Ana Sayfa SGK Bozulması gereken SGK yeniden yapılandırma/taksitlendirme anlaşmaları

    Bozulması gereken SGK yeniden yapılandırma/taksitlendirme anlaşmaları

    568
    0

    Bozulması gereken yeniden yapılandırma/taksitlendirme anlaşmaları

     

    Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan borçluların 7256 sayılı Kanuna göre ödeyecekleri tutarların hesaplanması sırasında, gerek 6183 sayılı Kanunun ve gerekse de diğer yapılandırma kanunları gereğince borçları tecil ve taksitlendirilen veya yapılandırılan ancak ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle bozulması gereken bir ödeme planının bulunduğunun anlaşılması halinde, bu Kanuna göre ödenecek tutar, ödeme planının bozulmasının ardından hesaplanacaktır.

     

    Ödeme süresi mücbir sebep nedeniyle ertelenmiş olan borçlar

     

    7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin on dokuzuncu fıkrasında;

    “ Bu Kanun kapsamında giren dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle ödeme süresi ertelenen primlerden ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun uygulanmaz.”

    Hükmü yer almaktadır. Bu nedenle;

    -Covid -19 pandemisi nedeniyle prim ödemeleri 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık aylarına ertelenenler bakımından 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına,

    -Giresun ilinde meydana gelen sel felaketi nedeniyle ertelenmiş bulunan 2020 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına, (Covid -19 pandemisi nedeniyle 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin prim ödemeleri de dahil olmak üzere)

    ilişkin primler bu Kanun kapsamında yapılandırılmayacaktır.

    Diğer yandan bu Kanunun 3 üncü maddesinin on altıncı fıkrasında; “Cumhurbaşkanı, bu Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ticaret Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep hâlinin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.

    On yedinci fıkrasında ise; “Bu maddenin on altıncı fıkrası hükümlerine göre mücbir sebep nedeniyle ödeme süresi uzatılan taksitler için bu maddenin altıncı fıkrasında yer alan, taksitlerden ilk ikisinin süresinde ödenmesi şartı aranmaz.”

    hükümleri yer almaktadır.

    Bu bağlamda mücbir sebep hali nedeniyle prim ödemelerinin ertelendiği yerlerdeki kayıtlı işveren, sigortalı ve diğer prim ödeme yükümlülerinin, mücbir sebep hali süresi içerisinde ödenmesi gereken taksitler, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenen süre içinde ödenebilecek olup bu dönem için geç ödeme zammıalınmayacaktır, ancak bu borçluların mücbir sebep dönemine denk gelmeyen taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleri gerekmektedir.

    Diğer taraftan 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on yedinci fıkrası uyarınca; Kuruma olan ve yapılandırma kapsamına giren borçlarının ödeme süreleri mücbir sebep nedeniyle uzatılan taksitlerin ilk iki taksit olması halinde on altıncı fıkraya istinaden, (altıncı fıkrada yer alan) ilk iki taksitin süresinde ödenme şartı aranmayacaktır.

     


    Kaynak: SGK Genelge – GENELGE 2020/45, 17.11.2020
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikMali Müşavirler numaralı gözlüğü gider yazıp KDV’sini indirebilir mi?
    Sonraki İçerikTicari mal olarak alınan ürünlerin işletmenin ihtiyaçları için kullanılması durumunda kullanılan ürünler için KDV hesaplamalı mıdır?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz