Ekonomi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 15 Apr 2023 14:06:24 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Altın Fiyatları Son 5 Yılda Nasıl Bir Seyir İzledi? https://www.muhasebenews.com/altin-fiyatlari-son-5-yilda-nasil-bir-seyir-izledi/ https://www.muhasebenews.com/altin-fiyatlari-son-5-yilda-nasil-bir-seyir-izledi/#respond Sat, 15 Apr 2023 14:06:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141747

Dünyadaki altın fiyatlarının son 5 yıllık trendi nasıl gerçekleşti

Dünya genelindeki altın fiyatları son 5 yılda oldukça dalgalı bir seyir izledi. İşte son 5 yıllık altın fiyatı trendlerinin özeti:

  • Nisan 2018’de ons başına altın fiyatları 1.350 dolara kadar yükseldi.
  • Daha sonra, altın fiyatları 2018 ve 2019 yılları boyunca düşüş yaşadı ve Eylül 2018’de ons başına 1.200 dolara kadar geriledi.
  • Ancak, 2019’un sonlarına doğru altın fiyatları tekrar yükselişe geçti ve Şubat 2020’de ons başına 1.650 dolara kadar ulaştı.
  • COVID-19 pandemisi nedeniyle küresel piyasalarda belirsizlikler yaşanması ve yatırımcıların güvenli liman arayışına girmesi sonucu altın fiyatları 2020 yılında yükselmeye devam etti ve Ağustos 2020’de ons başına 2.000 doları aştı.
  • Altın fiyatları 2021 yılının başlarından itibaren tekrar düşmeye başladı ve Mart 2021’de ons başına 1.700 doların altına düştü. Ancak, son zamanlarda altın fiyatları yeniden yükselişe geçti ve Nisan 2023 itibariyle ons başına 2.000 doların üzerinde seyrediyor.

Bu trendler, altın fiyatlarının çeşitli faktörlere özellikle de küresel ekonomik ve politik olaylara bağlı olduğunu gösteriyor.

Altın Fiyatları ile ilgili 2023 yılı sonu için ne tahminlerde bulunuluyor?

2023 yılı sonu için altın fiyatları ile ilgili kesin bir tahminde bulunmak mümkün değildir. Ancak, altın fiyatlarını etkileyen çeşitli faktörler göz önüne alındığında, birkaç senaryo belirleyebiliriz:

-ABD ekonomisi hızla toparlanır ve faiz oranları yükselir. Bu durum altın fiyatlarını düşürebilir ve ons başına 1.500-1.800 dolar aralığında kalabilir.

-Küresel ekonomik belirsizlikler devam eder ve yatırımcılar güvenli liman arayışını sürdürür. Bu durumda, altın fiyatları yüksek kalabilir ve ons başına 2.000-2.500 dolar aralığında seyredebilir.

-Küresel ekonomik dengelerde değişiklikler meydana gelir ve bu, altın fiyatları üzerinde belirgin bir etki yaratır. Bu senaryoda altın fiyatlarındaki değişimler tahmin edilmesi zor olabilir.

Tüm bu senaryoların gerçekleşme olasılığı olduğundan, kesin bir tahminde bulunmak zordur. Ancak, küresel piyasaları yakından takip etmek ve altın fiyatlarındaki değişimleri izlemek yatırımcılar için önemlidir.

Altın fiyatları genel olarak nelerden etkilenir

Altın fiyatları, birçok faktörden etkilenir. İşte altın fiyatlarını etkileyen ana faktörler:

Talep ve Arz: Altın fiyatları, talep ve arz faktörlerine bağlıdır. Altın talebi arttığında ve arz azaldığında, altın fiyatları yükselir. Aksine, talep düşerken ve arz artarken altın fiyatları düşer.

Döviz Kuru: Altın, genellikle ABD Doları cinsinden işlem görür ve dolardaki değişiklikler altın fiyatlarını etkiler. Dolar güçlendiğinde, altın fiyatları düşer. Tersi durumda ise altın fiyatları yükselir.

Faiz Oranları: Faiz oranları, altın fiyatlarını etkileyen diğer bir faktördür. Faiz oranları yükseldiğinde, yatırımcılar tahvil gibi güvenli liman yatırımlarına yönelirler ve altın talebi azalır. Bu nedenle, faiz oranlarındaki yükseliş, altın fiyatlarının düşmesine neden olabilir.

Jeopolitik Riskler: Siyasi ve jeopolitik riskler, altın fiyatlarını etkileyen diğer bir faktördür. Jeopolitik krizler, savaşlar, terör saldırıları ve benzeri olaylar, yatırımcıların güvenli liman arayışına girmesine neden olabilir ve altın fiyatlarını yükseltebilir.

Enflasyon: Enflasyon, altın fiyatlarını etkileyen diğer bir faktördür. Enflasyon yükseldiğinde, para birimi değer kaybeder ve yatırımcılar, parasal değerlerini korumak için altın gibi güvenli limanlara yönelirler. Bu nedenle, enflasyonun yükselmesi, altın fiyatlarını artırabilir.

Bu faktörler, altın fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerdir. Ancak, her zaman her faktör altın fiyatlarını aynı şekilde etkilemez ve altın fiyatlarının birçok farklı faktörden etkilendiği unutulmamalıdır.

Altın fiyatı en çok hangi durumda yükselir?

Altın fiyatları, birçok faktörden etkilendiği için, belirli bir durumda altın fiyatlarının artacağını söylemek zordur. Ancak, altın fiyatları genellikle aşağıdaki durumlarda yükselme eğilimi gösterir:

Küresel Ekonomik Belirsizlik: Küresel ekonomik belirsizlikler, yatırımcıların güvenli liman arayışına girmelerine neden olabilir. Bu nedenle, ekonomik krizler, jeopolitik riskler, doğal afetler gibi durumlarda altın fiyatları yükseliş gösterebilir.

Düşük Faiz Oranları: Düşük faiz oranları, alternatif yatırım araçlarının getirisini azaltırken, altın gibi güvenli liman yatırımlarına yönelimi artırabilir. Bu nedenle, düşük faiz oranları, altın fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

Düşük Dolar Değeri: Altın, genellikle ABD doları cinsinden işlem görür. Dolar değer kaybettiğinde, altın fiyatları yükseliş gösterebilir.

Enflasyon: Enflasyon yükseldiğinde, para birimi değer kaybeder ve yatırımcılar parasal değerlerini korumak için altın gibi güvenli liman yatırımlarına yönelirler. Bu nedenle, enflasyonun yükselmesi, altın fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

Altın Talebindeki Artış: Altın talebi arttığında, altın fiyatları da artma eğiliminde olabilir. Özellikle, mücevher sektöründeki talep, özellikle Hindistan ve Çin gibi ülkelerde arttığında, altın fiyatları yükselebilir.

Ancak, yukarıda belirtilen durumların her biri, altın fiyatları üzerinde farklı derecelerde etkiye sahiptir ve altın fiyatlarının yükselmesi veya düşmesi için diğer faktörler de önemlidir. Bu nedenle, yatırımcıların altın fiyatlarındaki değişimleri yakından takip etmeleri önemlidir.

Dünyadaki altın rezervleri ne kadardır?

Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2021 yılı sonu itibariyle, dünya genelinde merkez bankaları, hükümetler ve özel sektörde toplam 198,509 ton altın rezervi bulunmaktadır. Bu rakam, küresel altın rezervlerindeki artışın bir göstergesi olan son 10 yılda yaklaşık %23 artışa işaret etmektedir.

En büyük altın rezervine sahip ülkeler arasında ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve Rusya yer almaktadır. Bunların yanı sıra, Çin, Hindistan, İsviçre, Japonya, Hollanda, Tayland, Tayvan ve İngiltere gibi diğer ülkeler de önemli altın rezervlerine sahiptir.

Türkiye’nin altın rezervi ne kadardır?

Türkiye’nin altın rezervi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, 2021 yılı sonu itibariyle 408 ton civarındadır. Bu rakam, Türkiye’nin altın rezervlerinin son yıllarda artmasına rağmen, küresel ölçekteki en büyük altın rezervlerine sahip ülkelerle karşılaştırıldığında daha düşük kalmaktadır. Ancak, Türkiye, altın üretimi açısından dünya genelinde önemli bir konuma sahip olduğu için, yeraltı kaynaklarına dayalı diğer endüstriyel faaliyetlerle birlikte altın, Türkiye’nin ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır.

DÜnya’da henüz çıkarılmamış kaç ton altın olduğu tahmin ediliyor?

Dünya genelinde henüz çıkarılmamış tam olarak ne kadar altın bulunduğunu belirlemek zordur. Ancak, ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’na göre, dünya genelinde tahmini 54.000 ton altın rezervi bulunmaktadır. Bu tahmini rezervlerin büyük bir bölümü yeraltında veya deniz yataklarında bulunmaktadır.

Ancak, bu tahmini rezervlerin tam olarak çıkarılıp çıkarılamayacağı, ne kadarının çıkarılabilir olduğu ve çıkarılmasının ne kadarının ekonomik olarak mümkün olduğu gibi faktörler, tam bir tahmin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, altın fiyatlarındaki dalgalanmalar ve üretim maliyetlerindeki değişiklikler gibi diğer faktörler, çıkarılabilir altın miktarını da etkileyebilir.

Altının satın alım değeri son 50 yılda nasıl bir seyir izledi?

Altının satın alma gücü zaman içinde değişebilir ve fiyatlar farklı faktörlere bağlı olarak dalgalanabilir. Bununla birlikte, altının uzun dönemli fiyat trendleri, genellikle enflasyon, ekonomik belirsizlik, siyasi çalkantılar ve döviz kurları gibi faktörler tarafından etkilenir.

50 yıllık bir zaman dilimi içinde, altın fiyatları önemli ölçüde değişti. Örneğin, 1970’lerin başında, ABD dolarındaki zayıflık, petrol krizi ve enflasyonun yükselmesi, altın fiyatlarının hızla yükselmesine neden oldu. 1980’lerde, ABD ekonomisinin güçlenmesi ve enflasyonun düşmesi nedeniyle altın fiyatları düştü. 1990’larda, altın fiyatları genellikle istikrarlıydı ve genel olarak düşük seviyelerde kaldı. Ancak, 2000’li yılların başından itibaren, ekonomik belirsizlik, küresel krizler ve para politikalarındaki gevşemeler gibi faktörler, altın fiyatlarını tekrar artırdı ve 2010’larda altın fiyatları rekor seviyelere ulaştı.

Son 50 yılda altın fiyatları, 1970’lerin başında yaklaşık 35 dolardan 1980’lerin başında 600 dolara yükseldikten sonra 1990’larda ortalama 300-400 dolar arasında gezindi. 2000’li yılların başında, altın fiyatları yine yükselişe geçerek 2011 yılında tarihi zirvesi olan 1.900 dolara ulaştı. 2020 yılında ise altın fiyatları 2.000 dolar seviyelerine yükseldi. Ancak, 2021 yılında altın fiyatları bir miktar geriledi ve 1.700-1.800 dolar aralığında seyretti.

Son 5 yılda hangi ülke ne kadar altın ihraç ve ithal etti

Dünya Altın Konseyi (World Gold Council) tarafından yayınlanan verilere göre, son 5 yılda (2017-2021) en fazla altın ithal eden ve ihraç eden ülkeler şu şekildedir:

En fazla altın ithal eden ülkeler:

1- Çin – 1.428 ton
2- Hindistan – 836 ton
3- Almanya – 646 ton
4- Tayland – 335 ton
5- İsviçre – 322 ton

En fazla altın ihraç eden ülkeler:

1- İsviçre – 2.035 ton
2- Hong Kong – 389 ton
3- Birleşik Arap Emirlikleri – 273 ton
4- ABD – 245 ton
4- Avustralya – 213 ton

Bu veriler, dünya genelinde altın ithalatı ve ihracatı yapılan ülkeler arasında bir fikir vermektedir. Ancak, bazı ülkelerin altın ticaretine ilişkin verileri doğrudan açıklamadığı veya tam olarak bildirmediği için, bu veriler tam ve kesin bir resim sunmamaktadır.

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/altin-fiyatlari-son-5-yilda-nasil-bir-seyir-izledi/feed/ 0
Dünya fındık üretiminin %70’i Türkiye’den https://www.muhasebenews.com/dunya-findik-uretiminin-%70i-turkiyeden/ https://www.muhasebenews.com/dunya-findik-uretiminin-%70i-turkiyeden/#respond Thu, 06 Apr 2023 16:23:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141369 Dünyada fındık üretim

Başlıca üretici ülkelerin yıllara göre kabuklu fındık üretim miktarını gösteren tablo (ton)

Ülke 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Ortalama
Türkiye 800.791 500.000 600.000 430.000 660.000 549.000 412.000 646.000 588.974
İtalya 125.000 85.000 87.200 140.000 85.000 120.000 100.000 125.000 102.525
Azerbaycan 40.000 30.000 25.000 55.000 45.000 35.000 25.000 50.000 34.848
Gürcistan 35.000 27.000 40.000 30.000 40.000 30.000 35.000 40.000 28.424
ABD 36.280 42.600 24.500 35.000 36.000 35.000 36.300 43.500 34.045
İspanya 26.000 18.000 20.000 22.000 16.000 19.500 19.500 20.000 21.000
Diğerleri 5.900 20.000 27.000 27.000 27.000 25.000 25.000 45.000 31.988
TOPLAM 1.068.971 722.600 823.700 739.000 909.000 813.500 660.773 969.000 841.804

Ayrıca Çin, İran, Şili, Avustralya ve Fransa da fındık üretiminde önemli ülkelerdendir. Listedeki ülkelerin yanında küçük miktarlarda üretim yapan diğer ülkeler şunlardır: Polonya, Yunanistan, Belarus, Hırvatistan, Tacikistan, Özbekistan, Rusya, Kamerun, Portekiz, Moldova, Ukrayna, Tacikistan, Tunus, Slovakya, Slovenya, Suriye, Kıbrıs, Arjantin, Avusturya, Estonya, Yeni Zelanda ve Romanya.

Dünya fındık ticareti

Dünyada ticarete konu olan fındığının büyük kısmı (%91) Avrupa ülkeleri tarafından satın alınır ve çoğunlukla (%80) şekerleme ve çikolata sanayinde kullanılır.

2000-2008 yılları arasında %85’i Türkiye tarafından satılan ortalama 540 bin ton kabuklu fındık ticareti gerçekleşmiştir.

İtalya, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya, Türkiye dışındaki önemli ihracatçı ülkelerdir. Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Avusturya, Birleşik Krallık, İrlanda, İsviçre, Bulgaristan, Macaristan ve Kanada, fındık üretmemesine karşın ithal ettiği ürünü ihraç eden ülkelerdendir.

Dünyada en fazla fındık satın alan ülkeler şunlardır; Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre, Belçika, Lüksemburg, Rusya, Avusturya, Hollanda, Birleşik Krallık, ABD, İspanya, Polonya, Yunanistan, Danimarka.

Türkiye son 30 yılda ortalama olarak 400.000 ton kabuklu fındığa eşdeğer 200 bin ton iç fındık ihracatı yapmıştır.

Son yıllarda fındık üretiminin artmasına bağlı olarak bu miktarda artmaktadır.2010-11 sezonunda 527 bin ton kabuklu fındığa karşılık gelen 263 bin ton ihracat gerçekleştirilmiştir.

2011-2012 sezonu ihracatımız ülke gruplarına göre:
%74 AB ülkeleri,
%10 diğer Avrupa ülkeleri,
%9,5 deniz aşırı ülkeler,
%6 diğer ülkeler şeklindedir.

Ülkeler bazında ihracat:
%21 Almanya,
%17 İtalya,
%14 Fransa,
%4 Polonya ve
%4 Kanada şeklindedir.

Türkiye fındığını;

%58 oranında iç fındık,

%17 işlenmiş bütün fındık,

%25 ileri işlenmiş fındık olarak ihraç eder.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığına göre: Fındık ihracatı tarımsal ihracatın %15-20’sini, genel ihracatın %2’sini oluşturur.

380 bin aile, 700 bin hektar alanda fındık üreterek, 3 milyon kişiye geçim imkânı sunar.

2012/13 sezonunda 600 bin ton kabuklu fındığa eşdeğer ihracat yapılmış ve Cumhuriyet tarihi rekoru olan 1,8 milyar dolar gelir elde edilmiştir.

Fındığın faydaları

Çok iyi bir enerji kaynağıdır, vücuda güç ve enerji verir, beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür, kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir. Kansızlığa iyi gelir, vücut ve kemik gelişimini destekler. Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocukları için fındık yemeleri çok faydalıdır. Cinsel gücü arttırır, varislere iyi gelir. Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır. Ayrıca, cildi güzelleştirdiği bilinmektedir. En önemli özelliği ise kansızlığa çok iyi gelmesidir.

Zararlıları

Türkiye’de fındığın en önemli zararlıları olarak, karamuk oluşturup fındığın iç bağlamamasına ya da lekeli olmasına sebep olarak ekonomik zararı dokunan iki böcek türü vardır: Yarım kanatlılar takımından fındık yeşil kokarcası (Palomena prasina) ile kın kanatlılar takımından Fındık kurdu (Curculio nucum). Ayrıca Balaninus nucum da önemli bir fındık zararlısı olarak bilinmektedir. Bu konuda 1915’te bir Osmanlı Ermeni ziraatçisi olan Antreasyan’ın önemli çalışmaları bulunmaktadır.

 


Kaynak: Wikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dunya-findik-uretiminin-%70i-turkiyeden/feed/ 0
Toplam sera gazı emisyonu 2021 yılında 564,4Mt CO2 eşdeğeri oldu https://www.muhasebenews.com/toplam-sera-gazi-emisyonu-2021-yilinda-5644-mt-co2-esdegeri-oldu%ef%bf%bc/ https://www.muhasebenews.com/toplam-sera-gazi-emisyonu-2021-yilinda-5644-mt-co2-esdegeri-oldu%ef%bf%bc/#respond Sat, 01 Apr 2023 11:10:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141129 Sera gazı envanteri sonuçlarına göre, 2021 yılı toplam sera gazı emisyonu bir önceki yıla göre %7,7 artarak 564,4 milyon ton (Mt) COeşdeğeri (eşd.) olarak hesaplandı. Kişi başı toplam sera gazı emisyonu 1990 yılında 4 ton COeşd., 2020 yılında 6,3 ton COeşd. ve 2021 yılında 6,7 ton COeşd. olarak hesaplandı.


Toplam ve kişi başı sera gazı emisyonu, 1990-2021

Sektörlere göre emisyon miktarında enerji sektörü ilk sırada yer aldı
Toplam sera gazı emisyonlarında 2021 yılında COeşd. olarak en büyük payı %71,3 ile enerji kaynaklı emisyonlar alırken bunu sırasıyla %13,3 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %12,8 ile tarım ve %2,6 ile atık sektörü takip etti.

Enerji sektörü emisyonları 2021 yılında, 1990 yılına göre %188,4 bir önceki yıla göre ise %9,8 artarak 402,5 Mt COeşd. olarak hesaplandı. Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları 1990 yılına göre %228,7 ve bir önceki yıla göre %10,6 artarak 75,1 Mt COeşd. olarak hesaplandı.

Tarım sektörü emisyonları 2021 yılında, 1990 yılına göre %56,5 artmakla beraber bir önceki yıla göre %1,5 azalarak 72,1 Mt COeşd. olarak hesaplandı. Atık sektörü emisyonları ise 1990 yılına göre %32,6 artmakla beraber bir önceki yıla göre %9,9 azalarak 14,7 Mt COeşd. olarak hesaplandı.

Sektörlere göre sera gazı emisyonları, 1990-2021

COemisyonlarındaki en büyük payı enerji kaynaklı emisyonlar oluşturdu

Toplam COemisyonlarının 2021 yılında %32,7’si elektrik ve ısı üretiminden olmak üzere %85,2’si enerji sektöründen, %14,5’i endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektöründen, %0,3’ü ise tarım ve atık sektörlerinden kaynaklandı.

CHemisyonlarının %61,4’ü tarım, %19,3’ü enerji, %19,3’ü atık ve %0,03’ü endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektöründen(1); N2O emisyonlarının ise %78’i tarım, %11,1’i enerji, %5,9’u atık ve %5’i de endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektöründen kaynaklandı.

Gazlara göre sera gazı emisyonları, 1990-2021



Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi Mart 2024’tür.

AÇIKLAMALAR

Sera gazı emisyon istatistikleri haber bülteninde, enerji, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, tarım ve atık sektörlerinden kaynaklanan, doğrudan sera gazları olan karbondioksit (CO2), metan (CH4), diazotmonoksit (N2O) ve florlu gazlar (F-gazlar) kapsanmaktadır. Bu bültende raporlanan florlu gazlar, hidroflorokarbonlar (HFCs), perflorokarbonlar (PFCs) ve kükürthekzaflorürdür (SF6). Dolaylı sera gazı etkisine sebep olan olan azotoksitler (NOx), metan olmayan uçucu organik bileşikler (NMVOC), amonyak (NH3), karbonmonoksit (CO) ve kükürtdioksit (SO2) ise dahil edilmemiştir.
(1) Yuvarlamadan dolayı toplam %100’ü vermemektedir.


Kaynak: TÜİK Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/toplam-sera-gazi-emisyonu-2021-yilinda-5644-mt-co2-esdegeri-oldu%ef%bf%bc/feed/ 0
Tüketici Güven Endeksi, Mart 2023 https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mart-2023/ https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mart-2023/#respond Fri, 31 Mar 2023 14:11:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141044
Tüketici eğilim anketi, deprem felaketinden etkilenen Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya ve Osmaniye
illerinde yapılmamıştır.

Tüketici güven endeksi 80,1 oldu
 Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Mart ayında bir önceki aya göre %2,9 oranında azaldı; Şubat ayında 82,5 olan endeks, Mart ayında 80,1 oldu.

Tüketici güven endeksi, Mart 2023

Tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, Mart 2023

Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 19 Nisan 2023’tür.
___________________________________________________________________________________________________

AÇIKLAMALAR
 Aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.
 Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu,100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.
 Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir. Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.
 Tüketici güven endeksinin hesaplanmasında kullanılan alt endekslerde 2023 Ocak ayından itibaren mevsim etkisi tespit edilmemiştir. Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalar meta veri bölümünde sunulmuştur.


Kaynak: TUİK Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mart-2023/feed/ 0
Kendine ait odası olan çocukların oranı %34 oldu https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/ https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/#respond Fri, 31 Mar 2023 08:54:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141024

Türkiye Çocuk Araştırması, 2022

Araştırma kapsamında 0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgi derlendi
 
Türkiye Çocuk Araştırması, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında 05.10.2022 tarihinde imzalanan ikili Protokol ve TÜİK ile UNICEF Türkiye arasında 01.08.2019 tarihinde imzalanan Mutabakat Zaptı kapsamında yürütülmüştür.
 
Araştırma ile Türkiye’de çocuk politikalarının geliştirilmesine temel teşkil etmek üzere çocuk nüfusa ilişkin güncel verileri derlemek, ulusal veri ihtiyaçlarını gidermek ve araştırma sonuçlarından çocuk refahı ile ilgili uluslararası karşılaştırılabilir istatistikleri üretmek amaçlanmıştır.
 
Araştırmanın alan uygulaması, 10 Ekim-16 Aralık 2022 tarihleri arasında Türkiye genelinde TÜİK tarafından gerçekleştirilmiştir.
 
Araştırma kapsamında, içinde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan 9 bin 10 hane örnek hane olarak belirlenmiştir. Bu hanelerde yaşayan 0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgiler, annelerinden (annenin aynı evde yaşamadığı, hayatta olmadığı vb. durumlarda çocuğa temel bakım veren baba, babaanne, anneanne, teyze, hala vb. hanehalkı üyesinden) alınmıştır. Annelerden/temel bakım verenlerden 0-17 yaş grubundaki tüm çocukları için eğitim, yaşam koşulları, erken çocukluk gelişimi, sağlık, engellilik, çocuk işlevselliği, okul yaşam kalitesi, ebeveyn katılımı, emzirme ve beslenme, sosyal ve kültürel katılım, çocuk işçiliği ve çocuk disiplini konularında bilgiler alınmıştır.
Ayrıca, 13-17 yaş grubundaki 4 bin 72 çocuğa ayrı bir soru formu uygulanarak aile hayatı, okul hayatı, çocuk hakları ve çocuk katılımı konularında bilgiler derlenmiştir.
Araştırma sonuçlarından elde edilen temel bilgiler aşağıda verilmiştir.

Kendine ait odası olan çocukların oranı %34,0 oldu

Kendine ait odası olan çocukların oranı %34,0 iken kendine ait odası olmayan çocuklar arasında, uyumak için kullandığı odayı bir hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı %29,4, iki veya daha fazla hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı ise %36,6 oldu.

Çocukların uyumak için kullandıkları odayı paylaşma durumları, 2022

Kendine ait odası olan çocukların oranı yaş grubuna göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü. Bu oran 0-1 yaş grubunda %23,4 iken 15-17 yaş grubunda %45,3 oldu.

Yaş grubuna göre kendine ait odası olan çocukların oranı, 2022

Kendine ait odası olan çocukların oranı annenin/temel bakım verenin eğitim durumuna ve hanenin gelir durumuna göre incelendiğinde, annenin/temel bakım verenin eğitim düzeyi arttıkça ve hanenin geliri yükseldikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü.

Günde en az bir defa diş fırçalayan 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu.

Diş fırçalama oranları cinsiyete göre incelendiğinde, kız çocukların erkek çocuklara göre daha fazla diş fırçalama oranına sahip olduğu görüldü. Günde bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %36,7 iken erkek çocukların oranı %34,1 oldu. Günde bir defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %36,7 iken erkek çocukların oranı %26,0 oldu.

Diş fırçalama oranları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe diş fırçalayan çocukların oranının arttığı görüldü. Günde bir defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı %21,3 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %39,3 oldu.

Yaş grubuna göre günde bir defadan fazla diş fırçalayan çocukların oranı, 2022

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından haftada en az bir kez banyo yaptığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %99,9 iken haftada en az iki kez banyo yaptığı belirtilen çocukların oranı %88,9 oldu.

Yürüyüş/koşu yapan 4-17 yaş grubundaki çocukların oranı %14,1 oldu

Son bir hafta içinde en az bir gün, günde en az bir saat yapılan sportif faaliyetler incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından 4-17 yaş grubundaki çocukların %14,1’inin yürüyüş/koşu yaptığı, %7,6’sının futbol oynadığı, %4,0’ünün bisiklet sürdüğü, %1,8’inin voleybol oynadığı, %1,5’inin basketbol oynadığı, %5,8’inin ise diğer sportif faaliyetleri yaptığı görüldü.

Çocukların yaptığı sportif faaliyetler cinsiyete göre incelendiğinde, 4-17 yaş grubundaki erkek çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet %14,3 ile futbol oynamak oldu. Bu faaliyeti %13,1 ile yürüyüş/koşu yapma, %5,1 ile bisiklet sürme izledi. Aynı yaş grubundaki kız çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet %15,2 ile yürüyüş/koşu yapmak oldu. Bu faaliyeti %3,4 ile voleybol oynama, %2,9 ile bisiklet sürme izledi.

Cinsiyete göre 4-17 yaş grubundaki çocukların yaptığı sportif faaliyetler, 2022

Konsantre olmada zorluk yaşayan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %1,4 oldu

İlgili işlev alanında çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından görmede zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %1,0, duymada zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %0,2, yürümede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, kendi özbakımını yapmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %0,9 olduğu görüldü.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından iletişim kurmada zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %0,8, öğrenmede zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %1,5, hatırlamada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, konsantre olmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %1,4 olduğu görüldü. Değişikliği kabul etmede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranı %2,1, davranış kontrolünü sağlamada zorluk yaşayan çocukların oranı %1,6, arkadaş edinmede zorluk yaşayan çocukların oranı ise %2,1 oldu.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,3 iken her gün depresyonda hissettiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %4,7 oldu.

İşlevsel zorluğu olan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022


Okul derslerinin baskısı altında hisseden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %12,7 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %14,1 oldu.

Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının %14,3 ile en yüksek 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranının %12,1, 10-12 yaş grubundaki çocukların oranının %14,0, 13-14 yaş grubundaki çocukların oranının ise %13,8 olduğu görüldü.

Yaş grubuna göre okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen çocukların oranı, 2022

Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının işlevsel zorluğu olan çocuklarda %25,6, işlevsel zorluğu olmayan çocuklarda ise %11,4 olduğu görüldü.

Ebeveynlerin ev ödevlerine yardım ettiği 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %54,8 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardım ettiği belirtilen çocukların oranı %54,8 oldu. Çocukların yaşları ilerledikçe, ebeveynlerin çocukların ev ödevlerine yardım etme oranının azaldığı görüldü. Ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardım ettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranı %82,8 iken 15-17 yaş grubundaki çocukların oranı %23,1 oldu.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez okul durumları hakkında konuştukları belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %89,7, kitap, film veya televizyon programları hakkında konuştukları belirtilen çocukların oranı %69,9, kütüphaneye veya kitapçıya gittiği belirtilen çocukların oranı ise %28,5 oldu.

Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez seçilmiş etkinliklere katılan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez ülke gündemi hakkında konuştukları belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %33,3 oldu. Çocukların yaşları ilerledikçe, ebeveynleri ile birlikte ülke gündemi hakkında konuşma oranının da arttığı görüldü. Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez ülke gündemi hakkında konuştukları belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranı %19,3 iken 15-17 yaş grubundaki çocukların oranı %47,8 oldu.

Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %57,8 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı %57,8 oldu.

Anneleri tarafından ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı %62,4 iken meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %50,5, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %33,0, et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %10,9 oldu.

Şeker veya çikolata gibi tatlıları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %32,6, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %21,4, kola veya şeker içeren diğer alkolsüz içecekleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise %15,1 oldu.

Her gün tüketildiği belirtilen yiyecek/içeceklere göre 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı, 2022

Şeker veya çikolata gibi tatlıları, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları, kola veya şeker içeren diğer alkolsüz içecekleri her gün tüketen çocuklar yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe bu ürünleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranının arttığı görüldü.

Annenin/temel bakım verenin eğitim seviyesi arttıkça meyve, sebze, et, tavuk veya balık, peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tüketen çocukların oranının arttığı görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün meyve tüketenlerin oranı %30,6 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın %70,3 olduğu görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün sebze tüketenlerin oranı %26,5 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın %44,6 olduğu görüldü.

Son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya giden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %39,1 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gittiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının %39,1 olduğu görüldü.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gitmediği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların %40,1’inin aileleri tarafından maddi olarak bu etkinliğin karşılanamadığı, %24,3’ünün yaşadığı yerin yakınında sinemanın/tiyatronun olmadığı, %21,0’ının sinema veya tiyatroya ilgi duymadığı, %6,2’sinin ailesinin zamanı olmadığı için götürmediği, %5,2’sinin pandemi ile ilgili durumlar nedeniyle, %2,8’inin ailesinin izin vermediği için gidemediği görüldü.

Son 12 ayda sinemaya ve/veya tiyatroya gitmeyen çocukların gitmeme nedenlerine göre oranı, 2022

Diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından bazı şeylerin kasıtlı olarak dışında bırakıldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından alay edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,7 oldu.
 
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından hakkında kötü söylentilerin yayılmasına maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %4,8 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından vurulmaya veya itilmeye maruz kaldığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %4,4 oldu.
 
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından eşyalarının alındığı veya eşyalarına zarar verildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %3,4 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından tehdit edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %2,1 oldu.
 
Zorbalık türlerine göre diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

İşlevsel zorluğu olan çocukların diğer çocuklar tarafından daha fazla zorbalığa uğradığı görüldü. İşlevsel zorluğu olan çocuklarda zorbalığa uğrama oranı %27,2 iken işlevsel zorluğu olmayan çocuklarda bu oran %11,6 oldu.
 
Davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %83,4 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %83,4 oldu. Davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki kız çocuklarının oranı %85,3 iken aynı yaş grubundaki erkek çocuklarının oranı ise %81,7 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından karşılaştığı zorluklara rağmen başladığı işleri bitirebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %79,3 iken duygularını kontrol altında tutabildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %77,6 oldu. Hem davranışlarını kontrol edebilen hem başladığı işi bitirebilen hem de duygularını kontrol altında tutabilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının ise %66,3 olduğu görüldü.
 
Hem davranışlarını kontrol edebilen hem başladığı işi bitirebilen hem de duygularını kontrol altında tutabilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının yaş ilerledikçe arttığı görüldü. İşlevsel zorluğu olan çocuklarda bu oranın %45,8 iken işlevsel zorluğu olmayanlarda %69,6 olduğu görüldü.
 
Seçilmiş sosyal ve duygusal becerilere göre 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yapan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %52,5 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %52,5 oldu. Son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %55,2 iken aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı ise %49,9 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde ev için alışveriş yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %39,4, bulaşık yıkayan veya ev temizleyenlerin oranının %23,1, yemek pişirenlerin oranının %17,4, evdeki diğer çocuklara bakanların oranının %13,1, çamaşır yıkayanların oranının ise %9,1 olduğu görüldü.
 
Son bir hafta içerisinde eve su getirdiği veya taşıdığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %6,2, evde kullanmak için odun/yakacak toplayan veya kömür taşıyan çocukların oranının %3,2, yaşlı veya hasta birine bakanların oranının ise %2,9 olduğu görüldü.
 
Ev işinin türü ve cinsiyete göre son bir haftada en az bir ev işi yapan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, ev için alışveriş yapma, eve su getirme veya taşıma ve evde kullanmak için odun/yakacak toplama veya kömür taşıma işlerinin daha yüksek oranda erkek çocuklar tarafından yapıldığı görüldü.
 
Ebeveynlerinin kendilerini önemsediğini gösterdiklerini belirten çocukların oranı %92,8 oldu
 
Ebeveynlerinin kendilerini önemsediğini gösterdiklerini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %92,8, ebeveynlerinin onlara ihtiyaç duydukları kadar yardım ettiğini belirten çocukların oranının %91,6, ebeveynlerinin, sorunlarını ve endişelerini anlamaya çalıştıklarını belirten çocukların oranının ise %87,0 olduğu görüldü.
 
Ebeveynlerinin üzüldüklerinde kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladıklarını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %84,8, ebeveynlerinin kendi kararlarını vermeleri için cesaretlendirdiğini belirten çocukların oranının %83,1, ebeveynlerinin yapmaktan hoşlandıkları şeyleri yapmalarına izin verdiklerini belirten çocukların oranının ise %81,0 olduğu görüldü.
 
Ebeveynlerinin yaptıkları her şeyi kontrol etmeye çalıştığını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %47,7 iken kendilerine bebek gibi davrandıklarını belirten çocukların oranı %18,8 oldu. Ebeveynlerinin kendilerine bebek gibi davrandıklarını belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %16,5 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %21,2 oldu.
 
Ebeveyn desteği konusunda seçilmiş ifadelere katılan 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşabildiği arkadaşları olan çocukların oranı %85,0 oldu
 
Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşabildiği arkadaşları olan 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %85,0 oldu. Sorunları hakkında arkadaşları ile konuşabilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %80,3, arkadaşlarının gerçekten kendilerine yardım etmeye çalıştıklarını belirten aynı yaş grubundaki çocukların oranının %78,1, işler ters gittiğinde arkadaşlarına güvenebildiğini belirten çocukların oranının ise %71,7 olduğu görüldü.
 
Akran desteği konusunda seçilmiş ifadelere katıldığını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Kendini mutlu veya orta seviyede mutlu hissettiğini belirten çocukların oranı %96,7 oldu
 
Tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %69,1 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %27,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,4 oldu.
 
Cinsiyete göre 13-17 yaş grubundaki çocukların mutluluk düzeyi, 2022

Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %71,4 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %25,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %2,9 oldu.
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %66,5 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı %29,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,9 oldu.
 
Tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki işlevsel zorluğu olan çocukların oranı %58,6 iken işlevsel zorluğu olmayan aynı yaş grubundaki çocuklarda ise bu oranın %70,9 olduğu görüldü.
 
Okulda kendini dışlanmış hissettiğini belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %6,8 oldu
 
Okulda kolayca arkadaş edinebildiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %73,2 iken kendini okula ait hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %72,4 oldu. Diğer öğrencilerin kendini seviyor gibi göründüğünü belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %55,6, okulda kendini garip ve yabancı hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %8,8, okulda kendini yalnız hissettiğini belirten çocukların oranı ve okulda kendini dışlanmış hisseden çocukların oranı %6,8 oldu.
 
Sınava iyi hazırlanmış olsa bile kendini çok endişeli hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %50,5 oldu. Bu oran aynı yaş grubu erkek çocuklarda %43,9 iken kız çocuklarda %57,6 oldu.
 
Çocukların okula aidiyeti ile sınav öncesi kaygı hisleri, 2022
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %45,1 oldu
 
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %45,1 olduğu görüldü. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda %39,1 iken kız çocuklarda %51,4 oldu.
 
Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı %52,7 oldu.
 
Çocuk hakları konusunda farkındalık, 2022

Kaynak: Tuik Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/feed/ 0
TÜRKİYE’DEKİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-teknoloji-gelistirme-bolgeleri/ https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-teknoloji-gelistirme-bolgeleri/#respond Thu, 30 Mar 2023 10:26:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140896

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ (Faaliyette Olan Bölgeler)

Bölge Adı ÜniversiteBulunduğu İlKuruluş
1 ODTÜ Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ortadoğu Teknik ÜniversitesiANKARA2001
2 TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Teknoparkı TUBİTAK-TTGVKOCAELİ2001
3 Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bilkent ÜniversitesiANKARA2002
4 İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi İzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüİZMİR2002
5 GOSB Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sabancı ÜniversitesiKOCAELİ2002
6 Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Hacettepe ÜniversitesiANKARA2003
7 İTÜ Arı Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi İstanbul Teknik ÜniversitesiİSTANBUL2003
8 Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi Anadolu ÜniversitesiESKİŞEHİR2003
9 Selçuk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Selçuk ÜniversitesiKONYA2003
10 Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kocaeli ÜniversitesiKOCAELİ2003
11 Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yıldız Teknik ÜniversitesiİSTANBUL2003
12 Cerrahpaşa Teknoloji Geliştirme Bölgesi İstanbul ÜniversitesiİSTANBUL2003
13 Batı Akdeniz Teknokenti Teknoloji Geliştirme Bölgesi Akdeniz ÜniversitesiANTALYA2004
14 Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Erciyes ÜniversitesiKAYSERİ2004
15 Trabzon Teknoloji Geliştirme Bölgesi Karadeniz Teknik ÜniversitesiTRABZON2004
16 Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi Çukurova ÜniversitesiADANA2004
17 Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi Mersin ÜniversitesiMERSİN2005
18 Göller Bölgesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Süleyman Demirel ÜniversitesiISPARTA2005
19 Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi Uludağ ÜniversitesiBURSA2005
20 Erzurum Ata Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi Atatürk ÜniversitesiERZURUM2005
21 Gaziantep Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gaziantep ÜniversitesiGAZİANTEP2006
22 Ankara Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ankara ÜniversitesiANKARA2007
23 Gazi Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gazi ÜniversitesiANKARA2007
24 Fırat Teknoloji Geliştirme Bölgesi Fırat ÜniversitesiELAZIĞ2007
25 Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Pamukkale ÜniversitesiDENİZLİ2007
26 Cumhuriyet Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cumhuriyet ÜniversitesiSİVAS2007
27 Dicle Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Dicle ÜniversitesiDİYARBAKIR2007
28 Trakya Üniversitesi Edirne Teknoloji Geliştirme Bölgesi Trakya ÜniversitesiEDİRNE2007
29 Sakarya Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sakarya ÜniversitesiSAKARYA2008
30 Tokat Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gaziosmanpaşa ÜniversitesiTOKAT2008
31 Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Boğaziçi ÜniversitesiİSTANBUL2009
32 Bolu Teknoloji Geliştirme Bölgesi Abant İzzet Baysal ÜniversitesiBOLU2009
33 Malatya Teknoloji Geliştirme Bölgesi İnönü ÜniversitesiMALATYA2009
34 Kütahya Dumlupınar Tasarım Teknoloji Geliştirme Böl. Dumlupınar ÜniversitesiKÜTAHYA2009
35 İstanbul Teknoloji Geliştirme Bölgesi İstanbul Ticaret ÜniversitesiİSTANBUL2009
36 Samsun Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ondokuz Mayıs ÜniversitesiSAMSUN2009
37 Düzce Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Düzce ÜniversitesiDÜZCE2010
38 Harran Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Harran ÜniversitesiURFA2010
39 Kahramanmaraş Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sütçü İmam ÜniversitesiK.MARAŞ2011
40 Namık Kemal Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Namık Kemal ÜniversitesiTEKİRDAĞ2011
41 Çanakkale Teknoloji Geliştirme Bölgesi Onsekiz Mart ÜniversitesiÇANAKKALE2011
42 İzmir Bilim ve Teknoloji Parkı Teknoloji Geliştirme Böl. İzmir Ekonomi ÜniversitesiİZMİR2012
43 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yüzüncü Yıl ÜniversitesiVAN2012
44 Çorum Teknoloji Geliştirme Bölgesi Hitit ÜniversitesiÇORUM2012
45 Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi Dokuz Eylül ÜniversitesiİZMİR2013
46 Bozok Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bozok ÜniversitesiYOZGAT2013
47 Kırıkkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kırıkkale ÜniversitesiKIRIKKALE2013
48 Marmara Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Marmara ÜniversitesiİSTANBUL2014
49 Ege Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ege ÜniversitesiİZMİR2014
50 Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi Selçuk-Necmettin Erbakan-
Aksaray-Karamanoğlu Mehmet Bey
KTO Karatay Üniversiteleri
KONYA2015
51 Afyon-Uşak Zafer Teknoloji Geliştirme Bölgesi Afyon Kocatepe Ün.-Uşak Ün.AFYON-UŞAK2015
52 Niğde Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Niğde ÜniversitesiNİĞDE2013
53 Celal Bayar Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Celal Bayar ÜniversitesiMANİSA2012
54 Ankara Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiANKARA2014
55 Bilişim Vadisi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gebze Teknik ÜniversitesiKOCAELİ2011
56 Adnan Menderes Teknoloji Geliştirme Bölgesi Adnan Menderes ÜniversitesiAYDIN2016
57 Kapadokya Teknoloji Geliştirme Bölgesi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üni.NEVŞEHİR2018
58 Mehmet Akif Ersoy Üni. MAKÜ-BAKA Tek. Gel. Böl. Mehmet Akif Ersoy ÜniversitesiBURDUR2013
59 Zonguldak Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bülent Ecevit ÜniversitesiZONGULDAK2017
60 OSTİM Ekopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ankara-Hacettepe-Atılım-Çankaya-Başkent
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversiteleri
ANKARA2014
61 Gaziantep OSB Teknoloji Geliştirme Bölgesi Hasan Kalyoncu ÜniversitesiGAZİANTEP2017
62 Hatay Teknoloji Geliştirme Bölgesi Mustafa Kemal ÜniversitesiHATAY2014
63 Gebze Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Böl. Gebze Teknik ÜniversitesiKOCAELİ2018
64 Sağlık Bilimleri Üni.Teknoloji Gel. Böl. Sağlık Teknokenti Sağlık Bilimleri ÜniversitesiİSTANBUL2018
65 Dudullu OSB Boğaziçi Üni. Teknoloji Geliştirme Böl. Boğaziçi ÜniversitesiİSTANBUL2018
66 Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Balıkesir ÜniversitesiBALIKESİR2014
67 ASO Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi TOBB Ekonomi ve Teknoloji ÜniversitesiANKARA2008
68 Karaman Teknoloji Geliştirme Bölgesi Karamanoğlu Mehmet Bey ÜniversitesiKARAMAN2015
69 Muğla Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sıtkı Koçman ÜniversitesiMUĞLA2015
70 Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kastamonu ÜniversitesiKASTAMONU2018
71 Karabük Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Karabük ÜniversitesiKARABÜK2017
72 İstanbul Medeniyet Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Böl. Medeniyet ÜniversitesiİSTANBUL2018
73 Recep Tayyip ERDOĞAN Üniversitesi ve
Türk-Alman Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi
Recep Tayyip ERDOĞAN Üniversitesi
Türk-Alman Üniversitesi
RİZE İSTANBUL2019
74 Osmaniye Teknoloji Geliştirme Bölgesi Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi
OSMANİYE2017
75 İskenderun Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Böl. İskenderun Teknik ÜniversitesiHATAY2019
76 İstanbul Sabahattin Zaim İZÜ Teknoloji Geliştirme Böl. İstanbul Sebahattin Zaim ÜniversitesiİSTANBUL2018
77 Mersin Tarım Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi Mersin ÜniversitesiMERSİN2018
78 Batman Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Batman ÜniversitesiBATMAN2017
79 Teknohab Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gazi ÜniversitesiANKARA2018
80 Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bursa Teknik ÜniversitesiBURSA2020
81 Biruni Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Biruni ÜniversitesiİSTANBUL2021
82 Antalya OSB Teknoloji Geliştirme Bölgesi Akdeniz Üniversitesi-Antalya Bilim Ün.ANTALYA2018

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ (Altyapı Çalışmaları Devam Eden Bölgeler)

Bölge Adı Üniversite Bulunduğu İl Kuruluş
1 Çankırı Teknoloji Geliştirme Bölgesi Çankırı Karatekin Ün. ÇANKIRI2018
2 Kırklareli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kırklareli Üniversitesi KIRKLARELİ2018
3 Giresun Teknoloji Geliştirme Bölgesi Giresun Üniversitesi GİRESUN2019
4 ASBÜ Sosyal İnovasyon ve Girişimcilik Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ankara Sosyal Bilimler Ün. ANKARA2019
5 Abdullah Gül Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Abdullah Gül Ün KAYSERİ2020
6 Yalova Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yalova Üniversitesi YALOVA2020
7 Esenler Akıllı Şehir Odaklı İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yıldız Teknik Üniversitesi İSTANBUL2021
8 Aksaray Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Aksaray Üniversitesi AKSARAY2021
9 TEKNOGÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi Eskişehir Osmangazi Ün. ESKİŞEHİR2021
10 Adıyaman Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ADYÜ Teknokent Adıyaman Üniversitesi ADIYAMAN2021
11 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yıldırım Beyazıt Ün. ANKARA2022
12 İTÜ Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi İstanbul Teknik Ün. İSTANBUL2022
13 Altınbaş Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Altınbaş Üniversitesi İSTANBUL2022
14 Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sakarya Uygulamalı Bil.Ün. SAKARYA2022
15 Kadir Has Üniversitesi Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kadir Has Üniversitesi İSTANBUL2022

Kaynak: T.C.SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-teknoloji-gelistirme-bolgeleri/feed/ 0
Vergi SGK ve diğer konularla ilgili yapılandırma düzenlemesinde depremzedelere yönelik ek uygulamalar öngörülüyor https://www.muhasebenews.com/vergi-sgk-ve-diger-konularla-ilgili-yapilandirma-duzenlemesinde-depremzedelere-yonelik-ek-uygulamalar-ongoruluyor/ https://www.muhasebenews.com/vergi-sgk-ve-diger-konularla-ilgili-yapilandirma-duzenlemesinde-depremzedelere-yonelik-ek-uygulamalar-ongoruluyor/#respond Tue, 07 Mar 2023 07:52:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139695 Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayraktar, TBMM’nin gündemindeki yapılandırma teklifi için depremzedelere yönelik ilave düzenlemeler içeren öneri setini sunduklarını belirtti.

Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayraktar, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) olarak Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle attıkları adımlara ilişkin değerlendirmede bulundu.

İlk aşamada, depremden yoğun etkilenen 11 il ve bir ilçede mücbir sebep hali ilan ettiklerini anımsatan Bayraktar, “Böylece bu illerimizde ve ilçemizde faaliyet gösteren 671 bin faal mükelleflerimizin deprem tarihinden temmuz ayı sonuna kadar yerine getirmeleri gereken vergi ile ilgili yükümlülüklerini ertelemiş olduk. Ayrıca 2 milyonun üzerinde motorlu taşıt sahibi mükellef de motorlu taşıtlar vergisi için bu erteleme düzenlemesinden faydalanıyor.” diye konuştu.

Bayrakdar, bölgede faaliyet gösteren mükelleflerin deprem tarihinden temmuz ayı sonuna kadar yerine getirmeleri gereken vergi ile ilgili yükümlülüklerini de ertelemiş olduklarına işaret ederek, kapsama giren mükelleflerin beyannamelerini 15 Ağustos’a kadar vermeleri ve ödemelerini de ağustos ayının son gününe kadar yapmaları gerektiğini söyledi.

Yapılandırma düzenlemelerinden faydalanan vatandaşların taksitlerinin ödeme süresini de uzattıklarını anımsatan Bayrakdar, bölgede bulunan borçluların vergi dairelerine olan borçlarını, gerekli şartları taşımaları durumunda, faiz alınmadan 24 aya kadar taksitlendirebildiklerini bildirdi. Bayrakdar, depremzedelerin barınma sorununun çözümü için konteyner ve prefabrik yapılara ilişkin KDV’yi yüzde 1’e düşürdüklerini belirtti.

Bölgede seyyar istasyon ve tankerler aracılığıyla akaryakıt satışı yapıldığına da dikkati çeken Bayraktar, bunu dikkate alarak akaryakıt satışlarında fiş veya fatura kullanımına ilişkin yani belge düzeninin kolaylaştırılmasına dair gerekli tedbirleri ivedilikle aldıklarını anlattı.

Bayrakdar, bu süreçte KDV iadelerinin kolaylaştırılmasına yönelik ilave düzenlemeler yaptıklarını kaydetti.

 

YAPILANDIRMA DÜZENLEMESİ İÇİN ÖNERİLER

Bayraktar, TBMM’nin gündeminde bulunan, vergi borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili kanun teklifine ilişkin de bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı: “Depremin etkileri dikkate alınarak gerekli çalışmaları yapmamız yönünde verilen talimatlar çerçevesinde yapılandırma yasasında değişiklik yapan ya da ilave düzenlemeler içeren öneri setimizi sunduk. Bu kapsamda, depremin etkilerini dikkate alarak yapılandırma yasasına olan başvuruları ve ilk taksit ödemelerini ülke genelinde 1 ay uzatmaya ve deprem bölgesindeki mükelleflerin başvurularını ve ödemelerini de mücbir sebep halinin bitiminden sonraki bir tarihe ertelemeye yönelik teknik çalışmalarımız tamamladık. Ayrıca, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın mirasçılarından veraset ve intikal vergisi, depremde yıkılan ağır veya orta hasarlı olan binalardan emlak vergisi, yine depremde ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelen taşıtlara ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin alınmaması yönünde de çalışmalarımızı yaptık.”

Depremler nedeniyle işverenlerin bölgedeki çalışanlarına ayni veya nakdi yardımda bulunduğunu bildiren Bayrakdar, “Bu yardımların ücret olarak değerlendirilmemesi amacıyla da düzenleme önerimiz oldu. Bu kapsamda ayni yardımların tamamından, nakdi yardımların da 50 bin lirayı aşmayan kısmından gelir vergisi alınmamasını sağlayacak çalışmayı da tamamladık. Ancak, yasal düzenleme yapmak malumunuz Meclis’imizin takdirinde.” ifadesini kullandı.

 

YAKLAŞIK 40 MİLYAR LİRALIK VERGİDEN FERAGAT EDİLDİ

Bekir Bayrakdar, depremzede mükellefler için atılan ve atılacak adımlarla ne kadarlık vergiden vazgeçildiğine ilişkin, “11 ilimizi kapsayan deprem felaketinin ardından mücbir sebep hali ilanı sebebiyle yaklaşık 37 milyar lira vergi kaybımızın olacağı, zaman maliyeti ile birlikte 39 milyar liranın üzerinde toplam gelir kaybımızın olacağını tahmin ediyoruz.” bilgisini paylaştı.

Depremzedelere yönelik bağışların vergi açısından durumunu da değinen Bayrakdar, şu değerlendirmede bulundu: “Deprem sonrasında genel hayatı olumsuz etkileyen şartların ortadan kaldırılması ve afetzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması için Cumhurbaşkanı’nca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların tamamı vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabiliyor. AFAD ve Türk Kızılayının ilan ettiği hesaplara yapılan bağışların veya AFAD’a veya yönlendirdiği kurum/kuruluşlara vatandaşlarımızın işletmelerinde bulunan mallardan veya satın alarak tedarik ettikleri ayni yardımların tamamı da vergi matahından indirilebiliyor. KDV yönünden ise bedelsiz yapılan bağış ve yardımlarda KDV hesaplanmayacak ve bağışa konu mallara ilişkin yüklenilen KDV’ler işletmeler tarafından indirim konusu yapılabilecektir.”

VERGİ DAİRELERİ HİZMETLERİNİ AKSATMAYACAK

GİB’in 33 personelinin depremde vefat ettiğini, 12 personelin ise yaralı olduğunu belirten Bayrakdar, teşkilat olarak bölgenin fiziki durumunu da yakından takip ettiklerini anlattı.

Bölgeye giderek yerinde incelemeler yaptığını belirten Bayrakdar, bölgeye heyetler de gönderdiklerini söyledi.

Kurumun da bazı binalarımız yıkıldığını, bazılarının da ağır veya orta hasarlı olduğunu anlatan Bayrakdar, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunları süratle ya onaracak, bunun mümkün olamaması halinde hizmetlerimizi aksatmayacak şekilde yeni hizmet binaları temin etme yoluna gideceğiz. Diğer taraftan, yaptığımız tespitler doğrultusunda binaları kullanılamayacak durumda olan vergi dairelerimizin geçici süre ile uygun bulunan başka il veya ilçelerde hizmet verebilmesi için gerekli işlemleri yaptık. Ayrıca, mükelleflerimizin sunduğumuz hizmetlerin önemli bir kısmına İnteraktif Vergi Dairesi kullanarak da ulaşmaları mümkün. Vergisel işlemlerin neredeyse tamamı elektronik ortamda yapılabiliyor yani vatandaşlarımızın başvuru, yazı, dilekçe vb. işlemler için vergi dairelerine gitmeleri gerekmiyor.”


Kaynak: İstanbul Ticaret Gazetesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-sgk-ve-diger-konularla-ilgili-yapilandirma-duzenlemesinde-depremzedelere-yonelik-ek-uygulamalar-ongoruluyor/feed/ 0
2021 Yılında AR-GE’ye 101,7 milyar TL lira harcandı https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-ar-geye-1017-milyar-tl-lira-harcandi/ https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-ar-geye-1017-milyar-tl-lira-harcandi/#respond Tue, 07 Mar 2023 07:44:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139692 Türkiye’de araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamalarının tutarı, 2021’de bir önceki yıla kıyasla 32 milyar 670 milyon lira artarak, 101 milyar 738 milyon lira oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı “2021 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması” bültenine göre, AR-GE verilerine ilişkin güncel idari kayıt veri sayısı ve çeşitliliği son yıllarda artış gösterdi. Bu nedenle uluslararası referans kaynağı olan “Frascati Kılavuzu”nun önerilerine uygun olarak hesaplama yöntemi yeniden gözden geçirildi ve güncel veriler doğrultusunda yöntem değişikliğine gidildi. Bu kapsamda yeni hesaplama yöntemine uygun olarak 2015-2021 dönemindeki veriler güncellendi.

Güncellenen verilere göre, gayrisafi yurt içi AR-GE harcaması, 2021’de bir önceki yıla kıyasla 32 milyar 670 milyon lira artarak, 101 milyar 738 milyon liraya çıktı.

Gayrisafi yurt içi AR-GE harcamasının GSYH içindeki oranı 2020’de yüzde 1,37 iken, 2021’de yüzde 1,4’e yükseldi.

AR-GE harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler yüzde 61,3 ile en büyük paya sahip oldu. Bunu yüzde 34,2 ile yükseköğretim takip etti. Kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan harcamaların da dahil olduğu genel devlet AR-GE harcamalarının toplam içindeki payı yüzde 4,5 oldu. Personel harcamaları yüzde 48,9 ile en büyük kalemi oluşturdu.

AR-GE harcamalarının 2021’de yüzde 54,6’sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken, genel devlet AR-GE harcamalarının yüzde 27,5’ini, yükseköğretim yüzde 16,4’ünü, yurt dışı kaynaklar yüzde 1,5’ini ve diğer yurt içi kaynaklar yaklaşık olarak yüzde 0,03’ünü finanse etti.

AR-GE PERSONELİ SAYISI 222 BİNE YAKLAŞTI

Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden 2021’de toplam 221 bin 811 kişi AR-GE personeli olarak çalıştı. Sektörler itibarıyla dağılımına bakıldığında TZE cinsinden toplam AR-GE personelinin 2021’de yüzde 67,4’ü mali ve mali olmayan şirketlerde, yüzde 28,2’si yükseköğretimde ve yüzde 4,4’ü kar amacı olmayan kuruluşların da dahil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı.

TZE cinsinden kadın AR-GE personel sayısı, 2021’de 71 bin 301 kişi ile toplam personel sayısının yüzde 32,1’ini oluşturdu. Sektörler itibarıyla bakıldığında kadın AR-GE personel oranı yükseköğretimde yüzde 45,7, kar amacı olmayan kuruluşların da dahil edildiği genel devlette yüzde 30,4, mali ve mali olmayan şirketlerde ise yüzde 26,6 oldu.

YÜZDE 32,2’Sİ DOKTORA VE EŞDEĞERİ EĞİTİM DÜZEYİNE SAHİP

Öğrenim durumuna göre incelendiğinde, AR-GE personelinin yüzde 34,9’unun lisans eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu yüzde 31,2 ile doktora veya eşdeğeri, yüzde 24,3 ile yüksek lisans, yüzde 4,8 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 4,8 ile lise ve altı kategorileri takip etti.

TZE cinsinden AR-GE personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla, yüzde 48 ile lisans, yüzde 20,7 ile yüksek lisans, yüzde 18,3 ile doktora veya eşdeğeri, yüzde 6,7 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 6,3 ile lise ve altı eğitim düzeyi şeklinde oldu.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre, 2021’de harcamaların en yüksek olduğu bölge toplam AR-GE harcamasının yüzde 29,7’sini gerçekleştiren “İstanbul” iken, bunu yüzde 28,2 ile “Ankara” ve yüzde 9,2 ile “Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova” bölgesi takip etti.

Toplam AR-GE personel sayısının yüzde 29,5’i “İstanbul”, yüzde 19,3’ü “Ankara” ve yüzde 8’i “Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova” bölgesinde istihdam edildi.

Mali ve mali olmayan şirketler tarafından 2021’de gerçekleştirilen 62 milyar 400 milyon liralık harcamanın yüzde 53,5’i Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirildi. Bunların yüzde 85,1’i, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip olan girişimler tarafından yapıldı.

2021’de imalat sanayisinde gerçekleştirilen 35 milyar 613 milyon lira AR-GE harcamasının yüzde 46,3’ünün yüksek teknoloji faaliyetinde yer alan girişimler tarafından gerçekleştirildiği görüldü. Bu oran 2015’te yüzde 35,1’di.

İmalat sanayisindeki toplam AR-GE harcamasının yüzde 39,6’sı orta yüksek teknoloji, yüzde 9,6’sı orta düşük teknoloji ve yüzde 4,5’i düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler tarafından yapıldı.

2021’de en fazla araştırmacının 24 bin 630 ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler tarafından istihdam edildiği görüldü. Bunu 16 bin 720 araştırmacı istihdamı ile yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler takip etti.


Kaynak: İstanbul Ticaret Gazetesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-ar-geye-1017-milyar-tl-lira-harcandi/feed/ 0
Olağanüstü hal ilan edilen illerindeki Kırsal Kalkınma Desteği kapsamındaki bireysel sulama sistemlerinin desteklenmesi başvuruları 8/5/2023 tarihine kadar yapılabilecek https://www.muhasebenews.com/olaganustu-hal-ilan-edilen-illerindeki-kirsal-kalkinma-destegi-kapsamindaki-bireysel-sulama-sistemlerinin-desteklenmesi-basvurulari-8-5-2023-tarihine-kadar-yapilabilecek/ https://www.muhasebenews.com/olaganustu-hal-ilan-edilen-illerindeki-kirsal-kalkinma-destegi-kapsamindaki-bireysel-sulama-sistemlerinin-desteklenmesi-basvurulari-8-5-2023-tarihine-kadar-yapilabilecek/#respond Thu, 16 Feb 2023 13:17:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138690 Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında, Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2021/7)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Kapsamında 18. Etap Ugulama Rehberi Güncellendi

Tebliğ kapsamında yapılacak başvurular; Bu Tebliğ kapsamında yapılacak başvurular; 2023 yılı için başvuru tarihi 1 Ocak – 17 Mart tarihleri arasında,  8/2/2023 tarihli ve 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile olağanüstü hal ilan edilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerindeki  başvurular ise  8/5/2023 tarihine kadar yapılabilir

18 Etap Uygulama Rehberi.pdf

KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ KAPSAMINDA BİREYSEL SULAMA TEBLİĞ


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/olaganustu-hal-ilan-edilen-illerindeki-kirsal-kalkinma-destegi-kapsamindaki-bireysel-sulama-sistemlerinin-desteklenmesi-basvurulari-8-5-2023-tarihine-kadar-yapilabilecek/feed/ 0
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulanacak. https://www.muhasebenews.com/kahramanmaras-merkezli-depremlerden-etkilenen-10-ilde-kisa-calisma-odenegi-ve-nakdi-ucret-destegi-uygulanacak/ https://www.muhasebenews.com/kahramanmaras-merkezli-depremlerden-etkilenen-10-ilde-kisa-calisma-odenegi-ve-nakdi-ucret-destegi-uygulanacak/#respond Thu, 16 Feb 2023 13:13:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138683 Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulanacak.

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na göre, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde Bakanlık da çalışmalarını sürdürüyor.

Bu kapsamda, depremin etkilediği 10 ilde kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulanması kararlaştırılırken, ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilerleyen süreçte Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyor.


Kaynak: istanbulticaretgazetesi.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kahramanmaras-merkezli-depremlerden-etkilenen-10-ilde-kisa-calisma-odenegi-ve-nakdi-ucret-destegi-uygulanacak/feed/ 0