizli çek.

 


Kaynak: TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yolcu-beraberi-yapilan-10-000-avro-veya-esitini-asan-doviz-cikislarinda-beyanda-bulunulmamasi-zorunludur/feed/ 0
1 Ocak 2025 tarihinden itibaren KDV dahil 3 Bin TL’yi aşan faturalar elektronik fatura olacak. 2026 Yılında kağıt fatura dönemi kapanıyor https://www.muhasebenews.com/1-ocak-2025-tarihinden-itibaren-kdv-dahil-3-bin-tlyi-asan-faturalar-elektronik-fatura-olacak-2026-yilinda-kagit-fatura-donemi-kapaniyor/ https://www.muhasebenews.com/1-ocak-2025-tarihinden-itibaren-kdv-dahil-3-bin-tlyi-asan-faturalar-elektronik-fatura-olacak-2026-yilinda-kagit-fatura-donemi-kapaniyor/#respond Tue, 12 Nov 2024 08:48:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157832
12 Kasım 2024 SALI Resmî Gazete Sayı : 32720
TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)’NDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 573)

MADDE 1- 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “II.Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı bölümünde yer alan “Elektronik Banka Dekontu (e-Dekont)” ve “TÜBİTAK-UEKAE- BİLGEM/KAMU SM” kısaltma ve tanımları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, “e-Dekont Uygulaması” tanımında yer alan “dekontunun” ibaresi “ve 3/4/2014 tarihli ve 28961 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar tarafından düzenlenen dekontun” şeklinde ve “Mali Mühür” tanımında yer alan “TÜBİTAK-UEKAE” ibaresi “TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM” şeklinde değiştirilmiş ve “IATA” kısaltma ve tanımından sonra gelmek üzere aşağıdaki kısaltma ve tanım eklenmiştir.

“Elektronik Dekont (e-Dekont): Bu Tebliğde yer alan şartlara uygun olarak elektronik belge biçiminde oluşturulmuş banka ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar tarafından düzenlenen dekontu,”

TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu – Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Kamu Sertifikasyon Merkezini,”

İnşaat Demiri İzleme Sistemi (İDİS): 16/3/2023 tarihli ve 32134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İnşaat Demiri İzleme Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde usul ve esasları belirlenen Sistemi,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin “IV.2.4.3.  e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “, 1/1/2020 tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 5 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından Kanunun 232’nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, işlemin gerçekleştiği yıla ait, fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin tutarı) aşması halinde, söz konusu faturaların,” ibaresi “düzenlenecek faturaların; 1/1/2025 ila 31/12/2025 tarihleri arasında vergiler dahil toplam tutarının 3 Bin TL’yi aşması halinde, 1/1/2026 tarihinden itibaren ise tutarına bakılmaksızın,” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölümde yer alan üçüncü fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3- Aynı Tebliğin “IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün birinci fıkrasına (8) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

“9- İnşaat Demiri İzleme Sistemine geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 ve müteakip hesap dönemlerinde 1 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin “IV.3.6. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün ikinci fıkrasında yer alan “komisyoncular” ibaresinden sonra gelmek üzere “, İnşaat Demiri İzleme Sistemine geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 veya müteakip hesap dönemlerinde 1 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- Aynı Tebliğin “IV.11.1. Genel Olarak” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “bankalar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 6- Aynı Tebliğin “IV.11.2. e-Dekont Uygulamasına Dâhil Olma” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “olmayıp,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen mükelleflerden” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “isteyen bankaların” ibaresi “isteyenlerin” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “Bankalar, e-Dekont” ibaresi “e-Dekont” şeklinde, “birini seçerek yararlanabilir.” ibaresi “biri seçilerek yararlanılabilir.” şeklinde, “isteyen bankaların,” ibaresi “isteyenlerin,” şeklinde ve “isteyen bankalar ise” ibaresi “isteyenler ise” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “tamamlayan bankalara” ibaresi “tamamlayanlara” şeklinde, “edilen bankalara,” ibaresi “edilenlere,” şeklinde, “reddedilen bankaların” ibaresi “reddedilenlerin,” şeklinde ve “3” ibaresi “6” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 7- Aynı Tebliğin “IV.11.3. e-Dekontta Bulunması Gereken Bilgiler” başlıklı bölümünün ikinci fıkrasında yer alan “bankalardan,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve üçüncü fıkrasında yer alan “Bankalar,” ibaresi “Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen mükellefler,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8- Aynı Tebliğin “IV.11.4. e-Dekont Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “tarihinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar ise istemeleri halinde 1/1/2025 tarihinden” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasında yer alan “bankaların” ibaresi “Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen mükellefler için,” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasında yer alan “Bankalar” ibaresi “Söz konusu mükellefler,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Tebliğin “IV.11.5. e-Dekont Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “olacağı belirtilen bankaların,” ibaresi “edilenlerin,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin “IV.12.3. e-Adisyon Belgesinin Düzenlenmesi ve Belgede Bulunması Gereken Bilgiler” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasının (ç) bendinde yer alan “tutarı,” ibaresi “tutarı.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 11- Aynı Tebliğin “V.1.2. Özel Entegratörlerin Bilgi İşlem Sistemi Aracılığıyla Kullanım (Özel Entegratör Yöntemi)” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasında yer alan ““VI.11.5.” numaralı bölümüne” ibaresi ““V.5. ve V.8.” numaralı bölümlerine” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölüme dokuzuncu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“e-Belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması ile bunlara ilişkin sistem ve yazılım gereksinimleri hususlarında ilgili kanun ve tebliğ ile Bakanlık ve Başkanlıkça yayımlanan kılavuzlarda belirlenen usul ve esaslara aykırı davrandığı tespit edilen özel entegratörlere 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur. Ayrıca söz konusu özel entegratörlere münasip bir süre verilerek bahse konu eksikliklerin giderilmesi istenir. Verilen süre içerisinde söz konusu eksiklikleri gidermeyen özel entegratörler ile giderilmesi istenen eksikliği aynı takvim yılı içerisinde birden fazla kez tespit edilenlerin özel entegratörlük izinleri Başkanlık tarafından iptal edilebilir. İzinleri iptal edilen özel entegratörlerin, iptal edilen izinlerine ilişkin özel entegratörlük başvuruları, izinlerinin iptal edildiği tarihten itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin “V.1.3. Bilgi İşlem Sistemlerinin Başkanlık Bilgi Sistemleri ile Doğrudan Entegre Edilmesi Yoluyla Kullanım (Doğrudan Entegrasyon Yöntemi)” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “Bilgi işlem sistemleri yeterli olan mükelleflerin,” ibaresi “Faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör, düzenlenen belge sayısı ile bilgi işlem altyapısı gibi hususlarda Başkanlık tarafından belirlenen şartları sağlayan ve başvuruları Başkanlıkça uygun bulunan mükelleflerin,” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölüme aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflerden Başkanlık tarafından birinci fıkra kapsamında belirlenen şartları sağlayamayanların hesapları, Başkanlık tarafından kendilerine bildirimde bulunularak, bu durumun tespitini izleyen üçüncü ayın başı itibarıyla kapatılır. Kendilerine bildirimde bulunulan mükelleflerin söz konusu süre içerisinde e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden diğerlerine dâhil olmaları için yapmaları gereken işlemleri tamamlamaları şarttır. Bu fıkra kapsamında doğrudan entegrasyon hesapları kapatılan mükelleflerin, doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları hesapların kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.

e-Belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması ile bunlara ilişkin sistem ve yazılım gereksinimleri hususlarında ilgili kanun ve tebliğ ile Bakanlık ve Başkanlıkça yayımlanan kılavuzlarda belirlenen usul ve esaslara aykırı davrandığı tespit edilen doğrudan entegrasyon yöntemini kullanan mükelleflere 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur. Ayrıca söz konusu mükelleflere münasip bir süre verilerek bahse konu eksikliklerin giderilmesi istenir. Verilen süre içerisinde söz konusu eksiklikleri gidermeyen mükellefler ile giderilmesi istenen eksikliği aynı takvim yılı içerisinde birden fazla kez tespit edilenlerin doğrudan entegrasyon hesapları, Başkanlık tarafından kendilerine bildirimde bulunularak kapatılabilir. Kendilerine bildirimde bulunulan mükelleflerin Başkanlık tarafından yazılı olarak bildirilen tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden diğerlerine dâhil olmaları için yapmaları gereken işlemleri tamamlamaları şarttır. Doğrudan entegrasyon hesapları kapatılan mükelleflerin, doğrudan entegrasyon yöntemine ilişkin başvuruları hesapların kapatılma tarihinden itibaren bir yıl geçmeden değerlendirmeye alınmaz.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin “V.4. Belge Numarası” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “(e-Dekont uygulaması kapsamında 4 haneli birim kodu ve en az 14 haneli sıra numarasından oluşan numara, hava yolu firmalarınca düzenlenen e-Biletlerde ise bu numara yerine IATA nezdindeki kod numarası ile başlayan toplam on üç haneli bilet numarası da belge numarası yerine kullanılabilecektir) ibaresi (Hava yolu firmalarınca düzenlenen e-Biletlerde bu numara yerine IATA nezdindeki kod numarası ile başlayan toplam on üç haneli bilet numarası belge numarası yerine kullanılabilecektir)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 14- Aynı Tebliğin “V.5.5. e-Müstahsil Makbuzunun Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümüne ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“e-Müstahsil Makbuzunun, çıktısının muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine, Başkanlık tarafından faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör ve düzenlenen belge sayısı gibi kriterler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak belirlenen mükellefler için uygulanmak üzere, müstahsil makbuzunun muhataplarının bilgilerinin bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araç ve ortamları üzerinden doğrulanması ve gerekli olan bilgilerin e-Müstahsil Makbuzunda yer alması suretiyle düzenlenmesi de mümkündür. Başkanlık, bu uygulamadan yararlanabilecek mükellefleri, mükellefler tarafından yapılacak başvuruya ilişkin hususları, bu uygulama kapsamında düzenlenecek e-Müstahsil Makbuzunda bulunması gereken bilgiler ile bu makbuzun düzenlenmesinde uyulacak usul ve esasları ve uygulamaya yönelik diğer hususları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla belirlemeye, bu uygulamadan yararlanacak mükelleflere bu kapsamda düzenledikleri e-Müstahsil Makbuzlarına ilişkin olarak düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirmeye yetkilidir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin “V.5.6. e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümüne birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“e-Gider Pusulasının, çıktısının muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanarak düzenlenmesi yerine, Başkanlık tarafından faaliyet konusu, mükellefiyet süresi, vergi, şirket veya mükellefiyet türü, aktif ya da öz sermaye büyüklüğü, brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), sektör ve düzenlenen belge sayısı gibi kriterler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak belirlenen mükellefler için uygulanmak üzere, gider pusulasının muhataplarının bilgilerinin bilgi teknolojileri ve/veya iletişim araç ve ortamları üzerinden doğrulanması ve gerekli olan bilgilerin e-Gider Pusulasında yer alması suretiyle düzenlenmesi de mümkündür. Başkanlık, bu uygulamadan yararlanabilecek mükellefleri, mükellefler tarafından yapılacak başvuruya ilişkin hususları, bu uygulama kapsamında düzenlenecek e-Gider Pusulasında bulunması gereken bilgiler ile bu gider pusulasının düzenlenmesinde uyulacak usul ve esasları ve uygulamaya yönelik diğer hususları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzlarla belirlemeye, bu uygulamadan yararlanacak mükelleflere bu kapsamda düzenledikleri e-Gider Pusulasına ilişkin olarak düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirmeye yetkilidir.”

MADDE 16- Aynı Tebliğin “V.5.11. e-Dekontun Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “banka” ibaresi “belgeyi düzenleyen kurum” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkrada yer alan “banka yetkilisinin” ibaresi “belgeyi düzenleyen kurumun yetkilisinin” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “belgenin de” ibaresi “belgenin ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nin (2) numaralı bölümünde sayılan kuruluşlar tarafından banka ve sigorta muameleleri vergisine tâbi bütün hizmet veya satışlarında fatura yerine geçmek üzere düzenlenen dekontun” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “ve banka dekontu ile” ibaresi “, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:435)’nde ve dekontla” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkrada yer alan “bankaların” ibaresi “Tebliğin (IV.11.1.) numaralı bölümünde belirtilen mükelleflerin,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 17- Aynı Tebliğin “V.7. e-Belge Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Belgelerin Kâğıt Olarak Düzenlenebileceği Haller” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “düzenlenmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenmesine” ibaresi eklenmiş, aynı fıkrada yer alan “düzenlenmesi durumunda” ibaresi “düzenlenmesi [(ç) bendi bakımından e-Fatura yerine e-Arşiv Fatura düzenlenmesi de dâhil] durumunda” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 18- Aynı Tebliğin “V.9. Mali Mühür” başlıklı bölümünde yer alan “TÜBİTAK-UEKAE” ibareleri “TÜBİTAK BİLGEM KAMU SM” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 19- Aynı Tebliğin “VII. Sorumluluk ve Cezai Müeyyideler” başlıklı bölümünün dördüncü fıkrasında yer alan “bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 6 ay süre ile uygulamayı kendi bilgi işlem sistemleri üzerinden kullanmak üzere başvuru yapamazlar. Bu mükellefler,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 20- Bu Tebliğin;

a) 2’nci maddesinin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında değişiklik öngören kısmı 1/1/2025 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/1/2025 tarihinde, üçüncü fıkrasında değişiklik öngören kısmı ise 1/1/2026 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/1/2026 tarihinde,

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 21- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete – 12.11.2024
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/1-ocak-2025-tarihinden-itibaren-kdv-dahil-3-bin-tlyi-asan-faturalar-elektronik-fatura-olacak-2026-yilinda-kagit-fatura-donemi-kapaniyor/feed/ 0
İşte kullanılan taşıtlara 31/12/2024 tarihine kadar TTB (taşıt tanıma birimi) takılması zorunluluğu getirilmiştir https://www.muhasebenews.com/iste-kullanilan-tasitlara-31-12-2024-tarihine-kadar-ttb-tasit-tanima-birimi-takilmasi-zorunlulugu-getirilmistir/ https://www.muhasebenews.com/iste-kullanilan-tasitlara-31-12-2024-tarihine-kadar-ttb-tasit-tanima-birimi-takilmasi-zorunlulugu-getirilmistir/#respond Sat, 09 Nov 2024 08:51:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157750 İş Hayatına Yeni Bir Zorunluluk Getiriliyor. İş yerinde kullanılan araçlara taşıt tanıma birimi zorunluluğu getiriliyor. 31.12.2024’e kadar taşıtlara monte edilmiş olmalıdır

UTTS kapsamında yakıt alan taşıtlara Taşıt Tanıma Birimi takılması zorunluluğu ve uygulama esasları

MADDE 6- (1) Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dâhil olan ve işte kullanılan taşıtlara 31/12/2024 tarihine kadar TTB takılması zorunluluğu getirilmiş olup, zorunluluğa ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirtilmiştir.

a) Söz konusu taşıtların yakıt depo girişi üzerine Darphane tarafından üretilen TTB’ler taktırılacaktır.

b) Darphane’den temin edilen TTB’lerin montaj işlemleri sadece Darphane tarafından yetkilendirilen firmalar tarafından yapılacaktır. TTB’lerin montaj işlemlerine ait süreçler Darphane tarafından belirlenecektir.

c) Taşıtların sahiplik ve/veya plaka bilgisinin değişmesi durumunda TTB’ler yetkili firmalar tarafından değiştirilecektir.

ç) TTB’lerin yetkili firmalar aracılığıyla tanımlanması ve taşıtların yakıt depo girişlerine söküldüğünde çalışmayacak şekilde montajının yapılması gerekmektedir. Montaj işlemi sırasında Darphane tarafından belirlenen yöntemler kullanılarak taşıtın ruhsatnamesinde yer alan bilgiler ile diğer bilgilerden Başkanlıkça belirlenenler TTB’lere tanımlanacak ve bu bilgilerin UTTS’ye elektronik olarak bildirilmesi ile aktivasyon işlemleri tamamlanmış olacaktır.

d) Sahiplik ve/veya plaka bilgisinin değişmesi ile zarar görme, bozulma gibi nedenlerle çalışmaması durumu hariç olmak üzere, TTB’ler taşıttan sökülmeyecektir. Söz konusu durumların oluşması halinde TTB’ler sadece yetkili firmalar tarafından taşıt üzerinden sökülecek ve yerine yeni tanımlanan TTB’ler takılacaktır. Yetkili firmalar tarafından sökülen TTB’ler tutanak ile tamir, değişim veya imha işlemine tabi tutulmak üzere alıkonacak ve yapılan işlemler tutanağa bağlandıktan sonra yetkili firmalar tarafından muhafaza edilerek UTTS’ye elektronik olarak bildirilecektir.

e) Aktivasyonu yapılmayan TTB’lerin çalınması veya yangın, su basması gibi çeşitli nedenlerle zayi olması veya kullanılamaz hale gelmesi durumunda, bu durumu gösteren belgelerle birlikte gerekli bilgiler yetkili firmalar tarafından muhafaza edilerek UTTS’ye elektronik olarak bildirilecektir.

(2) Birinci fıkra uyarınca zorunluluk kapsamında olmayan taşıtlara da ihtiyari olarak TTB taktırılabilecektir.

ULUSAL TAŞIT TANIMA SİSTEMİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 1) için TIKLAYINIZ…

***

EK İÇERİK

Binek otolar ve ticari araçların alımında gider yazma ve KDV uygulaması ile ilgili aşağıdaki video içerikleri inceleyebilirsiniz.

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iste-kullanilan-tasitlara-31-12-2024-tarihine-kadar-ttb-tasit-tanima-birimi-takilmasi-zorunlulugu-getirilmistir/feed/ 0
Enflasyon düzeltmesi uygulaması – VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ /176 – 1 Kasım 2024 https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-uygulamasi-vergi-usul-kanunu-sirkuleri-176-1-kasim-2024/ https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-uygulamasi-vergi-usul-kanunu-sirkuleri-176-1-kasim-2024/#respond Mon, 04 Nov 2024 13:25:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157549 T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

 

Konusu : Enflasyon düzeltmesi uygulaması
Tarihi :

1/11/2024

Sayısı : VUK-176/2024-14/Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması-18
İlgili olduğu maddeler : 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298, Geçici Madde 33

 

VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ /176

1.    Giriş

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası ile geçici 33 üncü maddesi uyarınca, 2023 ve 2024 hesap dönemleri sonunda, düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak (geçici vergi dönemleri dâhil) izleyen hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tablolar ve yapılacak düzeltme işlemlerinin usul ve esasları 30/12/2023 tarihli ve ikinci mükerrer 32415 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenmiştir.

Bu kapsamda, söz konusu uygulamaya yönelik bazı hususların açıklanması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2.    Stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit ortalama yöntemindeki “Bir önceki geçici vergi dönemi” ifadesinin anlamı

Enflasyon düzeltmesinde mükellefler toplulaştırılmış yöntemleri tercih edebilecek olup, düzeltme/taşıma katsayıları yerine, toplulaştırılmış yöntemlere ilişkin esaslara göre bulunan katsayıları kullanmak suretiyle; düzeltme işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir.

Toplulaştırılmış yöntemlerden biri olan “basit ortalama yöntem” mali tabloların ait olduğu aya ilişkin fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE), bu endeks ile bir önceki geçici vergi döneminin sonundaki fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) toplamının ikiye bölünmesi sonucu bulunan endekse bölünmesiyle elde edilen katsayı olarak hesaplanmaktadır. Basit ortalama yöntem esas olarak dönem ortalama düzeltme katsayısını vermektedir.

555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu hesap yöntemine ilişkin açıklamalar yapılırken her bir geçici vergi döneminde de enflasyon düzeltmesinin uygulanacağından hareketle gerekli tanımlamalar yapılmıştır. Ancak, 560 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tüm mükelleflerin birinci geçici vergi döneminde, 563 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükelleflerin enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bulunmuştur.

Bu bakımdan, stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit ortalama yöntemindeki katsayıların doğru hesaplanabilmesi için söz konusu formülde enflasyon düzeltmesinin uygulanmadığı geçici vergi dönem sonundaki fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yerine, enflasyon düzeltmesinin uygulandığı en son geçici vergi dönemi ya da hesap dönemi sonundaki fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE) dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla 2024 yılının ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi uygulayacak olan mükellefler söz konusu formülde Aralık/2023 dönemine ait Yİ-ÜFE endeksini kullanacaklar, üçüncü geçici vergi döneminde ise Haziran/2024 dönemine ait Yİ-ÜFE endeksini dikkate alacaklardır. 560 ve 563 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca 2024 yılının geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulamayan mükelleflerden hesap dönemi sonunda basit ortalama yöntemini kullanacaklar ise bir önceki geçici vergi dönemi sonu endeksi olarak Aralık/2023 dönemine ait Yİ-ÜFE endeksini uygulayacaklardır.

3.    “178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” ile “358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabının” enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumu

555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca “17- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri” hesap grubundaki yıllara sâri inşaat işlerine ilişkin maliyetler ile “35- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri” hesap grubundaki hakediş bedellerine enflasyon düzeltmesi uygulanması sonrasında ortaya çıkan düzeltme farklarının “697- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”nda takip edilmesi gerekmektedir.

“697 numaralı” söz konusu hesabın alacak ve borç kalanı vermesi durumuna göre “178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” veya “358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”na devredilerek bu hesap kapatılacaktır. Bu bakımdan, yıllara sâri inşaat ve onarma işlerine ait maliyet ve hakedişlere ilişkin düzeltmelerin “Enflasyon Düzeltme Hesabı” yerine “Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”na kaydedilmesi ve bu hesabın işin bitiminde kâr/zarar hesabına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla sonuç hesabı olan yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabının kalan bakiyelerinin takip edildiği “178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” veya “358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”nda yer alan bakiyeler, ayrıca enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır.

4.    Enflasyon düzeltmesi sonrası Ar-Ge ve tasarım harcamalarının alt hesabında izlenen düzeltme farklarının Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilip edilmeyeceği hususu

Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile 5746 sayılı Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen münhasıran tasarım harcamalarının tamamı Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Ar-Ge merkezlerinde yapılan bir harcamanın Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilebilmesi için bu harcamanın Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyeti kapsamında; tasarım merkezlerinde yapılan bir harcamanın indirime konu edilebilmesi için ise bu harcamanın münhasıran tasarım faaliyeti kapsamında yapılmış olması esastır.

Bu bakımdan, Ar-ge ve tasarım indirimine konu edilebilecek harcamaların fiilen yapılmış olması, diğer bir ifadeyle indirim konusu yapılabilecek harcama tutarlarının bir faaliyet kapsamında gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, “263 Araştırma ve Geliştirme Giderleri” hesabında aktifleştirilen harcamaların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasından kaynaklı fark tutarlarının, Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilmesi mümkün değildir.

Örnek 1: Ar-Ge merkezinde bulunan (AB) A.Ş. 11/4/2024 tarihinde (C) Ltd. Şti.’den sipariş usulü Ar-Ge projesi gerçekleştirilmesine yönelik sipariş almış ve hazırladığı proje 5746 sayılı Kanun kapsamında uygun bulunmuştur. (AB) A.Ş. 2024 yılında proje kapsamında 5.000.000 TL harcama yapmış ve bu harcamaları “263-Araştırma ve Geliştirme Giderleri” hesabında izlemiştir.

Buna göre, mükellefin projeye başladığı tarihten hesap dönemini sonuna kadar yapmış olduğu Ar-Ge harcamaları enflasyon düzeltmesine tabi tutulurken, her bir aya ilişkin harcamanın, gerçekleştiği ay sonu dikkate alınmak suretiyle düzeltme işlemine tabi tutulması gerekmektedir. 31/12/2024 tarihi itibarıyla düzeltme işlemine tabi tutulan 263 nolu hesabın alt hesabında izlenen düzeltme farkı tutarı 1.000.000 TL’dir. Dolayısıyla mükellefin 2024 hesap dönemi için indirim konusu yapabileceği Ar-Ge harcama tutarı 5.000.000 TL olarak dikkate alınacak olup, bu hesaba uygulanan 1.000.000 TL düzeltme farkı indirim konusu yapılamayacaktır.

5.    İndirimli kurumlar vergisi uygulaması kapsamında enflasyon düzeltmesi sonrası bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farklarının yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi uyarınca, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, ilgili teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı ve vergi indirim oranları dikkate alınarak yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanabilmektedir.

Söz konusu hükmün uygulanmasında, yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade etmektedir. Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı ise yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmaktadır.

Bu bağlamda, indirimli kurumlar vergisi uygulamasında teşvik belgesine bağlanan yatırımlarla ilgili fiilen yapılan harcamaların ya da indirime konu edilmemiş bu harcamaların yeniden değerlemesinden kaynaklı tutarların indirimli kurumlar vergisine konu edilmesi mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla, mezkûr uygulama kapsamında enflasyon düzeltmesi sonrası bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farkları yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınmayacak ve bu farklar indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu edilmeyecektir.

Örnek 2: (DE) A.Ş. 1/9/2024 tarihinde teşvik belgesine bağlanan yatırım harcamalarına başlamış olup, bu kapsamda hesap dönemi içerisinde 1.000.000 TL tutarında makine-teçhizat alımı gerçekleştirmiştir. Mükellef kurum adına düzenlenen teşvik belgesinde toplam harcama tutarı 10.000.000 TL, yatırıma katkı oranı ise %30 ‘dur.

Mükellefin aktifinde izlediği makine-teçhizatın dönem sonu enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan düzeltme farkı tutarı ise 80.000 TL ‘dir.

Buna göre, mükellefin teşvik belgesi kapsamında alımını gerçekleştirdiği makine-teçhizat için yatırıma katkı tutarı (1.000.000*%30=) 300.000 TL olarak dikkate alınacaktır. Söz konusu hesabın dönem sonu düzeltilmesinden kaynaklanan fark tutarı olan 80.000 TL ise yatırıma katkı tutarına dahil edilmeyecektir.

6.    Enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar veya zararların istisna kazançlar karşısındaki durumu

555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde vergiden istisna edilen kazançların enflasyon düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edileceği ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş kazanç tutarlarının beyannamede istisna olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.

Dolayısıyla faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının bir kısmı gelir veya kurumlar vergisinden istisna olan mükellefler, bilançolarını dönem sonlarında enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklar ve düzeltme sonrası oluşan enflasyon düzeltmesi kar veya zararlarından istisna faaliyetlere isabet eden kısımlarını vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate almayacaklardır.

Enflasyon düzeltmesi kar veya zararlarından istisna faaliyetlere isabet eden kısmın tespitinde, istisna kazanç kapsamında olan faaliyetler ile istisna kazanç kapsamında olmayan faaliyetler arasında maliyet veya hasılat unsurları gibi unsurlar kullanılarak mükelleflerce uygun bir dağıtım anahtarı tespit edilecektir.

Kazancı vergiden istisna edilen faaliyetlerinin yanında, vergiye tabi kazanca ilişkin faaliyetleri de bulunan bu mükellefler, uygun bir dağıtım anahtarı kullanarak enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da zararların istisna kazançlara tekabül eden kısmını tespit edeceklerdir. Bu tespit sonrası istisna kazançlara isabet eden enflasyon düzeltmesi karları vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınmayacakken, Kurumlar Vergisi Kanununun 5/3 maddesi kapsamında istisna faaliyetlere tekabül eden enflasyon düzeltmesi zararları da kazancın tespitinde gider konusu yapılamayacaktır.

Örnek 3: (HD) Ltd. Şti. 2024 yılında 10.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Bu kazancın 4.000.000 TL kısmını istisna kapsamındaki serbest bölge kazancı oluşturmaktadır. Mükellef 31/12/2024 tarihli bilançosunu enflasyon düzeltmesine tabi tutmuş ve yapılan düzeltme işlemi neticesinde 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi karı ortaya çıkmıştır.

Mükellef kurum, enflasyon düzeltmesi karına ilişkin olarak istisna kapsamında olan serbest bölge kazancına isabet eden kısmını vergiye tabi kazancının tespitinde dikkate almayacaktır.

Bu kapsamda, (HD) Ltd. Şti., istisna kazançları ile istisna dışı kazançlarına ait hasılatlarının birbirine oranını kullanmak suretiyle dağıtım anahtarı oluşturmuş ve istisna kazançlara ilişkin hasılatın tüm hasılata oranını (8.000.000/40.000.000)*100=%20 olarak hesaplamıştır.

Buna göre, (HD) Ltd. Şti. ‘nin dönem sonundaki 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi karının %20’si olan 200.000 TL istisna kazanca tekabül eden enflasyon düzeltmesi karı olarak dikkate alınacak ve bu tutar vergiye tabi kazancın tespitinde matraha dahil edilmeyecektir. Kalan enflasyon düzeltmesi karı olan 800.000 TL’nin ise vergi matrahına dahil edileceği tabiidir.

Örnek 4: Örnek 3’de (HD) Ltd. Şti. ‘nin aynı durumda 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi zararının olması halinde, mükellef kurum enflasyon düzeltmesi zararına ilişkin olarak istisna kapsamında olan serbest bölge kazancına isabet eden kısmını vergiye tabi kazancının tespitinde dikkate almayacaktır.

Bu kapsamda mükellef, istisna kazançları ile istisna dışı kazançlarına ait hasılatlarının birbirine oranını kullanmak suretiyle dağıtım anahtarı oluşturmuş ve istisna kazançlara ilişkin hasılatın tüm hasılata oranını (8.000.000/40.000.000)*100=%20 olarak hesaplamıştır.

Buna göre, (HD) Ltd. Şti. ‘nin dönem sonundaki 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi zararının %20’si olan 200.000 TL istisna kazanca tekabül eden enflasyon düzeltme zararı olarak dikkate alınacak ve Kurumlar Vergisi Kanununun 5/3 maddesi uyarınca bu tutar vergiye tabi kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.

7.    Münhasıran ihracat faaliyetiyle iştigal eden kurumlar ile sanayi sicil belgesini haiz olup münhasıran üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumlarda enflasyon düzeltmesi sonrası kurumlar vergisi oranının tespiti

Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan, sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına ise kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutan mükelleflerin beyanname üzerinde yapacakları işlemler” başlıklı 40 ıncı maddesinde, “Aynı şekilde vergiden istisna edilen kazançlar da enflasyon düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edilecek ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş kazanç tutarları beyannamede indirim konusu yapılabilecektir.

Örneğin, serbest bölgede faaliyette bulunan ve kazançlarının tamamı istisna kapsamında olan bir mükellef, 2024 yılı bilançosunu düzeltmeye tabi tutacak ve düzeltme sonucu oluşan kazanç tutarını beyannamede istisna olarak göstermek suretiyle matrahtan indirim konusu yapabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu kapsamda, kazançlarının tamamı vergiden istisna edilen faaliyetlerden oluşan mükelleflerin enflasyon düzeltmesi sonrası ortaya çıkan kar ya da zararları vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Buna paralel olarak, ihracat faaliyetiyle iştigal eden ya da sanayi sicil belgesini haiz olup üretim faaliyetiyle uğraşan ve faaliyetleri münhasıran bu faaliyetlerden oluşan kurumların enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar ya da zararlarına da kurumlar vergisi oranları indirimli şekilde uygulanacaktır.

Öte yandan, kazançlarının bir kısmı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisi oranına esas teşkil eden faaliyetlerden oluşmakla birlikte, indirimli oran uygulanmayan faaliyetleri de bulunan mükellefler, uygun bir dağıtım anahtarı kullanarak enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar ya da zararlarına uygulayacakları kurumlar vergisi oranlarını tespit edeceklerdir. Diğer bir ifadeyle, kazancına indirimli kurumlar vergisi oranının uygulandığı faaliyetlerinin yanı sıra, %25 oranının uygulanacağı kazançları da bulunan mükellefler; maliyet, hasılat gibi unsurları dikkate almak suretiyle uygun bir dağıtım kullanacak ve bu dağıtım anahtarıyla enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da zararlarına uygulayacakları kurumlar vergisi oranını tespit edeceklerdir.

Örnek 5: (KL) Ltd. Şti. spor ekipmanlarının perakende satışı faaliyetiyle iştigal etmekte olup, mükellefin yurtdışına satışları da bulunmaktadır. Mükellef 2024 hesap dönemi sonunda 3.000.000 TL kazanç elde etmiş, bu kazançların 750.000 TL’si ihracat faaliyetinden oluşmuştur.

Ayrıca, dönem sonu bilançosunun enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu mükellefin 500.000 TL enflasyon düzeltme karı ortaya çıkmıştır.

Mükellef kurum tarafından maliyet unsurları dikkate alınarak, indirimli kurumlar vergisi oranına esas teşkil eden ihracat faaliyetine ilişkin maliyet unsurlarının toplam maliyete bölünmesi suretiyle enflasyon düzeltme karına uygulanacak kurumlar vergisi oranları tespit edilecektir.

Mükellefin, ihracat faaliyetine ilişkin maliyetinin 1.250.000 TL, bu hesap dönemi içerisindeki toplam maliyetinin de 5.000.000 TL olduğu dikkate alındığında, enflasyon düzeltme karına indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kısım ((1.250.000/5.000.000)*500.000)=125.000 TL olacaktır.

Buna göre, 125.000 TL enflasyon düzeltme karına %20 kurumlar vergisi oranı uygulanacak, (500.000-125.000=) 375.000TL enflasyon karına ise %25 kurumlar vergisi oranı tatbik edilecektir.

8.    Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar/zarar farkı kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayan mükelleflerde enflasyon düzeltmesi kar/zararlarının bilançolarda ve beyannamelerde gösterilmesi

Vergi Usul Kanununun geçici 33 üncü maddesi hükmüne istinaden; bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri, tasfiye ve iflas hallerindeki şirketler, 233 sayılı KHK kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde de konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu hüküm, kapsam dâhilindeki mükelleflerin dönem sonlarında enflasyon düzeltmesi yapmamaları ya da yapılan düzeltme işlemlerinin sonuçlarını bilanço ve gelir tablosunda göstermemeleri anlamına gelmemektedir. Bu mükellefler de diğer mükellefler gibi dönem sonlarında düzeltme işlemlerini yapacaklar ve yapılan düzeltme işlemlerinin sonuçlarını gelir tablosunda göstereceklerdir. Düzeltme işlemi sonucuna göre, enflasyon düzeltmesi zararının oluşması halinde, söz konusu zarar tutarı beyannamede kanunen kabul edilmeyen gider satırına, enflasyon düzeltmesi karının oluşması halinde ise söz konusu kar tutarı beyanname üzerindeki diğer indirimler satırına yazılarak enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkının kazancın tespitinde dikkate alınmaması sağlanacaktır.

9.        2023 hesap dönemine ilişkin finansman gider kısıtlaması uygulamasında dikkate alınacak bilançonun tespiti 

5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi hükmüne istinaden; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır.

Öte yandan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “İzleyen dönem başlangıç değerleri” başlıklı 29 uncu maddesinde “2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun düzeltilmesi sonucu hesaplanan tutarlar, izleyen dönemde enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmayacağına bakılmaksızın, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınır. Enflasyon düzeltme şartlarının varlığına bağlı olarak, 1/1/2024 tarihinden sonraki döneme ait düzeltme işlemleri, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş 31/12/2023 tarihli bilançoda yer alan düzeltilmiş değerler üzerinden, bu Tebliğin dördüncü bölümü dikkate alınarak yapılır. İzleyen hesap döneminde amortismanlar ve itfa payları, düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanmaya başlanır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu bağlamda, 31/12/2023 tarihli bilançolarda yer alan düzeltilme işlemleri sonraki hesap dönemlerinde dikkate alınacak kıymetlerin değerini belirlemeye yönelik hükümler ihtiva etmektedir. 2023 hesap dönemine ilişkin vergi matrahının tespitinde ise enflasyon düzeltmesi uygulanmamış bilançodaki tutarlar dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, bu uygulamaya paralel olarak, finansman gider kısıtlamasında da 2023 hesap dönemi için düzeltilmemiş bilançolardaki öz kaynak/yabancı kaynak tutarlarının dikkate alınarak hesaplamaların yapılması gerekmektedir.

Ancak, 1/1/2024 tarihinden sonraki geçici vergi dönemleri dahil dönem sonlarında düzeltilmiş bilançolardaki tutarlar dikkate alınarak finansman gider kısıtlamasının hesaplanması gerektiği tabiidir.

Örnek 6: (MN) A.Ş.’nin 31/12/2023 tarihli düzeltme öncesi bilançosundaki öz kaynaklar toplamı 800.000 TL yabancı kaynaklar toplamı ise 1.000.000 TL’dir. Mükellef kurumun bu tarihteki düzeltilmiş bilançosundaki öz kaynaklar toplamı 2.000.000 TL, yabancı kaynaklar toplamı ise 1.200.000 TL olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, 2023 hesap dönemi sonuna ilişkin finansman gider kısıtlaması uygulamasında düzeltme öncesi bilançolarda yer alan, öz kaynak (800.000 TL), yabancı kaynak (1.000.000 TL) tutarları dikkate alınacaktır.

Diğer taraftan, 1/1/2024 tarihinden itibaren geçici vergi dönemleri dahil hesap dönemleri sonlarında, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş bilançolardaki yabancı kaynak ve öz kaynak tutarları üzerinden söz konusu hesaplamaların yapılması gerektiği tabiidir.

10.    Depozito ve teminat hesapları ile gelecek döneme ait gider hesaplarının düzeltilmesi sonucu oluşan fark tutarlarının vergiye tabi matrahın tespitindeki durumu

10.1. Alınan veya verilen depozito ve teminatlar

555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde yer alan listelerde parasal olan ve olmayan kıymetler listelenmiş, “126 İşletmece üçüncü kişilere karşı bir işin yapılmasının üstlenilmesi veya bir sözleşmenin ya da diğer işlemlerin karşılığı olarak geri alınmak üzere verilen depozito ve teminatlar”“226 Üçüncü kişilere karşı bir işin yapılmasının üstlenilmesi ve bir akdin karşılığı olarak, geri alınmak üzere verilen, bir yıldan uzun süreli depozito ve teminatlar”“326 Üçüncü kişilerin belli bir işi yapmalarını, aldıkları bir değeri geri vermelerini sağlamak amacıyla ve belli sözleşmeler nedeniyle gerçekleşecek bir alacağın karşılığı olarak alınan depozito ve teminatlar”, “426 Alınan Depozito ve Teminatlar hesabında alış amaçları belirtilen depozito ve teminatların vadeleri bir yıldan fazla olan kısımları” parasal kıymet olarak sayılmıştır.

Öte yandan, listelere ilişkin dipnotlarda bu depozito ve teminatların parasal olmayan bir mahiyet taşıması halinde ‘parasal olmayan kıymet’ addolunacağı belirtilmiştir.

Bu çerçevede alınan ve verilen depozitoların belli bir mal veya hizmet miktarına endekslenmeleri halinde parasal olmayan kıymet kabul edilmesi ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

10.1.1. Alınan depozito ve teminatların düzeltilmesi

Alınan depozito ve teminatların düzeltilmesine yönelik aşağıdaki örnek verilmiştir.

Örnek 7: (PR) Ltd. Şti., (VY) Ltd. Şti ‘den 5/4/2024 tarihinde parasal olmayan kıymet mahiyetinde olan depozito almış ve aynı yıl iade edilecek olan  1.000.000 TL tutarındaki bu depozitoyu ilgili hesaba kaydetmiştir.

(PR) Ltd. Şti. 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi itibari ile enflasyon düzeltmesi yapacak olup, alınan depozitonun 30/6/2024 tarihli bilançoda enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu muhasebe kaydı şu şekilde olacaktır.

İlgili Ay

Yİ-ÜFE

2024/6 (A)

3.483,25

2024/4 (B)

3.369,98

Düzeltme Katsayısı (A / B) = 1,03361

Düzeltilmiş Tutar = 1.000.000x 1,03361 = 1.033.610 TL.

Enflasyon Düzeltme Farkı = 1.033.610 – 1.000.000= 33.610 TL.

698 Enflasyon Düzeltme Hesabı

33.610

326 Alınan Depozito ve Teminatlar

… Alınan Depozito E D Farkı

33.610

Parasal olmayan kıymet mahiyetindeki alınan depozitoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan farkların depozitonun geri verildiğinde gelir hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

326 Alınan Depozito ve Teminatlar

1.033.610

102 Bankalar

1.000.000

649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar

33.610

Diğer taraftan, bu örnekteki gibi gelir hesaplarına aktarılan düzeltme farkları 2023 hesap dönemine ilişkin düzeltmelerden kaynaklanıyorsa, vergiye tabi tutulmayacak, beyannamede diğer indirimler satırında gösterilecektir.

10.1.2. Verilen depozito ve teminatların düzeltilmesi

Verilen depozito ve teminatların düzeltilmesine yönelik aşağıda örnek verilmiştir.

Örnek 8: Örnek 7’de depozitoyu veren (VY) Ltd. Şti.’nin 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi itibari ile enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü bulunmakta olup, (VY) Ltd. Şti. tarafından yapılan enflasyon düzeltmesi ve muhasebe kayıt işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.

İlgili Ay

Yİ-ÜFE

2024/6 (A)

3.483,25

2024/4 (B)

3.369,98

Taşıma Katsayısı (A / B) = 1,03361

Düzeltilmiş Tutar = 1.000.000 x 1,03361 = 1.033.610 TL.

Enflasyon Düzeltme Farkı = 1.033.610 – 1.000.000 = 33.610 TL.

126 Verilen Depozito ve Teminatlar

… Verilen Depozito E D Farkı

33.610

698 Enflasyon Düzeltme Hesabı

33.610

Örneğimizde parasal olmayan kıymet mahiyetindeki verilen depozitonun enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan farkın, depozito geri alındığında gider hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, örneğimizde depozitonun geri alınması sırasında yapılacak muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

102 Bankalar

1.000.000

659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar

33.610

126 Verilen Depozito ve Teminatlar

1.033.610

Diğer taraftan, bu örnekteki gibi gider hesaplarına aktarılan düzeltme farkları 2023 hesap dönemindeki düzeltmeden kaynaklanıyorsa, gider olarak dikkate alınmayacak, beyannamede kanunen kabul edilmeyen giderler kısmında gösterilecektir.

10.2. Gelecek dönemlere ait giderler

555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde yer alan listelerde parasal olan ve olmayan kıymetler listelenmiş, “180 Peşin ödenen ve cari dönem içinde ilgili gider hesaplarına kaydedilmemesi gereken, gelecek döneme ait giderler” ve “280 Peşin ödenen ve cari dönem içinde ilgili gider hesaplarına kaydedilmemesi gereken gelecek yıllara ait giderler” parasal olmayan kıymet olarak sayılmıştır.

Dolayısı ile dönem sonu itibari ile söz konusu hesaplarda yer alan tutarların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

Örnek 9: (YZ) Ltd. Şti. 1/9/2023 tarihinde gelecek yıllara ait olan bir gideri dolayısı ile banka kanalıyla 500.000 TL ödeme yapmıştır. 31/12/2023 tarihli bilançosunda gelecek yıllara ait giderler hesabında 500.000 TL bakiye bulunmaktadır.

280 Gelecek Yıllara Ait Giderler

500.000

102 Bankalar

 500.000

Mükellef tarafından, gelecek yıllara ait giderlerin 31/12/2023 tarihli bilançoda enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda yapılacak hesaplama ve muhasebe kaydı şu şekilde olacaktır.

İlgili Ay

Yİ-ÜFE

2023/12 (A)

2.915,02

2023/9 (B)

2.749,98

Düzeltme Katsayısı (A / B) = 1,06001

Düzeltilmiş Tutar = 500.000 x 1,06001 = 530.005 TL.

Enflasyon Düzeltme Farkı = 530.005  – 500.000 = 30.005 TL.

280 Gelecek Yıllara Ait Giderler

… Gelecek Yıllara Ait Giderler E D Farkı

30.005

698 Enflasyon Düzeltme Hesabı

30.005

Buna göre, örneğimizde gelecek yıllara ait giderlerin 2024 yılında gider hesaplarına aktarılması halinde yapılacak muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

770 Genel Yönetim Giderleri

500.000

659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar

30.005

280 Gelecek Yıllara Ait Giderler

530.005

Diğer taraftan, örnekteki gider hesaplarına aktarılan düzeltme farkı 2023 hesap döneminden kaynaklandığı için gider olarak dikkate alınmayacak, beyannamede kanunen kabul edilmeyen giderler kısmında gösterilecektir.

11.    Öz sermaye hesaplarına ait düzeltme farkları 2023 yılı enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilen veya sermayeye eklenmiş olan mükelleflerin tasfiyesi edilmesi

213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde, ” …

Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.” hükmü yer almakta olup, söz konusu hükme yönelik açıklamalara 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kanunun “Tasfiye” başlıklı 17 inci maddesinin;

-1 inci fıkrasında, “Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.”

– 4 üncü fıkrasında, Tasfiye kârı: Tasfiye halindeki kurumların vergi matrahı tasfiye kârıdır. Tasfiye kârı, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.

a) Tasfiye kârı hesaplanırken;

1) Ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemeler tasfiyenin sonundaki servet değerine,

2) Mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratlar tasfiye döneminin başındaki servet değerine,

eklenir.

b) Hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine iade olunan iktisadî kıymetlerin değerleri, Kanunun 13 üncü maddesine göre ve dağıtımın, satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla belirlenir.

c) Bu maddeye göre tasfiye kârının hesaplanması sırasında, Kanunun 8, 9, 10 ve 11 inci madde hükümleri de ayrıca dikkate alınır.”,

– 5 inci fıkrasında, “Servet değeri: Tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilânçosunda görülen öz sermayesidir. Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde izleyen tasfiye dönemlerinin başındaki servet değeri, bir önceki dönemin son bilânçosunda görülen servet değeridir.”

 açıklamaları yer almaktadır.

Bu açıklamalar çerçevesinde, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilecek veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilecektir.

Öte yandan, sermayeye eklenmiş olan öz sermaye kalemlerine ait enflasyon fark hesaplarının, tasfiye sebebiyle ortaklara dağılması halinde ise söz konusu tutarlar işletmeden çekilmiş sayılacak ve çekilen bu tutarların vergilendirilmesinde  Kurumlar Vergisi Kanununun 32/B maddesi hükmü dikkate alınacaktır.

Duyurulur.

Bekir BAYRAKDAR

Bakan a.

Gelir İdaresi Başkanı

 


Kaynak: https://www.gib.gov.tr/node/178603/pdf
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-uygulamasi-vergi-usul-kanunu-sirkuleri-176-1-kasim-2024/feed/ 0
Vadeli hesap stopaj oranları artırıldı – R.G. Tarihi 1 Kasım 2024 https://www.muhasebenews.com/vadeli-hesap-stopaj-oranlari-artirildi-r-g-tarihi-1-kasim-2024/ https://www.muhasebenews.com/vadeli-hesap-stopaj-oranlari-artirildi-r-g-tarihi-1-kasim-2024/#respond Fri, 01 Nov 2024 07:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157425

1/11/2024 tarihli ve 32709 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 9075 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının Eki Karar ile 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Kararda yapılan değişiklik ile; mevduat ve katılma hesapları ile bazı menkul kıymetlerden elde edilen gelirlere uygulanan indirimli tevkifat uygulaması, bazı oran değişiklikleri yapılarak 31 Ocak 2025 tarihine kadar uzatıldı.

Bazı yatırım fonlarından elde edilen gelirler için uygulanmakta olan indirimli tevkifat uygulamasına ise süre uzatımı yapılmayarak son verildi.

Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

Açıklayıcı Bilgi notuna ulaşmak için tıklayınız.

AÇIKLAYICI BİLGİ NOTU

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci Maddesinde Yer Alan Tevkifat Oranları Hakkında Karar (Karar Sayısı: 9075)

– 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci Maddesinde Yer Alan Tevkifat Oranları Hakkında Karar (Karar Sayısı: 9075)

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67’nci maddesinin on yedinci fıkrasında yer alan yetki çerçevesinde, 31/10/2024 tarihli ve 9075 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının Eki Karar ile 2006/10731 sayılı BKK’nın eki Kararın geçici 2 nci, geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrası, geçici 4 üncü ve geçici 5 inci maddelerinde yer alan 31/10/2024 ibareleri 31/1/2025 şeklinde değiştirilerek uygulama süresi 31/1/2025 tarihine kadar (bu tarih dâhil) geçerli olmak üzere 3 ay uzatılmıştır.
Anılan Cumhurbaşkanı Kararıyla yapılan düzenleme ile;
 Kur korumalı hesaplar (YUVAM dâhil) ve diğer TL mevduat/katılma hesaplarına ödenen faiz ve kar paylarına,
 Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelirler ve fon kullanıcısının bu bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira
sertifikalarından elde edilen gelirlere,
 Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine tabi olarak kurulan ipotek finansmanı kuruluşlarının ihraç etmiş olduğu varlığa dayalı menkul kıymet, ipoteğe dayalı menkul kıymet, varlık teminatlı menkul kıymet ve ipotek teminatlı menkul
kıymetlerden elde edilen gelirlere,
 Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelirler ile 4749 sayılı Kanun uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde
edilen gelirlere uygulanan indirimli tevkifat oranlarında süre uzatımına gidilmiş
ve bazı oran değişiklikleri yapılmıştır.
 Yatırım fonlarından elde edilen gelirler için uygulanmakta olan indirimli orana (%7,5) ilişkin süre uzatımı yapılmayarak, 1/11/2024 tarihinden itibaren iktisap edilen
katılma paylarından elde edilen gelirler için genel tevkifat oranına (%10) dönülmüştür.
Böylelikle, %0 oranında vergilendirilen hisse senedi yoğun fon katılma payları ile iki yıldan fazla süreyle elde tutulan girişim sermayesi yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kazançlar dışında tüm yatırım fonu katılma payları gelirleri üzerinden %10 oranında tevkifat yapılması sağlanmaktadır.
Diğer taraftan, 1/11/2024 tarihinden önce iktisap edilen katılma paylarından elde edilen kazançlar katılma payının iktisap edildiği dönemde yürürlükte olan indirimli oranlar üzerinden vergilendirilmeye devam edilecektir.
Değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ve unvanında “döviz” ifadesi geçen yatırım fonlarından elde edilen gelirlerde ise indirimli oran uygulanmadığından önceden olduğu gibi %10 oranında tevkifat yapılmaya devam
edilecektir.

Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vadeli-hesap-stopaj-oranlari-artirildi-r-g-tarihi-1-kasim-2024/feed/ 0
Dövizli kira sözleşmesi yasağı devam ediyor mu?  https://www.muhasebenews.com/dovizli-kira-sozlesmesi-yasagi-devam-ediyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/dovizli-kira-sozlesmesi-yasagi-devam-ediyor-mu/#respond Thu, 24 Oct 2024 07:05:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157123 Dövizli kira sözleşmesi yasağı devam ediyor mu?

Evet bu konudaki yasak devam ediyor.

(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

***

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2008-32/34)

Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler

MADDE 8 – (Mülga:RG-11/7/2009-27285) (Yeniden Düzenleme:RG-6/10/2018-30557) (Değişik:RG-16/11/2018-30597)

(1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(4) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(5) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(6) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(7) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

d ) (Ek:RG-30/1/2021-31380) Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri.

(8) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(9) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (Değişik cümle:RG-28/2/2024-32474)

(5)Ancak söz konusu sözleşmelere ilişkin aşağıda belirtilen haller dışında kalan ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur:

a) (Ek:RG-28/2/2024-32474)
(5) 19/4/2022 tarihinden önce akdedilen menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 19/4/2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2022-32/66)’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme yükümlülükleri.

b) (Ek:RG-28/2/2024-32474)

(5) 19/4/2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülükleri.

c) (Ek:RG-28/2/2024-32474)

(5) Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasında döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülükleri.

ç) (Ek:RG-28/2/2024-32474) 8/12/2004 tarihli ve 25664 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dış Ticaret Sermaye Şirketi Statüsüne İlişkin Tebliğ (İhracat: 2004/12) ve 2/7/2004 tarihli ve 25510 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ (İhracat: 2004/4) kapsamında, aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak Dış Ticaret Sermaye Şirketleri (DTSŞ) veya Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDTŞ) üzerinden gerçekleştirilecek ihracatlar ile 17/8/2022 tarihli ve 5973 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan İhracat Destekleri

Hakkında Karar kapsamındaki İhracat Konsorsiyumu ve 24/8/2022 tarihli ve 5986 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan E-İhracat Destekleri Hakkında Karar kapsamındaki E-İhracat Konsorsiyumu statüsüne sahip şirketler üzerinden aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak gerçekleştirilecek ihracatlara yönelik menkulsatış sözleşmeleri kapsamındaki ödeme yükümlülükleri.

d) (Ek:RG-28/2/2024-32474) Gümrük beyannamesine tabi tutulan ihrakiye satış ve teslimi dahil 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimine ilişkin akdedilen menkul satış sözleşmeleri kapsamındaki ödeme yükümlülükleri.

e) (Ek:RG-28/2/2024-32474) Serbest bölgede faaliyet gösteren firmalar ile dış ticaret işlemleri kapsamında yapılan menkul satış sözleşmesine konu malların teslimine ilişkin ödeme yükümlülükleri.

(10) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(11) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmalar ımümkündür.

(12) 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(13) 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(14) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(15) On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak (Değişik ibare:RG-19/4/2022-31814) kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul
edilmesi mümkündür.

(16) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması
mümkündür.

(17) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden
kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(18) 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(20) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz
cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

(21) (Ek:RG-8/10/2024-32686) (6) 2/6/2021 tarihli ve 31499 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ve 2/6/2021 tarihli ve 31499 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İn Vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği uyarınca atanmış Türkiye’de yerleşik onaylanmış kuruluşların imalatçı firmalarla anılan yönetmelikler kapsamında akdettiği hizmet sözleşmelerini ve Türkiye’de yerleşik kişilerle yaptıkları iş sözleşmelerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdetmeleri mümkündür.

(22) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(23) Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

(24) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.

(25) Bu madde uyarınca akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(27) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(28) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

 

 

 


Kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatNo=11990&mevzuatTur=Teblig&mevzuatTertip=5
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dovizli-kira-sozlesmesi-yasagi-devam-ediyor-mu/feed/ 0